Of of... Ne güzel bir gün! Ýnsanýn bir arabaya binip, kaçasý geliyor; ama nereye? Tüm bahçeler gül dolu, lale dolu. Tüm þarkýlar sevinç terennümlerinde... Þöyle akþamüstü kimse yokken, çýrýlçýplak denize girmek geliyor insanýn içinden. Denizi kucaklamak, donsuz ve þortsuz bir balýk gibi yüzesi geliyor insanýn. Koþmak istiyor insan, çayýr çimen. Sonra yumuþak bir yastýða baþ koyar gibi, sevgilinin teninde rahatlamak istiyor insan. Gel gör ki sevinçlerin çoðu günah ya da yasak. Ya karþýna toplum kurallar çýkarýyor ya da dini veya kanuni yasaklar karþýna dikiliyor. Yasaklar beni ter kokutuyor. Soyunmak istiyorum bu yüzden. Mutluluða, sevince soyunmak istiyorum. Beni mutsuz ederek yaptýðýnýz ayýp olmuyor da, benim mutluluða soyunmam mý ayýp oluyor? Rezil olmak istiyorum bu gece. Tüm rezil olmuþlarý bile utandýrmak istiyorum bu gece. Soyunmak istiyorum boy boy. Üstelik her yerim güzel... Yüreðim, ellerim, duygularým ve düþüncelerim güzel bu gece. Çekilin evlerinize, namuslu karýlarýnýzý ve kocalarýnýzý yanýnýza alýn. Balkona çýkýp soyunmak istiyorum bu gece. Kimse görmesin bendeki mutluluðu. Çekin perdelerini, salonlarýnýzda ve odalarýnýzdaki örtüleri üzrinize örtün. Örtün kediler gibi pisliðinizi. Kediler ki hep dört bacaklarýnýn üstüne düþüyor. Çünkü onlar, düþerken bile havada dengesini kuruyor. Bütün dengeleri yok sayýp, düþmek istiyorum çýrýlçýplak sokaðýn ortasýna. Çýrýlçýplak sevmek istiyorum. Piç olmayý da göze alarak ve bu yargýdan belki de hiç arýnmayacak þekilde sevmek istiyorum. Baðýrmak istiyorum avazým çýkana kadar.