..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyayý isteyen bilime sarýlsýn, ahireti isteyen bilime sarýlsýn; hem dünyayý hem ahireti isteyen yine bilime sarýlsýn" -Hz. Muhammed
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Salih Zeki Çavdaroðlu




29 Nisan 2012
Býrakýn Ahýr Yapýlmasýný Chp Bir Tarihte Camileri Resim Galerisine Dönüþtürmeyi Bile Aklýna Koymuþtu… /  
Salih Zeki Çavdaroðlu
SON GÜNLERDE YAÞANAN "CAMÝ" POLEMÝÐÝNE DAÝR...


:AGGF:
Geçtiðimiz günlerde Baþbakan Tayyip Erdoðan, Tek parti (CHP) döneminde kapatýlan ya da ahýra çevrilen camiler olduðunu söylemiþ, bu iddiaya karþýlýk CHP lideri Kemal Kýlýçdaroðlu da, Ýsmet Ýnönü döneminde camilerin ahýr olarak kullanýldýðýný, ancak "Kýþla, yer yok. Nereye býrakacaðýz bunlarý? Bu askerlerimize nerede bakacaðýz? "þeklinde evlere þenlik bir gerekçe ile karþýlýk vermiþti.
Yine bir CHP yöneticisi Akif Hamza Çebi'nin; "Ýbadete açýk olan hiçbir cami kapatýlmamýþtýr" sözü ise, bu söylemin aksine tarihte yaþananlar karþýsýnda anlamsýzlaþtýðý kadar, komik de oluyor.
Ana muhalefet partisi Genel Baþkanýnýn bu mesnetsiz savunmasý bile zýmnî bir itirafý bütün vahametiyle ortaya koyuyor.
Zira 5 Haziran 1935 tarihinde yürürlüðe giren "2762 sayýlý Vakýflar Kanunu" ile camilerin kamulaþtýrýlarak satýlmasýnýn önü açýlýr. Böylece Türkiye genelinde 950 civarýnda cami ve mescid özel ya da tüzel þahýslara satýlýr.
Satýþ suretiyle ibadete kapatýlan camiler, uzun yýllar boyunca samanlýk, depo ve askerî sevkiyatlarda kullanýlan atlarýn barýnma mekâný olarak kullanýlacaktýr.
Türkiye’nin demokratik sisteme adým atmasýndan sonra kýtlýk o zamandaki onca yoksulluk ve maddi imkânsýzlýða raðmen bir araya gelen mümin vatandaþlar, 3. þahýslara satýlan camilerden bir kýsmýný tekrar satýn alarak, mabet vasfýna dönüþtürür.
Deðil camilerin ahýr yapýlmasý özelinde, Ýslâm genelinde Cumhuriyet’ in erken yýllarýnda kotarýlan Türkçe ezan, Türkçe Kur’an ve Türkçe ibadet öngören benzeri projelerde maalesef Kýlýçdaroðlu’ nun partisini mahcup edecek bir yýðýn olumsuz birikim var gözler önünde.
“…Halk Partisi diktatörlük devrinde Bulgaristan’da , “Bizans Eserlerini Ýhya” baþlýðý altýnda bir kongre toplanýr. Bu kongreye Hýristiyan dünyasýnýn her tarafýndan murahhaslar, misyonerler katýlýr. Türkiye’den de Halk Partisi’nden bir milletvekili gönderilir. Orada alýnan kararlardan biri de Ayasofya’ nýn camilikten çýkarýlýp müze yapýlmasý ve Bizans resimlerinin, putlarýnýn meydana çýkarýlmasýdýr.
Nitekim öyle de yapýlýr. Bazý camiler kokmuþ deri deposu, yahut dans salonu yapýlýrken, bazýlarý da Ermenilere ve Yahudilere kiraya verilirken, bazý minareler de bir gece içinde yerle yeksan edilirken, Ayasofya minarelerinde de ezanlar susturulur…” 1
Aslýnda önümüzdeki bir “Ayasofya“ örneði bile “Tek Parti“ rejiminin cami politikasýný tek baþýna anlatmaya yeter de artar bile.
O Ayasofya ki önce fethin, daha sonra da “Müslüman-Ýstanbul” un takriben 500 yýllýk bir zaman içinde simgesi idi. Fatih , fetihten 3 gün sonra orada ilk Cuma namazýný kýlmýþ ve bu mabedin camiye çevrilmesini emretmiþ, deðiþim saðlandýktan sonra tesis ettiði vakfiye senedini, bu vakfýn hükümlerini kim ki deðiþtirir ya da yokederse ;
“Allah'ýn, meleklerin ve bütün insanlarýn lâneti üzerlerine olsun. ebediyen Cehennemde kalsýnlar, onlarýn azaplarý asla hafifletilmesin ve onlara ebediyen merhamet olunmasýn. Kim bunlarý duyup gördükten sonra deðiþtirirse, vebali ve günahý bunu deðiþtirenlerin üzerine olsun.
Hiç þüphe yok ki, Allah her þeyi iþitir ve her þeyi bilir."…” sözleri ile baðlamýþtýr.
Ancak daha 1931 senesinde Amerika Birleþik Devletlerinde bulunan Bizans Enstitüsü adýna, Thomas Wittemore, Camiin mozaiklerini temizlemek ve tamir etmek için Türkiye Cumhuriyeti yönetiminden müsaade ister ve kendisine istediði izin verilir. 1932 de çalýþmalar baþlatýldý ve Ayasofya’nýn Osmanlý döneminde gizlenmiþ olan mozaik resimler ortaya çýkarýlmýþtý. Bu süreç sonunda :
“…1934 ortalarýnda Maarif Vekaletine, Abidin Özmen getirilmiþti. (9.7.1934). Vekil Ýstanbul'a gelmiþ, teftiþleri sýrasýnda Ayasofya'yý da gezmiþ, çalýþmalar ve mozaikleri incelemiþ, Camiin mabet dýþýndaki kýsýmlarýnýn periþanlýðýný (4) görmüþ ve bu yerlerin ihya edilip bir müze halinde halka açýlmasýnýn faydalý olacaðýný düþünerek fikrini Atatürk'e açmýþtýr. Atatürk, konunun bir uzman heyet’ ce incelenmesini emretmiþ, Abidin Özmen, Ýstanbul Müzeleri Müdürü Aziz Ogan baþkanlýðýnda sekiz dokuz kiþilik bir komisyon kurup konuyu havale etmiþti. Heyette Tahsin Öz, Efdalettin Bey, Prof. Osman Ferid, Alman Prof. Erckhard-Ungar gibi uzman isimler vardýr.
Komisyon ekim sonunda raporunu takdim etmiþtir. Tavsiyeler þudur:
1- Müze olmasý için Wittemore'un çalýþmalarý bitmelidir
2- Bu arada diþ kýsýmlar, kapý ve pencereler tamir edilmeli, son cemaat mahalli teþhir edilecek hale getirilmeli.
3- Binayý ihata etmiþ kahve, sundurma, köhne ahþap bina, dükkân, kulübeler yýkýlmalýdýr.
4- Cami'ye bitiþik "Kimsesizler Yurdu" yýkýlmalýdýr.
5- Avlu tanzim edilerek açýk müze yapýlmalýdýr.
6- Camiin ibadet kýsmý ÝBADETE KAPATILMALI buraya BÝZANS ESERLERÝ konularak BÝZANS MÜZESÝ yapýlmalýdýr.
7- Ayasofya'nýn asýrlarca Osmanlý eseri haline getirilmiþ olduðu da göz önüne alýnarak, Camiin uygun bir yerinde Türk eserleri de teþhir edilmelidir…” 2
Vakfiyedeki hükümler dönemin hükümetince hiç de kaale alýnmaksýzýn 1934 senesinde Ayasofya ibadete kapatýlmýþ ve 1 Þubat 1935’ ten itibaren yaklaþýk 80 senedir müze olarak kullanýlmaktadýr.
Ýbadete kapatýldýktan sonra da Ayasofya' nýn duvarlarýndaki Allah (c.c.), Muhammed ( s.a.v.) ve Hulefa-i Râþid’ ( r.a.) in isimlerinin yazýlý olduðu sanatlý levhalarda indirilmiþ ve mâbedin bir köþesinde çürümeye terkedilir. Cami olarak ibadete kapatýlýp, müzeye dönüþtürülen mabette, 1967 senesinin Temmuz ayýnda Papa 6. Paul Türkiye ziyaretinde önce Efes’ e gider, kendi inancýna göre orada “hacý” olduktan sonra Ýstanbul’ gelir. Yanýnda dönemin dýþiþleri Bakaný Ýhsan Sabri Çaðlayangil olduðu halde Ayasofya’ yý ziyaret eder.
Cami’ nin içini gezerlerken bir ara Papa emrivaki yaparak önce “istavroz” çýkarýr, ibadetini tamamlar ve sonra da yere kapanýp zemini öper.
Papa’ nýn bu hareketi Ayasofya’ yý halen bir kilise olarak varsaydýðýnýn bir göstergesidir.
Bununla da kalmaz; 1995 yýlýnda baþlatýlan restorasyon çalýþmalarý büyük ölçüde bitirilmesine raðmen, onarým çalýþmalarý halen devam etmektedir. Ýþin acý tarafý, mabedin kilise dönemindeki ikonalarýna varýncaya kadar, camilik vasfý inkâr edilerek kilise þekline dönüþtürülmesidir.

Ayasofya (gravür)
O kadar ki, ahýr yapýlmak bir yana, 15 Kasým 1935`te 2845 sayý ile “Cami ve Mescitlerin Tasnifine ve Tasnif Harici Kalacak Cami ve Mescit Hademesine Verilecek Muhasasat (maaþ, ödenek) Hakkýnda “ özel bir kanun çýkarýlýr.
Bu kanunun en önemli hususlarýndan biri de ; “Tasnif harici tutulan cami ve mescitler usul ve mevzuata göre kendilerinden baþkaca istifade edilmek üzere kapatýlýr” hükmü idi.
Anýlan kanun uyarýnca 1900′den fazla cami ya kapatýlmýþ, ya da, Bar, ahýr, CHP binasý vb. amaçlarda kullanýlmýþ ya da yýkýlmýþtýr.

Satýþa çýkarýlan mescitlerden biri de Ýstanbul Anadolu yakasýndaki Göksu Mescidi (Mihri Þah Mescidi) idi. Bir süre parti binasý olarak kullanýlan mescidin tepesine altý ok konulmuþtu.
Sirkeci Garý’nýn ana kapý giriþine göre sað tarafýnda bulunan ve Merzifonlu Maktul Mustafa Paþa (1634–25 Aralýk 1683) tarafýndan inþa ettirilmiþ olan Vezir Camii bu uygulamalara iliþkin en ibretlik örneklerden biridir.
“ 1927 yýlýnda kiraya verilen tarihi Merzifonlu camisi, sonraki yýllarda ibadet etme özelliðini kaybetmiþ. Ve camiyi elinde tutan þahýslar önce minaresini yýkmýþlar ve daha sonra da sazevi-pavyon olarak kullanýlmýþ. 1980’li yýllarda zamanýn Cumhurbaþkaný Turgut Özal’ý ziyaret eden çevre esnaflarý tarihi caminin yeniden yaptýrýlmasý ricasýnda bulunmuþlar. Turgut Özel, Belediye Baþkaný Bedrettin Dalan’a cami arsasýnýn temizlenerek yeniden aslýna uygun olarak yapýlmasý görevini verdi. Ve Merzifonlu camisi Osmanlý mimari tarzýnda yenilenmiþ hali ile yapýldý… ” 3
O dönemde, Beyoðlu Ayaz Paþa Camiinin kapatýlýp bir süre yanýndaki Park Otel’de müzik ve eðlence programý yapan kiþilere, “gardrop” hizmeti verdiði, Adapazarý’ nýn Salko Camii'nin “Bando Takýmý” na, Aziziye Camii ise “Halk Oyunlarý Merkezi” ne tahsis olunduðu, dönemi yaþayan tanýklarca anlatýlmaktadýr.
“ Mimar Sinan’ýn yaptýðý dünyada eþi ve benzeri bulunmaz bir eser olan Üsküdar’daki Þemsi Paþa Camii’ ni, diðer adýyla “Kuþkonmaz Camii’ ni” viran edip, sonra da yerini arsa göstermeye teþebbüs edip satýlýða çýkaran kimdi?...
…Bahçekapý’ da Hidayet Camii Türk Ticaret Bankasý’nýn kokmuþ deri deposu yapýlmýþtýr.
Mercan’da Sultan Haným’ýn Samani Sani Camii Yahudilere kiraya verilip fabrika yapýlmýþtýr.
Cerrahpaþa’daki Þemseddin Molla Camii’nin tabanlarý söktürülerek odun deposu yaptýrýlmýþtýr.
Tahtakale’deki Samasý Evvel Camii paçavra deposu, Þehzadebaþý’ndaki minaresinin dünyada emsali olmayan Burmalý Mescit marangozhane yaptýrýlmýþ, Göksu Kasrý karþýsýnda Sultan Aziz Camii dans salonu hâline getirilmiþtir. Balat’ta Muhyiddin Hamamî Camii demirci ocaðý, Çarþýkapý’ daki Piri Camii kalýpçý Isfahan’a kiraya verilmiþtir…” 4
Türkiye genelinde satýlan, ya da kiraya verilen camilerin kayýtlarý baþta Vakýflar Genel Müdürlüðü olmak üzere , diðer devlet kuumlarýnýn arþivlerindedir. Ayrýca bulunduklarý Ýl veya ilçe de o dönemde yayýmlanan yerel gazetelerin arþivlerinde yapýlacak çalýþmada, o gazetelerde çýkan satýþ ya da kiralama ilânlarýndan da bu süreç rahatlýkla izlenebilir.
Meselâ Antakya’ da satýlacak camilerin listesi ve bedelleri,0 yörenin mahalli bir gazetesindeki ilânda þöyle belirtilmiþ :
“…Kurmalý mescit 120 lira, Kantara camii 50 lira, Þeyh Mehmet camii 50 lira, Tüveyr Oðlu Mescidi 100 lira, Þeyh Kubbe tekkesi 100 lira, Sofular camii 50 lira, Halil Aða mescidi 20 lira, Sadýk efendi mescidi 100 lira, Þeyh Ali camii 60 lira ve Halebi Osmaniye camii 400 lira…” 5
Tek parti rejiminin Türkiye’ yi demir yumrukla yönettiði dönemde camilere yukarýda anlatýlan uygulamalarýn tamamý anlatýlsa sanýrým devâsa yüzlerce sayfalýk bir kitap ortaya çýkar.
Ancak o dönemde ülkemizin en nâdide mâbetlerinden biri olan Sultanahmet Camii hakkýnda alýnan karar, Allah’ a þükürler olsun ki dönemin hassas bir mimarýnýn karþý çýkmasý sonucu proje safhasýndan eyleme geçilemeden sonuçsuz kalmýþtýr.
Cemal Reþit Rey’ in anlattýðýna göre :
“…1926 Aðustosunda maarif vekili [Mustafa] Necati Bey bir Sanayi-i Nefise [Güzel Sanatlar] Encümeni toplanmýþtý. Bu encümene beni de davet etti. Ýþte o encümende alýnan kararla mekteplerden alaturka müzik tedrisatý kaldýrýldý. Böyle isabetli kararlarýn yanýnda fazla cüretkâranelerinin de alýnmasýna ramak kaldýðýna þahit oldum. Bu encümenimizin reisi rahmetli Namýk Ýsmail [Yeðenoðlu] ile rahmetli Çallý Ýbrahim, Necati Beye bir dilekçe sundular. Bu dilekçede ressamlarýn eserlerini teþhir edecek bir galeriden mahrum bulunduðu belirtiliyor ve hükümetten bu iþ için bir mahal isteniyordu. Ýstenilen mahal neydi biliyor musunuz? Sultanahmet Camii. Ancak ilave ediliyordu ki, camide yukarýdan gelen ýþýðýn az oluþu resimlerin en iyi þerait altýnda teþhirine mani idi. Bunun için kubbede delikler açýlmasý teklif edilmiþti. Necati Bey muvakafatini vermek üzere iken, rahmetli Mimar Kemalettin Beyin pürhiddet yerinden kalkarak söylediði sözlerden sonra bu karardan vazgeçildi… [Anlatan: Cemil Reþit Rey] “ 6
Bu anekdotu ilk okuduðumda âdeta derilerimin kerpetenle çekildiði hissine kapýlmýþtým. Bir milletin mabedine karþý düþünülen böylesine bir ihanet, böyle bir talep, herhalde dünyanýn en ilkel toplumlarý içinde bile yaþanmamýþtýr. Bu zihniyet Moðollar’ ýn 13.yüzyýlda yeryüzünde yaptýðý kýyýmlarla belki ancak kýyaslanabilir. Buna “vandalist” lik bile diyemezsiniz. Çünkü Vandalizm ( * )’ in bile bir ahlâký vardýr. Bu Osmanlý’ya karþý duyulan kin ve nefretin somutlaþmýþ bir göstergesidir.
Adýna utanmadan Sanayi-i Nefîse (Güzel Sanatlar) verdikleri bir komisyon toplanacak ve Ýstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan , Bizans’ýn abidesi Ayasofya’ nýn tam karþýsýnda ona meydan okurcasýna inþa edilmiþ ve ve Osmanlý Devleti’ nin haþmet, zarâfet, ihtiþam ve inceliðini taþýyan bir büyük abidenin kubbesini delmeye karar alacaklar. Burada dikkati çeken husus neden Ayasofya deðil de illâ Sultanahmet. Tabii ki ahlâken Ayasofya’ ya da bu ihanet reva deðildi. Ancak bu anlamsýz uygulama için bir mabet tercih edilirken, onun Bizans yapýmý deðil de, Osmanlý’ nýn inþa ettiði bir mekân olmasý peþin hükümlülüðün somut bir göstergesidir.
Yani ressamlarýn kendilerine göre “nü”,”natürmort” ve “peyzaj”larý kadar hükmü yoktu Sultanahmet’ in. Yok , aslýnda niyet ;“üzüm yemek deðil;baðcý dövmek” ti.

Sultanahmet Camii
Netice itibariyle geçmiþte bu ülkenin mabetlerine ve de kültür deðerlerine karþý o dönemin hükümetlerinin hasmâne bir þekilde sergilediði eylemlerin faturasý da, o hükümetleri meydana getiren partiye çýkarýlmasý kaçýnýlmaz olacaktý.
Sayýn Kýlýçdaroðlu’ nun bu konuda “inkâr” politikasýndan ziyâde “özür” politikasý izlemesi, bundan sonraki zamanlarda kendisine avantaj saðlayacaktýr sanýyorum.


D Ý P N O T L A R :
1 Fahri GÜVEN, Fener Patriði Ayasofya’nýn kilise olmasýný ne zaman isteyecek?, Millî Gazete, 29 Nisan 2012
2 www.ayasofya.org
3 Cezmi YURTSEVER, Merzifonlu Vakýf Camisinin Fuhuþ Yeri Yapýlmasý, gayriresmiyakintarih.wordpress.com
4 Eþref EDÝB, CHP ve Din, Beyan Yayýnlarý, Ýstanbul, 2005, s.269,273
5 Yenigün Gazetesi, 23 Temmuz 1940 , sayfa: 4
6 Mete TUNÇAY - Eleþtirel Tarih Yazýlarý – Liberte Yay. S.159 dipnot. [Mete Tunçay'ýn kaynaðý: Atatürk Devrimleri Ýdeolojisinin Türk Müzik Kültürüne Doðrudan ve Dolaylý Etkileri (Ýstanbul: Boðaziçi Üniversitesi Türk Müziði Kulübü yayýnlarý, 1980) s. 142-145]
(*) VANDALÝZM : Bilerek ve isteyerek, kiþiye ya da kamuya ait bir mala, araca ya da ürüne zarar verme eylemi.

http://ferahnak.wordpress.com/2012/04/29/birakin-ahir-yapilmasini-chp-bir-tarihte-camileri-resim-galerisine-donusturmeyi-bile-aklina-koymustu/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Erken Cumhuriyet Döneminin Bir Yanlýþý Daha Düzeltildi :

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türkiye’ Nin Türrklük Ýle Alakasýz ‘beyaz Türk’ Meselesi
Türk Halk Musýkîsi Ezgilerini Derleme Çalýþmalarý Tarihçesine Kronolojik Bir Bakýþ
Her Sabah Martý Çýðlýklarý Ýle Uyanmak Doyumsuz Bir Senfonik Hadise
Þekip Ayhan Özýþýk
Yalnýzlaþtýça Agresifleþen Bir Toplum Ýçindeyiz
Prozodi Dediðin Nedir Ki?
"Bilge Mimar" Imýz Ayný Zamanda Bir Neyzen - Musýkîþinastý
Doðru Bir Osmanlý Musýki Tarihi
Tanburî Cemil Bey
Avrupa" da Müzik , Türkiye" de Siyaset; Fazýl Say Her Zaman Bunu Yapýyor

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.