..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yüz kiþinin içinde aþýk, gökte yýldýzlar arasýnda parýldayan ay gibi belli olur. -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Gelecek > leyla uzunveli




31 Ocak 2012
Azize & Eþik  
tiyatro oyunu

leyla uzunveli


bilinmeyenlerle dolu bir dünyaya adým atan durugörü sahibi genç bir kadýnýn baþýndan geçenler ve gizemli kalmýþ ölümü


:BFAB:
AZÝZE & EÞÝK ÜZERÝNE TÜRÜ - FANTASTÝK KURGU (gotik)


Kývýlcýmdan korkan ,yangýna hazýr olmayandýr ya; fakat yangýn , çeþitli biçimlerde, nereden geleceði belli olmayan yakýp yok eden güçtür demek yanlýz yeterli deðil eksiktir.
Kývýlcýmla baþlatabilir,aydýnlatabilirsiniz. Yeter ki bilginiz , kontrollerinizi yönlendirebilmeniz ,kiþilikleri tanýyabilmeniz ,farklýlýðý seçebilmeniz, bir adým daha ileri atabilme heyecanýnýzý yakalamanýz geremektedir..
Gotik tarzýna uzak alýþýlagelmiþin dýþýna çýkýlamayan , kendi yolunda ki bir dönemeçtir kaçýranlar için , Azize&Eþik,
þimdi gereken ,
yüreklerde azim ile bilgiyi belki daha ötesini , harmanlamak sahnede . Sordular mý size ,oyun mu? Oyun , adý ne? Azize&Eþik.
Kendine yeten ve de kendine özgü biçim yakalanmýþtýr ve yaratýlan karakter evrenle iliþiðini herkes gibi farklý da olsa bir biçimde yansýtmýþ,mimikleriyle keskinleþtirmiþ, tavýr,beden dilini yakalamýþtýr oyunun ritminde .
Herþey yerli yerindeyken ,fantaziye dayanan karakterler ve de sorunlarla çeliþkiler , açýkça sunulmuþ,dillendirilmiþtir,zaman sanki þimdidir ya da þu an , yanýbaþýmýzda ,özgürlük ise baþlýca açýlýmdýr diyaliklerde.
Bilimle yorumlamaya kalktýðýmýzda ise herkesin bir dilim kendine ayýrdýðý, yaþamsal ve ruhsal kesitleri görürüz bu oynanabilen , giydirilmiþ ,bilinçaltýna dayalý öznel ayrýca da fantazisel oyunda .
Yeter ki, hepsi baþý çeken itici güç misali giydirilmiþlerken aktörler,aktrisler seyircinin karþýsýnda.
Düþünceler, kaydýrýlýrken duygulara ve duygular dönüþünce hayallere ,sözler etkilidir ,netleþtirir kollektif bilinç ýþýðý altýnda seyirciyi koltuðunda .
Hep alýþýlmýþ olmaz ,olamaz ifade yollarý , çok açýktýr ama kalýplaþmamýþ anlatýmýnda .Ýki kahraman adaþtýr ,adaptasyonu indirgememek adýna .Derinliði psikolojisinde, uygun fizyolojisi,bütünlendirilmiþtir sosyolojisinde.Uygun durumlar yerleþtirilirken , karakter boyutlarýna .insani hiçbirþey yabancý deðildir temada.Ve gereklidir ,oyun kiþisi gereksizin yanýbaþýnda fonksiyonudur oyunun Groteskte .Ortaya atýlmýþ ne varsa sav da final de açýkta kalacaktýr sonu ,toplumdadýr tabiatýyla eleþtiri ve de bu konu.Gerer taa oyunun baþýndan seyirciyi , merak uyandýrýr arttýkça dozu ama genel ve ana ögedir dramanýn iþleyiþi.Olasý bir karakterken baþoyuncu yöneltmez sadece yönetir de kurguyu.Teatrel de farklý boyut kazanýr ,neden , sonuç iliþkisi.Gözlemleri ortak sanmayýn sakýn genelden özele sarmaladýk tipleri, hiçe sayýp sýyýrdýk kalýplardan düþüncelerle biçimleri. Sýradanlýk , sýradýþý zincirin halkalarý oluverdi , konuda zaaflýk çevreye baskýn geldi.Evrenselden toplumsala geçti derken hayal ürünü oldu tiplemeler ,deðiþti roller.
Sanýlmamalý kesin bir yargýda seyredenler, dimaðlarýnda , özel durumlarýn getirdiði eðilimler .Ýlgiyi çekip , dikkati kilitlemek deðil zaten tek amaç ,herkes almalý bir parça hayalle biraz kaçamak haz....
oyunda koro kullanýlýr....
.Oyuncular
Anlatan joker kostümü giymiþ genç bir adam akýcý konuþan. Vurgulu anlatýmýyla, mimikleri ile öne çýkan , elinde bir maske ve yüzünü örtmüþ vaziyette ,vücut dilini anlatýmýna katan .
Azize - baþkahraman , durugörü gören falcý .otuzlu yaþlara yakýn , kumral uzun saçlý .ela gözlü orta boylu ve her sahnede basit ama klasik elbiseler giyinmiþ , çok az topuðu olan ayakkabýlar giyen .sýradan konuþan fakat dirayetli , kendini yaþadýðý olaylarda bulurken tanýyacak biri
Murat- Azize nin eski iþ arkadaþý , olayý savcýya anlatan , gizemi oyunda gittikçe artan . açýk kumral , kahverengi gözlü , genç , zayýf ,sakin görünüþlü fakat gereðinde sakinliði býrakan , ama anlattýklarýndan çok emin görünen kiþi , üzerinde siyah boðazlý bir kazak ve kýsa mont biçiminde trençkot giymiþ .
Savcý- Azize nin ölümünü araþtýran ,ve bu ölümden etkilenen kiþi , kýrk beþ yaþlarýnda ,uzun boylu orta irilikte kumral , uzun seneler önce eþinden ayrýlmýþ ,mesleðinde baþarýlý ,iþin içinden çýkamadýðý zamanlarda iç cebindeki kanyaðý ile rahatlayan , sigara baðýmlýsý zeki bir adam ,üzerinde kahverengi pardesü,ve takým elbisesi var fakat bu olayda her zamankinden farklý olarak tutuk kalmýþ ve ona anlatýlanlar karþýsýnda inanmakla inanmamak arasýnda gidip gelse de etkilenmiþ ve ona engel olan kilise yönetimine karþý gelemeyen sistemde meraký daha da artarken bu olay onun yaþamýnda hep gizemini korumuþ taaa ki uzun seneler sonra son nefesinde gelen telefonun etkisi onu sarana dek
Can Murat - .Azize nin Kýbrýs ta aþýk olduðu bir pilot , annesi Ýngiliz babasý Türk, Azize den etkileniyor ve onunla evlenmek istiyor, mutsuz bir evliliðin ardýndan Azize ile mutluluðu yakaladýðýný biliyor ,Azize nin aþký onu tetikliyor , kumral ,atletik yapýlý ,konuþmasý düzgün ,yakýþýklý.
hýrsýz kadýn- Herþeyi baþlatan kleptoman ,siyah tayyör,siyah rugan ayakkabýlar giymiþ , kalýn çerçeveli siyah güneþ gözlüðü hep gözünde , üzerinde kýrmýzý þalý tek omzundan sarkýtmýþ , uzun týrnaklarý kýrmýzý ojeli , ellili yaþlarda , hýzlý hareket eden . oldukça zayýf , bakýmlý bir kadýn . öngörüsüz , hýrsýzlýk eyleminin pençesinde nelere neden olacaðýný bilmeden yaþayan aristokrat
hoca - Dini yatýlý okullarda büyümüþ ,imamlýktan emekli, derin bilgileri ve sezgileri olan ,insanlara yardýmý misyon edinmiþ , saygý gören bir din adamý , açýk kumral , zayýf ,eðilip Kur an okumaktan hafif kamburu çýkmýþ , kendi yerinde insanlarý kabul edip onlarla dertleþen ,çevresi geniþ bir o kadar da mütevazi , soluk yeþil renkli gravatsýz takým elbiseli, beyaz çoraplý, Azize yi anlayan , tahminlerinin üstünde , bir olayla karþý karþýya geldiðinin farkýnda olmayan yardým etmek isteyen kiþi
Yenge Edibe- Azize nin , dindar yengesi , Azize nin annesinden dolayý onlardan uzak dursa da Azize ye yardým etmeyi dini bir vecibe sayan cahil ama iyi niyetli , altmýþlarýn üzerinde , tesettür giyimli ,uzun boylu iri bir kadýn .
Gülizar haným - .Çaresiz kalýp, Azize ye gelen , klasik , þýk ,sade giyimli ,hayattan ümidini kesmiþ , asil hareket eden ,ellili yaþlarda orta boylu ,þýk ve pahalý çanta taþýyan ,aileden zengin ve görgülü müþteri kadýn.
Taþ binada ki kiþiler ;
Alaaddin - Taþ evde hoca diye hitab edilen , sözü dinlenip, en fazla sayýlan 70 yaþlarýnda , orada önderlik yapan , taþ evin demirbaþý , evin imamý , üst üste kazak ve süveter giyinmiþ , diðer erkekler gibi ayaðýnda mest olan , kalýn çerçeveli , numaralý gözlüklü , güleç, samimi , tane tane konuþan , çok sevilen insanlara namzet.
Ekber -Genç , uzun boylu,kýzýl saçlý ve sakallý , dindar , kendini terbiye etmek için orada bulunuyor, kimsesiz , Alaadin hoca onu kendi yerine geçmesi için yetiþtiriyor.
Savaþ- Esmer , oldukça kýsa boylu ,mecbur kalmadýkça konuþmayan ,çalýþkan ve uyumlu ,nedense ürkek bir tip , kasket takýyor.
Süleyman- Aksak olmadýðý halde , ayaðýný , aksakmýþ gibi kullanan, arada bir de olsa , taþ evde bu huylarýndan kurtulsa da aksaklýktan vazgeçemeyen obses hareketler sergileyen ,taþ evde basit iþlere bakan ,bazý geceler bahçede yalnýz vakit geçiren , gözünden ýþýk çýkaranlarý bahçede gördüðünü iddia eden , biri.
Ýsmet - Uzun yýllar önce , ayyaþlýktan kurtulmak için ,taþ eve sýðýnmýþ , ailesinin arayýp sormadýðý, unuttuðu ,yüksek tahsilli,baþýný nedensiz,kontrol dýþý iki yana sallayan ,bahçe iþleri ile meþgul olan ,üstünde devamlý uzun ,solmuþ bir önlükle gezen kiþi.
Makbule - Taþ evin en yaþlý kadýný, tesettürlü , þiþman , kýsaboylu ,uzun etek giyen ,iri gögüslü ,Rumeli aksanlý , beyaz tenli , mavi gözlü ,torunlarýný gezmeye çýkardýðýnda bir kaza sonucu iki torunu da vefat edince ,ailesi tarafýndan kovulmuþ, intihara teþebbüs edip, baþarýsýz olunca taþ eve sýðýnmýþ ,kendini burada oyalayan ve ibadet eden , yemekleri yapan kiþi, Azize ye en yakýn davranan kiþi.
Ýkbal - Kocasý , yeðeni Hacer e tecavüze yeltenince kýz kardeþi , kocasýný öldürüp hapse girmiþ , kocasýnýn ailesinden korkarak yeðeni Hacer i alýp taþ eve sýðýnmýþ , orta yaþý geçmiþ, yaþýndan önce çökmüþ , doðu aksanlý , orta boylu esmer bir kadýn .
Hacer- .Ýkbal e son derece baðlý , zayýf , esmer , uysal bir genç kýz , tesettüre girmemiþ , liseyi dýþardan bitirmiþ biri.
Nuran - Orta yaþlarda , balýketli , her denileni hemen yapan , tesettüre girmemiþ ,ama tek canlý renkte uzun elbiseler giyen genelevde hizmetçilikten gelme ,yüzünde derin bir býçak yarasý izi taþýyan biri.
Medine - .Taþ evde gözü sürmeli olan tek kadýn , kusursuz vücudunu tesettürle kapatmaya çalýþsa da güzelliði hemen dikkat çeken keklik gibi sekerek yürüyen , baþýna bela olan bir erkekten kaçmak için buraya sýðýnan kiþi. Ekber in ona gizli hayranlýðýnýn farkýndadýr.
Kilise kiþileri ;
Baþrahip -Kilisenin baþ rahibi, Katolik , zayýf , kýr saçlý , mavi gözlü , dini kostüm giymiþ ,konuþmasý düzgün , , güvercin besliyor , þarap içiyor , içindeki beklentinin farkýnda , gördüðü rüyalarýn hayatýna yön verdiðinin bilincine varmýþ , Azize nin beklediði seçilmiþ kiþi olduðunu biliyor , Azize yi seviyor fakat Azize nin bildiklerine ortak olmak istiyor , dinine baðlýlýðý, onu bazen ikileme düþürse de Azize ye inanýyor ve gerçeði Azize de bulacaðýný biliyor .
rahip Leon - Genç, çalýþkan , meraklý minyon yapýlý beyaz tenli, rahip kostümlü,baþrahibin ,ruh hali ile ilgilenmiyor , rahiplik görevinin yanýnda esas olarak gizli para iþleri ile ilgileniyor asýl iþ talimatlarýný dýþarýdan alýyor , baþrahibin ,ruhani beklentilerini sezse de ilgilenmiyor .
Bayan Huberta -Siyah elbise, siyah düz ayakkabýlar giyinmiþ , saçlarý topuz yapýlmýþ, göz kapaklarý rahatsýzlýðýndan dolayý bir miktar düþmüþ,kurtuluþa ermek adýna , dindarlýðý elden býrakmýyor , iyi niyetli , kilisenin günlük iþlerini ve yemeklerini o yapýyor , baþrahibi çok seviyor ve sayýyor , baþrahip Azize yi sevdiði için o da Azize yi seviyor ve ölümüne çok üzülüyor , Leon un baðýmsýz yaptýðý iþlerle ilgilenmiyor , o sadece baþrahib ile edeceði dualarýn sonunda onu cennete götüreceðini düþünüyor.
Zangoç Ohannes - Kaba görünüþlü ve hep daðýnýk gür saçlý , kýsa boylu , fazla konuþmayan ,bununla birlikte kilisede her þeyden haberi olan , genç rahiple arasý tuhaf bir biçimde uyumlu , ailesi yok , dindarlýðý tartýþýlýr .
Nur haným - Gizemli bir kadýn , Müslüman bir ailenin kýzýyken , zengin ve yaþlý olan gayrimüslim bir adamla evlilik yapýyor , çok hýrslý ve kompleksli bir kadýn , estetik ameliyata meraklý , kocasý ölünce onun iþlerini her nasýlsa , belli ki þantaj ile devir alýyor ve kendini kanýtlýyor ,parayý çok seviyor, doyumsuz bir kadýn ,gizli , belki de illegal faaliyetlerle meþgul, Azize den hoþlanmýyor ve ondan çekiniyor,þüpheleniyor, son derece bakýmlý , yurtdýþýndan giyiniyor .
VEE PERDE AÇILIR......
(dekorda yukarýdan iplerle aþaðý sarkýtýlmýþ büyük ebatlarda farklý tarot kartlarý vardýr , genç erkek konuþmacý joker kostümü ile gelir. , elinde yüzünü örten bir maske olduðu halde konuþmaya baþlar)
Þeytan , her zaman ayrýntýda gizli olmaz ,apaçýk gözümüzün önünde durur . Az inançla çok azgýnlýk onu eþikten geçirir ,þevkat ve þehvetle kandýrabildiði gibi günümüzde aç gözlülükle ve arsýz ihtirasla daha da kolay kandýrabilir . (koronun sesi gelir sadece , sahnede gözükmüyorlardýr. Kýsýk ama net duyulur biçimde)
Kapýyý açacak anahtarý eline geçirdiðinde ise çok geç olur bilinmeyenle uðraþmak seçilmiþlere özgüdür eðer siz seçilmiþ deðilseniz , sonunuz onlardan acý olur daha sonrasý ise artýk size ait deðildir .
(konuþmacý maskesinin tutacaðý elinde hala yüzünü gizler durumdadýr paniklemiþtir koronun sesinin geldiði yöne bakar vaziyette panikle oradan ,kaçar gibi uzaklaþýr, koro sahneye çýkar kýzlý erkekli karýþýklardýr ve ellerindeki maskeyle yüzlerini örter bir durumda konuþmaya baþlarlar , sýra ile konuþurlar yedi kiþilerdir ,üstlerinde eflatunun deðiþik tonlarýnda uzun elbiseler vardýr)

Annesinin soyundaki ziyaretçiler onda kapý buldu/kapýyý açýnca ilk onlar doldu kartlarda þekil oldu /ölü evden çýkýnca annesi eve girmez oldu /uçaktakinin zamaný doldu, ziyaretçileri bizden oldu /piþirdiði yemekler yenmez oldu/hasta kadýn kartlarý çalar,/azizlerin ortasýnda Azize taþ duvarlarda ölümü tadar .
(koro son perdenin sonunda ayný þekilde tekrar sahneye gelecek ve seyirci baþta pek anlam vermediði sözlerin ne anlama geldiðini anlayacaktýr,taþ ev sahnelerinde ve kilise sahnelerinde , oyunun daha da etkili olabilmesi için salona keskin bir buhur kokusu yakýlýp dinleyenlerin oyuna adaptasyonlarýný tam saðlamak mümkün olabilir , nitekim üç duyuyu harekete geçirmek söz konusudur , ayrýca koku fazlaca etkili olduðundan bilinci tetikler , çan sesi ile ilahiler kilise sahnelerinde kullanýlýr )
birinci perde -----------------------------------------
(birinci sahne)
yer Hristiyan mezarlýðý ,
Baþýnda haç olan kabristanýn kenarýna gelen savcý , diðer kenarda duran adamý görür , cebinden çýkardýðý boþ sigara paketine bakýp sinirlenir ve kabristan duvarýna oturur . Fonda yaðýþ ve gök gürültüsü alçak tonda verilir , diðer kiþide þaþkýnlýk belirtisi yoktur , göz göze gelirler . Savcý baþýyla yabancýya selam verir .
Savcý - Siz ? Pardon ! Ben, savcý Doðaner Velidoðan (elini uzatýr)
(Murat da ona uzatýr , tokalaþýrlar )

Murat - Ben Azize’ nin arkadaþýyým , sizin bildiðiniz kadarýyla Meleðin. (kabiri göstererek)

Savcý- Azize’ mi dediniz ? , Ama biz onun kim olduðunu hiç bilemedik , siz nasýl..?
( Murat sözünü keser )
Murat- Bilemezdiniz . O bir yangýnda öldü biliniyormuþ . Adý , Azizeydi .
Savcý - Siz bunlarý nerden ?.. Yani sizi çaðýrdý ve konuþtu mu ? Bakýn bir saniye ayný kiþiden mi bahsediyoruz?
Murat - Sizi temin ederim ayný kiþi Azize .
Savcý- Nasýl emin olduðunuzu bilmeliyim?
Murat- Sizinle burada karþýlaþacaðýmý bana o söyledi.
Savcý - Anlamadým.
Murat- Anlatacaðým , ona söz verdim.
Savcý - Dinliyorum, ben onun yani Meleðin ölümünü araþtýran savcýyým.
Geleceðimi de biliyormuþ . (gülümser)
Murat - Biz Azize ile ayný iþyerinde beraber çalýþmýþtýk, sevdiðim bir arkadaþýmdý ,
candan , sevecen . Ama hep mutlu görünmeye çalýþsa da bilirdim, . mutsuzdu .
Savcý - Evet
(savcý meraklanmýþ, heyecanlanmýþtý)
Murat - Bir gün;
(sahne ýþýklarý sol yaný aydýnlatýr, Azize elinde sandviçi, ayaðýnýn altýnda sararmýþ yapraklar, bankta yemek yemektedir , siyah mantolu , siyah gözlüklü , mantosunun sol omuzunda kýrmýzý þal sarkan zayýf bir kadýn ,mantosunun cebinden kýrmýzý ojeli parmaklarý ile telaþlý bir þekilde bankýn arkasýnda koþup durur ,ardýna bakar takip edildiðini anlar ve kartlarý atar ,kart Azize nin ayaðýna gelir , kadýn kaçar , kadýnýn ardýndan genç görevli gelir etrafýna bakýnýyordur , üstünde siyah pantalon , beyaz gömlek , siyah yelek vardýr kaçan kadýný arýyordur bankýn orada duraksar ve ilerleyip aramaya devam eder, bir rüzgarla ayaðýna gelen kartý merak eder ,eline alýp ona bakar þaþýrýr , Azize)
Azize - Benim adým yazýyor . Ne enteresan þey bu böyle hahaha Azize , evet tahminim doðru , buu buu ,þu þey kartlarý vardý , hani kartlarla bakýyorlar tarot , tarot kartý olmalý , Azize hý
(ýþýk sað yana kayar sahne ikiye bölünmüþtür, sol yanda anlatýlan canlandýrýlýr)
Murat - Her þeyin o gün baþladýðýna emin olun . Sonra Azize bu kartlara merak sardý ve fal bakmaya baþladý , iþin enteresaný , bana bu tarot kartýnýn onun ayaðýna nasýl ve nereden geldiðini de anlattý . O , çok þey biliyordu savcý bey .
Savcý - Ne zaman anlattý bunlarý ?
Murat - Beni kiliseye çaðýrdý , gece vakti . Gittim , o zaman her þeyi anlattý.
Savcý - Devam edin lütfen
Murat - Ýþten ayrýldý ve fal bakmaya baþladý, iyi de para kazanýyordu . Bu Azize ‘ nin çok hoþuna gitmiþti . Zaten .patronumuz Erdem bey ’ i hiç sevmezdi . Azize ye asýlýr ,hem az para verir hem de bütün iþleri ona yüklerdi. Babasý da hastaydý , solunum yetmezliði vardý, annesinin bir an önce babasýnýn ölmesini istediðini söyledi , çok üzülüyordu , annesi çok tuhaf bir kadýnmýþ , kendi ailesi dahi , annesini dýþlamýþ.
Savcý - Nasýl , tuhaf ? Ne anlamda tuhaf ?
Murat - Tam anlamak pek mümkün olmadý . Azize rahatsýz oluyordu , sanki annesi baþka bir dünya ile baðlantýlý gibi konuþtu inanýn bende tam anlamadým pek tabii de sormadým . Ailesinde , ananesinin ayrý bir yeri varmýþ ,Cemile ninesi , ebeymiþ yaþlý kadýn köyünde zamanýnda ,Azize nin küçüklüðünde ona anlattýðý hikayeler etkilemiþ Azize yi hele bir olay var ki !
Savcý - Nasýl bir olay ?
Murat - Köyde bir gece kapýsý çalýnmýþ genç ebenin ,doðum var diye at arabasý gelmiþ onu almaya , almýþ almasýna fakat karanlýkta olsa ,o engebeli bozuk yollardan giderken köy dýþýndaki götürüldüðü eve ,anlamýþ ebe , çok korkmuþ ama nafile tabii ses çýkarmamýþ , eskilerden duyduðu o farklý hikayelerden çýkardýðý sonuç belli etmemekmiþ durumu anladýðýný .
Savcý - Hangi durummuþ bu?
Murat - Onu götüren arabacý bizden olmayanlardanmýþ .
Savcý - Þeylerden mi?
Murat - Aman dillendirmeyin savcý bey ,ninesi geldiði evde doðumu yaptýrmýþ , ama onlar genelde erkek bebek severlermiþ , bebek kýz olunca ebe , bir tutam toprak alýp, bebeði erkeðe çevirmiþ , ötekiler pek sevinmiþ , baþlamýþlar bayram yapmaya eglenip zýplamaya baþlamýþlar ,
Savcý - Þeyleri , yani tuhaflýklarýný nasýl anlamýþ ?
Murat - Nasýl anlayacak ?Arabayý sürenin yüzünü net gördüðünde , nutku tutulmuþ zavallýnýn.
Savcý - Nasýlmýþ yüzü ?
Murat - Arabacýnýn yüzü farklýymýþ gözleri yukarý doðru uzunca , agýz burun yer deðiþtirmiþ .
Savcý - Ben de duymuþtum bu tip hikayeleri , küçük yerlerde anlatýlýr nesilden nesile bunlar .
Murat - Bu birebir yaþanmýþ savcý bey ,getirmiþler ebeyi geri evine , ebeliðinin mükafatý olarak da soðan kabuðu doldurmuþlar eteðine .Neden sonra kýzgýn geri dönüp çalmýþlar kapýsýný ebenin , söylenmiþler aldattýklarýndan dolayý ama zamanlarý dolmuþ kaybolup gitmiþler ýþýmaya baþlayýnca etraf .Pek çocuða anlatýlmayacak olaylar ama Azize bu tür anýlarla büyümüþ ninesiyle geçirdiði yýllarda ,
Savcý - Orjininde mi var ailenin sýradýþýlýk demek istiyor sunuz ?
Murat - Hayýr , asla , aklýmdan bile geçmedi , sadece bana anlattýklarýnda eksik kalmasýn size aktarýcaklarým diye ,düþünerek yer verdim Cemile ninesine .

Savcý - Fal kartýndan bahsettiniz biraz önce , nasýl oluyorda biliyormuþ kartýn kendisini bulacaðýný .
Murat - Kleptoman bir kadýnýn , kitapevinden çaldýðý tarot fal kartlarý ile kaçarken , takip edildiðini anlayýnca , etrafa savurduðunu söyledi .
Savcý - Þahit olmuþ demek .
Murat - Hayýr hayýr ! Görmüþ , Azize görüyordu savcý bey ! Bizim bilemediklerimizi , bilemeyeceklerimizi görüyordu .
Savcý - Pardon sigaranýz var mýydý ?
Murat - Buyrun
(savcý sigarayý yakar )
Savcý - Enteresan bir hikaye .
Murat - Hikaye gibi algýlanýyor deðil mi? Henüz baþýndayýz savcý bey, Azize babasýna çok düþkündü ,nnesinin , babasýnýn ölümünü beklediðini söyledi . Babasýnýn varlýðý artýk annesini rahatsýz ediyormuþ , rahat ve serbest bir hayatý özlüyormuþ . Kýzkardeþi Aliye ise üniversitede öðrenciydi , o zamanlar varlýklý bir ailenin oðlu ile niþan yapacaklardý .
Savcý - Pekiyi onlarla görüþtünüz mü? Ýddianýza göre Azize dediðiniz kiþi , merhum Melek haným . Sizce de ailesinin bilmesi gerekmez mi kýzlarýnýn baþýna gelenleri ?
Murat - Hayýr , kendi istemedi .
Savcý - Kim , kim istemedi ?
Murat - Azize , istemedi . Sizinle görüþmem gerektiðini , yanlýz size anlatmam gerektiðini söyledi bahsetmiþtim size .
Savcý - Pekiyi bu Azize hanýmýn , Melek olmasý nasýl gerçekleþti ?
Murat - Azize mi , Melek mi , Melek mi yoksa Azize mi diyorsunuz ? Haydi söyleyin bana , onu tanýmayý çok isterdiniz deðil mi ?
Savcý - Nedenmiþ o ? Neden onu tanýmak isteyeyim ki ?
Murat - Neden buradasýnýz ? Bakýn , onu ilk gördüðünüzde , yani asýlý gördüðünüzde neler hissettiðinizi sormayacaðým ,
ruhunuzun derinliklerinden gelen o huzursuzluðu da sormayacaðým , nasýl etkilendiyseniz . Herkes kendi sýnýrlarýný bilir .
Savcý - Her þeyi size anlatmýþ , gerçek adýný bile sizden öðreniyorum , benimle karþýlaþacaðýnýzý bile size söyleyen de o ama size itiraf edebilirim ki ölmüþ ya da öldürülmüþ bazen de ölmek üzere olan çok insan görür , ölümleri araþtýrýrým ,parçalanmýþ , yanýp kömür olmuþ , zehirlenip deðiþikliðe uðramýþ insanlar , kadýn , çocuk bilirsiniz ; zor gelir ama alýþýrsýnýz ve bazen yeni bir olaya giderken isabetli tahminler bile yaparsýnýz . Fakat Melek haným da , ben Melek diyeceðim ,
(murat baþýný iki yana sallar )
Tamam tamam , Azize hanýmý gördüðümde duygularým farklýydý ,inceden bir soðuk , duvarlardan bedenimi yalýyordu sanki , camdan süzülen sabahýn ilk ýþýklarý yan düþen yüzünü öyle bir aydýnlatmýþtý ki uzun saçlarý geriye sarkmýþtý , ölüye bakar gibi bakamadým kendisine . (sessizlik olur) Neyi duymak istiyorsunuz ? Bana yabancýsýnýz ne bildiðinizi bilmiyorum neden burada olduðunuzu da , benden ne öðrenmek istiyorsunuz ? Her þeyi düþünebilirim , ben savcýyým , belki , belki de siz ?
Murat - Ben , beni zanlý mý sanýyorsunuz yoksa ? Yapmayýýn ! Kurbanýnýn mezarýna gelen katilleri bende duymuþtum ama benim ne için burada olduðumu artýk biliyorsunuz . Anlatmak için . Neden anlatmak istemediðinizi anlýyorum benim anlattýklarým ne kadar garip geliyorsa , sizinkiler bana o derece garip gelmeyecek buna inanýn devam edin lütfen , itirafýnýza .
Savcý - Kusura bakmayýn , karmakarýþýk oluyorum bazen , o sabah orada ,
(sessizlik olur) orada … daha önce olmayan bir þey oldu öyle bir þey ki onu hissettim . Onun varlýðýný , orada olduðunu , hani çok ezilmiþ kiþiler vardýr ya da çok çile çeken . Izdýraplar , onlarýn ruhunu inceltir ,yüceltir ya
(savcý , ellerini pardesüsünün cebine sokar , ani bir hareketle ayaða kalkar gözleri tek noktaya sabitlenmiþtir derin bir nefes alýr ) Anlatmasý zor, anlaþýlmasý da garip geliyor . Dimaðýmdaki ve ruhumdaki meraký ve neden hiç tanýmadýðým birini burada dinlediðimi anlýyorsunuz þimdi.
Murat - Anlýyorum , biliyorum da . O gece dedi ki , onunla karþýlaþacaksýn , benim yanýmda , benim dilim olacak ona nlatacaksýn , onun gerçekleri bilmesi gerek , çünkü o huzursuz ruhlarý huzura kavuþturan biri .
Savcý - Melek adý olayýnda kalmýþtýk .
Murat - Öncesi var savcý bey , henüz bitmedi .
Savcý - Hale bakýn , yaðmur altýnda nerdeyiz ve ikimizde þu durumdan þikayetçi deðiliz derler ya ; en emin yer mezarlýktýr diye , hoþ , yaðmur dindi , kuþ seslerini dinleyin.
(fon da kuþ sesleri)
Murat - Kuþ dediniz de , bir gece uyuyamamýþ Azize . O dönem fal baktýðý yeni yeni olmayacak þeyleri gördüðü dönem , perdenin arkasýnda bir siluet görmüþ , kuþ olduðunu anlamýþ perdeyi açýp kuþu korkutmak istememiþ ama saatler geçip , kuþ uçmayýnca perdeyi açmýþ ve çok irkilmiþ , dýþ pervazda tüneyen bu davetsiz misafir , gri uzun tüyleri ile sülün gibi dururken , Azize ona bakýþlarýný yaklaþtýrmýþken , kuþ iki baþýný da Azize ‘ye doðru dönmüþ , çok ürkmüþ tabii Azize .
Savcý - Ne diyorsunuz ?
Murat - Daha da diyeceðim , baþka davetsiz misafirleri de olmuþ , bir keresinde de aynen þöyle anlattý ; sabah baþlamýþ mýydý yoksa gece miydi bilemiyorum ? Çok yorgunmuþ , evin kapýsý çalmýþ , müþteri sandýðý genç bir adammýþ kapýdaki . Önce kýskanç bir koca sanmýþ ,
Daha sonra kabul edeceðini söylemiþ adamýn yeþil gözlerinin içinde alev toplarý görmüþ ve hatta yeþil de deðildi dedi baþka renkti hatýrlamýyorum siyahta olabilir , bilemiyorum dedi ve ;
(Sahne ýþýklarý diðer yana çevrilir)

(Azize evinin kapý eþiðinde birisi ile konuþuyordur , kapýnýn dýþýndaki kiþi görünmüyordur ama sesi duyulur çok hoþ , net ve tok , genç bir erkek
sesidir , sadece Azize sahnede ,kapý sahne kenarýndadýr kapýnýn sadece açýk kanadý seyirciye gösterilir )
Adam - Size fal baktýrmayacaðým sadece baktýracak olana , mesajým var.
Azize - Mesajýnýz mý var ?
Adam - Yakýnda size fal baktýrmaya gelecek biri var , ona fal bakmayýn , baktýðýnýzda benden baþka bir þey göremeyeceksiniz çünkü onun geleceði , benim.
Azize - Siz kim olduðunuzu ve mesajýnýzý söyleyin ben geldiðinde iletirim.
Adam - O , benim için gelmeyecek , o , günahlarýný hatýrlamak için burada olacak,
Azize - Bakýn bahsettiðiniz kiþi henüz bana gelmemiþ belki de hiç gelmeyecek , sizi rahatlatacaksa , gelmesini bekler kendisine söylersiniz izninizle .
Adam - Ona deyin ki buradan çýktýktan sonra onu karþý kaldýrýmda bekliyor olacaðým.
Azize - Tamam bunu sizin için yaparým , adý ne?
Adam - Siz onu tanýyacaksýnýz .
Azize - Allah Allah çok kiþi gelir bana .
Adam- Siz onu göreceksiniz.
Azize - Neyse , siz kim oluyorsunuz?
Adam - Ben herkesin beklediðiyim ve kimseyi unutmayaným
Azize - Siz?
Adam - Ben ölümüm Azize. (Iþýk diðer yana geçer ve Murat anlatmaya devam eder)

Murat - Azize kendisini bir boþlukta hissetmiþ , adam ise Boþlukta asýlý gibi boþluðun efendisi gibi , heryerin hakimi, her þeyin sonu gibi çaresizce görevdeymiþ . Yýldýzlarýn olduðu kimininde hareket ettiði ve güneþinde kýsmen aydýnlattýðý uzay boþluðunda olduðunu anlamýþ. Olacak ile olmayacak þeylerin arasýndaki bakýþ açýsýný cahilce fark edince , daha fazla deliliðin dibine yuvarlanmadan , kapýyý adamýn yüzüne kapamýþ. Anlattýðýna göre, adamýn yüzü hiç bir anlam taþýmýyormuþ, baktýktan hemen sonra unutulan yüzlerden birisi gibi ,herkese benzeyen ama kimsenin yüzü ile alakasý da olmayan biriymiþ.
Savcý - Bahsettiði gelmiþ mi , kim miþ ?
M urat - Gelmiþ, yaþlýca bir kadýn , kötülük yapmadýðý tek günü olmayan bir zavallý.
Savcý - Neden zavallý olsun ? Kurbanlarý bence ona karþý aciz kalmýþ .
Murat - Ne göründüðü gibidir ki , ama Azize görmüþ , bilmiþ böylelerini de gördüm dedi . O zamanlar tüm zamanlarýn acýlarý tünememiþ tabi tepesine , sabýr dilemiþ kendine , sabýr dilemiþ ruhuna kartlarý okurken .
Savcý - Ne olmuþ gelen kadýna ?
Murat - Azize pencereden çýkýþýný seyretmiþ , onu bekleyen var mý ? diye , karþý kaldýrýmda .
Savcý - O adam mý bekliyormuþ ? Sonra ne yapmýþ adam , kadýna ?
Savcý - Elele tutuþup ilerlemiþler , adamýn yüzü hem önüne hem de Azize ‘ye pencereye , bakýyormuþ , her iki tarafa da bakabiliyormuþ yani
Þimdi söyleyin bana , anlattýklarýma inanýyor musunuz?
Savcý - Kýsmen , ayrýca benim iþim kanýta dayanýr takdir edersiniz.
Murat - Belki anlatacaklarýmdan sonra bu kýsmýný tamamlarsýnýz .
Savcý - Siz pekiyi , size sormalý siz inandýnýz mý bu olanlara tabii ki her þey anlattýðýnýz gibiyse? Deli saçmasý besbelli .
Murat - Bütün kalbimle inandým . Neden buradayým sanýyor sunuz ?
Savcý - Burada olacaðýmý haber almýþsýnýz ya Azize ‘ den . Þunu söyleyin bana , Azize denen merhum bayan nasýl öldü? Gerçekten kendini mi astý ? Ya da ne düþünüyorsunuz ?
Murat - Bana bundan bahsetmedi elbette ama öleceðini ima etti , beni çaðýrýp anlatmasýndan belliydi ben gittiðim de savcý gelecek demiþti anlat ona dedi .
Savcý - Sizde sessizce dinlediniz sormadýnýz demek , intiharý planladý demek.
Murat - Anlattýklarýna inandým , ona bunu sormam , ona inancýma inkar olurdu ve ben inandýklarýmý inkar etmem .
Savcý - Ölümüne ýþýk tutacak bir bildiðiniz varsa açýklayýn , size bunu öneririm. Þüpheli bile sayýlabilinirsiniz biliyorsunuz deðil mi? En iyisi ofisime gelin ve akýlcý bir biçimde, bildiklerinizi açýklayýn .
Murat - Kendi ölümünü görmüþ olamaz mý? Pek çok þeyi görebilen birisi için imkansýz mýdýr bu ? Hiçbir þeyin tesadüf olmadýðý ,uygun düþtüðü için yaþanýldýðý bilinir .Yaþam çarkýnýn zýtlýklarla örüldüðü , zorluk ve çirkinliklerle bezenip ,güzellik ve mutluluklarla taçlandýrýldýðý , bundan dolayýdýr ki eksik hiçbir þey yok düzende, Ama ne yazýk ki , Azize düzendeki sýkýntýlarý , acýlarý , dehþet Görüntülerini , keder veren ne varsa onlara þahit edilmiþ . Sizce gelir ve ifade verir miyim?
Savcý - Neden gelmeyecek siniz ? Tabii mantýklý aydýnlatýcý bilgileriniz varsa, bu sizin göreviniz. Hem yüce adalete hem de dediðiniz gibi eski dostunuza borcunuz . Ben artýk gitmeliyim , yerimi de biliyor olmalýsýnýz , bekliyor olacaðým .
(savcý arkasýný döner ve gider Murat hala taþýn üstünde sýrtý savcýya dönük oturmaktadýr ve yüzünde bir gülümseme ile ,
savcý geri dönmüþtür , Murat bunu anlar ve kýpýrdamadan arkasýnda duran savcýya)
Murat - Geri döndünüz deðil mi? Anlattýklarýmýn inandýrýcý olmadýðýný bile bile , beni hiç tanýmadan . Neden buraya geldiðinizi de kendinize izah edemeden .
Savcý - Ýnanmakla , inanmamak arasýnda kalsam da sizi sonuna dek dinlemek zorundayým.
Murat - Ýnandýrýcýlýðý olmayan þeyler , batýldýr ,aptalcadýr deðil mi ? Dayanaðý olmayan açýklamalar ise cahil sataþmasýdýr bilirim , bildiðim bir þey daha var duymak istediðiniz , Azize nin hikayesinin devamý , ifade vermeye gelmeyeceðimi tahmininizin ötesinde biliyorsunuz da .Ve eðer , þimdi burada bunlarý benden öðrenemezseniz , bir daha , baþka þansýnýzýn da olmayabilir. Oturun , oturun size bir yaþanmýþ gizem daha aktarayým.

Murat - Dinliyeceðim sizi .
Savcý - Bir gece yarýsý uyumaya çalýþýrken , ansýzýn arkasýnda ,yataðýnýn içinde bir kýpýrtý olmuþ , dönünce kýz kardeþini görmüþ , kardeþi yanýna usulca gelip , uyuyakaldý diye düþünmüþ , hatta kardeþinin saçlarýný bile okþamýþ . Annesi ile babasýnýn kardeþini hastaneden ilk getirdikleri günü anýmsamýþ , o zamanlar ona hiçbir þey hissettirmeyen bu bebek ,, þimdi hayatýnda en çok sevdiði varlýkmýþ ,, ikisi de yatakta sýkýþmasýn , kardeþi rahat yatsýn diye , yavaþça , kalkýp , salondaki koltuða geçmiþ , reflüsü artýnca da kalkýp , süt içmek için mutfaða giderken ,babasý öldükten sonra kardeþinin olan odanýn kapýsýnýn açýk olmasý dikkatini çekmiþ , ama yatakta yatan birini
görünce , aralýk kapýyý itip açmýþ annesini görmeyi umarken , biraz önce yanýna gelen kardeþinin uyuduðunu görmüþ , þaþýrmýþ
tabii , mutfaktan sütünü alýp , kendi odasýna dönünce , kardeþinin hala orada uyuduðuna þahit olmuþ .
Savcý - Ne demek bu ?
,Murat - ,Hemen kendi odasýna dönmüþ , yine ayný manzara orada da uyuyan yine kendi kardeþi geri geri adýmlarla , dehþet içinde , salona geçmiþ ayný anda iki yerde , ayný kiþi .
Savcý - Açýklamasý vardýr pek tabii.
Murat - - Siz açýklamayý deneyin ne demek bu ? Devam ediyorum , aklýný kaçýrdýðýný düþünmüþ ve bu konuda kimseye bir þey söylememiþ . O hiçbir zaman kimseye bir þey anlatmamýþ zaten . Taa ki o zengin kadýn gelip de ona fal baktýrýp , yüklüce para ödeyince , o da tatile çýkýp aþýk olunca ve aþkýný bir uçak kazasýnda kaybedip , hocanýn yanýnda soluðu alýnca ya dek , haa bir de o cadý var tabii .
Savcý - Uçak kazasý mý ? Ve cadý dediniz deðil mi ?
Murat - Aynen öyle dedim .
Savcý - Bir sigara yakmalýyým , devam edin lütfen , þu kadýndan

bahsedin , hay aksi þurada birkaç sigaram daha olacaktý. (ceplerini karýþtýrýr bulamaz Murat ona pakedi uzatýr ,savcý sigarayý yakar Murat a geri uzatýr murat geri almaz )
Murat - Azize’ nin fal yeteneði , þöhreti de beraber getirmiþ , duyanlar gelir olmuþ , günlerden birgün bir kadýn çýkagelmiþ.
(ýþýk döner , Azize , koltuklu masa ve sandalyeli ,vb tasarlanmýþ oda da elinde kupa bardaðý ile oturuyordur , evin zili basýlýr , Azize annesine seslenir, ,annesi ,saçlarý bigudili , þýk bir gecelikle kapýyý açar , içeri tarz ama sade giyinmiþ ,saçlarý topuzlu 50 li yaþlarý geride býrakmýþ elinde pahalý çantasýyla hoþ bir kadýn girer)
Anne - Buyurun .. buyurun
(Azize ayaða kalkar ,)
Azize - Hoþ geldiniz oturun . buyrun
(kadýn oturur , Azize , annesine boþ bardaðý uzatýr ve baþýný, odayý terk et der gibi sallar annesine )
Azize - Anne telefonun sesini kýsýver , kimseyi de alma .
(annesi nedense gücenmiþ gibi bardaðý alýr , gelen kadýný göz ucuyla süzer ve odadan çýkar)
(Azize kadýna yakýn oturur)
Azize - sizi dinliyorum
Kadýn - Erken bir saatte geldiðim için , kusura bakmayýn demek ,sizsiniz , ben de fal bakanlarý hep yaþlý bilirdim , bu aralar bu tarz
görüþmeleri çok yaþadým ama sizin kadar genç birini tahmin etmemiþtim .
Azize - Anlatýn , ya da direk öðrenmek istediklerinizi sorun .
(Azize kadýndan hoþlanmýþtý )
Kadýn - Sizi , hizmetçilerimden biri anlatýrken duydum , o da baþkalarýndan sanýrým iþitti , ben de kulak misafiri olunca soluðu
burada aldým . Sizinle açýk konuþacaðým siz benim geldiðim son kiþi olacaksýnýz þimdiye kadar gittiklerimin sayýsýný da unuttum
fakat hiçbirisi , bana olumlu þeyler söylemedi , duyabileceðim , ümit verici bir güzel söz kalmadýysa yaþamýmda , hayatýma bir son
vermek en isabetlisi olacak . (çantasýndan mendilini çýkarýr ve yüzüne götürür Azize telaþla)
Azize - Sakýn , sakýn böyle bir þeyi sözlere bile dökmeyiniz.
Kadýn - Esasen size de son bir ýþýk , belki güzel bir vaat duyabilirim düþüncesiyle geldim . Ateþten çemberin ortasýndayým.Azize - Dinliyorum
Kadýn - Kocam.. , kocam dediysem , otuz yýllýk hayat arkadaþým , dünyayý beraber gezdiðimiz , çocuklarýmýz doðduðunda sevinçten
beraber aðladýðýmýz günler daha dün gibi , gayrý meþru bir iliþkiye girerek bizleri terk etti . Bunun üzerine ;yüksek
lisansýný yeni bitiren þýmartýldýðý halde asla þýmarmayan biricik oðlum bunalýma girerek alkolik oldu .
Azize - Üzücü , devam edin .
Kadýn - Kýzým ise ,niþanlýsýndan bu dönemde ayrýldý , eski niþanlýsý teyzesinin kýzý ile aniden evlenince kýzým alt üst oldu ve o da
arkadaþlarý ile vakit geçirirken uyuþturucuya baþladý . Her birimiz ruhsal çöküntüye girdik . Þimdi bizleri neler bekliyor , içimde hep
bu korku ile yaþýyor ne yapacaðýmý bilemiyorum , kocam bizlerle ilgisini kesti , sebepsiz bir girdap gibi.
Azize - Neyi söylemediniz bana ? Söyleyin
(Azize ve kadýn bir an bakýþýrlar ) ,
Kadýn - Ailemin bir hiç durumuna gelmesi yetmedi , doktorlar bana kanser teþhisi koydular. (kadýn aðlamaya baþlar ) Her doðan gün bitiþin , yok oluþun , gözü açýk ölmenin bir habercisi artýk bana .
(Azize , koltuktan kalkýp , Masaya geçer ve masadaki kartlarý karýþtýrýr kartlarý açar , bu sefer kendi istediði gibi dizer )
Azize - Kartlar yalan söylemez , doðruyu verirler , þimdi ise onlardan ben istedim . Þimdi , söyleyeceklerim bitene kadar bekleyin ve sonra buradan gidin ,(Azize kartlara bakarak , devam eder)     Hayat verecek ne varsa sunuyor size kartlar , kocanýz dönecek size , þüphe etmeyin bundan ve rahatsýzlanacak muhtaç kalacak size , ilginize ve sevginize . Zamaný geldiðinde olacak olan olur mutlak .Zamanýn efendisi geri çevirecek çarkýný , oðlunuz aþýk olunca o güzel konuþan bayana , aþký getirecek ona þifayý kurtuluþu ve Tanrý isteyecek bu çocuk iyiliðe eriþecek.
(kadýn kulaklarýný , gözlerini dört açmýþ vaziyette dinlemededir Azize’ yi )
Kadýn - Enteresan þeyler söylüyorsunuz .
(Azize kadýný duymamýþ gibidir ve devam eder)
Azize - Doktorlar biz her þeyi yaptýk Allah bilir diyecekler , doðumun ve ölümün anahtarý kimdeyse o yaþatacak sizi .
(kadýn oturduðu koltuktan kalkmýþ Azize ‘ye , masaya doðru yürümektedir, Azize nin yanýna gelir donmuþ gibidir , þaþkýndýr)
Kadýn - Yani?
Azize - Bu illetten kurtulacaksýnýz ve söylediklerimi yaþayacaksýnýz , kýzýnýz yardým alacak yeni bir eþ bulacak ama gebe olarak evlenecek.
Kadýn - Siz,,, emin misiniz? Kurtulabilirmiþim ,dedi doktorlar ama ..
Azize - Siz ölmeyecek ve söylediklerimi yaþayacaksýnýz , gidin artýk ve bekleyin , yapýlacak bir þey kalmadýðýnda beklemek gerekir ,olaylar oluþup ,sizin üstünüze gelecekler .
Kadýn – Þu söylediklerinize , inanmak istiyorum ama olmuyor .
Azize - Þimdi gidin , üç ay bekleyin .
(kadýn gitmek için hazýrlanýr. Sevinçlidir tam giderken döner ve Azize ‘ye )
Kadýn - Ne söyleyeceðimi bilemiyorum ama heyecan içindeyim , ben köklü ve Varlýklý bir ailedenim eðer þu dedikleriniz çýkarsa dünyanýn en mutlu insaný ben olurum ve size de ..
(Azize kadýnýn sözünü keser )
Azize – Söylediklerim çýkýnca gerçek doðrulanýr ancak , hoþçakalýn .
(ýþýk yan tarafa , kabristan sahnesine döner )
Savcý - Sonra
Murat - Sonrasýnda aynen söyledikleri çýkmýþ , tabii müþterisi kadýn da Azize ye oldukça yüklü ödeme yapmýþ , ama Azize dedi ki ben bunlarý kadýn Mutlu olsun diye söylemiþtim , nasýl bildim anlamýyorum.
Savcý - Zamaný bile söylemiþ üç ay demiþ ya
Murat - Üç ayý bir gün geçmemiþ bütün olaylar sýra sýra gerçekleþmiþ.
Savcý - Ýnanýlýr gibi deðil , bilemiyorum dinliyorum amaa
Murat - Daha da dinlemelisiniz sonraki yaþananlar inansanýz da Ýnanmasanýz da anlattýklarýmýn gerçek devamý .
Savcý - Ben bir sigara yakayým .
(sigarasýný yakar)
Murat - Sýkýlmýþ Azize , çok bunalmýþ gitmek , uzaklaþmak istemiþ , dedi ki ; hep handikabým oldu önüme çýkanlar ,boþluktan gelen sesler , patlayýp uçuþan mavi ýþýk demetleri , bana beklenmeyen , ama beklemem gereken þeyler olduðunu hatýrlatýyor sanki gerçekler nerede baþlar .düþler nerede biter . bir alev olur , ama ateþ alevi deðil , patlar sonra kendi içine gömülür kaybolur.
Savcý - Etkileyici tanýmlamalar , uzaklaþabilmiþ mi bulunduðu ortamdan ? Sanýrým delirdiðini sanmýþtýr .
Murat - Bende onu sordum kendisine , bana dedi ki ; isteyen kiþiler delirir ,aðýr yükü taþýyamaz ya da taþýyamayacaðýný bilir ve havlu atarlar ve her þey
bir anda olur , biter .
Savcý - Yani aklý baþýndaymýþ .
Murat - En az bizler kadar . Kýbrýs a gitmiþ dinlenmek için .
Savcý - Yalnýz mý?
Murat - Evet , yalnýz bir tanýdýðý varmýþ orada , asýl önemlisi hayatýnýn aþký ile orada karþýlaþmýþ , lavanta kolonyasý sayesinde
olmuþ her þey .
Savcý - Lavanta kolonyasý mý dediniz ?
(sahne ýþýklarý diðer yana geçer)
(Azize otel kapýsýný açmakta zorlanmaktadýr, kendi kendine de söylenmektedir arkasýnda bir ses duyar Can Murat otelin koridorunda yürümektedir ,dar bir koridor gözükmeli paravanlarla bir de odanýn açýlan kapýsý )
Can Murat - Pardon bana bir þey mi dediniz ?
(Azize arkasýna döner ve Can Murat a bakakalýr . Can Murat ise derin bir nefes alýr , güzel bir çiçeði koklar gibidir ikisi de bir an sessiz bakarlar birbirlerine , etkili bir sahne olmalý oynanmalý , mesela Can Murat ýn arkasýndan koridordan geçen bir çift onlara bakarak geçmeli , onlar çifti fark etmemeli ve Can Murat çifte rahat geçmeleri için yer açýp müsaade vermemeli , çift öylece geçip gitmeli)
Azize - Yok hayýr size demedim , kilit , kilit sanýrým sýkýþmýþ , halledeceðim.
Can Murat - Bana býrakýn , oldu iþte (Can Murat kapýyý zorlar ve açar , odanýz ferah bir odaymýþ , ne hoþ kokuyor.)
Azize - Öyle mi ? Lavanta , lavanta kokuyor.
Can Murat - Týpký sizin gibi ,büyüleyici.
(Bir an tekrar sessizlik olur )
Can Murat - Ben inmeliyim, aþaðý inmeliyim siz ?
Azize - Ben de ineceðim ama daha sonra , size teþekkür ederim .
Can Murat - Hiç önemli deðil bir þey yapmadým ki , aþaðýda olacaðým , arkadaþlarla sözleþmiþtik , siz de katýlýrsanýz bize .
Azize - ýýýý bilmiyorum bir þey diyemiyorum , rahatsýz etmek istemem iyi eðlenceler size .
Can Murat - Aþaðýda , bekliyor olacaðým.
(ýþýk savcý ile Murat a çevrilir)
Murat - Azize aþýk olmuþ , koridorda adam yürüyüp giderken , sanki her þeyi de yanýnda götürüyordu onunla gitmek ,onunla yürümek istedim dedi .Hatta neredeyse seslenecekmiþ dur gitme , tekrar bana bak , bende sana diye son trenin , son dakika yolcusu gibiydim dedi .
Savcý - Anlaþýlan yýldýrým aþký olmuþ onlarýn ki.
Murat - Hüsran aþký desek ?
Savcý - Hüsran aþký mý ? desenize , böyle bir kadýnýn aþkýndan ne beklenir ?
Murat - Hep bildiðimizi sanýr , sanýmýzla yargýlarýz , hayatý , , her þeyi , hiç bir þey bilmediðimizi çok uzun zaman , fark etmeyiz.
Savcý - Tamam tamam , anlatýn lütfen , tamam .
Murat - Sevdiði adam pilotmuþ, annesi Ýngiliz , babasý Türk . O gece adamýn arkadaþlarý olduðu halde , barda konuþup , oradan ayrýlýp beraber gezmiþler . Ýlkönce dalgalarýn nazlý nazlý kayalara vurduðu sahile inmiþler , aybenizli sularý seyretmiþler ,barlardan kopup gelen ritimlerle bakýþmýþ ,masumca gülüþmüþler , o anda ne olmuþsa olmuþ ,; Azize , gece yarýsý , gündüzü görmüþ yine , bir Ýngiliz askerine taþ atan Kýbrýslý çocuklarý , kapamýþ gözlerini , ama bitmemiþ görüntüler ,adamýn kollarýndan kurtulup þuursuzca ilerlemiþ az kalsýn denize düþecekken , adam onu kurtarmýþ adama ne demiþ biliyor musunuz ,senin yarýný kesip atmak gerekir .
Savcý - Aynen böyle mi demiþ ?
Murat - Evet , bir daha ikisi de konuyu açmamýþ . Azize ‘ nin morali çok bozulmuþ ,kendinden ettiði þüphe onu kurtuluþ arayýþlarýna yöneltmiþ , neyse , o gece beraber olmuþlar ama bana çok utandýðýný söyledi .
Savcý - Ne kadar sürmüþ bu iliþki ?
Murat - Sevgilisi Can Murat’ ýn uçaðýnýn çakýlýp ölmesine kadar .
Savcý - Þansa bakýn .
Murat - Haklýsýnýz , tanýmlayamadýðý görüler , hayatýndan bezdirmiþ .Azize ‘yi . Dünyanýn yükünü taþýr gibi çökmüþ ruhu , ne kadar acý varsa , yüreðinde duyuyormuþ , en acýsýndan da bahsetti .
Savcý - Ne dedi ?
Murat - Boþverin .
Savcý - Hayýr hayýr söyleyin en acýsý neymiþ ?
Murat - Dedi ki , insanlarý sevmiyorum sadece çocuklarý , çocuklarý seviyorum ve aðaçlara vurula vurula öldürülen bebekleri gördüm , güç gösterileri uðruna , çok aðladý yanýmda , neden bu illet , bu melanet bu hastalýk , bu lanet geldi benim baþýma ? diye .
Savcý - Çok kötü yaaa !
Murat - Anlattýklarýndan sonra bazen onun öldüðüne seviniyorum desem , bana tuhaf bakmazsýnýz deðil mi ?
Savcý - (derin bir nefes çeker )
Zor böyle yaþamak çok zor olmalý , nedir bu durum nasýl oluyor ?
Murat - Yalnýzca medyumluk yada duru görü yeteneði ile açýklanamýyor . Kurtulmak için önüne çýkan adresler de bir zincirin halkasý gibi , þu belki bir çare olur diye gittiði kadýn gibi .
Savcý - Hangi kadýn ?
Murat - Kadýn dediðime bakmayýn cadýymýþ , yani Azize öyle anlattý belki bir iblis.
Savcý - Cadý mý ? yapmayýn .
Murat - Cadý yanýnda az kalýr belki de .
Savcý - Ýnanýyorum , inanýyorum ama inanamýyorum ne anlatýyorsunuz bana , offf offf .(savcý sýkýntýyla yüzünü ovuþturur) Bakýn bana yüzüme bakýn ne görüyorsunuz , salak mý görüyorsunuz , Bakýþlarýmda , hý aptal , sersem mi yazýyor üzerimde bir yerlerimde benim ? (birkaç adým ilerler , sýkýntýlýdýr , kararsýzdýr geri döner) Haydi anlatýn da inanayým.
Murat - Azize bana anlatýrken , hiç þüphe duymadým hem de hiç , neden mi ? Çünkü ona inandým , halini gördüm , ona inandým , cadý diye anlattýðý kadýna da inandým .
Savcý - Kim miþ bu kadýn ?
Murat - Eski bir arkadaþý, Azize ‘ye medyum bir kadýndan bahsetmiþ , her þeyi görebilen , nedenlerini söyleyen ,yapýlmasý gerekli bilgileri veren biriymiþ , þehir dýþýnda tenha bir yerde oturuyor , herkesle de görüþmüyormuþ .
Savcý - Bir gizemli daha .
Murat - Evet, Azize ona telefonla ulaþmýþ önce , kadýn da o Çatlak ses tonuyla , seni bekliyorum Azize demiþ, hemen gel , hava kararmakta, yaðmur yaðmaktaymýþ .
Savcý - Týpký , þimdi olduðu gibi mi ?
Murat - Týpký þimdi olduðu gibi , Azize taksiye atlamýþ , þehir dýþýnda haralarýn olduðu bölgeye gitmiþ , kadýnýn tarifi üzerine nal çiftliði nin yanýndan girip dar yolu takip etmiþ , iki katlý eski evi bulmuþ , þöföre de bekle demiþ , evin yanýndaki merdivenleri çýkmýþ, açýk kapýdan içeri girmiþ.
(ýþýk , yana döner. Azize klasik eski mobilyalarla döþenmiþ , kýrmýzý kadife perdeli odada ilerler üzerindeki þamdandaki mumlarla aydýnlatýlmýþ , kýrmýzý kadife örtülü yuvarlak masada oturan , kör yaþlý kadýnýn karþýsýnda durur, masanýn üzerinde ayrýca eski bir telefon ,karýþýk kaðýtlar ve kalem vardýr , kadýn , kýrmýzý ve siyah renklerden bir þalý sarýnmýþtýr )
Yaþlý kadýn - (çatlak bir ses tonuyla) Gel Azize .
Azize - Merhaba , buradayým , kapý açýktý , madam Evencelya .
(tam o sýrada evin içinden , taþa vurulan metalin çýkardýðý sese benzeyen kuvvetli bir týnlama gelir , Azize ürperir .
(seyircinin de ürpermesi saðlanmalý)
Yaþlý kadýn — Korktun mu ? Benim sakar bakýcým o .
Azize - Ha evet .
Yaþlý kadýn - Tam zamanýnda geldin Azize , fazla vaktin yok biliyorum , motorun sýcaklýðýný duyuyorum .
Azize - Motor mu ?
Yaþlý kadýn - Geldiðin taxý . Ben þimdi uyuyacaðým beni kaldýrma ama sana söylediklerimi yaz , masanýn üzerinden kaðýt al lütfen .
Azize - Uyuyacak mýsýnýz ? Burada ?
Yaþlý kadýn – Ben buradan kalkamam Azize , madem geldin , öðrenip gitmelisin caným , kaðýdýný almadýn .
( yaþlý kadýn sanki görüyormuþcasýna sol eliyle bir kaðýt çekip ,Azize ‘ye uzatýr . Azize , kadýnýn sol elinde baþ parmaðýnýn olmadýðýný görür , elini kadýnýn yüzüne doðru sallar kör olduðuna emin olur zaten kadýnýn gözleri hep kapalýdýr , Azize kaðýdý alýr )
Azize - Burada yazýlar var .
Yaþlý kadýn - (gülerek ) Sen gelmeden ben yazdým Azize . (Azize kaðýdý muma yaklaþtýrýr ve okumaya baþlar )
Azize - Annesinin soyundaki ziyaretçiler onda kapý buldu, kapýyý açýnca ilk onlar doldu .Kartlarda þekil oldu . Bu benim, gelenlerde … ?Ölü evden çýkýnca , annesi eve girmez oldu .bu annem , babam ölünce evde hiç durmadý ,Ziyaretçileri bizden oldu .Bu bana gelenler, Uçaktakinin zamaný doldu ,Bu , bu Can murat
(sesi haykýrýþlara dönüþüyordu )Piþirdiði yemekler yenmez oldu ,bu bu …,Hasta kadýn kartlarý çalar ,Bu o hýrsýz kadýn ,Azizlerin ortasýnda , Azize taþ duvarlarda ölümü tadar . Benim , benim bu , benim , hayýr böyle olmayacak , böyle olmayacak
(Azize elindeki kaðýdý yere fýrlatýr , tam gidecekken )
Yaþlý kadýn - Daha iþim bitmedi seninle Azize .
Azize— Benim seninle iþim bitti cadý ..Bu karanlýk sinsileden kurtulacaðým .
(Azize odadan hýzlýca çýkar)
(ýþýk saða yönelir)

Murat - Henüz olmamýþlarýn korkusu sarmýþ Azize yi sanki göz göze geldik cadý ile kanýmý dondurdu benim dedi . Azize .kendini dýþarý zor atmýþ, merdivenleri bir solukta inmiþ son basamaða gelip , durakalmýþ birden .
Savcý - Neden , geri mi dönmüþ ?
Murat - Kadýnýn vücudunun arka tarafýný , görünmeyen , göstermediði yönünü görmüþ o an
(kýsýk bir sesle )
Savcý - duru görüyle mi ? ha anladým , ne görmüþ?
Murat - Kadýnýn içine çöreklenmiþ , ellerini gögsünde birleþtirmiþ ikinci bir vücut olduðunu görmüþ , sol elinin baþ parmaðý olmayan
bir iblis , týpký yaþlý cadýnýn sol elinin olmayan baþparmaðý gibi.
Savcý - Anladým .
Murat - Hortlak görmüþ gibi kaný çekilmiþ bir halde taksiye koþmuþ .
Savcý - Sanki bir karabasaný anlatýyor gibisiniz .
Murat - O karabasaný bende görmeye gittim .
Savcý - Ciddi misiniz ?
Murat - Siz gitmez miydiniz ?
Savcý - - Tek elle tutulur gizem gibi duruyor ,evet giderdim , gördünüz mü cadýyý ?
Murat - Göremedim , bayan Evencelya ölmüþ , yaþamýþ ve ölmüþ ,ya da her kim , ne ise .
Savcý - Ölen birinin yaþanmamýþ hikayesini dinlediniz o halde Azize den .
Murat - (gülerek) hayýr, ayný gün ölen iki kiþinin hikayesini dinledim Azize den desem , araþtýrýrsanýz , bulacaksýnýz .
Savcý - Ayný gün demek , ölüm nedeni neymiþ yaþlý kadýnýn ?
Murat - Solunum yetmezliði dediler , yakýn da oturanlara sordum zaten yaþlý kadýný yani cadýyý hiç gören de olmamýþ. yanýnda çalýþan kadýnla konuþmak istedim ama , benimle konuþmak istemedi, dahasý kadýn dilsizmiþ belki anlatabilirdi ama istemediði belliydi civar köyde oturan yalnýz , bir kadýnmýþ .
Savcý - Azize ne yapmýþ , duyduðu kehanetlerden sonra ?
Murat - Endiþe içindeymiþ , üstüne üstüne gelen sýradýþý ürkütücü olaylar yarýný bilmenin aðýrlýðý, yeryüzü dertlerinin , acýlarýnýn dayanýlmaz baskýsý . Delirmenin eþiðindeyim diye düþünürken ,
(savcý , Murat ýn sözünü keser)
Savcý - Bir dakika , bir dakika her þeyi gören ,bilen Azize kendi geleceðini neden görmüyor ,?
Murat - Sayýn savcým, gözleriniz. Kulaklarýnýz baþka dünyada iken ve Her türlü günaha þahit olurken , kendi sonunuzu öðrenmek ister miydiniz ? Ve sanýrým yeteri kadar da görmüþ , bakýn buradayýz ,bizi burada o buluþturmadý mý?
(savcý bir an düþünür)
Savcý - Görünüþe bakýlýrsa bu doðru . Ayrýca bende yarýnýmý bilmek istemezdim doðrusu .
Murat - Ýstemezdiniz elbet , korkardýnýz , farkýndaysanýz günü birlik fal seanslarýndan bahsetmiyorum, ya da sýradan medyum kehanetlerinden . Her þeyin gökyüzüne baðlý olduðunu , kaderi bilenlerin , oradan iþaret verdiklerini , tarot kartlarýnýn ise buna baðlý olarak sonrasýný iþaret ettiðini söyledi , Azize bana , eski Mýsýr dan da söz etti ve baþka basit bir alfabeden , ne yazýk ki onlarý hatýrlýyamýyorum þimdi .Ama þu iþaretler vardý (kaðýt kalem çýkaraýr bir þeyler karalar ve savcýya uzatýr )
Savcý - Kendimi gizemli bir hikayenin baþ kahramaný gibi hissediyorum Murat bey (kaðýda bakar baþýný sallar kaðýdý cebine koyar )
Murat - Öyle deðil misiniz zaten ?
Murat - Azize kendini öðrenmek için deðil , eski hayatýna dönebilmek Ýçin , ona iþkence olan bu bilinmez etkiden kurtulabilmek için arayýþa geçmiþ .
Savcý - Bulmuþ mu ?
Murat - Yaþlý bir dayýsý varmýþ , þöyle namazýnda niyazýnda derler ya , annesi ile ayrý dünyalarda bir dayý ve dindar bir yenge her ne kadar fal bakýyor diye Azize ye kýzsalar da yengesi , onu mübarek saydýðý , kýþýn üþümeyen , yazýn terlemeyen ilim sahibi, insan ayýrmadan , menfaat gözetmeden hayýr iþleyen semai diye bir hoca ya götürmüþ .
(ýþýk diðer yöne döner ,tesettürlü Yengesi ve Azize odaya girerler , kilimler , kenarda kuranlýk üstünde kuran , iki sedir ,masa ve üstünde fazlaca kitaplar ,kaðýtlar ve okkalý kalem önce yengesi hocaya yaklaþýr ardýnda ki Azize , kapý eþiðinde ayakta beklemektedir)
Yenge - Selamun aleyküm hocam
(hoca ayakta gülümser )
Hoca - Aleyküm selaaam , aleyküm selam edibe haným .
Yenge – Saðolun , bekleyenleriniz varken ,bizi kabul ettiniz , bu haným kýz ; benim beyimin yeðeni olur,(geriye döner Azize ye bakýþýyla gel der) Adý Azize , sýkýntýsý, güçlükleri oldu, ben de düþündüm ki siz yardýmcý olacakýnýz inþallah.
Hoca – Buyur Azize kýzým þöyle otur bakalým , seni dinleyelim .
Yenge - hocam ben çýkayým .(Hoca Azize ye dönerek )
Hoca - Kýzým , yalnýz dertleþmek isterse kendisi bilir.
(Azize baþýyla yengesine iþaret eder yenge çýkar )
Hoca - Azize söyle bakalým neymiþ seni daraltan mesele .
Azize - Sizi hatýrladým hocam .
Hoca - Öyle mi nereden?
Azize - Rüyalarýmdan .
Hocam - Hayýrdýr inþallah , eee anlat , sýkýntýný anlat .
Azize - Bir kuyunun içinde þaþkýn bakýnýp kaldým hayata , olur olmaz görüntüler görüyorum kontrol benden çýkýyor , öyle daraldým ki.
Hoca - Neler görüyorsun ?
Azize - kimsenin bilmediklerini , aklýnýza gelebilecek , yaþanmýþ yada henüz yaþanmamýþ türlü türlü dertler ,dertli insanlar ,acý çeken , zulüm gören ruhlar , bazen de inleyen insanlarýn sesini duyuyorum , bütün bunlarý kendim yaþýyormuþcasýna acý çekiyorum , istemiyorum artýk .
(hoca düþüncelidir)
Hoca - Bütün bunlarý rüya gibi mi yaþýyorsun yoksa günlük hayatýnda mý görüyorsun?
Azize - Her an , her dakika olabiliyor , sizinle konuþurken de görebiliyorum anladýnýz mý ? Sizin güçlerinizi biliyorum , ilminizle beni kurtarabilirsiniz biliyorum.
Hoca - Güç falan deðil benim ki , ilim dersen o geçen yüzyýlda kaldý, onlar vardý , suda yürüyenler vardý ama þimdi , her þey bozuldu ,rahmet onlara olsun , ancak dualarým seninle olur. Þimdi anlat , gördüklerim gerçekler diyorsun nasýl emin olabiliyorsun?
Azize - Henüz yaþanmamýþlar da var , gerçekleþince emin oluyorum , yalnýz gördüklerimle sýnýrlý da deðil , biliyorum da mesela siz , siz yatýlý okurken , orada yardýmcýlarýnýz yok muydu? Bulaþýk sýrasý size gelince ,ya da kilitli kapýlardan geçerken size yardýmcý olanlar.
Hoca - Tamam Azize , orada dur , dahasýný anlatma gerek yok bu kadarý kafi, þu gördüklerin içinde seninle konuþan ya da konuþmaya çalýþan varlýklar oldu mu ?
Azize - Hayýr olmadý , tek katlý bir evde , minderlerle dolu bir odada hep kur an okuyarak geçecek son döneminiz , burada ,geceniz gündüz , gündüzünüz gece olmuþ.
Hoca - Azize tamam dedim sana yeterli , bilmek istemiyorum ,merak etmiyorum.
Azize - Bilmek günah deðil mi hocam ?
Hoca - Hayýr , deðil .
Azize – Evet günah , ikimizde biliyoruz , bu þekilde yasaklanmýþ birgünahýn verilerini daðýttýk insanlara bana yardým edecek misiniz þimdi?
Hoca - Tabii edeceðim , ama þartlarý yerine getirmelisin Azize .
Azize - Ne gerekiyorsa yaparým, bir iliþkim var , evlenmek istiyorum, ve artýk bu illetten kurtulup , herkes gibi yaþamak istiyorum .
Hoca - O senin bu durumundan habersiz öyle mi ?
Azize - O na anlatýrsam , beni ya deli sanýr ya da þizofren , anlýyorsunuz durumu .
Hoca - Ne kadar zaman önce baþladý bu olaylar ?
Azize - Tarot falý bakmaya baþladýktan hemen sonra , nasýl yapacaksanýz yapýn dayanýlýr gibi deðil .
Hoca - Azize , bizler, Allah yolunu görmene yardýmcý kiþileriz, senin için dua okur , hayýrlar dileriz , hiç bir þey dua nýn gücünün karþýsýnda duramaz , ilkönce þu fal denen þeyi hayatýndan silecek , Allah a teslim olup ,yaþadýðýn bu hayatý bir müddet terk edeceksin , kopacaksýn.
Azize - Nasýl olacak , ne yapmamý istiyorsunuz açýk söyleyin.
Hoca - Seni göndereceðim yerde , diðer bayanlarla kalacak , ibadetini yapacaksýn .
Azize - Bunlarýn hepsini yapardým ama Can Murat ý býrakamam , ondan uzaklaþamam ona nasýl anlatýr , neyi izah ederim söyleyin bana .
Hoca - Eðer onu þimdi býrakmazsan ya da bir þekilde uzaklaþmazsan , o seni bir daha görmemek üzere býrakýr gider Azize anlýyor musun beni ? Tabii bu can Murat , hesaba katýlmamýþ bir gönül iþi , þeytanýn araya sýkýþtýrdýðý güçlü bir detay , o seni seviyorsa , senin dönmeni bekleyecektir .
Azize - Olacak þey deðil hocam , olacak þey deðil .
Hoca - Münasip bir þey düþünüp , bir yol ararýz ,beraber .
Azize - Beni anlamadýnýz , ne diyeceðim ona , ben zavallý bir kadýným , her þeyi görebilen , kahrolasý bir falcýyým bekle beni , eski halime dönünce geleceðim mi? Onu eþ olarak seçtim biliyorum ,o da beni seçti , yakýnda gelecek evlilik teklifinde bulunacak , bundan vazgeçmem .
Hoca – Ne kadardýr birliktesiniz ? Bu durumunu bilmiyor mu ?
(Azize hýrçýnlaþýr )
Azize – Gitmeliyim artýk , sizin yapacaklarýnýz , þartlar yani , uymuyor , istediðiniz çok aðýr .
(hoca , heyecanla konuþur , ýsrarla panik arasýndadýr)
Hoca - Ýþler sarpa sardýðýnda , ne yapacaksýn Azize ? Daha geç olmadan kurtar kendini , elimden geleni yapacaðým senin için ama yanlýþ bir karar verirsen vay haline , hayatýn akýl hastanesinde sonlanýr , o noktaya gelmeden ,,…. Dinle beni yazýk olur sana , kurtuluþ vaktini kaçýrýrsan inanç ile temizlenip maneviyatýný güçlendirirsen iþte bu olur , senin kurtuluþun .
(Azize , aðlamaklý bir sesle konuþur hatta ümitsizliðin haykýrýþlarý gibi bir reddir )
Azize - Bilemezsiniz , gitgide büyüyen kar topaðý gibidir bu illet melanetini bulaþtýrdý üstüme , ama olmaz Can Murat ý feda edemem , þimdi gitmeliyim .
(Azize ayaða kalkar , gitmeye hazýrlanýr , hoca ona bir kaðýt uzatýr)
Hoca – Azize al telefon numaram , hep açýktýr ara beni .
Azize - Ýzninizle.
Hoca - düþün o vakit.
Azize – Hayýr düþünemem .
(hoca ayaða kalkar , Azize yi son kez iknaya çalýþýr )
Hoca - Hiç olmazsa düþün , seni götüreceðim yerde , huzur bulacaksýn ,iyi insanlarýn olduðu , kötülük olmayan bir yer .
Azize - Ýyi günler hocam.(Azize odadan kaçar gibi çýkar)
(hoca masanýn üzerindeki Azize nin býraktýðý telefon kaðýdýný görür , kaðýdý eline alýr sahne biter, ýþýk diðer sahneyi aydýnlatýr)
Savcý - Zavallý Azize , ne kadar çaresiz kalmýþ ama kabul etmeliydi , , eðer etseydi , belki de bugün þu mezarda yatýyor olmazdý.
Murat - Etti. Kabul etti , bilenlerle , bilmeyenler arasýndaki fark hep bilinmediklerin baþa gelmesinden sonra anlaþýlýr ya o , Can Murat’ ý Ýstanbul ‘ a beklerken , o meþum gecede , hatýrlarsýnýz o kazayý hani , sýnýra yaklaþýrken uçaðýn altimetresi arýzalanmýþ dediler , üç ,dört sene önceydi .
Savcý - Oto pilot , o arýzadan komut almýþ hatýrlýyorum , gazetelerden , inanýlmaz talihsiz bir olaydý .
Murat - Ýþte o gece , televizyondan öðrenmiþ kazayý Azize. O an duvarlar , eþyalar her þey üstüme geldi , ezdi beni , ölüm acýsý ne feci bir ceza benim için dedi . Ýnanç duvarlarý sarsýlmýþtý. Solan çiçeklerin taç yapraklarý gibi geceleri sessiz geçiyormuþ , gözü açýkken uyuyor, kapalý iken gördükleri onu uyandýrýyormuþ.
( acýklý keman sesi duyulur , ýþýk diðer yana kayar, Azize , üstünde kirli kýyafetler varken , evin duvarýna yapýþmýþ gibi yaslanmýþ , saçlar darmadaðýn ,ayaðýnýn birinde çorap var diðerinde yok ahhh ahhh diyerek inliyor , çok acý çektiði açýk . Kendi kendine konuþmaya baþlar )
Azize - Neden reva gördün bana ahh neden ? Ruhlarýmýz sünger gibi çekmiþti birbirimizi , ahhh, vücutlarý pis hastalýk saçanlarý , etraflarýna kötülük dikenleri saçanlarý, gözü kan arayan sapkýnlarý býraktýn neden , neden benim canýmý aldýn ah Can Murat , sen benim canýmdýn , mutlak sessizliktesin þimdi , benim nasýl acýyla kývrandýðýmý bile duyamýyorsun, Allahýýmmm hiçbiri benim suçum deðildi biliyorsun , her þeyi bilen de sensin kurgulayan da , ne oldu þimdi her þey bitti , çað kapandý, milad doldu , farkýna varabilmenin farkýna varabilsek bile ne deðiþir ki ? Bu acýyý tattýrdýktan sonra , ahhhh ölüm , vahh ölüm , ahhh Can Murat , ateþler yanmalý þimdi bütün tepelerde , ateþler yanmalý.Dönmek istemezsin seni yollasalar bile artýk gittiðin yerden ,geleceðim geleceðim bende ama þimdi izin yok ,hiçbir anlamý yok artýk ,þu kokuþmuþ et yýðýnýnýn bende ,ýþýk seli olacaðým bende .
(Duvardan ayrýlýr birkaç adým seyirciye doðru sallana sallana yürür, sanki bacaklarý onu taþýmaz gibi yere oturur )
Ateþler yanmalý
( ýþýk savcýda )
Savcý - Bence bir psikiyatriste görünmeliydi ne olursa olsun ,
Murat - Aman savcý bey , kim inanýrdý ona , teþhiste zorlanmaz , þizofren tedavisi görürdü .
Savcý - Haklýsýnýz , aslýnda kimin haklý olduðu hala bana belirsiz geliyor , inançlar ne garip deðil mi ? Bazen olana inanmýyor anlatýlana inanýyoruz neden sizce? Bu , inanma ihtiyacýnýn aciz noktasý mý yoksa ?
Murat - Kimi zaman , derdi Azize , evden hayýr demek için çýkarsýn ama eve döndüðünde evet demiþindir , neden olduðunu gerçekten bilmezsin , çünkü o ,kaderindir ve gereðini yapmýþýndýr , nedensiz kararlar hep bundandýr .
Ve bizler de kaderimiz doðrultusunda inanýyoruz .
Savcý - Evet . Yetiþtirilme tarzý ve alýnan eðitim bir yerde týkanýyor , öyle bir deðiþime uðratýyor ki hayat insaný . Evet evet anlýyorum sizi , kazadan sonraki þokla mý gitmiþ þu hocaya ?
Murat - Ailesi onu hastaneye yatýrmak için iknaya çalýþýrken , yengesi hocayý aramýþ , hoca bir an bile tereddüt etmemiþ ve detay
sormamýþ , arabasý ile gelip , Azize ‘yi evinden almýþ ,Yalnýz , Azize bana bir baþka araba tarafýndan takip edildiklerini
de söyledi ..
Savcý - Hocayý kim , neden takip etsin ki ?
Murat - Belli deðil , biliyorsunuz her þeyin , dinin de fanatikleri var , yolda hiç konuþmamýþlar , bir ara hoca ona ,; Sakýn isyana yanaþma ardýnda , kibiri saklar burada deðil ama diðer tarafta ki azap en kötüsüdür bilesin , aman kýzým bunun için götürüyorum seni demiþ .
Savcý - Nereye götürmüþ Azize’ yi ?
Murat - Þehre yakýn bir bölge , hemen yakýnýnda da bir köy ve su kaynaðý . Etrafý yüksek duvarlarla çevrili geniþ bir bahçe , içinde aðaçlar , bir kuyu, iki büyük taþ bina , binalar , birbirini L biçiminde tamamlýyormuþ , ön bahçenin ortasýnda fýskiyeli bir havuz , iki büyük çardak , binalarýn ardýnda , tepenin yamacýna doðru ektikleri bir sebze tarlasý bulunuyormuþ . Aynen böyle tarif etti bana Azize .
Savcý - Nasýl bir yer ki burasý ? Sofularýn mekaný mý ?
Murat - Manevi yardýma ihtiyacý olan birkaç kiþinin sýðýndýðý yer diyelim , öyle ki , orada bulunan kadýnlarýn baþý açýk olanlarý çoðunlukta kendini tanýma , yaradaný bilme , ona kulluk ederken , insani erdemlerden pay alma , paylaþmanýn getirdiði huzur , sanýrým buna benzer þeyler ekleniyordu hayatlara .
Savcý - Kaybolmuþ hayatlara .
Murat - Belki öyle de denebilir .
Savcý - Ne ilginç , var mýydý böyle yerler ? Hiç düþünemezdim doðrusu , doðu ile batýnýn beþiðinde .
Murat - Bu topraklardaki sýrlarýn anahtarý ,birilerinde var.
Savcý - Tarikat evi desem o da deðil .
Savcý - Hayýr hayýr öyle deðil , baþka türlü bir yer , eskiden özel yatýlý okulmuþ þimdi ki dindar sahipleri , izin vermiþ bu duruma , bazý
hayýrseverler de yardým ediyormuþ el altýndan , orada kalanlar ise yetiþtirdikleri zerzevatý satýyorlarmýþ pazarda . Maksat , intihara sürüklenen kiþilerin hayata baðlanmasý Allah’ a yönelmesi . Azize , namaza orada baþlamýþ , cevizli ekmek yapmayý, insan iliþkilerindeki sevgi ve þevkati , insan fýtratýnýn güzelliklerini , orada keþfetmiþ . Ama yaptýðý yemekler , o kadar lezzetsizmiþ ki yenmez olmuþ . O da temizlik iþlerini görmüþ .
Savcý - Diðerleri kim ? Nasýl bir yermiþ ? Anlatsanýza.
Murat - Medine , hayatýna girenlerden hep kötülük görmüþ , güzelliði baþýna bela olmuþ , cinayetin kenarýndan dönmüþ bir kýzcaðýz. Dýþarý pul iþler, çorap örermiþ.Nuran , pek konuþmayan sessiz , orta yaþlý, yüzünde büyükçe bir yara izi bulunan bir kadýncaðýz.Bir de Hacer ile Ýkbal var; Hacer , Ýkbal ‘ in kýz kardeþinin kýzý ,teyze , yeðen beraber sýðýnmýþlar buraya , Azize demiþti bana , ikbal in kocasý, Hacer e tecavüze yeltenince Hacer in annesi de Ýkbal in kocasýný öldürmüþ þimdi hapiste , adamýn ailesi de Ýkbali sorumlu tutmuþ ,En yaþlýlarý ise Makbule anne , iki torununun ölümlerinden kendini sorumlu tutup , kahretmiþ hayatýna ama kendini öldürmeyi becerememiþ. Savcý - Bir saniye .
(savcý iç cebinden küçük içki matarasýný çýkarýr açar ve diker . Murat’ a bakar , uzatýr gibi yapar , Murat baþýný iki yana sallar savcý devam eder)
- bulmak lazým o kadýnlarý.
Murat - Ýyi de hepsi hem de hepsi ölmüþler , yalnýz kadýnlar deðil erkekler , erkekler de ölmüþler.
Savcý - Ne diyorsunuz Allah aþkýna ! (içki matarasýndan tekrar tek atar )
Erkekler de hý neden ama ? Nasýl oluyor bu ölümler ? Anlattýklarýnýz Olabiliyor elbet ama , hepsinde þu Azize’ den izler taþýmasý , nasýl denir ? Gizemin bir parçasý mý dersiniz ?
Murat - Siz karar verin , bana anlattýklarý ve size de anlatmamý istediði bunlardý , Azize ‘nin , gerçek þu ki, Murat Can’ ýn ölümü kendi yüzündenmiþ , bu nedenle acýsý , kat kat artmýþ Azize nin.
Savcý - Kazayý konuþtuk ya sizinle .
Murat - O iþin görünen , anlaþýlýr yüzü dedi bana , bende ona Sorduðumda , ben yaptým , benim suçum dedi. Nasýl dedim? Evliliði her þeyden çok istiyormuþ ve bir gece kartlarý alýp , dizmiþ týpký þu Gülizar hanýma bakarken , dizdiði gibi . Olacaklara hakim olabilmek adýna.
Savcý - Eeeeee?
Murat - Olmuþ . Can Murat evlilik teklifi için gelirken ölmüþ zaten .
Savcý - Kaza sebebini buna mý baðlamýþ ? Adam zaten teklif için geliyormuþ dediniz .
Murat - Hayýr hayýr öyle deðil , kartlarda olmasý gerekeni evlilik teklifi olarak düzenlemiþ , halbuki , evlilik olayýnýn gerçekleþmesi olarak tanýmlanan kartý koymalýymýþ . Asýl neden ise böyle durumlarda hep bir kurban olayý olurmuþ .
Savcý - Þimdi kurban , sevgilisi mi oldu yani ?
Murat - Azize’ ye göre öyle , teklif olayý niyetiyle çýkmýþ ama olan Can Murat a olmuþ .
Savcý - O Gülizar hanýmda kurban olmuþ mu pekiyi ?
Murat - Evet adamýn sevgilisi , trafik kazasýnda ölmüþ .
S avcý - Aklýmý , karýþtýrýyorsunuz , zihnimle oyun oynuyorsunuz sanki.
Murat - Ayný hissi bende defalarca hissettim , Azize bana , bunlarý anlatýrken .
Savcý - Ooofffff offffff yahu Murat bey , olay yeri inceleme , adli týp , kapanan dosya , Melek diye adlandýrýlmýþ Azize,
namaz kýlan bir kadýnýn kilisedeki intiharý asýl önemlisi ise …
(Murat sözünü keser savcýnýn)
Murat - Söyleyin , söyleyin .
Savcý - Asýl önemlisi , benim bu ölüm sebebinden tatmin olamamam , içimde bir his var bir yerde kaçýrýlan bir nokta , bir nüans , bir þey , bir þey var . Þey dediniz , þu hocayý takip edenler , kilisenin altýnda tünele açýlan bir demir kapak vardý , kullanýlmadýðý söylenmiþti , ama o gece kilisedeki kadýn , þu temizlik iþlerine bakan , madam Huberta , bana ses duyduðunu söyledi , sanki metal bir kapak kapanýr gibi yankýcý bir ses diye nitelemiþti , týkýrtýdan da bahsetti ama nedense sonra konuyu kapattý , hatýrladým , zangoç , fýrtýnadan , kilise bahçesinin demir kapýsý yüzünden demiþti , kapý yanký yapar biçimde kapanmaz , tünel kapaðýný bizim çocuklardan biri görmüþ kilidi açýkmýþ ama sonrasýnda kilitli dedi memur arkadaþlar . Biz kullanýlmýyor diye de ..
Murat - Bakýn neler geliyor aklýnýza .
Savcý - Ýyi de dýþarýdan gelen kilidi açamaz , ancak dýþarý çýkabilir.
Murat - Ya da içerden açýlýp , içeri alýnabilir .
Savcý - Ýncelemem gerekirdi benim , nasýl atladým ben ,ama öyle doldu ki orasý birden tüm Vatikan sanýrsýnýz orada , iþin içine girenler girdi , skandal olmasýn diye …anlýyorsunuz beni .
Murat - Anlýyorum , atlamanýz normal ,Size bunlarý düþündürecek doneler de yoktu zihninizde .
Savcý - Murat bey devam edin ,
( cebinden içki matarasýný tekrar çýkarýp , uzunca diker içkisini)
Murat - Dediðim gibi tek suçlunun kendi olduðuna inanýyordu , sorumlu benim dedi sadece benim .
Savcý - Þu kaldýðý evi anlatýyordunuz, herkesin öldüðü evi .
Murat - Diðer binada erkekler kalýyormuþ , hoca diye hitap ettikleri Alaaddin, ‘Yüzünün nurunu o kalýn gözlükler gölgeliyemiyor ‘dedi Azize ,
Hiç konuþmayan nedenini kimsenin bilmediði bir sessizlikteki , Savaþ ,Ýþ yapmadan durunca hatýrladýklarýndan , korkan , devamlý baþýný iki yana sallayan , hiperaktif Ýsmet ,Ayaðý aksak olmayan ama aksakmýþ gibi yürüyen , Süleyman , Kýzýl uzun sakallý , sesi dingin , bakýþlarý derin Ekber.
( ýþýk diðer yanda, büyük bir masa , etrafýnda , evdeki kiþiler oturmuþ yemek yiyiyorlar, huzurla sohbet ediyorlar herkes bir þey anlatýyor)
Alaaddin - Duayý sen yap bu akþam Azize , senin sofra duaný hiç duymadýk öyle deðil mi canlar ?
(herkes ellerini açar , Azize ye bakarlar , hazýrdýrlar Azize þaþýrmýþtýr gülümser )
Azize - Yaþamak için doðduk, ölmek için yaþýyoruz . Ve þimdi burada mýsýr ekmeðimizi , fasulye ve yoðurdumuzu yemeye hazýrlanýyoruz , sana þükrediyoruz , biliyoruz ki sadece sana þükür ederiz , sende bil ki yüce yaradan , bizler kurtulmadan önce yine senin izninle o badirelerden geçtik , kendi nefsimiz bize ihanet etti , sende izin verdin , ama yine bizleri sen kurtardýn . Afiyet olsun .
(Ekber ile makbule anne Alaaddin hocaya bakarlar , diðerleri ise düþünceli vaziyette önlerine)
Alaaddin – Afiyet olsun .
Azize - Biliyor musunuz ? çok önce yani ben daha doðmamýþým , iki yanýmdan beni tutup indirdiler , sonra ben sordum , burasý neresi ? dediler ki ; senin büyüyeceðin ev , ilerde bir koru , orasýný gösterdim , orasý dediler park olacak iþte orada oynayacak , koþacak ,güleceksin ,ben sonra orada büyüdüm, büyüdükçe hatýrladým , o parkta da koþup oynadým sonra unuttum ama , þimdi yine hatýrladým ,daha pek çok þey de anlattýlar ama þimdi unuttum.
(herkes sessizce dinlemiþ , birbirlerine bakýp kalmýþlardýr , sessizliði Ýkbal bozar )
Ýkbal - Alaaddin hocam , biz Hacer ile ismet abinin yanýna , pazara gitmek istiyoruz , hem pazardan alacaklarýmýz var .
Hacer - Hem de biraz þöyle gezip , etrafý görmek istiyoruz hocam .
Ýkbal - Ýznin olursa tabii (gözü hacerde kýzar gibi)
Alaadin - Gezin elbet , amma vaktiyle gelin , yabancýlarla Konuþmayýn Ýkbal kýzým . Ýsmet sen göz kulak olacaksýn kardeþlerine .
Ýsmet - (baþýný sallayarak) Tabii hocam .
Alaaddin - Makbule haným , bu fasulyeler , senin ellerinde piþmiþ pek leziz .
Makbule - Afiyetler olsun hocam .
Alaaddin - Azize kýzým , nasýl öðrendin , patik örmeyi deðil mi ?
Azize - Öðrendim hamd olsun ,neler öðrendim burada hocam , tarla sürmeyi , boncuk iþlemeyi ,kilim dokumayý ,yoðurt yapmayý .
Alaaddin - OO , Azize , maaþallah maþallah sana kýzým.
Azize - En önemlisi baþ baþa kalmayý öðrendim .
Alaaddin - Kendinle mi?
Azize - Hayýr , Allah ile.
Alaaddin - ( gülerek )Bu çok iyi Azize , bizler bunun farkýndayýz zaten , Ýslam ýn katý olmadýðýný da gördün burada .
Azize - Ne kadar mutlu oldum hocam buraya gelmekle , huzuru buldum , kurtuluþu buldum , sizler nasýl iyisiniz , nasýl güzelsiniz , emin insanlar ,etrafýmda ,iyi ahlak, doðru inanç sýyýrdý aldý beni uçurumun eþiðinden , yaralarým kabuk baðladý,
Alaaddin - Bizler ,farkýndasýn kimsenin özeline girmeyiz , burada bulunan kiþiler neyi ne zaman ne kadar anlatýp , bizlerle paylaþacaðýna kendileri karar verir . Bizler senin ne kadar temiz ruhlu biri olduðuna kefiliz deðil mi canlar ?
(herkes kefiliz diye cevap verir)
Azize - Öyle þeyler belirdi ki zihnimde , kendimizi bildiðimizden beri bizlere anlatýlmak istenenlerin , ne kadar farklý, olduðunu gördüm keþfettiklerimin ,þu küçültülmüþ Ýslam ile asla anlatýlamayacaðýný anladým , yaradan , araya perde koymadan bizimle temasta bunu yaþýyorum , düþündükçe anlýyor, her þeyi yerine koyabiliyorum , bu da onun büyüklüðünü kudretini açýklýyor ruhuma , daha ilerisini ise tasavvur edemiyorum iþte o noktada , bir korku sarýyor benliðimi , Allahým diyorum sen nasýl da güzelsin ve en büyüksün , iþte gerçekleri burada sizinle iken kavramam kurtardý beni yoksa . yoksa , sanýrým ben gafil bir melun olarak çoktan gitmiþtim .
Alaaddin - Þükürler olsun ki buradasýn .
Azize - Þükürler olsun . Sizin de gizli ilimleriniz sizi içine alýyordu , neyse ki uðraþýlarýnýzýn yansýmalarý , sizi uyardý .
Alaaddin - Gizli ilimler mi ?
Azize - Kalplerden geçenleri , us taki düþünceleri, ve ölülerin manevi durumlarýný bilen siz deðil misiniz ?
(Alaaddin hoca , Azize ye bakakaldý , þaþkýndý , kýsýk bir sesle sordu)
Alaadin - Sen nereden biliyorsun bunlarý ?
Azize - Bilemezsin ,erkek diþi doðasýnda mý, diþi , erkek kisvesinde mi? Zalim mi, gaddar mý, ? hýrsýz, sinirli, hastalýklý ,akýllý , deli ya da alim mi hýrçýn ,huysuz , katil mi? Bilemezsin , saklanan o beþ þeyi de bilemezsin .pardon altý .
Alaaddin - Azize (hoca masada ayaða kalkmýþtýr)
Azize - Ýkbal ve merteben nüfus ve kudretin buraya kadar hocam.
Alaaddin - Sana nereden bildiðini sordum .
Azize - Neyi ?.... Ben , ben bir þey bilmiyorum , hiç bir þey bilmiyorum .
(gitgide sesini yükselterek)
(Azize aðlamaklý ve korkuyla mutfaðý terk eder, Alaaddin hoca baþýný kollarýnýn arasýna alýr , düþüncelidir sonra doðrulur sofrada herkes , ne olduðunu anlayamamýþtýr ya da emin deðillerdir anladýklarýndan )
Alaaddin - Yok bir þey canlar , sönmeyen bir kin var damarlarýnda hala ,halbuki o kalplere sükunet veren , manevi bir rahmet için burada .
(Makbule haným Azize nin arkasýndan gitmek isteyince, Alaaddin hoca engeller ) durun kimse gitmesin , bazý ikilemler yaþýyor , onun için kolay deðil , hiç birimiz için kolay olmadý . Ee bu akþam ilahi sýrasý kim de?
Medine - Ekber de hocam .
Alaaddin – Hadi bakalým , namazdan sonra dinleriz inþallah .
(ýþýk diðer yanda )
Savcý - Bu kadar insan nasýl ölüyor , neler olmuþ ?
Murat - Ýþbölümü yapýp, ibadetle geçen bir buçuk yýl , Azize , ‘görüntüler beni terk edip , yüksek bahçe duvarlarýnýn arkasýndaki
þehir yolunda kaldý ‘ demiþken bir gece ; uykudan aniden uyanmýþ ,uyandýrýlmýþ desek doðru olur.
Savcý - Nasýl uyandýrýlmýþ ?
Murat - Bir erkek sesi duymuþ , sureyi bitirmeden ‘ kalktým camý açtým dedi , kardeþlerden biri sanmýþ önce , sonra görememiþ
kimseyi , karanlýðýn silueti vardý bahçenin üstünde dedi .
Savcý - eeeeee
Murat - Bir þey gördüm dedi , taa bahçenin köþesinde, incir aðacýnýn orada .
Savcý - Ne görmüþ ?
Murat - Iþýk patlamasý gibi bir þey iþte o an duymuþ Can Murat ýn sesini.
Savcý - Ölen sevgilisi.
Murat - Evet ölen sevgilisi , benim Azize diyormuþ çaðýrdýn geldim .
Savcý - Allah Allah !
Murat - dikkatle bakmýþ köþe aðacýn bilinmeyen karartýsýna , gidenlerin gelmeyeceðini bilse de kulak kabartmýþ geceye , fýrlamýþ sessizce koridordan aþaðý yalýnayak ve uzun sarý geceliði ile Doðru aðacýn altýna koþmuþ , iþte orada görmüþ .
Savcý - Neyi?
Murat - Boþluktaki mavi ýþýklarý , dans eden ýþýklarý , sessiz patlamalar ile etrafýný aydýnlatmayan ýþýk demetlerini varmý ? yok mu ? belli olmayan ince týnýlý yýldýz renkli pýrýltýlarý , sesi duymuþ bu kez oldukça net .
Savcý - Sevgilisinin .
Murat - Evet , Can Murat ý . Sana geldim demiþ ona , çaðýrdýn beni . Göremiyordum ama hissediyordum , oydu dedi , sanki kalbi durmuþ , yanýna gelmek istiyorum deyince , Can Murat ýn ona cevap vermesiyle þaþkýna dönmüþ .
Savcý - Cevap ha! Ne cevap vermiþ ?
Murat - Evet , ( murat savcýya yaklaþýr sanki usulca söylemek ister gibi) önce onlar demiþ , kimler demiþ Azize , fark etmiþ ki her þey bir hayal kapkara bir gecenin oyununa gelmiþ . O an.
Savcý - Hayal miymiþ gerçekten ?
Murat - Dinleyin siz karar verin , taþ binaya yöneldiði o an binanýn içinden geniþleyen , büzüþen bir aydýnlýk görmüþ durmuþ , anlamaya çalýþýrken alev topunun binanýn içerisini sarýyor olduðunu görmüþ , ve bana dedi ki : görmek iþitmek gibi deðildir.
Savcý - Hayalinde mi?
Murat - Hayýr , bana o kadar insanýn nasýl öldüðünü sormuþtunuz ya .
Savcý - O kadar insanýn ölümü yangýndan mý ? Öyleyse Azize doðruyu duymuþ ,önce onlar .
Murat - Evet önce onlar , aynen söylediði gibi . Sabah olduðunda , köy ahalisinin çaðýrdýðý itfaiye yangýný ancak söndürebilmiþ.
Savcý - Azize ?
Murat - Taþ kesmiþ vaziyette beklemiþ önce , sonra koþmuþ , koþmuþ kaçar gibi , kopar gibi .
Savcý - Nereye ?
Murat - Otoyola . Onu bitap bir þekilde gören yük kamyonu þöförü þehre kadar getirmiþ . Azize hiç konuþmamýþ , þehrin ortasýnda Azize inmek isteyince , þöför engel olmaya çalýþmýþ ,polise götürmek istemiþ .Azize öyle korkuyormuþ ki .
Savcý - Polisten mi ?
Murat - Hayýr , baþýna gelenlerden , hep koþup, kaçýnca arkada býrakýlanlar yok sayýlýr sanýlýr ya.O vaziyette , ilerlemiþ yollarda , þehir uðultularý, insanlar, korna sesleri , gördüklerini algýlamadan , kalabalýðý yarýyormuþ, her þey küçülüyormuþ gözünde , o anda anlamýþ iþte .
Savcý - Neyi anlamýþ , yanlýþ yerde olduðunu mu?
Murat - hayýr , hiçbir þeyin deðiþmediðini .
Savcý - Yani .
Murat - Onu içine alan , o girdaptan hiç kurtulamadýðýný , ve o anda duyduðu o son sese elini uzatmýþ .
Savcý - Hangi sese ?
Murat - Kurtuluþa gelin diyene.
Savcý - Kurtuluþ mu?
Murat - Evet , iþgüzar misyoner , etrafýný saran insanlarýn gözü önünde , bir kurtarýcý tavrý ile kucaklamýþ Azize yi .
( etrafý kiliselerdeki gibi mum kokularý saracak bu unutulmamalý, vazgeçilmemeli bu yüzden yan sahnenin kenarlarýna mumlar dikilecek ve ,çan sesi duyulacak )
(ýþýk yan sahneyi aydýnlatýr , odada Azize bir yatakta yatýyordur , yanýbaþýnda siyah bir elbise giyinmiþ bir kadýn , kýsa boylu saçlarý daðýnýk vasat kýyafetli bir adam durmaktadýr, Azize doðrulur yarý açýk gözlerini açmýþtýr , kendi kendine sanki kendine henüz gelememiþ gibi mýrýldanýr)
Azize - Ýntihar eden bebekler, cehennemin kapýsý olan bu yeryüzünü ret ettiler.
(yaþlý kadýnla(madam huberta) , adam (zangoç) birbirlerine bakarlar, tam o anda içeriye baþrahip girer, Azize ye uzun uzun bakar , Azize onu görür )
Azize - et producens eos foras ,ait ; Domini guid me oportet facere , ut Salvus fiam ?
(baþrahip , þaþkýn olmakla beraber sevinçli , gülerek bir halde Azize ye cevap verir)
Baþrahip - At illi dixerunt ; Crede in Dominum Jesum et salvus eris tu , et domus tua
(madam Huberta zangoça yaklaþarak kulaðýna)
Huberta - Bu zavallý kadýnýn , tedaviye ihtiyacý var sanýrým .
(baþrahip, onu duyar , zangoça dönerek)
Baþrahip - Bebeklerin intihar etmesi çok görülmüþtür , bu kadýn Tanrýnýn bize bir misafiri Tanrý bilir ,belki de imtihaný , belli ki ruhunu kaybetmiþ , kurtarýn diyerek , kardeþlerimizin ayaklarýna sarýlmýþ , Huberta yemek getir .
(Azize ye döner , yumuþak ses tonuyla,)
Baþrahip - Üzülme kýzým , dua et , babamýz seni duyacaktýr.
(iki elini açarak Azize yi kucaklar , gözleri Azize nin oldukça kirli , çýplak ayaklarýnda kalýr )
(ýþýk mezarlýk sahnesinde)
Savcý - Demek Azize nin kilise de kalmasý böyle olmuþ.
Murat - Adýnýn melek olmasý da .
Savcý - Anlamýyorum , orada kalmasýný anlayamýyorum, kim olduðunu biliyor , ailesi var neden orada o kadar zaman geçiriyor , ne arýyor , ne istiyor ?
Murat - Savcý bey, geriye bakmak istemediði aþikar , belki huzur aramýþtýr belki dertlerine ortak ama Azize nin deyimi ile ölüm her yerde kol geziyor , beni nasýlsa bulur , bulduðu yer önemli deðil demiþti.
Savcý - Azize ölü bulunduðunda ,Baþrahip çok üzgündü , o kadar üzgündü ki adamýn mavi gözleri , içine göçüp ,mat bir griye dönmüþtü sanki.
Murat - Biz hangi tarafa yönelsek , o taraf kaderimiz olmuyor mu ? Savcý bey , baþrahip hep bekledi .
Savcý - Kimi ? Azizeyi mi ?
Murat - Evet biliyor ve bekliyormuþ, bunu Azize ye kendi söylemiþ .
Savcý - Biraz daha içmeliyim (matarasýndan bir miktar içer) o da mý medyum muþ ?
Murat - Baþrahip , bayan Huberta , zangoç, ve Leon denen o genç rahip ile bir buçuk yýl geçirmiþ Azize.
Savcý - Hiç mi merak edip sormamýþlar ?
Murat - Genç rahip Leon , ilk günden sevmemiþ ,istememiþ Azize yi , ama peder , aralarýna usulca alývermiþ Azize yi , onu avutmuþ, korumuþ .
Savcý - Neden bu ilgi pekiyi , Bir yabancý ya , beklediðinin o olduðunu nereden biliyormuþ ?
Murat - Çýplak kirli ayaklarýndan ve sarý uzun geceliðinden .
Savcý - Murat bey , dalga mý geçiyorsunuz benimle siz ?
Murat - Dinleyin savcý bey.
(ýþýk yan tarafta kilisede , odada Azize ve Huberta oturuyorlar)
Huberta - Melek , yemeklerini bitirmiyorsun, tabaðýndaki artýklarýn çokluðunu fark etmiyorum sanma caným .
(Azize , gözlerini sabit bir noktaya dikmiþ , mýrýldanýr)
Azize - Mariam.
Huberta - Efendim ,duyamadým .
Azize - Mariam dedim , öyle beyaz ayaklarý var ki.
Huberta - Kim , kimden söz ediyorsun , hangi mariam?
(Azize bakýþlarýný Huberta ya çevirir , manidarca bakar )
Huberta - Yüce isa , yüce isa ahh melek ,belki de seni bulduklarý yere býrakmak daha iyi olacaktý. Söyle bana þimdi , nerden bulup ta söylüyorsun bunlarý ?
Azize - Görüyorum , ben hep görürüm .
Huberta - (ona yaklaþýr) þimdi ne gördün ?
Azize - Mariam ýn beyaz ayaklarýný.
(içeri elinde kitabý baþrahip girer)
Baþrahip - Huberta , yemeðimi hazýrlar mýsýn ?
(Huberta sessizce odadan çýkar)
Baþrahip- Melek , meleeeek, sana söyledim , gördüklerini benden baþkasýna söyleme dedim caným inan ben seni onlardan daha iyi anlýyorum .
Azize - Sizi tanýyorum peder.
Baþrahip - Þüphesiz tanýyorsun , beraber dualarýmýzý ediyoruz , beraber yalvarýyor , beraber yaþýyoruz Melek , Üstelik senin sakladýklarýnýn farkýndayým ama sana sýrlarýný sormuyorum geçmiþini deþmiyorum , seni üzmek istemiyorum Melek.(iyice Azize ye yaklaþýr )Bana sadece bana söyle Melek Huberta buradayken ne gördün ?
Azize - Saçlarýný ortadan ayýrmýþ, sanýrým arkadan toplamýþ, bebeðini kokluyor , alný açýk .aydýnlýk, hele ayaklarý o beyaz ,o güzel ayaklar.
Baþrahip - Kimin melek söyle söyle haydi ?
Azize - Acýlarýn annesi Mariam.
(baþrahip Azize ye sarýlýr , o anda Leon (genç rahip) içeri girer ve yüzü asýlýr)
Leon - Efendim , sofranýz hazýr , Melek de sizinle mi yiyecek ?
Baþrahip - Elbette benimle yiyecek , þarap ta içeceðiz Melekle.
Leon - Özür dilerim efendim ama gerçek adýný bilebilsek daha doðrusu ile hitap ederdik Meleðe.
Azize - Adým yok , adým , öldü benim.
( Leon kýzgýn bir ifadeyle derin bir nefes çeker )
Leon - Sofrada görüþürüz efendim.
(odadan çýkar)
Baþrahip - Sen bakma ona Melek , belki de seni kýskanýyordur ne dersin ?
Azize - Beni sevmediðini siz de biliyorsunuz .
Baþrahip - Boþver sen onu , sana müjde vereceðim Melek , seni vaftiz edeceðim , haydi yemekten önce dua edelim , aaa bakma öyle sen amen dersin
Azize - Ýlk geldiðim günlerde benim için ettiðiniz duayý edin.
(baþrahip , dua etmek için ellerini birleþtirir )
Baþrahip - Sevgili babamýz, bu kadýn , kurtuluþ için burada , birçok yollarla saldýrýya uðramýþ ve zayýf düþürülmüþ ,onu Mesih aracýlýðý ile güvenceye kavuþtur, bu erdemli yardýmý bana bahþettiðin için þükürler Tanrým.
Azize - Devam edin .
Baþrahip - Þeytan ve cinlerin korkunç gölgesindeki, bu biçare oyunlarýndan uzaklaþsýn, Günahýn karþýlýðý ölümdür, kendini zevke veren kadýn ya da erkek , daha yaþarken ölüdür,, iþlediði günahlardan arýndýr onu bizleri görünmez kilisende kýl , gerçek kurtuluþa erdir, ateþ gölüne bizleri býrakma, terk etme . Ýsa nýn Rab olduðunu açýkça söyle kýzým , Tanrý onu ölümden aldý de .
(Azize ye bakar, onay , bekler ,)
Azize - Oðul un taþla kumun birleþtiði yerde , yeraltýna inerken hali nasýl biliyor musun? Ýki elini kaldýrdý ,maðaranýn giriþine dayadý
, baþýný eðdi , yorgun görünüyordu, ama çok çekiciydi hem de çok ,üç kiþi vardý yanýnda biri kadýn. Sen onu hala göklerden bekliyorsun .
Baþrahip - Söyleme , söyleme öyle Melek , hayýr .
Azize - Nasýl da istiyorsunuz öðrenmeyi, sizinle paylaþmamý, neyi hak ediyorsun baba , inanmýþlýðýn piþmanlýðýný mý ? Yoksa , gerçeðin seni …..
(baþrahip haykýrýr)
Baþrahip - Sus melek ,öyle gri sývalý bir atmosfer ,öyle ürkütücü bir durmuþluk var ki yaþantýmýzda , lanet çemberini beraber kýracaðýz ama þimdi sus lütfen , hazýr deðilim ,itiraf edeyim , hazýr deðilim.
Azize - Seneler önce bir adam gelmiþti yanýma ,benden mucize duasýný istemiþti, takma býyýklarý , kalýn gözlükleri vardý , sonra gitti .
Baþrahip - Afedersin Melek ,çok üzgünüm , seni kýrmak istememiþtim , sonra izini kaybettim ama þuna inan ,sana tüm inancým üzerine yemin ederim ki seni yýllardan beri bekliyorum, Latin kablik kilisesine girdiðim gün gördüm seni ,, seni bulacaðýmý bilerek bekleyerek geçti yýllarým, sen bize sonumuzu söyleyecek olansýn ve apaçýk gerçekleri . Sen gerçek hristiyanlarýn habercisisin bana gördüklerini anlatmalýsýn .
Azize - Kim olduðumu hep biliyordunuz baba . Ruh bende baba , ruh benim , vücudum ise can verilmiþ olan ,soðukta üþüyüp , sýcakta hasta olan ruhum yanýyor, gücü ele geçirenin , güçsüze ettiði kötülükler içimi çürütüyor ve ben , bu yalancý cennetten gitmek istiyorum ,hep gitmek istemiþim aslýnda , o kadar uzak ki bana dünyevi her þey ,(elleri ile yüzünü kapatýr)Görmek istemiyorum, red ediyorum dünyaya bakmayý .
Baþrahip - Büyüler , burçlar ve yogalar batýl olan ne varsa ve esoterik bedeninde yer etmiþ her ne ise git ve asla dönme ,en doðrunun , en yanlýþ yerindeki Meleði kurtar , baba oðul ve kutsal ruh adýna amen.
Azize - Melanetler , kahýrlar bedenimi kemiriyor ,öyle ,eziyor öyle tüketiyor ki , içim çürüyor ,Gökten batý tarafýndan gelecek ateþten taþlar, denizlere inecek kütleler, yakýnlaþacak küreler, iþte buralara da gelecek siyah dumanlar , buradakiler nuh un salýna koþacak batýda kalan akan suya. Diðer dünyalar inecek yakýna kamer gibi bizim göðe.
Baþrahip - Ya sen Tanrý yý tamamen seçersin ya da red edersin , bu sana baðlý, orjinindeki tanrýdan parçaya güven ve tanrýnýn yardýmý ile reddi red et , þu gördüklerin seni tanrýya ne kadar yaklaþtýrýyor farkýna var Azize.
Azize - Bana Azize deme , kötülükleri göre göre mi iyi olunacak baba yoksa kötülüðün görevi mi iyi olanýn ruhuna iþkence etmek.
Baþrahip - Acýlarla örülmüþ , imtihandasýn Tanrý bilir kurtuluþun burada , benim yanýmda .
Azize - Her þeyi anlayabilirdim , ahlak kurallarýnýn ,egonun karþýsýnda nasýl da eriyip kaybolduðunu , ihanetlerin nasýl da mutluluða giden tek yol sayýldýðýný , zaaflarýn nasýlda , tanrýnýn önüne geçirilip insanlýk suçlarýnýn iþlendiðini görene kadar , artýk hiçbir þeyi anlamak istemiyorum.
Baþrahip - Hepsi geçecek , seni iblise asla esir etmeyeceðim .
Azize - Baba açýk söyle neyi bilmek istiyorsun , oðul un kemiklerinin yerini mi öðrenmek istiyorsun ?
Baþrahip - Neden , inkara çaðýrýyorsun beni ? Bahsettiðin o maðara .. ?
Azize - Oradan çýktý , tekrar döndü , bir daha da çýkmadý , taa kii..
Baþrahip - Sonra sonra ?
Azize – O þimdi senin benim kadar bilinçli ve gözlüyor , týpký Muhammed in þimdiki yerinde , kýpýrdayarak uyumasý gibi inan , ,uyandýðýnda iþte o zaman , birleþecek yerle gök .
(ýþýk , yana döner)
Savcý - Bu ilahi bilgiler , çok ciddi ve nasýl denir ? kýþkýrtýcý belki de yanýltýcý .
Murat - Olabilir tabii , ama tam böyle anlatmýþ Baþrahibe .
Savcý - Bir þey daha demiþ , hani þu vücudunun , yaþarken çürüdüðünü söylemesi .
Murat - Sanýrým , külçe gibi insanlýk acýlarý çökünce hayatýna bezmiþ halinden .
Savcý - Yok yok öyle deðil , adli týp incelemesinde , asý sonucu askfiksiden öldüðü anlaþýldý , kabul gören buydu ama derin þüphelerim oldu .
Murat - Nasýl þüpheler ?
Savcý - Onu asýlý bulduðumuzda Latince yazýlý bir kaðýt vardý ,konsülün üstün de kayboldu , odada olmasý gereken yerlerde parmak izi hiç bulunamadý , kilisenin yüksek ricalarý ,söylentisi , hemen kaybolup gitti savcýlýk bürosunda .
Murat - Siz neden araþtýrmanýzý yoðunlaþtýrmadýnýz ?
Savcý - Siz , yüksek rica nedir bilir misiniz ? Basýna sýzdýrýlmamasý ricasý , kimsesizler mezarlýðýna kaldýrýlmasý gerekirken ya da ailesinin bulunmasý araþtýrýlmanýn derinleþtirilmesi gerekirken , hristiyan mezarlýðýna gömüldü , alýn iþte nerdeyiz ,(eliyle orayý iþaret eder) sahte kimlik dahi çýkarýldý Murat bey , , asýl beni , ne yalan söyliyeyim bunlardan baþka bir þey daha rahatsýz etti .
Murat - Nedir o?
Savcý - Adli týp taki uzman arkadaþ bana Azize nin organlarýnýn, eskidiðini yani , yaþlandýðýný gördüðünü söyledi , o da çok etkilenmiþti nasýl olur
diyordu , sonrasýnda sustu.
Murat - Çok üzücü savcý bey , çok üzücü .
Savcý - Azize yi gördüðümde , ne ellerinde ne de ayaklarýnda mor oluþumlar olmamýþtý ve dili de aðzýnýn içindeydi , ölüm lekeleri hiç yoktu , halbuki olmasý gerekirdi ,Yüzünde belirgin damarlar görülüyordu , buna raðmen yüzü pembeydi , gözümün önünde hala ,, baþý yana düþmüþ, düzgün , dudaklarý , Helen stili burnu , uzun kumral saçlarý ve o bembeyaz ayaklarý .
Murat - Anlatmayýn lütfen bana bunlarý , öyle üzülüyorum ki .
Savcý - Sanki satranç taþlarý gibi kaleler de krallar da yer deðiþtiriyor , araþtýrmaya baþladýðýnýzda .
Murat - Hep þu rahipten þüphelendim ben açýkçasý.
Savcý - Baþrahip mi?
Murat - Hayýr , þu genç olaný , rahip Leon .
Savcý - Azize mi anlattý ?
Murat - Sadece Azize yi ta ilk günden istememiþ , her fýrsatta da belli etmiþ , Leon la zangoç bir iþler karýþtýrýyormuþ .
Savcý - Ne gibi ?
( ýþýk yana döner , Kilisenin ortasý haçýn , sunaðýn önü)
Leon – Bu akþam kimin geleceðini biliyorsun , kaybýmýz büyük oldu , geç vakit gelecek , þu uðursuzun aþaðý inmesini engelle , sakýn sakýn burada , yanýmýzda olmamalý .
Zangoç - Efendim siz baþka bir mekanda görüþseniz , bu kadýn ne zaman nerede olduðu belli olmayan, karga gibi her yerde bitiyor çok zaman gördüm ki , olmayacak karanlýk saatlerde aþaðýda .
Leon – Biliyorum , sonrasýnda bir þeyini yakalýyabildin mi ki konuþup duruyorsun , her zaman duasýný edip , odasýna geri çýkýyor , beni iyi dinle bu gece Melek ortalarda ol -ma-ya-cak.
Zangoç - Misafiriniz geldiðinde , yani bu gece , ben o halde daðýtýma gideceðim yarýn .
Leon – Þimdi karanlýða gizlen , içerde Meleðe , dýþarýda ise gezen þu adamlarý kontrole baþla .
Zangoç – Efendim baþrahip ile Huberta ya verdiðimiz uyku damlasýndan þu kadýna da versek ?
(Leon düþünür,)
Leon - Eðer bir boþluðunu bulabilirsen , ama bak , uygunluk bulursan belki , ama o , çok zeki sen þimdilik ona verme belki ben halledebilirim ,sen gözlerini dört aç .
(içeri baþrahip girer)
Baþrahip - Ben yukarýdayým Leon .
Leon - Yorgun görünüyorsunuz , dinlenin .
(baþrahip, gülerek )
Baþrahip - Yok yok çok iyiyim , Melek le sakrementi konuþcaz .
Leon, - Kutsama ayinini yapacaksýnýz demek , bakýn !
Baþrahip - Sana bakmýyorum Leooonn, gidiyorum .
Leon - Efendim , ne olacak sonra, hiçbir þey bilmiyorsunuz.
Baþrahip - Leon , benim bildiklerim bana yetiyor, gerisini Tanrý bilir.
Leon - Bu kadýn sizin aklýnýzý baþýnýzdan aldý .
Baþrahip - Ne demek istiyorsun Leon ?
Leon - Efendim hatýrlayýn ismini dahi söylemedi.
Baþrahip - Leon , onun ismi Melek .
Leon - Dinleyin , arayaný bile çýkmadý , araþtýrmadýðým yer kalmadý ,bana inanmýyorsunuz o bir ajan , vaftizi kime yapacaksýnýz , o , ya Müslüman ya da bir Yahudi ,sizi görevlerinizden alýkoyup yalan söylemenize neden oluyor .
Baþrahip - Leon , bu konuda hiçbir þeyi bilmeyecek kadar ilgisiz , sormayacak kadar dilsiz olacaksýn , O benim misafirim , üstelik .. Neyse…
Leon - Üstelik ne pekiyi ? Sizi büyülemiþ sanki , kilise etrafýnda gezinen o meczup kýlýklý adamlarý siz de biliyorsunuz .
(baþrahip, baðýrýr )
Baþrahip – Yeter Leon yeter .
(Leon orayý hýzla terk eder, baþrahip duaya yönelir )
Baþrahip - Baba , 0ðul , kutsal ruh a þan ve þeref olsun ezelde olduðu gibi þimdi ve her daim sonsuza dek bize bilgeliðinden ihsan et .görüyorsun hep onun peþindeydim ,bana bu rüyalarý bahþettiðin için sana sonsuz þükürler ama nasýl naçar kaldým , bana söyledikleri aman Tanrým beni affet, affet
(hýzla kalkar çýkar)
(Iþýk yanda)
Savcý - Aklým takýldý þimdi iyice , Murat bey , kim miþ þu adamlar , kilise etrafýnda gezinenler ?
Murat - Bilmiyorum , sanýrým þu hocayý takip edenler .
Savcý - Onlar hocayý deðil , Azize yi takip ediyorlarmýþ , apaçýk belli bu .
Murat - Ayný þey mi düþünüyoruz?
Savcý - Sanýrým , pekiyi , þu misafir kimmiþ , ? Genç rahibin bahsettiði.
Murat - Leon ile zangoç un baþrahibin bilgisi dýþýnda bir iþler karýþtýrdýðýný söyledi , zangoç paketlerle daðýtým yapýyormuþ ne , kime
belli deðil , belki Azize biliyordu ama önemsemedi.
Savcý - Her ne yapýyorlarsa , Azize yi çok önemsemiþler ama . O,nu ajan bile sanmýþlar baksanýza . Kilisenin kamera kayýtlarýna tekrar
bakmalýyým , misafiri de anlarýz böylelikle ama artýk silinmiþ olmalý .
Murat - Gelen gizli misafirse ve sabaha karþý geliyorsa , kameralarda kayýtlý mýdýr bilemem?
Savcý - Görmüþ mü Azize misafiri ?
Murat - Görmüþ , o gece , bir titreme gelmiþ , odasýnda tespih çekiyormuþ , korku sardý beni ansýzýn dedi ve dedi ki ; hayatýn aðýr yükü omuzlara en aðýr biçimde bindiðinde , delirmeler , intiharlar, zayýf benliklerde yer bulur, akýllar boþaldýðýnda , panikle gelen korku kaos u insanlarý hoyratça ,rencide ederek içine alýr.
Savcý - Kimmiþ ?
Murat - Aþaðýya sessizce inmiþ, dua etmeye .
Savcý - Pardon bir þey soracaðým ,nasýl dua ediyormuþ ?
Murat - Baþrahibin öðrettiði gibi.
Savcý - Anladým , sonra ?
Murat - Sonra , loþmuþ aþaðýsý , sesler duymuþ ama ilgilenmemiþ , onu görüp seslenmiþler .
(kilise sunaðýn önü , genç rahip, zangoç ve yanlarýnda oldukça bakýmlý orta yaþ üstü , çantalý ve de valizli bir kadýn )
Kadýn – (þaþkýn , yüksek bir sesle) kim bu ?
Leon - (zangoça bakarak , ) O Ohannesin uzaktan akrabasý , birkaç günlüðüne geldi ,ben þimdi yollarým onu .
Kadýn – Dur bakayým , çok da genç adý ne ?
Leon - Melek ,adý . yani biz ona öyle diyoruz .
Kadýn - Melek mi?
Leon - Rahatsýz oldunuz , gitsin o odasýna , siz gelin içerde kahve hazýr.
(zangoç ohannes hýzlý adýmlarla meleðin yanýna gider tam o esnada )
Kadýn - Melek gel, göreyim seni .
(Melek kadýna döner Ohannes lafa girer )
Zangoç - Efendim , dilsizdir o hem de saðýr , hasta yani (Meleðe bakar )
Kadýn – EE duymayan , konuþamaz da , býrak kýzý duasýný yapsýn .
(zangoç Leona bakar , Leon huzursuzdur )
Kadýn - Biliyorsunuz acý haberi aldýnýz .
Leon - Evet baþýmýz sað olsun , neden merasim burada yapýlmýyor ?
Kadýn – Merasim iki gün sonra baþka bir kilise ayarlandý öylesi daha uygun , artýk ben ilgileneceðim iþlerle , Ohannes i çaðýrýnca yolla bana artýk talimatlarý ben vereceðim daðýtýmlarý ,Ohannes yapmayý sürdürecek , buradaki misyonerlere dikkat edin yalnýz , ortalýk karýþýk .
Leon - Anlýyorum efendim .
Kadýn - Ohannes , al elimden þunu (valizi uzatýr,zangoç koþar alýr)
Leon - Odama býrak .
(Azize dizçöktüðü yerden kalkar ve gider , giderken döner ve kadýna bakar , kadýn da ona )
(ýþýk yanda)
Savcý - Adý ne dediniz þu kadýnýn ?
Murat - Nur
Savcý - Hristiyan adý deðil ama , baksanýza kilisenin hatýrlý misafiri .
Murat - Savcý bey , paranýn dini olmadýðýndan , bazen paraya tapanlarýnda dini olmuyor , kadýn gayrimüslüm zengin ve yaþlý kocasýnýn iþini devir almýþ , adam ölmüþ ,her nasýlsa güven kazanmýþ .
Savcý - Maalesef doðru diyorsunuz , belki de þantajla ,güven yer deðiþtirmiþtir , illegal bir iþ çevirdikleri aþikar ,Azize de duyduklarýndan ötürü , onlar için bir tehdit olarak mý algýlandý dersiniz ,o kadar zaman zarfýnda ?
Murat - Bence öyle , zaten biliyor da olabilir , anlattýklarýnýza bakýlýrsa ,her þekilde tehdit unsuru görüldüðü muhakkak , fakat Azize baþka türlü deðerlendirmiþ bu kadýný .
Savcý - Ne gibi ?
Murat - Ürküttü beni dedi , öyle ürküttü ki , içindeki sapkýnlýk bana neyin esiri olduðunu gösterdi diye de ekledi .
Savcý - Neyin esiriymiþ kadýn ?
Murat - Var olan ve kati yasaklanmýþ ,büyücülüðün , insan kýlýðýndaki ve zaman zaman içimizde yaþayan , ne yazýk ki insanlýðý bedbaht eden , vücut bulmuþ iblislerin , kutsallýkla aldatan , hýrs aþýlayan ve dönülmez yollara sokan .
Savcý - Azize ne yapmýþ , bu durum karþýsýnda ?
Murat - Anlatmýþ.
Savcý - neyi ?
Murat - Bildiklerini .
(masada ,Azize ile baþrahip kahvaltý ediyorlar , bayan Huberta hizmet ediyor )
Baþrahip - Çok heyecanlýyým sept gününde , vaftiz olacaksýn þükürler Tanrým .
Huberta – Rabbimiz ve tanrýmýz ,yüceliði, saygýyý ve gücü almaya layýksýn çünkü her þeyi sen yarattýn , hepsi senin isteðinle yaratýlýp , var oldu amen (istavroz çýkarýr)
Baþrahip - Amen . Huberta da çok heyecanlý bak (gülerek )
Azize – Buraya gelen kadýný ,gördüm baba .
Baþrahip - Huberta sana söylemiþtim , beni babalýða kabul edecek demiþtim hatýrladýn mý? Ah melek adýný verdiðim kýzým , hangi kadýndan bahsediyorsun?
Azize— Geçenlerde gelen , geç vakit geldi ,siz odanýzdaydýnýz , bende aþaðý inmiþtim .
Baþrahip - (Huberta ya döner) Huberta kim geldi ?
Huberta - Bilmiyorum ,haberim bile olmadý , geç vakit diyor .
Baþrahip - Melekcim rüya görmüþ olmayasýn .
Azize - O kadýn þehvetine yenilmiþ, kocasýný aldatmakla kalmamýþ , þimdi kime hizmet ettiðini de önemsemiyor , tek derdi para , masum paralar.
(baþrahip ile huberta bakýþýrlar huberta ,dudaklaýyla anlamadým iþareti yapar )
Baþrahip – Adý ne gördüðün kadýnýn ?
Azize – Tanýyorsunuz , Nur . Her ruhun içinde korkmanýn korkusu vardýr ,ama bu kadýnýn bir yandaþý var ki o bundan muaf bir afaroz suçlusu aslýnda .
Baþrahip - Þaka yapýyor olmalýsýn Melek, o çok dindar bir kardeþimizin saygýdeðer eþidir , kilisemize , topladýðý baðýþlarla çok kiþi doyurduk biz .
Azize – Dört yeri sularla çevrili tepede ,kötülüklerin babasý otururdu , iþte bu kadýn ,Onun müridi o papaz da kadýnýn esiri .
Baþrahip - Evet , devam et Melek devam et.
Azize - Bu kadýn ,günahlarý uðruna ,günahsýzlarý öyle bir hale getirdi ki zavallýlar hep ölmek istedi .
Huberta - Yüce Tanrým.
Baþrahip- Biliyorum ben onu , kayboldu , bir daha da ortaya çýkmadý o anlat Melek .
Azize - Zamaný gelince çýkar ,Ýstanbul un fethinde de buradaydý ,sahilde kabristana inen surlarýn kenarýndaki tünelden kaçmýþ olmalý ,Fatih in askerleri uzadýya dizilmiþti surlarýn önüne çok yakýnýna , sonra askerler girdi içeri , zincire vurulmuþlarý kurtarýrlarken kaçtý o iblis .
Huberta - Yüce Ýsa (istavroz çýkarýr)
Baþrahip - Ne diyeceðimi bilemiyorum , niye o saatte gelmiþ buraya ?
Azize - Baba , konuþmayalým bunlarý .
Huberta - Tanrýnýn ýþýðý hayatlarýmýzda parlasýn ve bizlere gece gündüz öncülük , etsin .
(huberta odadan çýkar)
Azize – Nereye gitti ?
Baþrahip - mum yakmaya .
(ýþýk yana geçer)
Savcý - Siz anlattýkça , derinlerde kaybolur gibi oluyorum , nasýl bir hikayesi var bu Azize nin Allah aþkýna .
Murat - Bana bunlarý anlatýrken , önce pek bir þey hissetmedim , zihnim bir teyp gibi çalýþýyordu , kontrol bende miydi ? Bilmiyorum , sonra her þey zihnime oturunca , bende nasýl etkilendim bilemezsiniz , ama bana sorsanýz , ne yaþarsa yaþasýn onun ölmesini istemezdim , aramýzda öyle sýcak bir dostluk varmýþ ki ben , bunu çok sonra özümsedim .
Savcý - Ýntihar vaka sý geliyor aklýma olay yeri incelemesi, raporlar , iþin rengi devamlý deðiþiyor þimdi , þüphelerim arttýkça kafam da karýþýyor ,kafam karýþtýkça daha da þüphem artýyor , eger intihar deðilse ki intihar olduðuna artýk hiç inanmýyorum .
Murat - Öldürüldü diyorsunuz .
Savcý - Göreceðiz , sýký bir araþtýrma gerekir , benimle konuþmanýzý da size onun için söylemiþ , baþka bir sonuca çýkýyor musunuz ?
Murat - Kesinlikle o istedi , fakat gaibi bilen biri , kendisini kimin öldüreceðini de bilmez mi ?
Savcý - Kanýmca bilmeli , öleceðini söylemiþ size ,nasýl olacaðýný neden belirtmedi .
Murat - Hiç bir þey söylemedi , ben de soramadým .
Savcý - Öldürüp asmýþ da olabilirler ama bahsettim size çok nokta vardý , dile getirilmedi , o zamanda hissettim , anladým , ama ne yalan söyliyeyim bende üstüne gitmedim.
Murat - Ýþte bu sebepten içiniz içinizi yedi ve buraya geldiniz .
Savcý - Baþka açýklamasý yok kabul ediyorum . Allahým neler konuþuyoruz .
Murat - Yaðmur durdu , cebimde çekirdek var alýn biraz sizde
(cebinden pakedi çýkarýr savcýnýn avucuna döker )
Savcý - Teþekkür ederim , her þeyi sil baþtan incelemem lazým , sil baþtan , dosyayý tekrar açýcam.
Murat - Bu tehlikeli olmaz mý?
Savcý - Baþka çare var mý Murat bey ? , Bir yanda belki de fanatik dinciler , diðer yanda kiliselere illegal daðýtým yapan bir þebeke ve yaþadýklarýyla biçare kalmýþ zavallý bir kadýn .
Murat - Karar sizin , uluslar arasý , hem de kilisenin karýþtýðý , ve belki de tehlikeli örgütlerin , adýnýn geçeceði bir dosya . Eðer zavallý bir kadýný yok yere öldürmüþlerse , üstlerine gittiklerinde deþifre olmamak için sizi de ..
Savcý - Haklýsýnýz , siz olsanýz , ve göreviniz de gerçek suçlularý suçlamak olsa ?
Murat - Bir an bile düþünmem , fakat ...
Savcý - Fakat ne Murat bey?
Murat - Fakat sizi durduracaklardýr , Azize intihar etmiþ bile olsa bunlarýn üstüne gittiðiniz de belli ki altý boþ deðil .
Savcý - Bana bir iþaret mi vermek istedi acaba ?
Murat - Kimbilir .
Savcý - Size daha baþka bir þey söyledi mi ?
Murat - Anlattým size , anlattýklarýmý anlat , ben sizi buluþturacaðým dedi .
Savcý - Son kehaneti buydu , belli ki . Þuraya bakýn , halimize bakýn ,buluþturdu bizi .
Murat - Ýnanýlýr gibi olmasa da gerçek bu .
Savcý - Þimdi hatýrlamaya çalýþýyorum , olaydan sonra Episkopos gelmiþti oraya , bayan Huberta çok aðlýyor devamlý dua ediyordu , þu Leon , kaný çekilmiþ gibiydi , suskundu , sakindi , zangoç Ohannes baþý hep yerdeydi , soru sorulunca da bilmiyorum diyerek , gözlerini kaçýrýyordu , hangi suçtan suçluluk duyduklarýný anlamak güç þimdilik , Baþrahip odasýnda , bitkin haldeydi.
Murat - Onun derdi baþkaydý tabii , kilisenin bilmediklerini öðrenmek için yanýp tutuþuyordu , dindarlýðýndan mý bilinmez ? Azize ye daha önce yolladýðý bir adam olmuþtu , yaptýðý ziyarette öðrenmek istediði tek þey , mucize duasýymýþ .
Savcý - O da ne ?
Murat - Hiçbir fikrim yok , Azize nin ölümünden duyduðu yýkýlmýþlýk , duayý öðrenemeden bu feci ölümün gerçekleþmiþ olmasý mý ? Bu da bir muamma .
Savcý - Belki de dediðiniz gibidir , bunu ancak , kendi bilir . Çok büyük bir acý içinde olduðuna yemin edebilirim ama ilk aklýma gelen , Azize yi ne kadar sevdiði olmuþtu , oradakiler için Azize , bir ajan , bir misafir ise de Baþrahip için çok ayrý ve derin bir yakýnlýk arz ediyormuþ bu kesin .
Murat - Artýk bu konuda kimsenin konuþacaðýný sanmýyorum , yalnýz gerçeði öðrenmeyi hak edenler var .
Savcý - - Hangi gerçeði ?
Murat - Azize nin gerçek ailesi , henüz hiçbir þey bilmiyorlar , o yangýnda ,kýzlarýnýn da kül olduðunu zannediyorlar , Semai hoca anlamýþ ve söylememiþ olabilir , sonuçta orada kaç kiþinin kaldýðýný o biliyordur .
Savcý - Haklýsýnýz , nasýl izah edilir ki , kimlik tespiti istenir , mezar açýlýr , aslýnda bu benim için de gerekli.
Murat - Anlattýklarýma inandýðýnýzý söylediniz .
Savcý - Ben ne kadar inansam da , inandýrmak için kanýt gerekir deðil mi ?
Murat - Ben , orasýna karýþamam , bana savcý ya anlat dedi , ailesinden hiç bahsetmedi , uzak tuttu onlarý bu konuda .
Savcý - Ýyi de araþtýrmanýn gidiþinde zaten bu gerçek ortaya çýkmayacak mý ?
Murat - Kaçýnýlmaz , ortaya çýkmak zorunda .
Savcý - Neden hiç aramadý acaba , kiliseden dýþarý adýmýný da atmamýþ bunu da biliyoruz ,þu dýþarýdaki takipçilerden korktuðu için olmasýn ?
Murat - Sorular , sorular
Savcý - Siz devam edin anlatmaya .
(ýþýk diðer yanda Sunaðýn önünde Azize ile baþrahip konuþuyorlar)
Azize - Sorularý bilmeden , cevaplarý öðrenmek seni yormuyor mu baba ?
Baþrahip - Öðrenmek için yaþýyoruz Azize , Tanrýnýn gerçekleri ile hareket ettiðimiz sürece sorular bizi korkutmaz , cevaplarda öyle ,senin de ruhsal aydýnlanýþýn devam edecek .
Azize - Bu yüzden mi , kulaklarýn , aklýn hep benim iki dudaðýmdan çýkacak sözcüklerde ?
Baþrahip - Senin inanç tanýklýðýna güveniyorum , sana inanýyorum.
Azize - O yüzden , din adamlýðýnýn hiçbirþey olduðunu da kabulleniyorsun .
Baþrahip - Ýncil i biliyorsun , orada yazýlanlarý , bizlerin
(Azize sözünü keser)
Azize - Sen inandýklarýnýn , hiçbirþey olduðunu anlasan da , doðruyu görüp yanlýþ yolda gidenlerin kervanýndasýn , söyle bana , mucize duasý ile ne yapacaksýn , oðul un yerini mi alacaksýn .Neden insanlar nostalji yi hayatlarýndan ayýramazlar biliyor musun ? Esasen göçmüþ , gitmiþliðin reddidir , bilirler ki kendileri de göçüp gitmiþlere karýþacaklar ve nostaljide yer alacaklar yani bir hiç olma korkusunun þimdiye vurumudur ve bir kültür olarak kabul gösterilmeye çalýþýlmaktadýr .
Baþrahip - Bunlarý konuþmana izin vermiyorum Melek , lütfen, lütfen .inanmadýðýn þeyleri sözlere dökme iki günün kaldý ,tam iki gün sonra bir güneþ gibi parlayacaksýn güzel kýzým benim .
Azize - Güneþli bir günde, yeryüzünden gökyüzüne düþecek insanlar
Baþrahip - Birdaha , birdaha söyle , ne dedin güneþli bir günde evet.
Azize - Milletlerin birleþtiði o koca bina okyanustan geçip, Avrupa nýn ortasýna oturacak .
Baþrahip - Evet dinliyorum.
Azize - Kiliseler eski ihtiþamýna kavuþurken , sinagoglar kararýp , yönlerini kaybedecek .
Baþrahip - Yani, yani ?
Azize - Ah baba sana zararým dokunacak diye öyle korkuyorum ki !
Baþrahip - Blakis , yaþadýklarýn sana biçilmiþse benimkiler de bana bizler aciz kullarýz ama sen farklýsýn geldin , buldun beni iþte týpký
rüyamda gördüðüm gibi kirli çýplak ayaklar ,sarý uzun geceliðinle , þükürler olsun , þükürler olsun .
Azize - Bana ne kadar yardýmcý olmak istediðini bilmiyor muyum sanýyorsun ? Ama yardýmýn kendine .
Baþrahip - Sen inançlýsýn , kendini adýyorsun , at benliðinden zehirli kývýlcýmlarý .
Azize - Aklý durduracak kadar , acýlara þahit olmak ,ve düzenin dehþete gark eden yaþanmýþlýklarý ,layýk deðiliz buna .
Baþrahip - Melek korkutuyorsun beni , sen yargýlayamazsýn buna hakkýn , yok biliyorsun .
Azize - Kanýmý çürüten bu yeryüzü suçlularýnýn içindeki karanlýðý görebilsen .
Baþrahip - Ooo Melek , Melek ( Azize nin ellerini avuçlarýnýn içine alýr )
Azize - Bizim için yaratýlmýþ bu dünya ,hiçbir zaman masum olmayan , fakat masumu barýndýran bir geçit. Bir hayal gibi anýmsanacak , þu bedbaht yeryüzünün insanlara ihtiyacý mý var , bizlerin ise bu dünyaya ihtiyacý var ,bu kahrolasý kötülüðün göbeðinde yaþamaya ihtiyacý var .
Baþrahip - Sana yemin ediyorum , kurtulacaksýn , Tanrý dualarýmýzý duyacak ve buna bir son verecek .
Azize - Emin misin baba ? daha istediklerini öðrenemedin benden .
Baþrahip - Melek ne söyliyebilirim ki sana , itiraf ediyorum iþte , beni kudurtan , o öðrenme ateþimi söndüremedim ama sen , acý çekmemelisin , bu benim suçum deðil , benim suçum deðil , bu suç olamaz , Tanrýnýn , lütfu olmalý , karþýlýðý da bilinmedik üzüntülerin tattýrýlmasý belki de hak edilmemiþ demem gerekiyor , çektiðin sýkýntýlar ,bana da acý veriyor bunu bil .
Azize - Ýsa çekerken ne yaptýnýz ki sizler ? Oðul dediðin seni kurtarsýn seni , o kendini kurtarabildi mi ? yalnýz kurtulabildi mi ?
Baþrahip - O , kurtuluþtur Azize.
Azize – Hangi kurtuluþtan , bahsetmek gerekir , kýzma bana onu çekip aldýlar da çok uzun süre yerin altýnda bekledi , korkumu tarif edemem sana .
Baþrahip – Korkma Tanrýnýn gazabý uzak dursun , rahmeti üzerimize olsun.
Azize – Tanrýnýn gazabý mý? Onun büyüklüðünden , . hünerinde , kusursuz var ettiði düzeninin akýl almaz iþleyiþinden benim korkum (titremeye baþlar ) beni buna hazýrladý , kendime baktýðýmda gördüðüm etim , kemiðim , gözlerimdi ,o zaman ruhumla yüzleþtim , gerçekle bütünleþtim.bir karanlýk gördüm ,karanlýðýn içinde baþka bir zifiri karanlýk,zifiri karanlýðýn içinde bir aydýnlýk ve aydýnlýðýn içinde bir yaþam .
Baþrahip – Ölümü anlat bana .
Azize - Ölüm mü ? Ölüm ne ki ? O dediðin , bir huzurlu sakin uyku ,öyle ki özlenen bir hafiflik , tek olmanýn en haz verici hali (baþrahibe döner)
sende ister misin? Buradan nefret ettiðini anladýðýn an. Azap denen , ruhun piþmanlýðýdýr , çevrildiðin vakit dönüþe ,bu yaþamda yaptýðýn tanýmamazlýk ,öyle utanç verir ki çýplak ruhuna piþmanlýk yakar kavurur azap olur sana nadimlik .
Baþrahip – (ýstavroz çýkarýr) Kurtuluþum krallýkta olacaksa , vaktim ne kadar bilemem ama sana ne kadar inansam da korkuyorum .
Azize - O uyku Tanrý korkusundan bir iþkence olur kötülere , kahreden bu çýðlýk gibi siner ruhuna , o korku yakar kötüleri , cimrileri ,eþitsizliði getirenleri , juda nýn incili tutacak zamaný sanýrsýn baba .
Baþrahip – Melek hayýr hayýr bunlar aykýrý melek o öyle deðil ,bak kutsal kitap ta….
(Azize sözünü keser)
Azize - Hiçbirþey , hiçbirþey yapmadýnýz.
Baþrahip-- anlat bana , her þeye hazýrlýklýyým .
Azize - Nasýl anlatýlýr ki o aðýr hüznün yanýnda duran , o mutluluk nasýl anlatýlýr o güven , o inanmýþlýk nasýl dillendirilir . Ben yakýnda gideceðim baba .
Baþrahip - Asla asla izin vermem buna býrakamam seni .
Azize - Bak duyuyor musun güvercinlerinin kanat seslerini ? Onlar da gidiyor artýk .
Baþrahip - Onlar geri dönerler .
Azize - Dönmeyecekler ,bir daha dönmeyecekler .
Baþrahip - Tanrýnýn ruhu ,kutsal ruhun simgesi , olamaz , gidip bakmalýyým , tutmalýyým onlarý .
(baþrahip hýzla yukarý çýkar , Azize de oradan ayrýlýr , sahneye Huberta gelir yanýnda Leon la beraber )
Leon - Baþrahibi buradan gönderecekler.
Huberta - O gidecek mi?
Leon - Gitmek zorunda , dinle beni Huberta , Melek de gitmek zorunda O heratik biri anlýyor musun beni ? Kendi lanetini de taþýdý buraya .
Huberta - Hiç sevmedin onu Leon , , Ohannes de sevmedi öyle biri deðil O.
Leon – Seni de etkilemiþ .
Huberta - Ben yýkadým onu, onun saçlarýný tararken , onunla dua ederken öyle huzur vericiydi ki çok garip bir huzur , yalnýz bilmek deðil hissedebiliyordum dualarýn gizemini onunlayken , onun çektiklerini bilmiyorsunuz siz , hiç merak ettiniz mi birgün onunla ilgilendiniz mi? Þimdi kalkmýþ ona en aðýr ithamý yapýyorsunuz heratikmiþ ! Yüce Ýsa ,ve yüce annemiz .
(Huberta gitmek isteyince , Leon onu kolundan tutar )
Leon - Geçen gece bahçedeydim , Ohanness ile kameralarý kontrol ettik , içeri girdik ,onu gördük , O bizi görmedi ön sýraya geçti , önce dua edecek zannettik , hiç ses çýkarmadýk bekledik , biraz durdu öylece sessiz , birden kalktý , sanki ayaklarý yoktu , öylece rüzgar gibi ilerliyordu bankolarýn arasýndan , gözlerimize inanamýyorduk . Bir an iyice havalanýp haltarýn üstüne konacak sandým.Onun buradan acilen gitmesi gerekiyor , yoksa çok kötü þeyler olacak bu kilisede .
Huberta - Azizler aþkýna.
Leon - O iblis kadýnýn süzülüþünü görseydin Huberta . O kara gece , uðursuz habercinin maskesiz yüzünü görmemizi saðladý .
Huberta - Kutsal Meryem (istavroz çýkarýr) sana inanmýyorum peder , çok üzgünüm .
(huberta aðlayarak orayý terk eder , Leon arkasýndan seslenir )
Leon – Sen onu sevmeye devam et , sana geceleri neler anlattýðýný duyuyorum , O havarileri ne bilir ki , seni de büyülemiþ , bak güvercinlerde gitti , onlar da terk etti burayý .
(ýþýk diðer yanda , hafif bir piyano acýklý bir müzik çalar veya çello )
Savcý - Bayan Huberta yý da etkilemeye çalýþmýþlar ya da .
Murat - Ya da gördüklerini yanlýþ yorumlamýþlar .
Savcý - Kim anlattý bunlarý size ?
Murat - Azize anlattý .
Savcý - Nasýl yani ? Bu þekilde mi anlattý ?
Murat - Bu þekilde anlattý . Orada konuþulanlarý duymuþ ,aynen nakletti .
Savcý - Ya zangoçla þahit olduklarý o olay , gerçek miymiþ ?
Murat - Onu sormadým , o da açýklamadý , bu þekilde bilmemizi istedi , neye inanacaðýmýzý bize býrakmýþ demek ki .
Savcý - Bayan Huberta , üzgün olduðu kadar da bir etki altýndaydý , genç pedere kaçamak bakýþlarý , bazý sorulara sessiz kalýþý ama pedere fýsýldarken duydum onu ,kýzmýþtý ,dedi ki Apokrifal ý bozdunuz .
Murat - Azize yi çok sevdiði belli , Azize ona anlattýklarý ile kendini ona da kanýtlamýþ olmalý , o da bu sýrrý aklýnca kimseye vermemek adýna fazla konuþmak istemedi .
Savcý - Hala emin olamýyorum .
Murat - Neden emin ?
Savcý - Bütün bunlarý bir vasiyet gibi bana anlatmanýzý istemesinin gerçek nedeninden.
Murat - Asýl katillerin ortaya çýkmasý mý önemli , yoksa Azize yi intihara sürükleyen þu inanýlmaz olaylar mý önemli , neyin kanýtý sizce daha deðerli?
Savcý - Orada bulunan , sonra da kaybolan kaðýdýn bir yüzünde , Latince diðer yüzünde Arapça bir þeyler karalanmýþtý.
Murat - Ýntihar notu mu?
Savcý - Neden iki dilde yazsýn , konuþtuðu gibi yazar býrakýrdý , dýþarýdan gelenler Arapça not býraktýysa , Latinceyi kim yazdý ? Aslýnda Aramiceymiþ , baþrahip Bruno kaðýdý okumaya çalýþtý ama okuyamadý .
Murat - Yoksa öylesine bir kaðýt mýydý ? basit bir kaðýt olsa neden kaybolsun ? Ayrýca onu yazan neden iki dili birden kullansýn ?
Savcý - Bir mesaj olduðu belli , ben de merakýmdan ,önce Latince sanýp ,baþrahibe göstermiþtim ya.
Murat - Kime? Kimden ?
Savcý - Onu henüz bilmiyoruz ama o hengamede o kaðýdý kimin aldýðý açýk deðil mi?
Murat - Kimin?
Savcý - Oradaki dört kiþiden biri almýþ olmalý , demek onlar yazmadý .
Murat - Geriye kalan ise ...
Savcý - Evet geriye kalan, ya Azize yazdý ya da dýþarýdan gelip onu asanlar .
Murat - Dýþarýdan gelen olduðuna inanýyormusunuz ? Ya da þöyle sorayým , gelen oldu mu sizce ?
Savcý - Gizli geçidin kapaðý açýlýp kapandýðýna göre olmuþ olabilir .
Murat - Ya kendileri açtýysa ?
Savcý - Neden açsýnlar kullanýlmayan bir tüneli hem de o gece , dýþarýda þüphelilerin varlýðý bir gerçek , normal yollardan girmeleri çok risk taþýyordu ve Azize de hiç dýþarý çýkmýyordu .
Murat - Ýyi de , neden intihar süsü versinler ki bu onlarýn zamanýný alýr ,riski arttýrýr , cinayeti direk iþler geldikleri gibi kaçarlardý .
Savcý - Aklýma takýldý , Azize gideceðini söylediðinde , acaba ölümden mi bahsetti , hani þu gidipde dönmeyecek güvercinler gibi öyle ya nereye gidecekti ki
Murat - Vaftiz olacaðýnýn sabahýnda bulundu , yani olmadan .
Savcý - Yani hristiyan olmadan demek istiyorsunuz .
Murat - Ölümü mü tercih etti yani ?
Savcý - Mantýksýz !. Ýstemiyorum derdi , her ne kadar Hristiyan’lýðý öðrenmiþ de olsa öyle deðil mi?
Murat - Evet , ama bana öyle geliyor ki o kurtuluþ için ölümü de seçmiþ olabilir , ne kadar normal hayat yaþýyor olsa bile hiçbir zaman bu durugörülerden kurtulamamýþtý , artýk canýna tak etmiþ , isyana dayanan dayanýlmazlýklarýna son vermek istemiþte olabilir .
Savcý - Olabilir tabii , onu yok etmek isteyen dýþ güçlerin iþini kolaylaþtýrdý .
Murat - Katýlýyorum , onu kendince aforoz eden ,Leon bir yanda ondan kurtulmak için ona ne yakýþtýrmalar yapmýþ , diðer yanda ondan baþtan beri haberdar tehlikeli fanatik dini kesim .Biliyorlarmýþ , bulmuþlar izini .
Savcý - Bunlarýn arasýnda tek derdi hayatý olan Azize , çaresiz Azize .
Murat - Onu tanýdýðýmdan beri ,savcý bey hiç yalan söylediðine , en ufak kötü bir düþüncesine þahit olmadým , öyle sýcak bir yapýsý vardý ki ama dediðim gibi gözlerinde sanki ne beklediðini bilir gibi bir korku ve hüzün (murat aðlar)
Savcý - Haydi dostum yapma , benim inanmak istediðim ne biliyor musun?
Murat - Biliyorum .
Savcý - O zaman söylenecek bir þey yok ! Onu kim öldürmek isteyip yanýna geldiyse geç kalmýþ .
Murat - Allahým ne zor ne yürek isteyen bir eylem .
Savcý - Söyledim , onu gördüðümde ne kadar mutlu görünüyordu, doktor bile hayret etmiþti, diðer memurlarda .
Murat - Mutsuz bir hayatýn mutlu sonlandýrýlmasý hý ?
Savcý - Aynen öyle görünüyor dostum, aynen öyle .
Murat - Her þey bakýþ açýsýna baðlý gerçekten , biz adlandýrýyoruz her þeyi.
Savcý - Nedir þans mýdýr yoksa bir þanssýzlýk mý ?
Murat - Nedir o ?
Savcý - Kaderleri okumak için seçilmiþlerin davetine sürüklenmek .
Murat - Kim bilebilir ki ?
Savcý - Onunla nerede konuþmuþtunuz ? Kilise de dediniz .
Murat - Evet , bir mezar gibi o soðuk ve karanlýk olan kiliseye çaðýrdý beni ,herþeyi orada anlattý , baþladýðým yere geri döndüðümde olmasý gerektiði gibi bilinsin istiyorum dedi ,hiç bu kadar üzülen bir insan görmemiþtim , biliyordum yaþýyordum onunla sanki anlattýklarýný , hiç deðiþmemiþti oysa ki , hatta daha da güzeldi bütün benliðimle hipnoz edilmiþ gibi dinledim dinledim.
Savcý - Odasýna mý çýktýnýz ?
Murat - Hayýr , geç vakit sözleþmiþtik , beni bahçede bekliyordu , garip bir geceydi deniz kokuyordu sanki , içeri girdik , karanlýkta yolu asýl buldu bilmiyorum ,kiliseyi boydan boya geçtik bir koridora girdik arada bir bahçe vardý ,köpek klübesini seçebildim , merdivenlerden bodruma indik orada oturduk ,geniþ bir yerdi .
Savcý - Hiç kimseyi görmediniz yani ?
Murat - Sanýrým hiç kimse de bizi , dedim ya ölülerin sessiz kalmýþ evleri gibi .
Savcý - Yaðmur baþladý , burada kalamayýz ,hadi kalkýn gidelim ,bir þeyler ýsmarlýyayým size , acýkmýþýnýzdýr.
Murat - Ben dönecem , ancak yetiþirim .
Savcý - Nereye ?
Murat - Uçaða , dönüyorum ,geldim ve görevimi yaptým , ailem ,eþim bekliyor beni hamile kendisi .
Savcý - Öyle mi ? tebrik ederim .
Murat - Teþekkür ederim , bir kýzým olacak , biliyor musunuz ?
Savcý - Sanýrým evet , haberdardýnýz deðil mi?
Murat - çook önceden .
Savcý - Ýzin , verirseniz bir þey daha sorabilir miyim son olarak ?
Murat - Buyurun.
Savcý - Benim için baþka bir þey söylemiþ miydi ?
Murat - hayýr ,aaa evet þey demiþti , býrakmak istemiyor , ,sigarayý çok seviyor öyle ise býrakmasýn.
(savcý gülerek )

Savcý - Kesinlikle bu doðru bir tespit , haydi sizi ben havaalanýna yetiþtireyim .
(yanlarýna bitkin halde yalpalayarak gelen elinde silah olan baþrahibi görürler þaþýrýrlar )
Savcý - (baþrahip) Bay Bruno , ne yapýyorsunuz bu silah da ne ? Verin onu
(baþrahip cevap vermeden ilerler mezarýn kenarýna oturur )
Baþrahip - Haklýydý Azize , ölmek ne güzel kurtuluþ .
Murat - Kendinde deðil baksanýza , hemen alýn onu elinden .
Baþrahip - Bilseniz , anlayabilseniz (aðlamaya baþlar)
Murat - Elinde bir kaðýt var bakýn .
Savcý - Haydi , elinizdeki kaðýdý verir misiniz ? Silahý da verin rica ediyorum .
(baþrahip kaðýdý uzatýr , elleri titriyordur , savcý bir hamlede kaðýdý alýr )
Savcý - Ýþte bu , bu kaðýttý , Azize nin býraktýðý, o gün orada gördüðüm kaybolan kaðýt .
Baþrahip - Onu kimseye veremezdim , anlayýn .
Savcý - Ne yazýyor ?
Baþrahip -- Ölümün ne güzel olduðunu , ne bilinmedik bir mutluluk hissi ile hafiflik duygusu verdiðini huzur dolu bir deniz de boðulmak gibi , býrakýyorum iþte burada ,bu iþe yaramaz günah et yýðýnýný . Akla gelen her bilginin kaynaðýný da yazmýþ hahahaha (acý bir gülüþle ) fenike alfabesi ile eski mýsýr daki tek imgeye iþaret ediyor ,ama tamamýný tamamlamamýþ zaman sunumunda .(elindeki çakmakla ,kaðýgý tutuþturur , kaðýt yanar )
(aniden silahý ateþler ve yýðýlýr , savcý ile Murat baþrahibin üzerine kapanýrlar )
(baþtaki ayný koro çýkar ve ayný þiiri okur)
Annesinin soyundaki ziyaretçiler onda kapý buldu,
Kapýyý açýnca ilk onlar doldu,
Kartlarda þekil oldu,
Ölü evden çýkýnca ,annesi eve girmez oldu,
Uçaktakinin zamaný doldu ,ziyaretçileri bizden oldu,
Piþirdiði yemekler yenmez oldu ,
Hasta kadýn kartlarý çalar, azizlerin ortasýnda azize taþ duvarlarda ölümü tadar .
(perde kapanýr) -----------------

(Seyirci perde kapanýp, her þey bitti diye düþünürken ve oyunu alkýþlarken (öyle ümit diyorum) ýþýklar henüz yanmadan perde tekrar açýlýr ,seyircinin þaþýrmasý öngörülerek ,yüksek volümlü telefonun geleneksel zili 4 kez çalar belki 5 kez ,sahne ýþýklarý yanar, yataðýndan zorlukla kalkan yaþlý adam (savcýnýn epey yaþlý hali ) yataðýnýn karþýsýnda küçük bir konsülün üstünde duran telefon ahizesini kaldýrýr )
Savcý - Aloo
Genç bayan – Alo bay Cihaner , savcý Cihaner bey
Savcý - Evet bendeniz (öksürür)
Genç bayan – Sizi rahatsýz ettim . Orada geç bir saat olduðunun farkýndayým kusura bakmayýn , durumunuz müsait deðilse daha
sonra görüþelim ,size ulaþmam kolay olmadý.
Savcý – Buyurun kimsiniz ?
Genç bayan – Ben Murat beyin kýzýyým , hatýrlamanýz zor tabii uzun zaman geçti .
Savcý - Murat bey in kýzýsýnýz demek .
Genç bayan - Karýþtýrmýþ olmayýn .
Savcý - Zannýmca ayný Murat bey den bahsediyoruz .
Genç bayan - Açýklayayým.
Savcý - Azize ‘ nin arkadaþý deðil mi ?
Genç bayan - Evet hayret ettim doðrusu , hatýrlayýp hemen bilebilmeniz
ilginç
Savcý - Ýlginç kelimesini lügatýmdan çýkaralý da uzun zaman oldu , nasýl
yardýmcý olabilirim size ,babanýz nasýl ? (öksürür)
Genç bayan - Sanýrým ben size yardýmcý olacaðým Cihaner bey. Bu arada babam iki yýl önce vefat etti.
Savcý - öyle mi? Baþýnýz saðolsun
Genç bayan - Sizi aramamýn nedeni , okuduklarým.
Savcý - Okuduklarýnýz mý? Dinliyorum (öksürür)
Genç bayan - Babamýn vefatýndan sonra birtakým eþyalarýný kaldýrmýþtýk daha sonra taþýnýrken , bir þekilde elime geçen babamýn günlüðünü okudum ,pek günlük denemez sadece hayatýnýn Azize ile geçen kýsmýnýn yazýldýðý notlar , sizinle tanýþmasýný ve aranýzda geçen konuþmalarýnýzý da bu sayede öðrendim ,Azize ‘nin hikayesini de .
Savcý - Bana nasýl ,ne konuda yardýmcý olacaksýnýz ? Anlamadým .
Genç bayan - Yazdýðýna göre Azize’ nin intiharý siz de þüphe uyandýrmýþ ama kiþisel olarak bir türlü kesin sonuca ulaþamamýþsýnýz , yanýlýyor
muyum ?
Savcý - Doðru . Bu kadar zaman geçti hala aklýmda bir þüphedir ,bir ukde dir …. Bir dakika o notlarda bununla alakalý þeylere mi rastladýnýz ? Rastlamýþ olmalýsýnýz evet evet kesin beni bunun için arayýp buldunuz .
Genç bayan - Rastladým , haklýsýnýz .
Savcý - Neler yazýyor ?
Genç bayan - Her þey yazýyor demek isterdim , fakat yazýlanlar sizi bulmama yetti . Sizin neyi öðrenmek istediðinizi biliyorum , sizi neden aradým biliyor musunuz ? Babam size söylemeyi öyle arzu etmiþ ki , söyleyememiþ , anlatamamýþ .
Savcý - Durun bir saniye , heyecanlandým , ( bir , iki saniye bekler derin bir nefes alýr ,öksürür) dinliyorum , hazýrým .
Genç bayan - Babam o gece Azize yi öldürmeye gitmiþ , fakat yapamamýþ oysa Azize çok hazýrmýþ bu iþe .
Savcý - Bu olamaz , imkansýz !
Genç bayan - Bu ikisinin kararý ile gerçekleþecekmiþ , son dönemlerde Azize gördüklerinden ve bildiklerinden öyle rahatsýz olmuþ ki açýklamak , müdahale etmek istemiþ , bunun kendisine yasak olduðunu biliyormuþ ve çareyi … biliyorsunuz.
Savcý - Böyle bir þeyi nasýl yapar ? Aklým almýyor , babanýzýn onu ikna etmesi gerekirdi .
Genç bayan - Babam ona inanan ,ve o nun yaþadýklarýný O nun üzerinde nasýl etkiler býraktýðýný , en iyi bilen tek dostuymuþ ve O da çaresiz kalmýþ .
Savcý - Babanýz beni hep baþka hedeflere yöneltmiþti, kesin bir kanýya varmamý bu yolla engelledi . Allah Allah böyle bir þey aklýma hiç gelmemiþti ,ona ima ederken dahi gelmemiþti . Senelerdir merak ettiðim bu olay beni bir kez daha hayretlere gark etti desem , yeridir.
Genç bayan - Sizin gibi biri için bu doðal olsa gerek. Babam onu öldürmekten vazgeçince sanýrým Azize de intiharýný kendi hazýrladý .
Savcý - Ýntiharý þüpheliydi , herzaman onun öldürüldüðünü düþünmüþümdür , beni görevden aldýklarý zamanda , araþtýrma yapma ihtiyacý hissettiðimde aðýr biçimde azarlanmýþtým .
Genç bayan - Babam oradan sabaha karþý ayrýlýrken , bazý sesler duymuþ , fakat yakalanma korkusu ile bakýp anlayamamýþ , bir çarpma sesinden de bahsetmiþti.
Savcý - Haberim var , bodrumdaki gizli geçitten . Uzun yýllar oldu ama Öyle þeyler düþündüm ki , bazen Azize ‘nin hikayesi gerçekten hayatýma girdi mi ? Teredütte kaldýðým anlar bile oldu . Baþka neler var günlükte pardon notlarda?
Genç bayan - Ölüme bu kadar mutlu ve istekli giden birini asla kimse göremez diye yazmýþ . ölüm , diyormuþ Azize sonsuz bir hafiflik asla dönülmek istenmeyen bir güzellik , kan ve et küspesini o yýpratýcý aðýrlýðý, sýyýrýp ta atýnca , saf benliðinden hiç te yabancý olmadýðýn , hemen hatýrlayacaðýn yerdesin meðerse karartmamýþ ol ,yaradaný andýðýn yüzünü, yoksa azap çukurudur yaradanýn korkusu sana .
Savcý - Öümünden sonra da gülümsemesi hiç silinmemiþti yüzünden .
Genç bayan - Ölüm, nedir biliyormuþçasýna .Yýlgýlarla dolu bir yaþamýn sonu .
Savcý - Bu ona cesaret vermiþ olmalý , sonrasýnda ne var Azize hakkýnda ?
Genç bayan - Azize ‘nin kehanetlerinin baþladýðý sayfaya gelince , okumayý býraktým .
Savcý - Niçin ?
Genç bayan - Bilmek istemiyorum Azize ‘ yi bu derece rahatsýz ettiyse okunmamalý bence , bu notlarý da yok edeceðim , bir yabancýnýn okumasýný
istemiyorum . Siz bilmeliydiniz , bu hakkýnýz .
Savcý - Böyle düþünmenize sevindim ama hikayeyi madem biliyorsunuz , size býrakýlan bu not defteri , okumanýz için özellikle býrakýlmýþ babanýz tarafýndan .
Genç bayan - Size iletmem için olabilir mi ?
Savcý - Olabilir , seneler sonra da olabilir , bana uzun yaþayacaðýmý da ima etmiþti babanýz , Azize ‘ nin bir kehaneti daha . Ne kadar ömrüm var bilemem elbette . Ölümü bilmeyiz , bilmek de istemeyiz .
Genç bayan - Hala sigara kullanmýyorsunuz umarým .
Savcý - Bazen . nadir .
Genç bayan - Beni dinlediðiniz için teþekkür ederim .
Savcý - Benim size teþekkür borcum var . Detaylarda çok takýlý kalmýþtý aklým , artýk bir önemi yok , asýl gereken bilgi , beni þaþýrtsa da benim için
çok deðerli idi ve payýma düþeni öðrendim , kimbilir belki de bu bilgiyi almam karþýlýðýnda hala hayattayým . Azize ‘ yi , babanýzý ve o yaðmurlu günü hiç unutmadým , sizin dünyaya gelecek olmanýzý ilk duyanlardan biriydim, çok , çok memnun oldum .
Genç bayan - Bende memnun oldum . Aa bir de uzun yýllar gözleri üstünüzde olacakmýþ Azize nin ..
Savcý - Ne gibi anlayamadým ?
Genç bayan - Gece yaðmurunda , aydýnlanýnca bahçede yüzüm ve yatak odasýnda ,dolabýndayken gözlerim hep onu karþýsýnda olacaðým, diye yazmýþ sizin hakkýnýzda . Çok anlamsýz geliyor tabii .
Savcý - Pardon tekrar edebilir misiniz ?
Genç bayan -      Gece yaðmurunda , aydýnlanýnca bahçede yüzüm ve yatak odasýnda , dolabýndayken gözlerim , hep onun karþýsýnda olacaðým .
Savcý - Mutlaka olmalý ,bir anlamý olmalý , düþüneceðim haným kýzým ,adýn neydi ?
Genç bayan - Adýmý , siz tahmin edin.
(kýsa bir sessizlik olur)
Savcý - Azize mi ?
(karþýdan cevap gelmez, telefon kapanýr dýt sesleri duyulur ,,savcýtelefonu kapatýr , yatak odasýnda ki koltuða oturur ve düþünmeye baþlar son mesajý tekrarlar durur ),
(kendi kendine) Gece yaðmurunda aydýnlanýnca bahçede yüzüm ve yatak odasýnda , dolabýndayken gözlerim , hep onun karþýsýnda olacaðým . Bahçede , hangi bahçe bu ? Kilisenin mi acaba ? Dolabýnda diyor , ne alakasý var ? Hangi gece , haydaaaa döndük mü o yýllara , , gece yaðmurunda , aydýnlanýnca , bahçede yüzüm ve yatak odasýnda , dolabýndayken gözlerim , hep onun karþýsýnda olacaðým .
(gök gürültüsü duyulur, ve yaðmur baþlar ,yaþlý savcý , cama yaklaþýr dýþarýyý seyre dalar , düþünüyordur ,yavaþ hareketlerle komedinin çekmesinden bir sigara çýkartýp yakar , koltuða geçer ve yataðýnýn karþýsýndaki dolabý seyreder , loþ oda kuvvetli bir þimþek le aydýnlanýr dikkatleri yýrtan bir piyano sesi duyulur , yerinden kalkar , sigarayý söndürür ,camýn kenarýna tekrar gider dýþarýya bakar ve heyecanla haykýrýr )
Bahçedeydi , yaðmurda , þimþek çaktý , görüntüsü aðaca geçti ,aðaçlarýn resim çekmesi tabiii , biliyordu , biliyordu aðaca baktý , sonra , o eski bahçede yanmayan aðaçlar mobilya oldu , mobilya oldu dolap oldu , dolap ....... ! Ben aldým , o tarihten sonra ben dolap aldým , karþý yakaya geçmiþtim eveeet yol üzerinden o dükkan ben aldým o dolap , þimdi derin bir nefes alýp dikkatlice bakmalýyým , baþka türlüsü olamaz , offfff ne düþünüyorum ben , ne kadar kuþkucu oldum ,ama kuþkuluyum iþte (hahaha ) Murat bak sende burada olmalýydýn þimdi , (irkilir) Aman Allahým baþka türlüsü olamaz (þimsek içeri tekrar aydýnlatýr , dolabýn önüne yürür , dikkatlice bakar geri döner ,komedinin üstündeki gözlüðünü takar ve yaklaþarak dolabýn kapaðýna dikkatlice bakar göreceðini görür elleri ile dolabýn kapak yüzeyine dokunur , kendinden geçmiþ gibidir )
Azizee , hep burdaydýn .
(sað elini sýkýþan göðsüne götürür , yere yýðýlýr , tek eli dolabýnda kalýr ve ölür )








Leyla Fatoþ Uzunveli - Ýstanbul 2010

Not ; Her ruhta saklanmýþ , fakat bizden þimdilik gizlenmiþ olan , gelmiþ , geçmiþ tüm evrensel sýrlar , ( kendimizi ruhsal ne kadar arýndýrsak da , beyin kapasitemizi maksimuma çýkarsak da , mütemadiyen ibadetle hayatýmýza derinlik kazandýrsak da ) zamaný geldiðinde hatýrlayacaðýmýz yaþanmýþlýklar olacaktýr , o vakite kadar , konumlandýðýmýz þu dünya boyutunda yetinmekle kalmayýp ibretle düþünmeye zorlanacaðýmýz sahneler Azize de mevcuttur.

(Bakýrköy 5. noterliði tarafýndan adýma onaylanan Azize & Eþik adlý tiyatro oyununu okuduðunuz için Teþekkür ederim )



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ümitliyim [Þiir]
Sarhoþluk [Þiir]
Bir Dikili Aðacým Olsun Ýstiyorum [Þiir]
Aldanmam [Þiir]
Ben Büyüyorum Anne [Þiir]
Bir Bað Var [Þiir]
Azize & Eþik [Öykü]
Tanrý Nerede [Eleþtiri]


leyla uzunveli kimdir?

arasan bulursun,bakarsan görürsün. yine de aþamayacaðýn sýnýrlarý anlarsýn.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Sheakpeare,Umberto Eco,Ferzan Özpetek,Salvador Dali


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © leyla uzunveli, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.