"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Rusya’da Volga nehri kýyýsýnda Samara adlý bir yerleþim bölgesi var.Haritalardan bu bölgeyi keþfedebilirsiniz.Buranýn isminin kökenini kimse bilmiyor..Muhtemelen Mezoptamya’daki Sümer’in kökeni buradan geliyor.Tabii ki bu bölgede yapýlmýþ arkeolojik çalýþmalar hakkýnda da fazla bilgimiz olmadýðý için o bölgedeki yerleþim tarihi konusunda bir þey söyleyemiyoruz.Bildiðimiz bir þey var ki Tataristan ve Kazakistan arasýndaki bu bölgenin ismi Samara.Yine þaþýrtýcý bir benzerlik olarak bu bölge de Volga nehri kýyýsýnda bir yer.Demek ki bu dönemde Samara uygarlýðý tarým toplumu idi.Bizce orada yapýlacak kazý çalýþmalarý bunu kanýtlayan örnekler verebilir.Biz Ön Asya’da Mezepotamya izine M.Ö 3500’lü yýllarda rastlýyoruz.Muhtemelen Orta Asya’daki bu Samara’dan Samarlýlar daha önce göçmüþ olmalýlar.Yani en az M.Ö 4000’li yýllardan bahsediyoruz.Arkeologlarýn bulgularýna göre bu bölgede Paleolitic dönemden beri insan yaþantýsýnýn var olduðu tespit edilmiþtir.Yani bu bölge köklü bir uygarlýk oluþturmuþ olmalýdýr.Daha sonra çeþitli etmenler sonucu göç etmek zorunda kalan bu uygarlýk mensuplarý eski uygarlýklarýný yeni kültürlerle de geliþtirerek Mezopotamya ve Filipinlere götürmüþ olmalýdýrlar.Demek ki çýkýþ noktasý bu Samara’dýr.Elbette bizim bu kanýmýz bilimin yerini alamaz.Biz sadece bu bölgelere bir iþarette bulunuyoruz.Bu bulgularýmýz ciddi bir þekilde araþtýrýlmalý, bu konuda daha bilimsel çalýþmalar yapýlmalý diyoruz.Yine Orta Asya’daki Ural Daðlarýnýn adý olan Ural kelimesi Sümerlerdeki Ur kelimesi ile kökendaþ olabilir bunu da gözden kaçýrmamak gerekir. Bu tezimizi destekleyecek ikinci bir tezimizi daha ilk defa açýklýyoruz.Bize göre Orta Asya’dan yola çýkan Samarlarýn bir kýsmý farklý bir göç yolu daha izleyerek Filipinlere kadar gitmiþlerdir.Muhtemelen sulak, nehirlerin bol olduðu bir bölge arayýþý içinde idiler.Filipinlerin doðusu da bu iþ için oldukça elveriþli idi.Belki de daha baþka sebepleri vardý buraya gelmek için.Ýþte bu gibi sebeplerle Filipinlerin doðusuna yerleþtiler.Bu bölgenin adýnýn da þaþýrtýcý bir þekilde Samar olmasý oldukça ilginçtir.Yine bazý yer adlarý Sümer yer adlarý ile ayný denecek kadar benzerlik gösterir.Sümer’deki Uruk þehri benzeri burada da Orus denen bir þehir vardýr.Buranýn batýsýna Sulu deniz denir ki bu Sulu kelimesinin “su” ile benzerliði ortadadýr.Sümerlerde de “bataklýk” (Sug) gibi sulu bölgeler için benzer sesleri içeren terimler kullanýlmýþtýr. Tabii ki þu da bir gerçek ki 1600’lü yýllarda bölgeye giren Ýspanyol Dil ve Kültür açýsýndan bölgede büyük bir tahribat yapmýþlardýr.Pek çok yer adý bugün Ýspanyolcadýr.Bu nedenle bölgedeki yer isimleri konusunda en azýnda haritalar ya da ansiklopediler yardýmýyla yeterli bilgi elde edememekteyiz.Þu da bir gerçek ki Ýspanyolca’ya çevirilen þehir adlarýnýn eski þekillerini yerel halk muhtemelen biliyordur.Bunun için de kapsamlý bir araþtýrmaya ihtiyacýmýz var.Bunu söyledikten sonra bulduðumuz delilleri ortaya koymaya çalýþalým..Sümer þehirlerinden birisinin ismi de Larsa’dýr..Bu ismin benzeri Filipinlerde de bir þehir ismi vardýr.Leyse bir dönem Samar için önemli bir þehir olmuþtur.Yine Sümerlerdeki Lagaþ þehir ismi de bu isme benzer gözükmektedir.Samar’da yaþayan halk Waray’lar olarak anýlmaktadýr.Sümer þehirlerinden birisinin adýnýn Warad olmasý da oldukça ilgi çekicidir.Warad ve Waray arasýnda hiçbir fark yok gibidir.Yine Samar ülkesindeki Zumerraga þehri ile ile Sümer arasýndaki benzerlik de bizce tesadüfi olamaz.Bu Zumerraga kelimesinin sonundaki Aga kelimesine benzer þekilde Sümerlerde Agade adlý bir þehir vardýr.Bu konuda ciddi araþtýrmalar yapýlýrsa sanýrým önemli bulgulara ulaþýlacaktýr. Sadece Waray dilinin deðil Sümerce’nin de çeþitli dillerin etkisi altýnda olmasý iki dilin ortak yönlerini bulmamýzda zorlayýcý bir unsur.Ýspanyolca Waray dilini müthiþ bir þekilde istila etmiþtir.Yine Müslüman halk arasýnda da Arapça’nýn etkisi oldukça fazladýr.Sümerlerde ise kaderin garip bir cilvesi olmalý ki Arapça gibi Sâmi kökenli bir dil olan Akadça Sümer dilini etkilemiþtir.Yine bazý Hint-Avrupa kökenli tesirlere ufak çapta da olsa rastlanýr.Tabii ki Waray dilinin bundan çok önceleri nasýl bir þekilde olduðunu bilmiyorum.Bu konu da araþtýrýlýrsa sanýrým güzel sonuçlar elde edilecektir Sümerlerin kökenini ve hatta Samar’ýn kökenini açýklamak adýna. Samar ve Sümer arasýnda ilgi çekici ikinci bir hususta ikisinin dilinde var olan benzerliklerdir.Bilhassa þahýs zamirlerinde karþýlaþtýðýmýz benzerlik oldukça ilginçtir.Samar ve Sümer’de de birinci tekil þahýs zamiri ko, go, ga gibi kelimelerle ifade edilmektedir.Ýkinci tekil zamiri Sümerce’de Za, zu þeklinde Waray dilinde ise ka þeklinde..Waray dilinde Niya “o” demekken Sümer dilinde de “ani” o demektir.Yine bu dilde “bu” anlamýnda kullanýlan “an, han” kelimeleri de ilgi çekicidir.Yine Sümerce’de “bi” insan dýþý varlýklar için kullanýlýr.Türkçe’de de “bu” zamiri bu noktada ilginçtir.Yine Türkçe’deki “Þu” zamirinin benzeri Sümerce’de “su” zamiri vardýr ki benzerlik oldukça açýktýr.Waray dilinde birinci çoðul kiþi Amon, namon þekillerindedir Sümer dilinde de bu þahýs “me” þeklindedir.Ýkinci çoðul þahýs Waray dilinde Kamo, niyo þekillerindeyken bu þahýs Sümer dilinde Zunen þeklinde ifade edilir.Üçün çoðul þahýsýn çeþitli þekillerinin de iki dilde benzer olmasý bizi geçmiþteki bir ortaklýða götürmektedir þaþýrtýcý olarak.Sümer dilinde “An” þeklinde ifade edilen bu zamir, Waray dilinde “Nira” þeklinde ifade edilir.Bunlarý ifade ettikten sonra Sümerce ve Türkçe’deki þahýs zamirlerinin benzerliðinin de oldukça mühim iþaretler taþýdýðýný vurgulayalým.Hatta bu þahýs zamirleri kelimenin sonuna getirilerek Türkçe’de olduðu gibi iyelik de ifâde ederler.Örneðin: Til-zu-Yaþam-ýn Þunu da ifade edelim ki kelime düzeyinde Waray ve Sümer dilleri arasýnda görülen benzerlik Gramer düzeyinde bazen bozulmaktadýr.Sanýrýz bunda bu insanlarýn çeþitli milletlerle etkileþimde kalmalarý ve onlarýn dillerinden etkilenmelerinin tesiri vardýr..Proto Türkçe döneminde bildiðimiz gibi Özne yüklemden sonra da ifade edilirdi.Bunun benzeri olarak Waray dilinde özne ve yüklem yer deðiþtirmiþ görünmektedir.Bu olay bizdeki fiil sonuna eklenen þahýs zamirlerinin oluþumunu hatýrlatýr.Geliyor-um Yukarýda birinci tekil þahýs zamiri olarak verdiðimiz Ak, ko, go, ga örneklerine bir baktýðýmýzda Hint Avrupa dillerindeki birinci tekil þahýs zamirinin de nasýl oluþmuþ olduðunu açýklayabiliriz.Fransýzca jö Irak’ta Abbasiler tarafýndan Türk Ordugahý olarak kurulan ve halen de bir þehir adý olan Samara kelimesi de oldukça önemlidir.Bize göre bu isim bu bölgeye bilinçsiz bir þekilde verilmedi.Orada yaþayan ve kendilerini Sümer’in devamý olarak gören insanlar var olabilir.Türk komutanlar da kendilerine yakýn bulduklarý bu insanlara ad olarak bu ismi kullanmýþ olabilirler.Belki de bu Türkler de Orta Asya’daki Samara bölgesini çok iyi bilen Türklerdi.Bu durumda bölgede o dönemde yaþayan Sümer kalýntýsý halklarýn olduðu ifade edilebilir.Zaten bölgenin o zamanlarda harabelik ve tarihi kalýntýlarla dolu bir yer olmasý bu yerin aslýnda eski bir yerleþim merkezi olabileceðini gösterir. Baþka aydýnlatýlmasý gereken bir nokta Filistin’de, Ýsrail’de yaþayan Samirilerdir.Samiriyye (Þomron) kentinde yaþayan bu Sâmiriler bizce Sümer halkýndan olabilirler.M.Ö 722 yýlýnda Asur Ýmparatoru Sargon tarafýndan Babil, Kuta ve Avar’dan getirdiði halklarý Ýsrâil’e yerleþtirmiþ olduklarý belirtilir.Ancak bu Sâmirilerden önce de bölgede Sâmiri olarak anýlan insanlarýn olduðu açýktýr Hz.Musa’nýn M.Ö. 1200’lü yýllarda Ýsrâil’e Peygamber olarak gönderildiðini biliyoruz.Kur’an-ý Kerim’de Taha Süresi 85. ayette tekil olarak bir Samiri ismi geçmektedir.Acaba bu Samiri sadece bir kiþinin adý mýdýr yoksa o dönemde de var olan bir halkýn adý mýdýr?Bu da araþtýrýlmasý gereken bir konudur.Fakat eðer bu Sâmiri kelimesi bizim tezimize uygun olarak Samar yani Sümer’den göçen birisiyse, onun Buzaðýya tapmayý istemesi oldukça normal.Çünkü Sümerlerde pek çok Tanrý’nýn olduðu biliniyor.Muhtemelen bu Sümer Göçmeni de kendi inancýný Hz.Musa takipçilerine öðretmeye çalýþmýþtý.O halde Sümerlerin Filistine göçleri M.Ö 1200’lü yýllarý buluyor.O Samiri de muhtemelen eski din ve kültür ortamýndan kopamamýþ birisiydi.Bunun tesiriyle Buzaðýya tapma gibi bir eylemin içine girdi.Boðaya tapma inancýna ilk olarak Sümerlerde rastlanmasý da meselemiz açýsýndan oldukça ilginçtir.Kur’an’da Buzaðýya tapma iþini öneren kiþinin “Samiri” olarak anýlmasý bu açýdan anlamlýdýr.Sümerdeki Tanrý bolluðu ve bilhassa Tarým toplumu olmalarý nedeniyle, Boðaya, Buzaðýya tapmalarý Hz.Musa takipçilerini kandýran Samiri’nin bir Sümer göçmeni olduðunu açýkça ortaya koyar. (Taha 85 “-Allah: "Ama Biz, senin ardýndan kavmini fitneye düþürdük ve Samiri onlarý saptýrdý." buyurdu.)Sümerlerin taptýklarý bazý diðer tanrýlar þöyleydi; Ea (Su Tanrý), Boða, Anþar (Gökyüzü Tanrýsý), Enlil (Yeryüzü Tanrý), Kingu (Dev ve Canavar Tanrýsý), Lakmu (Yýlan Tanrý), Pazuzu (Ateþ Peri), Utu (Güneþ Tanrý) Bu gerçek de Sümer devleti yýkýldýktan sonra Sümerler ne oldu sorusuna bir yanýt bulmamýzý saðlýyor.Onlar çeþitli yerlere göçtüler.Filistin de bu yerlerden birisiydi.Kur’an-ý Kerim’de geçen Zümer süresinin isminin de konuyla baðlantýlý olabileceðini söyleyelim.Hatta bu sürenin daha baþlarýnda “Allah’tan baþka Tanrýlara tapanlardan bahsedilmesi” oldukça ilginçtir.Yine surenin sonlarýnda insanlarýn “Zümer halinde Cennete ve Cehenneme sevk edilmeleri” Sümerlerin hem olumlu hem de olumsuzluklarýna bir örnek olabilir.Zümer ismi belki bunu hatýrlatmak için süreye ad olmuþ da olabilir.Bunlar tabii ki araþtýrýlmasý gereken konulardýr.Yine belki de Sümerlerin bölük bölük memleketlerinden hazin göçleri de hissettirilmek istenmiþ olabilir.Bilindiði gibi Sümerlerin devletleri M.Ö 2000’li yýllarda Elamlar tarafýndan yýkýlmýþtýr.Sümerler bölgede yaþamaya devam etseler de diðer kavimlerin istilalarý belki de onlarýn huzurunu kaçýrdý ve zümreler halinde göç etmek zorunda kaldýlar.Onlarýn Orta Asya’dan bu bölgeye muhtemelen de Filipinler civarýna göçleri bu þekilde yani “Zümer” (bölük bölük) þeklinde olmuþtu. Ýþte Sâmiriler bu yerleþtirilen topluluða verilen isim olmuþtur.Muhtemelen Sümer Halký anlamýnda Sâmiri olarak anýlmýþ bu topluluk Ýsrâil tarafýndan Yahudi olarak kabul edilmektedir.Halbuki onlar kutsal kitabý kabul etmektedirler.Belki de Ýsrâil soyundan olmadýklarý için Yahudiler onlarý kabul etmemiþ de olabilir.Bu da Sâmirilerin baþka bir milletten olduðunu gösteriyor.Tarihi olaylar da bunu kanýtlýyor.Buna göre Sâmiriler Sümerlerin soyundan gelmiþ, Sümer Devleti yýkýlýnca varlýklarýný muhafaza edebilmeyi baþarabilmiþ bir halk olabilir.Çünkü onlarýn Ýsrail’e göç ettikleri topraklar Sümer ülkesinin topraklarýdýr. Sâmiriler kendilerini Yahudi kabul etmekle birlikte ellerinde bulunan Tevrat günümüz Tevrat’ýndan oldukça farklýdýr.Bu nedenle Sâmiriler Yahudileri Tevrat’ý deðiþtirmekle suçlarlar.Onlarýn ibadetleri de oldukça farklýdýr.Sâmiriler aynene Müslümanlar gibi abdest alýrlar.Yine onlar kilise ya da havrada deðil de Mescit benzeri yerlerde yaparlar ibadetlerini.Secde, rüku, kýyma hareketlerini yaparak kendilerine has bir namaz kýlarlar.Bu gibi yönleri Müslümanlara çok benzemektedir.Bugünkü Sâmirilerin Buzaðý’ya tapan ve Hz.Musa’yý reddeden Sâmirilerle pek alakasý yoktur.Çünkü bugünkü Sâmiriler Allah’tan baþka bir þeyi ibadeti kabul etmeyen, Hz.Musa’yý peygamber olarak kabul eden ve seccadelerini yanlarýndan ayýrmayan dindar insanlardýr.Hatta Sâmiriler Ýsrâil politikalarýný da beðenmemekte Müslüman ve Yahudilerin bir arada barýþ içinde yaþamasýndan yana olduklarýný her fýrsatta dile getirmektedirler. Sümerler yani Samaritan’lar Ýbrani alfabesinin geliþmesine, Tevrat’ýn yazý sistemine büyük katkýlarda bulunmuþlardýr.Sümer alfabesi ile Ýbrani alfabesi arasýndaki benzerlikler de bunu ortaya koymaktadýr.Yine Samaritan yani Samiriyye alfabesi ile Sümer alfabesinin benzerliði Samirililerin Sümerden göçtüðünü kanýtlayan ayrý bir kanýttýr. Muhtemelen bu Samiri halkýnýn pek çoðu Yahudileþti ve Yahudi olarak kabul edildiler.Kalan Samiriler ise isimlerini korumayý baþarabilmiþlerdir.Bu arada Samiriyye dili ile Filipin Samar dilleri arasýndaki benzerliðe birinci tekil þahýs ve 3.tekil þahýs zamirlerindeki benzerlikleri örnek olarak gösterebiliriz.Elbette ne Samar dili ne de Samarya (Samiriyye) dili saf olmadýðýnda bilhassa Samiri dili tamamen Semitik bir þekle dönüþtüðünden bu gibi benzerlikleri bulmak bizim için altýn kadar deðerli olmaktadýr.Filipin Samar dilinde birinci tekil þahýs “Anok” þeklindedir.Bu þahýs, Samiri dilinde ise “Anaki” þeklindedir. “O” anlamýna gelen 3.Tekil zamiri Samar dilinde “Hiya”, “iya” þekillerinde de olabilir.Samiri dilinde bu zamirler “u”, “i” þeklindedir.Aslýnda Samiri dili Aramiceleþmiþ bir görünüm arz eder.Hatta günümüzde bu diller Arapçalaþmaya baþlamýþ gözükmektedir.Ancak yine de iki dil arasýnda baþka benzerliklerin olma ihtimali ciddiyetle araþtýrýlmalýdýr.Benzerlikler bulunsa da karþýmýza yine bazý sorunlar çýkabileceði de gerçektir.Zira Sümerce bir Sami dili olan Akadça’nýn ve diðer dillerin tesirindedir.Yani saf bir dil deðildir.Bu nedenle bazý bulgular bizi yanýltabilir. Þu gerçeði de ifade etmek istiyoruz ki Orta Asya’dan sadece Filipinlere göç olmamýþtýr.Dünyanýn bütün bölgelerine bilhassa da Güney Asya’daki pek çok ülkeye Samarlar tarafýndan “bölük bölük” göçler yapýlmýþtýr.Aslýnda bu göçen Samarlar tek bir ýrk deðillerdi ancak onlarýn içinde çoðunlukla Türkler bulunuyordu.Austric de denilen Güney Asya dillerinde bulunan Türkçe kökenli kelimeler de bu göçlerin açýk bir delilidir.Yine yaptýðýmýz araþtýrmalar sonucunda sadece Filipinlerde deðil pek çok Güney Asya milletlerinin dilinde Sürmer diliyle paralellikler bulunmuþtur.Bu da Sümerce’nin Orta Asya kökenli olduðunu ispat eden baþka bir delildir.Çünkü Güney Asya halklarýnýn bir çoðunun Orta Asya’dan göçtüðü bilinen bir gerçek.Örneðin Japonca’nýn bir lehçesinde Sümerce’de olduðu gibi birinci tekil þahýs zamiri “ga”dýr.Yine Atayal, Payvan ve Japonca gibi dillerde za, se, si, zo sesleri Sümerce’de olduðu gibi 2.tekil þahýs zamiri olarak kullanýlmaktadýr.Sümerce’deki Diðer þahýs zamirlerinin izine de pek çok Güney Asya dilinde rastlanmýþtýr.Benzerlikler sadece þahýs zamirleriyle kalmamýþtýr.Mesele “ana” þeklindeki “ne” soru zamiri Japonca’da Nani, Kapampangan’da Nanu? Ve pek çok yerde de benzer þekildedir.Sümerce’de Nereye? Anlamýna gelen Mea zamirinin aynýsýna yakýný Malay dilinde Mana þeklinde kullanýlmaktadýr.Hatta eklerde bile bazý benzerlikler bulunmaktadýr.Araþtýrmalarýmýz neticesinde bu konuda yapýlan bilimsel bir çalýþmaya ulaþtýk. (Bk. http://www.geocities.com/tokyo/temple/9845/sumer.htm kaynaðýndan tercüme ettiðimiz bazý örneklerle meseleyi açýklayalým: Zamirler Sümerce Austric Ben ga ga (Taulil), go (Solor), gau (Gao), gni (Savo) ga (Dialect Japanese?) kaw (Khamti, Ahom, Sham, Tho-nung), ku (Siam, Lao, Black Tai), ke (Santa Cruz), -gu (Dawawa, Kakabai, Sinaki, Suau, Bohutu, object suffix) ga- (Bwaidoka, subject prefix) Sen za.e, ze sau, si, su (Austro-Tai), hau (Manggarai) su (Atayal), su-, -sun (Paiwan), za (variant of sama), oze, ozo (Japanese) O/An ene eni (Vanua Lava, Mantion), ini (Bank's Is.), ine (New Hebrides), ina (Santa Cruz), ena- (Suau, Molima), ena (Manikion) Anlar e.ne.ne-ra (dative) inira (Vunapu, Penantsiro, Akei, Wailapa, Onlar Tutuba, Vao), enira (Tangoa), enir (Vanua Lava, inir (Gaua), ineira (Mota) Interrogatives Ne? A.na? Ano? (Philippines, Indonesia), Uani? (Letemboi), Nani? (Japan), Nanu? (Kapampangan) Kim? A.ba? Si-apa (Malay/Indonesia from apa? "What?"), Pa? (Infit., Ikiti), Pae? (Imreang, Ikiyau), Pah? (Loniel), Pai? (Weda, Sawai), Abhay?, Abe? (Nissaya Burmese, classified as Sino-Tibetan or Tibeto-Burmese, but of highly mixed characteristics including agglutinative morphology.) Epa? (Fasu) Aapi? (Kewa), Ibuge? (Foe), Bo? (Sakai) Ne zaman? Me-na-am? Mana nui? (Chamorro), Mangge? (Chamorro), mingyaal Kangi (Yap), mo (Bontok) Kande Nere? Me-a? Mana? (Malay, Indonesia) Tabii ki bu örnekler sadece belli bazý Güney Asya ülkelerini nazara alýnarak verilmiþ örneklerdir.Elbette Sümerce’nin diðer Orta Asya kökenli dillerle de karþýlaþtýrýlmasý bizi daha açýklayýcý sonuçlara götürecektir.Bizim örneðimizdeki Waray dilinde Tatay baba anlamýna geliyordu Türkçe’deki Dede, Ata kelimeleriyle bu kelimenin benzerliði ortadadýr.Yine “ne” zamiri ve onlarýn türevlerindeki benzerlikler de oldukça ilginçtir.Bunlar gibi ekleri de kuþatan pek çok örnek vardýr ki ilgili dillerin ortak bir kökenden çýktýðýný düþündürtmektedir. Ancak biz Sümerce ile Filipinlerin Samar bölgesindeki Waray dili arasýndaki benzerlikleri keþfettiðimizde bu gibi çalýþmalardan haberimiz yoktu.Yani bu gibi çalýþmalardan etkilenerek o tezlerimizi ortaya atmýþ deðiliz.Bunu açýkça söyleyelim.Araþtýrmamýz neticesinde bulduðumuz bu argümanlarý da savýmýza delil olarak kullanmanýn yerinde olacaðýný düþündük.Zaten biz o dillerin de köken olarak Türkçe gibi Ural Altay yani Orta Asya kökenli dillerden türemiþ olabileceðini iddia ediyoruz.Yani Sümerce ile Malezya, Endenozya, Filipinler gibi bölgelerdeki halklarýn dilleri arasýndaki benzerlik bizi ortak bir kökene götürü diyoruz.Ancak bizim tezlerimizi de kuvvetlendiren bu bulgular bir þeyi kesin olarak ortaya koyuyor.Sümerce Hint-Avrupa ya da Sami kökenli bir dil deðildir.O kesinlikle Orta Asya kökenli bir dildir.Onun pek çok ailesi dünyanýn pek çok bölgesine yayýlmýþtýr. Sümerce’nin Orta Asya kökenli Türkçe benzeri bir dil olduðunu kanýtlayan biçimsel özellikler de mevcuttur.Bildiðimiz gibi Sümerce Türkçe gibi çoðunlukla sondan ek alan bir dildir.Bu durumun istisnalarý da yabancý bazý dillerin tesiriyle oluþmuþ olabilir.Sümerce’deki ekler de Türkçe eklerle benzerlik gösterir. Sümerce Türkçe - Ka-ta ........ Kapý-tan, Kapý-dan - Ka-n-i ........ kapý-n-u, KapI-y-I - Ka-na ....... Kapý-y-a - Ka-gim ........ Kapý-kimi - Ka-na(k) ........ Kapý-n-ýn - Ka-ta ........ Kapý-da ( Kaynak: http://www.compmore.net/~tntr/sumerturka.html) Yine Sümerce kelimelerdeki ve kelerinde sýk sýk görülen “ünlü uyumlarý da” Türkçe gibi dillerin belirgin özelliðidir. “Unu, Aga, Bulug, nagada, narúa, naðakum, namdamgàr, namkalag, namlúùlu vb.” Hatta Sümerce pek çok kelimede Türkçe’dekine benzer bir þekilde Küçük Ünlü Uyumu örneklerline de rastlanýr. “érim”, neizigar “namnutar” “nídiðir” “níðenna” vb. (yaðmur, hamur gibi örneklerden Türkçe’de düz geniþ ünlülerden sonra dar yuvarlak ünlülerin bulunabildiðini anlýyoruz.Hatta Sümerce’de de bu özelliðin Türkçe’deki gibi “m” ünsüzünün yuvarlaklaþtýrma özelliði sonucu oluþtuðunu görebiliyoruz namùkurúku”.) Sümerce bir cümle ile ses benzerliðinin, eklerin birleþiminin ne boyutlarda olduðunu ortaya koyalým: ka-ta-kar-ra ur-ra ab-su-su Aðýz-dan kapar alacaklar zerre kadar ödemeyi Yine Sümerce cümle dizimi de Türkçe’ye (Özne+Tümleç+Yüklem) benzemektedir: ùkur-re a-na-àm mu-un-tur-re Yoksul-er ne kadar da zayýftýr Tabii ki yazýlý metinler genelde manzum þekilde olduðu için devrik cümlelere de haliyle rastlanabilir ancak dilin gramer yapýsý çoðunlukla Türkçe’deki gibidir. Bu örneklere bakýnca siz de belki bir hatýranýzý hatýrladýnýz kim bilir?Çocukluðumuzda Kuþ Dili olarak öðrendiðimiz bir dil vardý.Hecelerin arasýna “ga” sesini koyduðumuz bir yapma dildi bu.Hatta bu dilin numuneleri divan edebiyatýnda da fazlasýyla verilmiþ.Mesela bu dille Sümerler’i þu þekilde söylerdik. Sü-ge-me-ge-ge-ger..Tabii ki bu dilin çeþitli varyasyonlarý da olabilir.Sanki bu dil bize Sümerceyi hatýrlatmaktadýr.Belki de bu dil eski günlere duyulan bir özlemle Turnalar gibi hiç düþünmeden geliþtiriverdiðimiz, ama kökenleri tâ Sümerde belki de Orta Asya’da olan dilimizin eski bir þeklinin sesten izlerini taþýyor olabilir..Belki de o bizim özlemimizin aslýmýza “Turnaca kanatlanmýþ” (kuþlaþmýþ) sesidir ve belki de bizi onunla mutlu kýlan bir anda Ötüken’e, Mezepotamya ovalarýndaki o huzurlu günlere bir kuþ gibi uçacaðýmýzýn bilinç altý hayalidir.Kim bilir? Türkçe ile Sümerce arasýnda yukarýdaki örnekler gibi pek çok benzerlik ve paralellik vardýr.Bu o kadar açýktýr ki Uzak doðu dediðimiz Güney Asya’daki dillerde bile Sümerce ile paralellikler mevcuttur.Sanýrýz Sümerlerin büyük bir çoðunluðu da Anadolu’ya göçmüþtür ve Sümerce Türkçe’mizde yaþamaya devam etmektedir.Yâni Sümerlerin dil mirasý kendisiyle kökendaþ olan Türklerin yaþadýðý Anadolu þehirlerinde, köylerinde, ilçelerinde yaþamaktadýr.Ýki dilde ortak olan kelimelerin pek çoðu ise Orta Asya’daki ortak köken ile açýklanabilir. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen Oðuz Türklerinin bu topraklarda Bin yýldýr yaþamasý ve yepyeni uygarlýklar kurmasý gibi Sümerler de Orta Asya’dan Mezepotamya’ya göçmüþler ve burada binlerce yýl süren uygarlýklar kurmuþlardýr.Sümerler pek çok milletle karýþmýþlar, insanlýk için güzel eserler vermiþtir. Yazýyý ilk bulan bilindiði gibi Sümerler olmuþtur.Muhtemelen Sümerler Türklerin Eskiden beri Orta Asya’da kullandýðý bugün Futhark yazýsý olarak da bilinen bir yazýnýn bir benzerini bu topraklara getirmiþlerdir.Yine Sümerler tarým alanýnda da büyük yeniliklere imza atmýþlardýr.Geliþtirdikleri sulama sistemleri oldukça ileri seviyededir.Bulunduklarý bölgede yeni dillerin ve halklarýn oluþmasýna, birbiriyle kaynaþmasýna sebep olan Sümer uygarlýðý bu gibi yönleriyle Osmanlý Medeniyetini de hatýrlatmaktadýr.Hatta Sümerce Osmanlýca gibi bir ortak dil olabilmiþtir.Çoðunlukla Sami dillerden aldýðý kelimelerle dilini zenginleþtirmiþ ortak bir dil oluþturmasýný bilmiþtir.Ancak onun iskeleti olan grameri ve kelime hazinesinin büyük bir çoðunluðu Sümerce’nin Türkçe benzeri bir dil olduðunu ortaya koymaktadýr.Tabii ki bu alanda çalýþmalar da aratarak devam etmektedir.Bizim kanaatimiz ise Sümerce’nin Hint-Avrupa ya da Sami kökenli bir dil olmadýðýdýr.Sümerce bükümlü bir dil deðildir ve Ural Altay dilleri gibi eklemeli dillerdendir.Pek çok özelliðiyle Türkçe ile paralel gözükmektedir.Bunu ortaya koymak için iki dil arasýnda benzer bulduðumuz bazý kelimeleri sizlerle paylaþacaðýz. Sonuç ne olursa olsun gerçek þudur ki Sümerler Ýki Nehir Arasýnda yâni Fýrat ve Dicle nehirleri arasýnda büyük ve köklü bir medeniyet kurmuþlardýr.Pek çok inancý, kültürü, milleti ve de dili etkilemiþler hatta oluþturmuþlardýr.Bunu da kendi aralarýnda saðladýklarý birlikle yapabilmiþlerdir.Egemenlikleri altýndaki bütün halklarý ortak bir gâye altýnda birleþtirmesini baþarabilmiþlerdir.Oluþturduklarý saðlam ve esaslý kanunlarla adaleti tesis etmiþlerdir.Hatta bu kanunlar kendilerinden sonraki pek çok uygarlýðý da etkilemiþtir.Onlarýn bu büyük baþarýlarýný saygýyla anýyor insanlýðýn bu uygar atalarýnýn huzurunda hürmetle eðiliyorum.Sizleri de Türkçe ve Sümerce’de ortak olduðunu tespit ettiðimiz kelimelerle baþ baþa býrakýyoruz. Ada- Baba, Ata Adda- Yemek Ýçin kesilmiþ hayvan ölüsü –Adak- Adda-gönderme, yollama Türkçe’de –atta- olarak yaþar..Adda ve Adak “ayak" iliþkisi ilginçtir Ýda- su yolu, dere Aga- taç, mükemmellik, kusursuzluk, en üst (Aða ile benzerlik var) Udu- toslamak Uga-kuzgun Ýgi-gö(z) Ýgi- iki taraflý, karþýlýklý Ugu- Onung, onlarýn, öbürü, kafatasý, çalýþkan öðrenci, Ugu-Ayý Uku-Kiþi, insanlar, Ah-ek Ak- yapmak, yerleþmek Ýl-El (Taþýyýcý) Ýl-Ülke Ama-ana, aba ile benzerliði açýk Ama-kadýn odasý Eme-Dil (emme ile alakalý) Eme-kadýnlýk organý Umu-Yaþlý kadýna (umacý, humay ana) Unu-Þölen –ün kelimesiyle alakalý olabilir) Ar-Övme, güzel göstermek Bizde utanma duygusu olarak geçmiþ, Ara-Arý –temiz- anlamýnda.. Uru, Ur- Kasaba, þehir, köy -Ur- eski Türkçe’de “kurmak, kanun” anlamýnda..Uru da bugünkü anlamýyla Kuruluþ, Kurum gibi düþünülebilir..Türkçe’de bu kelime hâlen de kullanýlmaktadýr.. Uru- Orý “eski Türkçe’de” –erkek, kahraman, cesur- Ýsi-Ýz (çukur býrakmak) Usu-Us (beceri, akýllýlýk, hüner, ustalýk) Ussu-Sekiz Ýs-Ýp Usu-Otuz es-üç + u-on Ýti- Iþý (ay ýþýðý) Uzu-Akþam (Uyu-) Da, Dab-Tut (Tutmak) Dub-Top (Yýðýn, küme) Dub, Tub –Tep- Gaba-Kabur-ga (Göðüs) Gub-Koy-, Kur- Pab, Pap-Baba Sab-sap Sab-Kap Sib-Þaman, Kam Sub-yalamak (Su ile alakalý gibi) Suba-Þaman Tab-bat Tab-Kop (Hep beraber) Zib-Kýç, iz Bid-Bok Didi- genç, yigit Gada-Keten Gid- güt –yönetmek- Gud- gýdý gýdý kullanýlýr güldürmek için yani mýzmýzlan, gül demek istenir.. Gud-Guz –savaþçý asker- Gud- Köy, kent -yuva- Gud-kýsa Hud-kun -gün- Kad-kat- Kid-Git –ayrýlma, alýp götürmek, uzaklaþmak- Kid- Et- Kad-Dok-uma Kud-Kuyu (oyuk) ayrýca Kur ile Kir arasýnda bir namla iliþkisi olabilir. Mud-But arasýnda bir alaka var gibi Mud da ayakla ilgili.. Mud-Boy -akrabalýk, kan baðý- Nad-Yat-ak Sed-Sýcak su su ile alakalý Sud, su- yudumlamak, soðuk Sud-Uzat Sud-Kut Tud, tu, du: doðmak Dag-Otag “dinlenme yeri, oda, ev” Düg-Diz Dug, du- De- Gag- kak “çivi” Gig-Gece –gice- Gug-Huy Kug-kuy (gümüþ, kuyumcu) Lug-Ogul (Arýlar için) Muk-Bok “Domuz ahýrý, pis yer anlamýnda” Bag-Bað- “kafes” Sag-Sað “güzellik, iyilik, iyi, talih” Sig- sýð “alçak, yüksek olmayan” Sig-Sik- “darbe, hareket, kalem darbesi, vurma ayrýca “sýk-“ -dar, kýsýtlý- anlamlarýnda da kullanýlmýþ.. Sug-Sulak “bataklýk, suyla dolu, göl” Sag-baðýrsak Seg-Soð-uk “buz, donmak” seg kar anlamýna da gelir.. Tuð-Bez, bayrak Sag-Seç Zig-Çýk- Hun-Ön Kin-Düzen, kanun, vazife herhalde Han kelimesi yerine kullanýlýyor.. Sað-Saç- Sið-Kes- Hes-esir Seð-Su (Yaðmur –saðanakla alakalý- zaten “su” akmak anlamýnda) Se-Isý Tah-atamak, -daha demek Mah-Bol “olmak” Zah-Sak- “sýr saklama” Zuh-Soy- Sig-Saç Sika-saksý Taka, Tak, tag-deðmek, dokunmak Tuk-Titremek Dal-Adak “ayak yarýþý” Dela-deli “Delen”-iðne Dil-tek Dul-Dolmak Gal-Kalýn “geniþ” Gala-Þarkýcý Gul-Þeytan, yok eden Ðal-Ol- Hul-Gül- “Sevinç, neþe” Kala-Kiler Kul-Kalýn Lal, la-Ulu, ulula- Lal-Bal Pala-kýyafet Pil-Pis Sal-Salmak ayrýca Sulu anlamýna da geliyor.. Sil-sev Til-Tir -yaþama Zal-Sal ve Yel kelimesi ile de alakalý anlamý; akmak, dolaþmak Ze-kes- Dam-Eþ “Damsýz girilmez yazýsýný hatýrlayýn” Dim-Düðüm Dim-Et- Dima-Deme “Haberler, bilgi verme” Dumu-Çocuk, kýz çocuðu Gam-eðme Geme-Kadýn Gim, Kim-Gibi Gim-gitmek “týrýs týrýs gitmek” Gum-Göm- “boþlamak, üstünü örtmek, görmemezlikten gelme” Kum-Yaz, sýcaklýk “Kun ile alakalý” Lim-Bin Nam-kader, yol Nim-Yüksek, prence Sam-Sat- Sim-sob “soy sop” Sim kelimesi de aynen hala kullanýlmaktadýr.Düðünlerde bayanlarýn saçlarýna dökülen parlak tanecikler..Çünkü Sim elemek, kalburdan geçirmek, inceltmek anlamlarýna da gelir Sümerce’de.. Sum-sun- “verme, sunma” Sim-Çim “Ot” Sem, zabar-Dabul “davul, def” Suum-sarýmsak “bu kelimenin soðan kelimesine de benzerliði açýktýr.” Tum-dönme Tum-tüm “tamamý” anlamýnda Zum-sýzmak, su sýzdýrmak “su ile alakalý” Zur-Su ile alakalý “ su gibi akmak” hatta Yür- kelimesi ile de alakalý olabilir..Yürümek.. Ban, Banda-Bardak Tun-tut- Tun-tüm “yýðýn küme” tümsek gibi Dun-Dön “sallamak anlamýnda dön- ile alakasý var” Kan-kalk- Gu-Köy Gun-Parlamak, parlayýþ “bu kelime ile Gün kelimesi arasýndaki baðlantý açýktýr.” Ðen-Güven yine Ðen-göndermek arasýnda anlam iliþkisi var.Hatta Türkçe’de olduðu gibi git-, gel-, gönder-, götür- gibi kelimeler bu dilde de ayný kökenden gelmektedir.Bu köken de garip bir þekilde “gan, gin, ðen” kelimeleri olmaktadýr.Bu müthiþ bir benzerliðin habercisidir. Kana, kan-Kaygý Giskun-Kaçkýn “gitmeye yarayan alet merdiven” Man-Man- Türkçe’de sonda gelen –man eki bir ortaklýk, birliktelik bildirir.Buradaki man da bir ortaklýk bildiriyor. Men-ben “buradaki benzerlik de oldukça açýktýr.” Nina-Kadýn, kýz, kýz kardeþ Türkçe’de de Nine yaþlý kadýný ifade eder. Ninnu-Elli “Ýki sayý arasýndaki benzerlik de þaþýrtýcýdýr” Ban-baþ “baþla selamlamak” Erim-ermek “olgunlaþmak, olmak” Sun-çene Sun-Kun Tan-Tan “sabah ýþýðý” Tin-tin “yaþam” Tungin-dudak Bar-Var “Var kelimesinin aslý da bar kelimesidir zaten.Ortaya çýkmak, var olmak, açmak, varlýk vb.” anlamlarýna gelir.Bu “bar” kelimesi ile Türkçe’de sayý olan “bir” kelimesi arasýnda da bir anlam ilgisi olabilir. Bara-Býrak- Bir-Burnunu çekmek Birerim-birerim yani bir oluþ “takým” anlamýna geliyor.. Buru-Ýp, tel “Burulmuþ olan” Bur-Pýrtýk “yýrtýk” Dar-Yar- “yarmak, yarýlmak buradaki d>y deðiþimi oldukça açýktýr” Dar-dar “týka basa doldurmak” Duru-Duru Dur-dur “durdurmak” Kýr-Kýz- “Ocak, fýrýn” Gur-götür- Ðir-Yi-mek Giri-Geri gitmek, kaçmak Giri-Sýðýnak “girilen yer” Kiri-Kýr Mur-Bür “Bürünülen elbise” Nar-Nay “þarkýcý ney belki de bu kelimeden gelmiþtir” Du-yür (yürümek, d>y deðiþimi) Des-Tek Ðes-Kýç ya da Penis Haz-Az, uz “Uzak” Guz-Kýz- Kas-Kýmýz Kas-Çiþ Kas-Hýz Kes-Her kes Kýsi-Kýsa “yarým anlamýnda” Kus-Kös : “Kösele, köse ayný kökten geliyor.Anlamý deri.Bu benzerlik de oldukça ilginç.” Kusu-Su kaplumbaðasý “su” kelimesi belli oluyor. Ses-Sürt- Ses-Aðlamak “ses ile baðlantýsý var” Sed, sita – Sayý Gaz-Toz Ziz- Diðer bir þekli “açuç” o da Uç Uç yani Pervâne uçan bir böcek.. Abgal-akýllý Abrig-Ýbrik ile alakalý.. “Su taþýyýcý” Abzu-Su “Burada ab Farsça su Su ise Türkçe birleþmiþ.Dönemin çok dilliliði belli oluyor buradan” Agam-Akan “Suyla dolup taþan” Agarin-Aðalýk “Ayný aileden olanlar” Aðar-Yaðar “Aðýr Yaðmur” Akan-hayvan memesi “herhalde süt akmasýna benzetilmiþ” Asag, asa-arsa Este-Ýste- “Ýstek” Azag-Yasak Azlag- Keçe ile uðraþan iþçi Balag-Barak ikisi de bir çeþit þarký ve müzik çeþidi…Benzerlik ilgi çekici.. Barag-Barak boyu..Kral anlamýna geliyor.. Barag-Baraka “Yuva” Bibad-Badi “ördek” Buðig-Bükük- Sepet Bulug-Budak “Filiz” Dadag-dada “temiz” Daðal-daðýl- “yayýlmak” Didi, didila-Dada- çok genç, bebek Dingir-Tengri Dilim- “Kaþýkla yemek” “dilim dilim yemek” Dubur-Dübür “testis anlamýnda kullanýlmýþ” Eden-Bozkýr, ova Ellað-Oðulluk “çocukluk” Emedu-Ev Aðar-Aðýl En-Efendi, üstün anlamlarýndadýr..Bugünkü Türkçe’de de en kelimesi üstünlük anlamýnda kullanýlmaktadýr. Engiz- Cengiz, Tunguz gibi Asyatik isimlere ne kadar da benziyor? Erez-Erin diþisi kadýn, bayan.. Eren, Erin-Er, Eren Erin-Düþman askeri Eru-Avrat Esig-edgü: Ýyi Esgiri-Eðer “at baþlýðý, yular” Gagig-Aðlamak “Eski kullanýmlarý, “yýðlamak, ýðlamak” þekillerinde muhtemelen Yýðýk gibi kullanýmlarý da olmuþtur.” Gakkul-keþkek gibi bir Türk yemeði olduðu belli.. Galam-Kalkmak Gamar-Gömer “Ezici, en büyük” ya da Sami kökenli Kebir kelimesi ile alakalý.. Gamun-Kimyon Ganam-Diþi koyun bu da Akkadça’dan geçmiþ bir kelime Karas-Kamýþ Garas-Kural Gasan-Kýzan “Bayan, kraliçe” Gidim-Ruh “Gidim kelimesi gitmek kelimesi ile kökendaþ olabilir” Gig-Kara Gigir-Teker “Tekerlikli araba” Giris-Kelebek Gurum-Kurum “yýðýn, küme” Gurum-Görüm “Denetim, yoklama” Ðalga-Ülke Gansis-Günsüz “Karanlýk” Ðar-Ahýr Ðesta-Altmýþ “Altý” ile benzer.. Ðestug-Kulak Ýsal-Sal “isal” sandal küreði demek.Ýki kelime arasýnda benzerlik olabilir.. Ýzkim-Ýz “Ýþaret” Gizzu-Gizli “gölge” Gusur-Kiriþ Ýdim-adým “idim sýçramak, ortaya çýkmak demek” Ýldum-Ýltüm “bütün ilin toplanmasý” Ýmgaga-kabuklu Ýsis-sýrýt- ya da kýs kýs gülmekteki is.. Ýtima-tapma “dua yeri” Ýd-Ay Kabar-Çoban Kalag-Onarým Kankal-Kangal ilçesinin ismi ile ya da Kangal köpeði ile bir alakasý olabilir.. Kuvvetli, set toprak anlamýna geliyor..Kangal köpeði de sert ve kuvvetli bir köpek.. Kaksal-Göçgel Kibir-Kibrit “Kibir ateþ oduna anlamýna geliyor” Kilib-Kalýp Kingal- Yönetici anlamýna geliyor..Kangal köpeðinin de bir özelliði yönetmek..Yani Kangal bilinen en iyi çoban köpeði Kukku-Karanlýk “bu kelime korku kelimesini de hatýrlatýyor” Kungal- fat-tailed sheep “Þiþman Kuyruklu Koyun” anlamýna geliyor..Bize göre Kangal köpeðinin kökeninin bu kelimeden gelme ihtimali oldukça yüksek. Kunin-Kinin Kurku-Gurk “Cömertlik, baðýþ” Gurk tavuðunun yavrulamasýný da hatýrlatýyor.. Kus-Kýz “Tatlý” anlamýna geliyor.. Kusum-Kurum “Hor görme, tepeden bakma” Kusu-Kuzu “Koyun sürüsü anlamýna geliyor” Liri-Ýri Mak-Büyük “Beg” kelimesi il de alakalý olabilir. Masda-Manda Masda “çekici” anlamýna geliyor..Manda da bu vazifeyi yapýyor.Bu masdanýn hayvan olabileceðine bizi götürense onun diðer anlamýnýn Geyik olmasýdýr. Mezem-Bezeme “Bakým” anlamýna geliyor.. Nunus-Nine : kadýn, diþi Murgu-gübre, kemre Nagar-Nacak Ninda-Nan Nisig-Yeþil Sab-Kalça Saðdul-Þapka Saðtag-Baþtut-mak Silag-yoðurmak “silmekle bir lakasý olabilir” Saðlim-silim “saðlýklý olmak” Simug-timur “demir” Suen- Bilgi zamaný yani su>us ve en>an “us aný” Zug-ud-yuk-arý Sumug-Sümük “leke, iz” Susbu-Temizlenmek, banyo yapmak “susbu” kelimesinin “su” kelimesi ile benzerliði ortadadýr. Sakar-Süt testisi “sak-sý” kelimesi ile benzerlik ortada.. Sibir-sivri Silig-Silmek “durdurmak, kesmek” Tabira, tibira “demir iþçisi” bu Tabir ve Demir arasýndaki benzerlik ortada.. Temen-tümen Tibir-Oyma Býçak “tibir-demir benzerliði ortada” Tugul-uyluk Udug, utug-Güçlük, tuzak, tehlike Eme, ummeda: anne ümmü Urgu-Vurgu “gaddarlýk, vuruculuk” Uru-uruk “soy, akraba” Usan-uzan “akþam dinlenme vakti” Usu-Öcü Aga, gur-geri a-Na-Ne a-Naas-Niye a-nagim-negibi “nasýl?” -ta: den, dan Abba-baba Abba uru –Yaþlý þehir ga-ba-ra-hum- Baþ kaldýrma “Kabarma” du-dol-, dur- garassa-pýrasa Gati-Haydi Gazum-saç “Tarama” Gabaðal-Güç, kuvvet, þiddet “Kaba” ile alakalý Ayrýca Kývanmaktaki Kýva-Gaba arasýnda da bir iliþki var.Çünkü Gaba kelimesi ayný zamanda övünmek anlamýndaki kelimenin de kökeni. gi-izi-lá-el feneri Burada izi ateþ anlamýna geliyor ancak ýþý anlamý da olduðu ortaya çýkýyor.Bir kýzýl kelimesi fenerin ateþinin rengini anýmsatýyor.. Ginun-kul, köle Gudu-göt Ta-tan, dan Guse-köþe Guru-tane “kuru” ile alakalý olabilir.. Ga-ben Ge-gel Girigub-Girmek Ðiri-Yol “yer” ile alakalý ya da “gir-“ fiili ile.. Kas-Koþmak “gez- kelimesi ile de alakalý” Kiiz-Kýz ile alakalý olabilir..Düzgün, temiz, tertipli anlamlarýnda.Bizde de tertipli kimseler için “kýz gibi” kullanýlýr.. Kalag-Güçlü “Kangal’ýn galý da burada..Kalýnla da alakalý.. Ki- yer demek..Eski Türkçe’de de Ka, Kan yer anlamýnda kullanýlmýþ.. Kukurtu-Gürültü Kur-Dað demek Di-demek Kusla-Kösele “Deri ip” Erim-Düþman me-en-dè-beniz yani biz meenze-sen Mete-yegane, tek bulunur, eþsiz “mete” ile alakalý olabilir.. Mus-Yüz “Bet, beniz” Dumu-Doðum “küçük çocuk” Üs-Öl “Uç-“ kelimesi ile de alakalý olabilir.. Saðdub-Saðdýç “Düzenli iþçi” Sa-gaz-Sakýz Sisa-Yasal Sig-Sýký, sýð Sig- güzel anlamýna geliyor. Güs>süg deðiþimi olmuþ olabiliriz.. Silim-selam Su-buru-Su-bürü “Bataklýk” su bürümüþ yer.. Suhkesda-süsleme Sumgud-soðan Sumsag, sumsikil-sarýmsak Sunsimu- “boynuz” “süsme” ile alakalý Sarag-Sararmak “solmak” Sasuga-Aç “Susama” Sauru-Þehir merkezi belki þehir kelimesi de buradan gelme.. Sutag- el “tutak” Ti-dir-i Ukigga-Otlama Urum-Er- Ua, udi-uyu Burada d>y dönüþümü görülüyor.. ùma-zafer “Um-” ile alakalý Utu-Et- Bi-bu Ugidda-Ýkindi ile alakalý “uzun gün” Tu-doð Uili-öðle “Yarýn” “u” gün anlamýna da geliyor..U-ilen öðlen..Mesela uzalla gün, sabah anlamlarýnda..uzalla->uyalla>uyla>öðle gönüþümü de olabilir.. Ua-Ninni “uyumakla” alakalý Uduniððu-koyun Urbarra-Börü –Kurt Uru-kur-yabancý þehir Za, ze-sen Zagin-yýkan “temiz” Zami-sev- “Zami” övme anlamýna geliyor.. Zukud-sokmak Zu-zor Ek-ak- “sulamak” Ug-öl ayrýca uyu ile alakalý Es-üç Uz-ud-oðlak “keçi” Kabar-Çoban Kaynaklar: http://www.sumerian.org/sumvcv.htm http://www.sumerian.org/prot-sum.htm http://www.sumerian.org/suma-e.htm Oðuz DÜZGÜN Eðitimci-Yazar www.gokselihtilal.com E-mektup: oguzduzgun@gmail.com Not:Bu yazýnýn her hakký Oðuz DÜZGÜN’e aittir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |