..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Düþmekten yükselme doðar. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Sevgi ve Arkadaþlýk > Tuna Mustafa Yaþar




6 Ocak 2018
Diyojen  
Tuna Mustafa Yaþar
köpekler kangal olursa aidiyeti kuvvetli olur


:ABIG:


‘Sevgili Diyojen, Seyfettin’in köpeði, benim sadýk dostum. Her þeyini unuturum ama açken bana yalvarmalarýný unutamam.’ Sadýk Diyojen’in mezar taþýnda bunlar yazýyordu. Diyojen bir kangal köpeðiydi.
Bir gece vakti uluyan bir kurt sesi duyuldu. Diyojen tetikte, ulumaya dikkat kesilmiþ. Ama zincirli. Koruduðu evin yegane bekçisi. Köyün diðer köpekleri çýldýrýrcasýna havlýyor. Seyfettin bunca yaygaraya raðmen uyanmadý.
Diyojen’in gözleri Evin yanacak olan ýþýðýnda. Diyojen köpeklerin verdiði habere göre kurt sürüsü köye girmiþ durumda. Havlamalardan öðrendiðine göre beþ tane kurt var. En sadýk arkadaþý bitiþik evdeki Kontes, Diyojen’e hep kesik kesik, ikiþer kez havlýyor. Diyor ki ‘Allah’ýn belalarý bunca arkadaþa raðmen kurtlar köye girdi. Sahibim uyanmadý. Senin ki ne alemde?’
Diyojen tek bir havlama ile cevap verdi. Havlama tonu, hýrýltýsý ‘Bekle, benimki uyanacak biraz sonra.’
Diyojen’in dediði gibi de oldu. Evin ýþýðý yandý. Ardýndan odanýn penceresi açýldý. Diyojen uzandýðý yerden kalktý, silkindi. Bir defa havladý. Hýrlama ve ses tonundaki uzunluk sanki ‘Beni sal’ der gibi kendini kaybedercesine çýldýrýrcasýna havlamaya baþladý.
Seyfettin üzerini giydi, dýþarýya çýktý. Uzaklardan belli belirsiz ýþýk huzmesi dikkatini çekti. Diðer taraftan havlamalarý dinliyor anlam vermeye çalýþýyordu. Diyojen’in yanýna geldi. Aralýksýz çýldýrýrcasýna havlayan köpek sakinleþti.
Seyfettin Diyojen’e komplimanlar yaptý. Islýk çaldý, sesler çýkardý. Diyojen kuyruðunu salladý. Sonra zincirini çözen sahibine bakmadan, açýk kapýdan fýrtýna gibi çýktý. Seyfettin durumu anlamýþtý. Eve girip av tüfeðini aldý, dýþarýya çýktý.
Seslere yaklaþýrken Emin’le karþýlaþtý. Onun elinde kalýn bir sopa vardý. O da hazýrlýklýydý.
“Hayrola Emin, sende mi kavgaya gidiyorsun?”
Emin “Allah’ýn belasý kurtlara havlýyor olmalýlar. Tüfeðini yanýna aldýðýn iyi olmuþ.”
Seyfettin “Bu seferki kavga çetin geçecek gibi. Köpekleri hiç böyle havlarken duymadým. Kendilerinden geçmiþler, çýldýrmýþlar.”
Emin “Köyde baya köpek var. Mutlaka hepsi olay yerine intikal etmiþtir. Kurtlara geçit vermezler.”
Seyfettin “Köyde bir benim köpek zincirliydi. Az önce onu býraktým. Allah’tan aidiyet duygusunu kendini harcamakta kullanmaz.”
Emin “Bilirim, baðlý köpekler esaretten kurtulunca ne oldum delisin dönerler. Ama senin Diyojen akýllý köpektir.”
Seyfettin uzaklardan gelen ýþýða yine merakla bakýyordu. Olay yerine yaklaþtýklarýnda ýþýk daha belirgin gözüküyordu. Sanki biri kavga eden köpekler ve kurtlara fener tutuyor gibiydi. Zannettikleri doðru çýkmýþtý. Ayýn olmadýðý karanlýkta kurtlar ve köpekler göze göz diþe diþ savaþýyorlardý. Köpeklere fener tutan bu köye yabancýydý. Köyde deðildi. Ýki kiþiydiler. Birinin elinde kamera vardý. Çekim yapýyorlardý.
Seyfettin alindeki tüfeðe fiþeði sürdü. Havaya ateþ açtý. Köpekler bana mýsýn demiyorlardý. Seyfettin birkaç el daha sýktý. Hiç biri týnmýyordu. Kavga yatýya giden köpeklerin lehineydi.
Kurdun biri kavgandan çýktý. Uzaklara doðru kaçtý. Peþinden iki köy köpeði gitti. Curcuna devam ediyordu. Köpekler kan revan içindeydiler. Kurtlar akýllýdýr. Üç kurt Birer birer kavgadan kurtuldu. Ormanýn içlerine doðru kaçtý. Gerideki kurdu kurtarmak ise Seyfettin’e kaldý. Hayvan severdi o. Kurt ne kadar zararlýysa onun yaralanmasýna gönlü el vermedi. Köyün köpekleri Seyfettin’ini tanýdýðý için hýrlamadýlar. Kurdun bacaðýný sýký bir þekilde kapmýþ köpeðin aðzýný zorlukla açtý. Onu elleriyle zapt etti. Havlaya ve kavga eden köpeklerde derman kalmadýðý için son kurdun peþine takýlmadýlar.
Emin “Köpekler güzel bir tiyatro yaþadý.” Diye söylendi.
Seyfettin “Heyecanlarý bizden fazla. Bizler medenileþtikçe heyecanýmýz azalýyor. Ama köpekler her þeyi ile doðaya ait ve köpekler bizimle olmalýlar.”
Emin “Þu yabancýlarý tanýyor musun? Kavgayý ha bire kamera ile çektiler.”
Seyfettin çekim yapanlara “Kardeþ biz buradan gideceðiz. Yalnýz kalýrsanýz köyün köpekleri size saldýrýr. Kavgadan yeni çýktýlar. Heyecanlýlar.”
Iþýðý tutan yabancý “”Endiþe etmede haklýsýnýz. Biz de bu köydeniz. Almanya’dan misafir geldik. Arkadaþým da Fransa’dan geldi. Ýkimiz kuzeniz.”
Seyfettin “Kimlerdensiniz?”
Fener’i tutan eliyle “Ben Murathan. Kuzenim Ali. Bize Gezlevli derler. Ömer’in Mehmet var, ben onun oðluyum. Kuzenim Ali’nin babasý da Kýrýk kulak Ramazan derler, onun oðlu.” Seyfettin saatine baktý. Sabahýn beþiydi. Ýki kuzene veda edip Emin’le oradan ayrýldýlar.
Seyfettin eve geldiðinde köpeði içerideydi. Diyojen’de tuhaflýklar sezdi. Ona sesleniyor, ýslýk çalýyor, komplimanlar yapýyor ama o, hiç tepki vermiyordu.
“Ne oldu oðlum sana, yaralandýn mý?” Cep telefonunun ýþýðýný açtý. Diyojen’e tuttu. Küçük kan lekeleri gördü. Tüylerini elleriyle açarak yara var mý diye araþtýrdý. Yara yoktu. Kuduz mu olmuþtu acaba. Kasabada veteriner vardý. Motosikletinin çektiði iki tekerlekli kasasýyla götürebilirdi. Evet öyle yapmalýydý. Kuduz öyle hafife alýnabilecek bir þey deðildi. Sabahýn erken vakitleri olmasýna raðmen motosikletini garajýndan çýkardý. Diyojen’i kucaklayýp kasaya yerleþtirdi. Motorunu çalýþtýrýp köyü çýktý. Köyü çýkar çýkmaz gaz kolunu sonuna dayadý.
Veteriner önemli vaka diye eldivenlerini giydi, aðýz maskesini taktý. Kuduz bulgularý vardý. Diojen’i hemen karantinaya aldý. Onu kafesin içine koyup kilitledi. Kuduz köpekler tedavi edilmezdi. Hemen uyutulurdu. Yani zehirli bir iðne ile öldürülürdü.
Veteriner “Ben ilçeye telefon açacaðým. Köyün karantinaya alýnmasý gerekiyor. Sende lavaboya git þu sývý ile elini iyice yýka. Sonrada sabunla. Ayrýca tüm giysilerini deðiþtir. Bekle ben sana uygun giyecekler getireyim.”
Acý son veya deðil, canlýlarýn yaþayacaðý bir mukadderattý. Diyojen sonunda uyutuldu. Seyfettin çok sevdiði kangal köpeðine köyün, ormanlýk kesimine bir mezar kazdý. Hüzünle köpeðine veda etti. Köye döneceði anda Murathan ve Ali’yi gördü. Yanýna geliyorlardý. Geldiklerinde her þeyi ile Diyojen’i bir cümle ile anlattý.
Ali “Ne dersin senin köpeðine bir mezar taþý yaptýralým mý? Üzerine de senin demin söylediðin ‘Sevgili Diyojen, Seyfettin’in köpeði, benim sadýk dostum. Her þeyini unuturum ama açken bana yalvarmalarýný unutmam.’ Diye yazarýz.”
Seyfettin “Siz bilirsiniz.”
Ali “Sizin köyün köpeklerine borcumuz var. Kavgayý kameraya çekmiþtik. Çektiðimiz videoyu youtube’a atmýþtýk. Çok fazla týklanma oldu. Bir milyonun üzerinde seyirci ile buluþtu.”
Seyfettin “Köyümüzde kahraman çok ama niþanlarý yok. Yaptýðýnýz þeyi beðendim.” Beraberce köye döndüler.
Gece vaktiydi. Seyfettin yatmaya hazýrlanmýþtý. Dýþarýdan birinin avaz avaz baðýrdýðýný duydu. Süratle pencereyi açtý. Ses Emin’in evinden geliyordu. Kadýn avazý çýktýðý kadar dövünüyordu.
“Sana kimler kýydý böyle. Vah zavallý yavrum. Benim kara gözlü kara kaþlý yavrum..”
Hemen üzerini giydi. Süratle evden çýktý. Emin’in evine girdi. Oðlu Veli yere uzanmýþ, kanlar içinde yatýyordu. Az sonra ilçeden hareket eden ambulans geldi. Emin’in on iki yaþlarýndaki oðlunu ne kadar uðraþsalar da kurtaramadýlar. Çocuk çoktan ex olmuþtu. Otopside kuduza baðlý durum vardý. Cenaze defnedilince köy halký Emin’in evinde toplandý. Olay, çocuk orman içinde gömülmüþ bir köpek ile oynarken geliþmiþti. Çocuk köpeðe elini sürmüþ, o el nasýl olmuþsa aðzýna gitmiþti.
Seyfettin mahcuptu. O gömülmüþ köpeðin Diyojen olduðunu söyledi. Ekledi. “Ýsterseniz beni suçlu görebilirsiniz. Bütün cezalara razýyým.”
Emin “Suç senin deðil: Çocuðun yanýnda konuþmayacaktým. Benim Fatma’ya ‘Çocuklar Duymasýn’ dedim. Ama iþte duyuldu. Geriye kardeþi Mirza’yý býraktý. Zavallý Mirza abisiz büyüyecek. Anneleri bunu hissetti ama elden ne gelir. ‘Çocuklar duymasýn dedi. Çok canavar onlar. Bir þey duydu mu Doktorlar gibi araþtýrma yaparlar.’ Dedi. Demek verilecek bir canýmýz varmýþ.”
Kalabalýk Emin’i teskin etmeye çalýþtý. Emin’in gözünden iki damla yaþ aktý.
Seyfettin “Diyojen’i ben ellerimle kucaklayýp motosikletimin kasasýna attým. Ama bana bulaþmadý. Nasýl olur bu?”
Emin “Bizimki temizliðe hiç dikkat etmezdi. Köpeði elleþtikten sonra o eller ile annesinin sýktýðý tereyaðlý ekmeði yemiþ. “
Seyfettin uzun süre suçluluk yaþadý durdu. Ama Diyojen’i hiç unutmadý. Köpeðine mezar taþýný yaptýran iki kuzen Seyfettin’i ziyarette geldi.
Seyfettin “Biliyorum ecnebiler hayvan haklarýna saygýlý. Ölen kedi ve köpeklerine mezar yapýyorlar. Ama bizler bu iþin baþýndayýz. Umarým geri döndüðünüzde Almanlar ve Fransýzlar Diyojen’in hikayesini öðrenir ve onu tanýrlar. Þimdi size Diyojen’in doðumundan ölümüne kadar olan hatýralarýný anlatacaðým. Kameranýz yanýnýzda. Çýkartýn da beni çekmeye baþlayýn.”
Kuzen Ali kamerayý çantasýndan çýkardý, çekmeye baþladý. Aradan bir saat geçti. Uzun soluklu bir anlatým oluyordu. Seyfettin son cümlelerini tamamlarken “Her þeyi unuturum ama Diyojen açken bana yalvarmalarýný unutmam. O öyle bir yalvarýþ ki insan duyunca insanlýðýndan utanýr. Ona bulur buluþturur, yiyecek vermeye çalýþýr.”
Ortam acýklý bir atmosfere bürünmüþtü. Seyfettin o an köpek havlamasý duydu. Elinde olmayarak “Diyojen.” Diye yerinden zýpladý. Hayal görmüþtü. Kemdi durumuna üzülsün mü gülsün mü bilemedi.

Tuna M. Yaþar





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sevgi ve arkadaþlýk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sebeb-i Dost

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Reptilian 1
Reptilian 2
Reptilian 3
Reptilian 4
Reptilian 5
Savaþ Trafiði 2
Savaþ Trafiði 1
Savaþ Trafiði 3
Aðaçlara Fýsýldayan Adam
Savaþ Traiði 8

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Masa [Þiir]
Göbeklitepe 5 [Roman]
Göbeklitepe 4 [Roman]
Göbeklitepe 3 [Roman]
Göbeklitepe 2 [Roman]
Göbeklitepe 1 [Roman]
Çok Eskiden 9 [Roman]
Çok Eskiden 8 [Roman]
Çok Eskiden 4 [Roman]
Çok Eskiden 6 [Roman]


Tuna Mustafa Yaþar kimdir?

Voltaire


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Tuna Mustafa Yaþar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.