..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Varoluþçuluk > Necat Dilaver




5 Þubat 2005
Ölüme Kanayan Adam  
Necat Dilaver
Bu günün diðerlerinden farklý olan yaný neydi? Bunun cevabýný gün içinde bulabilecek miydi? Dün bu giysilerle yatmýþtý galiba. Siyah boðazlý bir kazak ve siyah bir pantolon. Yüzünde bir haftalýk sakal ve sað elmacýk kemiðinde bir çizik.


:DJEC:
BÖLÜM 1

Bu günün diðerlerinden farklý olan yaný neydi? Bunun cevabýný gün içinde bulabilecek miydi? Dün bu giysilerle yatmýþtý galiba .. Siyah boðazlý bir kazak ve siyah bir pantolon. Yüzünde bir haftalýk sakal ve sað elmacýk kemiðinde bir çizik. Neydi acaba bu çiziðin hikayesi diye düþündü ve yatakta doðruldu... Tam karþýsýnda bir ayna vardý ama o her zamanki gibi yine aynaya bak-a-madý. Yatak odasýndan çýktý, bu sýrada ayak baþ parmaðýna bir cam parçasý battý, umursamadý, sadece ayaðýna bakmakla yetindi.. Önce mutfakta çayýn altýný yaktý sonra banyoya yöneldi.. Týraþ olmalý mýyým diye düþündü, olmadý..
Banyodan çýktý, mutfaða giderken yarý yoldan geri döndü ve banyoda ellerini yýkadý.. Sonra tekrar mutfaða yöneldi kaseti teybe koydu...Kaset dönüyor ama bir þey duyulmuyordu.. Bunu fark etti ama umursamadý... Koltuða oturdu gözlerini kapattý...



BÖLÜM 2

Onur Bey elinde býçak, portakal soyuyordu. Ýþyerindeydi. Steril bir büroda varoluþçu yabancýlaþmanýn tüm izleri vardý yüzünde.

Önce boyuna ve yeterli derinlikte kesiler attý. Bu kesiler hem portakala zarar vermemeli hem de kabuðun kolay ayrýlmasýný saðlayacak kadar derin olmalýydý, buna özen gösteriyordu. Hele bir de kesiler eþit mesafede olursa tadýndan yenmezdi. Tabi önce portakalýn üst kýsmýný kesmek lazýmdý. Bunlar bittikten sonra elleriyle portakalýn kabuðunu ayýrdý. Eðer kesim kurallarýna uymuþsam bunu yaparken sorunla karþýlaþmamam lazým diye düþündü. Kabuklarý da soyduktan sonra portakalý kabuðundan ayýrmaya gelmiþti sýra. Arkasýna yaslandý. Bu sýrada gece bekçisi Murtaza Efendi odaya girdi. Onur Bey hafifçe masaya doðru eðildi. Memnundu birinin gelmesinden.

BÖLÜM 3

Murtaza efendi: Onur bey unutmayýn:
‘Kendini dünyayý deðiþtirmeye adayanlar da yalnýzlýða mahkumdurlar. Çünkü insanoðlu doðasý gereði þartlara göre iyidir. Yani Spartakus köle olmasaydý ayaklanýr mýydý? Her ne kadar ayaklanmanýn lideri olduðu zamanlarda kendini çok iyi, maðrur ve kalabalýk hissettiðini zannetsek de eminim o da biliyordur yalnýzlýðýn kaçýnýlmaz olduðunu ve sanýrým bunu en çok kazýða asýldýðýnda anlamýþtýr. Ne farkýn var köle Spartakus’tan ve tekrar unutma:
Yalnýzlýk idealistlerin saçmalýðý.
Yalnýzlýk açlarýn ütopyasý.
Yalnýzlýk materyalizmin sözlüðünde neden yok?
Diyalektik ne der bu yalnýzlýk konusuna?
Yalnýzlýk karný toklarýn açlarý görmeme hali.
Yalnýzlýk yargýcý kafamýzdaki tilkilerin.
Yalnýzlýk kurþuna dizilenlerin son aþký.
Yalnýzlýk saçmalýk.
Yalnýzlýk oyun.’ der ve odadan çýkar.


Murtaza Efendi: Orta boylu, zayýf gözlerinden çaresizliðin yalnýzlýðý akan bir adam.

BÖLÜM 4

Murtaza efendi odadan çýktýktan sonra Onur Bey yine arkasýna yaslanýr. Düþünür.


Murtaza Efendi bekçilik yaparak evine ekmek götürmeye çalýþýrken, gece, soðukta, üç kuruþ maaþýný alýrken yalnýz olduðunu ne þiddette hisseder acaba? Ölümüne hissetmez mi? Ya da hissettiði yalnýzlýk deðil de çaresizlik mi? Yalnýzlýk çaresizliðin en kötüsü deðil midir?
Kendini doðrular böylece belki. Hafif bir gülümseme belirir yüzünde. Telefonu kaldýrýr, muhasebeci Mehmet’i arar:
- ‘Tanrý insanýn kendisidir ve tek baþýnalýk tanrý olmanýn ilk þartýdýr. Yalnýzlýk tanrýlaþmanýn en kestirme yoludur. Tanrýnýn zayýflýðý, zaaflarý olamayacaðýna göre herkesi yalnýzlýða davet ediyorum. Yalnýzca yalnýzlar hayata, ölüme, aþka, felsefeye ve kendilerine tanrýsal bakabilirler. Öyle olmasaydý tanrýmýz yalnýz olmazdý deðil mi?’ Der ve telefonu kapatýr.

BÖLÜM 5

Mehmet: Tipik bir memurdur. Takým elbise, kravat. Onur Beyin þirketinde çalýþýr, ortalama bir maaþ ve hayat standardýna sahiptir.
Düþünür;
‘Önce varsak yalnýzlýðýmýzla varýz. Öncesi de sonrasý da yalnýzlýk varlýðýmýzýn. Varlýðýmýzýn araþtýrmasý ise hayatýmýz. Bu araþtýrmayý ancak yalnýzlýkla saðlarýz. Kimse yardým edemez bize’

BÖLÜM 6

Onur iþyerinden çýkar, otoparktaki arabasýna biner ve arkadaþlarýyla her zaman gittiði bara gider.

BÖLÜM 7

Bar çýkýþýdýr sarhoþtur ama onurludur Onur. Belli etmeden yürümeye çalýþýr.
Sokakta kimse yoktur, gece olmasýna raðmen oldukça aydýnlýktýr. Önce anahtarlarýný arar bu sýrada arabasýný nereye býraktýðýný düþünür, duraksar.
Yolunu sokak çocuklarý keser. Baþýndan savmak için hemen cebine uzanýr. Düþünür; yolunu kesen sokak çocuklarýna para vererek neyi doðrular? Kendisinin ne kadar iyi bir insan olduðunu ve çocuklar gibi yalnýz, çaresiz olmadýðý için de ne kadar þanslý olduðunu mu? Yoksa o para kendi yalnýzlýðýný yenme çabasý mýdýr? Yalnýzdýr çünkü o, her þeye raðmen. Bütün bu paraya, hayata ve baþarýya raðmen. Bunlarýn hiç biri ilaç olmamýþtýr yalnýzlýðýna. Vazgeçer parayý vermekten. Nie gibi düþünür, çocuklarý kendine düþman etmenin anlamý yoktur. Arkasýn döner ve yürümeye devam eder.

BÖLÜM 8

Çocuklardan en büyüðü elinde býçakla Onur’un önünü keser.
-Sökül paralarý
-Niye
-Ölürsün yoksa
-Sanmam, nasýl yaþarsak öyle ölürüz çünkü
-Sen öyle san
-Tabutlar niye tek kiþiliktir?
-Niye mi der çocuk ve býçaðý Onur’a saplamaya çalýþýrken haykýrýr ‘Ölüm yalnýzlýðýn kutsanmasýndan baþka bir þey deðildir. Hayat dediðimiz eziyet dolu yalnýzlýðý yenme çabasýnýn sonudur ölüm. Final yine yalnýzlýktýr. Kaçýnýlmaz son.’
-Býçak Onur’un göðsüne gelir, yere yýðýlýr. Çocuklar paralarýný alýr ve oradan uzaklaþýrlar.

BÖLÜM 9

Onur yerde yatar vaziyette göðsünü tutmaktadýr.
Bir gölge yaklaþýr, gelen Murtaza Efendidir.
-Spartaküs olsaydým seni öldürürdüm
-Belki de o yüzden Murtaza’sýn
-O zaman yapmam gereken seni görmemek, umarým ölürsün
Murtaza oradan ayrýlýr
Mehmet yaklaþýr. Tanýr ama yoluna devam eder. Fakat Onur görmüþtür Mehmet’i
-Mehmet, yardým etsene
-Mehmet dedim sana
-Çabuk gel buraya yoksa iþten atarým seni
-Mehmet
-Lütfen yalvarýyorum sana
-Zam yaparým
-Ýnsanlýk namýna, Mehmet
Fakat Mehmet duymazlýktan gelir.

Uzun bir süre öylece yatar ve kendinden geçer Onur.

BÖLÜM 10

Sabah kalktýðýnda göðsünde yara izi vardýr. Nasýl eve geldiðini hatýrlamaz hatta yaranýn sebebini de hatýrlamaz. Üstünde siyah boðazlý kazak ve siyah bir pantolon vardýr. Onun cezasýdýr her gün bu kabusu yaþamak ve sonra da hatýrlamamak, deðiþen tek þey yara izlerinin yeridir.

BÖLÜM 11
Onur gözlerini açar, yine sabahtýr, düþünür ve bir kaðýda þunlarý yazar:
Zaman ve yalnýzlýk arasýnda nasýl bir iliþki olabilirdi. Birbirinin saðlamasý mýydý?
Ne fark ederdi ki neyi isteyip neyi istemediði , zaman onun muydu...

Sonra; rakamlarý olmayan saatine bakar....

Radyoda biri vardýr kendi gibi düþünen, kulak kabartýr þu pasaj duyulur...

Zamansa tek sorun, aslýnda bu farklýlýðýmýz veya ortak paydasýdýr...

Kim istemez insanlar arasý yolculuðu. Zaten her hareketimiz kendimizin saðlamasý deðil midir?

Ne farkýmýz var diðer insanlardan, küçük bir andan baþka..

Onur koltuktan kalkar ve ölüme kanamak üzere evin dýþ kapýsýna yönelir. Her zamanki gibi, hepimiz gibi.



.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Ölmeye Kanayan Adam
Gönderen: Taki Akkuþ / Ýstanbul/Türkiye
2 Eylül 2006
Sevgili Necati, öykünü beðeniyle okudum. Güzel bir anlatý, anlar ve anýlar yerli yerinde.Yüreðine kalemine saðlýk. Yeni yeni yapýtlarda buluþmak dileðiyle. Kal saðlýcakla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýnsan Anlýðý Üzerine Bir Deneme - Daha - - Locke'ye -
Ölüm ve Aþk...
Mektup...
Uyku...
Ayný Kýza Aþýk Olan Ýki Genç, Ayný Ýple Ýntihar Etti...
Hiç...
Dert...
Su ve Yaþam...
Garip
Ellerini Yüzünden Çeken Adam

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Hüzün [Þiir]
Melanin [Þiir]
Gülüþ... [Þiir]
Yaþ ve Aþk... [Þiir]
2022, Prozac [Þiir]
Yaþlý... [Þiir]
Sev Oðlum... [Þiir]
Aþkýn Ýspatý Hüzün [Þiir]
D' ve Anlam [Þiir]
Aç Gözlerini [Þiir]


Necat Dilaver kimdir?

Ara-yýþ. . . Þiirde, öyküde ve yaþamda; 'ara' da kalma ederi: Arayýþ. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Umut, ekmek, sömürü, tanrý, insan, hayat, hüzün...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Necat Dilaver, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.