Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Asrîleþme; yâni, zamânýn geçerli düzenine uymak, öngörülen kurallarý ve modasýna ayak uydurmak, modernleþmek… Fâtihler, Yavuzlar, Kânunîler’ in hükümdarlýk zamanlarýnýn sonrasýnda, 17. yüzyýldan itibaren teklemeye baþlayan Osmanlý devlet çarký, bizzat devleti yönetenlerce farkedilmiþse de, bu olumsuz durumun çözümü hususunda neredeyse tamamý ayný yanlýþta, bunun çözümünün “asrîleþmek” olduðu hususunda birleþmiþlerdir. 20. yüzyýlda “ Lâle Devri” olarak adlandýrýlacak olan, 1718-1730 yýllarý arasýnda Padiþah Sultan III. Ahmed ile Sadrazam Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa’ nýn yönetiminde yaþanmýþ olan yýllar içinde, Batý kültür ve müesseselerine yoðun bir ilgiolacaktýr. ülke olarak, geri kalmýþlýðýmýzýn ilk yanlýþ tesbiti yapýlacak ve bu yanlýþ, daha sonraki yýllarda Tanzimat, Meþrutiyet ve hatta Cumhuriyet dönemlerinde de ýsrarla devam ettirilecekti. Bu yanlýþ neydi ? Avrupa devletlerinin, askerî, teknoloji, ekonomi, siyaset bakýmýndan, olumlu deðiþikliklerini göz ardý edilip, sadece onlarýn hayat tarzlarý, kýlýk kýyafetleri, eðlenceleri, vd. hususlardaki farklýlýklarýnýn örnek alýnmasý olacaktýr. Dolayýsýyla, devletin tehlike sinyalleri verdiði bir dönemde, baþta sarayýn içinde bulunduðu, lüks, zevk ve sefâ , toplumun, hayat tarzý, ahlâk ve davranýþlarýnda önemli deðiþiklikler yapacaktý. Yani, Osmanlý; Batý ile mücadele edebilmek için, onlar gibi yaþamanýn yeterli olabileceðine kendini inandýrmýþtý bir kere. Artýk ülkenin kurtuluþunda tek hedef; “asrîleþmek, Batýlýlaþmak, Avrupalýlaþmak” olacaktý. III. Selim devrinde , Avrupa ile temaslar arttýrýlacak, bilhassa askerî alanda, Avrupalýlara benzeme çabalarýna büyük bir hýz verilecektir. Özellikle, Fransa ile olan iliþkilere özel önem verilecekti. Bu iliþkiler ve bilgi alýþveriþleri sonucunda, denenecek olan þeklî deðiþim hareketleri ile, Tanzimat’ a gidecek yol açýlacaktý. II. Mahmud devlet tahtýna oturmasý ile askerî alanda en radikal kararlarý almýþ, artýk iyiden iyiye zývanadan çýkmýþ olan Yeniçerilik meselesini, en kanlý bir þekilde çözmüþ, ama yerine ikâme ettiði yeni askerî teþkilâtýný da, diðer reformlarýnda olduðu gibi sadece batý özentili bir þekilcilikle donattýðýndan, sadra þifâ bir deðiþim gerçekleþtiremeyecektir. Sultan Mahmud’ un vefâtý ile, genç yaþta, hiçbir devlet tecrübesi olmadan, Osmanlý padiþahý olan Abdülmecid, o devirde Türkiyede fink atan Ýngiliz devleti elemanlarý için aranýp da bulunamayacak bir fýrsattý. Ýngilizler; bütün hayatý boyunca, kendi elemanlarý addettikleri Mustafa Reþit Paþa’ yý, o devirde, Türkiye’ de büyükelçileri olan Lord Rading’ in gayretiyle, sadrâzamlýk makamýna tâyin ettirerek, diledikleri her siyâseti gerçekleþtirecekleceklerdi. Sonrasý mâlum; “ Tanzimât Fermaný” adýyla mâruf, Osmanlý’ ya Ýngilizlerce dikte ettirilen metin, tamamen Ýslâmiyet’ i karalayýcý mahiyette, siyonizmin bu topraklarda rahatça hüküm sürmesi için , “mason localarý” açýlmasýna imkân veren, Avrupa’ nýn bütün yoz günlük hayatýnýn, hýzla baþta Ýstanbul olmak üzere ülkenin bütün þehirlerine yayýlmasýný saðlayacak bir hareketin ateþleyicisi olacaktý. Devleti 31 sene dâhiyâne bir siyâsi santraç ile yöneten Sultan II. Abdülhamid zamanýnda, Osmanlý Devleti, Batýlýlaþtýrma oyalanmalarýnýn dýþýnda, ilk defa gerçek anlamda, atâletinden silkelenerek, çaðdaþ anlamda önemli mesafeler katedecektir. Abdülhamid Han; öncelikle eðitim, saðlýk olmak üzere; imâr, haberleþme, sanayi vd. alanlarda memleket genelinde önemli ve günümüze kadar gelen büyük yatýrýmlara imza atacaktýr. Ancak; Jön Türk olarak bilinen Ýttihatçýlar’ ýn “batýlýlaþma” adýna 1909’ da, Abdülhamid Han’ ý tahtýndan indirmekle baþlattýðý süreç, çok deðil 9 sene sonra Osmanlý Devleti’ nin çöküþü ile son bulacaktý. Çanakkale ve Ýstiklâl savaþlarý ile imtihan edilen Türk milleti, bu ateþle verdikleri imtihaný baþarý ile kazansa da; Osmanlý devletinin yerine ikame edilecek olan Cumhuriyet devletinde, yönlerini daha fazla Batý’ ya çevirecekler ve âdeta, Tanzimat sonrasýndaki birikimleri tekrar gündemlerine alarak, millete daha aðýr bir “muassýrlaþma” histerisi yaþatacaklardý. 1920-2000 yýllarý arasýnda Türkiye’ nin odaklandýðý her konu, hep “Batýlýlaþma” sloganý eþliðinde taklidi bir zihniyetle ele alýndý. Batý pusulasýný takip ederek belli noktalara gelebileceðimiz dar kalýplar ve hep bizim âciz bir millet olduðumuz, ancak, þeklen ve hayat tarzýmýzla “Batý” ‘ ya benzersek bir þeyler yapabileceðimiz üzerine kurgulandý. 2000’ li yýllarýn ilk 10 senelik diliminde, nisbeten bu zihniyetten vazgeçildi ve 2015’ den sonra atýlan adýmlarla ise , “ Biz bize benzeriz “ mantýðý ile kendi imkan ve gayretlerimizle yeni bir kalkýnma hamlesine baþlatýldý. Görüyoruz ki; zihniyet olarak da, uygulama olarak da, hiç bir konuda artýk, taklidî devlet ve millet durumunda deðiliz. Önümüzde Avrupa ile mesafeyi kapatmamýz için uzun bir zaman süreci varsa da, gelecekten umutluyuz. Salih Zeki Çavdaroðlu 17 Haziran 2020. https://ferahnak.wordpress.com/2020/06/27/turkiye-nin-uc-asirlik-asrilesme-ya-da-batililasma-ve-cagdaslasma-patinajlari/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |