..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > bee_bee




9 Haziran 2005
Sevgi Yaþamýn Temeli / Dinlerin Doðayla Savaþý  
bee_bee
Sevgisiz yaþamýn bir anlamý olamayacaðýndan söz etmiyorum. Sevgisiz yaþamýn var olamayacaðýndan söz ediyorum...bee


:CFIJ:
Sevgi Yaþamýn Temeli / Dinlerin Doðayla Savaþý

Ýsminin cazibesine kapýlarak aldýðým bir albüm “Sevgi Yaþamýn Temeli”.

Adýna “Beyaz Nokta Hareketi” dedikleri bir toplumsal deðiþim hareketini hedefleyerek yola çýkan grubun hangi sebeple daðýldýðýný bilmiyorum. Aslýnda daðýlýp daðýlmadýklarýný da bilmiyorum. Albümde verilen site adresinde herhangi bir bilgiye ulaþamadým. Bu albümü dinlerken hissettiðim dinginlik, kendimi ancak sevgiyi yaþamýn temeli olarak gören insanlar arasýnda rahat hissedebileceðimi duyumsattý. Kendisiyle barýþýk, doðayla barýþýk insanlar.

Albümün ve deðiþim hareketinin ana temasý ve ayný zamanda da en güzel þarkýsý “Sevgi Yaþamýn Temeli” aþaðýdaki sözlerden oluþuyor:

Sevgi yolun bize açýktý
Giremedik
Sabýrla bekledin
Ýnsanoðludur dedin
Affýna sýðýndý bu beþer
Geliþti ruh ve beden açan çiçekler gibi
Ölmekle yaþamak sonsuz bir yazgý ise
Sevgi yaþamýn temeli

Parlar günün ýþýðý topraðý kucaklarken
Gülümsüyor tabiat sevgiyi yansýtýrken
Evren bir aðaç ise
Hepimiz dallarýyýz
Geldiðimiz ayný yer, gittiðimiz ayný yer
Sevgi yaþamýn temeli

Bu ne yüce bir duygu
Sevgiyle dolar yürek
Kendinle barýþýk olmak
Evrenle dost yaþamak

Söz, Müzik Ali Yalman
Seslendiren Gülcan Altan

Sevgi yaþamýn temeli, okunup geçiþtirilecek sýradan bir tümce deðil. Üzerinde çok düþünülmesi, anlaþýlmasý ve inanýlmasý gereken bir deyim.

Sevgisiz yaþamýn bir anlamý olamayacaðýndan söz etmiyorum. Sevgisiz yaþamýn var olamayacaðýndan söz ediyorum. Duygularýnýza bir an için boþ verin, mantýðýnýzla düþünün.

Ýnsanlar, sadece insanlar deðil bütün canlýlar, birbirini sevmeden, birleþebilir ve üreyebilirler mi?

Siz; sevgi, arzu, haz ve aþkla donatýlmýþ bir canlý olmasanýz ve karþý cins ayný duygularla donatýlmýþ olmasa, bir eþ arayýþýna girer misiniz?

Bu duygular olmasa, sizin eþinizin gözünde ve eþinizin sizin gözünüzde bir çekiciliði olabilir mi?

Bu duygularý hissetmeseniz karþý cinsle iliþkiye girip çocuk yapar mýydýnýz?

Ýçinizdeki arzunun yönlendirmesi olmasa nasýl akýl edecektiniz bu yolla çocuk yapýldýðýný?

Sevgi olmasa bu keþfin yapýlmasý dahi mümkün olmazdý. Sevgi olmasa gerçekten yaþam olmazdý...

Albümdeki sevgi yaþamýn temelidir anlayýþý, bir yandan gerçek sevginin manevi hazzýný yüceltirken diðer taraftan da bu basit gerçeði vurguluyor. “Sevsek iyi olur “ deðil “yaþamak için sevmek zorundayýz” baþka yolu yok.

Ýnsanlarýn nasýl olup da bu basit gerçeði anlamakta bu denli zorlandýðýný anlamak güç. Ýçinden taþan bu sevme güdüsüyle, sevmek olayýný manevi yönüyle ele alan insanoðlu iþ cinsel iliþkiyle birleþme aþamasýna gelince bir þeyleri yanlýþ yaptýðý ya da günaha girdiði duygusuna kapýlýyor.

Kim soktu insanoðlunun aklýna bu yasak, yanlýþ ve günah fikrini?

Senelerdir, kadýnlarý sarýp sarmalayýp bir güzel örtmeyi kendilerine görev edinmiþ yasa yapýcý ya da uygulayýcýlarýn ve sýradan normal insanlarýn asýl dertlerinin ne olduðunu düþünür dururum. Sonunda bazý insanlarýn kendi doðalarýný, özellikle cinsellikle ilgili dürtülerini, potansiyel bir suç unsuru olarak algýladýklarýný fark ettim. Kendi doðalarýndan korkan insanlar, hem benzerlerini hem de kendilerini dizginlemek ihtiyacý duyuyorlardý. Bu sebeple kendilerine ve diðer insanlara koyacaklarý yasaklara meþru bir dayanak arayanlar din olgusuna sarýldýlar.

Doðrudur; Bireysel aklýn idaresi/dizginlenmesi zordur. Ýnsanlarý belli çatýlar altýnda toplayýp, ortaya çýkan ortak akýla hükmetmek çok daha kolaydýr. Diðer yandan, birey olmak, tek baþýna bir felsefe ve duruþ sahibi olmak bir yýðýnýn geliþigüzel bir ferdi olmaktan çok daha zordur. Ortak kimlikler, ülküler, ideolojiler, öðretiler bu sebeple ortaya çýkar ve potaya giren her yeni fert ile güçlenerek yaygýnlaþýr. Ýnsanlarýn benimsedikleri bir öðretiye ya da bir kimliðe bir biçimde ekleyeceðiniz bir özellik, yýðýný oluþturanlarýn rahatýný fazlaca kaçýrmýyorsa, kabul görme olasýlýðý yüksektir. Çünkü insanlar yeni eklenen özellikten pek hoþlanmasalar bile yýðýndan kopmayý kolay kolay göze alamazlar. Çünkü, en baþta var olduðu da meçhul olan kendi kendilerine yetebilme yetileri körelmiþtir.

Din öðretileri kiþilerin içindeki inanma ihtiyacýndan ötürü toplumu yönlendirmek maksadýyla kullanýlabilecek en önemli araçlardan biridir. Tek yönlü bir sahiplenme ile kurulan din-tanrý iliþkisini temel alan din öðretileri yaygýnlaþtýkça, etki ve ilgi alanlarý da artmýþtýr. Kutsal kitaplarýn ihtiyaca göre, karþýlaþýlan yeni sorunlara çözümler üretmek amacýyla, aþama aþama ortaya çýkmasý bunun bir göstergesidir.

Din öðretilerinin ilgi ve etki alanlarýnýn giderek artmasý cinsellik konusunu da kapsamasý sonucunu doðurmuþtur.

Dinler insanlarý yanlýþ yönlendiriyor ve iki cins arasýna nifak sokuyor olabilirler mi?

Türün iki cinsini birbirinden ayýran, birini diðerini yoldan çýkartmakla suçlayan bir din insanýn doðasýný anlamýþ, doðayý doðru yorumlamýþ mýdýr?

Soðuk hava þartlarý gibi doðanýn kendi dayatmasý dýþýnda, kadýnlarýn örtünmesini kim istiyor?

Din ..
Dinin emirlerine uyduklarýný iddia eden babalar, aðabeyler, eþler...
Ve tabii kendi özgür iradeleriyle karar verdiklerini zanneden ama aslýnda doðduklarý andan itibaren onlara empoze edilen buyruklarla hareket eden bir grup kadýn da örtünmek istiyor.

Kadýn örtünmese ne olur, bu kimi rahatsýz eder?

Güzel saçlarýný ya da vücudunu sergileyen kadýn gerçekten rahatsýz edici midir, yoksa rahatsýz edici olan onu arzulamak mý?

Erkeðin kadýný, kadýnýn erkeði arzulamasýnda ne kötülük var, bu insanlarýn doðasýnda yok mu?

Tanrýya inananlar için soruyorum; Tanrý insanlarýn doðasýný, içgüdülerini yanlýþ mý belirlemiþ? Her þeye kadir tanrý bu denli kuvvetli bir güdüyü insanoðluna niye vermiþ? Bütün hayatlarýný kendilerini sapýk zannederek geçirsinler diye mi?

Dünyanýn bütün kadýnlarý kara çarþafla örtülse, hatta dört duvar arasýna kapatýlsa, insanoðlu bu arzudan kurtulabilir mi?

Peygamberler kurtulabildiler mi?

Dahasý biz sevgiden, arzudan, hazdan, aþktan kurtulmalý mýyýz? Kim soktu bu fikri aklýmýza?

Çok soru sorduðumun farkýndayým, okurken ben bile yoruldum. Cevaplarýný birlikte verelim istedim. Siz düþüne durun, ben albümü baþa alýyorum. Bir ses SEVGÝ YAÞAMIN TEMELÝ diyor ýsrarla...

Doðal olan, doðru olandýr diyerek sevmeye/yaþamaya ve düþünmeye devam ediyorum...

bee

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Hiç de Derin Deðil!..
Gönderen: Orkun Levent BOYA / Ankara/Türkiye
17 Haziran 2005
Dini konularý konuþmaktan nedense hep kaçýnýrýz. Ve “bunlar derin konular, en iyisi kapatalým bu konuyu” der ve kapatýrýz. Bilip bilmediði her konuda konuþmaktan kaçýnmayan halkýmýz, konu dine gelince “saðda inecek var” türü bir tavýr takýnýr sürekli. Dini, bir tabu falan gördüðünden dolayý böyle davrandýklarýna inanmýyorum. Bunun tek nedeninin; güvendiði, elinde kalan tek maneviyatý, sýðýnacaðý tek liman olarak gördüðü dinin aslýnda öyle olmadýðýný öðrenmekten, yani acý gerçekle karþýlaþmaktan ve yüz-yüze gelmekten korkmasý olduðunu düþünüyorum. Ve daha acýsý, “Okuyun, hangi kitaba inanýyorsanýz onu okuyun. Orada yazanlarý kafanýzda muhakeme yapýn, deðerlendirin, bakalým nerelere ulaþacaksýnýz. Ama önce lütfen okuyun” diye tüm yalvarmalarýma karþýn, maalesef hiçbir arkadaþýmý bu yöne sevk etmeyi baþaramadým. Ýnsanlar arasýnda savaþlarýn, kamplaþmalarýn, vahþetin; dinlerin ortaya çýkmasýndan sonra daha da geliþtiðini, yaygýnlaþtýðýný ve daha da kötüsü, yerleþtiðini düþünüyorum. Düþünebiliyor musun, inanýlan, tapýlan Allah ayný Allah! Ama adýna cinayetler iþlenen, katliamlar yapýlan da ayný Allah!.. Ben yüce Allah’ýn hiçbir kulunu, dünyaya diðer kulunu kendi adýna ölüm elçisi olarak, gönderdiðine inanmýyorum. Benim taptýðým, inandýðým Allah böyle bir þey yapmaz. Aslolan insandýr. Hepimiz insanýz ve hepimiz Allah’ýn kuluysak, Müslüman, Hýristiyan, Yahudi ayrýmý niçin gerekli. Farklý dinlere sahip olmayý; dünyamýzýn kültürel zenginlikleri olarak algýlamak, benimsemek yerine, farklýlýðý körükleme ve benimsetme unsuru olarak kullanýlmasýný çok yanlýþ buluyorum. Diðer bütün baþka dinlere mensup insanlarýn tamamýnýn öldürülerek, tüm dünyanýn Müslüman, ya da Hýristiyan ya da Musevi olmasý ‘Tek Tanrý’ kabulunu deðiþtirir mi? Kaldý ki böyle bir þey mümkün mü? Bir buçuk milyar puta tapan Asya insanýný ne yapacaksýnýz? Hele-hele Allah’la arama baþkasýnýn girmesine hiç tahammül edemiyorum. Ben Allah’ýmla ne konuþacaksam, kendi bildiðim dilimde konuþuyorum, anlaþýyorum. Ne dediðini anlamadýðým (bir dille, hatta diyenin kendisinin de ne dediðini bilmediðine inandýðým) birinin, Allah’la aramda tercüman olarak yer almasýna hiç gelemem. Kendi dilim var, dudaðým var, aðzým var. E konuþabiliyorum da. Daha bana niçin mikrofon gerekli? Tarihe bakýn göreceksinizdir ki, bütün büyük ve uzun savaþlar din adýna yapýlmýþtýr. Ve bu savaþlar da tabii ki Allah yoluna, Allah adýna yapýlmýþtýr. Gerçekten böyle midir? Hiç sanmýyorum. “Gerçek nedenler, hep görünen nedenlerin arkasýna saklanýr; eðer konu savaþsa!” Bu nedenden dolayýdýr ki ben dinleri kabul etmiyor ve inanmýyorum. Ama inanana saygým sonsuzdur. O, onun kiþisel tercihidir. Eðer ki asýl olan birey diyorsak, (benimseriz-benimsemeyiz o ayrý konu ama) onun da bireysel tercihlerine, inançlarýna saygý duymak zorundayýz. Bu, birlikte yaþamanýn ana kuralýdýr. “Azami ayrýlýklar yerine, asgari müþterekleri ön plana alabildiðimiz ölçüde, dünyayý daha yaþanabilir kýlmamýz mümkün olacaktýr.” Bu sözü dinlere uyarladýðýmýzda; dinler arasýnda ibadet þekillerinden, özel günlerinden, özel yerlerinden tutunda, kýlýk, kýyafetlere, sosyal hayatý düzenleyici hükümlere varýncaya kadar sayýsýz farklýlýklar olduðu görülecektir. Oysa burada ortak paydanýn Allah olduðu nedense(!) hep göz ardý edilir. Tek birleþtirici olan Allah’ý insanlar nasýl göz ardý ediyor da, buram-buram insan eli kokan kitaplarý ön plana çýkarýyorlar, anlamýyorum. Ben böyle kiþiler için þunu diyorum;“Ýnsanoðlu ne ilginçtir;kendi yapar, ve sonra da kendi yaptýðýna tapar” Sevgi ve Saygýlarýmla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Özgürlük Nedir Biliyor Musunuz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Kadýnca! [Þiir]
Havada Sergül Kokusu [Þiir]
Sahiplenmek Üstüne [Þiir]
Bana Meydaný Göster [Þiir]
Dünya Düz Olsaydý [Þiir]
Bir Avuç Hayalperest [Þiir]
Çoktan Sýrt Sýrta Vermiþ Olmalýydýk [Þiir]
Biliyoruz [Þiir]
Korkunun Elleri Yapýþ Yapýþ [Þiir]
Kendini Sevdirmelerine Kýzgýným [Þiir]


bee_bee kimdir?

Yazmayý konuþmaktan daha çok seven biri, araþtýrmayý, öðrenmeyi ve öðretmeyi seviyor, geçimini sevdiði bu iþleri yaparak saðlýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Aklýna gelen ilk iki isim Oðuz Atay, Nazým Hikmet Ran


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © bee_bee, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.