"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Kalbimin Kuzey Kapýsý -Trabzon- Ýnsaný Ýnsan Anlar.. Peki Ya Martýlarý? Günler öyle hýzla geçiyor ki ben bile artýk kaçýrýyorum zamaný.. Hiçbir þeye yetiþemiyorum. Veya öyle hissediyorum. Çocuk yetiþtirirken “sen de onlarla büyüyorsun” derler ya. Onlar büyüdükçe sen bedensel devrimle devrilip, düþünsel evrimle avunuyorsun hani... Böyle bir süreçteyim uzun zamandýr. Bir de insanýn iç alýcýlarý açýlmaya görsün.. Düþünmekten, yaþýyor muyum yaþamýyor muyum unutuyor, ipin ucunu da kaçýrýyor böyle böyle. Sanýrým yalnýz, tek baþýna bir odada, yaþayanlarý, yaþananlarý, geçmiþi geleceði de tekrar tekrar görüntülemek daha bir yoruyor insaný. Zaman zaman “keþke sadece yaþasam” diyorsunuz..”sadece yaþasam ve tüketsem zamaný.” Sözcüklerin sizi esir aldýðý, zamanýn saçlarýnýza ak, yüzünüze derin çizgiler koyduðunu ara ara, o da vakit bulursanýz aynalarla karþýlaþtýðýnýzda fark ediyorsunuz. Tuhaf ama hem ürküyor hem de seviyorsunuz bu yüzünüzü. O zaman anlýyorsunuz aslýnda ne kadar yoðun yaþamýþsýnýz… Hatta yazarken zamaný durdurmuþsunuz, keþfettiðiniz derinlikler ki sýðlýklara bile ses olmuþ… zamana yenilmeye inat dimdik duran hislerinizle daha bir güzelleþtiðinizi de hissediyorsunuz. Görünenler gibi görünse de bu söylediklerim, aslýnda suyun altýndaki görünmeyen boyutlarýnýz olduðunu üstelik gayet iyi biliyorsunuz. Görünen boyuta gelince! Bu aralar çok da fýrsatým olmuyor dýþarý çýkmaya. Þehir merkezine biraz uzakta olduðumuz için Meydan’a her geçtiðimde Trabzon'un çehresinde yapýlan deðiþiklikleri hayretle ve çocukça bir merakla izliyorum. Örneðin geçen gün dolmuþla gideyim dedim. Dolmuþun geçtiði güzergâh tarihi Zaðanos köprüsü… Biraz da utandým ne yalan söyleyeyim, uzun zamandýr geçmediðim için bu köprüden. Altýnda eski mahallelerin, evlerini yýkýp, yerine yeþil alan ve epeyce geniþ bir alana yayýlan oturma yerleri, açýk hava gösterileri olabilecek düzende kotarýlmýþ Yanaðýmý minibüsün camýna dayayýp uzun müddet düþünceye daldým. -Ýyi mi oluyor kötü mü -karar veremedim bu deðiþikliklere.. Bir müddet sonra ne yazýk ki eskiye ait ne varsa tamamen unutulacak. 21 sene önce Trabzon'a geldiðim zaman Arnavut kaldýrýmlý Uzun Sokak þu anda trafiðe kapalý bir alan olarak sadece yayalara düzenleniyor. Uzun ve dar sokak þimdi neonlarý parlak iþyerlerinin olduðu, garip bir baþýboþluðun yoðun kalabalýðý, karmaþasýyla.. Üstüne üstüne gelen bir tarihten çok üstüne üstüne gelen bir kaosun mevcudiyetiyle deviniyor. Eski, kesme taþlarý sökmüþler ve yeni ruhsuz taþlar diziliyor. Kýyýlarýn durumu daha bir içler acýsý. Deniz dolduruldu. Üzerinde asfalt var þimdi. Denizle kýyýnýn yýllar, yýllara dayanan birbirlerine o tutkulu sarýlýþlarýný görmek için ayrý bir zaman ayýrmanýz gerekiyor ki o da her yer için geçerli deðil. Sanýrým estetikle gerilen, estetikle törpülenen yüzler gibi þehrin karakteristik hatlarýnda da bir gerginlik ve törpülenme mevcut. Her þeye raðmen bu kenti çok sevmeme sebep, sevdiklerimin varlýðý yanýnda, özgür ruhumu kamçýlayan farklý havasýný içimin en özel yerinde barýndýrmam olabilir. Yoðun yaðmurun titreten ürpertisiyle ve üstümüzü ýslatan yoðun çiseden korunmak için sýðýnacak bir çatý altýnýn olmasý ve kapýlarý her zaman açýk dostlarýmýzýn varlýðýný bilmemizin güzelliði belki bunu düþünmeme sebep! Ruh durumumla özdeþleþen yaðmur ve güneþin her an bir yerlerden çýkma ihtimalinin yüksekliðini de sayarsak yaðmurun ve güneþin bu kadar birbirine kur yaptýðý bir baþka ben-kent var mýdýr bilmiyorum. Ayrýntýlarý saklamak belleðe ve yüreklere, kesinlikle vakit ayýrmak gerekiyor. Azdan da olsa çocuklarýmýza anlatacak þeyler olmalý. Geçen aylarda bir akþam yakýn bir apartmanýn çatýsýnda, bir sürü martý kanatlarýný açmýþ duruyordu. Seyrettim onlarý uzun uzun... Sanýrým denizin uzaða atýlmasý iç içe olduðu þehirle ve eskiden eksik olmayan yaðmurun küresel ýsýnmayla azalmasý, yani Trabzon'un da zamana yenik düþmesi hüzne boðdu onlarý, sanki dua eder gibiydi hepsi. Ve bu beni fazlasýyla etkiledi. Martý Jonathan hâlâ inatla ve azimle uçuyor mudur deryada bilmiyorum ama buradaki martýlar yorgun kanatlarýyla yaþlý bir kentin gözlerine bakýyordu tiz çýðlýklarýyla. Ýnsaný insan anlar.. Peki Ya martýlarý? Þimdi güzdeyiz. Bazen yazdan kalma, kýyýda köþede kalmýþ ama ýsýtmayan güneþi görüyor, bazen de kýþýn yüzünü daha çok göstereceði yoðun rüzgârlarýn bir kýsmýný yaþýyoruz. Vakitler artýk öyle bir vakit ki artýk ne incelik kalmýþ ne bunu anlayabileceðimiz vakitlerimiz.. * Ýþte bu vakitlerde, bir dostun, Kýyý yayýnlarýnýn sahibi Fethi Yýlmaz’ýn kapýsýný çaldýðýmýzda, “Kalbimin Kuzey Kapýsý- Trabzon” u ellerime olanca aðýrlýðýyla koydu. Bir zaman önce kaleme aldýðým içsel konuþmalarýmla daha bir anlamlandý bu hediye. Bu toprakta doðmuþ bu toprakta çocukluðunun en âlâ vakitlerini geçirmiþ Çiðdem Sezer’in kaleminden çýkmýþ bu kitapla daha ayrýntýlý daha yaþanmýþlýkla ve geçmiþin ruhuyla yeni Trabzon’un baðýný da kurmuþ oldum. Bu hem hüzünlendirdi beni hem de yaþadýðým topraklara daha alýcý bir gözle bakmama sebep oldu. Ýnce insanlarla, ince vakitlerle bezeli bir kenti anlatan Çiðdem Sezer’e þöyle bir soru sormak geçti içimden “Kalbimin Kuzey Kapýsý Trabzon”’u çok kýsa bir süre içinde bitirdiðimde.. - Kalbimizin hangi kapýsýný açarsak yorgun martýlar tekrar coþkuyla uçar bu kentin üstünde… deniz derya, dalga köpük, köþe bucak, sokak cadde, bayýr tepe, boz çýðlýklarla, kanatlarý kalbimize umut taþýr da..-avunuruz eski güzellikleriyle yine! ayþe keskin/ Trabzon
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ayþe Keskin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |