Iþýk verirseniz, karanlýk kendiliðinden yitecektir. -Erasmus |
|
||||||||||
|
“Hadi” diyor annem “Yemek hazýr”. Sokak kapýsýnýn dýþýnda bekliyor beni gerçeðim. Ýçeride bir evin bir kýzýyým ben. Her sabah bu kapýdan çýkýp baþka yaþamlara dalýyor sonra kendi düþüme dönüyorum yeniden. Mutfaða yaklaþtýkça mis gibi kokusu doluyor burnuma tarhananýn. “Ne yapýyordun kaç saattir içeride?” diyor annem. “Hiç” diyorum. “Düþlüyordum”. Gülümsüyor, tabaðýma dumaný tüten mis kokulu tarhanayý boþaltýrken. Sormuyor ne düþlüyordun diye. Sorsa anlatabilirmiyim bilmiyorum. Öyle hýzlý akýyorki düþünceler kafamdan, birden çok kiþinin ayný anda konuþmasý gibi takip edemiyorum tüm sesleri duymama raðmen. Mutfaðýn duvarýna tam yemek masasýnýn hizzasýnda bir ayna var. Yemek yerken kendimizi seyredelim diye deðilde daha çok mutfak geniþlesin diye düþündü herhalde annem. Ama ben hep kendimi seyrediyorum aynada. Annem de seyrediyor bazen bana bir þeyler anlatýrken göz ucuyla bakýyor mimiklerine nasýl görünüyor diye. Bazende yýllarý sayýyor sanýrým yüzündeki çizgilerde, dalýyor çünkü gözleri, buðulanýyor bazen. Bu ayna yýllardýr bakýyor bize her konuþtuðumuzu duyuyor her hareketimizi kaydediyor içine.. Onun arkasýnda sýrlarý var .. bizim sýrlarýmýz…Anneanneminmiþ bu ayna “Taþ ayna bu çok deðerli” diyor annem. Çok deðerli aynamýzdan anneannemin, annemin ve benim sýrlarýmýz dökülüyor yer yer.. O da yaþlanmýþ demek ki. Ama hepimizden genç duruyor pürüzsüz bir cildi var.. Tüm aðýrlýðýný vermiþ duvara her gün, her öðün bizi bekliyor. Anneannem þimdi bu aynanýn öbür tarafýndan bakýyor belki bize. Belki insanlar ölünce aynanýn öbür tarafýndan bakýyorlardýr kimbilir. “Yarýn pazara gideyim” diyor annem. Sessizlikten sýkýlmýþ olmalý. Kendi sesleriminden sýyrýlýp ona bakýyorum. “Ýstediðin bir þey var mý?” diyor. “Yok” diyorum. Ne kadar kýsa konuþuyorum bu gün. Oysa hiç susmadýðým zamanlar olur, kendim bile sýkýlýrým söylediklerimden, yorulurum. Bugün sesler içimde kalýyor, kelimeler hapis kaldýlar aðzýmda. Ben duyabiliyorum sadece. Annem bazen çok kýzdýðýnda “Ben söylüyorum, ben dinliyorum” der. “Ben de” demek geliyor þimdi içimden. “Senin bir derdin mi var” diye soruyor þimdi de. “Yok” diyorum. “Niye sordun” demek istemiyorum biliyorum ki cevabýný. “Sen neler yaptýn bugün” diyerek sýrayý ona veriyorum. Çocukluðum nerede bu hikayede demeyin, yok çünkü. Bir vardý bir yoktu çocukluðum. 2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aylin Þahin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |