..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Estetik > Salih Zeki Çavdaroðlu




7 Þubat 2010
Prozodi Dediðin Nedir Ki?  
MAKSAT ÞARKI SÖYLEMEK OLSUN…

Salih Zeki Çavdaroðlu


Müzikte önemli bir husus olan prozodinin Türk Musýkisindeki uygulanýþý üzerine bir deneme


:BIFE:
Etimolojisi itibariyle Eski Yunanca’ ya kadar ki döneme dayanan ve Fransýzcasý Prosodie olan terim lügâtlerde ; “ Müziðin sözlere, veya sözlerin müziðe uygulanmasý “ olarak tarif edilir.
Eski Yunan müziðinde prozodi, biri enstrümanlara eþlik, diðeri ise konuþma esnasýnda seslerin taþýdýðý özel vurgulamalar, konuþma sesinin perdelerindeki deðiþik tonlamalarý olarak, iki farklý anlamda kullanýlýrdý. Bu gün bizim müziðimizde, bunun ikinci anlamýný kullanmaktayýz. Yani prozodi denilince, “ þiir hecesi ile müzik hecesinin (nota) ile uyumu “aklýmýza geliyor.
Edebiyatýn da kendi içinde zaten özel bir prozodisi vardýr. Düz Yazý, Manzum Eser, Hitabet gibi türlerin yazým ve okunuþlarýnda, edebiyatýn genel kurallarý çerçevesinde oldukça önem taþýyan prozodi vardýr ki, bu da “ Edebî Prozodi ” olarak tanýmlanmaktadýr.

Söz ve müziðin, ikisinin de, beste diksiyonu, anlam ve âhenk bakýmýndan hatasýz bir þekilde sentezi müzikolojide "Mûsikî Prozodisi" olarak adlandýrýlmýþtýr.

Dilin en hýzlý bir þekilde müzik yoluyla yozlaþtýðý, ilk önce 18. y.y. Fransa’ sýnda farkedilmiþtir. Bunu önlemek için de , bilimsel anlamda , ilk olarak bu ülkede, daha sonra da Ýtalya'da prozodi kurallarý belirlenerek, bir statüye baðlanmýþtýr.

Ülkemize ise prozodiye el atan ilk müzikolog, Hüseyin Sadeddin Arel(1880-1955) dir. 1940’ lý yýllarda "Aruz-u Musiki" baþlýðýyla kaleme aldýðý notlarý, uzun yýllar sonra Murat Bardakçý tarafýndan “ Prozodi Dersleri” adý altýnda yayýmlanýr.

Günümüzde ise, uzun yýllar bu konu üzerinde kafa yoran sayýn Türkolog Saadet Güldaþ, ders notlarýndan yola çýkarak, 2003 yýlýnda yayýmladýðý kitabýnda, konuyu akademik olarak inceler ve önemli tesbitlerde bulunur.

Kitabýný tanýttýðý bir röportajýnda Gültaþ Hoca, prozodi konusunda özetle þunlarý söyler :

“Bestede eðer güfte varsa, kýsaca dilin malzemesi varsa, besteci, gönlünün istediðince hür hareket edemez.” dedim. Naðme, müzik öyle gerektiriyor diyerek, kelimeleri ezip büzemez, onlarý keyfince uzatýp kýsaltamaz, kelimeleri melodinin emrinde kullanarak, heceleri birbirinden ayýrarak, onlarý saða sola yerleþtiremez; kendine sýnýrsýz hürriyet tanýyan bestekârýn hem beste diksiyonu, hem de mânâ güzelliði yok olur. Þarkýsý bir azýnlýk diline benzer dedim. Sonunda da “Sözlü eser yapan bestecilerin, hem edebî, hem de mûsikî prozodisini çok iyi bilmesi þarttýr…

… Bir sözlü eserde, þiiri ilgilendiren her mesele, bestekârý da ilgilendirir. Temalarý, vezinleri, durgu ve duraklarý, kafiye ve nakaratlarý, çeþitli edebi sanatlarý, noktalama iþaretlerinin hemen hepsi, imlâ titizliði, kompozisyon bütünlüðü, nazým þekilleri, çeþitli duygu ve düþünceleriyle bestekâr, naðmeden ayrý olarak bütün bunlarý da bilmek zorundadýr. Eserlerindeki prozodik mükemmellikleri ancak bu bilgilerle yakalayabilir. Prozodi ilmi, bu iki sanat dalýnýn müþtereken ilgilendikleri bir mihenk taþýdýr...”



Sayýn Güldaþ’ ýn : “Prozodi, Türkçe’yi sevenlerin mükemmellik ölçüsüdür” derken, kasdettiði de zaten þiir ile musýkî de uyumun saðlanmasýdýr.

Bu ön bilgilerden yola çýkarak, günümüz Türkiyesi’ nin müzik dünyasýnda, bu kurallara ne kadar uyulduðunu gözlemlediðimizde durumun ne kadar vahim bir hal arzettiðini kolaylýkla görürüz.

Güfte ve beste arasýndaki uyumu saðlamak için, bestekârlarýn, besteleyecekleri þiirin hece kalýplarý ile, o bestede kullandýklarý usul kalýplarýnýn örtüþmesine dikkat etmelidir. Bu sadece bestekârlarýn dikkat edecekleri bir kural olmayýp, mükemmel bir prozodiye sahip bir eseri seslendiren yorumcularýn da uymalarý gerekecek bir ilkedir.

Yani açýk heceleri küçük, kapalý heceleri büyük müzik notlarýyla besteler ya da icra ederseniz ortaya prozodik özürlü bir müzik eseri çýkar. Ayrýca, kuvvetli ve vurgulu heceler, bestelenen eserde kullanýlan usulün kuvvetli darblarýna, güftenin sessiz ve kýsa heceleri ise usulün zayýf darblarýna denk düþmelidir.

Müzik cümlelerindeki “es “ ler, bunlarýn ölçü ve zamanlarý rasgele kullanýlmamalý,bir anlam ifade edecek þekilde belirlenmelidir.

Yani özet olarak, bir eserin söz ve müziðinde, hecelerin uzunluðu, kýsalýðý, kelime ve notlarýn vurgu yerleri ile, cümlelerin vurgu ve durgu yerlerindeki uyum, prozodisi hakkýnda olumsuz bir eleþtiriye fýrsat vermeyecektir.

Aksi halde, ortaya, hiç de hoþ olmayan ,anlamsýz ses garabetleri çýkacaktýr. Bu hem dinleyenleri rahatsýz edecek, hem de müzik eleþtirmenlerinin acýmasýz eleþtirilerine hedef olacaktýr.

Bunlarýn dýþýnda, her müzik türünün kendine özgü bir diksiyon ve üslûbunun olduðu gözden kaçýrýlmamalýdýr. Bunu örneklersek, Halk Musýkîmizin bilinen özelliði, bölgesel oluþuna, yani her türkünün doðduðu ve geliþtiði coðrafyanýn aðzý ile söylenmesine baðlý olmasýdýr. Oysa geleneksel musýkimizde durum hiç de böyle deðildir. Bu müzik sisteminde, beste yapan ve besteyi yorumlayan kiþilerin yaþadýklarý bölge neresi olursa olsun, mutlak anlamda besteyi “ Ýstanbul Aðzý “ denilen bir üslûpta ortaya koymalarý gerekir. Yoksa Aðrýlý, Urfalý, Kayserili, Edirneli’ nin aðýz, vurgu ve tonlamalarýyla yapýlacak beste ve icralar komik olmaktan öteye bir anlam taþýmayacaklardýr. Zaten Türk Edebiyatýnýn müþterek özelliði de bazý istisnalar dýþýnda “ Ýstanbul Türkçesi” eksenli oluþudur.

Bizim müziðimizde, prozodik anlamda en büyük gaflar, maalesef Ýstiklâl Marþýmýzýn bestesinde ortaya çýkmýþ, bu da baþlangýcýndan günümüze kadar acýmasýzca alay ve eleþtiri konusu olmuþtur.

Marþ söylenirken, müziðinden dolayý, sözleri sanki Türkçe dýþýnda bir dili çaðrýþtýrmaktadýr ki, bu da mevcut bir müziðin üstüne, sipariþ kabilinden güfte monte edilmesinden kaynaklandýðýný apaçýk ortaya çýkarmaktadýr.

“ Kooork – maaa- sööön- meez- buuu- þa- faaak- ES – laaar –daaa- yüüü- zen al sancak –
Sön-me-den yuuur- du-mu- nüs- tün-de tü- ten- en sooo- no- caak – o- bee- ES- nim-mil-le-ti-min…”

þeklinde devam edip giden bir cümle bozukluðunu farketmek için de, ne edebiyatçý, ne de müzikolog olmamýza ihtiyaç vardýr.

Bunun dýþýnda gerek arabesk ve gerekse pop müziðin þarkýlarý, içlerinde çok az bir istisna dýþýnda, karakteristikleri itibariyle zaten prozodi bozukluklarýyla mâlul olarak üretilmekte ve söylenmektedir.

Bizim için en acý gerçek ise geleneksel musýkimizde görülen beste ve özellikle de bu bestelerin icralarý sýrasýnda yapýlan prozodi hatalarýdýr.

TRT’ nin kuruluþundan bu yana, denetiminden geçen ve repertuvarýna giren eserlerinde teorik olarak dikkate deðer büyük bir prozodi hatasýna rastlayamayýz. Bunun yanýnda , TRT sanatçýlarýmýzýn büyük bir çoðunluðu da, icralarýnda bu notalara azami olarak dikkat etmektelerse de, ne var ki içlerinde çok az da olsa bir grup sanatçý maalesef, eseri sanki yeniden bestelercesine icra etmektedir.

Sözüm ona kibarlaþmak adýna, Osmanlý döneminde bestelenmiþ eserlerin sözlerindeki “tehammül” ler “tahammül” , “hevâ” lar “ hava”, “feryâd” lar “feryat”,“cââným” lar “ canýmm”, “aceb” ler, “acep”, “vücûd” lar “vücut”, v.b. bir çok kelime hem manâ, hem de þekil açýsýndan rahatlýkla ters yüz edilmektedir.

Býrakalým Osmanlý döneminde bestelenenleri, meselâ Alaeddin Yavaþca Hocamýzýn hicaz eseri “ Kimseyi böyle periþân etme Allah’ým yeter “ in son nakaratýndaki “ dönderdi” kelimesi bile, bazýlarýnca âdeta, bir yanlýþlýk düzetilirmiþcesine ve cüretkâr þekilde “ döndürdü” ye rahatlýkla çevrilmektedir.

Pop sanatçýlarýmýz, en seçkin klâsiklerimizi bir Amerikalý veya Fransýz þarkýcýsýnýn diksiyonuyla icra etmekte, bu da baþta “TRT” miz olmak üzere, bir çok yayýn kuruluþunda, oldukça tantanalý bir þekilde müzik severlerin “ beðeni” lerine sunulmaktadýr.

Konunun en vahim tarafý da, özellikle son üç-beþ yýldýr baþlayan ve gittikçe artan bir deformasyon furyasýdýr. Yine TRT dahil, yayýn kuruluþlarýnda, Türk Musýkisi icra eden bazý” allâme” solistler, Ýbrahim Tatlýses’ in arabesk türkülerinin finalinde yaptýðý varyasyonlarý, aynen musýkimize uygulamakta her hangi bir sakýnca görmemektedirler.
Yani, bir bakýyorsunuz “Dönülmez akþamýn ufku” nu okuyan solistimiz, þarkýnýn son nakaratýnda cümle, kelime, es, mes ne varsa bir Amerikan sakýzý çiðnercesine, eziyor, büzüyor, sündürüyor velhasýl posasýný çýkardýktan sonra, dinleyiciden marifetlerinin karþýlýðý olarak çok “ büyük” bir alkýþ istiyor.

Bu durumda biz de kalkmýþ “ prozodi”- “ mrozodi” gibi anlamsýz meþguliyetler içine giriyoruz.

Maksat “ konser” olsun ve “ gülelim- eðlenelim” deðil mi ????...


K A Y N A K Ç A :
1 Hüseyin Sadettin AREL, Prozodi Dersleri, Pan Yayýncýlýk, Ýstanbul, 1997
2 Saadet GÜLDAÞ, “ Türk Dilinin Diksiyonu - Prozodisi Vurgu ve Vurgulamalarý Ýle Türk Musiksinde Prozodi “ Kendi yayýný, Ýstanbul, 2003
3 Mehmet Nuri YARDIM, “ Saadet Güldaþ’ la Sohbet www.mehmetnuriyardim.com

http://ferahnak.wordpress.com/2010/02/07/prozodi-dedigin-nedir-ki-maksat-sarki-soylemek-olsun%e2%80%a6/






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn estetik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türk Halk Musýkîsi Ezgilerini Derleme Çalýþmalarý Tarihçesine Kronolojik Bir Bakýþ
Doðru Bir Osmanlý Musýki Tarihi

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Türkiye’ Nin Türrklük Ýle Alakasýz ‘beyaz Türk’ Meselesi
Her Sabah Martý Çýðlýklarý Ýle Uyanmak Doyumsuz Bir Senfonik Hadise
Þekip Ayhan Özýþýk
Yalnýzlaþtýça Agresifleþen Bir Toplum Ýçindeyiz
"Bilge Mimar" Imýz Ayný Zamanda Bir Neyzen - Musýkîþinastý
Tanburî Cemil Bey
Avrupa" da Müzik , Türkiye" de Siyaset; Fazýl Say Her Zaman Bunu Yapýyor
Ýki Asýrlýk Mecburî Yol Haritamýz
Muhteþem Bir Þey...
Bundan Tam 60 Yýl Önce Hristiyan Bir Kadýn Ýçin Daha Sað Ýken Türkiye" de Mevlit Okunduðunu Biliyormuydunuz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.