Ýnsanlýðý tanýmak insanlarý teker teker tanýmaktan kolaydýr. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
KARGA TEPESÝNDE KAR OLAYDIM Martýlar becerikli ve zeki kuþlardýr. Yiyeceklerini çoðunlukla yengeçler ve küçük balýklar oluþturur. Aralarýnda iyi bir iletiþim kurar ve toplu yaþarlar. Diðer yýrtýcý kuþlara karþý kendilerini iyi savunurlar. Ýnsanlardan kaçmazlar. Deniz kenarýnda; limanlarda ve kumsallarda yaþarlar. Hemen dikkati çekerler. Toplumcudurlar. Özgürlüklerine düþkündürler. Birlikte yaþar, avlanýr, yiyecek arar, paylaþýr, yuva yapar, dinlenir ve kavga ederler. Deniz kenarlarýnda yaþamayan martýlar da vardýr. Ankara’da, Balýk Haline yolu düþenler gökyüzünde martý sürüleriyle karþýlaþýrlar. Ankara’da deniz yoktur. Peki, bu martýlar ne ararlar burada, nereden gelmiþlerdir. Niye burada yaþarlar. Ordu’da, Fatsa’da, Samsun’da Karadeniz’de denizin ve çevrenin kirlenmesinden yiyecek bulamayan martýlardýr bunlar. Karný acýkan martýlar, Samsun’dan Ankara’ya balýk taþýyan kamyonlarý izlerler. Amaçlarý sadece karýnlarýný doyurmaktýr. Kamyonlarýn kasasý açýktýr. Balýklar üstten görünür. Martýlar Samsun’dan Ankara’ya kadar kamyondaki balýklara birkaç dalýþ yapar ve karýnlarýný doyurmaya çalýþýrlar. Kamyonlar yolculuklarýný tamamlayýp Ankara’ya gelip de Hal’de yerlerini alýnca bizim martýlar apýþýp kalýrlar. Buzhanenin kapýsý gökyüzündeki martýlarýn yüzüne kapanmýþ olur. Yol boyunca, martýlarýn karný doymuþtur. Ancak ellerinde; ne Samsun, ne deniz, ne kumsal, ne yosun kokusu, ne akrabalarý, arkadaþlarý, dostlarý ne de yaþadýklarý, kalmýþtýr. En önemlisi özgürlükleri kalmamýþtýr. Çünkü özgürlüklerini verdiler, karýnlarýný doyurmuþlardýr. Eski çaðýn ünlü coðrafyacýsý Amasyalý Strabon (M.Ö: 63 – M.S: 23) Coðrafya(Greographika) adlý kitabýnda; Aybastý’nýn da içinde bulunduðu bölgeyi anlatýrken, 20 asýr önce; “Burada bir kere dahi kýtlýk olmamýþtýr.” dedikten sonra devam eder: ” … o kadar çok kendi kendine yetiþen yabani meyveler, yani üzüm, armut, elma ve fýndýk vardýr ki, senenin herhangi bir gününde ormana giden bir kimse bol miktarda meyve bulabilir, meyveler bazen aðaçlardan sarkarlar ve bazen de düþmüþ yapraklarýn altýnda veya üstünde bulunurlar ve bu surette pek çoðu korunmuþ olur; ayrýca, iyi gýda bulabildiklerinden her çeþit vahþi hayvan avý da boldur.” (sf:27) Bundan tam 170 yýl önce Ýtalyan Phýlýp Fallmerayer, bölgeye yaptýðý seyahatten memleketine dönerken, denizin yaðladýðý topraklardan, Canik daðlarýnýn zirvesine doðru bakar ve duygularýný þöyle yazar defterine: “Hoþça kalýn yumuþak dalgalý tepeler; hoþça kalýn meþe ormanlarý, bana barýþýnýzý verin, bana sessizliðinizi batý’ya konuk armaðaný olarak götürmem için verin!” Düþünelim; ne oldu böyle verimli, iyiliksever altýn renkli topraða, romantik gür gürgen ormanlarýna. Endamlý ve dayanýklý insanlara, nerelere gittiler. O yiðit insanlar hangi yaylanýn, kimlerin obasýnýn atlarýna binip terk ettiler yurtlarýný. Sürü sürü sürüler; davarlar, sýðýrlar, mandalar, köpekler, patatesler, mýsýrlar, arpa, çavdar ve yeryüzünün bütün güzel yaþayan canlý hayvanlarý, bitkileri… Ya kuþlara ne oldu kuþlara, kargalar, serçeler nereye yittiler… Nerelerdeler þimdilerde. Karadeniz martlarýnýn bir bölüðü Ankara’ya göç etmiþ. Aybastýlý yerli kargalar nerelere gitmiþ olabilirler. Kargalar kuþlarýn en akýllýsýdýr. Þakacýdýrlar, oyunu ve eðlenceyi severler. Tohum, böcek ve avladýklarý kuþlarýn etiyle beslenirler. Kuþlarýn en zekisi, en uzun ömürlüsüdür. Sürü halinde yaþar, çok da sadýktýrlar, sosyal yaþamlarý insanlara benzer. Aybastýlý kargayý sever. Onunla ilgili günlük konuþma dilinde yüzlerce deyim atasözü vardýr . Perþembe yaylasýnýn en güzel en yüksek tepesine boþuna Karga Tepesi dememiþ atalarýmýz. Kargayý sevdiklerinin en büyük kanýtýdýr bu. Ancak ben her yaz geldiðim bu cennetten bir parça yaylanýn bu güzel tepesinde yýllar var ki karga marga göremiyorum hiç. Kargalar terk etti. Karga Tepesini ve çevresindeki harika doðal yapýyý koruyalým. Bu en önemli görevimizdir. Ýklim deðiþti kar da yaðmýyor eskisi gibi. Oy benim yurdum, güzel yurdum, sende eski bayramlarý arayan insanlar gibi eski günlerine hasret misin? Martýlara geri dönersek, birgün Aybastý’ya hamsi yüklü bir kamyonun üstünde uçan bir beyaz martý görürseniz, ona sahip çýkýn, bilin ki o sizin konukseverliðinize, yardýmýnýza ihtiyacý vardýr. Onu ýrmak boyuna veya yayladaki Karga Tepesinin eteðindeki göle götürün, oralarý sevecektir, belki de kendisine yurt edinecektir. Böylece beyaz deniz martýlarý giden kara kargalarýn boþluðunu az da olsa dolduracaktýr. Hem de insanlar kargalarý örnek alacak ve terk ettikleri topraklara geri döneceklerdir. Varolsun denizin martýlarý, daðlarýn da kargalarý, Karga Tepesi, çevrik yaný… Ferda Kitabevi/Ýskenderun, 14 Aralýk 2010 Kemal Düz Email: kemaldz@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |