Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Köyümüze çerçiciler gelirdi çocukluðumda. 1960’lý yýllarda....... Köy meydanýna açýlýrlardý çerçiciler. Biz çocuklar,sevinçten deli olurduk onlarý görünce. Parasý olmayanlar bile, çerçicilerden alýþ veriþ yapabilirlerdi. Bazý çocuklar, sýrf bir þeyler alabilmek için, evden ne bulursa getirirlerdi. Para yerine buðday, yumurta, eski naylon veya lâstik ayakkabý, kullanýlmayan bakýr kaplarý verebiliyorduk. Bazý arkadaþlarýmýzýn annelerinden habersiz, yepyeni naylon veya lâstik ayakkabýlarý bile getirdikleri olurdu. Erkek çocuklarý hemen mantar tabancalarýna saldýrýrlardý. Bir seferinde erkek kardeþim bu çerçicilerden aldýðý mantar tabancasý ile, komþumuzda misafir olan bir çocuðun dudaðýný yaralamýþtý. Biz kýz çocuklarýnýn gözü ise, süs eþyalarýnda olurdu. Tokalar, bilezikler, küpeler alýrdýk. Bileziklerin kolumuzda þýngýrdamasý çok hoþumuza giderdi. Parlak, altýn sarýsý renginde bileziklerin altýn olabileceðini düþünürdük. Hatta bazý arkadaþlar, bunlarýn kesinlikle altýn olduðunu söylerlerdi. Pek ihtimal veremezdim ama, yine altýn olduðuna inanmak isterdim. Köyde düðünler olurdu bazen. Köy meydanýnda davullar- zurnalar çalar, köçekler oynardý. Sadece oynamazlar, aralarýnda konuþurlardý. Tiyatro yapýyorlarmýþ, büyükler böyle söylüyorlardý. Köçekler, kadýn kýlýðýna girmiþ, süslü elbiseler giymiþ erkeklerdi. Milleti, gülmekten kýrýp geçirirlerdi. Kadýn kýlýðýna girmiþ erkeklerin oynamasý bana çok acayip gelirdi. Ayrýca, kadýnlarý taklit ettikleri için, kadýnlarla, meselâ annemle dalga geçiyorlar gibi gelirdi, kýzardým. Onlarý çok eðlendirici bulmakla beraber; kadýn taklidi yaptýklarý için onlarý ayýplardým. Kadýnlar, kadýn gibi davranmalýydý; erkekler, erkek gibi. Niçin erkek erkek oynamýyorlardý da, kadýn gibi oynuyorlardý? Ne ayýptý.(!) Meselâ babamýn böyle bir þey yapmasýný istemezdim. Ýyi ki benim babam böyle bir þey yapmýyordu. Bu köçeklerin çocuklarýnýn yerinde olmak hiç istemezdim. Bazý köçekler arkalarýna bir çan baðlarlardý. Pek net hatýrlayamadýðým komiklikler yaparlardý. Kadýnlar ve kýz çocuklarý bunlarý evlerden, örme perde arkasýndan seyrederlerdi. Kadýnlarýn köçekleri ve erkeklerin oynadýðý oyunlarý apaçýk seyretmesi ayýptý. Ayýplar ve yasaklar, genelde kadýnlar ve kýzlar içindi. Erkekler ve erkek çocuklarý için, ayýp olan fazla bir þey yoktu. Nedenini anlayamazdým. Bu haksýzlýktý. Biz kýz çocuklarý da, annelerimizle beraber evlerin ancak pencerelerinden seyredebilirdik. Davul sesleri heyecanlandýrýrdý beni. Ýçimde bir þeyler büyürdü, içim kýpýrdardý. Bulunduðum yerde oynamak isterdim. Utandýðým için oynayamazdým. Hele o gelinler! Hepsi de çok güzellerdi. Onlarý güzel yapan, yüzlerindeki süslerdi biraz da. Çikolata kâðýdý gibi yaldýzlý bir kâðýt, çok küçük parçalar halinde kesilirdi. Ancak milimetrekare büyüklüðünde. Kýrpýlmýþ bu yaldýzlý kâðýtlar, þekerli suya atýlarak, kibrit çöpü ucuyla alýnýr, gelinin alnýna, yanaklarýna ve çenesine yapýþtýrýlýrdý. Çiçek motifleri veya geometrik þekiller verilirdi. Ýþte gelinleri daha da güzel yapan, bunlardý. Gelinin uzun saçlarýnýn, kulak üzerine gelen kýsmý kesilir, zülüf yapýlýrdý. Baþýna, iðne oyasýndan yapýlmýþ güllerden oluþan taç takýlýrdý. Tacýn hemen arkasýndan baþlayacak þekilde de çatký örtülürdü. Çatký; kýrmýzý , ince bir kumaþtan yapýlýrdý. Üzeri sarý pullarla ve boncuklarla iþlenmiþ olurdu. Gelinlik yerine bindallý giyerlerdi gelinler. Gelinleri hayranlýkla izlerdik biz çocuklar. Düðün gecesi gelinlerin kucaðýna bir erkek çocuk verirlerdi. Gelin bu çocuðu bir süre kucaðýnda tutardý. Acaba neden kýz çocuðu vermiyorlardý? Dikkat ediyordum, kýzlarýn yapmadýðý bazý þeyleri erkek çocuklarý yapýyordu. Bazen de gelinin yataðýnda bir erkek çocuðunu yuvarlarlardý. Bunun anlamýný daha sonra öðrenecektim. Meðer; gelinin ilk çocuðu erkek olsun diye yaparlarmýþ bunu. Gelinin ilk çocuðu kýz olsaydý, ne olurdu sanki? Ailemizin ilk çocuðu ablamdý, ikincisi de ben. Yani iki kýz. Demek ki annem gelin olurken, kucaðýna erkek çocuk vermemiþlerdi. Ve yataðýnda erkek çocuk yuvarlamamýþlardý. Onun için de annemin iki kýzý olmuþtu.(!) Olsun, ne sakýncasý vardý ki? Hem biz kýzlarýn kime, ne zararýmýz vardý ? Annem de babam da , beni ve ablamý, en az erkek kardeþim kadar seviyorlardý. O zamanlar bu saçma âdetten haberimiz yoktu biz çocuklarýn. Toplumda , erkek çocuklarýnýn kýz çocuklarýna tercih edildiðinden henüz habersizdik. Ýyi ki de habersizdik. Yoksa, çocukluðumuzun tadýný, böylesine çýkaramazdýk belki de. Resimler Nuri CAN
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |