Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden sýnýf arkadaþým olan Sayýn Dr Filiz Kýrbaþoðlu’nun yazdýðý “Erzincan Yöresi Alevileri Ýnanç Sistemleri Dinsel Geleneksel Yaþam Tarzlarý” adlý kitabý elime geçti. Öncelikle kitabý imzalayarak adýma gönderen Sevgili arkadaþým Dr Filiz Kýrbaþoðlu’na çok teþekkür ediyorum. Kitap, Zafer Yayýnevi tarafýndan Mayýs 2019 yýlýnda Erzurum’da Zafer Medya Matbaasý’nda basýlmýþ. Birinci hamur kuþe kâðýt olduðundan çok kaliteli bir basýmý var. Eser, resimlerle de bol bol desteklenmiþ. Tamamen Erzincan Yöresi’nde yaþayan Alevilerin geleneklerini, yaþam ve inanç biçimlerini anlatýyor. Dr Filiz Kýrbaþoðlu, eseri hazýrlarken belgelerden olduðu gibi canlý kaynaklardan da faydalanmýþ. Bu alanda birçok kiþi ile konuþmuþ. Alevilerin önde gelen insanlarýyla, onlar için büyük deðer taþýyan dedeleriyle yüz yüze görüþmüþ ve röportajlar yaparak eserine kaynak oluþturmuþ. Eser, 2 Bölümden oluþuyor. 432 sayfadan ibaret. Giriþ bölümünde “Alevilik nedir?”, “Nasýl olmalýdýr?”, “Alevilik Ýsmi nereden geliyor?”, “Rotasý”, “Anadolu’ya Gelmesi”, “Yayýlmasý”, “Bektaþilik” ve “Kýzýlbaþlýk” bölümleri yer alýyor. Birinci Bölümde “Cem”, “Cem Evleri”, “Mürþid”, “Pir”, “Dede”, “Rehber”, “Erzincan’daki Dedeler-Hocalar”, “Müsahiplik”, “Dört Kapý Kýrk Makam”, “Üç Sünnet Yedi Farz”, “Muharrem Ayý-Aþure”, “Ocaklar”, “Bayramlar”, “Ramazan”, “Oruç”, “Abdest Anlayýþý”, “Namaz” gibi konulara yer veriyor. Ýkinci Bölümdeise: “Geçiþ Dönemleri”, “Geleneksel Ýnanýþlar”,” Dua-Beddua”,” Kýlýk –Kýyafet”, “Sayýlar”, “Alevilikte Ýnsana Bakýþ” “Kadýn”, “Çocuk Yetiþtirme”, “Alevilerin Atatürk’e Bakýþý”, “Sanat”, “Rivayet-Efsane-Masal”, “Alevilere Yöneltilen Eleþtiriler” bölümleri yer alýyor. Son kýsým Ekler bölümü olarak ayrýlmýþ. Filiz Kýrbaþoðlu, eserin önsözünde “Erzincan Üniversitesi’ne geçeceðim zaman, Erzincan’da yaþayan Alevilerle ilgili bir çalýþma olmadýðýný görünce bu kitabý hazýrlamaya karar verdim. Alevilikle ilgili bir çalýþma yapmak istememin en büyük sebebi ise Aleviliðin eski Türk kültürünün izlerini taþýdýðýna olan inancýmdý. Bu çalýþmamla hem bu izleri sürmeyi; hem de Erzincan’da yaþayan Alevileri, yakýndan tanýyýp bilim dünyasýna tanýtmayý amaçlýyordum. Erzincan’daki Alevilerin inanç sistemleri nasýldýr? Nasýl ibadet eder, günlük hayatlarýný nasýl yaþarlar? Gelenekleri, duygularý, düþünceleri ne þekildedir? Hazýrlanan bu kitabýn bütün bu konulara ýþýk tutmasýna çalýþýlmýþtýr.”diyor. Görüldüðü gibi Dr Filiz Kýrbaþoðlu, ciddi bir gayret ve bilimsel bir çalýþma ile bu eserine hayat vermiþtir. Eserini meydana getirebilmek için usanmamýþ, býkmamýþ, aylarca, yýllarca ev ev, köy köy, þahýs þahýs gezerek malzeme toplamýþtýr. Zira bu anlayýþ, edebiyat alanýnda çok önemlidir. “Gitmediðin yer senin deðildir” derler. Önsözde de belirtildiði gibi “Ýnsan, bilmediðinin düþmanýdýr.” Bilgiye ulaþmazsan, bilgiye gitmezsen karanlýkta kalýrsýn ve asla dünyan aydýnlanmaz. Kulaktan dolma bilgilerle de bir yere varýlamayacaðýna göre, en güzeli bilginin kaynaðýna ulaþmaktýr. Yazar da bu yola baþvurmuþtur. “Aleviliðin Ali taraftarý olduðunu, Ali’ye bend olmak, Ali’nin yolunu sürmek demek olduðunu” belirten Kýrbaþoðlu, ayný zamanda “Aleviliðin bir kültür, bir inanç olduðunu söyleyerek, insanlýðýn özü olduðunu” anlatýyor. “Aleviliðin aslý Kur’an’la baþlar. Alevilik inancý Allah’a kul, habibi Muhammet Mustafa’ya ümmet, Aliyü’l-Veliyullah’a talip, soyuna taraf olmak, ehlibeyti sevmektir. Hz Ali’nin Hz Muhammet’in vekili, halifesi, imamet kapýsýnýn baþý, velayet kapýsýnýn þahý olduðuna inanmak, Ali evinin Ýslam-tasavvufi inancý ile hareket etmektir. Hz Ali’nin adaletinden, onun insani deðerlerinden ayrýlmayýp yüreði insan sevgisiyle dolu olarak bütün canlýlarýn hak ve hukukuna saygý duymaktýr.”diyor. (sayfa 15) “Alevilik, insanlar arasýnda hiçbir ayrým yapmamak, bütün inançlara saygý ve hoþgörüyle bakmaktýr. Sevgi, hoþgörü, paylaþým duygularýyla hareket ederek kinden, kibirden, kötü duygu ve davranýþlardan uzak olmaktýr. Emeði kutsal bilip ilim, irfan ve marifet sahibi bir toplum yaratmak için çalýþmak, insana ve insanlýða hizmet etmeyi ilke edinmektir. Hakk’ý insanda, insaný da Hak’ta görüp Hz Ali soyuna dost olana dost olmak, düþman olandan uzak durmaktýr. Zalimin zulmüne karþý mazlumun yanýnda yer almaktýr.” diye devam ediyor.(Sayfa 16) Eserde,”Alevi Nasýl Olmalýdýr?” bölümünde “Her Alevi-Bektaþi eline, beline, diline sahip olmak zorundadýr. Adam öldürmemek, yaralamamak, dövmemek, hýrsýzlýk yapmamak, güveni kötüye kullanmamak, kimsenin malýný gasp etmemek, baþkalarýnýn hakkýna tecavüzü kapsayan her türlü iþten sakýnmak, elini hangi koþullar içinde olursa olsun kötülüðe uzatmamak, yalan söylememek, yalan þahadette bulunmamak, sövmemek, baþkalarýný gýyabýnda çekiþtirmemek, ayýp ve çirkin konuþmamak, ýrz ve namusa saldýrmamak, zina yapmamak, sarkýntýlýkta bulunmamak, tüm kadýnlara bacý gözüyle bakmak.” þeklinde anlatýyor. (Sayfa 16) Alevilikteki en büyük gayenin “Ýncinsen de incitme”anlayýþý olduðu belirtiliyor. (sayfa 17) Eserde, Alevilerin Osmanlý Döneminden sonra da uzun süre mahkemelere gitmedikleri, kendi sorunlarýný, kendi içlerinde Cem evlerinde uzlaþý yoluyla hallettikleri belirtiliyor. Bu da insanlarýn sevgi, saygý ve hoþgörü yoluyla tüm sorunlarý çözeceði, halledemeyecekleri bir þey olmadýðýný ortaya koyuyor. Cem töreninin çok eskiye dayandýðý, Cem töreninin kaynaðýnýn Kýrklar Meclisi olduðu belirtiliyor. “Hz Muhammet, Cebrail’in kýlavuzluðunda Miraca gider. Allah’la doksan bin kelam danýþýrlar. Geri döndüðünde Cebrail vasýtasýyla Kýrklar Meclisine de uðramasý söylenir. Hz Muhammed, Kýrklar Meclisi’ne gider. Kapýyý çalar. Peygamber olduðunu söyleyince içeridekiler bir ünvanla girmesine izin vermezler. Cebrail tekrar gitmesini söyler. Yine almazlar. Üçüncüsünde Cebrail’e Allah’tan bir nida gelir. Cebrail der ki: “Ya Muhammed, o kapýya git, peygamberliðini söyleme. Ben, fakir, fukara, yetim bir insaným, de” Tekrar gider, fakir fukara olduðunu söyleyince içeri alýrlar. Gelen üzüm tanesini Hz Muhammed’e verirler. O da kýrka böler. Üzüm suyunu içerler. Semah dönerler. Hz Muhammed de bu semaha katýlýr. Ýþte cemin bu Kýrklar Ceminden kaldýðýna inanýlýr.” (Sayfa 23) Alevilikte kul hakký çok önemlidir. Ceme giderken aile fertleri ve komþularla barýþýk olunmalýdýr. Eþ ve çocuklar birbirlerine dargýn, küskün olmamalýdýr. Önce aile içinde rýzalýk alýnmasý gerekir. Komþu hakký da çok önemlidir. Komþularýn da rýzasý alýnmalýdýr. Küslük, dargýnlýk varsa Cem baþlamadan bunlar barýþtýrýlýr. Dede, herkese sorar. Der ki “Birbirinizden razý mýsýnýz? Birbirinizde haklarýnýz var mý?” Çünkü ceme kesinlikle dargýn olarak baþlanmaz. Kimse, ceme düþmanca duygularla girmez. Eðer küskünler o gün orada barýþmazlarsa dede onlarý cemden çýkarmak zorundadýr. Hatta herhangi bir canlýyý incitmiþse, ne olursa olsun onun gönlünü de almalýdýr. Bir cem sýrasýnda dede kul hakkýyla ilgili sorusunu sorar. Topluluktan biri kalkýp der ki: “Ben, geçerken komþunun köpeðini bana havladý diye taþladým.” Bunun üzerine dede: “Kalkýp gideceksin, o köpekten özür dileyeceksin” der ve iki þahitle birlikte gönderir. (sayfa 26-27) “Cemlerin amacý insanlarýn kaynaþmasýný, birlik ve beraberlik içinde olunmasýný saðlamaktýr.” “Cemler, genelde perþembeyi cumaya baðlayan günlerde yapýlýr. Perþembenin bir bölümü ve Cuma mübarek gün sayýlmýþtýr. Ceme en güzel ve en temiz elbiseler giyilerek gidilir. Abdestsiz gidilmez. Genelde eller göðüse götürülür. Allah’ým sen yaratýcýsýn, ben de yaratýlmýþým. Sen halýksýn, ben mahlûkum. Dilimle ikrar ettim, kalbimle tasdik ettim, anlamýndadýr. Yani kabullenmedir. Baþýný secdeye koyan can, baþým ile yolum ile benim deðil seninim. Baþým ile malým ile Hak meydanýndayým, demek istemektedirler. Bir nevi özgür iradesiyle hesaplaþmasý, kendi kendine öz eleþtiri yapmasýdýr. Mahkeme olmadan, baþkasýnýn þahitliðine gerek kalmadan kendi özünü dara çekmektir.” (Sayfa 30) Eser, Alevileri her yönüyle ele alýp incelediði için bu sýnýrlý köþe yazýmýzda maalesef hepsine yer veremiyoruz. Ama Alevilik hakkýnda baþvurulabilecek bilimsel araþtýrmalarla hazýrlanmýþ bu eserin mutlaka okunmasý gerektiðini ve meseleyi kaynaðýndan öðrenmeniz gerektiðini düþünüyoruz. O nedenle kitabý almanýz ve bir an önce okumanýzý salýk veriyoruz. Kitabý, halen Erzincan Üniversitesi’nde görev yapan arkadaþým Dr Filiz Kýrbaþoðlu’ndan veya Zafer Medya Yayýnevinden isteyebilirsiniz. Adresi de Yenikapý Caddesi Kadýoðlu sok. No 1 Yakutiye Erzurum. Tel: 0442 234 22 85 Hepinize iyi okumalar dileklerimle… Kitapsýz kalmayýnýz. Unutmayýnýz ki Dünyada en iyi dost kitaptýr…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |