Ýþçiler,üst üste istiflenmiþ saman ve çalaz karýþýmý yataklarý indirerek odaya serdiler.Oda,iki oda büyüklüðünde dar ve uzundu.Duvarlar,bir insanýn yetiþebileceði yükseklikte boydan boya aralýklarla çivilenmiþti.Duvarlar,geçmiþ yýllarda yaþananlarýn izlerini taþýyor gibi bir görüntü sunuyordu.Aralýklý olarak yazýlan yazýlar ve resimler dikkatli bakýldýðýnda insanýn yüzüne çarpýyordu...”Niksar’ýn fidanlarý”,”Kumru’nun yaylalarý, Garibanlar yataðý Akkuþlular
Önceki yýllarda buraya gelen iþçilerin nereli olduklarýný vurguluyordu.Demek ki insan bir kez baba ocaðýndan çýkmaya görsün,nereye giderse gitsin sýla özlemi aðýr basýyordu …Duvarlar da tahtadandý.Tahtalar,yan yana uzunlamasýna çakýlmýþlar.Bazýlarýnýn aralarýnda hafif boþluklar göze çarpýyordu.Acemi bir ustanýn ya da sýradan bir insanýn uðraþmasý sonucunda yapýldýðý belli oluyordu.Eðreti bir kulübeydi zaten kalacaklarý yer.Karþýlýklý her iki duvardaki çivilerden bir birlerine doðru çizgi çekecek þekilde ip baðlayýp,üzerinden de eski püskü bir kilimi aþaðýya tabana deðecek þekilde uzattýlar.Kilim,yetersiz kalmýþtý,odayý ikiye bölmek için
Yanýna yatak çarþaflarýndan birini, takviye güç olarak sarkýttýlar. Ýþte þimdi olmuþtu. Oda ikiye bölünmüþ,ikili yatakhane oluþmuþtu.Yatakhaneyi erkekli, kadýnlý paylaþtýlar.Ön tarafta erkekler,arka tarafta da kadýnlar yatacaktý.Kahya,tuvaletin yerini de göstermiþti. Dýþarda kulübenin hemen yan tarafýnda,dört merdiven yüksekliðindeydi.
Kadýnlar,kendilerine ayrýlan bölümde yataklarýn üzerlerine kývrýlmaya çalýþýrlarken,bir taraftan da yanlarýnda getirdikleri bohçalarýný,çivilere asmýþlar eski püskü pijamalarýný giyme
ye çalýþýyorlardý.Kadýnlar,on iki kiþiydiler.Altýsý orta yaþýn üzerindeki kadýnlar, dördü on beþ yaþ altý çocuklar,ikisi de on yedi yaþlarýnda genç kýzlardý.
Erkekler,kendilerini yataklarýnýn üzerine atmýþlardý bile.Onlar da torba,çanta ve valizlerini çivilere asmýþlardý.Soyundular,kimileri don-gömlek,kimileri de pijamalarýný giyerek kývrýldýlar.Ýþçilerden biri,ikinci sigarasýný yakmaya hazýrlanýyordu ki Ýlyas,çileden çýktý.Kendisi sigara içmediði gibi içenlere de alerjisi vardý doðrusu.
“-Ya arkadaþ kusura bakma da,odayý duman altý yaptýnýz adeta.Resmen odanýn içerisindekileri zehirliyorsunuz.Ýçmek istiyorsan git dýþarýda iç.Senin sigara içmene takoz koyan yok.Senin yüzünden baþkalarýný da rahatsýz etmeye hakkýn yok.”
“-Arkadaþ,sen de daha ilk günden yasaklar koymaya baþladýn.Resmen dikta uyguluyorsun.”Adamýn karþý koymasý biraz da hoþuna gitmiþti Ýlyas’ýn.Çokseslilikten hoþlanýrdý.Okulda bu tip konuyu içeren bir piyeste baþ aktördü.Etrafý sindirmeye çalýþan sadist bir insana karþý,etraftaki insanlarýn duyarsýzlýðýna raðmen karþý koymaya çalýþýyor ve bu arada baþýna da gelmedik iþler kalmýyordu.Piyesin adý:Ezilmeye Baþkaldýrýydý.Arkadaþýn tepkisine yumuþak bir ses tonuyla karþýlýk vermeyi yeðledi.O’nu ilk günden kazanmak istiyordu.”-Arkadaþým,burada kimse kimseye sert davranmaya,dikta uygulamaya hakký yok.Benim anlatmak istediðim hepimizin saðlýðý.Hem sonra kapalý ortamda sigara içmenin de bir anlamý yok.Ýçmek isteyen varsa dýþarýda içebildiði kadar içsin…”
Hiç birinden sert tepki ya da en ufak bir sýzlanma gelmeyince odanýn havasýna aðýrlýðýný yaymayý kendisince uygun gördü. “-Baþtan nasýl konuþmuþtuk? .Önce kendimize çeki düzen vermeyecek miydik?. Verecektik.Bir söz vardýr. Ýðneyi önce kendine, çuvaldýzý da baþkasýna batýr diye.Bu atasözü çok þeyler anlatýyor tabi anlayabilene.”Ýlyas,on sekizine yeni girmiþti.Ama genel profili daha fazla gösteriyordu.Sanki yýllardýr büyük çilelerle yoðrulmuþ gibi bir hali vardý.Bu da O’nu çok erkenden olgunlaþtýðýný anlatýyordu adeta…Uyumalarýný beklemeden bir uyarý daha gönderdi :” Tuvalet ihtiyacý olanlar,þimdiden dýþarý çýkýp ihtiyaçlarýný karþýlasýnlar.Bazýlarý,sessiz sedasýz dýþarýya çýkýp söyleneni yaptýlar.Sonra yataklarýna gömülüp günün yorgunluðunu üzerlerinden atmayý yeðlediler.Hem sonra yarýn fýndýk toplamaya baþlayacaklardý.
Ýþçilerin þansýndan mý ya da þansýzlýðýndan mýdýr nedir,gece boyunca Karadeniz’in sularý,adeta kudurmuþ gibiydi…Sakin sular, önceleri dalgalar oluþturdular.Dalgalar kabarýp dev dalgalara dönüþtüler.Dev dalgalar da büyük bir öfkeyle ve aðzýndan köpükler saçarak,uðultuyla karýþýk anlaþýlmasý güç gürültülerle sahili mütemadiyen dövmeye devam ettiler.Bu hengame,gecenin geç saatlerine kadar devam etti…
Þafak söküp;güneþ, deniz ile ufuk arasýnda ki ince çizgide kendisini göstermeye çalýþýrken denizin sular,mavi bir çarþaf gibi elif elif parlýyordu.Dün geceki öfkeden eser yoktu.Sanki o kudurmuþ deniz,bu deniz deðildi.Öfkesini,sonraki günlerde tekrar göstermek düþüncesiyle mavi sularýnýn enginliðinde saklamýþ gibi bir ürkekliði vardý…
Güneþin doðuþu ile birlikte kahya,iþçilerin kulübesine gelmiþ,baðýrýyordu:
“-Hadi herkes kalksýn.herkes kalksýn.Ýþbaþý yapacaðýz.Yatmayýýýnnn. Kalkýnnn.”

Ayhan Sarýkaya
(Devam Edecek)