640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981 |
|
||||||||||
|
Hasan TÜLÜCEOÐLU Ýlahiyat fakültesinde Din Psikolojisi hocamýz sayýn Ali Murat Daryal, bir dersinde “raký içmek mi, viski içmek mi daha günah?” diye sorduðunda herkes þaþýp kalmýþtý. Bildiðimiz ve öðretildiði üzere sarhoþluk veren tüm içeceklerin bir damlasý bile haramdý; yani günahtý. Günahý iþlemenin azlýðý yada çokluðu olur muydu? Evet aslýnda olurdu. Raký ve benzeri içkiler salt bir kültüre ait deðildi. Ancak viski Batý, Hýristiyan kültürünün bir içkisiydi. O kültürü yansýtan özel ritüelleri vardý. Ýçki içmenin günahlýðý yanýnda birde Hýristiyanlara benzeme günahý iþlenmiþ oluyordu. Zira Peygamber Efendimiz, “kim bir kavme benzerse o da onlardandýr” buyurmuþtu. Hýristiyanlara özenti ve hayranlýkla onlar gibi olmak anlamýnda yaptýðýmýz davranýþlar, Müslümanlýktan ayrýlmayý sonuç verecekti. O gün olmasa bile zamanla hocamýz Ali Murat Daryal’ýn ne demek istediðini çok iyi anlayacaktým. Günün her saatinde medyanýn kültürel bombardýmanýna uðradýðýmýz bugün, yerli dizilerin tavan yapmasý üzerine sayýn hocam Daryal benzeri bir yaklaþýmla, bu yerli dizilerin yabancý dizi ve filmlerden daha çok manevi kültürümüze zarar verdiðini söylüyorum. Elbette ki yetiþkinliðimde Dallas ve benzeri diziler bizim fikrimizi, zihnimizi, ahlakýmýzý, en çokta davranýþlarýmýzý etkiledi. Ama þunu biliyorduk ki, bu izlediklerimiz, yabancýlardý ve onlarý anlatýyordu. Etkilenmekle ve özenmekle birlikte sonuçta izlediðimiz kahramanlar bizden birileri deðildi. Yabancý film ve diziler izlerken en azýndan böyle bir farkýndalýða sahiptik. Zamanýnda yabancý pembe diziler yanýnda pirim yapmayan yerli diziler, gün geldi devran deðiþti tavan yaptý. Salt baskýcý düzene karþý baþkaldýran Köroðlu misali tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Tarihi, dini, manevi, kültürel, bizi biz kýlan deðerlerimiz yerli dizi ve filmlerle alttan alta, gizliden ve iþmamla biz farkýnda olmadan yýkýlmaya baþlandý. Hoþ ya bu yýkým ve saldýrý baþlangýçtan beri vardý. Roman ve tiyatro ile baþladý. Sinemanýn keþfiyle Yeþilçam oluþumuyla artan dozda devam etti. Halit Ziya’nýn ‘Mai ve Siyah’ romaný o günün Müslüman gençliðini Batý hayranlýðý yönünde hem de ne etkilemiþti. Bu yetmemiþti. Yüzyýl kadar sonra dizilerde ete kemiðe büründürülerek gençliðin daha derinlerine enjekte edildi. Yeþilçam filmlerinin hiçbirinde içkiye tutku ve özentiyi sahnelemeyen sinema göremezsiniz. O ilk dönem bazý filmler ve pek nadir kardelen çiçeði gibi yapýlmýþ milli sinemalar dýþýnda. Merhum Yücel Çakmaklý’nýn filmleriyle, Mesut Uçakan’ýn Yalnýz Deðilsiniz filmi ve Hekimoðlu Ýsmail’in eseri Minyeli Abdullah ile dini, manevi ve milli kültürümüz adýna ümitlendik. Sahi bu kulvarda film dünyasý niye devam etmedi yada ettirilmedi? 28 Þubat kabusu sürecinde dini deðerlere öncelik veren bir partinin iktidara gelmesi bu topluma biraz nefes aldýrýp rahatlatmýþtý. Bu noktayý eleþtiri için deðil farkýndalýk olarak özellikle belirtiyorum: Medyanýn tarihi, dini, manevi ve kültürel deðerlerimize olan bombardýmaný maalesef artan bir oranda devam ediyor. Tarihi deðerlerimize saldýrý olarak gördüðüm Muhteþem Yüzyýl, sayýn Fethullah Gülen Hocaefendi’nin geç gelen açýklamasýna raðmen hala devam ediyor. Muhtemelen benzer özellikli farklý isimlerde tarihi diziler devam edecek. Japonlar, kendi teknolojilerini kurmalarýna raðmen Batý dünyasý gibi kültürlerini bu ürünlere yansýtamadýklarý için eleþtirilir. Kendinden bir þey katýp kendilik haline getiremediðin bir teknoloji ürünü elbette ki, ilk çýktýðý yer Batý kültürüne hizmet edecektir. Peygamberimiz, Müslümanlýk kültürü oluþturma babýnda bir Yahudi gibi traþ olan ashabýna Yahudiler gibi traþ olmamayý tenbih etmiþtir. Yukarda belirttiðimiz gibi “‘Men teþebbehe bi-kavmin fe-hüve minhüm” (kim bir kavme benzerse o da onlardandýr) hadisi, (Ebû Davud, Libas, 4; Müsned, 2/50) sahih hadislerden ve tüm asýrlardaki tüm Müslümanlarý baðlayýcý hükmü olan önemli bir hadistir. Viski ve þampanya, içki içmenin günahlýðý yanýnda bir kültüre özentiyi beraberinde getiriyorsa; yerli diziler, benzerleri yabancý dizilerden daha etkin, içten, alttan ve samimi anlamda tarihi, dini, manevi deðer ve kültürlerimizi daha çok tahrip edip zarar veriyor. Osmanlý son döneminden bu yana, eðitim ve medya yoluyla yavaþ yavaþ etkili bir kültürel erozyon yaþýyoruz. Fuad Paþa misali, ne güçlü ve bereketli kültür ve deðerlerimiz varmýþ ki yüzyýldýr dýþardan yapýlan aþýndýrmalara; son dönem içerden kendi elimizle yaptýðýmýz kültürel yozlaþtýrmalara raðmen hala kendilindiðimizi, tarihi, dini manevi deðer ve kültürümüzü kaybedemedik.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © hasan tülüceoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |