Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Özgürlüðüne düþkün milletlerin idare þeklidir cumhuriyet… Türk milleti çöken bir imparatorluðun enkazý üzerinde kurduðu Türkiye devletinin yönetim þeklini iç dünyasýnda tayin etmiþti. Zira bu millet, baþýna buyruk ve hesap vermeyen bir idare anlayýþýný kabul edemezdi. Eline gelen fýrsatý tepemezdi. Çaðdaþ devletlerin gittiði yoldan gitmeliydiler. Atatürk Türk milletini ancak cumhuriyete layýk görüyor ve bunu þöyle ifade ediyordu: “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.” Eski yönetim þekilleri fertlerin düþüncelerini hesaba katmýyordu. Oysa ortak akýlla hareket edilmeliydi. Yeni yüzyýlýn en ideal idare þekliydi cumhuriyet... Devletimizin kurucusu Atatürk, kuracaðý devletin yönetim þeklini zihninde þekillendirmesine raðmen þartlar hazýr olmadan düþüncesini kamuoyuyla paylaþmamýþtý. Dengeleri gözetiyordu, biraz da kemikleþen anlayýþlarýn tepkisinden çekiniyordu, bir anlamda fýrsat kolluyordu. Cumhuriyet kelimesinin kökü “cumhur”dur. Bu, Arapça kökenli bir kelimedir. “Halk” anlamýna gelir. Türk Dil Kurumu Sözlüðü’nde cumhuriyet, ‘ulusun egemenliði kendi elinde tuttuðu ve bunu belirli süreler için seçtiði milletvekilleri aracýlýðý ile kullandýðý devlet þeklidir.’ Nerden bakarsanýz bakýn cumhuriyet idaresi halka dayanýyor. Fakat halktan uzak cumhuriyetler de vardýr. Eskiden onlarca devleti esir görüp ilkel bir anlayýþla yöneten SSCB de bir cumhuriyetti. Önemli olan þekil deðil, uygulamalarýyla hissedilen cumhuriyettir. Cumhuriyet rejiminin bu ülkeye neler kazandýrdýðýný ancak geçmiþi bilenler anlayabilir. Bugünkü modern hayatýmýzý cumhuriyete borçluyuz. Son yýllarda adýndan sýkça söz ettiren ve satýþ rekorlarý kýran Turgut Özakman’ýn “Þu Çýlgýn Türkler” adlý eserinde Cumhuriyet kurulduðu yýllarda, ülkenin genel manzarasýný þöyle tasvir ediyor: “13 milyon nüfus, ilkel bir tarým, sýfýra yakýn sanayi, madenlerin büyük çoðunluðu, limanlar ve var olan demiryollarý yabancý þirketlerin yönetiminde, 153 ortaokul ve lise, sadece bir üniversite var. Halkýn sadece yüzde 7’si okur - yazar, bu oran kadýnlarda yüzde 1 bile deðil. Ortaokullarda 543, liselerde 270 kýz öðrenci okuyor. Ekonomik bakýmdan yarý sömürge… Kiþi baþýna gelir 4 lira, kiþi baþýna ortalama kamu harcamasý 50 kuruþ… Alt yapý her alanda yetersiz… Bilim hayatý ve düþüncesi yok denilecek düzeyde. Anadolu; araþtýrmayan, nakilci medreselerin elinde… Yasalar çaðýn gereklerinin gerisinde. Kadýnlarýn ilke olarak toplumsal hayatlarý ve hiçbir haklarý yok. Kadýnlarýn da bir gün erkekler gibi, doktor, mühendis, avukat, belediye baþkaný, milletvekili, bakan olabileceklerini hayal etmek bile zor. Ne seçme hakký bulunuyor, ne seçilme. Kýsacasý, vatandaþ sayýlmýyorlar. Ülke neredeyse bütünüyle ve pek çok alanda ortaçaðý yaþýyor (Turgut Özakman, 2005, s.682).” Ýnsanlarýn yönetime katýlmasý, düþüncelerini açýklamasý, seçtiði idarecilerce yönetilmesi bu asrýn en büyük yeniliði ve nimetiydi. Bu nimetten bizler de faydalanmalýydýk. Milletin kaderini þahýslarýn insafýna býrakmamalýydýk. Sadece seçmekle kalmamalý, ayný zamanda seçilenleri denetlemeliydik. Cumhuriyet idare þekli eski yönetimlerle kýyaslanamazdý. Eski yönetimlerde þeffaflýk yoktu. Atatürk, getirdiði Cumhuriyet yönetim þeklini açýk seçik ifadelerle tanýmlýyor, halký cumhuriyete alýþtýrýyordu. Ona göre: “Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet biçimi demektir. Demokrasi ilkesinin en modern, en mantýklý uygulamasýný saðlayan hükümet biçimi cumhuriyettir!.. Cumhuriyet, yüksek ahlak deðerlerine ve niteliklerine dayanan bir yönetimdir. Cumhuriyet erdemdir. Cumhuriyet yönetimi erdemli ve namuslu insanlar yetiþtirir.” Bu ülkeye ve Cumhuriyet yönetim biçimine milletçe sahip çýkmalýyýz. Atatürk’ün kurduðu Türkiye Cumhuriyeti’ni daha da yükseltmek için fert olarak üzerimize ne düþüyorsa yerine getirmeliyiz. Cumhuriyet millet olarak ortak paydamýz olmalýdýr. Geçmiþten hýz alýp geleceðe emin adýmlarla yürümeliyiz. Tarihimize sahip çýkmalýyýz. Türkiye Cumhuriyeti’ni övmek, þanlý Osmanlý’yý yermeyi gerektirmez. Cumhuriyetle nice aydýnlýk yýllara…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |