Propagandanýn En Önemli Sloganlarý...

Propagandanýn baþta gelen sloganlarý; modernlik, çaðdaþlýk, özgürlük ve cesarettir. Söz edilen modernlik ve çaðdaþlýk, güzel özellikler olan çaðýn geliþmelerini yakýndan izlemek, yeniliðe açýk olmak deðildir. Amaç, her türlü ahlaksýzlýk ve sapýklýðý topluma olaðanmýþ gibi sunmaktýr. Bundan çok az süre önce insanlarýn kýnadýklarý ve karþý olduklarý davranýþlarýn, bugün artýk olaðan karþýlanýyor olmasý, söz ettiðimiz propagandanýn din ahlakýndan uzak kiþilerin üzerinde ne denli etkili olduðunun göstergesidir.


Ýþte baþta gençler olmak üzere insanlarýn çoðu bu yoðun telkinlerle, yaþanan ahlaksýzlýðýn çaðdaþlýðýn bir gereði olduðu yanýlgýsýna düþer. Dünyanýn pek çok ülkesinde ahlaksýzlýklar, evlilik dýþý iliþkiler, fuhuþ yoluyla geçinmek, eþcinsellik, kumarbazlýk, yolsuzluk bugün son derece yaygýndýr.


Dejenerasyonun asýl nedeni; insanlarýn bir çoðunun dinsizliðin temel yanýlgýlarýndan biri olan kendini baþýboþ ve sorumsuz zannetme yanýlgýsýna kapýlmalarýdýr. Eþcinselliðin adeta ‘moda’ olmasýnýn, kumarýn, rüþvetin, insanlarýn birbirlerine güvenememelerinin, evlilik öncesi birlikteliðin modernlik zannedilmesinin, insanlarýn utanma duygularýný yitirmelerinin, dürüst ahlak gösterenlerin saflýkla nitelendirilerek yadýrganmasýnýn ardýnda yatan neden, dinsizliðin bu denli yaygýnlaþmýþ olmasýdýr. Yaþamý boyunca asla rüþvet almadýðýný söyleyen din ahlakýndan uzak bir insan, çýkarlarý için kolaylýkla yalan söyleyebilir. Koþullar deðiþtiðinde, mecbur kaldýðý mazeretine sýðýnarak hiç yapmayý düþünmediði birþeyi yapabilir.


Güzel ahlak sabýr gerektirir. Güzel ahlaktan ödün vermemek, irade ve sabýr gösterebilmek için insanýn önemli bir amacýnýn olmasý gerekir. Ýnanan insanlar Allah’ýn hoþnutluðunu ve cennetini kazanmayý amaçladýklarý için her koþulda güzel ahlak gösterirler. Ancak yaratýlýþ amacýndan uzak ve din ahlakýndan yüz çevirmiþ bir insanýn böyle bir irade ve sabýr göstermesi için bir nedeni yoktur. Örneðin hýrsýzlýk yapan bazý insanlar bunu aç kalmamak için yaptýklarýný söylerler. Oysa Allah’a ve ahiret gününe kesin bilgiyle inanan insanlar, böyle çirkin bir davranýþa asla kalkýþmazlar. Ýnanan insanlar Allah’a duyduklarý saygý nedeniyle güzel ahlaklarýnda kararlý ve sabýrlýdýrlar.


Televizyon programlarýnda ve magazin dergilerinde , her tür ahlaksýzlýk sergilenir, yolsuzluk yapanlar, eþcinseller kýsaca ahlaki deðerlerden uzak kiþiler özenilecek kimselermiþ gibi tanýtýlýr ve karanlýk yaþamlarý çekici gösterilmeye çalýþýlýr. Bu kimselerin ahlaksýzlýklarý cesaret ve modernlik olarak adlandýrýlýr. Reklam, sinema, edebiyat, mizah gibi kültürel araçlarda hep ayný mesajlar iþlenir, toplumlar din ahlakýnýn deðerlerini göz ardý etmeye, inançsýzlýk ve ahlaksýzlýða özendirilir.


Ahlaksýzlýðýn özendirildiði programlarda sergilenen çirkinlikler, günümüzde artýk evlilik dýþý iliþkilerin, israfýn son derece yaygýn olduðunu gösterir ve daha da kötüsü bu haber ve görüntülerle halkýn bilinçli olmayan kesimleri de benzer bir yaþama özendirilirler.


Ruh saðlýðý için zararlý þov programlarýnda þiddet ve kavga görüntülerinin dozajý gittikçe artmýþtýr. Psikologlar bu tür program ve yarýþmalarýn, hem katýlýmcý hem de izleyicilerin ruh dengesini bozduðunu, onlarý suç iþleme, intihar etme gibi fiillere eðilimli hale getirdiðini ifade ediyorlar.


Radikal müzik gruplarýnýn sürekli gündemde tutulmasý , satanizm gibi sapkýn inanýþlara sahip kiþilerin söyleþi programlarýna çýkarýlmasý, marjinal ve sapkýn kiþilerin sempatik gibi gösterilmeleri de dejenerasyonun çarpýcý örneklerindendir.


Olumsuz mesajlar taþýyan bazý dizilerdeki karakterlerin ahlak dýþý davranýþlarý çeþitli telkinlerle sözde masum, zararsýz fiiller gibi gösterilir ve bu mesajlar insanlarýn bilinçaltýna ustaca yerleþtirilir. Yasa dýþý yaþam þeklini öven, gerilimi hatta silahlý çatýþmalarý makul gibi gösteren dizi ve filmler de ayný þekilde olumsuz etki oluþturur.



Ahlak dýþý film senaryolarýnda da farklý konulardaki propagandalar dikkat çeker. Bugün hýzla yaygýnlaþan ahlaki dejenerasyonun en önemli nedeni dinsizliðin oluþturduðu kendini baþýboþ ve sorumsuz zannetme görüþüdür. Materyalizmin ve dinsizliðin en büyük silahý olan evrim teorisinin bilimsel bir gerçekmiþ gibi zorla benimsetilmeye çalýþýldýðý, bencil, maddiyatçý karakterlerin ön planda olduðu ve cinsel sapkýnlýklarýn olaðan gösterildiði senaryolar, yaygýnlaþarak milyonlarca insanýn izlediði filmlere dönüþtürülür. Bu filmlerin bir amaca yönelik olarak kullanýldýðý çok açýktýr.


Sonuç olarak ; ahlaksýzlýðýn yaygýnlaþmasý, tüm toplumu içine alan bir çürümeye neden olur. Bu çürüme er veya geç herkese zarar verebilir. Tek bir meyvedeki çürüðün, sepetteki diðer meyvelere de bulaþmasý gibi; söz ettiðimiz bu dejenerasyonun farklý bir yüzü ile her an karþýlaþabiliriz. Ýnsanlarýn çevrelerinde güvenebilecekleri çok fazla kiþinin olmamasý, karþýlýksýz yardým edecek birinin bulunmamasý, sokakta kendilerini güvende hissedememeleri, ihtiyaç duyduklarýnda adaletin gereði gibi tecelli etmeyeceðini düþünmeleri, dejenerasyonun boyutlarýnýn ve ne denli büyük tehlike olduðunun somut örnekleridir.


Bu büyük sorunun temelinde bencillik, aç gözlülük, acýmasýzlýk, umursamazlýk gibi hastalýklar yatar. Gerçek ve kalýcý çözüm yalnýzca din ahlakýnýn yaþanmasý ile gerçekleþebilir. Çözüm, Allah’ýn insanlar için seçip beðendiði Kur’an ahlakýndadýr.