Bazen evrende yalnýz olduðumuzu düþünürüm, bazen de olmadýðmýzý. Her iki durumda da bu düþünce beni afallatýr. -Arthur C. Clarke |
|
||||||||||
|
* Düðün sýrasýnda, gelinin eve ilk geliþinde kapýda tavuk kesilir.Gelinle damat kesilen tavuðun kanýna basar, eve öyle girerler. Horoz kesilmez. Horoz kesilirse, gelinin evdekilere horoz gibi dikleneceðine, baþka bir ifadeyle karþý geleceðine inanýlýr. * Gelin eve girerken eline bir parça hamur mayasý verilir. Gelin bunu kapýnýn üst kýsmýna sürer, içeri öyle girer. Ki gelin eve mayalansýn, evi terketmesin. * Yine gelin eve girerken ayaðýnýn altýna kuzu postu serilir. Gelin bu posta basar, içeri öyle girer. Kuzu gibi uysal, anlayýþlý, evdeki büyüklere saygýlý, yumuþak baþlý olsun diye. * Gelin babasýnýn evinden çýkarken, baþýnýn üzerine bir avuç bozuk para konulur. Mutlu, düzenli evliliði olan birisi geline belinden sarýlýp silkeler, hatta üç kez hoplatýr. Silkelerken de üç kez þöyle der: ” Kötü huylarýn babanýn evinde kalsýn, iyi huylarýn sende kalsýn.” * Gelinin yataðýnýn üzerinde erkek çocuk yuvarlanýr. Gelinin ilk çocuðu erkek olsun diye. * Gelin alma merasiminde gelin babasýnýn evinden çýkarken, annesi gelinin ayakkabýsýnýn içine para koyar, kýzýnýn ayakkabýsýný kendi elleriyle giydirir. Gelinin ayaðý gittiði eve uður getirsin, bereket getirsin diye. * Kýna gecesi geline yakýlan kýnadan herkes parmaðýnýn ucuyla azýcýk alýr ve baþýna sürer. Bunun, baþ aðrýsýna iyi geleceðine inanýlýr. * Annenin doðum sancýlarý baþlar baþlamaz evdeki musluklar,sokaktaki çeþmeler ve hatta mahallenin çamaþýrhanesinin ( ýrmak ) su dolu oluklarýnýn týkaçlarý açýlýr. Doðum kolay olsun diye. * Annenin doðum sancýlarý baþlayýnca annenin yarým kalmýþ eliþi varsa, tamamen sökülür, yumak yapýlýr. Ki, doðum kolay ve çubuk olsun. * Anne adayýna, kolay doðum yapan birinin avucundan su içirilir. Avcundan su içirilen kadýn gibi kolay doðum yapsýn diye. * Doðum sancýsýnýn baþladýðý herkesten gizlenir. Çünkü doðacak bebek, doðumu duyan her kiþinin günahlarýnýn baðýþlanmasý için Allah'a yalvarýr. Böylece doðum gecikir, güçleþir. * Kadýnýn doðum sancýlarý baþlayýnca, doðum kolay olsun diye þerbet içirilir. * Annenin ilk sütü saðýlýr, dereye dökülür. Sütü bol olsun diye. * Bebeðin ilk kirlettiði bez, kapýnýn hemen giriþindeki paspas veya halýnýn altýna konur. Bu beze basýp geçenlerin, çocuða nazarýnýn deðmeyeceðine inanýlýr. * Bebeðe verilmek istenen isimlerin her biri için, uygun yere birer bardak su dökülür. Hangi isim için dökülen su daha çok akýp giderse, bebeðe o isim verilir. Suyun akýp gitmesi, uzun ömrün iþaretidir. * Çocuða ilk suyu veya ilk mamayý iþtahlý biri verirse, bebek de iþtahlý olur. * Kýrk günlük süre içinde doðan bebekler, 40. günleri doluncaya kadar ayný mekânda, ayný odada bulundurul mazlar. Bebeklerden birinin diðerini bastýracaðýna inanýlýr. Buna " yaþýt olmak " denir. Bebeðin bulunduðu odaya kýrký çýkmayan baþka bebek gelirse, diðeri yaþýt olur. Yaþýt olan çocuk büyüyemez, saðlýksýz olur. * Bebeðin kesilen ilk týrnaklan, bereket getirsin diye babasýnýn cebine konur. * Bebeðin avcunda toplanan pudra artýklarý, pamukçuklar vs. temizlenmez. Bunlar berekettir. * Kýz çocuklarý cumartesi günü (Mudurnu’ nun pazarý olduðu gün) yýkanýrsa, giydiði giysiler çok yakýþýr. * Bebeðin yýkanan bezleri, giysileri gece balkonda, bahçede býrakýlmaz. Bezlerin yýldýz görmemesi gerekir. Aksi halde çocuk sancýlanýr. * Bebek 40 günlük oluncaya kadar odada yalnýz býrakýlmaz. Herhangi bir zorunluluktan dolayý yalnýz býrakýlýrsa yanýna mutlaka býçak, soðan veya sarmýsak konulur. * Uyumak üzere olan bebeðin yanýnda bulunanlardan hiçbiri bebek uyumadan odayý terketmez. Yoksa bebeðin uykusu da gider. * Bebeðin salýncaðý boþken sallanmaz.Yoksa bebeðin karný aðrýr. * Yeni doðan bebek bacak bacak üstüne atarsa, yakýnda kendisine bir kardeþ gelecek demektir. * Yeni doðmuþ kýz çocuðunun iki kaþý arasýnda mor bir leke olursa, annenin bundan sonraki bebeði erkek olacak demektir. * Bebeðe yeni olmayan giysi ( daha önce baþka bir bebek tarafýndan giyilmiþ ) giydirilirse, o bebek her giydiðini çabuk eskitir. * Kýz çocuðunun kesilen göbeði süpürgenin arasýna sýkýþtýrýlýr. Büyüyünce temiz, titiz olsun diye. * Çocuk çok aðlarsa kara gözlü olur. * Çocuk eðer çok aðlýyorsa, Allah'a ; anne babasýnýn suçlarýný affettirmek için aðlýyordur. * Çocuða nazar deðmesin diye, kulaðýnýn arkasýna kömür veya tava karasý sürülür. * Çocuk diþ çýkarmaya baþlayýnca komþulara dikiþ iðnesi daðýtýlýr. Çocuðun diþleri iðne gibi çabuk delip, çýksýn diye. * Makas açýk kalýrsa o evde kavga olur. * Kýzlar gece aynaya bakmazlar.Gece aynaya bakan kýzlar, uzak bir yere gelin giderler. * Akþam evden soðan, sarmýsak gibi acý, yoðurt gibi eksi þeyler çýkarýlmaz. Yoksa o evde acý bir olay olur. Eðer acý þeyler çýkarmak zorunda kalýnýrsa, yanýna kömür konur. * Birinin elinden makas, býçak alýnýrsa; o kiþiyle kavga edilir. * Kýz çocuklarý düdük çalarsa, kayýn validelerinin çenesi düþük olur. * Dini bayramlarda gündüz uyuyan kiþinin; tarhana, makarna yaptýðý – yani güneþe çok ihtiyacýnýn olduðu – gün mutlaka yaðmur yaðacaðýna inanýlýr. * Kapý eþiðinde oturan, iftiraya uðrar. * Yastýða oturanýn kalçasýnda çýban çýkar. * Ekmeðin kenarýný yiyen kýzlar kenara yani uzaða - gelin giderler. * Ava gidenin sýrtýna süpürge ile vurulur ya da arkasýndan süpürge atýlýr. Avý bol olsun , iyi av yapsýn diye. * Salýncaðý kuran kiþi, kurduðu salýncaða önce kendi biner.Yoksa baþý kel olur. * Çocuklarýn kesilen týrnaklarý ahýra atýlýrsa hayvanlar çoðalýr. * O yýl yetiþtirilen kabak çok olursa, kabak tarlasýnýn sahibine uðursuzluk gelir. O evden bir kiþinin ölebileceðinden korkulur. *At ve öküz arabasý çok gýcýrdayan arabacý, eþini çok seviyor demektir. * Ramazanda doðanlar sabýrlý olurlar. * Ekmeðin yanýna býçak konmaz. Ekmek býçaktan korkar . * Yanan ekmek, çobanlardan yardým ister. *Tohum ekme iþi çocuklara da yaptýrýlýrsa, ürünün bol olacaðýna inanýlýr. * Ekmek mayasýndan simit yapýlýp erkek çocuklarýna yedirilir. Ki, eve mayalansýn, evden ayrýlmasýn diye. Kýzlar yerse, evde kalýrlar. O nedenle kýzlara yedirilmez. * Eve konuk gelen bebekle annenin baþýna un serpilir. Uzun ömürlü olsunlar, saçlarý un gibi aðarýncaya kadar yaþasýnlar diye. * Ertesi gün havanýn açýk olmasý, yaðmur yaðmamasý isteniyorsa; akþamdan cama ayna konur. * Dolu yaðarken, ailenin en büyük çocuðu bir dolu tanesini yerse veya koynuna atarsa, dolu kesilir. * Ayna kýran kýz evde kalýr. * Hayvanlara nazar deðmesin diye, alnýnda yumurta kýrýlýr. * Kulaðý aðrýyan çocuðun kulaðýna tavþan yaðý konur. * Kulaðý aðrýyan çocuðun kulaðýna anne sütü saðýlýr. * Geç yürüyen veya çok düþen çocuklarýn kösteði kesilir. Köstek kesme iþi þu þekilde yapýlýr: Cuma namazýndan çýkan biri, bacaðý iple baðlanan çocuðun ipini okuyup üfleyerek keser. * Boyu çok fazla uzayan, artýk daha fazla uzamasý istenmeyen çocuðun baþýna; bayram ekmeði yapýmýnda kullanýlan fýrýn küreði ile hafifçe vurulur. * Burnu kanayan çocuða, kanamayý durdurmak için serçe parmaðý ýsýrtýlýr. * Birinin düðmesi, söküðü giysi üstündeyken dikilecekse, o kiþi giysinin yakasýný ýsýrýr. Yoksa giysisi dikilen kiþinin aklý da dikilir. K.Esen'in Kaleminden Mudurnu / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |