..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Benim yaradýlýþýmda fevkalade olan birþey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > Hulki Can




15 Ekim 2009
Siyon Protokollarýnýn Kökeni (Birinci Bölüm)  
Hulki Can
Yahudi liderlerin sýnýrlarý ve ülkeleri ortadan kaldýrýp tek bir dünya devleti halinde kendi evrensel krallýklarýný kurmayý planladýklarý hakkýndaki protokol ve iddialarý komplo teorisi diyerek gülüp geçiþtirebiliriz. Aslýnda sorun, gerçekliði tartýþmalý olan bu protokollarý ciddiye alýp almamak da deðildir. Sorun neden Yahudilerin dünyayý ele geçirmek gibi bir misyonu ve vizyonu olduðudur. Neden Amerikalýlar, Ruslar, Almanlar, Çinliler deðil de Yahudiler? Neden her taþýn altýndan illa bir Yahudi parmaðý çýkýyor? Bu bir paranoya, bir iftira, Yahudi düþmanlýðýný körüklemek için bir taktik midir, yoksa az veya çok gerçeklik payý var mýdýr?


:BJJC:
Baþbakanýn 22 Eylül 2009 günü ABD'ye gider gitmez ayaðýnýn tozuyla 40tan fazla Yahudi lobi derneðiyle görüþmesi Türk kamuoyunda pek hoþ karþýlanmadý. Bu derneklerden ADL baþkaný Abraham Foxman "Bizim açýmýzdan en önemlisi Erdoðan'ýn New York'a gelir gelmez ilk önce bizi kabul etmesidir. Bu bize verdiði önemi göstermiþtir." þeklinde bir açýklama yapmýþ ve görüþmenin "çok olumlu" geçtiðini belirtmiþtir. Görüþmenin ana konusu Ýran nükleer santral çalýþmalarý ile Türk-Ýsrail iliþkileri olmuþtur. Bilindiði gibi Ýsrail Ýran'ýn nükleer santral deðil atom bombasý üretmeyi tasarladýðýný ve bunu savaþ nedeni (casus belli) sayacaðýný söylemektedir. Irak'ýn iþgalinden sonra Ýran'ýn iþgali de gündeme gelmiþ gibidir.

Lobi dernekleriyle bir baþbakanýn uluslararasý siyaseti görüþmesi pragmatik bir yaklaþým olarak yorumlanabilir, ama bunun siyasal açýdan saygýn ve þýk gözüktüðü söylenemez. Buna raðmen Türk kamuoyunda ciddi bir tepki de doðmamýþtýr. Çünkü, her zaman olduðu gibi bu tür konular hoþnutsuzluk yaratsa da üstünde fazla durulmaz, diðerleri gibi güncelin ve haber kirliliðinin tozu dumaný arasýnda unutulup giderler. "Oltadaki Balýk Türkiye"nin "balýk hafýzasý" na sahip olmasýna þaþmamak gerekir.

Siyasal konular neden siyasetçilerle görüþülmüyor da Yahudi lobi dernekleriyle görüþülüyor? Diðer ülke baþkanlarý da Amerika'ya gelir gelmez ilk iþ bu lobi dernekleriyle mi görüþüyorlar? Hayýr ! O halde bize ne oluyor? Biz niye görüþüyoruz? Türk dýþ politikasýnda böyle bir gelenek var mý? Yoksa yeni bir açýlým mý baþladý? Yoksa ABDyi Yahudi lobi dernekleri mi yönetiyor, yönlendiriyor? Eðer öyleyse, Yahudilerin dünya egemenliðini ele geçirmeyi planladýklarý yolundaki iddialarýn kaynaðý olan ünlü "Siyon Protokollarý"ný ciddiye alacak mýyýz, yoksa almayacak mýyýz?

SÝYON PROTOKOLLARI NEDÝR?
Söz konusu protokollar "Siyon Liderlerinin Protokollarý" adýyla ilk kez 1905 yýlýnda Rusya'da yayýmlandý. Notlarý derleyen hukukçu ve Ortodoks din adamý Sergey Aleksandroviç Nilus bunlarýn 1897 yýlýnda Ýsviçre Basel'de yapýlan ilk Siyonist Kongresi'nin (Kahal) gizli tutanaklarý olduðunu öne sürmüþtür. Siyonizmin kuramcýsý Theodor Herzl'in giriþimleriyle gerçekleþtirilen bu kongreye dünyanýn çeþitli ülkelerinden gelen hahamlar, Yahudi asýllý iþ adamlarý, bankerler, siyasetçiler, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler katýlmýþtýr. Kongreye II Abdülhamit'in gözlemci olarak Ahmet Tevfik Paþa'yý gönderdiði bilinir.

Protokollarýn bu kongrede alýnan kararlar doðrultusunda Ýsrail devletinin kurulmasý ve Yahudi liderlerin dünya yönetimini ele geçirmesi yolundaki misyon ve vizyonu için saptanmýþ gizli ilkeler ve eylem planý olduðu iddia edilmiþtir. Kitap dünya dillerine çevrilmiþ olup gerçekliði tartýþmalýdýr. Protokollarýn gerçekliðini tartýþacak deðilim, ancak, öngörülen eylem planý hakkýnda bir fikir verebilmek amacýyla ana maddeleri þöyle özetlemek mümkün:

1. Özgürlük, eþitlik, kardeþlik gibi söylemleri ve demokrasiyi Yahudi olmayan (goyim) devletleri yýpratmak için kullanmak.

2. Ülkelerin sanayisini çökertmek; sürekli kredi ve borçla hazinelerini boþaltmak; devletleri iflasa sürüklemek. Tek para birimine yönelmek.

3. Uluslarý, sýnýrlarý ortadan kaldýrmak, tek bir bayrak altýnda dünya egemenliðini ele geçirip evrensel Siyon krallýðýný kurmak.

4. Halkýn zihnini bozmak, karýþtýrmak; halkýn arasýna dinsel ve milli kinler sokmak. Zihinleri boþ söylemlerle meþgul etmek.

5. Basýný ele geçirip taraflý ve yanlý haberleri tek bir merkezden yaymak, kitleleri güdülemek, tepkilerini denetlemek.

6. Anlamsýz bir edebiyat ve sanat oluþturmak, bu tür edebiyat ve sanatýn geliþimini desteklemek.

7. Yahudiliðin tartýþma konusu yapýlmasýný engellemek. Yahudi asýllý yazar ve sanatçýlarý desteklemek diðerlerine yaþam alaný tanýmamak.


Yahudi liderlerin sýnýrlarý ve ülkeleri ortadan kaldýrýp tek bir dünya devleti halinde kendi evrensel krallýklarýný kurmayý planladýklarý hakkýndaki protokol ve iddialarý komplo teorisi diyerek gülüp geçiþtirebiliriz. Aslýnda sorun, gerçekliði tartýþmalý olan bu protokollarý ciddiye alýp almamak da deðildir. Sorun neden Yahudilerin dünyayý ele geçirmek gibi bir misyonu ve vizyonu olduðudur. Neden Amerikalýlar, Ruslar, Almanlar, Çinliler deðil de Yahudiler? Neden her taþýn altýndan illa bir Yahudi parmaðý çýkýyor? Bu bir paranoya, bir iftira, Yahudi düþmanlýðýný körüklemek için bir taktik midir, yoksa az veya çok gerçeklik payý var mýdýr?

Herþeyden önce, bu protokollar, tasarýlar durup dururken icat edilmiþ görüþ ve düþünceler deðildir. Ýþin en ilginç ve þaþýrtýcý yaný bunlarýn temelde Kitabý Mukaddes'ten (Tevrat-Zebur-Ýncil) esinleniyor olmasý, dolayýsýyla çok eski ve dinsel bir geçmiþe uzanýyor olmasýdýr. Tüm bunlara Ýsrailiyat veya destansý bir tarihin hezeyanlarý desek bile siyonist protokol ve tasarýlarýn kökeninin bu kitaplardan kaynaklandýðýnýn bir varsayým veya spekülasyon olup olmadýðýný irdelemek, bu nedenle Yahudi teolojisi ve Siyonizm'in ne olduðuna ve bu baðlamda Kitabý Mukaddes'te neler yazdýðýna kýsaca bir göz atmak gerekecektir.

SÝYONÝZM VE ABDÜLHAMÝT
Siyonizm tüm dünya Yahudilerini bir araya getirip "vadedilen topraklar" veya "kutsal topraklar" (Kitabý Mukaddes, Tevrat, Çýkýþ 3: 5) denilen Filistin bölgesinde baðýmsýz bir Yahudi devleti kurmayý, Yahudi çýkarlarýný savunmayý amaçlayan siyasal bir doktrindir. Pan-Judaizm de denebilir. Siyonizmin kuramcýsý Theodor Herzl 1897deki ilk Siyonizm kongresinden sonra o tarihte Osmanlý topraðý olan Filistin bölgesinde bir "Yahudi yurdu" (Erez Siyon) tahsis edilmesi ve Yahudilerin o bölgeye göç etmesine izin verilmesi için, Abdülhamit ile görüþmek amacýyla, deðiþik tarihlerde beþ kez Ýstanbul'a gelir. Ancak, istekleri geri çevrilir. Vadedilen topraklarýn Yahudi bankerlerce satýn alýnmasý önerisi de Abdülhamit tarafýndan kabul edilmez. Abdülhamit'in bu konuya hiç de sýcak bakmadýðýný yazmýþ olduðu anýlarýndan anlýyoruz:

“Amerika’da genç ve kuvvetli bir devlet doðmuþtu. Ýspanya sömürgelerini kaybediyordu. Dünya Yahudileri örgütlenmiþti. Mason localarý yoluyla vadedilen topraklarýn peþine düþtüler. Bunlar daha sonra bana da gelmiþ ve Filistin’e Yahudileri yerleþtirmek için büyük paralar karþýlýðý benden toprak istemiþlerdir.. Tabi reddettim.” (Abdülhamit’in Hatýra Defteri, Kervan Yayýnlarý, Yayýna Hazýrlayan Ýsmet Bozdað, Ocak 1975, s: 70, metin tarafýmdan sadeleþtirilmiþtir.)

1909 yýlýnda Abdülhamit askeri bir eylemle tahttan indirilip (31 Mart vakasý) Ýttihat ve Terakki Partisi iktidarý ele geçirdikten kýsa bir süre sonra, Osmanlý Meclisi , Filistin'e Yahudi göçüne izin verir. Dünyanýn her yerinden Yahudiler "Exodus" (çýkýþ, huruç) adý verilen büyük bir göçle gemilerle akýn akýn Filistin'e gelirler. Yahudiler ile Filistinliler arasýnda ilk çatýþmalar baþlar.

ÝSRAÝL DEVLETÝNÝN KURULUÞU
1914 yýlýnda I. ci Dünya Savaþý patlak verir. Ýngilizler Türkleri yenerek Filistin ve Kudüs’ü (Yeruþalim) iþgal ederler (1917), Tapýnak Tepesi'ne (Haremi Þerif) giriþ çýkýþ her millet ve dinden insana serbest býrakýlýr. Burada Mescidi Aksa ve Kubbetüs Sahra camileri yer almaktadýr. Bu camiler inþa edilmeden önce bu alanda Yahudilerin ünlü Süleyman Tapýnaðý (Herod Tapýnaðý) bulunmaktaydý. Bu tapýnaktan geriye harabe halinde bir tek batý duvarý, (Aðlama Duvarý) kalmýþtýr. Osmanlý yönetimindeyken Haremi Þerif'e Müslüman olmayanlarýn girmesine izin verilmiyordu. Bu uygulama bugün de sürmektedir. Dünya Siyonist Örgütü’nü destekleyen Ýngiltere, 1917 yýlýnda yayýmladýðý Balfour Bildirgesi ile özerk bir Musevi devletinin kurulmasýný destekleyeceðini açýklar.

1918de I. Dünya Savaþý sona erer, Sèvres antlaþmasýyla Osmanlý Ýmparatorluðu yýkýlýr, topraklarý Batýlý ülkelerin paylaþýmýna açýlýr. Ancak, hiç beklenmedik bir geliþme yaþanýr: Türk Kurtuluþ Savaþý baþlar. Güneydoðu Anadolu'dan Fransýz ve Ýtalyanlarý geri püskürten Türkler Ankara'ya doðru ilerleyen Yunan ordusunu da bozguna uðratýrlar. 1923te Türkiye Cumhuriyeti kurulur. Bu oluþum Batýlý devletlerin "Büyük Ermenistan" ve "Büyük Kürdistan" projelerini alt üst eder. Avrupa ülkeleri daha önce Osmanlý'nýn elinde olan Kafkasya, Basra ve Musul Kerkük petrollerini paylaþýrlar.

Birinci savaþtan maðlup çýkan ve petrol paylaþýmýndan hiç bir kazanç elde edemeyen Almanya'nýn 1939 yýlýnda Polonya'ya saldýrýsýyla II.ci Dünya Savaþý baþlar. Savaþ sýrasýnda Kudüs ve Filistin Ýngiliz korumasýnda kalýr. Nazilerin baskýsýyla Filistin'e Yahudi göçü hýzlanýr. Bölgedeki Yahudi nüfus hýzla artar.

II Dünya Savaþý bittikten sonra (1945) Birleþmiþ Milletler, Filistin’in Arap ve Yahudilerden oluþan iki ayrý özerk devlete bölünmesini onaylar, Ýngilizler bölgeden çekilir (1947). Araplar bu durumu kabullenmezler. Arap ve Yahudiler arasýnda çýkan bir çok kanlý çatýþmadan sonra ateþkes saðlanýr ve Birleþmiþ Milletler onayý ile 1948de Ýsrail devleti kurulur. Yeruþalim, Ýsrail devletinin baþkenti olarak ilan edilir. Bu geliþmeler jüdeo-hristiyan dinsel çevrelerde büyük bir heyecan hatta Kitabý Mukaddes peygamberliklerinin gerçekleþmesi olarak yorumlanýr.

1951de Kudüs'ü ziyaret eden Ürdün kralý Haremi Þerif'te, Mescidi Aksa giriþinde suikast sonucu öldürülür. Bunun üzerine BM kararýyla Kudüs doðu-batý olarak ikiye ayrýlýr. Doðu Kudüs ve Haremi Þerif Ürdün’de kalýr (1955).

1967de patlak veren 6 gün savaþýnda Suriye, Mýsýr, Ürdün, Irak ve Lübnan'ý aðýr bir yenilgiye uðratan Ýsrail Sina Yarýmadasý, Golan Tepeleri, Batý Þeria (West Bank) ve Gazze'yi iþgal eder; Kudüs’ün tamamýný ele geçirir. Haremi Þerif’te bir süre Ýsrail bayraðý dalgalanýr. Ancak, daha sonra saðlanan antlaþma ile Haremi Þerif bölgesinin denetimi ve korunmasý Kudüs’te yaþayan Müslüman kesime býrakýlýr.

1974 Kýbrýs harekatýndan sonra Türkiye'nin kaybetmiþ olduðu diðer topraklarý (özellikle Musul-Kerkük petrol bölgesi) da geri almaya kalkýþacaðýndan endiþe eden ABD ve Avrupa ülkeleri Türkiye'yi ambargo, terör ve askeri darbelerle yýpratarak Ortadoðu'da etkin bir rol izlemesini engellemeyi amaçlar. 1980 yýlýnda Ýsrail parlamentosu Yeruþalim'i ebedi baþkent ilan eden bir yasayý onaylar. 1993te imzalanan barýþ antlaþmasýyla Gazze ve Batý Yakasý'nýn Filistin Yönetimine býrakýlmasý kararlaþtýrýlýr. Ancak, Ýsrail hükümeti çeþitli gerekçelerle sürekli askeri harekatlar düzenleyerek bölgeyi istikrarsýzlaþtýrma ve Filistinli nüfusu eritme politikasýný sürdürmektedir.

IRK VE TOPRAK MÜLKÝYETÝNE DAYALI BÝR AÞÝRET DÝNÝ
Yahudilik (Judaism) veya Yahudi dini sadece Ýbrani aþiretleri, Yahudi milleti, soyu ve ýrkýna özgü bir dindir. Böyle özelliði olan bir baþka din yoktur. Bundan dolayý Yahudiliði yaymak gibi bir vaizlik, misyonerlik eylemi de hiç bir zaman olmamýþ ve olmayacaktýr Yahudi ýrkýndan olmayan Yahudi dinine geçemez.

Kitabý Mukaddes'in (Holy Bible) ilk bölümünü oluþturan "Tevrat", "Tevratý Þerif", "Torah" (Tora) veya "Eski Antlaþma" (Eski Ahit) toplam 902 sayfa ve -apokrif kitaplar hariç- 39 kitaptan oluþur. Sayfa sayýsý, baský metodu, boyut, ciltleme ve çevirilere göre deðiþkenlik gösterebilir. Yaklaþýk M.Ö. 1450 yýllarýnda yazýlmaya baþlamýþ ve son kitap "Malaki" ile MÖ 400 yýllarýnda tamamlanmýþtýr. Kitabý Mukaddes'in ikinci bölümünü oluþturan "Ýncil", "Ýncili Þerif" veya "Yeni Antlaþma" (Yeni Ahit) ise 27 kitaptan oluþur. Kitabý Mukaddes'in tamamý Hristiyanlarca kutsal kitap olarak kabul edilir; Yahudiler sadece ilk bölüm "Tevratý Þerif"i kutsal kitap olarak kabul ederler. Tevrat'ýn yorumu olan "Talmud" ayrý bir kitap olup çoðu zaman Tevrat ile karýþtýrýlýr. Yahudiler bir aþiret reisi olan Ýbrahim'in soyundan geldiklerine ve atalarýnýn tanrýsý RAB tarafýndan "seçilmiþ kutsal bir halk" olduklarýna inanýr:

"Tanrýnýz RAB için kutsal bir halksýnýz. RAB öz halký olmanýz için yeryüzündeki tüm halklar arasýndan sizi seçti. (Tevrat, Tesniye 14: 2); "Tanrý yine Musa'ya dedi: Ýsrailoðullarýna söyle, atalarýnýz Ýbrahim'in tanrýsý, Ýshak'ýn tanrýsý ve Yakup'un tanrýsý RAB beni size gönderdi. Sonsuza dek ismim budur, kuþaktan kuþaða bu isimle anýlacaðým." (Çýkýþ 3: 15)

Tevrat çevirilerinde büyük harflerle yazýlan RAB sözü tanrýnýn Ýbranice özel ismi olan "YHVH, Yahve, Yehova veya Ehyeh" için kullanýlýr. Ýbrani tanrýsýnýn amacý güçlü milletleri kovmak ve onlara ait topraklarý "miras" olarak Ýsrail'e vermektir:

" Çünkü atalarýnýzý seven ve onlardan sonra onlarýn soyunu seçen RAB, sizden daha büyük ve daha güçlü milletleri önünüzden kovmak, onlarýn topraklarýna girmenizi saðlamak, ve bugün olduðu gibi, onlarýn topraklarýný miras olarak size vermek için, varlýðý ve büyük gücüyle sizi Mýsýr'dan çýkardý" (Tevrat, Tesniye 4: 37-38)

Burada "miras" sözcüðü üzerinde dikkatle durmak gerekir. Miras ancak ölüm meydana geldikten sonra geriye kalan mal ve mülkün sahibini belirlemek ve devrini gerçekleþtirmek için kullanýlan bir sözdür. Ölüm gerçekleþmeden "miras" hakkýnýn doðmasý söz konusu olamaz. O halde, ancak baþka milletlerin ölmesi, ya da tümden yok edilmesiyle onlara ait topraklarýn "miras" yoluyla Ýsrailoðullarýna kalmasý söz konusudur.

Tevrat'ýn Çýkýþ, Sayýlar ve Yeþu kitaplarý Ýsrailoðullarýnýn vadedilen topraklarý nasýl fethettiklerini, yaptýklarý savaþ, yaðma, kýrým ve soykýrýmlarý ayrýntýsýyla anlatýr. “Musa, Ulus Yaratan Peygamber” adlý yapýtýnda Ýsrail aþiretlerini birleþtirip bir millet (ulus) oluþturan Musa’yý göklere çýkaran Fransýz yazar Gerald Messadié Tevrat’ta anlatýlan soykýrýmlar karþýsýnda dehþete kapýlarak Musa’nýn o "korkunç soykýrýmlarýn emrini verdiðini" kabul edemediðini, o olaylarý bu nedenle kitabýna almadýðýný belirtir:

“Musa’nýn sýnýrsýz þefkatine ve yüce gönüllülüðüne inanýyorum; onun Pentateuhos’ta anlatýlan korkunç soykýrýmlarýn emrini verdiðini kabul edemem (Tesniye XXXIV 12) bu nedenle onlarý kitabýma almadým. Ayrýca yüce Tanrýnýn böyle soykýrýmlar için emir vermiþ ve Ýsraillileri yamyamlýkla tehdit etmiþ olmasýný da kabul edemem” ( Musa, Ulus Yaratan Peygamber, Gerald Messadié, II Cilt, Doðan Kitapçýlýk A.Þ. 4.baský temmuz 1999, s: 314, Pentateuhos, Pentatök, Tevratýn ilk beþ kitabý)



Ýyi de gerçekleri es geçmekle, yazýlanlarý yok saymakla bir noktaya varýlamaz. Gerçek çirkin olabilir. Ancak daha da çirkin olan gerçekleri görmezden gelmek, gerçekleri çarpýtmak, insanlýðý yalan ve dolanla kandýrmayý sürdürmek olsa gerek. Yüce Tanrý tabi ki böyle emirler vermiþ olamaz, ama burada söz konusu olan Yüce Tanrý deðil bir aþiret tanrýsýdýr.

MÝLLETLERÝN TOPRAKLARI
On emir ve þeriat kurallarý Tevrat'ýn 10/1 ini bile kapsamaz. Geri kalan bölümler 12 kabile veya aþiretten oluþan Ýbranilerin Ýsrail krallýðýný kurmalarý, fetihler, kýrýmlar, savaþlar, aþiretlerin soyaðaçlarý, Tapýnak ve tarihle ilgilidir. Bu mesihsel (messianic) tarihe göre RAB Allah Ýbrahim peygambere verdiði söz gereði Yahudi olmayan milletleri Ýsrailoðullarýnýn önlerinden kovarak "halklarý kýrmýþ", "milletlerin topraklarýný miras olarak" Ýsrail aþiretleri arasýnda bölüþtürmüþtür:

"Çünkü o, kulu Ýbrahim'e verdiði kutsal sözünü anýmsadý. Halkýný coþku içinde, seçtiklerini sevinç çýðlýklarýyla (Mýsýr'dan) çýkardý. Milletlerin topraklarýný onlara verdi. Halklarýn emeðini miras aldýlar." (...) "Sen elinle milletleri sürdün, ama atalarýmýza yer verdin; Sen halklarý kýrdýn, ama atalarýmýzýn filizlenmesini saðladýn." (...) "Onlarýn önlerinden milletleri kovdu, miras olarak milletlerin topraklarýný onlara pay etti. Ýsrail aþiretlerini konutlarýna yerleþtirdi." (...) "Diðer milletlerin topraklarýný kendi halkýna vermekle iþlerinin gücünü gösterdi." (...) "O bunu baþka hiçbir millet için yapmadý, milletler Onun yasalarýný bilmezler." (Mezmurlar/Zebur 105: 42-44; 44: 2; 78: 55; 111: 6; 147: 20)

Tevrat teolojisinde "milletler" (goyim) terimiyle "Yahudi olmayan tüm milletler" kastedilir. Kuþkusuz, baþka milletlerin yaþadýðý topraklarýn Ýsrail milletine "miras" olarak verilmesi, halklarýn emeðinin "miras" alýnmasý, topraklarýn paylaþtýrýlmasý, halklarýn kýrýma uðratýlmasý ve bunlarýn tanrýsal istençle gerçekleþtirilmesi siyonist görüþlerin ilk örnekleri, prototipleri olup etik açýdan tartýþmaya açýktýr.

Kitabý Mukaddes ve Tevrat'ýn ilk kitabý olan "Yaratýlýþ"ýn (Tekvin, Doðuþ, Genesis) ilk paragraflarýndan itibaren Ýbrahim'e büyük vaatlerde bulunularak "Kenan ülkesi" ne gitmesi emredilir:

"RAB Ýbrahim'e þöyle dedi: Memleketini, halkýný, babanýn evini býrak, sana göstereceðim topraklara git. Seni büyük bir millet yapacak, seni kutsayacak, sana ün kazandýracaðým. Bereket kaynaðý olacaksýn. Seni kutsayanlarý kutsayacaðým. Seni lanetleyenleri lanetleyeceðim. Yeryüzündeki halklarýn hepsi senin aracýlýðýnla kutsanacak. Ýbrahim (...) karýsý Sara, yeðeni Lut, Harran'da kazandýklarý mallarý, edindikleri uþaklarý yanýna alýp Kenan ülkesine doðru yola çýktý. Oraya vardýlar." (Tevrat, Yaratýlýþ 12: 1-5).

Ýbrahim yersiz, yurtsuz, vatansýz biri deðildi. Urfa bölgesinde Harran'da yaþýyordu. Kenan'a yerleþip orada yaklaþýk 20 yýl bir "yabancý" olarak yaþadýktan sonra bu muazzam topraklarý nasýl miras alacaðýna dair tanrýsýndan güvence isteyince Ýbrahim ile RAB arasýnda bir "antlaþma" (ahit) yapýlýr.

"Ýbrahim, ya RAB bu topraklarý miras alacaðýmý nasýl bileceðim? diye sordu. (...) O gün RAB Ýbrahim ile antlaþma yaparak þöyle dedi: "Mýsýr Irmaðýndan büyük Fýrat Irmaðýna kadar uzanan topraklarý, Kenli, Kenizli, Kadmonlu, Hititli, Perizli, Refalý, Amorlu, Kenanlý, Girgaþlý ve Yebuslularýn topraklarýný senin soyuna vereceðim." (Tevrat, Yaratýlýþ 15: 8, 18-21)

Nil nehrinden Fýrat nehrine kadar olan topraklarýn sonsuza dek Ýbrahim soyuna verileceðine dair olan tanrýsal antlaþma "sünnet olmak" koþuluyla yürürlüðe girecek ve sonsuza dek geçerli olacaktýr:

"Antlaþmamý sen ve soyunla kuþaklar boyunca, sonsuza dek sürecek bir antlaþma olarak yapacaðým; senin ve senden sonra soyunun Tanrýsý olacaðým. Þu an bir yabancý olarak yaþadýðýn tüm Kenan topraklarýný sonsuza dek mülk olarak sana ve soyuna vereceðim. (...) Sen ve soyunla yaptýðým uymanýz gereken antlaþma þudur: Aranýzdaki her erkek sünnet edilecektir. Sizler sünnet olacaksýnýz ve sünnet aramýzdaki antlaþmanýn iþareti olacaktýr. Evinizde doðmuþ ya da soyunuzdan olmayan herhangi bir yabancýdan satýn alýnmýþ çocuklar ile sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek ve bu kuþaktan kuþaða sürecektir. (...) Bedeninizdeki bu iþaret sonsuza dek sürecek antlaþmanýn iþareti olacaktýr. Sünnet edilmemiþ erkek halkýn arasýndan kesilip atýlacaktýr, çünkü antlaþmamý bozmuþ demektir." (Tevrat, Yaratýlýþ 17: 7-14)

SÜNNETLÝ VE SÜNNETSÝZ MÝLLETLER
"Sünnet olmak" koþuluyla sonsuza dek yürürlüðe giren bu toprak mülkiyetine dayalý feodal antlaþmasýndan sonra en önemli konu Allah'ýn seçilmiþ "sünnetli" milleti ile diðer "sünnetsiz" milletler arasýndaki iliþkilerdir. Ýþte bu noktada Yahudilik "milletlerarasý" veya "uluslararasý" veya eski terimle "beynelmilel" bir boyut kazanýr. Bu boyutun siyasal olduðu açýktýr. Çünkü, ön plana çýkan tanrý-birey iliþkisi deðil, fakat tanrý-toplum iliþkisi yani sünnetli Yahudi milletinin sünnetsiz milletlerin dinsel ve siyasal baskýsýndan, yönetiminden kurtuluþudur. Zaten, Ýsrail tanrýsýnýn insanlýk ve dünya milletleri ile görülecek bir hesabý, bir "davasý" vardýr:

"Çünkü RAB'bin milletlerle davasý var, tüm insanlýðý yargýlayacak, ve kötüleri kýlýca teslim edecek'" (Yeremya 25: 31)

Bu kýyametle ilgili bir kehanet deðildir. Yeryüzüyle ilgili siyasal bir öngörü, insanlýða karþý bir meydan okuma, hatta tehdittir. Çünkü "Ariel" (Allahýn Aslaný) ve "Siyon Daðý"na karþý savaþan "hainler", "çok sayýda milletler" yok olacak, ortalýk cesetlerle dolacak, dünya hükümdarlarý ezilecektir:

"Sonra Ariel'e karþý savaþan çok sayýda milletler, ona ve kalesine saldýranlarýn hepsi, sýkýntýlý bir kabus gibi, gece görülen görüm gibi yok olup gidecekler. Siyon Daðýna karþý savaþan milletlerin tümü rüyasýnda yemek yediðini görüp uyandýðýnda hala aç olan, ya da rüyasýnda su içtiðini görüp uyandýðýnda hala susuzluktan baygýn olan adam gibi olacak." (Ýþaya 29: 7-8); "Sen, ya RAB, her þeye egemen Tanrý, Ýsrail'in Tanrýsý uyan, tüm milletleri cezalandýrmak için, acýma bu suçlu hainlere (...) O, milletleri yargýlayacak, ortalýðý cesetlerle dolduracak, tüm dünya hükümdarlarýný ezecektir." (Mezmurlar/Zebur 59: 5; 110: 6 )

Ýnsanlýk ve dünya uluslarýndan pek hoþlanmadýðý anlaþýlan Ýsrail'in allahý "öfke þarabýyla dolu kasesi"ni yeryüzündeki tüm milletlere, siyasal liderlere ve halklara içirmeye kararlýdýr. Ýçmek istemeyen olursa zorla içecektir:

"Ýsrail'in Allahý RAB bana þöyle dedi: "Elimdeki öfke þarabýyla dolu kaseyi al, seni göndereceðim tüm milletler içir. (...) Böylece kaseyi RAB'bin elinden alýp beni gönderdiði tüm milletlere içirdim: Bugün olduðu gibi harap, dehþet ve alay konusu, lanetlik olsunlar diye Yeruþalim'e, Yahuda kentlerine, krallarýna ve önderlerine; Mýsýr Firavunu'na, görevlilerine, önderlerine, tüm halkýna, (...) yeryüzündeki tüm milletlerin krallarýna içirdim. Sonra onlara de: 'Ýsrail'in Allahý diyor: Üzerinize göndereceðim kýlýç yüzünden sarhoþ olana dek için, kusun, yere düþün ve kalkmayýn. Eðer kaseyi elinden alýp içmek istemezlerse, onlara de: Kesinlikle içeceksiniz!" (Yeremya 25: 15, 17-19, 26-28)






Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politika kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeni (!) Anayasayý Kimler Ýstiyor?
Siyon Protokollarýnýn Kökeni (Ýkinci Bölüm)
Korku, Kötülük ve Terör Çaðý
Bm Güvenlik Konseyi Ýsrail'i Kýnamamýþtýr!

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çaðdaþ Gagavuz Þiiri
Mevlana'nýn Tesettür ve Kadýnlarýn Örtünmesine Bakýþý
Yahudi, Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Þeytan ve Þeytanlar (1. Ci Bölüm)
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (2. Bölüm)
Yahudilik, Hristiyanlýk ve Müslümanlýkta Kutsal Savaþ ve Ganimetler
Yahudi - Hristiyan ve Ýslam Teolojisinde Cincilik ve Cinlere Ýnanýþ
Omega Melancholia (Omo) Sendromu
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (1. Bölüm)
Yahudi Soykýrýmý Gerçek mi, Abartý mý? (3. Bölüm)
Ýslamlýktaki Cinselliðin Psikopatolojisi (3. Bölüm)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Elsa'nýn Gözleri [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan - II [Þiir]
Albatros [Þiir]
Yeryüzü Rüzgarlarý [Þiir]
Kraliçe ve Bahçývan [Þiir]
Op. 11 Piyano Ezgileri, Arnold Schönberg [Þiir]
Malta Þahinlerine [Þiir]
Uçan Ayakkabý [Þiir]
Havanýn Ölümü [Þiir]
Her Ocak Hiddetle Tütüyor… [Þiir]


Hulki Can kimdir?

Baþlýca yapýtlarý: Eski Kule Müziði (þiir) Geometrik Aydýnlýk (þiir) Havanýn Fen Noktasý (þiir) Tartaros Paradigmasý (eleþtiri) Teslis Sendromu (eleþtiri) Nano Kutsallýk (eleþtiri) Sevgili Kutlu Yaþam (öykü) Kuþku Bilinci ve Eleþtiri (eleþtiri)

Etkilendiði Yazarlar:
Montaigne, Descartes, Russell, Tolstoy, N. Hikmet, Dostoyevski, Nietzsche, Freud, Darwin, Marx, Engels, Lenin, Bakunin, Kropotkin, Voltaire, Diderot


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hulki Can, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.