..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim > Mehmet Sinan Gür




30 Nisan 2002
Yeni Bir Vatandaþ Tanýmý 2  
Çare Siz Hareketi Raporu

Mehmet Sinan Gür


Metinde deðiþiklik var. Yazýyý daha önce okuyanlardan bir kez daha açmalarýný rica ediyorum. Demokratikleþme sürecinde arayýþlar belli kalýplar içine yerleþmeye ve açýklýða kavuþmaya baþladý. Haftalýk toplantýlarýna katýldýðým bir grubun hazýrladýðý bu yazý bana ait deðildir. Burada görüþlerinize açýlmasýný istedim ve kandi yorumumu ekledim.


:AJJGB:
I – Sorunlu vatandaþlýk

Vatandaþlýk nedir; bugün ne tür sorun veya yetersizlikler yeni bir vatandaþlýk kavramýný gündeme getirmektedir?
Aristo’dan Rousseau’ya vatandaþlýk küçük kent yaþamý sýnýrlarý içindedir. Ardýndan, geniþleyen insan topluluklarý ve onlarýn kurduðu modern, merkeziyetçi devletlerle birlikte, ulus kavramýnýn cumhuriyetçi fikirler ve devlet arasýnda bir birleþtirici olarak ortaya çýktýðýný görürüz. Bu süreç içinde “vatandaþlýk” kavramý da artýk “ulus”la birlikte varolmaya baþlar. Baþka bir deyiþle vatandaþlýk ile ulusal kimlik arasýnda sýký bir bað vardýr. Bu modern devletler, kapitalist geliþime uygun yapýlardýr. Zira merkeziyetçi ve toplumu köylülükten kurtarýp “kentleþtirici, modernleþtirici” ulus-devletlerin geliþimi, sanayi devrimi ve yeni sosyal, ekonomik paylaþýmla âlâkalýdýr. Ulus, uluslararasý hukukun kabul ettiði bir devletin halkýna dahil olmayý düzenler. Baþka bir deyiþle devlet, milli bir dil, milli eðitim gibi giriþimlerle ulusun cisimleþtiði özel yapýdýr . Siyasi kimliðin millileþmesi de, birincil aidiyetlerin –din gibi- siyaset dýþýna itilmesiyle birlikte geliþir.

Düþünsel olarak, günümüz vatandaþlýk kavramýný belirleyense Rousseau’da gördüðümüz “kendi kaderini belirleme” ilkesidir. Ýlk bakýþta “halk egemenliði” biçiminde, halkla yöneticileri arasýndaki bir anlaþmaya dayanarak hanedanýn egemenliðinin sýnýrlanmasý biçiminde ortaya çýkar. Halk egemenliði, bir grup veya bir kiþinin hakimiyetinin özerk bir yasama haline dönüþmesini vurgular. Toplumsal konsensüs artýk bir etnik birliktelikle deðil, hukuk devletinin Anayasasý tarafýndan belirlenen, kamu oyunu ve toplumsal amaçlarý demokratik biçimde þekillendiren ortak bir “süreçle” saðlanýr. Bu tür bir ortaklýk, herkesin eþit ve özgür bir birey olarak saygý göreceði karþýlýklý kabul üzerine bina edilmiþtir. Vatandaþ bu anlamda siyasi ortaklýðýn bir üyesidir. 1789 Ýnsan ve Vatandaþ haklarý bildirgesine göre her vatandaþýn özgürlük, mülkiyet ve zorbaya karþý direnme hakký vardýr. Tüm siyasi ortaklýðýn amacý doðal ve deðiþtirilmez haklarýn korunmasýdýr. Bu arada ulusal aidiyet ve kiþisel aidiyet yapýlarý arasýndaki kaynaþma da, “milli-vatandaþ” kavramýný ortaya çýkarýr. Bir hukuki statü olan vatandaþlýk, hukukçular tarafýndan uzun süre ulus ile ayný anlamda kabul edilmiþtir .


A.     Zaman içinde dünya üzerinde yaþanan bazý deðiþimler nedeniyle ulus, devlet ve vatandaþlýk arasýndaki bað zedelenmeye baþlar

-     Ýki Almanya’nýn birleþmesi, Orta ve Doðu Avrupa ülkelerinin Sovyetler Birliði’nden kopuþu ve Doðu Avrupa’da yaþanan etnik savaþlar bir anda ulus-devlet kavramýnýn geleceðinin sorgulanmasý gerektiðini ortaya çýkarmýþtýr.

-     Ama en önemlisi ulus-devletler, uluslar üstü ekonomik bütünleþme karþýsýnda geride kalmýþtýr. Bu arada Avrupa ülkeleri de bir birlik çatýsý altýnda birleþmektedir. Ulus-devletle demokrasi, ulusal kimlikle vatandaþlýk arasýndaki eþgüdüm de böylece masaya yatýrýlmaktadýr .


B. Vatandaþ kimliði bekleneni veremiyor

Aksaklýklarý baþlýklar halinde yazarsak :

-     Vatandaþ kimliði, dünyada yaþanan köklü ekonomik ve sosyal deðiþiklerle beraber artýk bireyleri tatmin eden bir kimlik kaynaðý olmaktan çýkmaktadýr. Devletin belirlediði kalýplar arasýnda kalan sosyal kimlik, sosyal-psikolojik sorunlarla yalpalamaya baþlamýþtýr. Sosyal yapýlanma ve temsil mekanizmalarýndaki arýzalardan dolayý “toplumsal uzlaþma ve uyum” bozulmaktadýr.

-     Vatandaþlarýn yönetime katýlýmýný amaçlayan liberal demokrasi, vatandaþýn sahip olduðu hak ve ödevler vasýtasýyla bunu gerçekleþtirmeye çalýþýr. Katýlýmla ilgili en önemli hak ise seçme ve seçilme hakkýdýr. Bu vasýtayla seçilen temsilciler, vatandaþýn iktidara katýlmasýný saðlar. Bu “referandum” yoluyla doðrudan da olabilir. Ancak bugün artýk vatandaþýn katýlýmýný saðlayan araçlar arasýnda ne siyasi partiler, ne Parlamentolar, ne Cumhurbaþkaný gibi bireysel otoriteler, ne de medya beklentilere cevap verebiliyor. Seçimler çok aldatýcý birer tiyatro sahnesi gibi. Seçilme hakký ise bu iþin maddi ve manevi maliyetleri nedeniyle hepten kullanýlmaz hale gelmiþtir.

-     Ulus-devletin vatandaþlarýna verdiði “tam istihdam”, dolayýsýyla “refah” gibi sözlerin 70’li yýllarýn sonlarýyla beraber imkânsýz olduðu ortaya çýkmýþtýr. Vatandaþlar arasýnda ve deðiþik ülkelerin vatandaþlarý arasýndaki eþitsizlikler farklý kimlik arayýþlarýný desteklemektedir. Ekonomik sorunlarla beraber iþsizlik ve dýþlanma sosyal uyumun bozulmasýnda etkili olmaktadýr.

-     Merkeziyetçi devlet yapýlanmasý ve bürokratik katýlýktan kaynaklanan toplumsal týkanýklýk, temsil ve katýlým açýsýndan yaþanan diðer sorunlardýr.

-     Vatandaþlarýna tanýdýðý güvenlik hakkýný da tek baþýna ulus-devletin saðlayamadýðý anlaþýlmaya baþlanmýþtýr. Microsoft veya Coca-Cola karþýsýnda vatandaþý kim koruyabilir veya nükleer tehlike, terör saldýrýlarý ya da Amerika gibi bir süper güç karþýsýnda…

-     Çoðunluk kararlarýnýn öne çýktýðý bu ortamda, azýnlýklarý “tanýmakta” zorluk çeken vatandaþlýk siyasi temsil konusunda yetersiz kalmaktadýr. Ulusal kimliðin karþýsýna, azýnlýklarla ilgili sorunlar veya milliyetçi, ayrýlýkçý hareketler çýkmaktadýr.

-     Kamu yararý, vatandaþýn haklarý ve ödevleriyle belirlenmesine katýldýðý deðil, iktidardaki küçük bir gurubun inisiyatifindeki bir kavram haline gelmiþtir -aslýnda hep öyleydi-. Bu durumda devletin vatandaþtan “kamu yararý”na iliþkin olarak aldýðý meþruiyet tehlikeye girmektedir . Kamu yararý için çalýþma ve varolma tekelini elinde tutan otoriteleri vatandaþlarýn etkin biçimde kontrolü de bugünkü þartlarda mümkün deðildir. Vatandaþlarýna verdiði sözleri tutmakta zorlanan devlet, karþýlýðýnda aldýðý tek kamu otoritesi olma meþrutiyetini kaybetmeye baþlarken, bu durum, biraz da baþý boþ bir otorite paylaþýmý ve toplumsal gerilim yaratmaktadýr. Ahlaki çöküþ ve vicdani kýrýlmalarýn ortaya çýkmasýnýn bir sebebi de budur.


II – Yeni bir vatandaþlýk anlayýþýna doðru


A. Global-sektöriyel iliþki

Toplumsal normlarýn oluþumu belli bir referans zeminiyle olur. Önce düþünsel
anlamda sonra kurallara iliþkin olarak, olaylarýn, toplumsal ve siyasi yapýlanmasý
gerçekleþir -temsil sisteminin kamu sorunlarýný üretmesi ve þekillendirmesinde olduðu gibi-.
Bu modelde toplum sektörlere ayrýlmýþtýr. Modelin yapý taþý, bu sektörlerin her biri ile kamu alanýný teþkil eden global alan arasýndaki iliþkidir. Toplumun mesleki birlikler þeklinde –farklý çýkar ve talepleri olan- sektörlere ayrýlmýþ yapýsý ve özel görev yüklenmiþ –siyasi partiler gibi- aracýlar sistemin önemli noktalarýdýr. Merkezdeki global sektörün atýfta bulunduðu kurallar ve temsil sistemi herkesi kapsar, sýnýrlandýrýr. Bu, toplumsal bir ahengi ve uzlaþmayý amaçlayan bir kamusal kurallar sistemidir. Bunlar ayný zamanda toplumsal yükümlülükleri de oluþturur. Sektörel referans zemininin global referans zemini içindeki uzlaþma ve kendi referanslarýný bunun içine sokma çabalarý sonucu kamu politikalarý þekillenir.

B. Referans zemini deðiþirken, düþünce kalýplarýnýn ve normlarýn
da deðiþmesi gerekir

-     90’larla birlikte artýk, baþlangýçta topluluklarý köylülükten kurtarmayý hedefleyen modernleþmeci referans zemin deðil, pazar referanslarý önemlidir. Vatandaþlýk müessesesi de buna göre yenilenmelidir –bugün tüccar mühendisin yerini alýr-.

-     Bu modele göre global alan önceleri ulus devlet içinde bir yeri anlatýrken, þimdi küresel bir alaný iþaret etmektedir.

-     Yeni bir kamu yönetim birimi olarak “yakýnlaþma” prensibi üzerine kurulu “yerel yönetimler” belirginleþmekte ve devletle aralarýnda bir hesaplaþma kaçýnýlmaz hale gelmektedir. Kamu sorunlarýnýn ve politikalarýnýn oluþumu, dolayýsýyla toplumsal uyum ve uzlaþma süreci yerele kaymak zorundadýr. Bu nedenle kamu hiyerarþisi yeniden düzenlenmelidir. Aslýnda bu “yerel”in ve “kentlerin” modern devletler karþýsýnda bir zaferidir. Ve bu durumda, yerel-küresel arasýnda ulusalý bazý noktalarda dýþlayan yeni bir referans zemini ortaya çýkar.




Görülüyor ki dünyanýn bugünkü koþullarýna göre toplumlarýn ve kiþilerin taleplerine azami cevap verebilecek, daha güçlü bir demokrasiye ihtiyaç vardýr. Bu yeni demokratik yapýlanma içinse, demokrasinin yapý taþý olarak kabul edilen “vatandaþlýk” kurumu restore edilmelidir. Buna göre daha fazla katýlým, daha fazla özgünlük ve özgürlük yönünde vatandaþlýk anlayýþý uyarlanmalýdýr.
Türkiye’nin, yeni bir vatandaþlýk tanýmýna, bunun için gerekli iklimi yaratacak özgürlükçü bir siyaset ortamýna ve –bu ülkede, þu veya bu þehirde, þu veya bu kurumda bir arada olmamýzýn nedenini açýklayacak- yeni bir toplumsal sözleþmeye olan ihtiyacý, daha da fazladýr. Zira Türkiye halen modernleþme sorunlarýný ve Batý’da daha ileri boyutlarda yaþanan –modernleþme ötesi- sorunlarý, küreselleþme ve geliþen iletiþim teknolojileri nedeniyle bir arada yaþýyor. Örneðin bir yandan Batý’da olduðu gibi seçimlerle, siyasi partilerle ve temsili demokrasinin yetersizlikleriyle ilgili sorunlar, öte yandan Cumhuriyet sonrasýnýn “medeni(civic) vatandaþlýk” kavramýnýn ilerleyen yýllarda “etnik vatandaþlýk” –sadece Türklük- haline dönüþtürülmeye çalýþýlmasýndan kaynaklanan sorunlar, Türkiye’yi ayný anda zorluyor . Hatta Türkiye’de henüz, 1215 Magna-Carta’dan kaynaðýný alan “vergi ® oy ® yönlendirme ve kontrol” denklemi bile tam kurulamamýþtýr.


C. Vatandaþlýk, toplumsal siyasi ortaklýða iliþkin bir takým hak ve ödevlerden oluþmalýdýr

Hukukî bir statü olan vatandaþlýk, sivil, siyasi ve sosyal-ekonomik olarak üçe ayrýlabilir :

-     Sivil statü, kiþilere iliþkin temel özgürlük ve haklarý belirler: Yaþama, düþünme ve düþündüðünü açýklama, inanç, haber alma vb. özgürlükleri, ve örneðin istediði kimseyle evlenebilme özgürlüðü bunlar arasýnda sayýlabilir. Ne siyasi otorite, ne de diðer vatandaþlar bu haklarý engelleyemez.
-     Siyasi statü, ülke içi siyasi organlar aracýlýðýyla iktidara katýlmayý düzenler: Seçme, seçilme, toplanma, gösteri yapma, derneklere üye olma, ülkenin tüm kamu hizmetlerinden özgürce ve eþit olarak yararlanma gibi… Buradaki ortak payda olan kamu yararýný, devlet artýk tekeline alamaz. Vatandaþlarýn bu tekeli kýrma ve kontrol etme hakký ve ödevi olmalýdýr.
-     Sosyal-ekonomik statü, toplum yaþamýna, toplumsal refaha ve sosyal güvenliðe katýlmayý düzenler -herhangi bir meslek odasýna özgürce üye olabilme hakký gibi- ve kültürel haklar ý da içerir –vatandaþlýðýn uluslar üstü bir yapýya bürünmesi, kesinlikle toprak, dil ve kültüre iliþkin aidiyetlere karþý deðildir, onlarýn daha iyi korunmasýný benimser-. Bu arada bu üçüncü guruba yeni nesil bazý haklarý da ilave etmek gerekir ; dayanýþma hakký, çevre korumasý hakký, küreselleþmenin olumsuz etkileri karþýsýnda kendini savunma hakký gibi…
Ayrýca, var olduðu kabul edilen toplumsal uzlaþma gereði toplumda bir arada yaþayan insanlarýn, bu haklarýn kullanýlmasýnda, geliþtirilmesinde ve korunmasýnda birbirlerine karþý yükümlülükleri vardýr -örnek olarak, yaþama hakkýna karþýlýk trafikte ambulanslara yol verilmesi, servis þeridinin açýk býrakýlmasý gibi yükümlülükler gösterilebilir.

D. Bu yeni vatandaþlýk, öncelikle bir takým temel koþullara göre iþlerlik
kazanabilir

Özgürlük, demokrasi, evrensel insan haklarýna, temel özgürlüklere saygý ve
hukuk devleti bu temel koþullar arasýnda sayýlabilir.
Söylendiði gibi vatandaþlýk bir haklar ve ödevler bütünüdür. Yeni vatandaþlýk kavramý sadece vergi ödeyen ve oy kullanan birey olmaktan öte gitmelidir . Bunun için gerekenlerden bazýlarý þöyle sýralanabilir:

-     Vatandaþlarýn kendi hayatlarýný kontrol edebilmesi

-     Toplumsal kaderin toplum tarafýndan tayini

-     Kültürel deðerlerin korunmasý ve geliþtirilebilmesi

-     Toplum içinde ve uluslararasý alanda “öteki”nin tanýnmasý ve kabul edilmesi

-     Düþüncelerin açýklanabilmesi ve bunun dinlenmesi

-     Irk, dil, din ve cinsiyet ayrýmý yapýlmamasý

-     Bilme, anlama ve soru sorabilme hakký, dünyada, ülkesinde ve yakýn çevresindeki geliþmelerin farkýnda olabilme imkanlarýna sahip olunabilmesi, bu yönde eþit bir eðitim hakký

-     Kamu otoritesini kontrol edebilme ve otorite karþýsýnda haklarýn korunmasý

-     Eþit ve adil yargýlanma, dilekçe verme, mahkemeye baþvurma, temyiz ve tazminat hakký
-     Ekonomik katýlýða karþý siyasi prosedürde saðlanacak geçiþkenlik –Örneðin özel mülkiyet ilkesi içinde, bir hidro-elektrik santrali ile bir elektrik süpürgesi arasýndaki mülkiyet anlayýþýnda, belli bir mantýk farklýlýðýnýn kabul edilmesi -.

-     Bu prensiplerin tam olarak saðlanmasý ve uygulanabilmesi için öncelikle toplum içinde vatandaþlar arasýnda, sonra bireylerle devletler arasýnda ve devletlerin kendi aralarýnda, yine ayný ilkeler üzerinde haklar kadar karþýlýklý sorumluluklarýnýn da bulunmasý.

-     Bunlarýn gerçekleþmesini hýzlandýracak, uyumlu ve kesin bir uluslararasý hukuk yapýsý kurulmasý -Uluslar arasý Ceza Mahkemesi’nin tüm ülkelerce kabul edilmesi gerekiyor ancak ABD ve Ýsrail imzalamýyor-.


E. Türkiye’nin önünde yeni vatandaþlýk tanýmý için bir örnek de bulunuyor

Avrupa Birliði ve Birlik üyesi ülkelerde vatandaþlýk konusunda yapýlan çalýþmalar.
Ulusal vatandaþlýk tanýmýna ek olarak oluþturulmaya çalýþýlan, bireylerin AB’ye
aidiyetini ve AB’nin Avrupa toplumu karþýsýnda meþruiyetini saðlamak isteyen bu yeni
vatandaþlýk için geniþ çalýþmalar yapýlýyor. Bu çalýþmalardan AB adayý bir ülke
olarak Türkiye’nin faydalanmasý gerekir.

AB çevrelerinde vatandaþlýk konusu üç boyutta kendini göstermektedir:

1- Birlik Antlaþmasý tarafýndan soyut bir topluluk vatandaþý biçimi oluþturulmasý ve AB içinde entegrasyon saðlanmasý

2- Demokrasinin eksikliklerine karþý mücadele

3- Ulus üstü bir siyasi kimlik perspektifi arayýþlarý.

92 Maastricht ve son olarak 97 Amsterdam Antlaþmalarý’yla tanýmlanan ve güvence altýna alýnan AB vatandaþlýðýnýn hak ve ödevleri için söylenebilecekler :

-     Özgürlük, güvenlik ve hukuk içinde olma.
-     Çeþitlenmiþ bir egemenlik anlayýþýna uygun, bireysel veya toplu farklýlýklarý kapsayýcý hak ve ödevleri olan bir vatandaþlýk –“Farklýlýk, çeþitlilik” günümüz demokrasi toplumunun inkar edilmez özelliði-.
-     Vatandaþýn, kamu otoritesiyle iliþkisinde “patron” olarak kabul edilmesi –Kamu otoritesi karþýsýnda haklarýn korunmasý-.
-     Vatandaþlarýn, kendi devletlerince korunmasýnýn yaný sýra, Avrupa Ýnsan Haklarý Konvansiyonu ve Strasbourg kurumlarýyla tekrar güvenceye alýnmasý.
-     AB nezdinde dilekçe ve itiraz hakký.
-     Serbest dolaþým. Ýstediði üye ülkede yaþama ve çalýþma özgürlüðü, Avrupa Parlamentosu ve yerel yönetimler için o ülkede seçme ve seçilme özgürlüðü –yani ulus devleti aþan, daha global manâda bir vatandaþlýk kurumu-.
-     Bir AB ülkesi vatandaþýnýn, kendi ülkesinin temsilciliðinin bulunmadýðý ülkede diðer üye ülkelerin temsilciliklerince verilen hizmetten yararlanmasý.
-     Pazar ekonomisi karþýsýnda bireysel ve toplumsal zayýflýklarýn ortadan kaldýrýlmasý.
-     Alýnacak kararlarda yerel etkinlik, vatandaþýn daha doðrudan katýlýmýnýn saðlanmasý.
-     Kamu hizmetlerinden eþit ve etkin faydalanma -yani servisin devamlýlýðý, kalitesi, ikmal güvenliði, servise ulaþmada eþitlik, kabul edilebilir bir fiyat, servisin sosyal, kültürel ve çevresel uygunluðu-.
-     Vatandaþlýðýn ulus kavramýndan ayrýlmasý, uluslar üstü bir vatandaþlýk kavramýnýn ortaya çýkmasý. Küreselleþme karþýsýnda, vatandaþýn da küresel bütünleþme hak ve imkanlarýnýn bulunmasý -uluslararasý sendikalar gibi-.
-     AB’nin ve ülkelerin deðiþken geometrilerde yönetilmesi gerekliliði ve toplum kesimleriyle iliþkilerde, bizzat toplumsal yapýlanmada “asimetrik idare” prensibinin benimsenmesi (Michael Keating, “What’s wrong with asymmetrical government”, Remaking the Union ).
-     Vatandaþlýðýn idari kontrol yollarýna sahip olmasý, parlamenter iþlerliðin ve kamu idari sorumluluðunun yeniden saðlanmasý ve sistemde þeffaflýk.

Not:

Yeni vatandaþlýk kavramýnýn yerleþtirilmesi kolay deðildir. Böyle bir deðiþiklik için devlette ve özellikle günümüzde giderek týkanan kamu sisteminde önemli reformlar yapýlmasý gerekir. Ayrý bir baþlýk altýnda bu konuda yaþanan ve yaþanabilecek sýkýntýlar da incelenmelidir.

M. Sinan Gür’ün notu:

Yukarýdaki kavramlar AB içinde deðil fakat öncelikle Türkiye içinde düþünülmelidir. Türkiye’de gerçekleþmedikçe daha büyük bir boyutta gerçekleþmesi olanaksýzdýr. Zaten yazý AB’yi yalnýzca örnek olarak vermektedir. Buna dikkati çekmek istedim.

Önceki metin buraya kadar. Buradan sonra eklediðim bölüm bulunmaktadýr.

I - Sorunlu vatandaþlýk

- “Aristo’dan Rousseau’ya vatandaþlýk küçük kent yaþamý sýnýrlarý içindedir”
Bu iddia doðru deðildir. Örneðin Roma vatandaþlýðý baþlangýçta bir þehir devleti vatandaþlýðý olup gittikçe yayýlmýþtýr. M.Ö. 90 yýlýnda tüm Ýtalya’ya tanýnmýþ, M.S. 212 yýlýnda imparator Caracalla tarafýndan Roma Ýmparatorluðu sýnýrlarý içinde yaþayan herkesin Roma vatandaþý olduðu ilan edilmiþtir.
- “kentleþtirici-modernleþtirici” ulus-devlet
Ulus devlet kentleþtirici modernleþtirici deðil, kentleþme ve modernleþme sürecinde burjavazinin siyasi mücadelesinin bir sonucudur.
Kentleþme süreci Orta Avrupa’da 12. yüzyýlda baþlamýþtýr. Fransa Fransýz Ýhtilali zamanýnda bir tarým ülkesidir.
- “Ulus, uluslararasý hukukun kabul ettiði bir devletin halkýna dahil olmayý düzenler.”
Hayýr, ulus bir insan topluluðunun ayni kaderi paylaþma bilinciyle devleti kuran ortak iradesidir.
Devlet olmak için Uluslararasý Hukukun devlet tanýmýna uyan bir devletin ortaya çýkmasý, sadece o devletin vatandaþlarýna bir takým hukuki statüler kazandýrabilir.
Ulus ve halk ayrý kavramlardýr. Halk bir ülkede yaþayan vatandaþlarýn bütününü, ulus ise o halkýn siyasi bütünlüðünü tanýmlar.
- “Tüm siyasi ortaklýðýn amacý doðal ve deðiþtirilmez haklarýn korunmasýdýr.”
Burada ‘sosyal sözleþme’ kuramýna bir atýfta bulunulmuþ. ‘Doðal ve deðiþtirilmez haklar’ deyiminde herhalde bir çeviri hatasý var. ‘Deðiþtirilmez’ deyimi ‘vazgeçilemez, devredilemez özgürlükler’ olarak anlaþýlmalýdýr. Burada anlatýlmaya çalýþýlan, sosyal sözleþme kuramýna göre, kiþilerin toplumsal barýþý saðlamak için bir takým özgürlükleri devlete devretmeleri, bazýlarýný devretmemeleri. Örneðin insan onuru devredilemez bir haktýr.
- “Bir hukuki statü olan vatandaþlýk, hukukçular tarafýndan uzun süre ulus ile ayný anlamda kabul edilmiþtir.”
Burada iki devlet kuramý birbirine karýþtýrýlmaktadýr. ‘Modern Devlet’ kuramýna göre, devlet Yeni Çað’da egemenlik kavramýnýn Bodin tarafýndan tanýmlanmasý ile ortaya çýkar. Daha önceki devletler devlet olarak sayýlmazlar.
Diðer kurama göre devlet bir toplumdaki siyasi örgütlenme ile baþlar.
Hukuki statü olarak ‘vatandaþlýk’ kavramý her devlette mevcuttur, mesela Atina demokrasisinde ya da Roma Ýmparatorluðu’nda.
Sanýrým burada ‘vatandaþlýk’ kavramý kullanýlarak ‘yurttaþlýk’ kavramý kastedilmiþtir. Aydýnlanma Çaðý ile birlikte teba olmaktan kurtulan, devlete karþý haklarýný koruyabilen ve yönetimde yer alabilme hakkýna sahip kiþiyi tanýmlayan bir kavram ortaya çýkmýþtýr, Türkçe’de bu kavram en iyi yurttaþlýk kavramý ile karþýlanmaktadýr.


A. Zaman içinde dünya üzerinde yaþanan bazý deðiþimler nedeniyle ulus, devlet ve vatandaþlýk arasýndaki bað zedelenmeye baþlar.
- Almanya’nýn birleþmesi ulus devlet kavramýný zayýflatmamýþtýr. Tam tersi Batý Almanya’nýn savunduðu Doðu Almanya vatandaþlarýnýn da kendi vatandaþý olduðu doktrini gerçekleþmiþtir.
- Avrupa Birliði ulus devletlerin gerilediðini kanýtlamaz. Avrupa’daki ulus devletler kendi egemenliklerini sýnýrladýklarý derecede yeni bir ulus devlet oluþmaktadýr. Böyle bir geliþme dünyanýn baþka hiç bir yerinde yoktur. Avrupa Birliði sürecini genelleþtirerek bir iddia ortaya atmak yanlýþtýr.

B. Vatandaþ kimliði bekleneni veremiyor

- Baþlýkta “kimlik” sözcüðü hatalýdýr. Burada ‘vatandaþlýk kavramý’ demek daha doðru olurdu.
- “dünyada yaþanan köklü ekonomik ve sosyal deðiþiklerle beraber artýk bireyleri tatmin eden bir kimlik kaynaðý olmaktan çýkmaktadýr”
Bu bir iddiadýr ve burada gerekçelendirilmemektedir.
- toplumsal uzlaþma ve uyumun bozulmasý, seçilme hakkýnýn sözde kullanýlamaz hale gelmesi iddialarý ile vatandaþlýk kavramý arasýnda doðrudan bir sebep sonuç iliþkisi olduðu kanýtlanmamaktadýr.
- Burada temsil ve katýlým, güvenlik hakký, azýnlýklar gibi birçok kavram ‘vatandaþlýk’ kavramý altýnda incelenmektedir. Fakat bu kavramlar daha çok anayasal düzen ile ilgili olan ‘vatandaþlýk’ kavramýnýn çok ötesinde kavramlardýr. Bu incelemeler daha geniþ bir kavram altýnda yapýlmalýdýr.

II – Yeni bir vatandaþlýk anlayýþýna doðru

A. Global-sektöriyel iliþki

Bu sektörler neye göre belirlenecektir?

- “Modelin yapý taþý, bu sektörlerin her biri ile kamu alanýný teþkil eden global alan arasýndaki iliþkidir.”
Kamu alaný hangi kamunun alaný olacak? ‘Global alan’ ile bütün dünya mý kastediliyor? ‘Kamu’ kavramý siyasi bir kavramdýr. Küreselleþmenin getirdiði iletiþim ve ticaret olanaklarý bir kamu alaný yaratmaz, dolayýsý ile “kamu alanýný teþkil eden global alan” olamaz.
- ‘Merkezdeki global sektörün atýfta bulunduðu kurallar ve temsil sistemi herkesi kapsar, sýnýrlandýrýr.
Bu merkez nerededir? ‘Global sektör’ diye bir kavram olmaz. ‘Sektör’ bütünün bir parçasýdýr, buna karþýn ‘global’ sözcüðü küre olarak bütünü betimler.
Bu kurallar ve temsil sistemi nedir?
- “Bu, toplumsal bir ahengi ve uzlaþmayý amaçlayan bir kamusal kurallar sistemidir.”
Siyasi irade olmadan kamu kurallarý oluþamaz. Hangi siyasi irade bu kurallar sistemini koyacaktýr?

B. Referans zemini deðiþirken, düþünce kalýplarýnýn ve normlarýn da deðiþmesi gerekir.

- “ ... Pazar referanslarý önemlidir. Vatandaþlýk müessesesi de buna göre yenilenmelidir.”
Bu ne demek? Üretime katýlmayan, pazarda satýn alma gücü olmayan ya da az olanýn hak ve özgürlükleri neye göre belirlenecek? Yoksa kredi kartýnýn limiti oy hakkýný mý belirleyecek?
- “Ve bu durumda, yerel-küresel arasýnda ulusalý bazý noktalarda dýþlayan yeni bir referans zemini ortaya çýkar.”
‘Ulusal’ dýþlanmasý demek üstkimliðin dýþlanmasý demektir. Bu halde devlet ile birey arasýndaki vatandaþlýk baðý ortadan kalkar. Anlaþýlan bu yazýda yeni bir vatandaþlýk kavramýný tartýþmaktan çok, vatandaþlýk kavramýný ortadan kaldýrmak için bir takým gerekçeler ileri sürülmektedir.
- Cumhuriyet sonrasýnda vatandaþlýðýn etnik vatandaþlýða dönüþtürülmeye çalýþýldýðý tezine katýlmýyorum. Yasama, yargý ve idare alanlarýnda etnik ayýrým yapýldýðýna dair gerekçeler bu yazýda ortaya konmamýþ.

C. Vatandaþlýk, toplumsal siyasi ortaklýða iliþkin bir takým hak ve ödevlerden oluþmalýdýr.

Burada vatandaþlýk kavramýný sivil, siyasi ve sosyal-ekonomik olarak üç bölüme ayýrmak hem hatalý, hem de belirsiz bir ayýrýmdýr.

1. Sivil statü: Kiþilere iliþkin temel hak ve özgürlüklerin belirlenmesi tamamen siyasi bir iliþkidir. Burada devlet ile birey arasýndaki iliþkiler belirlenir.
2. Siyasi statü: Yetersiz bir kavramdýr. Çünkü birey-devlet iliþkilerinin belirlendiði alan zaten siyasi bir alandýr ve bireyin bu alandaki statüsü her zaman siyasi bir statüdür.
3. Sosyo-ekonomik: Neden böyle bir ayýrým yapýlýyor? Örneðin sosyo-ekonomik statü yerine neden kültürel statü denmiyor? Eðer bir kavram baþka bir kavram tarafýndan kolayca deðiþtirilebilecek ise, demek ki bu kavram belirgin deðildir ve bu kavrama ihtiyaç yoktur.

Burada anlatýlmak istenen Anayasa Hukuku’nda hak ve özgürlüklerin tarihsel geliþim sürecidir. Hak ve özgürlükler önce Avrupa’daki mutlakiyetçi devletlere karþý bireyin kendisi koruyabilmesi için tanýnan anayasal haklardýr. Daha sonra burjuvazý iktidarý ele geçirmek için, bireyin devlet aygýtýna katýlma, devleti yönetmek hakkýný talep etmiþtir. Son geliþmeler, özellikle Alman Anayasa Hukuku’nda bireye devletten hizmet talep edebilme haklarý vermiþtir, örneðin eðitim, saðlýk gibi haklar.

D. Bu yeni vatandaþlýk, öncelikle bir takým temel koþullara göre iþlerlik kazanabilir.

- “Toplum içinde ve uluslararasý alanda ‘öteki’nin tanýnmasý ve kabul edilmesi
‘Öteki’ kavramý hukuki deðil sosyolojik bir kavramdýr. Bu kavramýn kullanýlabilmesi için çok iyi tarif edilmesi gerekir.

E. Türkiye’nin önünde yeni vatandaþlýk tanýmý için bir örnek de bulunuyor.

Avrupa örneðini kabul edemem. Avrupa Birliði bir çok devletin kendi egemenliklerini sýnýrlayarak oluþturduklarý uluslarüstü bir örgüttür ve artýk uluslaþma sýnýrýna gelmiþ bir kurumdur. Bunun Türkiye’deki birey-devlet iliþkisi, yada vatandaþlýk kavramý ile ne alakasý var? Süreç açýsýndan da Avrupa Birliði’ndeki vatandaþlýk ile ilgili geliþmeleri Türkiye’ye taþýmak doðru deðildir. Çünkü üye ülkelerdeki geliþmeler, ne zaman üye olacaðý belirsiz, aday statüsü bile tartýþmalý, sürekli oyalanan bir ülkeye nasýl aktarýlabilir?

SONUÇ:

Maalesef verimli bir eleþtiri yapmam mümkün olmadý. Çünkü bu çalýþma, tanýmlamalarýn eksik olduðu, muðlak kavramlarýn kullanýldýðý, gerekçelendirmenin yetersiz kaldýðý ve düþük cümleler ile dolu bir çalýþma.

Bu çalýþmanýn asýl sorunu ‘vatandaþlýk’ kavramýnýn kullanýlmasý, fakat ‘yurttaþlýk’ kavramýnýn tartýþýlmasýndan kaynaklanýyor. ‘Vatandaþlýk’ denilince akla “Vatandaþlýk Kanunu”, bir devlet ile birey arasýndaki vatandaþlýk baðý, bunun yanýnda ‘yabancýlýk statüsü’ geliyor. Burada tartýþýlan konu ise birey ile devlet arasýndaki siyasi iliþki, dolayýsý ile Kamu Hukuku’nun konusu olabilecek bir tartýþma.


YORUM

Anladýðým kadarýyla, Türkiye tek taraflý olarak gümrük birliðine baðlandýktan ve hatta ayni þekilde Avrupa para birimine katýlmasý önerildikten sonra, bazý kiþiler vatandaþlýk kavramýný tartýþmaya açarak, merkezi otoriteyi dýþlayýp, bir ‘müstemleke vatandaþlýðý’ kabul ettirmeye çalýþýyorlar.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Teþekkürler...
Gönderen: uður adagüme / Denizli/Türkiye
16 Aralýk 2007
Teþekkür ederim.Vatandaþlýk ve onun deðiþen tanýmý üzerine güzel bir yazý hazýrlamýþsýnýz;ancak ben bu vatandaþlýk tanýmýna yeni bir açýlým getirmelerinden çekiniyorum,fazla da deðiþtirilmesinden yana deðilim.Bu arada sitenize yeni üye oldum,gayet güzelmiþ...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplumbilim kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýnsan Neden Sanat Yapar?
Zaman Çizgisi
Hiçbir Þey Deðiþmez, Her Þey Deðiþir
Homojen Toplum
01 12 Küreselleþme
Anti Küresel bir mektup, yanýt, öykü, þiir

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gizemli Mýsýr - Tek Tanrýlý Firavun Akhenaton
Müzik - Eþkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz
Kitap - Martý Jonathan Livingston
Kitap - Suyu Arayan Adam - 1
Neanderthal Ýnsaný
Google Earth - Moskova'da Bir Araþtýrma Öyküsü
Antakya’da Bir Çiftlik ve Ýzlenimler
Orhan Gencebay Trt1'de
Milliyetçilik Üzerine
Nuh Tufaný

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.