Sevginin ölçüsü ölçüsüz sevmektir. -Spinoza |
|
||||||||||
|
Bir varmýþ, bir yokmuþ. Dünyanýn en güzel coðrafyasýnda bir ülke varmýþ. Ýnsanlar olabildiðince özgürlermiþ, geleceklerine güvenle bakýyorlarmýþ. Elbette ki istedikleri her þeye sahip deðillermiþ, bazý olanaksýzlar içindelermiþ ama, çok mutlularmýþ. Çünkü sen- ben ayrýmý, iktidar yanlýsý- muhalif ayrýmý yokmuþ. Zaman zaman daha iyi bir yaþam düþlemiyor deðillermiþ. Daha çok kazansak, daha çok üretsek, daha iyi olanaklara sahip olsak diye hayal kurarlarmýþ. Ancak; saðlýklý ve huzurlu olmanýn, devlete güvenmenin her þeyin üstünde olduðu bilincine sahiplermiþ. Basýn da özgürmüþ. Köþe yazarlarý, siyasileri istedikleri gibi eleþtirirler; karikatüristler siyasileri þekilden þekle sokarlarmýþ. Siyasiler de anlayýþlý, hoþgörülü insanlarmýþ. Basýnýn, halkýn özgür sesi olduðunun bilincine çoktan varmýþ olduklarý için, eleþtirileri anlayýþla karþýlarlarmýþ. Ýktidar, halkýn dini duygularýný asla istismar etmez, din üzerinden politika yapmazmýþ. Allah ile kul arasýna girmezlermiþ. Halkýn ibadetini yapýp yapmadýðý, iktidarý hiç mi hiç ilgilendirmezmiþ. “Bizim iþimiz devleti yönetmek; halkýn inancýna ipotek koymak deðil,” derlermiþ. Muhalif görüþtekilere kimse, “ darbeci” damgasý vurmazmýþ. Oyuncular, istedikleri oyunu sahneye koyar; ressamlar, eserlerini gönül rahatlýðýyla sergilerlermiþ. Hiç kimse; “Bu resim ucube, bu resim erotik,” demezmiþ. Baþbakan veya cumhurbaþkaný görmesin diye, erotik veya siyasi bulduklarý tablolarý ters çevirmez ya da kaldýrmazlarmýþ. Baþbakanýn önünden geçeceði iç giyim maðazalarýnýn kepenkleri kapatýlmazmýþ. Gazete patronlarý, yazarlarýna sahip çýkarlar; “Sakýn baþbakaný, cumhurbaþkanýný, iktidarý eleþtirmeyin; aksi takdirde sizi kapýnýn önüne koyarým,” demezmiþ. Ýktidardakiler, asli görevlerinin dýþýna asla çýkmazlarmýþ. Yok Futbol Federasyonu Baþkaný bizim adamýmýz olsun, yok Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürü bizden olsun, yok tv kanallarýnýn genel yayýn yönetmenleri bizim emrimizde olsun, falanca futbol takýmýnýn baþýna da bizden birini getirelim,” þeklinde, demokrasi dýþý davranýþlarda bulunmazlarmýþ. Cemaatler, tarikatlar halkýn ilgi alanýnda deðilmiþ. Vatandaþ “ Cemaat de neymiþ. Allah’a giden yol birdir. Bizim yol göstericimiz Kur’an ý – Kerim ,” dermiþ. Siyasi parti kurar gibi cemaat oluþturulmaz, diye düþünürlermiþ. Ýnsanlar birbirleriyle çok iyi anlaþýr; kimse kimsenin Alevi mi, Sunni mi, Ermeni mi olduðu sorusunu aklýna bile getirmezmiþ. Derken bir gün olanlar olmuþ. Aslýnda birdenbire, bir günde olmamýþ da; bu mutlu ülkenin mutlu insanlarý, yavaþ yavaþ gelen tehlikeyi fark edememiþler. Aslýnda fark etmiþler de, kiþisel menfaatlerini düþünerek görmezden gelmiþler. Kafalarý dank ettiðinde de, kendileri için çok kutsal olan deðerler, vatandaþlýk haklarý, özgürlükleri tamamen sýfýrlanmýþ. Önce gazeteler bozulmuþ. Hemen hemen hiçbir gazete, iktidarý, siyasileri eleþtiremez olmuþ. Bu konuda söz dinlemeyen, iktidarý eleþtiren köþe yazarlarý, bu yazarlara müsamaha gösteren yazý iþleri müdürleri iþten kovulmuþ. Hiçbir tv kanalý, korkusundan, muhalefetin haberlerine yer vermemiþ .Telefon dinlemeleri yüzünden kimse telefonda rahat konuþamaz olmuþ. Cumhuriyet mitingleri bile darbe sayýlmaya baþlanmýþ. Vatandaþ ve özellikle öðrenciler basýn açýklamasý bile yapamaz, protesto haklarýný kullanamaz olmuþlar. Tiyatrocular, istedikleri oyunlarý istedikleri gibi halka sunamaz olmuþlar. Tiyatro metinleri, dizilerin senaryolarý, ders kitaplarýnýn içeriði bile iktidarýn kendi görüþüne göre dizayn ediliyormuþ. Yargý bile baðýmsýz deðilmiþ. Hakimler, savcýlar iktidarýn yönetimine girsin isteniyormuþ. “Egemenlik milletindir,” ayaklarýyla; Anayasa Mahkemesinin varlýðý bile tartýþmaya açýlmýþ. Vatandaþ ise geçim derdindeymiþ. Ýktidar karþýtý olanlarýn hiçbir sýnavý kazanamadýðýný, eðer memursa ordan oraya sürüldüðünü veya sürüleceðini, iþyerlerinin ruhsatlarýnýn, hatta aldýklarý ihalelerin bile iptal edileceðini bildikleri için üç maymunu oynuyorlarmýþ. Yýllardýr Türklüðüyle öðünen vatandaþ, “Türk’üm” diyemez olmuþ. Eðer derse ýrkçý olarak suçlanmýþ. 'Türk Bayraðý' diyenlere ve eline bayrak alanlara “ faþist” damgasý vurulmuþ. Baþbakana, cumhurbaþkanýný eleþtirenler, onlarý protesto edenler yaka paça nezarete atýlmýþ. Ama Atatürk büstlerine yapýlan saldýrýlar, Atatürk’e hakaret cümleleri özgür düþünce olarak kabul edilmiþ. Felâketler bu kadarla kalmamýþ. Ýktidar partisinin kongrelerinde Atatürk fotoðraflarý nerdeyse yerlere konmuþ. Ama kendi liderlerinin fotoðraflarý baþ köþeleri süslemiþ. Atatürk ilke ve inkýlâplarý ders kitaplarýndan çýkarýlmýþ. Törenlerde Atatürk’ün büstüne çelenk koymak bile yasaklanmýþ. Resmi törenler, bir grup öðrenciyle iþte öylesine kutlanmaya baþlanmýþ. Hemen hemen her milli bayram kutlamasý, bir bahaneyle iptal edilmiþ. Ama kendileri, törenlerin iptal edildiði günlerde düðünlerini- derneklerini yapmakta bir sakýnca görmemiþler. Ýktidarýn kömüründen, yandaþlýðýndan, çeþitli sosyal yardýmlarýndan faydalanan vatandaþ; özgürlüklerini kaybetmeyi sineye çekmiþ.” Karným doysun, iþimi kaybetmeyeyim, çocuðumu da bir iþe yerleþtireyim,” düþüncesiyle; iktidardan yana olmak zorunda kalmýþ. Yabancýlara üç kuruþa satýlan fabrikalarý, limanlarý, bankalarý vatandaþ hep görmezden gelmiþ. “Bana dokunmayan yýlan bin yýl yaþasýn,” diyerek kendini avutmuþ. Hep baþkalarýný sokan yýlanýn, bir gün kendisini de sokacaðýna inanmak istememiþ. Derken aradan birkaç yýl geçmiþ. O ülkede kýzlar- erkekler ayrý okullarda okur, ayrý servislere biner, kýz öðrenciler kadýn öðretmende okur, kadýnlar yalnýz baþýna sokaða çýkamaz olmuþlar. Ama erkekler, kadýn öðretmende okuyabiliyorlarmýþ. Çünkü erkekler özgürmüþ. Birkaç kadýnla evlenme hakkýna sahip olan erkeklerin, kadýn öðretmende okumalarýnda, kadýn doktora gitmelerinde hiçbir dini engel yokmuþ. Yeter ki, diþi köpek kuyruk sallamasýnmýþ. Erkekleri sürekli tahrik eden(!) kýzlarýn- kadýnlarýn erkeklerle ayný mekânda bulunmasý çok sakýncalý ve günahmýþ. Hatta, bu birliktelikleri zina sayýlýyormuþ. Çünkü kadýnlar hem potansiyel suçlu, hem de seks objesi olarak görülüyormuþ. Bütün gazeteler, sadece iktidarý över olmuþlar. Ne bir televizyon kanalý, ne bir gazete; memleketteki olumsuzluklardan haberdar deðilmiþ sanki. Korkudan, baskýdan dolayý kulaklarý saðýr, gözleri kör olmuþ, vicdanlarý taþ kesilmiþ. Gazeteler haber diye; ünlülerin gençlik fotoðraflarýyla, þimdiki fotoðraflarýný okurlarýna sunmayý, iki fotoðraf arasýndaki farký vatandaþa buldurtmayý görev saymýþlar. Cumhurbaþkanýnýn, bir cenazede, herkes gibi tabutu omuzladýðýný, okurlarýnýn gözüne sokmuþlar. Ayrýca vatandaþ, tv programlarý ile uyutulmuþ. Saçma sapan sabah programlarýndan, yemek tariflerinden, deli saçmasý gibi yarýþmalardan, dizilerden kendilerini alamaz olmuþlar. Televizyondaki film ve dizilerdeki sigara – kadeh görüntüleri buðulanýyor; banka soyan, adam öldüren, hýrsýzlýk yapan kiþilerin görüntülerine hiç dokunulmuyormuþ. Sonra ne mi olmuþ? Eski mutlu günlere dönüþ yokmuþ ne yazýk. Yaþamlarý bu þekilde devam etmiþ. ….. Yýllar sonra büyükler çocuklarýna, torunlarýna; özgür bir milletin nasýl köleye dönüþtüðünün öyküsünü anlatmýþlar. Anlatmýþlar ama; “Aslýnda, öyküdeki memleket bizim memleketimiz. Yavaþ yavaþ gelen tehlikeyi görmeyen, görmezden gelen eþekler de bizleriz,” diyememiþler. Utanmýþlar. ( Allah hiçbir anne- babaya; torunlarýna böyle öykü anlatmayý, vatandaþlýðýndan utanmayý göstermesin.)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |