..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlýðýn hangi filizi köreltilmek istenmiþse, tersine o filiz daha gür büyümüþtür. -Freud
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Sanat > Oðuz Düzgün




26 Aralýk 2006
Kemençe Kimin?  
Oðuz Düzgün
Kemençe Yunanýn mý yoksa Türkün mü?


:FDAJ:
Yeni gündemimiz Kemençe þimdi de..Kemençe Yunanýn mý yoksa Türkün mü? sorusu cevaplanmayý bekliyor..Elbette Yunanlýlar Kemençe’yi Türklere kaptýrmak istemiyor.Yunanlýlarýn Lyra Lir olarak andýðý bu aletin tarihsel geliþimine bakmak gerekiyor.Bir de Yunanistan’ýn Lir olarak adlandýrdýðý bu alet ile bizim Karadeniz Kemençesi ayný alet midir?Bu da önemli bir husus..Ayrýca Türklerin bu kemençe denilen müzik aletinin geliþimine saðladýðý katkýlar da üzerinde duracaðýmýz hususlardan.Bu meselenin halli ve doðru cevabý bulabilmemiz için ciddi bir araþtýrma yapmamýz gerekti.Bu okuduðunuz yazýlar ise o ciddi araþtýrmalarýn tatlý meyveleridir.Þimdiden hepinizin ruhlarýna afiyet olsun..

Farsça da “Rebab” olarak da anýlýyor bu yaylý ve telli alet.Türklerin ise Orta Asya’da yaþadýklarý dönemlerde “Iklýð” Oklu olarak anýlan ilk Yaylý sazý geliþtirdikleri tarihçe bilinen bir gerçek. Kemençe Küçük Keman keman gibi yayla çalýnan “Yaylý” bir müzik aleti.Zaten “Keman” kelimesi de Farsça’da “Yaylý” anlamýna geliyor.Afganistan kaynaklarý incelendiðinde Rebab olarak anýlan aletin ilk olarak Afganistan, Pakistan ve Keþmir bölgelerinde ortaya çýktýðýný savunuyorlar.Tabii ki bunun böyle olmasý bu aletin Türkler tarafýndan geliþtirilmediðini asla ortaya koymuyor.Bölgede binlerce yýldýr medeniyetler kuran, hatta Orduca olarak anýlan bir dil bile oluþturan Türklerin bu “Rebab” olarak anýlan saza kaynaklýk etmediðini kimse iddia edemez.Üstelik bu bölgelerde binlerce yýldýr yaþayan yerel Türklerin varlýðý da bilinen bir gerçek.Orta Asya kavimlerinin devamlý bu bölgelere göçtüðü de biliniyor.Ýlk telli sazýn Türklerden çýktýðý savýný doðru kabul edersek bu sazýn Kemana varana kadar ki geliþimi de Orta AsyaAfganistanÝranAnadoluYunanistan þeklinde olmuþtur diyebiliriz.Bu daha mantýklý ve de bilimsel verilere daha uygun olan bir tespit.

Kemençeden sonra geliþtirdiðini düþündüðümüz Keman hakkýnda da birkaç kelam edelim.
Lavignac, Keman`ýn Türklerin Kemençe-yi Guz Oðuz Kemençesinden alýndýðýný yazar. Bazý kaynaklarda ise Araplarýn Rebab`ýndan geliþtirildiði öne sürülmüþtür .Ancak hiçbir kaynakta Keman’ýn Yunanlýlardan geldiðine dair bir rivayete rastlanmaz.Bir yerde Keman, Kemençe’nin Avrupa’da aldýðý yeni þekil olarak kabul edilebilir.Zaten Keman’ýn Türkiye’de geleneksel olarak bir halk müzik aleti olarak deðil de batý müzik aleti olarak kabul edilmesi bunu gösterir.Fakat Keman’ýn atasýnýn Kemençe olduðu da oldukça açýktýr.Kemençe ve Keman arasýndaki ilginç benzerliði küçücük bir çocuk bile fark edebilir.Sonuçta batý Kemanýnýn kökleri de Kemençe’de saklý..Kemençe’nin biraz büyük þekli olarak adlandýrabileceðimiz Batý Kemaný belki de Kemençe’nin Yunanlýlarýn Lir, Mýsýrlýlarýn Arp olarak adlandýrdýðý müzik aletine benzetilmeðe çalýþýlmasýyla ortaya çýkmýþtýr.Tabii ki bütün bunlar birer tahminden ve de olasýlýktan ibarettir.Farsça “Rebap” kelimesinden bozma “Rebec” kelimesi Avrupa dillerinde “Kemençe” anlamýnda halen yaþamaktadýr.Bu da bu aletin Avrupa’ya Asya’dan gittiðini gösteren önemli bir delildir.

Keman’ýn Türklerde çok eskilerde de var olduðunu, Kemençe’nin Kemanlaþarak batýya göçtüðünü gösteren kanýtlar da yok deðil.Bir kere Keman+çe Kemancýk varsa Kemanýn da olmasý gerekmektedir.Yani Küçük Keman varsa illa ki büyük Keman da var demektir.Yani var olan bir müzik aletinin anlatýmýdýr “Keman+çe” Kemençe kelimesi.Fakat bu durumda da Keman Kemençe’nin kökeni gibi algýlanabilir.Bize göre Kemençe adlý müzik aletinin adý önceleri deðiþikti.Bu da onun eski adýnýn Rebap ya da Türkçe baþka bir kelime olduðunu gösterir.Daha sonra “Rebap” ya da baþka bir ismi olan müzik aletinden tekamül ettirilerek oluþturulan “Keman” aleti ortaya çýktý.Ýþte bundan sonra da “Rebap” olarak anýlan Müzik aletine “Kemençe” dendi.Yani “Küçük Keman” . Böylelikle Rebab yeni oluþan Kemana nispet edildi ve Farsça küçültme eki olan +çe ekini alarak Kemancýk anlamýnda kullanýldý.Tabii ki bu durum örneklerde de gösterdiðimiz gibi Kemanýn daha önce oluþtuðunu ortaya koymuyor.Sonradan Kemençe olarak adlandýrýlan müzik aletinin daha önce oluþtuðu oldukça açýk.

Rebabýn yani Kemençe’nin Araplardan geldiði de söylenmektedir.Bu görüþ tarihi delilleri açýsýndan Yunanlýlarýn iddialarýndan daha tutarlýdýr.Yani Rebabýn Yunanlýlardan çok önce Araplarda olduðu, tüm dünyaca da kabul ediliyor.Bizce de bu böyle olabilir..Ancak bilhassa Hz.Muhammed dönemindeki hadis-i þeriflerde ve de Kur’an-ý Kerim’de böyle bir alete rastlanmýyor.Hz.Muhammed’den rivayet edilen hadislerde Araplarýn yegane müzik aleti olarak “Def” gösteriliyor.Rebap gibi bir aletten hiç bahsedilmiyor.Bu da Araplarda vurmalý çalgýlarýn daha öncelikli kullanýldýðýný gösteriyor.Tabii ki bizim göremediðimiz, bulamadýðýmýz bulgular da olabilir.Kemençe’nin Rebap adýyla Araplara, Farslardan geçtiði kabul edilebilir bir iddiadýr.Ya da pek çok müzik aletinde olduðu gibi “Kölemenler” döneminde bu müzik aleti doðrudan Türkler vasýtasýyla Araplara ulaþmýþtýr.Görüldüðü gibi bu tezlerin hiçbirinde Kemençe’nin Yunanlýlardan Araplara geçtiði iddia edilmemektedir.Çünkü bu iddia mantýksýz bir iddia olacaktýr.Kemençe Batýya ise Muhtemelen Haçlý seferleri sonucunda ya da Endülüs Ýspanya Emevileri yoluyla geçmiþtir.Veyahut da daha öncelerde bir geçiþ varsa bu da Hunlar gibi Türk kavimlerinin Avrupa’ya yaptýklarý akýnlar yoluyla olabilir.Sonuçta bu âletin Asya’dan Batýya geçmiþ olduðu iddiasý daha akýllýca ve tutarlý bir iddiadýr.

Yunanlýlarýn Lir olarak andýklarý aletin Arp adýyla Mýsýrda çok önceleri var olduðu da bilinen bir gerçek.Arp’ýn Mýsýrdaki geçmiþi 5000 yýldan az deðil.Bu durumda Yunanlýlarýn kendilerine ait olduðunu savunduklarý ve de Kemençe ile akraba olduðunu iddia ettikleri Lir de onlarýn deðildir. Bu müzik aleti Büyük Ýskender’in Mýsýr’a yaptýðý seferden sonra Lir adýyla Yunanlýlara geçmiþ olabilir.Daha sonra da Osmanlý döneminde Türklerle tanýþan, onlarla iç içe yaþayan Yunanlýlar Lir denilen aleti Türk Kemençesine benzetmiþ olabilirler.Zaten Lyra Lir denilen müzik aletinin ilk þekillerinin Mýsýr Arp’ýna benzemesi hatta bu müzik aletiyle ayný denecek derecede benzer olmalarý iddialarýmýzýn doðru olduðunu kanýtlýyor.Üstelik Lyra’in hâlen pek çok batý dilinde “Harp” Arp olarak anýlmasý da savýmýzý ispatlýyor.Muhtemelen Anadolu’da Türk Kemençesi ile karþýlaþan Rumlar, bu aleti kendi geleneksel Lir’lerine benzetmiþler ve ona bu adý vermeyi uygun bulmuþlardýr.Bu gibi adlandýrmalar her yerde olabilir.Türkiye’de de baþlangýçta bir deterjan markasý olan “Mintaks” zamanla bütün bulaþýk deterjanlarý için kullanýlmýþtýr.Anadolu’nun pek çok yöresinde “Çiçek Yaðýna” hâlâ “Zeytin Yaðý” denmektedir.Bu gibi örnekleri çoðaltmak mümkün.Demek ki insanlarýn önceden öðrendikleri ve onlarý kullanmaya þartlandýklarý isimler yeni ürünlere de ad olarak verilebiliyor.Hatta bu ürünler arasýnda yok denecek kadar az benzerlikler olsa da bu böyle oluyor.

Yoksa gerçek Lir aletinin Kemençe ile çok da benzer olmadýðý âþikardýr.Bu daha olasý ve akla uygun.Kemençe ise Arpa bir miktarcýk benzese de ondan oldukça farklý bir alet.O aletin küçüklüðü, kolay taþýnabilirliði onun göçebe kavimlerce kullanýldýðýný gösteriyor.Zaten batý kaynaklarý da Rebabýn Kemençe Uygur, Özbek vb. Türk boylarýnda oldukça yaygýn olduðunu açýkça ortaya koymaktadýrlar.Arp ve Lir’in ilk þekilleri ise oldukça büyüktür.Hem bu aletler iki üç kiþi tarafýndan zorlukla taþýnabilecek büyüklüktedir.Herhalde Mýsýrlýlar ve Yunanlýlar gibi þehirleþmiþ, yerleþik kavimlere bu alet daha uygundur.Türkler ise göçmek, savaþmak zorunda olmalarýnýn etkisiyle nispeten oldukça küçük olan Kemençe’yi Iklýð-Oklu geliþtirmiþlerdir geleneksel sazlarý Kopuzdan yola çýkarak.Bu müzik aleti eþliðinde horon teperek sporlarýný da, idmanlarýný da yapmýþ olan Türkler, böylelikle savaþlara daha hazýrlýklý bir þekilde gitmiþlerdir.

Aslýnda Rebabýn da Kemençe’nin de hatta kemanýn da olmazsa olmazý olan “Yay” aletine bir bakalým.Hunlarý, Göktürkleri Uygurlarý bir hatýrlayalým.Yay ve Ok eskiden beri Türklerin ayrýlmaz bir parçasý.Herhalde “Yayý” sýrtýndan, yanýndan hiç ayýrmayan bir kavim ancak kemençe kullanabilir.Ok atan bir kavim bunu yapabilir.Muhtemelen bu alet ilk olarak “Kopuz” denen aletin savaþta ok atmaya yarayan “yayýyla” çalýnmasý sonucu ortaya çýktý.Devamlý göç eden, savaþmak zorunda olan bir kavim düþünün.Askerlerin eðlence ihtiyacýný da unutmayalým.Ýþte bu askerlerin kopuzu ya da benzeri bir telli müzik aletini “Yay” ile çalmayý denemesinden daha akýlcý bir görüþ olabilir mi? Bu kavim de tarihin þehâdetiyle ancak Türkler olabilir.Yay ve oklarýyla belirginleþmiþ diðer bir kavim olan Kýzýlderililerde ise böyle bir alet olmadýðý biliniyor.Kýzýlderililerin Yay ve Oku Türklerden, Orta Asya kavimlerinden öðrendiði de biliniyor.Üstelik en eski bulgulardaki Kemençe yaylarýnýn büyüklüðü ve de kemençelerin daha çok Kopuzu andýrmalarý bu savýmýzý destekliyor..Þimdi hayal edelim.Hun askeri yanýnda taþýdýðý kopuzu çýkarýyor ve de yayýný da kullanarak bu aleti çalýyor.Hayal edilmesi hiç güç olmayan bir durum.Kemençe’nin bilhassa Karadeniz bölgesinde yaygýn olmasý da bizim savýmýzla açýklanabilir.Orta Asya’dan Karadeniz’e yayýlan Kumanlar, Peçenekler ve diðer Türk boylarý, yanlarýnda bu müzik aletini de getirmiþ olmalýdýrlar.Daha sonra bu bölgeye yerleþen Türk boylarý milli sazlarýný muhafaza etmeyi baþarmýþlardýr.
Kemençe’nin Türkler tarafýndan en güzel þekline sokulduðunu da ifade edelim.Rebap daha öncesinde de “Yaylý Kopuz” olarak bilinen Kemençe en son halini yine Türk sanatkârlarýnýn elinden almýþtýr. Kemençe yüzyýlýn baþlarýnda sadece bir oyun havasý sazý olarak kullanýlýrken büyük müzik dahisi Tanburi Cemil Bey’in hocasý Vasýl’ýn elinde en güzel þeklini almýþtýr.Bu sayede Kemençe güzel bir fasýl sazý olmuþtur.Kemençe daha da büyütülmüþ ve ona yeni teller ilave edilerek onun ses kâbiliyeti daha da güçlendirilmiþtir.Daha sonralarý da Saadettin Arel tarafýndan dörder telli ve tel boylarý eþitlenmiþ Kemençe Beþlemesi geliþtirilmiþtir.Görüldüðü gibi Türkler milli müzik aletleri olarak gördükleri Kemençeyi geliþtirmek için sonuna kadar çalýþmýþlardýr.
Bu durumda Kemençe’nin dolayýsýyla da Keman’ýn ilk olarak Asya’da özelde de Türkler arasýnda yaygýn olduðu, bu müzik aletlerinin bütün dünyaya Orta Asya’dan yayýldýðý daha inandýrýcý ve akla uygun.Üstelik yüzyýllarca Türklerin hâkimiyetinde kalmýþ olan Yunanlýlarýn, yaþadýklarý bölgelerdeki Türklerden aldýklarý bazý özelliklerini kendilerinin olarak kabul etmesi hiç hoþ ve inandýrýcý deðil.Yunanlýlar ne kadar yok etmeye ve de millileþtirerek asimle etmeye çalýþsalar da uzun bir dönem Türklerin etkisinde kalmalarý sonucu hayatlarýna yerleþen Türk adetlerini, Türk yemeklerini, Türk musikisini silmelerine imkan yoktur.Zira Türkiye Türkleri, köksüz bir millet deðildir.Þu anda Türkiye’de olduðu gibi Orta Asya’da yaþayan bütün Türklerin de kendi öz mallarý kabul ettikleri deðerlerini baþkalarýna kaptýrmaya da hiç niyetleri yoktur.

Kemençe denilen bu aletin tüm Türk devletlerinde Türk’ün milli müzik aleti olarak kabul edilmesi, bu aletin Türklere genelde de Asyalýlara ait olduðunu açýkça ortaya koyar. Yunanistan, Avrupa Birliðine girmiþ olmasýnýn avantajýyla Türkleri köksüz, kültürsüz bir gayr-i medeni kavim olarak göstermeye çalýþýyor.Aslýnda o bu politikasýyla topraklarýnda yaþayan Türklerin de öz güven duygularýný sistemli olarak zedelemekte, bilhassa da onlarý asimle etmeyi amaçlamakta.Ayrýca bu politikanýn diðer ucu Kýbrýs Türklerine kadar uzanmaktadýr.Hatta Yunanlýlar, Kemençeyi sahiplenerek, Karadeniz Türklerinin aslýnda Rum kökenli olduðunu da ima etmeye çalýþýyorlar.Yani diyorlar ki; Kemençe Yunanlýlarýndýr o halde Kemençeyi bütün Türklerden çok sahiplenmiþ olan Karadeniz Türkleri de Rum kökenlidir.Bu da Karadeniz Türk’ünün þiddetle reddettiði bilimsellikten uzak saçma bir iddia olarak ortada durmaktadýr.Demek ki Kemençe meselesi sadece “basit bir müzik aleti” meselesi deðildir.Kemençe meselesi bu gibi yönleriyle Türk milletinin milli meselesi olarak belirginleþmektedir.

Bu durumda Türkiye, gözünü açmalý, kendi deðerlerini korumak adýna elinden gelenleri yapmalý.Bütün güzelliklerimizi tüm dünyaya duyurmak adýna yapýlacak organizasyonlardan zararlý deðil kârlý çýkacaðýmýzý söylememize gerek yok sanýrým.Baþka milletler deðerlerimizi sahiplenmeden önce bizler deðerlerimize sahip çýkmalý; onlarý çocuklarýmýza, torunlarýmýza ulaþtýrmanýn yollarýný aramalýyýz.

Not: Yakýnda www.edebigazete.com sitesinde bu konuyu resimli karþýlaþtýrmalarla irdeleyeceðim.Bizi takip edin.

KAYNAKLAR:

http://www.lyre-of-ur.com/pdf/Turkish.pdf

http://www.belly-dance.org/rebab.html

http://www.turkmusikisi.com/calgilar/kemence/kemence.htm

http://tr.wikipedia.org/wiki/Kemen yüzde C3 yüzde A7e





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kâfiyelerin Birliði
Þiir Düþünceleri
Medeniyet Bestemizin Notalarý
Anadolu Hiphop'u Kolbastý
Yeni Bir Roman Türü
Göbeðini Kaþýyan Adamýn Piyanisti
Türkçe'den Sonsuzluða

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fâtih Ýstanbul'u Kaç Yaþýnda Fethetti?
Mevlid Kardeþliði
Baklava'nýn Kökeni
Kurân'ýn Kökeni Sümerde mi?
Amerika Osmanlý Tarafýndan Keþfedilseydi?
Evliya Menkýbelerinden Türk Fantastik Edebiyatýna
Omoto Dini ve Ýslamiyet
Ýnsaný Gelecek Zamanda Çekimlemek
Hz. Muhammed'in Fotoðrafý
Noel Baba Türk Mü?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sen Var Ya Sen! [Þiir]
Çakkýdý Çakkýdý [Þiir]
Bâlibilen Dilinde Þiir [Þiir]
Üç Boyutlu Þiir [Þiir]
Miraciye [Þiir]
Saðanak Sen Yaðýyor [Þiir]
Bülbüller Þehri Ýstanbul [Þiir]
Türkçe Hamile Beyanlara [Þiir]
Burasý Sessiz Biraz [Þiir]
New Orleans'lý Siyahi Kirpiklerin [Þiir]


Oðuz Düzgün kimdir?

Yazar edebiyatýn her alanýnda çalýþmalar yapýyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Bütün yazarlardan az çok etkilendi. Zaten insanoðlunun özelliði deðil midir iletiþimde bulunduðu varlýklardan etkilenmek?


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.