En büyük mutluluk ve en büyük sýkýntý anlarýnda sanatçýya gereksinme duyarýz. -Goethe |
|
||||||||||
|
Allah, hayatý da ölümü de biz canlýlar için var etmiþtir. Zira insan, melek, cin, hayvan ya da bitki, hepsi ölüme mahkûmdur. Yani her canlý bir gün mutlaka ölüm gerçeði ile karþýlaþacaktýr. Ölüm meleði olan Azrail bile elbet bir gün ölecektir. Hayatta kalan sadece bütün varlýklarýn tek ve hakiki sahibi olan Allah Teala olacaktýr ki, o ebedidir ve asla hiçbir zaman ölmez. Nitekim dünyanýn en güçlü devletinin Cumhurbaþkaný da olsanýz, Baþbakaný, Devlet baþkaný, Meclis Baþkaný ya da Genelkurmay Baþkaný da olsanýz, Anayasa baþkaný veya o ülkenin Dini lideri de olsanýz mutlaka bir gün öleceksiniz. Medya patronu, holding baþkaný, teknoloji uzmaný ya da ünlü bir profesör, kim olursanýz olun hiç fark etmez… Zira künyeniz ne olursa olsun, zamaný geldiðinde kesinlikle öleceksiniz. Peygamberler için dahi bu kanun böyledir ve öyle de olmuþtur. Bu, Allah’ýn herkes için geçerli olan kayýtsýz ve þartsýz kesin bir hakikatidir. Çevrenizdeki canlýlarý takip edin, doðan bebekleri görün, ölen insanlarý izleyin, hastanelere gidin, yaþlýlarýn barýndýðý huzurevlerini ziyaret edin yani kýsaca hayatý ve ölümü anlamaya çalýþýn. Þunu kesinlikle göreceksiniz ki herkes eninde sonunda ölüme teslimdir. Yani bu dünya evinin ikinci bir çýkýþ kapýsý yoktur. Tek bir çýkýþ kapýsý var o da ölüm yani ölerek çýkmak… Zira ölüm, baþlý baþýna bir ibret tablosudur. Allah’ýn bize istirahat süresi diye lütufta bulunduðu uyku, ölümün bir diðer versiyonudur. Günü nasýl geçirdiyseniz, gece ki uykunuzda da ayný þeyleri yaþarsýnýz. Bazen aðýr bir yemek yiyerek uyursunuz, o sizin günahýnýzdýr ve o yemek sizi uykunuzda elbette rahatsýz edecektir. Bunlar sadece bir misaldir. Ama kesinlikle kanýtlanmýþ ve de ibretlik misallerdir. Hayatýmýzdaki kötülükler, yanlýþlar ya da isyanlar vb. Bunlarýn hepsi de týpký o aðýr yemek gibidir. Yani ölürken ve de ölüm sonrasý bizi rahatsýz edecek olan etkenlerdir. Hayatta hiçbir þey tesadüf eseri var olmuþ deðildir. Her þeyin bir sebebi vardýr ve de hiçbir þey laf olsun diye yaratýlmamýþtýr. Mesela uykunun ölüme benzemesi gibi... Bu, tam bir ibret levhasýdýr. O nedenle þunu kesinlikle bilmeliyiz ki, gün içinde yani hayat süresince faydalý iþ yapanlar, uykularýnda yani ölümlerinde ýstýrap çekmeyecek olanlardýr. Nitekim bu dünyaya sadece acý çekmek için de gelmedik. Yani mutlu ve refah bir hayat yaþamak elbette ki bu dünyada da hakkýmýzdýr. Gülmek, muhabbet etmek, þakalaþmak, komedi programlarýna katýlmak bunlar kesinlikle Allah’ýn yasakladýðý þeyler deðildir. Ama bu mevzu dahi, elbette her konuda geçerli olan aþýrýya kaçmamak þartýyladýr. Yani yaþadýðýnýz hayatýn cilvesine kanýp, kendinizden geçercesine ölümü ve de Allah’ý unutmamalýsýnýz. Her þeyi belli bir denge içinde yaþamalýsýnýz. Normal bir rahatsýzlýk için gittiðiniz doktorunuzun size kanser olduðunuzu ve bir yýllýk ömrünüzün kaldýðýný söylediðini düþünün. Hayatýnýz ve hayata bakýþýnýz ne kadar da çok deðiþir öyle deðil mi? Oysa þu an doktorunuz öyle bir þey demediði halde bir yýllýk ömrünüzün olduðu konusunda bir garantiniz mi var? Elbette ki hayýr… Ama bir gün mutlaka öleceðiniz konusu kesindir. O nedenle kendi hayatýnýzý, kendiniz kontrol altýnda tutun ve ölüme her daim hazýr olmaya çalýþýn. Þehir merkezlerine ve kamusal alanlara doldurduðunuz heykelleri ortadan kaldýrýn. Önemli ya da önemsiz hiçbir insaný ilahlaþtýrmayýn. Soruyorum þimdi size, bir yýllýk ömrünüzün kaldýðýný biliyor olsaydýnýz acaba yine gider miydiniz, anýtkabir programlarýnda ki saygý duruþu defilelerine? Ve yahut da kalan bir haftalýk ömrünüze raðmen Allah’ýn ayetlerini düstur edinmek yerine, yinede Atatürk ismindeki ölmüþ bir insanýn ilke ve inkýlâplarýna baðlý kalacaðýnýza dair söz verir miydiniz? Yoksa sizin on yýl veya bir yýl ve belki de bir hafta sonra ölüp gitmeyeceðinize dair elinizde bir belgeniz mi var? Býrakýn artýk, saplantýlý bir hayat yaþamayý da kendinize gelin diyor Allah. Þayet birinin size görünen bir iyilikte bulunmasý ile hemen ona tapýnacaksanýz eðer, güneþe tapýnmalýsýnýz diyor. Sonrasýnda da ekliyor ve diyor ki; zira o, sizi sürekli ýsýtýp duruyor. Ve hemen akabinde de soruyor; yoksa! Þimdi de ona mý tapýnacaksýnýz? Ey insanlar! Yeryüzü, gökyüzü ve arasýndakilerin hepsi Allah’ýndýr. Size bir iyilik dokunuyorsa, bu iyilik, kesinlikle Allah’tandýr. Hamd ederek hemen Allaha þükredin yani teþekkür edin. Þayet size bir kötülük dokunuyorsa, bu da kesinlikle ondandýr ve buna mukabil de sabredin. Çünkü her ikisi de imtihan içindir. Týpký hayatýn ve de ölümün bir imtihan olduðu gibi… Mehmet Akif UÇAR
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Akif Uçar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |