Barýþý bulacaðýz. Melekleri duyacaðýz, göðün elmaslarla parladýðýný göreceðiz. -Çehov |
|
||||||||||
|
Þimdi acýlar biriktiriyorum, kaçak yüreklerin yýkým çalýþmalarýnda… (-Quo vadis. - Nereye gidiyorsun? ) Gidenlerin suçlamalarý her daim beleðinin çekmecelerinde taþýnýr. Bir kerecik olsun sordun mu sende kendine; sitemlerinin nedenlerini aradýn mý?.. kendine acýyan ruhunun çýkmazlarýnda… Suç ve ceza teorilerin vardý kendi kurduðun ceza muhakemelerinde.. Hep nedenlerin vardý yolculuklarýnda, kaçýþlarýnda… Peki cevaplarýný bulabildin mi?.. gidiþ yolculuklarýnda, içine daldýðýn derin boþluklarýnda; “giden miydi terk eden, yoksa terk edilen miydi giden?...” Diline dolaðýn þarký nereden gelip yerleþmiþti yüreðine?.. Halbuki baðýrsan sesini duyarabilirdin kaderine. Çok sevdiðini iddaa ettiðin okyanusta biraz soluksuz kalmayý göze alabilseydin hayatýnýn resmini çizebilirdin kaçak yüreðinde.. Yada biraz soluksuz kalmayý göze alabilseydin kurguladýðýn gecelerinde; hayatýnýn þiirini yazabilirdin. Ama sen çektin gittin… Arkanda yaðmurlu bir gece býraktýn… Tabii ki mesul deðilsin devrilen bütün aðaçlarýn çýðlýklarýndan.. Ama seninde bir katkýn var bir gece yarýsý yaðmur yaðarken kurþuna dizilen masumiyetimin çýðlýklarýna... Kaç gece ruhum üþüdü… Bilmedin, bilemezdin.. Hâlâ ruhum üþüyor; masumiyetimi geri istesem veremesin biliyorum. Kendi kýþýmla baþ baþa kaldým... Sen ise þimdi uzaklardasýn… Beklemiyorum artýk.. Dönmeyeceksin biliyorum iltica ettiðin karartý yüreklerden... Bana çok acýlar yaþatmýþ olsada yaþananlar ve yaþanmamýþlýklar sana kýzmýyorum, kýzamýyorum... Acýlar anlatýlmaz, yaþanýr bir baþýna... Herkesin acýsý kendine büyük... Herkesin umudu kendine... Sitemlerin olmadý sana, olmazdý da… Birkaç satýr arasýnda vardý belki yaþama, ama sana deðildi parmak uçlarýmdan dökülenler, kendi yaratýðým hayal kahramanýma oldu sitemlerim. Birlikte siyaha büründüðüm, sitemlerime sarýlýp çýktýðým gece yolculuklarýnda. Ruhumun ateþli sancýlarýný dindirmek için hüznün üzerine bir unutuluþ örtüsü örtmeyi denedim… Olmadý… Yaralý anýlar örttü üstünü ruhumun ateþli sancýlarýnýn… Uykusuz nöbetlerde hissediyordum henüz tanýþmadýðým hüzünler vardý payýmda... Sen çektin gittin, öksüz düþler kaldý geride... Sen arkanda hep gece býraktýn ve bana býraktýðýn geceye sýðýnmaya çalýþtýn… Sen arkanda gece býraktýn... Birde bana birazcýk olsun yazabilme kabiliyeti.. Yaþýyordum seni; sensiz ve sessiz matemlerimle... Ýçime çektikçe yokluðunu çoðalýyordun… Yokluðun en týrmalýyýcý sesiyle tenime iyice sokulurken, böyle bir tutsaklýkta varlýðýnýn acýtan hüznüyle bütün isyanýmla haykýrýyordum; bir Jack Daniel’s damlasýnýn içine sýkýþýp kaldýðým geceler boyu... Hiçliðin silahlarý gelip içimdeki o masumiyetten arta kalan en son çocuksu düþlerimi vurmasýn diye, daha uzun yürüyordum hüzün kokulu yaðmur saatlerinde... Sýrýlsýklam olana kadar... Kalbimde benden uzaklaþan, ama bana yakýn olan yaralý, o uyumsuz çocukluðumu umut þiirleri okuyarak, masallar anlatarak, ihanet þarkýlarý dinleterek büyütüyordum. ( - Quae nocent docent. - Yaralayan þeyler öðreticidir..) Ve bir gece... Bir gece gözlerin geldi önce aklýma. En gizli, en örtülü yerin. Gözlerine; yüreðinin yansýdýðýný sandýðým gözlerine uzaklardan bir yerden kýzýl bir ýþýk vuruyordu...O kýzýl ýþýðýnýn ardýnda yitirdiðimiz cennetimiz, masumiyetimiz, güneþ gülümsemeleri vardý. Gözlerin kalbinin aynasý olduðunu sanýrdým.. Buna yürekten inanýrdým.. Bakýþlarýnýn þifrelerini çözdüðümde ‘ihanetine tanýk olduðumda’ paramparça oldu inançlarým, hayallerim.. Canýmý acýttý kýrýlan her bir parçanýn sanki bir keskin hançer gibi canýma batýþlarý… Ve aynanýn arkasýndaki sana hiç benzemeyen gerçekle kanattý yüreðimi.. Gözlerin gerçek varlýðýnýn yalancýsýymýþ, ne yazýk ki farkýna vardým... Öptüðün yerlerden en derinden kanadým… Derin yaralar açtý çocuksu düþlerime; her bir söz veriþlerinin hafýzama izdüþümleri.. Ve o çocukluðumuzun yaralarý daha kapanmayadan sevdam için bileðimi kestim, kanýyordu masumiyetim bileðimden. Buz gibi soðuk tenimden akýyordu sana dair tarihim... Böylece masumiyetimi akýtým sabaha kadar… ( - Nemo est liber qui corpori servit. - Bedenine hizmet eden kimse özgür deðildir..) Ve o Sabah... Ýçimdeki yabancýyý artýk býraktým, uzaklara soluksuz yolculuklara çýkmayý deniyor yüreðim... Ýhanetini, nefretimi, bu ölümcül yaralarý çoktan tükettim... Hiçliðe yolculuðum devam ediyor ama... Senin yokluðunda acýtan özlemlerin, senin varlýðýnda gözünün aksinde parlayan en sessiz cümlelerinin yýkýcý darbelerinden daha fazla yakamýyor artýk yüreðimi. Artýk sen deðil, siluetin bile engel deðil her gece yolcuklarýna çýktýðým masal kahramanýmý sevebilme kabiliyetime!.. ( - Veritas odium parit. - Gerçekler nefreti besler..) Yüreðime “iyilik yaðmurlarý” yaðdýrmayý býrakalý çok oldu... Mevsim artýk hüzün çýkmazýnda… Þimdi acýlar biriktiriyorum, kaçak yüreklerin yýkým çalýþmalarýnda... Dokuz þiddetindeki depremler bile destekleyemiyor kayýp giden yüzünün -ihanetinin- anýlardan silinmeme çabalarýna… Hiç anlatamadýðýmý ve anlayamadýðýmý sandýn; oysa her sessizliðim yaþama dair ve bize dair bir hüznü barýndýrýyordu, anlamak isteseydin yüreðini açýp!.. Gözlerime hiçbir zaman yalan konuþturmayý beceremedim, yüreðimin aynasýydý onlar, olduðu gibi yansýttýlardý hislerimi… Hiçbir zaman yere eðmedim yada eðdiremedim bakýþlarýmý... Sana bir kez olsun yalan bakmadým.. Yalan konuþturamadým yüreðimi.. yada yalan þarkýlar söyletemedim... Gözlerim artýk suskun… Birisiyle ayný dili konuþmuyorsan, susacaksýn!... Sana karþý duyduðularým sözlerden nice olduðu için susmaya karar verdim!.. Artýk susuyorum!.. Bak gördün mü? Sende benim “vazgeçilmezim” olamadýn!.. Kendimi artýk þiirlerle, sözcüklerle, imgelerle korumaya aldým… Sen gittiðin yerde kal!.. Riyakar düþlerinle!.. Artýk ihanetinin izi var suskunluðumda... ve Deðiþmeyecek artýk bu sonsuz sürgünlüðümün eski yasasý... *Veritas odium parit. *Gerçekler nefreti besler.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Özgür GÜNEÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |