..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Aðlamak da bir zevktir. -Ovidius
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Türkiye > Cahit KILIÇ




30 Ekim 2009
Kars'ýn Kurtuluþu ve Kâzým Karabekir Paþa  
Cahit KILIÇ
Bugün 30 Ekim. Kars’ýn kurtuluþunun yýl dönümü. 29 Ekim günü bütün yurtta olduðu gibi Kars’ta da kutlandýktan sonra; ertesi gün için yani 30 Ekim gününde kutlanacak bir baþka bayrama hazýrlýk yapýlýr


:BCFJ:
Bugün 30 Ekim. Kars’ýn kurtuluþunun yýl dönümü. 29 Ekim günü bütün yurtta olduðu gibi Kars’ta da kutlandýktan sonra; ertesi gün için yani 30 Ekim gününde kutlanacak bir baþka bayrama hazýrlýk yapýlýr. Kars’ta 2 gün üst üste bayram kutlamalarý, resmigeçitler yapýlýr. Gençliðimizde o bayram günlerine katýlýp bayram kutlamýþlýðýmýz, törenlerde yürümüþlüðümüz, eski belediye binasý önünde, akþam saatlerinde düzenlenen eðlencelerde davul zurna eþliðinde oynamýþlýðýmýz vardýr. Þimdi bu kutlamalarda neler yaparlar, ne tür etkinlikler olur doðrusu bilmiyorum. Zira Kars’tan temelli olarak ayrýlýþýmýn üstünden 32 yýl geçmiþ…

Özlüyor muyum? Hem de nasýl… Hatýrladýkça içim burkuluyor, kalbime sýzýlar giriyor. Çocuklarýma vasiyetimdir: öldüðümde beni doðduðum topraklara, babamýn yanýna gömsünler.

Efendim, 93 harbinde (1877 - 1878) Osmanlý – Rus savaþýnda, Gazi Ahmet Muhtar Paþa kumandasýndaki Kafkas ordusu, aðýr kýþ þartlarý altýnda verilen çetin savaþlar sonucunda yenilgiye uðrar. 75 bin askerden oluþan Rus ordusuna mukabil Osmanlý ordusu 20 bin askerden mürekkepti. Özellikle Alacadað savaþýnda arkadan muhasaraya alýnan Osmanlý ordusu 5-6 bin kadar ölü ve yaralý, 8 bin 500 kadar esir vererek büyük bir yenilgiye uðrar. Birkaç yüz süvari, Gazi Ahmet Muhtar Paþa’yý Rus ordusuna esir düþmekten son anda kurtarýrlar. Hâsýlý, Kars ve havalisi Kasým 1877’de Rus ordusunun eline geçer.

Kars’ýn Kurtuluþu ve Tarihi Önemi

Tam 43 yýl esareti yaþayan Kars, Doðu Cephesi Kumandaný Kâzým Karabekir’in emrindeki kuvvetler; 29 Eylül’de Sarýkamýþ’ý geri aldýktan sonra, 28 Ekim’de Kars’ý kurtarmak için harekete geçer ve 9. Kafkas Tümeninin þehre girmesiyle, 30 Ekim 1920’de kurtarýlmýþ olur. Kars’a giren kuvvetlerin baþýnda ise Deli Halit Paþa ( Halit Karsýalan) vardýr. Bu kuvvetler daha sonra doðu yönünde ilerlemeye devam ederek, Baþgedikler – Yahniler, Arpaçay ( Zaruþat), Kýzýlçakçak – Þöregel, Aðbaba yörelerini kurtararak, Gümrü’ye girer. 22 Kasým’da Ermeniler ile ateþkese gidilir ve 3 Aralýk’ta günü ise Gümrü antlaþmasý imzalanýr.

Kars ve havalisin kurtarýlmasý T.B.M. Meclisi Hükümetini ilk resmi zaferi, Gümrü antlaþmasý ise ilk resmi antlaþmasý bakýmýndan çok önem arz etmektedir. Maalesef bu zafer ve antlaþma aþaðýda anlatmaya çalýþacaðým nedenlerden dolayý, resmi tarih tarafýndan görmezlikten gelinmiþ, þöyle bir üstünkörü deðinilmiþtir. Oysa Doðu Cephesi zaferleri, yeni yeni toparlanmaya baþlayan T.B.M. Meclisi ordularýna moral, Gümrü antlaþmasý ise bu hükümete uluslar arasý resmiyet kazandýrmýþtýr.

Kâzým Karabekir Paþa

Z. Mahir Baranseli’nin kitabýna verdiði ad ile “Doðunun Kurtarýcýsý Kâzým Karabekir” (Çok önemli ve adeta bir kaynak eserdir. Nerdeyse 40 yýl önce okumuþtum. Þimdi elimde yok diye çok hayýflanýyorum.) bizim doðu illerimizde çok sevilir çok sayýlýr. Kendisi ayrýca “fakir fukara babasý” olarak bilinir ve anýlýr. Gerek Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda gerekse de Milli Mücadele döneminde 6 bin kadar yetim çocuðun bakýmýný üstlenmiþ, onlara hamilik, babalýk yapmýþtýr.

Burada bir parantez açarak, kýzý Timsal Hanýmefendinin aðzýndan bir anekdot aktarmak istiyorum.
“Sivas’ýn bir köyünde bana da öðretmenlik yapmam için bir sýnýf verdiler. 1960 senesi idi. 19 yaþýndaydým. Bir gün "Sabri Koçak albay seni çaðýrýyor" dediler. "Beni niye çaðýrsýn?" dedim. Odasýna gittiðimde elini þöyle bir omzuma koydu "Bak kardeþim" dedi, ‘Senin baban senden önce benim babamdý’ Babamýn yetim çocuklarýndanmýþ Sabri Koçak Paþa da."

Bizim büyüklerimiz, yani 1880’li yýllardan sonra doðan dedelerimiz O’ndan ya sadece Kâzým Paþa ya da Kara Kâzým Paþa diye bahsedelerdi. Þimdi, yukarýda Allah var. Karslý büyüklerimiz asla O’na vefasýzlýk etmemiþlerdir.
Þehrin en deðerli ve iþlek caddesine adýný vermiþler, Kars Garýnýn (Demiryollarý) batýsýndaki geniþ bir alana (þehir merkezine bakan taraf) onun heykelini dikmiþlerdir. Keza Halit Paþa’nýn da adý bir caddeye verilmiþtir.

Þimdi diyeceksiniz “ Bunun neresinde vefa var? Türkiye’nin her tarafýnda Kurtuluþ Savaþý Kahramanlarýnýn adlarý var. Karslýlar da doðal olarak kurtarýcýlarýnýn adlarýný önemli caddelere vermiþler.” Ben de size “ çok haklýsýnýz” derdim. Aþaðýda kýsa kýsa vermeye çalýþacaðým olaylardan sonra, her babayiðidin harcý deðil bu vefayý göstermek demek zorunda kalýyor insan.

Kâzým Karabekir’in Milli Mücadelede ve sonrasýnda kurulan Cumhuriyet için oynadýðý kilit rol

Mustafa Kemal Paþa Ordu Müfettiþliði görevinden istifa eder. Yer Erzurum.
Gelin gerisini “ Kâzým Karabekir Anlatýyor – Uður Mumcu adlý eserden okuyalým. S.36,37 (Bu hadiseyi –aklýmda kaldýðý kadarýyla- Mahir Baranseli yukarýda bahsettiðim eserinde, M. Kemal Paþa’nýn yaveri Cevat Abbas’ýn aðzýndan ve biraz farklý biçimde anlatýyordu. Meramý anlatmak bakýmýndan büyük ölçüde örtüþmeler var. Ve o kitap elimde olmadýðý için, merhum Uður Mumcu’nun eserinde yer alaný yazýyorum. C.K.)
“ ‘Paþam, siz askerlikten istifa ettiniz. Benim bundan sonra vazifeme devam imkâným kalmadý. Müsaadenizle Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir Paþa’dan askeri bir vazife isteyeceðim. Evraký kime teslim etmemi emrediyorsunuz?’
‘ Ya öyle mi efendim? Peki efendim. Evraký Hüsrev Bey’e devir edin efendim.’
Bu konuþma, Erzurum’da bugün de Atatürk Evi olarak bilinen evde 10 Temmuz 1919 günü Mustafa Kemal Paþa ile Miralay Kâzým Bey arasýnda geçiyordu.
Mustafa Kemal ile Samsun’a çýkan 3. Ordu Kurmay Baþkaný Miralay Kâzým Bey (Dirik) Erzurum’da askerlikten çekilen Mustafa Kemal Paþa’ya artýk kendisi ile çalýþmayacaðýný bildiriyordu.
Kâzým Bey selam verip odadan çýkar.
(…..)
Yaveri Cevat Abbas odaya girer ve Kolordu Komutaný Kâzým Karabekir’in geldiðini haber verir.
Harbiye Nazýrý Þevket Turgut Paþanýn, Mustafa Kemal ile Rauf Bey’in tutuklanmalarýný isteyen emri Kâzým Karabekir’e ulaþmýþtýr.Mustafa Kemal bu yüzden tedirgindir. Rauf Bey’e anlamlý bakar ve yaveri Cevat Abbas’a ‘Buyursunlar’ der. Mustafa Kemal tutuklanmayý beklemektedir.
Karabekir, odaya girerek Mustafa Kemal Paþayý saygýyla selamlar ve þunlarý söyler:
‘Kumandamda bulunan zabýtan ve efradýn hürmet ve tazimlerini arza geldim. Siz bundan evvel olduðu gibi bundan böyle de muhterem kumandanýmýzsýnýz. Kolordu komutanýna mahsus araba ile maiyetinize bir takým süvari getirdim. Hepimiz emrinizdeyiz.’
Mustafa Kemal, Karabekir’in üstüne atlayarak bu eski arkadaþýnýn boynuna sarýlýr ve birkaç kez öper.
Yazgý deðiþmiþtir.”

Evet, yazgý deðiþmemiþ olsaydý; Mustafa Kemal Paþa o gün tutuklanýp Ýstanbul’a gönderilseydi Milli Mücadele baþlar mýydý? Bugün elimizde bulunan son vatan parçasý kurtarýlýp Cumhuriyet kurulur muydu? Bu sorularýn cevabýný sadece Allah bilir.

Pekiyi, sonra ne oldu da, yazgýyý deðiþtiren adam zulümlere maruz kaldý?!

Kýsa kýsa geçelim. Kars’ýn kurtuluþundan sonra Kâzým Karabekir Paþa, 31 Ekim 1920'de Ferik ( Korgeneral ) rütbesini alýr. 3 Aralýk 1921'de TBMM Murahhasý sýfatýyla Gümrü Antlaþmasý'ný imzaladýktan sonra; 18 Ekim 1921'de biten Kars Konferansý'na Türkiye Baþ Murrahasý olarak katýlýr. Ayrýca bu konferansa baþkanlýk yaparak; 13 Ekim 1921'de Kars Antlaþmasýný imzalar. 15 Ekim 1922'de Ankara'ya gelen Kâzým Karabekir, Edirne Milletvekili sýfatý ile meclis çalýþmalarýna devam eder. 17 Þubat 1923'de Türkiye'de ilk defa toplanan Ýzmir Ýktisat Kongresine baþkanlýk yapar ve 29 Haziran 1923'de TBMM'nin Ýkinci Devresi'nde Ýstanbul Milletvekili seçildiði dönemde; Doðu Cephesi komutanlýðý görevini de fiili olarak devam ettirmektedir. 21 Kasým 1923'de "Milli Mücadelemizde Siyasi ve Savaþ Yararlýlýðý" görülenlere verilen yeþil ve kýrmýzý þeritli Ýstiklal Madalyasý ile ödüllendirilir. Kâzým Karabekir, 21 Ekim 1923'de son askeri görevi olan I. Ordu Müfettiþliði''ne atanýr. 26 Ekim 1924'de bu görevinden istifa ederek sadece siyasi alanda faaliyet gösterir.

Her Devrim Kendi Çocuklarýný Yer

Kâzým Karabekir, 17 Kasým 1924'de TPCF (Terakki Perver Cumhuriyet Fýrkasý) kurucularý arasýnda yer alarak; bir süre sonrada bu partinin baþkaný oldu. Fethi Okyar hükümetinin düþürülmesinden sonra kurulan Ýsmet (Ýnönü) Bey Hükümeti'nin Takrir-i Sükun Kanunu çýkarmasýndan sonra Doðuda Þeyh Sait Ýsyaný çýkýnca ve bu isyanda TPCF'nin de rolü olduðu iddia edilir. Böylece 5 Haziran 1925'de Bakanlar Kurulu kararý ile TPCF kapatýlýr.
1926’da Mustafa Kemal Paþa’ya tertiplenen Ýzmir suikastý ile ilgili olarak; astýðý astýk – kestiði kestik, temyizi olmayan Ýstiklal Mahkemesinde yargýlanýr ve beraat eder.
Gene kýzýnýn, Timsal Hanýmýn aðzýndan Ýstiklal Mahkemesi:
“ Mahkeme baþlýyor, salonda bulunan bütün subaylar ayakta. Mahkeme Baþkaný Kel Ali (Ali Çetinkaya) içeri giriyor ve subaylara oturun diyor. Ancak bütün subaylar ayakta, Karabekir Paþa arkasýna dönerek eliyle ourmalarýný gösteriyor ve subaylar oturuyorlar.”
“Suikast mahkemesi çok enteresandýr. Bütün askerler silahlarýný masaya koyup bekliyorlar. O sýrada, askeri, bir manevra ile Çeþme’ye çekmek istiyorlar. Hiçbiri gitmiyor. Ve hatta diyorlar ki "Paþalarýn, bilhassa Kâzým Karabekir"in aleyhine bir karar alýnýrsa burayý yok ederiz. Durumu Mustafa Kemal Paþa’ya iletiyorlar. ‘Beraat ettirin paþalarý"’kararý alýnýyor. Yani paþalar çok kolay beraat etmiyorlar ya da çok kolay beraat etmeleri istenmiyor."

Bu hadiseden sonra Karabekir, 1927 senesinde emekliye ayrýlýr ve Ýstanbul"a yerleþerek kabuðuna çekilir. Kayýnpederinin yardýmý ile de, bugün müzeye dönüþtürülen köþkü satýn alýr. Burada 1930’dan 1938 yýlýna kadar çok dar bir çevre ile temas kurar. Onu bu dönemde yalnýz býrakmayanlarýn baþýnda Nevzat Ayasbeyoðlu, Cafer Tayyar Eðilmez, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay gelmektedir. Evi basýlýr, 40 çuval kitap toplanarak götürülür. Bütün hatýralarý imha edilir.
Kýzýnýn Timsal Hanýmýn aðzýndan: “Köþkün karþýsýndaki yerde polisler yuvalanmýþtý. Kâzým Karabekir evinden çýktýðý anda arkasýnda mutlaka polis takibi vardý. Ve babam yüreði o kadar iyi bir insandý ki, bazen tramvaya binermiþ, bakarmýþ ki polis aþaðýda kaldý. Hemen vururmuþ cama ‘Oðlum, Cafer Tayyar’a gidiyorum, oraya gel’ dermiþ. Annem de kýzarmýþ ‘Niye söyledin? Madem atlattýk, býrak’ diye. Babam ‘Onlar da ekmek için bu iþi yapýyorlar. Ekmeklerinden olurlar’ dermiþ. Annem biraz daha sert bir hanýmdý. Erenköy Tren Ýstasyonu’na gelirlermiþ, bakarlarmýþ iki tane polis arkalarýnda. Hemen "Gel bakayým çocuðum buraya. Eve kadar nasýlsa geleceksiniz þu paketleri taþýyýn bari" dermiþ."
Kýzý Hayat Hanýmýn aðzýndan: “Ramazan ayýnda ikiz kardeþim Emel ile beraber okulda oruçluyuz. Sene 1938. Ýlkokul 4. sýnýfta oruç tutan birçok arkadaþýmýz var. Oruç tuttuðumuz için büyük bir mutluluk içindeyiz. O gün hocamýz `Çocuklar bugün kimler oruçlu?` dedi. Hemen benle kardeþimi kürsüye çaðýrdý ve birer bardak su doldurdu, bize zorla içirdi. Sonra `Paþanýn kýzlarýnýn orucunu bozdum` diye Maarif Müdürlüðüne haber gönderdi. Bu olay, beni çok etkiledi, yýllardýr içimde kalan bir acý”

Ýki Damla Göz Yaþý (Kâzým Karabekir)

Yetmiþ lira ile bir emekli adam!
Ýken, ikiz kýzýmýz da doðdu. Tamam,
Evet... Tamam, çünkü kaçýyor herkes benden,
Ve ben sabahlarý erken,
Yavrularýn hazýrlýyorum sütlerini,
Kaçýp gitti evdekiler,
Parasýz kim, kimi bekler?
Tam bu sýrada hastalýk saldýrdý bize,
Ýki yavrumla anneleri diz dize,
Sancýlar altýnda kývranýyorlardý,
Hayatýmýn artýk kalmamýþtý tadý,
Kalmamýþtý elimde hiç satacak,
Pekiyi... Ya bu hastalara kim bakacak?


Kars halký için bir baþka kahraman olan Halit Paþa ise 1925 yýlýnda Meclis koridorlarýnda Kel Ali tarafýndan vurularak öldürülür. Kel Ali için soruþturma açýlmaz, taltif edilir ve Ýstiklal Mahkemesi baþkaný olur.

Yýlmaz Karakoyunlu, Üç Aliler Divaný isimli kitabýnda þöyle yazar: (Mealen) “Ýstiklal Mahkemesi bittikten sonra Anakara’da akþam balo tertiplendi. Balonun bitimiyle dýþarý çýkan üç Aliler, Kel Ali, Kýlýç Ali ve Necip Ali’nin yanlarýna sýfýr kilometre birer otomobil yanaþtý. Üçü de yeni otomobillerine binerek evlerine gittiler.”

Son olarak Atatürk’ün helalleþme isteði, kýzý Timsal Hanýmýn aðzýndan: “ Atatürk 1936’da Dolmabahçe Sarayý’nda tertiplenen uluslararasý bir Tarih ve Dil Kongresi’ne kendisini de çaðýrmýþ ve o da davete icabet etmiþtir. Ancak, Karabekir, eþine verdiði söz yüzünden kongreden erken ayrýlýnca Atatürk’le görüþebilme imkâný bulamaz. Dolayýsýyla ikisi arasýndaki bu durum yine çözülemez: "Atatürk Dolmabahçe"de hasta yatarken "Çaðýrýn Kâzým’ý helalleþmek istiyorum" diyor. Babama onu da bildirmiyorlar. Hatta ablamdan duyduðuma göre "Gider miydin babacýðým?" dediði zaman "Tabii giderdim. O Mustafa Kemal’di" diyor."

Dedelerimin Kâzým Karabekir Paþasý, bu olanlardan sonra siyasete ancak Atatürk’ün ölümünden sonra Cumhurbaþkaný olan Ýsmet Ýnönü’nün daveti ile 1938 yýlýnda döner. Ýstanbul milletvekilliði yapar. 1946-48 arasýnda da TBMM Baþkanlýðý"na getirilir. 26 Ocak 1948'de kalp krizinden hayata gözlerini yumar.
Mekâný Cennet olsun…

Paþamýn akranlarý olan Cennet mekân dedelerim Hacý Hüseyin Kýlýç, 1965 yýlýnda 85 yaþýnda, diðeri Hasan Erdoðan ise 1989 yýlýnda 100 yaþýný aþtýktan sonra, vefat ettiler. Merhum babam Kerim Kýlýç ise 1336 (1920) doðumludur. Yani Kars’ýn kurtuluþ yýlýnda, tahminen mart ayýnda doðmuþtur.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramý bütün ulusumuza, 30 Ekim Kars’ýn kurtuluþu Karslý aziz hemþehrilerime kutlu olsun.

Cahit KILIÇ
30 Ekim 2009 / Ýstanbul

Not: Her iki dedemden (babamýn ve annemin babalarý) dinlediðim, Ýstiklal Harbine bizzat katýlarak yaþadýklarý savaþý ve tanýk olduklarý olaylarý da yazmayý düþünmüþtüm. Fakat yazý çok uzun oldu. Uzun yazýlar okuyucuyu sýkýyor, birinci ve son paragrafa bir göz atarak gitmelerine sebep oluyor. Bu nedenle yazmaktan vazgeçtim. Belki bir baþka yazýda anlatýrým inþallah.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Edebî Sohbetler!..
Âþýklýk Edebiyatý
Bizim Eller
Ýzedebiyat Çökmesin!
Ey Sevgili!
Þair-i Þuara
"Ay Mehemmed"
Kültür Bilinci
Ey Sevgili - II -
Yolda Geçmiþe Kýsa Bir Yolculuk!

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Haccac-ý Fýrat [Þiir]
Aklýma Þaþýyorum! [Þiir]
Sürgünler Þehri [Þiir]
Son Arzu… [Þiir]
Kimdir Gelen! [Þiir]
Uzaklar [Þiir]
Derkenar [Þiir]
Adamým! [Þiir]
Kars Eli [Þiir]
Derdimend! [Þiir]


Cahit KILIÇ kimdir?

‎"Kalem erbâbý olmak sadece ona buna çatmak deðil, zaman zaman da hayatýn küncüne kelimelerden çenet taþý koyabilmektir!. . " (Cahit Kýlýç)

Etkilendiði Yazarlar:
Divan þairleri, divan þiiri. Ve elbette ki XX. yüz yýl þairlerimiz.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cahit KILIÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.