..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Zaman dostluðu güçlendirir, aþký zayýflatýr. -La Bruyere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sürrealizm > Gülgün Baltacý




23 Mayýs 2007
Sevginin Kokusu  
Gülgün Baltacý
Renkli kâðýtlara sarýlmýþ armaðanlar gibi sunulmamýþtý bana o çorap. Ellerimde tuttuðum çorap deðil, sevgiyle çarpan yüreðiydi. Paket yapmadan, bütün doðallýðýyla avuçlarýma býrakmýþtý yüreðini…


:AFCIA:

   En güzel anýlarýmý sizlerle tekrar yaþayacaðým. Kýsaca sizleri evimde konuk edeceðim. Bazen düþünecek, bazen kahkahalarla güleceðiz. Belki birazcýk hüzün de olacak...

   Deniz masmavi... Rumeli Hisarý tüm haþmetiyle karþýmýzda duruyor. Geçen gezi teknelerinden yükselen sesler, tüm insanlarý hiçbir kuvvetin mutsuz edemeyeceðini söylüyor...

   Balkonumuz doðadaki tüm renklerin varlýðýný hissettiriyor… Bizlere sunulmuþ en güzel ve en büyük armaðan paketi, sesi ve kokusuyla…

   Masamýz çocukluðumdan beri alýþýk olduðum görünümde, bembeyaz bir tuvale en ünlü ressamýn fýrçasýndan hayat verilmiþçesine sýcak ve renkli.

   Masayý çevirip duvara assam, resim sergisinin en güzel parçasýný oluþturacak. Beyaz örtünün üzerinde konmuþ lacivert tabaklarýn içindeki yiyecekler rengârenk… Beyaz, yeþil, sarý, kýrmýzý yiyecekler özenle tabaða yerleþtirilmiþ, sanki o tablonun bir parçasý deðil de kendi içlerinde ayrýca bir yarýþmaya katýlacaklar…

   Babamýn raký ve su bardaðýnýn içi de pek farklý deðil. ( Babam resmi kâðýda deðil, kadehinin içine çizer…)

   Bir dal maydanozla birlikte atýlmýþ kiraz, erik ve küçük bir kayýsý akvaryumdaki en güzel süs balýklarý sanki... Kabarcýklar çýkarýyor, bardaðýn içinde inip kalkýyorlar nefes alýp verirken... Ya kokusu? Bunu size nasýl anlatsam bilmem ki… En üstte yüzen portakal çiçeði, havuz ya da gölde açmýþ nilüfermiþte biz anlamamýþýz edasýyla bize kokusunu yayýyor dudaklarýmýzý bardaða yaklaþtýrdýðýmýzda...

   Balkondan yükselen sesleri duyanlar peri masalý kahramanlarýnýn o gece bizim evde parti verdiðini, Münir Nurettin Selçuk ve Yesari Asým Arsoy’un da o geceye konuk olarak davet edildiklerini sanabilirler.

   Rüzgârgüllerim balkonumuzda yaþanan masalsý gecenin sesiyle dönüyorlar rüzgârla deðil de. Çýkan her sesle kendi etraflarýnda dönüp, renklerini daðýtýyorlar bizlere…

   Balkonun dört bir tarafýnda yakýlan mumlarýn ýþýðý, bizim çok uzaklarda yaþayan sevdiklerimizin “Bizlerde geldik! ” diyen sesleri gibi melodik…
     
   Mutluluðun resmi sanýrým böyle çizilir...



   Hepimiz armaðan almaya ya da vermeye bayýlýrýz… Gördüðüm her armaðan paketi, bana yýllar önce açtýðýmýzda içinden sevgi kokusu yayýlan “ Minik armaðan paketlerini ” anýmsatýr…


   Annem, yýlbaþýnýn her zaman olduðu gibi bizim evde geçirileceðini bildiðinden, tüm yakýnlarýmýza minik, minik armaðanlar alýr, onlarý sevgiyle paketler, üzerine numaralar yazardý. Yýlbaþý gecesi yaptýðýmýz çekiliþte çýkan armaðanlarý heyecanla açardýk. Renkli paket kâðýtlarýna sarýlmýþ o görüntüsü minik ama anlamý büyük armaðanlarla göklerde uçardým. Renkli kâðýtlarý da armaðanýmýn bir parçasý olarak özenle katlar, saklardým. Þimdi yüzlerce çeþidi olan paket kâðýtlarýndan daha güzel ve özeldi… Ýçinde pahalý armaðanlar olmayan, sadece verilecek kiþiye duyulan sevgiyi anlatan minik plastik oyuncaklar ya da birer saç tokasý sarýlmýþ kâðýtlardý onlar. Abartýsýzdý…

   Alýrken ve açarken o paketi, anlaþýlýrdý sevginin büyüklüðü…


Mecburum! ”, “ Özel gün! ”, ” Bir armaðan almalýyým! ” diye rasgele alýnmýþ pahalý armaðanlar deðillerdi o parlak kâðýtlara sarýlý armaðanlar…

   Sevginin kokusu varsa, eminim böyle kokuyordur…


   Bugün sevgilimle Taksimde buluþacaðýz okul çýkýþý… Gözleri ýþýl ýþýl bana bakýyor; elinde tuttuðu paketi bana uzatýyor... Teksir kâðýdýna sarýlmýþ bu paketin içinde olan neydi dersiniz? Okulda çýkan ve çok sevdiðim kabak tatlýsýnýn plastik kabýnda sevgiyle sunuluþuydu. En güzel armaðan paketlerinden biri daha… Benim yemem için fedakârlýk edilip yenmemiþti o tatlý, her kabak tatlýsý çýktýðýnda yapýldýðý gibi. Taksim parkýnýn bir kenarýnda heyecanla ve afiyetle yiyorum, üzerine sayýlý ceviz parçalarý serpilmiþ tatlýyý.

   Hava çok soðuk, günlerce yaðan karýn erimesiyle yollar výcýk výcýk. Yine sevgilimle buluþtum Taksimde. Donuyoruz ikimizde. Sinemaya gitmeye karar veriyoruz. Belli etmemeye çalýþýyorum botlarýmýn içinin suyla dolduðunu… Film baþlayýp her yer karanlýk olunca usulca botlarýmý çözüp, yerin daha sýcak olduðunu düþündüðümden yere basýyorum ayaklarýmý yavaþça, sýksan suyu çýkacak çoraplarýmla… Ayaklarýmý görünmesinler diye iyice koltuðun altýna çekiyorum.

   Kýpýrtýmý fark eden sevgilim ayaklarýmý görüp, sessizce yere eðildi ve botlarýný kararlý bir þekilde çözmeye baþladý... Ne yapacaðýný merakla izliyordum... Ayaklarýndan çoraplarýný çýkartýp bana uzattý.

   Ellerlimde çoraplarý tutarken, “ Ayný fedakârlýðý yapabilir miydim? ” diye düþündüm… Sanýrým aklýma bile gelmezdi O’nun gibi yapmak…

   Bu çýkarsýzca beni düþünen adamla evliyim.

   Renkli kâðýtlara sarýlmýþ armaðanlar gibi sunulmamýþtý bana o çorap. Ellerimde tuttuðum çorap deðil, sevgiyle çarpan yüreðiydi. Paket yapmadan, bütün doðallýðýyla avuçlarýma býrakmýþtý yüreðini…

   Ayaklarýma giydim çoraplarý kafamý kaldýrmadan...

   Ýzleyemediðim film boyunca, ayaklarýmý ve beni ýsýtan yüreðin hep yanýmda olacaðýný hissederek, sessizce oturdum...

   Karnýmýz aç, cebimizdeki paralarý birleþtiriyoruz. Bir þeyler yersek yine yürümek zorunda kalacaðýz. Yenikapý sahilinde, minik köfte arabasýnda köfte satan Çorlulu amcadan çeyrek ekmek arasý köftelerimizi alýyoruz…

   Ben sevgilime göre insanlarla çabuk iletiþim kuran biriyim. Belki yatýlý okumam bazý konularda rahat olmamý saðladý… Oturup köftemizi yemek istiyoruz bir þiþe soðuk gazozla. Sýcak bir gün, kahveye týkýlmak istemiyoruz. Mis gibi havayý içimize çekerek yiyebileceðimiz her yeri balýk lokantasý yapmýþlar…

   Rengârenk tenteleri vardý lokantalarýn, masalarýn üzerinde ki güneþi engelleyen… Çakýl taþlarýnýn üzerine konmuþtu masalar…

   Deniz çakýl taþlarýna doðru uzanýrken “ Burada yemeliyiz! “ diye geçirdim içimden, gözüme kestirdiðim o lokantayý düþünerek. Sevgilime desem “ Kesinlikle olmaz! “ derdi.

   Lokantaydý orasý teklif bile etmemeliydik, hoþ olmazdý…

   Kafama koyduðum ve olabilecek þeyleri inatla tuttururdum “ Olmalý! ” diye. Kendimce planlar yapardým…

   Sahile sýralanmýþ lokantalar arasýndan bunu sevmiþtim. Bir gazoz isteyip köfte ekmeðimizi yesek kime ne zararý olurdu ki? Bu çok mu zordu. Üstelik gazoz paramýzý da ödeyecektik. Kesinlikle sormama izin vermezdi sevgilim, reddedileceðimizden emindi.


   Lokantalara birkaç basamakla iniliyordu. Tam önüne geldiðimizde, basamaklarý hýzla indim ve yukarýya baktým. Sevgilim þaþkýn bana bakýyordu elinde köfte ekmeðiyle… Kasada duran esmer beye gülümseyerek “ Ýzin verirseniz köftelerimizi þu masada (oradaki en güzel masayý göstermiþtim) yiyebilir miyiz?” diye sordum. O esmer bey “ Buyurun kýzým! ” dediðinde, hala yukarda beni hayretle izleyen sevgilime dönüp seslendim “ Hadi gel… Bak bu masada oturacaðýz! ” Çaresiz ve mahcup bir suratla aþaðýya indi. Elinden tutum, masaya doðru yürüdük, oturduk…

   Hep köfte alacak paramýz olduðunda o lokantaya gittik. Bize ikram edilen gazozlarýmýzla ayný masada köftelerimizi yedik. Daha sonra hep “ Lokantacý amcamýz! ” diye bahsettiðimiz Mardinli amcamýzý sevgi ve rahmetle andýk...

   Sesi hep kulaklarýmda “ Çocuklara soðuk birer gazoz!

   O lokantada kapris yaptým sevgilime... O lokantada attým yüzüðümü denize; yerini tespit ettiðimden emin olduðum için, nasýlsa buluruz diye…

   Bu kez kalabalýktýk lokantada ve deniz pýrýl pýrýldý… Çakýl taþlarýnýn arasýnda yok olmuþtu yüzüðüm…

   Aðladým bulamayýnca da. Yenisini aldýk sonra...

   Yüzük, þimdi hangi Denizkýzý’nýn parmaðýnda parlýyordur kim bilir…

   Artýk lokanta bizimdi. Amcamýzýn çocuklarý ve eþiyle de tanýþmýþtýk. Canýmýz artýk sadece köfte ekmek istemiyordu… Kek, börek, kýsýrda çekiyordu. Nasýlsa o güzel ailenin bir parçasý olmuþtuk…

   Kurulan yer sofralarýnda attýk en içten kahkahalarýmýzý. …

   Eskiden yolculuða çýkan dostlara kolonya, havlu gibi armaðanlar verilirmiþ… Bu geleneði en son ve ilk kez Mardinli amcamla yaþadým. Bana verdiði armaðanlar yetmiyormuþ gibi anneme de yolladý…

   Bu yazýyý yazarken ben, annem hala o armaðanlarýn durduðundan söz etti.



   Þimdiki öðrencilerin ne Çorlulu, ne de Mardinli amcalarý var…

   O köftenin ve gazozun tadýný da asla bilemeyecekler…




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Merhaba
Gönderen: Okan Boncuk / , Türkiye
6 Ekim 2016
Yine içten ve güzel baþka bir yazýnýzla baþ baþayým. Diðer yazýlarýnýza da baktýðýmda gördüðüm, sizin yazýlarýnýzýn insaný baþka dünyalara sürüklediði. Özgün cümlelerden kurulu dünyanýza bir yolculuk yaþadým. Üzüldüðüm bir konu ise sayfanýzda yeni yazýlarýnýzý göremedim. Yeni yazýlarýnýzý da sabýrsýzlýkla bekleyeceðim. << Övgü dolu sözleriniz için teþekkür ederim... Ýsteðinizi dikkate alacaðým:) Görüþmek üzere, sevgimle... (Gülgün)>>>>

:: sürreal?
Gönderen: Fýrat Can Tokuri / , Türkiye
20 Mart 2009
Gülgün haným öncelikle elinize saðlýk, güzel, sýcak bir öykü yazmýþsýnýz. iki konuda fikrimi belirtmek isterim; ilk olarak öykünün nasýl bir sürrealizm içerdiðini kavrayamadým. tam tersine bana gayet gerçek, metaforlardan, dolaylý anlatýmlardan özet olarak sürreal anlatýmdan uzak gibi göründü, yanýlýyorsam lütfen düzeltin. ikinci olarak, bence zaman kullanýmýnda hatalarýnýz var. çorap bölümünde þimdiki zamandan -di li geçmiþ zamana birden geçiyorsunuz ve sonra tekrar þimdiki zamana dönüyorsunuz ancak öykünün gidiþatýnda bir zaman deðiþimi yok aslýnda... sevgiler <<<< Eleþtirinizde çok haklýsýnýz. O kadar çok hatam var ki farkýndayým... Sürrealizm’e gelince, yazým bu kategoriye girmiyor.”Büyülü Gerçekçilik” olmalýydý fakat bu kategori yok. Teþekkürler, sevgiler… (Gülgün) >>>>>

:: Yüreðine,kalemine saðlýk
Gönderen: ebru / ýstanbul/Türkiye
24 Mart 2008
Benim güzel yürekli kanküm ,inan okurken bende sizinle birlikte o güzel sofrada, minik hediye paketlerini açarken yanýnýzda,ender le gittiðiniz o mardinli amcanýn lokantasýnda aranýzdaydým sanki.Ve bence evet sen mutluluðun resmini çizmiþ ve çizmeklede kalmamýþ çok da güzel tasvir etmiþsin.Çok güzeldi caným, çokk.Kalemine ,yüreðine saðlýk ve tabii ki devam et bu kadar hoþ ve içten cümleler okumayalý çok uzun zaman olmuþtu <<< Caným kanküm, seni ne çok özledim bilsen... Zaten sen kesinlikle bizimleydin. Senle ben ayrý yumurta ikiziyiz, biliyorsun:) Güzel yorumlarýna ne kadar mutlu oldum bilsen, pc baþýnda çizdiðim mutluluðun resmini hissetmiþsindir...Beni yüreklendirdin, saðol caným, seni seviyorum, ltf arada da olsa görün bana, razýyým. Sevdiklerim yanýmda olsun ki yazýlarýma onlarýn güzelliði yansýsýn... Kankün (Gülgün)>>>

:: Köfte,gazoz ve aþk
Gönderen: Macide Özcan / Ankara/Türkiye
24 Mart 2008
Orada sizinle o köfteyi ve soðuk gazozu paylaþtým.Çok güzeldi yazýnýz. Özellikle çorap olayýnda boðazýma birþeyler takýldý ve yutkunamadým. <<<<Kesinlikle bizimleydiniz. Masamýz da sevginin paylaþýldýðý yer, týpký yüreðimiz gibi… Benimle o günleri yaþadýðýnýz için size binlerce teþekkürler. (Gülgün) >>>>

:: siz gercekten sevginin adýsýnýz...
Gönderen: güner usta / Ýstanbul/Türkiye
24 Ocak 2008
sevgiyi bütün cýplaklýðýyla bu kadar saf bu kadar güzel anlatýldýgýný ilk defa okudum...yüreginize saglýk gülgün hnm...<<<<< Beðeniniz beni çok mutlu etti, çok teþekkür ederim… (Gülgün) >>>>>

:: Muntrina
Gönderen: Yeliz Ozmisir / Ýstanbul/Türkiye
23 Ocak 2008
Satirlar sevgi kokuyor.Bazi satirlari okurken acaba kalbime kucuk bir mikrofon yerlestirdiler de biri hislerimi duyup bu sayfalara mi yazdi dedim.Keske tipki sizin soylediginiz gibi hayatimizdaki tum sevgiler boyle renkli kagitlara sarilmadan,paketlenmeden tum dogalliyila verilebilse.Sevgi kokan yureginize saglik. <<<<Öncelikle özür diliyorum senden… Yorum yaptýðýnda sitede sorun vardý sonrada ben yazamadým. Neden biliyor musun? Hani bazen boðazýna bir þeyler düðümlenir, ne düþündüðünü anlatamazsýn ya, yutkunur durursun, gözlerin dolar… Yýllar önce yaþarken hissettiklerini, yýllar sonra gencecik yürekler hissediyorsa; bu size inanýlmaz zevk ve heyecan verir. Ýþte bana da öyle oldu. Gelip gidip yorumunu okudum. Beni tanýmadan verilen deðeri ve çýkarsýzca duyulan sevgiyi gördüm. Binlerce teþekkürler Yelizciðim… ( Gülgün) >>>>

:: Tebrikler!!
Gönderen: Büþra KEY / Bolu/Türkiye
9 Ocak 2008
Tebrik ederim sayýn Baltacý böyle güzel yazýlarýnýzý okumaya devam edelim. saygýlar.. <<<< Çok teþekkür ederim, sevgiler... ( Gülgün) >>>>

:: virgüller
Gönderen: cemalettin güvercinoðlu / Ýstanbul/Türkiye
17 Ekim 2007
''Gözleri ýþýl, ýþýl bana '' , bu dikkattimi çeken virgüllerden en bariz olaný.bence virgül kullanýmý ile anlam düþüklüklerine sebeb olmuþsunuz.ben hatalýysam özür dilerim tabii.<<< Teþekkür ederim...Çok eksiðim var farkýndayým, word de düzeltmeye çalýþýyorum, virgül koymazsam altýný çiziyordu cümlenin:) Sayenizde word'e güvenmemem gerektiðini anladým. Tekrar teþekkürler... (Gülgün) >>>

:: köfteci amcanýn yüreði
Gönderen: zafer aðýrgün / ist./Türkiye
19 Haziran 2007
köfteci amcanýn yüreðinin sýcaklýðý,gülgün hanýmýn sevgisinin kokusu,buralara kadar geldi.o sýcaklýðý hissediyor,o sevgi kokusunu duyabiliyorum. << Sevginin kokusunun ta oralardan duyulmasý ne güzel… Yorumunuzun beni mutlu eden güzelliði de, sizin sevgi dolu yüreðinizin sýcaklýðýný bana getirdi… Çok teþekkür ederim, sevgiler…(Gülgün) >>

:: ÇOK GÜZELLLLL
Gönderen: DENÝZ YANAÇ / Ýstanbul/Türkiye
16 Haziran 2007
Gülgün haným yine süper bir yazý yazmýþsýnýz ilkide çok güzel di Sevginin kokusu ondan da güzel olmuþ 3 üncü yazýnýzý sabýrsýzlýkla bekliyorum :)))sizi çook öpüyorum <<<<Çoook tþk ederim DENÝZ'ciðim:) En çok Mentorla senin öykünü seviyorum:) Neden bilmem, onun yeri ayrý bende... Yanaklarýndan öptüm, sevgiler caným...(Gülgün)>>>>

:: tbrkler
Gönderen: levo tireli / Adana/Türkiye
14 Haziran 2007
Çok beðendim. Ýlk denemenden daha güzel olmuþ. Ýkincisi biraz geç geldi ama olsun. devamýný bekliyoruzz. <<< Teþekkür ederim, çok mutlu ettin beni. Sevgiler... (Gülgün)>>>>




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sürrealizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Rüzgârgülü

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Süsen, Hanýmeli ve Anarþist Ruhlu Kýz


Gülgün Baltacý kimdir?

Umutlarým olmadan asla. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Ýstanbul... Ve tabi ki Boðaz...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Gülgün Baltacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.