..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bazen bir mýsra yaþamý deðiþtirir." -Kafka
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Salih Zeki Çavdaroðlu




13 Eylül 2017
Vefatýnýn 21. Senesinde Mûsýkîmizde Bir Ekol, Ýcrâ ve Üslûp Âbidesi: Bekir Sýdký Sezgin  
Salih Zeki Çavdaroðlu
Gelneksel Mûsýkimizin önemli sanatçýsý Bekir Sýdký Sezgin hakkýnda bir yazý.


:BJBJ:
10 Eylül 1996’ da Türk Musýkîsi o güne kadar yetiþtirdiði en büyük icracýlardan birini kaybeder. O, 20. yüzyýlýn son çeyreðinde ,Geleneksel Musiki’nin Alaeddin Yavaþca ve Kâni Karaca ile birlikte “üç büyük”olarak adlandýrýlan solistlerinden biridir. Sesi kadar  hançere,üslup ve tavrýyla  da bir mükemmeliyet sembolüdür ve günümüzde okuduðu eserlerle  adeta icrânýn mihenk taþý olmuþtur.

Kendi dilinden anlattýðý hayat hikâyesinde,1936 yýlýnda doðduðunu, dini mûsýkî dalýnda ilk derslerini babasý Hafýz Hüseyin Efendi’den aldýðýný söyler. Özgeçmiþini anlattýðý hemen hemen her konuþmasýnýn birinci paragrafýnda Babasý yer alýr ve onun ruhunu þu övgü dolu sözlerle yâdeder:

“…Hâsýlý babam, benim hem sebeb-i hayatým, hem öðretmenim, hem mürebbim,hem de arkadaþým olmuþtur…”[1]

 3,5 yaþýnda baþladýðý Kuran-ý Kerim hýfzýný beþ yaþýnda tamamlar. Daha 6 yaþýnda iken bir çok makamý pratik olarak tanýyýp, bir çok âbide eseri büyük bir beceri ile icra ettiðini anlatýr.Artýk o Mevlid, ilâhi, Durak, Na’t, Kaside, Gülbank ve diðer dini musýki fomlarýný maharetle icra etmektedir. Ýlkokulu bitirene kadar Kur’an tilâveti ve Kur’anla ilgili temel ilimlerin tahsilini yapar.

Dokuz yaþýna geldiðinde ilk mevlid’ ini bir cami kürsüsünde okur. On yaþýnda iken bestekâr Rakým Elkutlu ile tanýþýr ve iki sene  ondan feyz alýr ve onun bütün eserlerini öðrenir. Ortaokula baþladýktan sonra çok güzel bir sese sahip olan annesi Feride Haným’dan þarký formuna ait bir çok eseri meþk eder. Artýk yeterli alt yapýya sahiptir. Liseye baþladýðý yýl ayný zamanda Belediye Konservatuarý sýnavýný da kazanýr ve profesyonelliðe ilk adýmýný atar.(KÖK dergisi ,Mart/1982-sayý:13)

Yetiþirken Münir Nureddin Selçuk ve Alâddin Yavaþca’dan oldukça etkilenir. Bu isimler dýþýnda Mesud Cemil, Þefik Gürmeriç, Nevzat Atlýð ve Ferdi Statzer’ in de öðrencisi olur. Kendini iyice yetiþtirdikten sonra eser icrâ edrken yaptýðý nüanslar eriþilmez bir güzellik gösterir.Tabii ki bunda küçük yaþta edindiði hafýzlýktaki tilâvetinin de oldukça büyük bir payý vardýr.

1959 yýlýnda Ýzmir Radyosu’nun açtýðý sýnavý baþarý ile verir ve “yetiþmiþ sanatçý” statüsünde göreve baþlar. Yine o yýl içinde  “solist” ve “birinci sýnýf solist”kadrosunu alýr. Ayný Radyo’da 1967 senesinde “stajyer sanatçýlar”a öðretmen, 1973’ de “Klasik Koro Þefliði”ne getirilir. O yýl Zakirbaþý Ýlhami Efendi,Manisalý Hafýz Ahmed Efendi,Mübaþir Kemal Efendi ve Hafýz Ýbrahim Efendi’ den  Dini Türk Musýkisi formundaki eserleri meþk eder , uslup ve tavrýný adeta mükemmel bir çizgiye getirir.

 Onun bu vasfý yani tasavvuf musýkisinde ustalýðý da özellikle verdiði salon konserlerindeki icralarýyla  ortaya çýkar. Cumhuriyet dönemi boyunca hiçbir  solistin cesaret edemediði “naat”ý 1978 yýlýnda Niyazi Sayýn ve Necdet Yaþar’ýn eþliði ile 900 kiþi huzurunda okur ve dinleyiciler naat’in haþmeti ile huþu içinde ve coþkuyla “Allah, Allah”diye nidâ ederler.

Bekir Bey’in icradaki üstün ve eriþilmez kalitesini en iyi anlatan cümlelerden biri de her halde þu ifadelerdir :

“…Ýsmail Dede’nin meselâ,’Nihân ettim seni ey mehpâre, cânýmsýn’ sözleriyle baþlayan Sultâniyegâh bestesini evvelâ TRT arþivinden rastgele seçilmiþ bir icradan veya Nevzat Atlýð Beyefendi’nin riyaset ettiði devlet korosundan dinledikten sonra bu defa Bekir Sýdký Sezgin Beyefendi’nin icra tarzýna ve hatta mümkünse koral icraattaki üslûbuna dikkat ederek mukayesede bulunmanýz mümkün olsaydý neyi kasdettiðimi açýkça anlayacaktýnýz…”[2]

Allah göstermesin  ama o eseri bir de divalardan mivalardan dinlememiz, Bekir Bey farkýný herhalde daha da bariz bir þekilde ortaya çýkaracaktýr.

Radyodaki solistlik ve koro þefliði görevlerinin yanýnda, açýlýþýndan  itibaren Türk Musýkîsi Devlet Konservatuarý’nda öðretmenlik yapar ve 1980 senesinde bu   TRT’den emekli olur.1983 senesinde Doðu müziði çalýþmalarý yapmak üzere Hollanda’ da kurulan bir müzik þirketinin  sanat müþavirliðini de yapar.

1981-82 yýllarýnda  yayýmlanan“Sanat ve Kültürde KÖK”isimli dergideki yöneticiliði ve yazarlýðý ile de Türk Musýkîsi’ ne farklý bir açýdan hizmet eder.

1985’ de emekli iken özel bir statü ile yeniden Ý.T.Ü.Türk Musýkisi Devlet Konservatuarý’na öðretim görevlisi olarak döner.

            Son dönemlerinde Türk musýkîsinin yozlaþmasýnda önemli katkýlarda bulunan , piyasa müziðinin çýðýrtkanlarýnca “sanat güneþi” olarak  tanýmlanan Zeki Müren ile Klâsik Türk Musýkîsinin son dönem içinde en otantik ve kusursuz icracýsý olan Bekir Sýdký Bey’in vefatlarý arasýnda takriben bir haftalýk bir zaman aralýðý vardýr.

            Ne kadar acýdýr ki yazýlý ve görsel medyanýn þiþirdiði bir Zeki Müren’ in cenaze töreni, dönemin Kültür Bakaný’nýn da katýlýmýyla bir âyine dönüþtürülürken,Geleneksel Musýkîmizin tartýþmasýz en büyük icracýlarýndan birisi üstelik TRT’ ye uzunca yýllar emek vermiþ bir büyük ismin ölüm haberi,TRT’nin haber bültenlerinde birkaç saniyelik bir süre  ile geçiþtirilecektir.Buna raðmen Türk Musýkisi camiasýnýn yoðun katýlýmýyla kýlýnan cenaze namazýndan sonra ebedî istirahatgâhý Karacaahmet’ e defnedilir.

            Bu durum karþýsýnda bir büyük musýki ustasý isyanýný þöyle ifade  eder:

              “..Bekir Sýtký Sezgin, bu ülkenin bir daha herhalde yetiþtiremeyeceði çapta bir klâsik musýkî yorumcusuydu.10 Eylül günü vefat etti.Haberiniz oldu mu? Veya olduysa nasýl oldu? Hangi gazetede, hangi TV’de...24 Eylül günü ise Zeki Müren vefat etti. Ben ‘güneþi sönen’ medyaya bakýnca, her halde meclis tatil edilir, millî yas ilân olunur, bayraklar yarýya iner, okullar kapanýr, TRT ‘aðýrlaþtýrýlmýþ yayýn’a geçer (biz de böylece TRT’nin gözünde matem müziði olan Ruþen Kam yönetimindeki klâsik korolarla senfonik müzik dinleme imkâný bulabilir)diye bekledim...” [3]

            Ölümünün ardýndan Türk basýnýnda sayýlý birkaç kalem de olsa onu hayýrla ve övgü ile anarlar.Ýþte onlardan bazýlarý:

            “…Bekir Sýtký Bey, Türk musýkîsini klâsik tavýrla icra edebilen son birkaç büyük sanatkârdan biriydi.’Bu eser böyle okunmaz’ diye yakýnýp, ’peki nasýl okunur,tarif et bakalým.’ itirazýyla karþýlaþtýðýmýzda, ’Ýþte Bekir Sýtký  Bey’ in icra ettiði gibi okunur.’ diyebilme imkânýný kaybettik…

            …Türkiye’nin en meþhur,en önemli ve en mûteber icracýlarýndan birinin ölümü, nasýl olur da haber bültenlerini dolduran incir çekirdeðini doldurmaz, onca fâsýk haber arasýnda olsun birkaç cümlecik yer bulamaz; kâzip þöhretlerin birbirinin ensesine þaplak atmasýný bile ‘flaþ’ baþlýklý altyazýlarla baþýmýza kakan medya, böyle bir haberi nasýl görmezden gelir?..”[4]

            Ayný yazar, bir baþka yazýsýnda  þöyle devam ediyor :

“…Zeki Müren’ den takriben bir hafta önce büyük ses ve yorum sahibi Bekir Sýdký Sezgin’i kaybettik. Bekir Sýdký Bey,bölünmüþlüðün deðil, bütünleþmiþliðin; tereddüdün deðil,kararýn,popüler olanýn deðil,geleneðin sesiydi.Temsil ettiði deðerleri hiç de rencide etmeyen mütevazý akislerle aramýzdan ayrýldý.Klâsik tarz icrâdaki kudreti,hiç tartýþma kabul etmez tarzda Zeki Müren’den  üstündü….

            …Bekir Sýdký Bey gibi hayatýnda ve sanatýnda bütünlüðün sýrrýna eriþmiþ olanlarýn dramý ise zannýmca,sanatkâr ruhlarýn pek ihtiyaç duyduðu sevgi ve alâkadan hakkýný yeterince tahsil edememekte yatýyor.

            Sanatkârýn parçaladýðýný sanat bütünleþtiriyor galiba.”[5]

             Beþir Ayvazoðlu  ise onun ardýndan þunlarý yazýyordu :

            “…Evet o koca sanatkâr,henüz genç denebilecek bir yaþta göçüp gitti,tam tamýna altmýþ yaþýndaydý; fakat takvim yaþýna sýðmayacak büyük bir hayat yaþadýðýndan mý nedir; son zamanlarda epeyce yaþlanmýþ görünüyordu….

            …Ama onun sesi ve tavrýna sanki ‘ezelden âþinâ’ idim;aslýnda bu ses ve tavýrda bütün bir medeniyet konuþuyordu; binbir türlü saldýrýya ve ihanete uðramýþ olmasýna raðmen direnen bir medeniyet.O, tegannî ve terennüme baþladýðý zaman,’gemiler geçmeyen umman’ýn önünüzde bütün açýldýðýný hissediyordunuz;ses ve ýþýktan örülmüþ bir kâinatta bir elmas yaðmuru düþünün!..”[6]

Ayvazoðlu’nun dediði gibi o, Osmanlý Müzik Tarihi’nin 15.yüzyýldan günümüze gelen periyodunda  icra ettiði her eseri sanki Meragîler, Itrîler, Dedeler, Nikoðos Aðalar, Hacý Arif ve Þevki Beyler’ in zamanlarýndaki otantikliði içinde falsosuz icra eder,hakikaten müziðinini bir dini ritüel imiþcesine dinletirdi

              TRT onun yýllarca mikrofonlarýna  okuduðu Türk Musýkîsinin en seçkin bestelerinin kayýtlarýný saklamaya lüzum görmediði için, ölümünden sonra  Neyzen Sadrettin Özçimi ile Türk Musýkîsi Vakfý’nýn ortak giriþimi ile,özel koleksiyonlarda bulunan ve içlerinde Mevlid ve Naat gibi tasavvufî formlarýn da bulunduðu 45 eserlik 3 CD’nin yapýmýný gerçekleþtirerek, onun muhteþem yorumunun bir ölçüde gelecek kuþaklara aktarýlmasýnda önemli bir görevi yerine getirmiþ olurlar.



[1]              Ahmet Þahin AK,”Türk Musýkisi Tarihi”,Akçað Yayýnlarý,Ankara/2002,s.225

[2]              A.Turan ALKAN,”Dede’yi Anlamak Mümkün mü?”,Zaman Gazetesi,12 Þubat 1996

[3]              Cinuçen TANRIKORUR,”Müzik Kimliðimiz Üzerine Düþünceler”,Ötüken Neþriyat,Ýstanbul/1998,s.378

[4]              A.Turan ALKAN,”Memleketin Görünmeyen Direklerinden Biri Göçtü”,Zaman Gazetesi,16 Eylül 1996

[5]              A.Turan ALKAN,”Sanatkârýn Parçaladýðýný Sanat Bütünleþtiriyor”,Zaman Gazetesi,30 Eylül 1996

[6]              Beþir AYVAZOÐLU,”Bekir Sýdký Sezgin”,Zaman Gazetesi,13 Eylül 1994



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Endülüs Ýslam Devleti Medeniyeti Ýçinde Elbette Musýki de Vardý
Bir ‘uç Beyi’ : Münir Nureddin Bey
1930’ Lu Yýllarda Musýkimize Yönelik Tasfiye ve Ayar Sonrasý Aralanan Kapý Ýle Tanýþýp Dost Olduðumuz Arap Musýkisi ve Arap Filmleri Maceramýz
Yahya Kemal Þiiri" Nin Musýkimizdeki Yeri
Osmanlý Mûsýkîsinin Ýpi Çekiliyor
Sadrâzam Râmi Mehmed Paþa ile Müzikolog - Bestekâr Dimitrius Kantemiroðlu Dostluðu
Necip Fâzýl - Nâzým Hikmet
Lâle Devri’ Nin Önemli Bestekârlarý
Büyük Gezginimiz Evliya Çelebi" Nin Seyahatnamesi Ýçinde Yer Alan Musýki Bilgileri Ýtibariyle Akademik Açýdan Ýncelenmeli ve Deðerlendirilmelidir.
Doðumunun 170. Yýlýnda Musýkimizin Bir Büyük Güfte Þairi: Mehmet Sâdi Bey (1839 - 1902)

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Mukaddes Kitabýmýz’daki Âyetler ile Tarihî Veriler Iþýðýnda: Türkiye’de Yahudicilik Hareketleri
Cumhuriyet' Ýn Radikal 'Ýnkilâplarý '' Sürecinde Tarihi Musikimiz de Payýný Almýþtý
Necip Fâzýl" da "Peygamber" Aþký….
2. Adam Ýsmet Ýnönü' Nün Müzik ile Ýliþkisi
Osmanlý Düþmanlýðý Cumhuriyet Hükümetine Osmanlý Arþiv Belgelerini Dahi Hurda Kaðýt Deðerinden Sattýrmýþtý
Yazýlýþýnýn 600. Yýlýnda Süleyman Çelebi" Nin "" Mevlîd" Ý
Ezan Bundan Tam 70 Sene Önce Tekrar ‘rab’ Ça Okunmaya Baþlanmýþtý.
‘ 2. Adam ‘ Ýsmet Ýnönü’ Nün Cumhurbaþkanlýðý Döneminde Kültür, Sanat ve Musýki
Türk Musýkisi' Nin Okullarda Öðretim ve Radyolarda Yayýn Yasaklarý Sonrasýnda Arap Filmlerindeki Müziklerin Müziðimizin Arabeskleþmesine Etkileri
Üçüncü Selim Devrinde Türk Musikisi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.