..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Dinler, Ýnançlar ve Ateizm > Cahit KILIÇ




16 Aralýk 2010
Kerbela ve Hüseyni Dava  
Cahit KILIÇ
Sadece Müslümanlarýn, Þiilerin, Alevilerin, Sünnilerin, Türklerin, Kürtlerin, Araplarýn, Acemlerin deðil; yeryüzünde her türlü zulme, baskýya, kýtala, zillete, alçaklýða karþý çýkan herkesin dâvâsýnýn adýdýr Hüseynî dâvâ.


:AIHB:

Bugün 10 Muharrem, bugün Aþura...

Evlad-ý Resulullah’ýn Kerbela çölünde hunharca þehid ediliþinin yýldönümü...

Bugün bayram deðil ey gafil! Bugün, ciðerlerimizin yandýðý gündür...

***

Hayýr, ben size Kerbela Vakasýný anlatacak deðilim. Dilimin döndüðünce Hüseynî Dâvâ’yý anlatmaya çalýþacaðým.

***

Baskýya, zulme, adaletsizliðe, alçaklýða, kýtala, masum kanýnýn dökülmesine karþý çýkmanýn bayraktarýdýr Hüseyin...

Allah’a ve O’nun sevgili Peygamberine, Kur’an-ý azim-üþþana ihanet edenlere boyun eðmeyenlerin, alçaklýða biat etmeyenlerin sancaktarýdýr Hüseyin...

“Burada, yani Mekke’de de kalsam, baþka bir yere de gitsem beni öldüreceklerini biliyorum. Mekke’de öldürülmem Beytullah’ýn hürmetine halel getirir; buna rýza gösteremem. Onun için buradan ayrýlacaðým” diyerek kýyam eden ve Allah yolunda öleceðini bile bile yola çýkan þehidler serveridir Hüseyin...

Kerbela çölünde Ýbni Ziyad’ýn ordusu tarafýndan muhasaraya alýndýðýnda: Kendisiyle birlikte yola çýkanlara “Bunlarýn amacý beni öldürmektir. Karþýmýzda çok güçlü bir ordu var; bizim bu orduyla savaþacak ve kazanacak kadar gücümüz yoktur. Bizimle yola çýkanlardan geriye dönmek isteyenler varsa, karanlýktan faydalanarak ayrýlsýnlar. Allah katýnda onlardan asla þikâyetçi olmayacaðým. Hakkýmý helâl ediyorum. Onlar da bana haklarýný helâl etsinler” diyerek akþam saatlerinde yanan kandillerin söndürülmesini emredecek ve gitmek isteyenlerin mahcup olmadan ayrýlmalarýný saðlayacak kadar büyük ve ulvî bir düþüncenin mimarýdýr Hüseyin...

72 kiþiyle (ki bunlarýn bir kýsmý düþman ordusunu terkederek Allah Resulü’nün torununun tarafýna geçenlerdi) 2000 kiþilik bir ordu karþýsýna dikilmenin, Allah ve Resulü adýna onlara meydan okumanýn, hakký ve hakikati, ceddi Resul-ü Ekrem’in bayraðýný zulme ve zillete teslim etmemenin adýdýr Hüseynî dâvâ...

Kerbela çölünün kýzgýn kumlarý üzerinde kavrulan, bir damla suyun bile verilmesini yasaklayan , koca Fýrat nehrinden kuzu derisinden tulumlarla su getirilmeye çalýþýlýrken; oklarla o tulumlarý delik deþik eden alçaklara karþý, kafile içinde kundaktaki bebelerin kýzgýn güneþin altýnda susuzluktan çatlayan dudaklarýnýn adýdýr Hüseynî dâvâ...

Ehl-i Beyt kafilesinin sancaktarý, savaþ meydanýnda bir kolu kesilince sancaðý öbür eline alan, öbür kolu da kesilip oklarla yere düþürek þehid edilinceye kadar aðabeyinin ve Allah Resulü’nün sancaðýný düþmana teslim etmeyen uzun kollu Alemdâr Ebul-Fazl Abbas’ýn dâvâsýnýn adýdýr Hüseynî dâvâ...

Daha yeni toy kýnasý yakýlan ellerine kýlýcýný alarak düþman karþýsýna çýkan, Hasan-ý Müçteba’nýn yadigârý þehid Kasým’ýn dâvâsýdýr Hüseynî dâvâ...

Býyýklarý bile terlememiþ, Allah ve hakikat yolunda meydana çýkýp þehid olan Ali Akbar’ýn dâvâsýdýr Hüseynî dâvâ...

Kundaktaki narin bedeni oklarla delik deþik edilen Ali Asgar’ýn dâvâsýdýr Hüseynî dâvâ...

Oklarla parçalanmýþ o narin bedeni kucaðýna alýp ceddi Peygamber’e hitaben “Allah þahittir ki, ben bu olanlarýn hiçbirinden þikâyetçi deðilim. Biz, Allah ve senin yolunda þehid olmayý seçtik. Huzuruna yüzü kara gelmeyeceðim” diyen Hüseyin’in dâvâsýdýr Hüseynî dâvâ...

Ve...

“Hüseyin attan düþtü, gökte melekler aðladý...”

Hüseyin’in kesik baþýnýn mýzraklara takýlarak Þam’a doðru yola çýkýldýðýnda; kimileri çýplak develere aç ve susuz bindirilen, kimileri kýzgýn kumlarýn üzerinde yalýn ayak yürütülen Ehl-i Beyt mensuplarýnýn önderliðini yapan, Þam’da doldurulduklarý bir harabede göklere çýkan nâlelere, figanlara göðüs geren, yetimleri eteklerinin altýnda toplayan, hasta Zeynel Abidin’i kollarý arasýna alarak korumaya alan, ceddi Peygamber’in soyunun günümüze kadar ulaþmasýný saðlayan, Cenab-ý Resulü Ekrem’e layýk, Ali-yyel Mürteza ve Fatýmat-ý zZehra kýzý, iki cihân serverinin torunu Zeyneb’in dâvâsýdýr Hüseynî dâvâ... Bahtsýz bacýsý Ümmü Gülsüm’ün dâvâsýdýr...

Þam harabelerinde aç bi-ilaç esir tutulan Þam-ý Garibân’ýn dâvâsýdýr...

Sadece Müslümanlarýn, Þiilerin, Alevilerin, Sünnilerin, Türklerin, Kürtlerin, Araplarýn, Acemlerin deðil; yeryüzünde her türlü zulme, baskýya, kýtala, zillete, alçaklýða karþý çýkan herkesin dâvâsýnýn adýdýr Hüseynî dâvâ...

***

Nasýl bilenle bilmeyen bir deðilse; gerçekleri görenle görmeyen de bir deðildir...

Rivayet edilir ki; Hz. Hüseyin’in kesik baþý Yezid adýndaki mel’unun huzuruna getirilerek yere býrakýlýr. Elindeki sopasýyla o mübarek baþý saða sola çevirir, sopanýn ucuyla mübarek dudaklarýyla oynamaya baþlar. O mecliste bulunan ve Yezid’e biat edenlerden, sahabeden yaþlý bir zat, oracýkta öldürüleceðini bile bile tahammül edemez ve “O dudaklarla oynama ey mel’un, onlarý Peygamber öpmüþtü...” der ve anýnda öldürülür...

Ýmdi...

Baþta baský ve zulüm karþýsýnda dirençleri kýrýlan ve ahde vefa göstermeyerek sözlerinden dönen Kûfe halký olmak üzere, ayný baský ve zulümden korkarak bir köþeye sinenlerle, hakký ve hakikati inkâr edenlerle; hakkýn ve hakikatýn yanýnda yer alan ve þehidlik þerbetini içenler hiç bir olabilir mi?

Kerbela þehidlerinin arkasýndan bir kaþýk helva yapma imkâný dahi yokken; tam 1370 yýldýr; hor görülmelerine, kara propagandalarla dýþlanmalarýna, zulme ve kýtala uðramalarýna raðmen:

Bu acýyý yüreðinde hissedenlerle, Ýslâm tarihinin bu en büyük vahþetine baþ kaldýranlarla, matem edip gözyaþý dökerek Hüseyin’in dâvâsýný diri tutanlarla, sinesi çapraz daðlanan Zeynep gibi sine dövenlerle, o bir kaþýk helvasý bile olmayan Hz. Hüseyin için her Muharrem ayýnda ve Aþura günlerinde hayýr hasenat verenlerle...

“Biz ne yapalým! Bu zulmü Emeviler yaptýlar, bizim elimizden ne gelir!” deyip bir kenara çekilenler, tarihin bu en büyük alçaklýðýný görmezden gelenler...

Dünyada ve ukbada ve de Allah katýnda hiç ayný yerde tutulabilir mi?

Böyle bir zulme karþý çýkmamak hangi Ýslâmî ve insanî vicdana sýðar?

“Size iki emanet býrakýyorum: Allah’ýn kitabý ve Ehl-i Beytim” diye buyuruyor Allah Resulü...

Emanetine hýyanet edenler, yarýn mahþer gününde hangi yüzle þefâat isteyeceklerdir?

Ülkemizde baþý örtülü kýzlara yapýlan zulümlere haklý olarak hepimiz tepki gösterirken, onlarýn uðradýklarý zulme hep beraber isyan ederken; Kerbela’dan Þam’a kýzgýn kumlarýn üstünde yalýn ayak yürütülen Peygamber torunu, altý yaþýndaki Sakine’nin uðradýðý zulme nasýl oluyor da kimileri sessiz kalabiliyor?

Esir alýnan peygamber torunu kadýnlarýn ve kýzlarýn ellerine zincir vurularak ve yüzleri açýlarak, þehir þehir dolaþtýrýlýp halka teþhir ettirilmesine neden isyan edilmiyor?

Niye sustun ey Ýslâmî ve insanî vicdan?

***

Kadir-i Hum’u inkâr edenler; Hz.Hamza’nýn ciðerlerini söküp yiyen Hind’in karnýndan çýkma, Ýslâm Peygamberi’ne (S.A.S) yaþamý boyunca düþmanlýk eden Ebu Süfyan’dan olma bir mel’unun eline de koz vermiþ oldular.

(Ki Ben-i Haþim ile Ben-i Umeyye uzaktan amcazâdeydiler, kan baðlarý vardý. Resulullah’ýn vefatýndan sonra hilafet seçimi yapýlmýþ, Ali Bin Abutalib’in hakký gaspedilmiþti. O gün, daha hayatta olan Ebu Süfyan, Hz. Ali’ye haber göndermiþ: “Bu hak Ali’nindir. Hakkýn geri alýnmasý için savaþ açmalýdýr. Ben ve kabilem arkasýnda olacaðýz” demiþtir. Hz. Ali, Ýslâm kanýnýn dökülmesine, Ýslâmýn içine nifak sokulmasýna rýza göstermemiþ ve bu teklifi reddetmiþtir.)

Ýslâmýn meþru halifesine savaþ açan, yenileceðini anlayýnca Kur’an sahifelerini mýzraklarýn baþýna taktýran, sahte hâkem yoluyla hileleri mubah gören, Hasan-ý Mücteba’yý zehirleterek þehid eden bir mel’un ile, Peygamber evlatlarýný katleden alçak ve lâinullah oðluna hazret diyecek kadar gaflet ve dalâlet içinde olanlar da, Allah katýnda layýklarýný bulacaklardýr elbette...

“Onlara lânet okunmaz. Çünkü onlar Hz. Peygamber’in yüzünü gördüler” diyen bazý gafillerin cevabýný Cenab-ý Hakk, kendi Kelâmullah’ýnda, Tebbet suresi birinci âyetinde “Ebu Leheb’in elleri kurusun. Ve kurudu da” diyerek, lânetlediði Ebu Leheb yoluyla veriyor...

***

O gün ekilen o melânet tohumlarý bugün de devam etmektedir. Kendine Ýslâm kisvesi giydiren Yezidî zihniyet esiri kimi kâfirler, Afganistan’da, Pakistan’da, Irak’ta Allah mâbedlerine, camilere, mescidlere, evlad-ý peygamber türbelerine bombalar atmakta, mâsum müslümanlarýn kanýný akýtmaktadýrlar...

***

Hangi dinden ve mezhepten olursa olsun; zulme uðrayan, haksýz yere kaný dökülenlerin dâvâsý, Hüseynî dâvâya eþdeðerdir. Hüseyn-i Þah-ý Þüheda, yeryüzündeki bütün mâzlumlarýn, bütün mâsumlarýn bayraktarýdýr...

Mâzlumlarýn ve kaný dökülen bütün mâsumlarýn asýl davalarý, elbette ki Mâhkeme-i Kübrâ’da görülecektir.

Cenab-ý Hakk, bizleri orada dava edilenlerden kýlmasýn. Yüce Rabb’imin selâmý ve salâtý, sevgili peygamberinin ve evlad-ý ayâlinin ve de bütün inanan müslümanlarýn üstüne olsun...





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn dinler, Ýnançlar ve ateizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Monolog...

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Boðanlar ve Boðulanlar…
Devrimler ve Ýlkeler!
Dil Meselesi…
Savaþ Cinayettir!
Aydýnlarýmýz ve Biz!
Despotizmin Hâlleri…
Mevzular Derin!..
Örgütlenmiþ Cehalet!
Makûs Talih…
Aydýn Kaypaklýðý!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haccac-ý Fýrat [Þiir]
Aklýma Þaþýyorum! [Þiir]
Sürgünler Þehri [Þiir]
Son Arzu… [Þiir]
Kimdir Gelen! [Þiir]
Uzaklar [Þiir]
Derkenar [Þiir]
Adamým! [Þiir]
Kars Eli [Þiir]
Derdimend! [Þiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbý olmak sadece ona buna çatmak deðil, zaman zaman da hayatýn küncüne kelimelerden çenet taþý koyabilmektir!. . " (Cahit Kýlýç)

Etkilendiði Yazarlar:
Divan þairleri, divan þiiri. Ve elbette ki XX. yüz yýl þairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.