Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Ýmge, þiirde derinliði saðlayan unsurlarýn baþýnda gelir. Fakat imgede de aþýrýlýða kaçýlmamalýdýr. Günümüzde bu iþin de suyunu çýkaranlar az deðildir. Günümüz þairleri öyle imgeler kuruyorlar ki bu durum þahsen o imgelerin þairin zihninde de bir karþýlýðý olmadýklarý kanaatine götürüyor beni. “Ben söyledim, sen nasýl anlamlandýrýrsan anlamlandýr” demek gibi bir þey bu… Fakat bu imgelerin ayaklarý havada kalýyor; bir süre sonra da baþ aþaðý düþüyorlar. Ýmgeler, þairle okur arasýnda köprüler kuracakken uçurumlar oluþturuyor. Ýmgeler özgün, benzersiz olmalýdýr da deli saçmasý da olmamalýdýr. Uçuk kaçýk imgelerle kelimeleri istifleyip sonra da ‘Beni anlamýyorlar’ demek nerden baksan çeliþkidir. Bu sorumsuzluk ve aþýrýlýk Türk þiirinde imge sorununu doðurmuþtur. Ýmgelerin iyice þahsileþtirilip hayattan kopuk bir hal almasý þiirin gül dökülmesi gereken yollarýna mayýnlar döþemiþtir. Bu mayýnlar þiirimizin elinin ayaðýnýn kopmasýna, kötürüm bir hâl almasýna sebep olabilir. Ýmgelerin güçlü çaðrýþým kudreti olursa þiire zenginlik ve mana derinliði katarlar. Ýmge; bozmak deðil, yeniden ifadelendirmektir. Ýmgeler okurun zihninde farklý çaðrýþýmlar uyandýrabilir, uyandýrmalýdýr da… Bu durum þiiri zenginleþtirir, alabildiðine derinleþtirir. Fakat özü kaybetmemek gerekir; özü kaybedince þiire geri dönmek iyice zorlaþýr. Ýmge, þiiri özünden koparmadan alabildiðine kiþiselleþtirmektir. Onun içindir ki daha evvel defalarca kullanýlmýþ imgeleri kullanmamalý þair… Þair, kendini bir imge avcýsý sayýp kelimelerin engin göklerinde kartallar gibi özgürce dolaþmalýdýr. Baþkasý tarafýndan bir kez kullanýlan imge eskimiþ, orta malý olmuþ demektir. Bu; çiðnenmiþ bir lokmayý aðza alýp yeniden çiðnemek, hatta mideye indirmekten farksýz, mide bulandýrýcý bir þeydir. Þiirin nereye kadar kapalý, nereye kadar açýk olmasý gerektiði hususu hep tartýþýla gelmiþtir bugüne kadar… Aslýnda bunun belli bir ölçüsü de yoktur. Bunu ayarlayacak olan þairin kendisidir. Fakat bilinmelidir ki girift bir imge dünyasý oluþturanlar, þiirinin kapýsýný paslý kilitlerle kilitleyenlerdir. Böyle bir kapýnýn ardýndakinin kime ne faydasý olabilir ki?... Bilinmelidir ki þiirde imge amaç deðil, araçtýr. Onu amaç olarak gören þairler yanýldýklarýnýn farkýna varamayacak kadar gaflet içindedirler. Bu, bir çeþit bakar körlüktür doðrusu... ‘Þiir bir fikrin savunucusu olmalý mýdýr, olmamalý mýdýr?’ sorusu da çok kurcalamýþtýr zihinleri… Aslýnda þiiri þiir yapan, ele alýp iþlediði düþünce deðildir. Þiirsellik çok farklý bir þeydir. Siz þiirinize bir düþünceyi yerleþtirirsiniz ama o þiire baktýðýnýzda önce düþünce görünmez, düþünce þiirselliðin gölgesinde kalýr. Þayet þiirde ille de bir düþünce olacaksa bu düþünce ‘çaydaki þeker’ gibi eriyik olmalýdýr. Yani çaya dýþarýdan bakan deðil, onu yudumlayan þekerin farkýna varmalýdýr. Fikir, þiirselliðin önüne geçmemelidir hiçbir zaman… Fransýz þair Mallarme ‘Þiir fikirlerle deðil, sözcüklerle yazýlýr’ düþüncesini savunur. O, düþünceyi sözcüklerin gölgesinde býrakarak sözcüklerin uyumuna vurgu yapar. Didaktik þiirlerde þiirsellik çok zayýftýr. Çünkü düþünce duygularýn önüne geçerek onlarý perdelemiþtir. Fakat bu da bir tarzdýr; belki de bir ihtiyaçtýr. Buna ‘þiirden þuura varmak’ da diyebiliriz. Zira tek tip þiir ve tek tip þair oluþturma gayreti, þiiri kalýplara sokmaktýr. Kalýplara soktuðumuz her þey gün gelir kalýbýný zorlayarak özgürlüðe kanatlanýr. Öte yandan þiirlerinde ‘Ýslam’ düþüncesini bayraklaþtýran millî þairimiz Mehmet Akif’in yazdýklarýna hangimiz kötü manzumeler diyebiliriz? Onlar da Türk þiirinin ana renklerindendir. Demek ki þiirde esas olan güzeli yakalamaktýr, mutlak güzeli… Þiirin anlamýnýn kolaylaþtýrýlmasý da, iyice zorlaþtýrýlmasý da ifrat ve tefrite kaçmanýn bir örneðidir. Zira þiiri kolaylaþtýrmak basitliði ve sýradanlýðý da beraberinde getirir; oysa þiir sýradanlýkla baðdaþmaz. Þiir sözün en üst perdesidir. Öte yandan þiirin kapýlarýný okura iyice kapamak da þiiri kiþiselleþtirir. Þiirin mana anahtarý þairde kalmamalý; þair þiir anahtarýnýn bir ucunu okura tutturmalýdýr. Böyle davranmazsa; okur, þiirdeki mana sandýðýný açamaz. Bu durum, gerçek þiirin maksadýnýn hâsýl olmasýnýn önünde koca bir engel olarak durur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |