Yaþamým boyunca, ondan birþey öðrenemeyeceðim kadar cahil bir adamla karþýlaþmadým. -Galilei |
|
||||||||||
|
Eski Pers, Mýsýr ve Babil duvar resimleri, heykel ve kabartmalarýnda sýkça görülen kýyam, rüku, diz üstü oturma, çömelme, secde gibi tapýnma pozisyonlarý tüm Sami ve Mezopotamya halklarý tarafýndan benimsenmiþti. Babil Kralý Hammurabi ile Satraplarý tanrý Þamaþ (Þems veya Baal) önünde tapýnýrken gösteren birçok taþ kabartma ve duvar resimleri vardýr. Yahudiler bu tapýnma þekillerini Mýsýrlýlardan aldýlar. Yahudilikte bu pozisyonlar Tanrýya ibadetin önemli bir parçasýydý. Tevrat’ta, diz çökerek, çömelerek, rüku ve secde ederek Allah’a tapýnan insanlardan bahseder: “Çünkü RAB Mýsýrlýlarý öldürürken evlerimizin üzerinden geçerek bizi baðýþladý. Ýsrailliler eðilip secde kýldýlar.” (Çýkýþ 12: 26-27); “Gelin, secde edelim, eðilelim, bizi yaratan RAB'bin önünde diz çökelim.” (Mezmurlar 95:6); “Bunun üzerine Musa'yla Harun Ýsrail topluluðunun önünde yüzüstü yere kapandýlar”. (Sayýlar 14:5); “Ahab yiyip içmek üzere oradan ayrýlýnca, Ýlya Karmel Daðý'nýn tepesine çýktý. Yere kapanarak baþýný dizlerinin arasýna koydu.” (Tevrat, I. Krallar 18: 41, 42) Müslümanlýk da bu tapýnma þekillerini “namaz” (Zerdüþtlükte ateþe tapma anlamýna gelir) adýyla uygulanmaya kondu. Namaz sýrasýnda secdede el, ayak, diz, alýn, burun yere temas etmelidir. El ve ayak parmaklarý kýbleye çevrilmiþ olmalýdýr. Kollarýn yere yapýþmasý, ayak parmaklarýnýn yerden kaldýrýlmamasý gerekir.Yahudiler Kudüs’e, Müslümanlar Mekke’ye (Kýble) dönerek dua ederler. Özellikle diz üstü çökerek dua etme ilk Hristiyanlar tarafýndan da benimsendi. Petrus ve Pavlus diz çökerek dua ederler. (Elçilerin Ýþleri 9:40, 20:36). Tanrý'nýn oðlu olarak kabul edilen Ýsa bile diz üstü çökerek, yüzüstü yere kapanarak dua eder (Matta 26: 39; Markos 14: 35; Luka 22: 41). Ancak, Yuhanna Ýncil’i Ýsa'nýn sadece gözlerini göðe kaldýrarak dua ettiðini yazar (Yuhanna 17: 1). Vahiy kitabýnda ise sadece Tanrýya secde edilmesi gerektiði konusunda uyarý vardýr. (Vahiy 19: 10) Dinbilimci Kirkegaard bu þekilde tapýnmayý Þeytan'ýn bir oyunu olarak görmüþ, büyük bir günah olduðunu öne sürmüþ, bunu “Tanrý imgesinde” yaratýlmýþ olan insanýn alçaltýlmasý, dolayýsýyla Tanrý ve Kutsal Ruh'un aþaðýlanmasý olarak yorumlamýþtýr. Ýki ayak üstünde durma yeteneðiyle yaratýlmýþ insanýn dört ayaklý hayvanlara benzer bir pozisyon alarak ve de “utanmazca arkasýný göðe çevirerek” tapýnmasýna þiddetle karþý çýkmýþtýr. KÜSUF VE HÜSUF NAMAZLARI Küsuf ve hüsuf namazý bir felaket ve uðursuzluk habercisi görülen “güneþ tutulmasý”, ile “ay tutulmasý” sýrasýnda tutulma sona erene dek kýlýnýr. Tabi eski devirlerde güneþ ve ay tutulmasýndan etkilenmeyen yerlerde yaþayan Müslümanlarýn tutulmalardan anýnda haberdar olup küsuf veya hüsuf namazýný kýlmalarý pek mümkün deðildi. Çünkü güneþ tutulmasý 3-4 dakika, ay tutulmasý da 1 saat 15 dakika sürüyordu. Güneþ ve ay tutulmasýnýn nedenleri, Müslümanlýktan çok önce, ÝÖ 600de Thales tarafýndan bilimsel olarak açýklanmýþ olmasýna raðmen bunun bilgisi Muhammet’e ve Araplara ulaþamamýþ olmalý ki ÝS 600 yýllarýnda hala bu olaylar birer felaket habercisi olarak görülmüþ ve namaz kýlýnmasý þart koþulmuþtur. Yaðmur duasýyla yaðmur yaðdýrdýðýný zanneden zihniyet herhalde ay ve güneþ tutulmalarýný da küsuf ve hüsufla sona erdiðini zannediyordu. NAMAZ VE CÝMNASTÝK(!) Ýslam’ýn ve dinin direði olduðu söylenen namaz sýrasýnda yapýlan secde, rüku, kuud gibi eðilip kalkma eylemlerinin ardýnda “idman, jimnastik, beden eðitimi, omuriliðin düzeltilmesi” gibi ulvi bir gerekçe olduðu Müslümanlarca büyük bir gururla sýk sýk dile getirilir. Gerçekten de namaz tembel Araplarý beden hareketine zorlamak için yapýlmýþ dahiyane bir buluþ mudur? Yani hem tapýnma, hem jimnastik? Yoksa bu muhteþem sav bir takým aklý evvel ulemanýn namaz hareketlerine sözde bilimsellik ekleme çabasý mýdýr? Yani dini önderler cimnastiðin ne olduðunu gayet iyi biliyorlardý da “o devirde” bunu ancak namaz yoluyla mý bu cahil insanlara yaptýrtabilmiþlerdir? Onun için mi Ýslam’a “akla dayanan” din diyorlar? Peki acaba secde pozisyonunda beyin kanamasýndan ölen kaç kiþi olduðunu biliyor muyuz? Ya da rükuda disk kaymasý ya da felç geçiren? Camilerdeki halýlar ne kadar hijyenik ve kafayý bu halýlara yapýþtýrýp oradaki teri, tozu, topraðý, akarlarý, mitleri, parazitleri solumak, yutmak ne kadar saðlýklýdýr biliyor muyuz? Islak ayaðý kurulamadan kokmuþ çorabý tekrar giymekten söz etmeye gerek görmüyorum. Üstelik namaz sýrasýndaki eðilip kalkmalarýn beden için ne kadar saðlýklý, ne kadar hijyenik olduðu da tartýþmaya açýktýr. Nasýl ki sabun ve temizlik malzemeleri kullanmadan çeþmeden akan suyla yýkanmakla, ya da aptes almakla insan gerçekten temizlenemezse, ayný þekilde, namaz kýlarak da beden eðitimi yapmýþ olamaz. JÝMNASTÝK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI ? Namazdan önce su olmadýðý zaman dahi mutlaka toprakla aptes alýnmasýný, temizlenilmesini (“Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz aptes bozmaktan gelmiþse yahut kadýnlara dokunmuþsanýz, su da bulamamýþsanýz, temiz bir topraða teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Maide 6”) þart koþan Ýslam öðretisinde yüzün ve ellerin toprakla meshedilmesi ne kadar hijyeniktir? Toprak ne kadar temiz görünürse görünsün zararlý bakteri, spor, mantar, pire, hayvan dýþkýsý (fare, köpek vs) içerebileceði, parazitlerin yumurtalarýný barýndýrabileceði ve çok tehlikeli hastalýklara yol açabileceði (tetanoz, þarbon, veba, gýda zehirlenmesi) akýldan çýkarýlmamalýdýr. 1 çay kaþýðý toprakta milyondan fazla bakteri çeþidi bulunur ! Araplarýn toprakla teyemmüm edip namazla idmana baþlamasýndan 12 yüzyýl önce gerçek anlamda beden eðitimi, atletizm ve jimnastik faaliyetleri antik Yunan’da ÝÖ V.ci yüzyýlda baþlamýþtý. ÝÖ IV.cü yüzyýlda ise Olimpiyat oyunlarýnýn da geliþmesiyle beden eðitimi, felsefe eðitimi kadar önem kazanmýþtý. Eðer Müslüman Araplarýn namazý jimnastik ise, pagan Yunanlýlarýn atletizm ve Olimpiyat oyunlarý neydi acaba? Perikles, Büyük Ýskender, Sokrat, Aristo, Platon Yunan halkýna dinsel gerekçelerle beden eðitimi yaptýrmayý, namaz kýldýrmayý akýl edememiþler mi? Yani, putperest Yunanlýlar beden eðitimi ve atletizmi Ýslamiyet’ten 1000 sene önce bir “bilim” haline getirmiþler de Ýslam bunu bir bilim haline getirememiþ mi? Eðer namazda asýl hedef “jimnastik” ise neden o zaman cenaze namazýnda sadece ayakta duruluyor, neden rüku, kuud ve secde yok? Eski putperestlerin tapýnmalarý da bu baðlamda deðerlendirilebilir mi? Yani onlar da akýllarý sýra cimnastik mi yapýyorlardý? “Okumak cehaleti alýr, eþeklik baki kalýr” diyeceðim ama anlaþýlan demek ki salt okumakla da cehalet kaybolmuyor. Cahillerin yazdýðý kitaplarý okuyanlar ve onlara inananlar daha da cahil oluyorlar. Molière'in dediði gibi: “cahil, kara cahil, kapkara cahil !”. Oysa doðru kitaplarý okumak, öðrenmek, irdelemek ve araþtýrmak gerekir. Leibniz “eðitim ayýlarý bile dans ettirir” derken çok haklýymýþ, her yerde onlarý görüyoruz !
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |