..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > Edibe Toðaç




12 Aralýk 2014
Mathilda'nýn Hikayesi...  
Edibe Toðaç
Ve yine sabah olacak ve ben yine iþe gideceðim. Dört senedir koca bir yalnýzlýðý barýndýrmaktayým dünyamda. Benim tek neþem olan büyükannemi kaybettiðimden beridir keyifsizim. Bu neþesizliðimi elimden geldiðince kimseye yansýtmamaya çalýþýyordum. Ýþ yerindeki geliþigüzel herþeye gülen aklý beþ karýþ havada arkadaþlarýma karþýlýk olarak, aslýnda bana ait olmayan kahkahalar savurmaktayým.


:AHBG:
Tam kapýmýn önündeyim þimdi. Beþ dakika önce ise sokaktaki serseriler tarafýndan yine sözlü tacize uðramýþtým. Koþar adýmlarla daireme çýktým.Kimse kovalamýyordu belki ama hayatýn bitip tükenmeyen döngüsü tarafýndan adeta hýrpalanmaktaydý ruhum. Ýþten çýktým saat altý olmuþ ve iþte yine evdeyim. Ve yine sabah olacak ve ben yine iþe gideceðim. Dört senedir koca bir yalnýzlýðý barýndýrmaktayým dünyamda. Benim tek neþem olan büyükannemi kaybettiðimden beridir keyifsizim. Bu neþesizliðimi elimden geldiðince kimseye yansýtmamaya çalýþýyordum. Ýþ yerindeki geliþigüzel herþeye gülen aklý beþ karýþ havada arkadaþlarýma karþýlýk olarak, aslýnda bana ait olmayan kahkahalar savurmaktayým. Onlarýn görmek istediði tek þey bu çünkü. Mutsuzluðumdan mutlu olacak belkide onlarca insaným mevcuttur yaþamýmda. Ama hepsinden sýyrýldýðým tek an dünyama gömüldüðüm andýr. Gelir gelmez ilk yaptýðým þey, paletimi fýrçamý elime alýp yaðlý boya yaptýðým resime ilk fýrça darbesini atmak ve býrakmak olurdu. Sonrasýnda dondurucuda yenmeyi bekleyen yiyeceklerimle geçiþtiriyordum akþam yemeðini. Ben henüz beþ yaþýndayken annem ve babam þiddetli bir kavgaya tutuþmuþlar. Büyükannem babamýn her zaman sorumsuz bir adam olduðunu söylerdi. Annemin ise takýntýlý ama bir o kadarda fedakar olduðundan bahsederdi. Bana bu trajediyi yaþatan babamýn, elimde kalmýþ tek vesikalýk resmine bakýyorum þimdi, maðrur bakýþlara sahip bir adam görüyorum karþýmda , sað kaþýnýn üstünde ise büyükçe görünen birde beni mevcut. Ailemin o dönemde maddi anlamda durumlarý iyi olmadýðý ,babamýn ise çalýþmadýðý ve bize bakamadýðý için annem, yanýna benide alarak soluðu büyükannem’de almýþ. Bir gece ansýzýn kapý çalmýþ, gelen zil zurna sarhoþ olan babamýn ta kendisiymiþ. Anneme eve geri dönmesi için çok dil dökmüþ, lakin annem bunu kabul etmemiþ, nasýl bir baskýya maruz kalmýþ annem, orasýndan hiç bir zaman söz etmemiþti büyükannem, o anda küçük çaplý bir sinir krizi geçirdiðini söylemiþti, büyükannem onu sakinleþtirmekte baþarýsýz olacaðýný anladýðýnda babamý alt kata indirip evden gitmesi için ona yalvarmýþ, babam ise ýsrarla eve dönecek, onu almadan gitmeyeceðim buradan diye çýkýþmýþ. Bu kadar zulme ve baskýya tahammül edemeyen annem ise büyükbabam’dan kalan silahla kendisini yatak odasýnda baþýndan vurmuþ. Küçük bir çocuktum, bana annemi ve o soðuk geceyi anýmsatan tek þey o silah sesiydi... Sonrasýnda büyükannemle o evden ayrýlýp þehir merkezine taþýnmýþtýk. Bu hayatým boyunca unutamayacaðým ve kalbimi günden güne kazýyýp kanatan tek þeydi. Üstelik anneme o dönemlerde ne kadar da baðýmlý olduðumu anýmsýyordum. Küçük bir kýzýn tapýnaðý,kýsaca mabedi bir anda onu vargücüyle büyütmeye çalýþan fedakar annesi oluyordu haliyle. Benim en deðerli oyuncaðým, benim dünyam, benim herþeyim, hazinem,dünyanýn dayanýlmaz aðýrlýðýna ve eþinin baskýsýna dayanamayarak intihar etmiþti. Babam ise o zamandan beri kayýptýr, onu hiç bir zaman tekrardan görmedim. Görmek istermiydim bundan bile emin deðilim, nitekim o benden annemi çaldý, o benden ruhumu çaldý... Üniversiteyi bitirdiðimde büyükannemin üzerindeki heyecaný hayatým boyunca unutamam. Ne zaman bankada iþ baþý yaptým iþte o zaman dünyalar onun olmuþtu artýk. Nitekim kendi ayaklarýmýn üzerinde durabilecek ve paramý kendim kazanabilip kimselere muhtaç olmayacaktým. Artýk rahatlýkla ölebilirim, diyordu, meleðim senden ayrýlmak canýmý yaksada, günün birinde Tanrý beni yanýna almak istediðinde, benim için bir gram dahi üzülmeyeceðine söz ver demiþti, hayat herkese bir kez yaþam þansý veriyor ve ben biliyorum, hissediyorum, bu þansý yaþadým ve artýk bitirmek üzereyim diyordu. Seksen altý yaþýndaydý, bu sözlerinden bir kaç gün sonra kalp krizinden ölmüþtü. En büyük ikinci yýkýma þahitlik etmiþtim haliyle. Televizyonu açýyorum, karþýma haberler çýkýyor, ailesinden para alamadýðý için arkadaþlarýyla plan kurup ailesini katleden bir gencin haberi veriliyor, þaþkýnlýkla ve sýkýntýyla bu durum karþýsýnda afallýyorum. Paranýn insanlarý soktuðu þu durumada bir bak diyorum kendi kendime, nasýl bilebilirlerdi ki , bir cani yetiþtirdiklerini. Küçük bir bebek olarak gözlerinizi açýyorsunuz hayata. En masum ve en güzel varlýðýnýzý sunuyorsunuz ailenize,daha sonra büyüyor ve baþkalarýnýn canýný yakan bir katil oluveriyorsunuz, küçükken çok sevimli herkes tarafýndan öpülen sevilen bir bebektiniz üstelik, ama þimdi herkesler tarafýndan haklý olarak nefret edilmektesiniz. Nasýl bir insan cani olabilir. Haberlerin daha fazla canýmý sýkýp, beni daha fazla düþüncelere sokmasýný istemediðimden, soluðu elimde kitabým ve kahvemle balkonda alýyorum, Tolstoy ’Ýnsan ne ile yaþar’ diyor. Kunduracý Simon ve Melek Mikail ile tanýþtýrýyor beni. Bir süre kadar keyifle okuyorum kitabý, daha sonra saatin geç vakte geldiðini fark ediyorum, ve uykuya koyuluyorum. Bir günü daha amaçsýz bir þekilde bitirmiþ olacaktým böylelikle, yarýn yine sisteme ve insanlara kölelik etmeye devam edecektim nasýl olsa. Yine çalar saat çalmadan beþ dakika öncesinde açmýþtým gözlerimi, hazýrlanýp, evden çýkmam için yirmibeþ dakika vardý önümde.Dört senedir durmaksýzýn çalýþýyordum. Bugün iþe gitmek istemiyordum, kaçýrdýðým hayata bakmak istiyordum, ben saat sekizde masamýn baþýnda evraklarla uðraþýrken neleri kaçýrmýþ olabileceðimi görmek istiyordum sadece. Kararýmý vermiþtim bugün iþe gitmeyecektim, bugün kasvetli ruhumu bir palto gibi duvara asýp öylece çýkacaktým dýþarýya. O kadar güzel bir hava vardý ki dýþarýda, güneþ ýþýðýný tüm odalarýma yaymýþ ’hadi beni kaçýrmadan çýk artýk dýþarýya’ diyordu bana adeta. Alýp dolaba koyduðum ama hiç giymediðim yeþil elbisemi giyiyor,saçlamý açýyor ve çalan telefona koþuyorum. Arayan tahmin ettiðim gibi bankadan arkadaþým Arthur, ona hasta olduðumu ve bugün gelemeyeceðimi söylüyorum, çýldýrýyor, telefonda baðýrýyor bana, ölüyor olsanda gelmek durumundasýn bugün önemli bir gün diyor. Ona aldýrýþ etmeksizin telefonu kapatýyorum suratýna ve daha sonra tekrar aramamasý için meþgule býrakýyorum telefonu. Henüz hayatýma kattýðým bir erkek olmadý, belkide bunca zamandýr dýþarýda bir yerlerde bekliyordur beni, kapanýp kaldýðým ofis odasýnda beni bulamazdý öyle deðil mi. Bu sözlerle ve ýþýðýn yaydýðý enerjiyle hazýrlanmýþtým, bugün kalbim bir baþka çarpmaktaydý çünkü, tüm kasvetimi palto misali astýðýmdan emindim. Çantamýda alýp hýzlý adýmlarla üçüncü katta bulunan dairemden uzaklaþýyordum, o sýrada bayan Elli ardýmdan baðýrýyor sen bugün iþe gitmedinmi Matilda diye. Hayýr bayan Elli, bugün izinliyim diyorum ve ona gülümseyerek yürüyorum. Ýlk etapta karþýma çýkan manzara güldürüyor beni,sonrasýnda ise düþündürüyor. Küçük bir süs eþyasý dükkanýndan mal kaçýrmaya çalýþtýðý için, yakaladýðý çocuðu köþede kýstýrýp kýzgýnlýkla nasihatlar veren ve azarlayan adamý görüyorum. Ýnsanlar film izliyor gibi seyrediyorlar bu olayý.Bir süre kadar diðer insanlar gibi konuyu anlamak adýna bende onlarý seyrediyorum. Küçük çocuk utancýndan adeta ölmek üzere, yüzü kýzarmýþ masum bir þekilde bakýnmakta, adam ise çocuðun yakasýna yapýþmýþ hesap sorma derdinde, tombul yanaklarý adamý sevimli yapmaya yetmiyor maalesef, çünkü karþýsýndaki minik bir bedene, çaldýðý beþ para etmez mal için nasihatla karýþýk hakaretler ediyor. Olaya el atma ihtiyacý hissediyorum haliyle, dayanamýyor ve onca insanýn arasýnda, tombul dükkan sahibi adama baðýrarak ’çaldýðý malýn iki katýný ödemeye hazýrým,yeterki o çocuðu artýk rahat býrak diyorum ona’. Herkes þaþkýnlýkla bana bakýyor,tombul adam da öyle. Nasýl yani diyor öfkeyle, bildiðin türden diyorum, iki katýný ödeyeceðim dedim,ne kadarlýk mal çalmýþsa söyle bana. Sen bir hýrsýzý savunuyorsun farkýndamýsýn diyor, hey,hey,hey seni þiþko tombul adam diyorum büyük bir rahatlýkla, hayatým boyunca bu kadar rahat olduðumu kendim bile fark etmemiþtim. Ýstediðin bu deðil miydi diyorum ona, aksini yaparsan eline hiç birþey geçmez, polis onu belki bir kaç günlüðüne nezarethane’de tutar, sonrasýnda yine çýkar, ama senden çalmýþ olduðu mal onda yine kalýr , ve zarar eden taraf bu durumda sen olursun. Býrak poliside iþimizi yapalým dedim ona. Herkes þaþkýnlýkla bana bakmaya devam ediyordu, tombul dükkan sahibinin yanýndaki yaþlý adam, tombul adamý dürtüyor ve bu pazarlýðýn makul olduðunu söylüyordu ona. Bir anda öfkesini yatýþtýran tombul adam, ödemem gereken rakamý yazýp elime uzatýyor bir anda. Rakam biraz büyüktü ama neyseki cüzdanýmda o rakamýn iki katý daha mevcuttu. Hemen parayý çýkartýp tombul adama uzatýyorum.Gider ayak çocuða son bir kez öfkeyle bakýyor ve toplulukla birlikte uzaklaþýyordu. Artýk baþbaþa kalmýþtýk bu küçük adamla. Adýn ne senin diyorum ona. Kýzarmýþ yüzü ikinci kez kýzarýyordu sanki, Burnell diyor, adýnýn anlamýný taþýyordu, kýzýlýmsý çocuk. Gülümsüyorum ona. Seninle birþeyler yiyelimmi diyorum ona, gitmem gerekir diyor, üzerinde yamalý bahçývan kýyafeti, biraz kirlenmiþ ters taktýðý þapkasý, ve hafifçe uzamýþ (eminim her rüzgarda gözlerini kapatýyordur) saçlarýyla duruyor karþýmda. Bense ýsrarla, benimle birþeyler ye küçüðüm diyorum ona, o kadar mahçup ki, sanýrsýnýz ki, bu iþi ilk kez yapýyor. Ben birden fazla kez yapmýþ olduðunu düþünüyordum oysaki, bakýþtýðýmýzda yanýldýðýmý anladým. Peki diyor utangaç tavýrlarla, küçük adamý yanýma alýyorum, biraz ilerde çok güzel bir kafe var kahvaltý istiyoruz, önümüze kruvasanlar ve kahvelerimiz geliyor. Anlat küçük adam diyorum ona, anlatacak bir þeyim yok diyor mahçup tavýrlarla. Ýllaki vardýr diyorum ve ona soruyorum, neden böyle bir þeye kalkýþtýn ? O sadece bir hediyeydi diyor! Peki kimin içindi diyorum, hastanede yatan annem içindi diyor.Bir annen var mý diyorum ona, evet diyor ve gülümsüyor, üstelik bir bebeðimizde oldu diyor. O dakikalarda sevincinin ruhundan adeta taþtýðýný görüyordum, onunla birlikte bende keyiflenmiþtim. Ona bir teklifte bulunmak istiyordum. Annene bir hediye alalým ve seninle bende ziyarete geleyim olurmu diyorum ona. Tabi, neden olmasýn diyor bana, seninle tanýþmaktan mutlu olur annemde diyor bana. Ama senin adýný henüz bilmiyorum diyor bana, Mathilda diyorum ona, Mathilda Morel diyorum , þaþýrýyor, ama hiç birþeyde söylemiyor. Bu küçük adam Burnell gördüðüm saatlerden beridir o kadar yakýn geliyordu ki ruhuma, nedense onu öpmek ve ona sarýlmak istiyordum. Ama benim için bir yabancýydý, kýsa süreliðine beni keyiflendirmiþte olsa sevimliðiyle, nihayetinde yabancýydý. Burnell ile tombul adamýn hediyelik eþya dükkanýna giriyoruz, adam bizi karþýsýnda bir kez daha görünce sinirden kýzarýp homurdanýyor. Tombul adama gülümseyerek, Burnell þuan müþteriniz, üstelik parasý olan bir müþteriniz, ve sizin ona kabalýk yapmayacaðýnýzdanda eminim diyorum gülümseyerek tombul dükkan sahibine. Elbette, buyrun öyleyse diyor paragöz adam. Ne almak isterdin Burnell diyorum ona, eliyle asýlý duran ýþýklý ve müzikli dönenceyi gösteriyor bana. Tamam öyleyse diyorum ona, onu alalým diyorum, tombul adam bir güzel hediye paketi yapýyor, tabi bu arada homurdanmaya devam ediyor kendi kendine, parayý Burnell’in tombul adama uzatmasý için veriyorum, göz göze geliyorlar, kýzgýn bir boða gibi görünüyor o dakikalarda tombul adam, Burnell ise tüm samimiyeti ve heyacanýyla gülümseyerek o küçücük elleriyle parayý uzatýyor tombul adama. Minik bir süs eþyasýný çaldý diye çocuða etmediðini býrakmamýþtý, çocuk ise þimdi ona para uzatýyordu. Bu durum epeyce bir afallatmýþtý beni. Tombul adama teþekkürlerini sunmayýda ihmal eymiyordu Burnell, bu küçük adam oldukçada kibardý. Haydi düþelim öyle ise yola, diyoruz ve hastaneye doðru yol alýyoruz Burnell ile, hiç tanýmadýðým bu küçük adama refakat ediyordum bugün , yeni doðum yapan annesini ziyarete gidiyorduk, üstelik Burnell’ýn seçtiði ve aldýðý hediyeyle. Bu annesini eminim mutlu edecektir. Ýnsanlarý mutlu etmeyi seviyordum, her nekadar çok mutlu bir hayat sürmedimsede. Daima eksiktim, saðým babamdý oysaki, solum ise annem, ben her ikisinide kaybetmiþtim, annem intihar ederek yaþamýna son vermiþ, buna sebep olan babam ise kimbilir þimdi nerelerdeydi. Büyük annem ise ölümüyle ýssýzlýðýma ve yalnýzlýðýma bir tuðla daha koymuþtu, þimdi koyu yalnýzlýklarý barýndýran duvarlarým ve dünyam vardý. Hiç tanýmadýðým bu küçük adam ile otobüste ilerlerken kendimden geçmiþtim böylesine. Ve varmýþtýk nihayet hastaneye, küçük Burnell’ýn elinden tutmuþ annesinin bulunduðu 35 nolu odaya doðru yol almaktaydýk. Hiç tanýmadýðým bir ailenin mutluluðuna ortak olacaktým nitekim. Heyecanlýydým, küçük bir bebek ve bir anne ile buluþacaktýk. Burnell heyecanla elimi býrakarak bir anda 35 nolu odaya önden koþmuþtu bile. Bense ardýndan hýzla ilerlemekteydim hastane koridorunda. Ýçeri heyecanla adýmýmý atmýþtým ki, gördüðüm manzara karþýsýnda þaþýrmýþtým. Burnell yaþlý bir kadýna sarýlarak aðlamaktaydý. Neler oluyor Burnell annen nerede dediðimde ise yaþlý kadýn bana onun doðum yaptýktan sonra kanamasýnýn durmamasý üzerine yaþamýný yitirdiðini söylemiþti. Þok olmuþtum, küçük Burnell annesiz mi kalmýþtý yani þimdi. Tanrým bu ne büyük bir acý, kendimi koltuða güçlükle býrakmýþtým, nefesim kesilmiþ karþýmda aðlayan küçük Burnell’e teselli verecek takati bile edinemiyordum þimdi. Tanrým bu korkunç bir yýkým diye söylenmeye baþlamýþtým. Peki ya bebek nasýl dedim yaþlý kadýna, o iyi bir kýz çocuðu oldu, onu küveze koydular gözetim altýnda bebek ünitesinde dedi, peki ama siz kimsiniz dedi yaþlý kadýn bana, ne diyeceðimi þaþýrmýþtým, hiç bir baðým yoktu belki bu insanlarla ama yüreðim neden bu kadar sýzlamaktaydý. Küçük Burnell’ýn arkadaþýyým,ben Mathilda dedim, kadýn anlam veremeyen gözlerle bana baktý, beni uzun uzun süzdü ve kýrýkta olsa bana gülümseyerek, bende onlarýn ev sahibesi Marie Dupond dedi. Bunlarýn kimsesi yoktur, ve durumlarýda hiç iyi deðildir, zavallý Helen maalesef yaþamýný yitirdi dedi. Adý Helen’miydi dedim ona, evet dedi, o bir göçmendi, yunanistandan, çok iyi bir anneydi, küçük Burnell onun için yaþam kaynaðý idi. Peki ya kocasý, o nerede þimdi dedim ona, birazdan gelir dedi, bir kaç evrak iþi için aþaðýya indi dedi, bu durum karþýsýnda oda yýkýldý tabi dedi. Peki küçük bebeði görebilirmiyiz dedim ona, elbette bir kat yukarýda, çýkalým isterseniz dedi,küçük Burnellýn gözyaþlarýný sildim, koridorda yukarý kata ilerlerken, bir anda durup ona sarýldým, o küçük kalbin hüzünle atýþýný tüm ruhumda hissettim, Tanrým annesiz kalan bir çocuk, bu çok acý verici bir durumdu. Küçük Burnell’da þimdi benim gibi acýyla yýkanmýþtý. Hiç tanýmadýðým ama ruhumdan bir parça gibi hissetmeye baþladýðým bu çocuðun acýsýna ortak oluyordum þimdi. Yukarý kata bebek ünitesine varmýþtýk, Burnell cam’dan içeride küvoz’da yatan bebeklere bakmaya çoktan koyulmuþtu bile, hemþirenin ona kardeþinin yerini göstermesiyle, heyecan sarmýþtý küçük kalbini, iþte oradaydý, minik elleri ve bedeniyle küvoz’da öylece dünyanýn acýlarýndan habersiz bir þekilde yatmaktaydý. Bir annesi yoktu, tanrým bu düþünce kalbimi adeta kemiriyordu ki, danýþmanlýktan bir ses yükseldi, bir isim çaðýrýlýyordu yanlarýna ’Fabien Morel’ diye, kalbim çýldýrmýþcasýna atmaktaydý. Çünkü bu ismin ve soyadýn sahibi babamdý. Tanrým, bu kiþi babam olabilirmiydi peki, ben içten içe bunun þokunu yaþarken o anlarda, Burnell heyecanlanmýþ bir þekilde, babamý çaðýrýyorlar bayan Marie öyle deðilmi diyordu. Bayan Marie ise baþýyla bunu onaylamýþtý. Bunu gördüðümde bir kez daha sarsýldým, eðer Fabien Morel bu isim benim yýllardýr görmediðim babama ait ise bu durumda Burnell benim üvey kardeþim olmalýydý. Heyecan ve korku sarmýþtý dört bir yanýmý, durumumu fark eden bayan Marie iyimisin Mathilda dedi, ona iyi olduðumu ve aþaðýya inip hemen geleceðimi söyledim. Heyecan ve panikle, ellerimin titremesini tam anlamýyla kontrol edemesemde çantamda daima bulundurduðum küçük resim albümünü çýkarttým. Aþaðý katta danýþmanlýkta, babamýn varlýðýný görebilecektim böylelikle. Yirmi üç senedir görmediðim adam olabilirmiydi bu, üstelik benden annemi çalmýþ bir adamdý bu. Merdivenleri koþar adýmlarla indim, hastane koridorundan, odalardaki hastalarýn bana bakan gözleri etrafýnda yolumda ilerledim, bir kaç metre mesefa kalmýþtý þimdi aramýzda, arkasý dönük kaþe paltolu bir adam görmekteydim. Karþýsýndaki görevli kadýn, onu teselli edercesine bir þeyler konuþmaktaydý. Tanrým belkide babamla aramda bir kaç mesefa vardý þimdi. Tüm gücümü topladým, çantamdan onun vesikalýk gençliðine ait olan bir resmini çýkarttým, elimde öylece tuttum, o kadar sýký tutmuþtum ki resmi elimde neredeyse yýrtýlacaktý. Aramýzda bir metre kadar mesefa býraktým, ve ona seslendim, ’bay Fabien Morel’ dedim, bir anda bana döndü ve buyrun küçük haným, benim dedi, Tanrým, bu oydu, saçlarý beyazlamýþ, yüzü kýrýþmýþ, beni olduðu yerde öylece kalmýþ, ele vermekteydi onu. Yýkýlmasý ve geçilmesi güç bir buzdaðý gibi duruyordu karþýmda, gözlerini benden ayýrmayarak þaþkýnlýkla, iyimisiniz dedi, iyimiyim, aman tanrým, bundan emin deðilim, oturun lütfen dedi ve koltuða oturmama yardýmcý oldu, ne hissedeceðimi bilmiyordum. Özlem’mi, nefret’mi ? Neyiniz var dedi bana, aðlamaktan kýzarmýþ þaþkýn gözlerle bakarak, içimde yangýnlar çýkmýþtý sanki, eðer bir an evvel kaçýp gitmezsem buradan, içimdeki yangýnla ölebilirdim. Bir anda nefes nefese ayaða kalktým, resmini ona uzattým, bakakaldý þaþkýnlýkla, bu benim dedi, iyi ama siz kimsiniz dedi! Gözyaþlarým o anda istemsiz bir þekilde akmaktaydý, ona yöneldim ve ’ben Mathilda Morel, tanýþtýðýmýza memnun oldum baba, dedim! Þok olmuþtu, tek bir kelime dahi etmesine izin vermeden, adeta kaçarak uzaklaþmaya baþlamýþtým oradan, küçük Burnell ve yeni doðan bebek ise gözümün önünden gitmiyordu. Yaþlý ve yorgun bedeni, peþimden koþuyordu þimdi, ama yakalayamamýþtý beni, ilk çevirdiðim taksi ile oradan uzaklaþmaktaydým nitekim, kalbim acýdan baþka hiç birþeyi hissetmiyordu þimdi, geçmiþte büyük bir dram yaþatmýþtý bana, þimdi ise o bu drama dahil olmaktaydý ve bu dramý yaþamaktaydý...

-Yazan-Edibe Toðaç-
Not-Týpký bir Film izliyormuþ gibi okuyun bunu.
Minimalist Þair’den sevgilerle-
http://sayfamdakalancumleler.blogspot.com.tr/

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Merhaba
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
12 Aralýk 2014
Sevgili Edibe Toðaç. Sizin, yazýnýza paragraf düzeni uygulamanýzý bekleyemedim, çünkü sabredemedim, okudum. Ýyi ki okudum. Ýçi dolu dolu bir öykü. Çok güzel ve birkaç sürpriz barýndýran bir öykü... Ýzninizle birkaç uyarýda bulunmak isterim: Birkaç yerde “ dahi” anlamýna gelen de’leri bitiþik yazmýþsýnýz. Dahi ekleri yanlýþ yazýldýðýnda okur, cümleyi doðru anlamakta zorlanabilir……”kazanabilip yerine “ kazanýp” demek, “ tekrardan” yerine “ tekrar” demek, daha doðru olur…...Arka arkaya gelen cümlelerde farklý zaman eki kullanmanýz, güzel yazý dilinizin ahengini bozabilir; buna dikkat edin derim….Birkaç yerde gereksiz sözcükler var. Bir örnek vereyim: “Yaþlý ve yorgun bedeni, peþimden koþuyordu þimdi, ama yakalayamamýþtý beni, ilk çevirdiðim taksi ile oradan uzaklaþmaktaydým nitekim……” Bu cümledeki “ nitekim” sözcüðü gereksiz….Ama, genelinde baþarýlý bir çalýþma. Tebrik eder, devamýný dilerim. Sevgiyle.

:: ...........
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
12 Aralýk 2014
Sevgili Edibe Toðaç; Yazýnýzý lütfen paragraf düzeninde yazar mýsýnýz? O zaman yazýnýzý okuyacaðým. Bu haliyle, boyumu aþan sudayým gibi geldi.:)....Nefes alacak, durup dinlenecek birkaç yer istiyorum. Þimdiden teþekkürler. Sevgiyle.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Artýk Ýnanmak Ýstiyorum...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Görünmeyenler Bölüm 18
Kaçamak Sonlar
Dýþarýda Herþey Ayný...
Görünmeyenler...
Seni Beklemek
Görünmeyenler - Bölüm 17
Kan Kaybediyorum...
Anlaþýlmasý Gereken Þey Çok Basitti Aslýnda,görmek Ýsteyene Tanrý Herþeyi Gösterir...
Sanýrým Sizi Deliler Gibi Seviyorum...
Anna'nýn Hikayesi...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Amacý Olmalý Ýnsanýn! [Þiir]
Her Gün Ölüyorum Aralarýnda [Þiir]
O Gün Bugündür Ýþte [Þiir]
Sen Beni Unutsanda Ben Seni Unutmam! [Þiir]
Parçalansa Kelimeler [Þiir]
Layýk Deðilsin [Þiir]
Biraz Sana Biraz da Ölüme Hasret [Þiir]
Yüreðinde Yer Yok Bana [Þiir]
Bana Sorarsanýz [Þiir]
Umutsuz Bir Aþk [Þiir]


Edibe Toðaç kimdir?

Naçizane yazan-Minimalist Þair. . . Edibe Toðaç http://sayfamdakalancumleler. blogspot. com. tr/

Etkilendiði Yazarlar:
Susan Sontag, Ýngeborg Bachmann,Montaigne,Dostoyevski,Henry David Throe, Tolstoy,Gogol,Albert Camus,Paul Auster,Susanna Tamaro,Paulo Coelho,Tezer Özlü vb...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Edibe Toðaç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.