..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. -Philip Guedella
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Elena ADYEJ




6 Ocak 2003
Aþk acýtýr  
Elena ADYEJ
Aslýnda sevgili olduklarýndan, daha da önemlisi beraber yaþamaya baþladýklarýndan bu yana birbirleriyle ilgili her þeyi biliyorlardý. Birden bire olmamýþtý tabi ki, yavaþ yavaþ öðrenip keþfetmiþlerdi birbirlerini. Ama acaba bir insan diðeriyle ilgili


:GFJB:
Gecenin bir yarýsý olacaklardan habersiz uyandýðýnda, yataðýn diðer yanýný yokladý el yordamýyla. Soðuktu. Sanki sevgilisi yataktan kalkalý asýrlar olmuþ gibi buz kesmiþ.
Sýkýca yorganýna sarýldý, ýlýktý kendi tarafý, hatta ýlýktan biraz daha sýcak, tam kývamýnda. Uykuyla uyanýklýk arasý beklemeye koyuldu Harun’un geri dönmesini. Bir yatakta yalnýz uyumayalý uzun zaman olmuþtu.

Harun ilk aþkýydý. Lisedeyken tanýþmýþlar, üniversiteyi beraber bitirmiþler, herkes onlara artýk evlenecekler gözüyle bakarken onlar sadece ayný eve taþýnýp beraber yaþamaya baþlamýþlardý. Ýlk zamanlar kolay olmamýþtý Pelin’in yataðý birisiyle paylaþarak uyumaya alýþmasý... Ama beþ yýl o yatakta neredeyse her gece beraber sabahý ettikten sonra þimdi de Harun olmadan uyuyamýyordu.

Bir arkadaþlarýnýn doðum günü partisinden geç dönmüþler ve sabah erkenden iþe gitmeleri gerektiði için kendilerini hemen yataða atmýþlardý. Güzel bir partiydi; eski arkadaþlarýný uzun zamandan sonra tekrar görmüþler, bir sürü yeni insanla tanýþmýþlar, kelimeler tükenene kadar konuþmuþlardý. “Uff ne kadar çok içmiþim” diye düþündü Pelin. Servis yapýlan þarap kaliteliydi ve neredeyse limitsiz. Ýlk birkaç kadehi ortama ýsýnmak, biraz açýlmak için içmiþti, sonra ki bir iki taneyi konuþurken susuzluðunu gidermek için; sonra da zaten çakýrkeyif olmuþ kadehleri saymamaya baþlamýþtý.

Uyku arasýnda susayýp uyandýðýnda içmek için hep baþucunda bir bardak su bulunurdu, saat altý otuza kurulmuþ çalar saatin tam yanýnda. Alkolün vücudunu susuz býrakmasýnýn da etkisiyle dili damaðýna kurumuþ, aðzýnýn içi yapýþ yapýþ olmuþtu. Suya uzanýp hepsini içmiþti ama susuzluðunu giderememiþti Harun gelse de bir bardak su getirse mutfaktan diye düþündü, sýcacýk yataktan çýkmaya çok üþenmiþti. Yatakta bir saða bir sola döndü sudan da vazgeçmiþti, Harun hemencecik bir gelseydi!

Pelin Harun’a sarýlýp tekrar uykuya dalabilme, ümidiyle beklemeye devam etti. Olsa olsa ya tuvalete gitmiþti, ya da mutfakta bir þeyler atýþtýrýyordur diye düþündü. Gerçek zamanla en fazla üç dört dakika geçmiþti ama sabýrsýzlýkla bekleyen birisi için olacaðý gibi ona saatler gibi gelmiþti.

Sonunda dayanamadý,
“ Harun allah aþkýna napýyosun gecenin bu vakti!” diye seslendi.
Ses gelmedi. Sesinin tonunu yükseltti;
“Harun, Haruuuuuun, Harun!”

Ýçerden belli belirsiz bir karþýlýk geldi.
-“Hýý?”
-Gelde allahaþkýna uyuyalým, sabah erken kalkýcaz!
-Sen yat beni uyku tutmadý, gelirim az sonra
-Sanki sen olmadan uyuyamadýðýmý bilmiyormuþsun gibi!
-Sen yat birazdan gelirim bende!

Harun’un sesinde bir gariplik var gibi gelmiþti Pelin’e. Aslýnda sevgili olduklarýndan, daha da önemlisi beraber yaþamaya baþladýklarýndan bu yana birbirleriyle ilgili her þeyi biliyorlardý.
Birden bire olmamýþtý tabi ki, yavaþ yavaþ öðrenip keþfetmiþlerdi birbirlerini.

Ama acaba bir insan diðeriyle ilgili gerçekten her þeyi bilebilir miydi? Her düþüncesini, her duygusunu, her hareketini? Aklýndan geçenleri yada geçecekleri, bir saniye sonra yapacaðý hamleyi yada söyleyeceði sözü tahmin edebilir miydi?

Pelin bu konuda güveniyordu kendine; Harun’un sabahlarý kalktýðýnda huysuz olduðunu hele bir de uykusunu alamadýysa yanýna yaklaþmamasý gerektiðini... Eve elinde paket yemekle geldiyse mutlaka iþte hoþuna giden birþeyler olduðunu, en azýndan patronundan gururunu okþayan bir övgü aldýðýný... Kahvesine kaç þeker atacaðýný.. Kafasý dalgýn olduðunda yada acelesi varsa anahtarlarýný hiç bulamadýðýný ve anahtarlarýn hep bakmayý unuttuðu sað cebinden çýktýðýný... Kendisi de þeftaliye dokunamadýðý halde, bir baþkasýnýn da ayný zaafýný keþfettiðinde sadistçe zevk alarak þeftali tüylerinden uzun uzun bahsettiðini.. Ýnadýný ve o inadý nasýl kýracaðýný... Yani bir adamý aslýnda o adam yapan küçük ayrýntýlarýn hepsini biliyordu. Gurur duyuyordu sevdiðini bu kadar iyi tanýmaktan, birbirlerini bu kadar iyi tanýmalarýndan.

Tüm bunlarý biliyordu bilmesine ama beraber geçirdikleri yýllardan sonra bile sanki her an Harun onu býrakýp baþka kadýnlara gidecekmiþ gibi korkuyordu Pelin! Bu güne kadar yüzlerce senaryo kurmuþtu aklýndan.. Paranoyalar Harun’un yüzünü bir asmasýyla, normalde yaptýðýndan farklý tek bir hamle yapmasýyla beliriveriyordu. Kendisi bir þey yaptý sanýyor, gereksiz suçluluk duygusuyla suçunun ne olabileceðini bile düþünmeden Harun’un gönlünü almak için çabalamaya baþlýyordu.

Dayanamadý yataktan kalktý, hantal birkaç hamleden sonra dengesini buldu terliklerini ayaðýna geçirdi, mutfaðýn yolunu tuttu. Düþündüðünün aksine Harun mutfakta deðildi, mutfak tamamen karanlýktý. Salonda, camýn önündeki berjerin baþ ucunda duran okuma lambasý salonu üstünkörü aydýnlatýyordu. Önce mutfaða yönelip suyu çýkarttý buzdolabýndan. Suyu doldururken parmaklarýnýn þiþmiþ olduðunu fark etti, niþanlandýklarýndan bu yana çýkartmadýðý yüzüðü parmaðýný kesmeye baþlamýþtý. “Kendime dikkat etmeliyim, birkaç kilo aldým son günlerde herhalde” diye düþündü.

Her ne kadar evlilikten yana olmayýp, ailelerine karþý çýkýp beraber yaþamaya baþlamýþ olsalar da, Pelin’in inatçý ýsrarlarýnýn sonunda geçen sene kendi aralarýnda niþanlanmýþlardý. Yakýn arkadaþlarý Pelin’e sürekli bu iliþki nereye gidiyor diye soruyor, eðer Harun’u diðer kýzlardan uzak tutmak istiyorsa bir an önce bu iþi bir þekilde resmiyete dökmesi gerektiðini öðütleyip duruyorlardý. Bu öðütler, Pelin’in içindeki güvensizlikle birleþince niþanlanmak tek çýkar yol olmuþtu.Harun’un “ne gerek var“ demeleri olayý daha da alevlendirmiþ ama hem sevdiðini mutlu etmek hem de onu kaybetmemek için sonunda o da kabul etmiþti. Böylece geçen yýl parmaklarýna yüzükleri geçirmiþlerdi. Aslýnda yüzükler iliþkilerinde hiçbir þeyi deðiþtirmemiþti. Sadece Harun’un arada sýrada yüzüðünü banyoda unutmasýndan sebep yeni bir sürtüþme konusu daha çýkmýþtý o kadar.

Neredeyse sürahideki tüm suyu içti ancak ondan sonra susuzluðu gider gibi oldu. Evin içi hafif soðuktu, apartmanýn kaloriferleri gece geç saatte söndürülüyor bu yüzdende sabaha karþý herkes uykusundayken etraf biraz soðuyordu. Gözlerini ovuþturdu, kollarýný kendine doladý, yine hantal adýmlarla bu sefer salona yöneldi. Harun’u yarý karanlýkta düþünceli bir halde otururken buldu. Önünde bir parça kaðýt, bir þeyler çiziktiriyordu.
“Gecenin bu vaktinde çalýþýyor musun?” diye sordu, fýsýldayan bir sesle.
-Aklýma bir þey takýldý onu düþünüyordum.
-Partiyle ilgili olamaz dimi?
-Yok caným.
-Bak eðer Ahmet’le o kadar sýký fýký olmama bozulduysan, yani diyorum uzun zamandýr görmüyordum, konuþacak çok þey birikmiþti. Ama sende Serap’la ilgilenip duruyordun, ben bir þey demedim.
-Olacak tabi öyle...
-Yani kýskandým tabi ama... Normal geldi biraz düþününce..
-Gerçekten onla ilgili deðil
-Hadi yatalým, sabah erken kalkýcaz
-Sen yat ben geliyorum dedim ya..
-Hadi Harun ya.. beraber yatalým, sabah çekilmiyosun uykunu almayýnca, hem ben sana sarýlmadan uyuyamam..
-Üff, Pelin ya bir gün olurda ayrýlýrsak yani hep uykusuz mu kalacaksýn, gelme üzerime allah aþkýna..
-Ne diyosun Harun ya.. uykusuzluk baþýna vurmuþ senin.. ne ayrýlmasý... Her þeyi planladýk ya beraber, iki tane çocuðumuz olacak, birisi sana benzeyecek birisi bana.. Yaþlanýnca sahilde evimiz olacak, þimdi çalýþmaktan yapamadýðýmýz bir sürü þey var beraber yapacaðýmýz.. biliyorum sen bana bozuldun, bilmiyor musun insanlara hep arkadaþça yaklaþtýðýmý , ben bir tek seni seviyorum aptal!!

Pelin’in sesi çatallaþmýþtý, suçluluk duygusu yine aðýr basmýþtý, ama yine gerçekten neyi yanlýþ yapmýþtý bilmiyor sadece kendini savunmaya çalýþýyordu.. Ayrýlmak mý? Fikri, aklýnýn ucuna geldiðinde korkutup kaçýrmaya çalýþýyordu.. Gözleri ýslanýr gibi oldu birden, ama bozuntuya vermemeye çalýþtý, sadece güçlü kadýný mý oynamalý yoksa kendini koy mu vermeli ona karar veremiyordu.. Erkekler güçlü kadýnlarý, ulaþýlmaz kadýnlarý severlerdi, kovalayacaklarý kaçan bir kadýn olmalýydý ki deðer versinler.. Zaten kendilerine ait olduðunu hissetti mi hemen baþka bir avýn peþine düþerlerdi.. Yani en azýndan okuduðu tüm kitaplar böyle söylüyordu. Ama bu kadar yýldan sonra hala bunlarla uðraþmak ta bir yandan saçma geliyor, kendini koy verip doya doya yaþamak istiyordu... Madem bir tek Harun’a aitti, onu kýskanýyor, onu kaybetmekten korkuyor neden bunlarý ona hissetirmesindi???

Harun sadece Pelin’i baþýndan savmaya çalýþýyor ama haksýzlýk ediyorum diye de içi içini yiyordu. Yalnýz kalýp biraz daha düþünmekti tek istediði ama düþünmek istediðini de söyleyemiyordu çünkü bu sefer ardý arkasý gelmez sorulara cevap vermek zorunda kalacak ve dayanamayýp bir yerde patlayacaktý... Geceleri zehir olacak, belki de deðmeyecek bir þey yüzünden Pelin’i kýracaktý.
-Tamam aþkým bak þimdi sen yataða git, yataðý benim için de ýsýt, ben bir iki dakikaya kadar geliyorum, iþle ilgili bir þey takýldý aklýma..
-Beni kýskanmadýn mý yani??
-Partide deli oldum ama kýskanmamam gerektiðini düþündüm, çünkü biz sadece birbirimize aidiz, bunu ikimizde çok iyi biliyoruz.. Hem sosyal olmamýz lazým, kocaman adam olduk ikimizde, lise yýllarýnda kaldý kýskançlýk krizleri bir tanem.. sen yat þimdi sen yokluðumu farketmeden ben yanýnda olucam..
-Yani büyüdük diye, iliþkimizin tutkusuz mu olmasý gerekiyor??

Harun ne dese kazanamayacaðýný anlamýþtý, bu geceyi tartýþmadan bitirmek için en iyisi uzatmadan yataða gitmesiydi. Önünde bir iki kelime çiziktirdiði kaðýtlarýný toparladý, çalýþma masasýnýn çekmecesine yerleþtirdi. Ama içi nefretle dolmuþtu. Üzerinize gelindiðinde yada kendinizi yeterince ifade edemediðinizde, en sevdiðinize karþý bile hissedebileceðiniz türden bir nefret.
Beraber yataða girdiler, her zamanki gibi Harun Pelin’e sarýldý, uykuya dalmayý beklemeye koyuldular. Pelin istediðini yaptýrabilmiþ olanýn verdiði mutlulukla, sevgilisine daha da sýký sarýlýp hemencecik uykuya daldý. Harun’unsa içi nefretle karýþýk öfkeyle dolmuþ, uykusu tamamen kaçmýþtý. Neden, diye düþündü, neden bu kadar üstüme geliyor?

Pelin’in vücudu uykunun verdiði rahatlýkla gevþemiþ, kaslarý boþalmýþ, kollarý bacaklarý hafif hafif seðirmeye baþlamýþtý. Normalde olsa Harun þefkatle, aþkýnýn ne kadar çabuk uykuya daldýðýný, birazdan melekler gibi uyuyacaðýný düþünürdü, ama bu sefer biraz farklýydý. Partide hayatýnda belki de yeni bir sayfa açacak olan geliþmelerden sonra, salonda kendini iliþkisini sorgularken bulduðunda zaten afallamýþtý, bir de þu an hissettiklerinin farkýna varýnca birde bire irkildi... “Noluyo bana allah aþkýna? Neyim var benim?” diye düþündü. Kendi kendine tekrarladý. Ben Pelin’i seviyorum . Ben Pelin’i seviyorum. Ben Pelin’i seviyorum. Ben Pelin’i seviyorum. Pelin’i seviyorum

Tekrar uyandýðýnda sabah olmuþtu.. Kahvenin kokusu onu kendine getirdi, saatin sesini nasýl oldu da duymadým diye þaþýrdý...

Yataktan hemen kalkmak istemedi saate baktý, eðer oyalanmadan giyinir ve kahvaltý yaparsa en az bir on dakika daha yatak keyfi yapabilirdi. Bir sürü karmakarýþýk rüya görmüþtü, hiçbirisini hatýrlamýyordu, tek hissettiði huzursuz bir gece geçirdiðiydi. Düþündü ama dün gece Pelin’le konuþtuklarýnýn rüya mý gerçek mi olduðuna karar veremedi, partiyi düþündü, huzursuzlandý, yine olanlar gerçek mi rüya mý ayýrt edemedi. Deniz ismi takýldý kafasýna, sonrada yüzü gözünün önüne geldi, Deniz’in bebek gibi narin ama ayný zamanda güçlü ve hýrçýn yüzü, içini kaplayan mutlulukla belli belirsiz bir gülümseme kapladý yüzünü, ama suçluluk duygusunun bastýrmasý çok zaman almadý. Yataktan hýzla kalktý, hýrsla üzerini giyinmeye baþladý, o anda merakýna yenik düþtü. “þuralarda bir yerde olacaktý kartý” dedi kendi kendine. Yaþadýklarýnýn gerçekliðinden emin olmak için kartý bulmaya uðraþýyordu, nede olsa elle tutulur bir þey varsa elinde, aklýnýn yada þarabýn oyunu olamazdý tüm bunlar.

“Ha, iþte burda... Deniz Demirören, Ressam”

Gerçek olmasýna sevinsin mi üzülsün mü bilemedi. Pelin’in sesi bir anda kendisine gelmesini saðladý.

-Aþkým, uyandýn mý? Bak kahvaltý hazýrladým sana, uyku tutmadý erken uyandým, bende seni bu sabah biraz þýmartayým dedim.

Pelin böyleydi iþte bir cevap vermeni beklemez, ne var ne yoksa söyleyeceði birbiri ardýna diziverirdi. Uyku tutmamasý falan bahane, sadece Harun’a yaranmak için erken kalkýp kahvaltý hazýrlamýþtý. “Eðer ayrýlabileceðimizi düþünecek kadar ileri gittiyse mutlaka Harun’u çok üzecek bir þey yapmýþ olmalýyým” diye düþünüyordu, “hatta belki de gururunu kýrdým o kadar insanýn önünde”. Ne yaptýðý önemli deðildi, mutlaka bir þey yapmýþ olmalýydý.

Harun mutfaða gitti, Pelin omlet yapmaya kendini kaptýrmýþ, geldiðini farkýna bile varmamýþtý. Arkasýndan sýkýca sarýldý, boynuna ateþli bir öpücük kondurdu.

-Benim bebeðim erken kalkmýþ, bana omlet mi hazýrlýyormuþ? Portakal suyumudamý sýkmýþ?

Bu ilgiden sonra Pelin her þeyin yolunda olduðunu düþündü, omletleri tabaklara servis yaptýktan sonra beraber yemek masasýna oturdular. Harun Pelin’i gereksiz yere üzdüðünü düþündü, sandalyesinden kaldýrýp dizlerine oturttu, kahvaltý etmeye baþladýlar. Gülüp þakalaþýyorlar, birbirlerine tereyaðlý, ballý ekmekler hazýrlayýp, omlet yediriyorlardý ki yatak odasýndan cep telefonunun sesi geldi.

“Aþkým seni sabahýn bir vakti bile rahat býrakmýyorlar” dedi Pelin, “hadi sen telefona bak ben de birkaç dilim daha ekmek kýzartayým”. Boþuna kendini sýkmýþtý, iþte her þey yolundaydý, hatta her zamankinden daha yolunda.

Telefonun ekranýndaki numarayý tanýmýyordu, iþten aramýyorlarsa kim acaba sabahýn bu vaktinde diye düþündü. Cevap verip karþýsýndaki sesi duyduðunda neredeyse heyecandan düþüp bayýlacaktý.
-Deniz, naber? Hiç beklemiyordum doðrusu..
-
-Hiç kahvaltý yapýyordum
-
-Evet birazdan iþe gidicem
-
-Öðle yemeði için mi? Bildiðim kadarýyla bir planým yok
-
-Evet o mavi bina, 4. kat
-
-Ýyi o zaman öðle arasýnda görüþürüz.

Ne olduðunu bile anlamadan, Deniz’le konuþmuþ hatta öðle yemeði için randevulaþmýþtý.
Dün gece konuþtuðumuz gibi iþ baðlantýlarý için yardým etmemi isteyecek herhalde diye düþündü, aksi mümkün olamazdý zaten. Kýz arkadaþý, niþanlýsý, olduðunu biliyordu. Bilmese ne olurdu? Bir þey deðiþmezdi, aralarýnda iþten baþka ortak ne vardý ki? Buluþmalarýný gerektirecek baþka ne olabilirdi ki? Telefonu kapatýp, þaþkýnlýðýný da üzerinden atýnca, mutfaða geri döndü.
-Kim arýyomuþ?
-Deniz, þu dün akþam partide tanýþtýðým, öðle yemeðinde buluþmak istedi, iþle ilgili konuþmak istiyor
-Þu yüzü çok güzel olan dimi? Bütün kadýnlar döndü tekrar tekrar baktý dün gece, bir çeþit kýskançlýk olsa gerek. Ressamdý dimi?
-Sanýrým öyle, birkaç iþ baðlantýsý ayarlayacaðýma söz vermiþtim.

Harun aceleyle toparlandý, masaya tekrar oturmadan bir þeyler atýþtýrdý, her sabah yaptýðýnýn aksine acelesi olduðunu söyleyip Pelin’i beklemeden çýktý.

Bütün gün sürekli telefon bekleyip durdu, her telefona Deniz’dir diye cevap verdi. Arayýp randevusunu iptal etmesini umuyordu. Aklýndan uzaklaþtýrmaya çalýþtýðý ama çabaladýkça daha çok saplanýp kaldýðý düþüncelerinden utanýyordu, en çokta elinde olmadan bir giriþimde bulunup yapýp hareketine karþýlýk alamamaktan korkuyordu. Kendini sakinleþtirmeye çalýþtý, zaten Deniz’e ilgi duymam imkansýz, benim Pelin’im var, . Ben Pelin’i seviyorum. Ben Pelin’i seviyorum. Ben Pelin’i seviyorum. Pelin’i seviyorum. Pelin’e yapýlacak þey mi allah aþkýna? “Pelin olmasada, ben aklýmý kaçýrýyorum herhalde” diye düþündü.. “Ýmkaný var mý allahaþkýna.. Acaba orta yaþ krizi dedikleri bu mu?”

Öðle yemeði vakti geldiðinde artýk heyecanýný gizleyemiyordu, aynanýn karþýsýna geçip liseli oðlanlar gibi süslendi, kendine çeki düzen verdi. Aðzý kokmasýn diye diþlerini fýrçaladý, naneli sakýzlarýný yanýna aldý. Parfümler sürdü, saçlarýný jöleledi.
Masasýnýn baþýna geçmiþti ki, asansörün kapýsý açýldý. Deniz tam karþýsýndaydý ve gülümseyerek ona doðru yürüyordu. Ofisteki tüm yüzler tek bir yöne dönüp bu güzelliði görmeye çabalýyordu. Merhabalaþtýlar.
“Ben hazýrým, bilgisayarýmý kapatayým çýkalým” dedi Harun, Deniz gülümseyerek karþýlýk verdi.
Yakýndaki þýk lokantaya gittiler. Önce havadan sudan bahsediyorlardý. Harun büyülenmiþ gibi birer kelimelik cevaplarla karþýlýk veriyor, sadece Deniz’e kilitlenmiþ omu seyrediyordu. Suçluluk duygusu, sorgulamalar, hiç birisinden eser kalmamýþtý.

Deniz elini uzatýp Harun’un elini kavradý, Ýlk görüþte aþka inandýðýndan, hayata bir defa gelindiðinden, eðer aþký bulduysan kaybetmemen gerektiðinden bahsetti. Ýlk defa birisine bu kadar kýsa zamanda bu kadar yoðun bir aþk ve sevgi hissettiðini, hislerinin onu asla yanýltmadýðýný, hayatýnda yeni bir baþlangýç yapacaðýný anlattý.

-Akdeniz kýyýsýnda küçük bir kasabada geçen sene bir ev aldým, birkaç hektar üzüm baðýnýn içinde, taþýnmak için sadece doðru zamanýn gelmesini bekliyordum, aþký mý bekliyordum.. O gün bugün Harun, benimle gelir misin? Akþamüzeri uçaðýnda iki kiþilik yer ayýrttým.
-Evet

Aðzýmdan çýkaný kulaklarým duymuyor herhalde diye düþündü. Kadehindeki tüm þarabý bir yudumda içti. Hayýr, emindi gidecekti. Neden bilmiyordu ama doðru olan gitmesiydi. Sadece Deniz ve ben diye düþündü, mutlu oldu. Ne kadar tanýyorlardý birbirlerini, ne önemi vardý ki? Gitmesi doðruydu, ta derinlerde bir yerde hissediyordu. Nedenini bilmiyordu ama gideceðini biliyordu. Hayatý bir anda anlam kazanmýþtý, sanki bu güne kadar Deniz’le tanýþmak, onunla gitmek için yaþamýþtý. Birbirlerine “Emin misin?” diye sormadýlar.
Hiç konuþmadan, hesabý ödeyip restorandan ayrýldýlar. Görüþürüz demediler, akþam saat kaçta diye sormadýlar.

Harun iþe dönmek yerine eve gitti. Pelin iþten dönmeden, iþler zorlaþmadan yapacaklarýný bitirmeliydi. Bavulunu toplamasý yarým saatini aldý, pasaportunu bulmasý on dakikasýný. Tam evden çýkýyordu ki “Nereye gidiyorum?” diye düþündü, “En azýndan küçük bir not býrakmalýyým Pelin’e, en azýndan bunu borçluyum ona”
Ne yazacaktý nasýl açýklayacaktý olanlarý, yazdý, çizdi, sildi , buruþturdu attý. Sadece “Ben Ýtalya’ya gidiyorum, Deniz’le, geri dönmeyeceðim, Deniz’e aþýðým” yazabildi. Sabah güle oynaya kahvaltý ettikleri masanýn üzerine býraktý. Suçluluk duymasý gerekiyordu, sabah deðil asýl þimdi duymasý gerekiyordu en büyüðünü, ama zerresi yoktu içinde suçluluðun.. Daha bile huzurluydu sabaha göre. Eve son bir kez göz attý. Çýktý gitti.

Pelin’in hayatý boyunca Harun’dan alacaðý son haber bu küçücük nottu. Sinir krizleri geçirdi, terapilere gitti, intiharý denedi, yýllarca kimseyle görüþmedi, baþka bir sevgilisi olmadý ama asla neden Harun’unun Deniz’le, o güzeller güzeli erkekle, kaçýp gittiðini, neden kendisini terkettiðini anlayamadý. Düþündü, düþündü bulamadý. Bir erkek, baþka bir erkeði neden severdi acaba, nasýl aþýk olurdu? Ne bulurdu onda bir kadýnda bulamayacaðý? Gerçekten mutlu olabilirler miydi? Harun’u Harun yapan o erkek gururu, Deniz’i severken nerelere gizleniyordu acaba? Ne yapmýþtý da erkeði, ondan ve belki de tüm kadýnlardan bu kadar uzaklaþmýþtý? Aþk ve sevginin erkeði kadýný yok muydu yoksa?





.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ......
Gönderen: Guvercin / ,
10 Kasým 2008
gönlünüze saðlýk.

:: ÇOK YOL ALMAK GEREKÝR..
Gönderen: BEHRAM / , Türkiye
23 Haziran 2008
Yorumlara bakýpta ben de mi bir hata var diye söylenmedim deðil.. bence hiç bir þey anlatmayan ve en kötüsü hiç bir farklýlýðý olmayan bir deneme olmuþ.. Bence yazar arkadaþýn olaylarý biraz daha hýzlý ve duraðan olmayan bir tarzda deðerlendirmesi lazým.. "Kedi; karþýdaki çatýya atlarken havada asýlý kalmasýn lütfen" Emeðe saygý.. teþekkürler yazýnýz için.. umarým bir sonraki daha güzeldir..

:: Þaþýrtýcý..
Gönderen: ÖRSAN BAYDAR / ÝSTANBUL
24 Haziran 2004
Büyük bir uyum içinde varolduðunu sandýðýmýz aþkýn kayboluþunu..Aþka baþlarken onu yanlýþ algýladýðýmýzý..Yaþadýðýmýzýn aþk olmadýðýný anladýðýmýzý..Bedenlerdeki madenlerin tükeniþini..Ruhun esaretini..Doygunluðun ve boyun eðmenin anlaþýlmadýk neticelere gebe olduðunu..Yanýldýðýmýzý..Çok þeyi anladýðýma inandýðýmý....yorum için ne yazacaðýmý..þaþýrdýðýmý..Tebrikler.Þaþýrtýcý ve çarpýcý bir yazý!!gecenin buðusu..

:: Geç kalmýþ bir okuma...
Gönderen: Ömür Ýsfendiyaroðlu / Ýstanbul
24 Haziran 2004
Gerçekten çok baþarýlý bir öykü olmuþ. Ýzedebiyatta sevdiðim yazarlar arasýna sizi de eklemekte bu kadar geciktiðim için çok üzgünüm açýkçasý. Ýnsaný bir anda içine alýp sürüklüyor daha sonrasý içinse yorum yazmaya bile gerek duymuyorum. Bu yazýyý bir solukta okuyup bitiren herkes sanýrým bu etkiyi hissedecektir. Kaleminize yüreðinize saðlýk, yaþamýn içinden gerçekçi ve etkileyici satýrlar... Bana Ferzan Özpetek'in Cahil Perilerini de anýmsattýðýný da belirtmeden edemeyeceðim yeni yazýlarýnýzý dört gözle bekliyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Godot’yu Beklerken ölmek [Deneme]
Baðýmlý olma durumu [Deneme]


Elena ADYEJ kimdir?

Her zaman aykýrýnýn peþinde oldum. . . Dile getirilmeyen, getirilmekten çekinilen, ama kabul edilmesede iþte orada duruyor dediklerimin peþindeyim. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Anais Nin, D.H Lawrence, Paul Auster,Marquis De Sade


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Elena ADYEJ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.