Hüzün eskisi eflatun bir akþam süzülürken gökyüzünden,
ne zaman gittiðini bile farketmeden….
gelivereceksin.
Bir bir dökülecek takvimden yapraklar.
Sensiz geçen seneler tek kalemde silinecek yalnýzlýk defterimden.
Sanki hiç gitmemiþ gibi sarýlacaksýn bana.
Ben hiç gitmemiþsin gibi kucaklayacaðým seni.
Ayakkabýlarýný fýrlatacaksýn bir köþeye,
çantan kapý aðzýnda öylece kalakalacak.
Mantonu çýkarýrken havadan sudan konuþacaksýn.
Havanýn soðukluðunu, dolmuþlarýn kalabalýðýný,
topuklu ayakkabýnýn kadýnlar için bir iþkence olduðunu ve zavallý ayaklarýnýn
kara yazýsýný.
Çocuksu bir heyecanla anlatacaksýn,
vapurda nasýl simit attýðýný ve nasýl çýlgýnca kapýþtýðýný martýlarýn.
Içtiðin sahlepi, burnuna kaçan tarçýný.
Ayrý ayrý …
bir çýrpýda…
Sýrtýna bir yastýk alýp uzanacaksýn ,
bahçede ki manolyayý seyreden cam önündeki koltuða.

- Iþte.

diyeceksin.

- Iþte beni buraya baðlayan þey bu . Koltuðun, manolyalar ve sen….

Saat 6 ‘yý,
yüreðim seni vuracak.
Radyoda bilmediðimiz makamda þarkýlar çalacak.
Ayak ucuna oturacaðým.
Her akþam ki gibi küçücük ayaklarýný dizlerime koyacaksýn.
Okþanmaya hasret bir kedi yavrusu gibi gözlerini kapatýp mýrýldanacaksýn .
Küçücük ayaklarýný ovacaðým.
Sobanýn üstünde bir ýslýk tuturacak porselen çaydanlýk.
Ve aþk demlenecek buharýyla.
Ben gizlice seni seyredeceðim.
- Yanýma uzan.Özledim
diyeceksin.
Daracýk kanepede yanyana uzanacaðýz.
Saçlarýnýn kokusundan baþým dönecek.
Akþamýn vurduðu saçlarýnda ýþýklar oynaþacak.
Ve pervaneler görse terkedip bilmem kaçýncý kez tavaf ettikleri ýþýðý ,
saçlarýnda dönecek.
Ateþ böcekleri çakacak gözbebeklerinde.
Gözlerindeki ateþ böcekleri , gözbebeklerimi tutuþturacak.
Tanýrým bu yangýn arifelerini.
Bilirim gözbebeklerinde baþlar bu yangýnlar,
ardýndan bedenlerimize sýçrar kývýlcýmlar
ve
savrulur avuçlarýmýzdan külrengi seviþmeler.
Öylece uzanacaðýz yanyana
Zamansýz mekansýz.
yýkýlacak duvarlar önce, silinecek peþi sýra ruhumuzdaki tüm izler.
Vapurlar bilmediðimiz makamlarda çalacak düdüklerini,
bir yakadan diðer yakaya.
Kýzkulesi aþkýný anlatacak içli içli ,
Salacak’da bir adam kadehini kaldýracak batan güne karþý,küfrederek bir fahiþeye.
Bir kuþ ölüsü kýyýya vuracak, bir kuþ çýkacak yumurtadan.
Galata kulesi daracýk sokaklarda aþklarý deþifre edecek ardý arkasý kesilmeyen öykülerle.
Trenler kalkalacak istasyonlardan, trenler varacak istasyonlara.
Bir uyuþturucu gibi daðýlacak gece þehrin damarlarýna.
Biz kaldýðýmýz yerden baþlayarak seviþeceðiz.
Sobanýn titrek ýþýðýnda gölgelenecek çýplak tenin.
Teninde gümüþ rengi yakamozlar fýsýldaþacak.
Bedenin bilmediðin makamda þarkýlar söyleyecek.
Ilk cemre dudaklarýmdan dudaklarýna düþecek.
Dudaklarýnda taptaze arzular filizlenecek.
Ikinci cemre avuçlarýna düþecek avuçlarýmdan.
Titreyecek ürpererek tüm bedenin.
Avuçlarým yanacak teninden ve avuçlarým teninle ferahlayacak.
Dokunduðum her yerde manolyalar açacak.
Ben manolyalarý koklayacaðým teninden.
Bir deniz gibi çýrpýnacak ruhunda aþk.
Ruhumdaki deniz, ruhundaki denize karýþacak.
Çýlgýn med-cezirlerle dalgalanacaðýz.
Med-cezirlerle daðýlacaðýz.
Gel-git zamanlarý.
Med- cezirler,
Med-cezir zamanlarý.
Ardarda ,

soluksuz.

Çýðlýk çýðlýða

En derinlerdeki dehlizlere kadar uzanacak deniz .
Dalga, dalga..
Korkusuzca kýþ ortasýnda tomurcuklanacaksýn.
Bitecek yüzyýllýk sessizlik.

- Kadýným diyeceðim,

ve üçüncü cemre düþecek en derinlere…..