Roman yazmanýn üç kuralý vardýr. Ne yazýk kimse bu kurallarýn neler olduðunu bilmiyor. -Somerset Maugham |
|
||||||||||
|
Ýþçilerden bazýlarý ,uyanmýþlar,yataklarýnda öylece yatýyorlardý.Kahyanýn baðýrmasýyla da diðerleri de yerlerinden kalktýlar.Ývedilikle elbiselerini üzerlerine geçirmiþlerdi.Giydikleri,yanlarýnda getirdikleri eski elbiselerdi.Kadýnlar,þalvarlarýný çekmiþler,üzerlerine de bulduklarý ne varsa; bluz falan giymiþlerdi.Saçlarýný ise orta yaþýn üzerlerinde olanlar eþarpla normal þekilde örtmüþlerdi. Erkekler ise eski püskü ne varsa üzerlerine takmýþlardý. Apar topar kulübeden aþaðýya inip tuvaletin önünde sýra ya geçtiler. Evlerinin önündeki geniþçe boþluk olan meydanýn bir kenarýnda sondajla çýkarýlmýþ olan sudan yüzlerini yýkadýlar. Bazýlarý,yine aval aval etrafa bakmaya baþlamýþlardý.Az ilerde sessizce duran denizin maviliðine gözleri çarpanlar,þaþkýnlýk larýný açýða vurmuþlardý: -Þu deniz mi lan.Vay be.. . Ben, ilk defa görüyorum iyi mi. “-Neyse gelmiþken denizde de çimeriz deðil mi” Çoðunluðu denizi ilk defa görü yorlardý. Doðru düzgün doðduðu yerden bile ayrýlmamýþlardý,bu zamana kadar.Ýçlerinde birkaç kiþi ya var ya yoktu ki Ýstanbul’a çalýþmaya gitsin.Ancak orada görmüþ olabilirlerdi. Uzunlamasýna iki tahtanýn yan yana getirilerek oluþturulmuþ masanýn her iki tarafýna oturdular.Oturduklarý oturaklar da tahtadan yapýlmýþlardý.Böylece iþçilerin tamamý,yerlerini almýþlardý.Kahyanýn karýsý,hemen yandaki kazandan ikiþer kepçe mýsýr çorbasýný sýcak sýcak, tabaklara koydu.Yanýnda da mýsýr ekmeði.Þimdilik menü de bunlar vardý. Kazanda kalan çorbayý, tekrar tabaklara pay etti. Bir taraftan da: -Hadi sizler karnýnýzý iyice doyurun ki hemen acýk mayýnýz. Çok çalýþacaksýnýz çünkü…diyordu. Çorbadan sonra tekrar kümelendiler.Ayakta dineliyorlardý.Kahya ,bir þeyler anlatmaya çalýþýyor,direktifler veriyordu.Önce uzak yerlerdeki fýndýk bahçelerine gitmeyi yeðliyordu.Meydanla bitiþik olan fýndýk bahçesinde nasýl fýndýk toplanacaðýný gösteriyordu. Fýndýk dallarýný,orta yerinden tutup aþaðýya doðru eðiyor,dalý kolunun altýnda kýskaca aldýktan sonra diðer eliyle de fýndýk çotanaklarýný koparýyordu.Bu durum,büyük fýndýk ocaklarý için söz konusuydu…Normalinde elini uzatýp da kolay yetiþebi- linen dallardaki fýndýklarýn ise daha kolay toplanacaðýný da gösterdi. -Ýçinizden bazýlarýnýzý çuvalcý,taþýyýcý diye ayýrmam lazým.”Kendi evinde hayvaný olan var mý?Yani eþekle ya da atla daðdan odun getirmiþ olan yok mu? Ýþçilerin içinden orta yaþlarda birisi, seslendi: -Benim atým var. -Hah iþte tamam. Seni fýndýk taþýyýcýsý yaptým.Yani sen,bizim topladýðýmýz fýndýklarý,atlara yükleyeceðiz ve buraya getireceksin.Getirdikten sonra da çuvallarýn Ýçerisindeki fýndýklarý,meydana sereceksin.Tamam mý.Anladýn mý söylediklerimi? Çuvalcý olarak görevlendirdiði kiþiye de yapacaðý iþ hakkýnda açýklamasýný yapmýþtý. Fýndýk ocaklarý altýnda sürekli dolaþacak,iþçi arkadaþlarýnýn topladýðý fýndýklarý çuvallara boþaltýp belirli yerde istifleyecekti.Taþýyýcý da buradan atlara yükleyip fýndýk sahibinin evinin önündeki meydana getirmiþ olacaktý. Kahya, iþçilere birer peþtamal daðýtarak,bellerine sarmasýný söyledi.Dallarýndan koparýlan fýndýklar,öncelikle peþtamallarda birikecekti.sonra tenekler ve ardýndan çu vallar.Bu zincirleme düzeni içerisinde iþler takip edecekti. Kahya at sýrtýnda, iþçiler de yayan olarak meydandan ayrýldýlar.Ýþçiler,kahyayý takip ediyorlardý…Fýndýk bahçelerine doðru süratle yürüyorlardý.Bir saate yakýn,engebeli yerlerden ve fýndýk bahçelerinin yanlarýndan geçmekte olan patika yollardan yürüdüler.Her taraf fýndýk bahçesiydi.Baþka fýndýk bahçelerinden sesler geliyordu.Deðiþik yerlerden gelip de fýndýk toplayan iþçilerin sesiydi bunlar.Arada bir türkü sesleri de kulaklara yanký yapýyordu. “-Yine yeþillendi fýndýk bahçesi” türküsü havanýn boþluðuna yayýlýp iþçilerin beyinlerinde deðiþik çaðrýþýmlar yapan ilk naðmelerdi… Nihayet,geldiler.Kahya: -Ýþte bu bahçeden baþlayacaðýz.Herkes ikiþerli olarak fýndýk ocaklarýnýn baþýna geçsin bakalým.Ýþçiler söyleneni yaptýlar.Herkes rast gele kendi aralarýnda seçim yapmaksýzýn ocaklarýn baþlarýna ikiþerli olarak geçtiler.Dallarý eðip ilk kez fýndýklara ellerini uzatýyorlardý… Ayhan Sarýkaya (devam edecek)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ayhan Sarýkaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |