..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamdan korkmayýn çocuklar. Ýyi, doðru bir þey yaptýnýz mý yaþam öyle güzel ki. - Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > M.NÝHAT MALKOÇ




21 Kasým 2010
Þehrin Aynasýndan Yansýyanlar...  
M.NÝHAT MALKOÇ
Yüzünü denize, sýrtýný daðlara dönmüþ Trabzon; Boztepe’nin koynunda uyur geceleri. Yastýðý taþtandýr, yorganý bulut… Çam kokularý siner Boztepe’nin yamaçlarýna. Ufukta belirir umudun (bordo)mavi gözleri… Bir þilep yüzer gönlün masmavi sularýnda. Dalgalar kýyýlarý döverken, rüzgar tarar Karadeniz’in kývrým kývrým saçlarýný.. Þehir masmavi gözlerini açar aydýnlýk geleceðe… Kentin kýlcal damarlarýna kan, rýzký peþinde koþan alýnlara ter bombalanýr günün her vaktinde. Hayat en dinamik haliyle boy gösterir þehrin aynalarýnda. Köylü kadýnlar çoktan düþmüþlerdir Trabzon yollarýna. Kiminin peyniri, kiminin altýn sarýsý tereyaðý vardýr sepetinde. Yürekteki umutlar sepetteki yað ve peynirden daha aðýr gelir gönül terazisinde.


:AIBA:

M.NÝHAT MALKOÇ

     Yüzünü denize, sýrtýný daðlara dönmüþ Trabzon; Boztepe’nin koynunda uyur geceleri. Yastýðý taþtandýr, yorganý bulut… Çam kokularý siner Boztepe’nin yamaçlarýna. Ufukta belirir umudun (bordo)mavi gözleri… Bir þilep yüzer gönlün masmavi sularýnda. Dalgalar kýyýlarý döverken, rüzgar tarar Karadeniz’in kývrým kývrým saçlarýný.. Þehir masmavi gözlerini açar aydýnlýk geleceðe… Kentin kýlcal damarlarýna kan, rýzký peþinde koþan alýnlara ter bombalanýr günün her vaktinde. Hayat en dinamik haliyle boy gösterir þehrin aynalarýnda. Köylü kadýnlar çoktan düþmüþlerdir Trabzon yollarýna. Kiminin peyniri, kiminin altýn sarýsý tereyaðý vardýr sepetinde. Yürekteki umutlar sepetteki yað ve peynirden daha aðýr gelir gönül terazisinde.

     Þehirler, içlerinde yaþayan gayretli insanlarýn eseridir. Trabzon da bu kente gönül verenlerin omzunda yükselmiþtir kar beyaz bulutlara… Daha mamur bir kent için, gecesini gündüzüne katmýþtýr burada yaþayanlar… Kentin kimliðini, onun içinde yaþayanlar belirlemiþtir. Et ve týrnak gibi bütünleþmiþtir þehir ve onun müdavimleri… Güler yüzlü insanlar, tebessüm eden bir þehir býrakmýþlardýr arkalarýnda. Çocuklarýna gösterdikleri sevgiyi ve özeni yaþadýklarý þehre gösteren bu güzel insanlar namus bilmiþler yaþadýklarý topraklarý… Onu bir sevgili gibi baðýrlarýna basmýþlar. Ona ihanet etmeyi akýllarýndan bile geçirmemiþlerdir. Durum böyle olunca þehirle, sakinleri arasýnda sevgi köprüleri kurulmuþtur.

     Fatih’in fethettiði, Yavuz Sultan Selim’in yönettiði, Kanunî’nin çocukluðunu ve ilk gençlik yýllarýný geçirdiði Trabzon bir ilim ve kültür þehridir þüphesiz… Buradan nice þairler, yazarlar, alimler gelip geçmiþtir. Bu mümbit topraklarda filizlenmiþ ‘devlet-i ebed müddet’ düþüncesi... Gülbahar Hatun bu topraklarýn baðrýnda uyumaktadýr sonsuzluk uykusunu…

Ölülerle diriler kol koladýr yeþille mavinin sarmaþ dolaþ olduðu bu cennet misali topraklarda. Hayatýn yaný baþýndadýr ölüm… Keza ölümün soðuk yüzü Sülüklü’de munis görünür dirilere. Bembeyaz mermerler þehitlerin üstünü örter yorgan misali… Her karýþ topraðýnda þehitlerin kanlarý ve hatýralarý vardýr. Sultanmurat’ta ve Sargana’da hâlâ sýcaktýr þehitlerin yarasýndan akan ve þanlý bayraðýmýza renk veren asil kan!… Sýcak ve kýpkýrmýzý…

Âh Trabzon!… Þehirleri hasedinden çatlatan gül yüzlü dilber…Kanayan yaralarýma merhem; umudun koyaklarýnda açan sevda çiçeðim…Taþýnla, topraðýnla, masmavi denizinle yüreðimdeki sahralara hayat veren þehir…. Gönlümüz ve hasret yüklü bakýþlarýmýz sana akmakta… Geçmiþime tanýklýk etmiþ, düþlerimi emzirmiþ, karanlýklarýma aydýnlýk olmuþ, vuslatýn fitilini ateþlemiþ Trabzon!…. Sen ki ihanetin koynunda nice badireler atlattýn… Bir çýnar gibi kök saldýn yaralý gönüllere. Hayallerimizi ve rüyalarýmýzý süsleyen Trabzon, sen ki bir servi kadar dik ve onurlu yaþadýn. Bir elif gibi dikildin virgül gibi iki büklüm olmuþ çirkef suretlerin karþýsýnda. Bu yüzden sana duyduðumuz sevgi ve muhabbet gönüllerimize sýðmýyor. Havanla, suyunla, yemyeþil yaylalarýnla hayat bahþediyorsun içinde yaþayanlara…

Trabzon gönüllerimizin payitahtý… Burada her gece yeþilin koynunda uyur mavi… Zaman yorgun düþmüþtür akreple yelkovanýn tiktaklarýndan… Muhacirlik günlerinin acý hatýralarýný fýsýldar Zaðnos burçlarý… Fatih’in sureti yansýr burçlarýn sýrrý dökülmüþ kýrýk aynasýndan. Kadim zaman, þehrin kötürüm, kýrýk dökük hatýralarýný toplar surlarýn eteðinden. Âhlar gömülüdür surlarýn kesme taþlarýna. Kemeraltý’nda derin bir nefes alýr yýllara meydan okuyan þerefli tarih…. Bedesten’de atar zamanýn nabzý… Yollar, dönmeyen yolculara aðlar.

Zaman sonsuzluða açýlýr Ganita’da… Demli çaylarýn buðusu ýsýtýr buz tutan yürekleri. Þiir kadar saftýr kýyýlarý döven masmavi sular… Düþ nöbetlerindeki yürek uyanýr derin uykusundan. Umut çiçekleri yeþerir gönül topraðýnda. Dalgalar sularla söyleþir gecenin aydýnlýða dönüþtüðü seher vakitlerinde. Ufuklarda yarýnlarýn masmavi sureti belirir. Balýklar aðlar geceleri, aðlar da gözyaþlarý suda belli olmaz. Ay, bir hüzün bestesi baðýþlar geceye… Deryalarda derin bir soluk alýr özgürlük… Deniz çaðýrýr kýyýsýnda dolaþan avareleri… Tünelin ucu görünür, karanlýklar kaybolur yollarýn uzaðýnda… Hasret boy boy yavrular yüreklerde…

Kaldýrýmlarýnda tarihin ayak sesleri saklýdýr Uzunsokak’ýn…. Hüzün sarmaþýklarý sarmýþtýr hatýralarýn eþiðini. Zamanýn beþiðinde sallanýr mazinin görkemli saltanatý. Uçsuz bucaksýz göklere karýþýr emek bahçesinde akýtýlan terlerin misk ü amber kokusu. Gökkuþaðýnýn yedi rengi siner cumbalý evlerin bahçelerine. Ölümü dipdiri kýlar soðuk mermer taþlarýnýn ihtiþamý. Hicran bir hüzün demeti býrakýr yürek kapýlarýna. Karþýlýksýz kalýr uzaklara gönderilen gül kokulu, hasret yüklü mektuplar… Düþler hüzün elbisesini kuþanýr, arz-ý endam ederek süzülür geçmiþin kapý aralýðýndan. Yitik güneþler ansýzýn belirir ufkun ardýndan. Yara almýþ hatýralara merhem olur yarýna dair düþlerimiz. Koca çýnarlarýn gölgesinde soluruz dünün siyah beyaz duygularýný. Sebillerden akan berrak sular ruhlarýn kirini süzer kuþatýlmýþ zaman imbiðinden. Esrik duygular gölgelerin eteðine tutuþur vaktin derinliklerinde. Trabzon’da zaman büyür, sýðmaz kabýna. Geçmiþle gelecek arasýnda uzar gider hatýralar…

Sokaklarýn tarihi zamanýn gergefinde dokunur altýn ipliklerle. Kentlerin tarihinin ayrýlmaz bir parçasýdýr sokaklarýn tarihi. Nisyana kapalýdýr onlarýn belleði. Trabzon’da da her sokak bir tarihtir. Baþýný kaldýrýp zaman penceresinden bugünlere bakar hüzünlü gözlerle. Belleðimizde tutuþur anýlar. Trabzon sokaklarýnýn kesme taþlarýnda zamanýn altýn izleri var. Birbirinden güzel yaylalarýnda ahþabýn saltanatý kamaþtýrýr gözleri. Tarihî doku, zamaný kuþatýr çepeçevre. Cumbalý evlerin kahkahasý yankýlanýr betonarme duvarlarda. Dünden bugüne yapmýþ olduðu kutlu yolculukta yine de zamana direnir Trabzon…. Siyah beyaz karelerde yaþayan tarih, bütün haþmetiyle ‘ben de varým’ der. Öylece tutar zamanýn elinden. Bizler hayata kepenklerimizi indirmeden Trabzon’da tarih nostalji griliðindeki kepenklerini indirmez zamana. Dünle bugün birbiriyle barýþýk, kucak kucaðadýr cadde ve sokaklarda…

Trabzon hiç uyanmak istemediðimiz bir uykuda gördüðümüz doyumsuz düþtür. Bu rüyanýn yorumu hayra delalet eder þüphesiz. Yarýnlarýmýz bu rüyada canlanýr; uyanýr derin uykusundan. Þehir okþar baþýnýzý bir anne þefkatiyle. Geceye daðýlan þehrayinler çocuk yanýmýzý emzirir. Yarýsý yýrtýk bir siyah beyaz resimde tebessümü donmuþ silik hatýralar, kalan hüzün artýðý ömrün dibacesi olur. Þehre dair düþler ve düþünceler yeknesak hissiyatý kanatlandýran bir barýþ güvercini gibi süzülür zamanýn sonsuzluðunda. Zamana tanýklýk eder cadde ve sokaklarý. Kuytularýnda yankýlanan ses, sessiz çoðunluðun gül renkli avazý olur.

Mavi gökle yemyeþil yamaçlarýn ortasýnda bir þehir filizlenir, uzar gider geleceðe. Karadeniz’in cilveli kýzýdýr yarýnlara koþan… Güzel insanlar yansýr þehrin aynasýndan. Fakat bu gümüþ aynanýn sýrlarýný dökmeye çalýþan kötü masal kahramanlarý da yok deðildir. Onlar þehrin gülen yüzünü, ekþi erik yemiþ bir kiþinin sevimsiz suretine çevirmenin telaþý içindedirler. Kentin tarihî kodlarýndan bîhaber olan bu kiþiler; ruhsuz ve maneviyatsýz, içi boþ þehirler vücuda getirmenin uðraþýndadýrlar. Cepleri dolu, ruhlarý boþ bu abiler(!) boþa kürek salladýklarýnýn farkýnda bile deðillerdir. Bunlar þehrin üzerine çöken kara bulut gibidirler. O kara bulutlar; fýrtýnalarý, selleri, tayfunlarý saklamaktadýrlar kursaklarýnda. Ümüðünü sýkmaktadýrlar gül yüzlü þehrin… “Daha çok beton, daha çok para…”dýr çirkin sloganlarý…

Trabzon, deðiþimin ve dönüþümün derin sancýlarýný yaþamakta… Bu bir çeþit sýtma nöbeti belki de… Doðu-batý ekseninde geliþen Trabzon’un denizle olan baðlantýsýný kesmiþ yeni sahil yolu… Þehrin sakinleriyle deniz arasýna bir ‘kara kedi’ gibi giren bu yol, bu iki sevgiliyi küstürmüþ birbirine. Yeþille mavi arasýna çizilen kapkara bir çizgi, iki sevgilinin kollarýný ayýrmýþ birbirinden. Bu yetmezmiþ gibi çarpýk kentleþme þehrin ciðerlerini de iflas ettirmiþ. Þimdi nefes almakta zorlanýyor Fatih’in fethettiði, Yavuz’un yönettiði kutlu þehir…

Her zaman dik, diri ve iri duran Trabzon halký; þehrine de sahip çýkacaktýr, çýkmalýdýr da… Bu görsellik bu þehre hiç yakýþmýyor. Medeniyetlerin beþiði olan Trabzon bir beton yýðýný olamaz, bu durum kentin þanlý mazisine ve aydýnlýk geleceðine yakýþmaz. Trabzon, içinde yaþayan vefalý insanlarýn omuzlarýnda geleceðe koþacaktýr þüphesiz; koþmak zorundadýr. Zira bu kentin çalýþkan insanlarý güneþten erken uyanýr, gülümser doðan güne… Onlar ki hep taptaze kalmýþtýr umutlarý. Ýmkânsýzlýðýn ve umutsuzluðun uðramadýðý coðrafya olarak bilinir bu topraklar… Trabzon þanlý mazisine yaslanacak, tez vakitte özüne dönecektir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yerler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Âh Þehir! Rüya Þehir!
Trabzon Büyür Gözbebeklerimde–1
Bir Bað - I Ýrem"dir Trabzon…
Kentin Hafýzasýna Yolculuk...
Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde...
Selâm Trabzon'uma!..
Bir Baþkadýr Köprübaþý
Yeþil Trabzon Özlemi
Trabzon Atatürk Köþkü
Gel Çýkalým Zigana'ya!..

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Köprübaþý Lisesi'nin Eðitim Çýnarý: Recep Aydýn
Sizin Çocuðunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardýr
Yaþlýlara Saygý ve Hürmet
Hayatý Anlamlý Kýlmak
Þiirimizde Cumhuriyet
Marifet Ýltifata Tabidir
Atatürk ve Cumhuriyet
Þehidimin Son Örtüsü Bayraðým!..
Yunus Emre'de Hoca (Öðretmen) Sevgisi
Oruç Kalkandýr

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Neslin Hamurkârý [Þiir]
Muhsin Baþkan [Þiir]
Önce Ahlâk, Maneviyat [Þiir]
Tutumlu Ol Çocuðum [Þiir]
Ân Bu Ân, Vakit Þimdi [Þiir]
Babamýn Dönüþü [Þiir]
Yerli Malý Kullanýn [Þiir]
Ýfrit Ýle Karýnca (Manzum Masal) [Þiir]
Çanakkale Geçilmez [Þiir]
Halep'e Kelepçe [Þiir]


M.NÝHAT MALKOÇ kimdir?

NÝHAT MALKOÇ’UN BÝYOGRAFÝSÝ Beþ çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ýnda Trabzon’un Köprübaþý ilçesine baðlý Gündoðan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. Ýlkokulu komþu köy olan Güneþli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öðrenimini Köprübaþý Lisesi’nde tamamladý. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktý. Lise son sýnýfta girdiði üniversite imtihanýnda KTÜ/Fatih Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði Bölümü’nü kazandý. Dersaneye gitme imkâný ve zaman kaybýna tahammülü olmadýðý için kazandýðý fakülteyle yetindi. 1992 yýlýnda okulu bitirdi. Ýlk göz aðrýsý olarak nitelediði Gümüþhane’de beþ yýla yakýn öðretmenlik yaptý. Her geçen gün öðretmenliði daha çok sevdi. Artýk öðretmenliði bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu Ýstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öðretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocaðýnda yüzlerce yabancý subaya güzel Türkçe’mizi öðretti. Ankara’da girdiði sýnavý kazanarak Akçaabat Anadolu Ýmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni olarak atandý. Burada iki yýl görev yaptý. Daha sonra girdiði yazýlý ve sözlü imtihaný kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ýn baþkenti Aþkabat’a,üç yýl görev yapmak üzere, öðretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi’nde ve Ýlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öðretmeni olarak çalýþtý. Yine Aþkabat’ta Türkçe Öðretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yýl boyunca deðiþik milletlerden kiþilere Türkçe’yi sevdirerek öðretti. Þu anda Akçaabat’a baðlý Derecik Ýlköðretim Okulu’nda görev yapmaktadýr. Bugüne kadar,en büyüðünden en küçüðüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazý ve þiir yazdý. Bu yayýn organlarýndan Türk Edebiyatý,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çýnar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Þenliðin Sesi,Ýnsanlýða Çaðrý,Yeni Sesleniþ,Gençliðin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüþhane,Kuþakkaya,Ortadoðu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaþ,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yýllardan beri deneme,makale,fýkra ve þiirler yazmaktadýr. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazý Ýþleri Müdürlüðü’nü yaptý. Kültürel organizasyonlarýn çoðunda aktif olarak görev aldý. Sevgi,Dostluk ve Kardeþlik konulu þiir yarýþmasýnda birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediði Çevre ile ilgili yarýþmada birincilik,yine ayný belediyenin düzenlediði “Ýki binli Yýllara Doðru Trabzon” konulu makale yarýþmasýnda mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin deðiþik zamanlarda organize ettiði þiir yarýþmalarýnda birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandý. Karadeniz Yazarlar Birliði kurucularýndandýr. Halen bu birliðin üyesidir. Bunlarýn yanýnda elinin altýndaki öðrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onlarýn da pek çok kültürel yarýþmada ödüller almasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ýkisi kýz,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasýdýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlý


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.