Kuplaj temas gerektirmeden veya bir aracýyla kopyalamaydý. Bir baþka yere yansýtmaydý. Aktarmaydý. Etkilemeydi. Kendisi olmamakla. Kendi kopya yansý etkisini sürdürüp devam ettirmeydi. Tetikleme etkisi ile bir dönüþmenin olay olgularýný ortaya koymaktý.

Öyle ki bir kuplaj, resim hýzýný, görüntü hýzýný yani imajý aktarýrken; aktaran alan parça hýzýný yani yavaþlýðý durduruyordu.

Bu kuplajýn tersi olan bir kuplaj da yüksek hýz frekans olan görüntü imajlý düþünmeyi durduruyor, parça olan düþük ya da alçak frekanslý hýzý geçiriyordu. Bu durum tekil evrenin, tekil olmayan evrenle dönüþen iki parçalý farklý hýz hologramýydý.

Ýmaj hýz ile parçacýðýn iki boyut içine aktarým belirmesi parçacýða eþlik eden dalgaydý (imajdý). Dalgaya eþlik eden de parçacýktý. Kâh yüksek hýz dýþta yavaþ hýz içteydi. Kâh yavaþ hýz biçim olarak dýþta; yüksek hýz düþük hýz içinde yani bir biçim içinde hapisti.

Bir olmadan diðeri var oluþ deðildi. Ýmaj çoklu ve sýçrama yapan kararsýzla belirmeydi. Parçacýk belirli sýnýrlý olan hýz örüntüsüydü.

Baþlangýç evreni baþka yasalardan dönüþen malzemeyle evrenimize; genleþme ve hýz vermenin aktarýmýydý da. Bu genleþme ve hýz yeni bir yasaydý. Evrenimizin yasasýydý. Belki de tekillikte olmayan bir durum yasaydý. Her genleþme bir hýzdý. Her hýz bir genleþmeydi. Genleþen hýz hacimleydi.

Hacim artýþý dýþtaki kaçmanýn yüzey hýzý olan gerilimden hýzlý genleþiyordu. Ýmajdan olan öz mutlak bir biçimleydi. Her biçim de mutlak bir özleydi. Yavaþ olan içinde yüksek hýzla vardý. Bu çeliþkiydi. Bu bir örüntüydü. Ýki çeliþki belirlisi birbirinden ayrýlmýyor ama birbirine oran vererek birbirini belirli kýlýyordu.

Genleþme –hýz birlikte belirlenimdiler. Bu belirlenim içinde imaj parçacýða biçim devimli tekrarlarýný veren, etkin sanal parça kopyalardý. Genleþme-þiþme, kaçma olan hýzýn yasal oluþuna sembolik dil ile büyük patlama diyorduk.

Parçacýk veya yavaþ hýz ya da biçim; yüksek hýz olan sýçrama dalgalanmasý içinde imajý içine almadan belirli olamýyordu. Ýmaj da sýnýrlý hýz olan biçimin içinde yüksek hýz olup, tutulu kalmakla belirli olan süre boyuttu. Yüksek hýz baskýlanmakla yeni bir davranýþ ve yeni bir devim tipine bürünen, parçacýktý.

Yüksek hýz süper sýçramalarlaydý. Yüksek hýzlý süper sýçramalar olan düþünce veya imaj üstel durumlar ile olmaktý. Potansiyeldi. Üstel belirme olan imajýn kendisi dýþta yavaþ hýza etki ettiðinde yalýtým yokluðu nedenle tüm sýçramalar içinde yavaþ hýz her etkiye açýk kalmakla belirli olamýyordu. Biçim alamýyordu. Yavaþ hýz topaklanmasý içten dýþa doðru olan hacim imajýndan yoksundu. Yüksek hýz sýçramalarý, görece düþük hýz sýnýrlamalarý içinde ise bu süredurum baþkadýr.

Parçacýk (düþük hýz) biçim olarak dýþtaysa imaj içtedir. Ýmaj tüm üstel potansiyelleriyledir ama yavaþ hýz sýnýrý içinde baskýlanmýþ kýrpýlmýþ sýnýrlanmýþtýr. Ýmaj her yere sýðar ama sýnýrlanmýþ yavaþ hýz içinde her üstel eylemle olamaz. Sýnýrlý alan içindeki imaj sýçramalarýný yapamaz. Ama sýçramalarýnýn bilgisi olan depo hafýzasýný hatýrlar. Düþünceleriyle hatýrlamasýyla yüksek hýz imaj olarak biçimin içindedir.

Üstel durumlar yüksek hýz hamulesidir. Biçimsiz belirme, tam bir daldan dala sýçrama belirmesidir. Üstel durum içindeki imajýn görece sýçramalarýnda biri olan yavaþ hýz veya parçacýk, belirli durumlar yalýtmasý içinde deðildir. Yavaþ hýz yalýtýlmýþ bir kendi biçim ve öz durumuyla belirli olamaz. Yavaþ hýz sýçra lamalar veren imajýndan ayrýlamayan durumla imajýn sýçra lamalarýn kendisi olan bir bitiþik zamandýr.

Evren bize her durumu ile birdir. Ya da hepsi bir olan imaj (düþünce) algýsý ile görünür (yansýnýmdýr). Mantýk bunu parçalý yapar. Hýz, ýþýk, dalga, parçacýk, imaj, yansýma, yüksek hýz vs. demekle yansýma olan durumun örüntüsü ortaya konur.

Yani bir birim olan evrenin bize olan yansýmasý; atýyorum 10 üssü seksen tür belirsiz ve nicel hýz içinde bize bir birim görünür. Yedi rengin bize bir birim beyaz ýþýk görünmesi gibi. Bir birim olan evren yavaþ yavaþ her bir örüntü durumla bize çoklu parçalý görünmeye baþlar.

Bunda þaþacak bir þey yok. Yavaþ hýz, hýzlýsý olan hýzla vardý. Yüksek hýz, yavaþ olan hýzýn imleciyle vardý. Bu çeliþkin durum da örüntüydü.

Bir tek evren algýsýný kabaca ve en kýsa biçimde bina analojisiyle söylersek; bir tasým planla olan bina bir birim bir estetik yansýmadýr. Bina bir birim estetik hýzý olan bir görselin içindedir. Bina biçimli görsel içinde örüntüler vardýr. Bina çimento, demir, kum, atom, parçacýk gibi düzey ve hýzlara parçalanýr, ayrýþýr. Ýþte evren de týpký bina görünüþlü estetikle, örüntüsü olan bir mimariydi. Ýnþaydý

Dalga; kendi dalga boyu ve frekansýnýn örüntüsüydü. Dalga boyu örüntüsü kendisinin tekrarýný veren kendi tekrarý olan birimleri arasýndaki süreydi. Kendi tekrarý olan devimler iki devim arasýndaki geçen süreyle oluþuyordu. Yani dalga boyu da bir baþka devimle, süreçler sýçramasýydý. Birbiriyle çeliþiyordu.

Birim zamanda kendisini tekrar ediþ sayýsý olan hýz arttýkça dalga boyu olan örüntü azalýr. Yani frekans artar. Yani kendisini tekrar eden titreþme sayýsý artar. Titreþme, ya da tiril oluþ azaldýkça bu kes dalganýn kendisini tekrar etme aralýðý artar. Yani kendisini tekrar eden dalganýn oluþma süresi uzar. Buna dalga boyu uzamasý denir. Bu kes de frekansý yani kendisini tekrar eden salýným sayýsý azalýr.

Görüyoruz ki bir birim dalganýn kendi üzerine kendi etkimesi olan durum; yavaþlayan veya artan hýz sýçramalarýyla dalgayý oluþmaktadýr. Birim zaman içinde oluþan dalga aralýðý dalga boyu olan baþka bir hýzý verir. Dalga boyu sýklaþtýkça sayýsý artan dalga tekrarlarý da frekanstýr.

Demek ki dalga, dalga boyu, frekans birim zamanla belirli olan durumdur. Birim zaman içinde kopya sayýlarýný arttýrdýðýnýz zaman dalga boyu olarak beliren enerjiden harcarsýnýz. Dalga boyu harcandýðý için dalga boyu kýsalýr.

Eðer sürecin kendisi olan dalga tekrarlarýný azaltýrsanýz, azalan tekrarlar nedenle enerji dalga boyuna eklenir. Dalga boyu geniþler. Dalga dediðimiz hýz, hýzýn dalga boyuna ve hýzýn kendisini tekrar etme sayýsýyla birebir iliþki örüntüsü olan giriþme ve çeliþkidir. Ýþte var oluþun geliþtirici özü budur.

Dalga hýzý kendisini belirli kýlan (sürtünmeli-dirençli kýlan) hýzlara çeliþmekle boyutlanýp örüntüsünü oluþmaktadýr. Dalga; hýz, dalga boyu, frekans, parçacýk gibi örüntülerle mantýðýmýza göre olay durumlar olur.

Demek ki dalga sadece 1 birim dalga deðildi. Ya da bir birim dalga kendisiyle çeliþkili örüntüsüyleydi. Dalga sadece bir birim deðil yani bize göre salt bir saniye içindeki algýmýz olan hýzla, bir birim deðildir. Aslýnda kendisini tekrar eden boy aralýðý ve biçimsel belirme sayýsý olan frekansla örüntüsü vardýr.

Kýsacasý dalga kendi tekrar kopyalarýný veren dalga boyuyla belirir. Bir hýz 1 saniyede 10 kez kendisini tekrarlýyorsa (kopyalýyorsa) buna frekans diyoruz. Boy; frekansla. Dalga, kendi tekrarý olan boyla. Frekans da azalan dalga boyu ile belirli oluyordu. Frekans bunlarla hem çeliþiyor hem bunlarla giriþip belirliyordu.

Ama birim zamanda gerçekleþecek olan 10 frekans sayýsý, sýnýr deðildir. Bir hýz saniyede 20 kere de kendisini tekrarlar. Binlerce kes de, milyonlarca kes de kendisini tekrarlar. Bir þeyin hýzlý ya da yavaþ olmasý görece böylesi bir niceli durumdu. 3 tur 2 tura göre görece hýzlýydý. Ama 3 tur 4 tura göre yavaþtýr.

Dalga kendi içinde çeliþkin bir giriþmedir. Dalga farklý boyutlu zaman olmakla farklý imajla, farklý biçim ve hýzdýr. Bir potansiyel durum, sýçramalar yapamýyorsa; imajdýr. Sýçrama ayný anda birçok üstel durumlarla olan devinimdir.