Zaman dostluðu güçlendirir, aþký zayýflatýr. -La Bruyere |
|
||||||||||
|
dular hem de acýkmýþlardý.Tencerenin içindeki yemek,çoðunun damak tadýna uymasa da baþ- ka alternatifleri yoktu.Ellerindeki kaþýklarýn,tencereden baþka yere gidecek þansý yoktu çünkü. Kaþýklarýn devinimi,aðýzlarý ile tencere arasýnda hýzlanmýþtý.Sonra menünün ikinci yemeðine yumuldular.Yardýmcý olarak da lahana turþusu vardý.Turþu,aðýzlarýnýn içerisinde buruk bir þekilde saða sola yuvarlandýktan sonra midelerinin derinliklerine gönderirlerken dudaklarýnýn kamaþtýklarýný hissediyorlardý. Ýlyas’ýn yanýnda oturan,makarna aðzýnda konuþuyor,arada bir makarnalar aðzýndan dýþarýya sýçrýyordu. “-Bu nasýl makarna, abi ya.Bana çok tatlý geldi.” Ýlyas, daha önceki yýllarda da fýndýk iþçiliði yaptýðý için makarnanýn tadýna aþinalýðý vardý “-Buna þekerli makarna derler.” “-Nasýl yani?” “-Nasýl olacak bildiðimiz þekeri karýþtýrmýþlar.Karadenizde genelde fýndýk iþçilerine hep böyle þekerli makarna verirler.Çalýþan iþçilerin enerjiye ihtiyaçlarý var ya.Belki böyle düþünmüþ olabilirler…” Tükrük bezelerinin salgýsýný artýrmak için bidonlarýn içerisinde getirilen sudan kana kana içtiler. On beþ dakika içinde öðle menüsünün yerinde yeller esiyordu.Yer sofrasýndan kalktýlar.Bazýlarý,fýndýk aðaçlarýnýn aralarýnda yatýp uzandýlar.Bazýlarý da yanýndakiyle sohbete dalmýþlardý. Tuvalet ihtiyacýný gidermek için aðaçlarýn arasýna gidenler,iyice gözden kayboldular… Bir saatlik paydosun tadýný çýkaracaklardý.Sigara içmek isteyenler kalabalýktan uzaklaþýp kendilerine göre bir yer seçtiler.Orada kývrýlýp, sigaralarýnýn dumanýný havaya doðru üflüyorlardý.Ýlyas’ýn daha ilk günden sigaraya karþý koymuþ olduðu tepki burada da etkisini göstermiþe benziyordu... Ýþçilerin yüzlerinde,henüz yarým gün geçmesine raðmen, yorgunluk alametleri belirmiþti.Yol yorgunluðu ve ortam deðiþikliklerindeki tedirginliði henüz üzerlerinden atamamýþlardý.Ýlk anlarda iþe konsantire olamamýþlardý.Bu ,çalýþmalarýndaki acemiliklerinden belliydi.Ýþe baþlarlarken kendilerini gereksiz yere sýkmýþlardý.Rahat olamamýþlar haliyle de sinirleri gerilmiþti. Zaman geçtikçe eller,çotanaklarý daha güçlüce kavramaya ,peþtamaller daha hýzlý dolmaya baþlamýþtý. Ýlyas’ýn yanýndaki orta yaþlarda gösteren iþçi, “-Ya arkadaþ,daha ilk anlar zorlandým desem yalan olmaz.Her iþin bir acemiliði var.Eðer böyle giderse bu iþin altýndan kalkamayacaðýmý sanmýþtým.” Ýlyas, “-Ýlk günler hep böyle olur abi. Ýnsanýn içine bir býkkýnlýk çöker.Neyse birkaç gün sonra her þey yoluna girer.Merak etmeyin.” Ýlyas’ýn yanýndaki iþçi,Niksar’da kahvelerin birinde garsonluk yapýyordu.Fýndýk iþçileri toplanýldýðýný duyunca kahyaya kendi ismini de yazdýrmýþ bir deðiþiklik olsun diye gelmiþti. Fýndýk toplamayý daha ilk günden yadýrgamýþa benziyordu. Ýlyas,arkadaþýnýn düþüncelerini sezinlemiþti.Onun garsonluk yaptýðýný Niksar’dan biliyordu. “-Abi,fýndýk toplama kahvecilik yapmaya benzemiyor deðil mi” “-He ya,arkadaþ.Hiç benzemiyo” Kader,oturduðu yerde ayaklarýný uzatmýþ,sýrtýný da kalýn bir dala yaslamýþ,beraber çalýþtýðý kýzla derin bir sohbete dalmýþtý.Sohbetlerine ara verdikçe kendi kendine bir þeyler mýrýldanýyordu.Sanki türkü söyler gibi.Aslýnda Kader’in kadersizliði midir nedir,sesi de yanýktý hani.. Radyodan dinlediði türkülere karþý içi kýpýr kýpýr olurdu.O hep teselliyi türkülerde bulmuþ,yalnýzlýðýný onlarla paylaþmýþtý. “Atçý”,boþ yemek tencerelerini çuvallara doldurmuþ,atlarýn ikisine de fýndýk dolu çuvallarý,yükleyerek fýndýk bahçelerin arasýndan ,çýlga yollardan Çaltý beyin evine doðru yollanmýþtý Bu,dördüncü seferiydi.Getirdiði çuvallarý,evin önündeki meydana serili olan brandanýn üzerine yayýyordu…Böylece çotanaklarýn güneþte kurumasý ve çotanaklardan fýndýklarýn çýkmasý kolaylaþacaktý. Ýþçiler,öðleden sonra ayný çalýþma temposuyla fýndýk toplamaya devam ettiler. Güneþ,tepelerden aheste aheste süzülerek ufkun kýzýllýðýnda ertesi günü tekrar doðmak üzere kayboldu... Kahya,düdüðünü son nefesine kadar öttürmeye çalýþýyordu: “-Haydi iþ býrakýlacak…paydos…paydos…eve döneceðiz…” Ayhan Sarýkaya (devam edecek)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ayhan Sarýkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |