Dün gece bir rüya gördüm sevgili okurlar. Saçmalýk, sýkýntý, sinir bozukluðu adam boyu. Ama rüya iþte , ne yapabilirim ki ?

Rüyamda bana, hiç tanýmadýðým birileri gelecekmiþ. Zaten saçmalýk burada baþlýyor. Beni tanýmayan birileri, ne diye bana gelsinler ? Hani gelinlik kýzým da yokmuþ ki , kýz istemeye geleceklerdir desem. Bir karý – kocaymýþ gelecek olanlar. Bir de küçük kýzlarý varmýþ. Bende bir telâþ bir telâþ , sormayýn gitsin. Temizlikler yapýyorum, yemekler- tatlýlar hazýrlýyorum. Yani cumhurbaþkaný gelecek olsa , bu kadar telâþ yapýlmaz. Her þey de öylesine ters gidiyor ki. Bir bakýyorum evde tuz bitmiþ , yað yok, elektrikler gidip geliyor. Kek yapýyorum, kabarmýyor ; tavuk haþlýyorum , piþmiyor. Giymek istediðim bütün çoraplar kaçýk , eteklerim kýrýþ kýrýþ falan. Henüz ütü de icat edilmemiþ. Sýkýntýdan ter içinde kalýyorum.

Derken ; çok genç bir kadýnla, yaþýný baþýný almýþ bir adam geliyor. Adam , daha kapýmdan girerken “ Ne bu evin hali ? ” diyor. Ne gibi , diyorum ; ” Ev ev deðil , çiçek sarayý ; her yaný çiçek. Dinimizce çok sakýncalý . Çiçekler , yoldan geçen erkeklerin dikkatini çekiyordur. Pencere kenarýndaki çiçeklere bakan erkekler, sizi rahatsýz etmiyor mu ? Yabancý erkeklerle göz göze gelmek çok nahoþ bir durum. “ diye yanýtlýyor.

Neyse, giriyoruz içeriye. Yerdeki antika kilim dikkatini çekiyor beyefendinin. “ Harika ! ” diyor…Ben , “ Seksen yýllýk kilim ” deyince , kaþlarýný çatýyor. ” Rica ederim SEKSEN demeyin ; çok tahrik edici bir sayý ” diyor. “ Seksen diyeceðinize , yetmiþten on yýl daha fazla dersiniz , olur biter.”…Allahallah ! Nerden geldi bu adam diye ter basýyor sinirden.

Gözlerini kilime dikerek konuþuyor : “ Kilime sarý renk , fazla vurulmuþ. Biliyorsunuz ki Anadolu kilimindeki sarý renk, aþktan sararýp solmayý ifade eder. Ýmandan yoksun olanlar, ancak böyle aþk acýsý çeker. Allah aþkýný inkâr eden bir renk . Bu sarý renk, halýnýn bütün deðerini sildi süpürdü.”

Tam o sýrada kýzcaðýz , bir kenarda duran bebeði görüyor ve bebekle oynamaya baþlýyor. Adam, yerinden fýrlayýp, bebeði alýyor kýzýn elinden. Bana dönüp, diyor ki : “ Uzun ve çýplak bacaklar, Mýsýr Piramidi gibi göðüsler…Çok tahrik edici bir bebek , kaldýrýn þunu. ”…….Utanacak ne varsa, ben de bir utanýyorum bir utanýyorum ; utancýmdan yüzümde ateþler yanýyor sanki.

Korka korka yemek masasýna buyur ediyorum konuk aileyi. Hemen , masadaki tatlý dikkatini çekiyor adamýn. Soruyor : “ Nedir bu tatlýnýn adý ? ”…Kekeleye kekeleye “ di di dilber dudaðý ” diyorum. Gözleri yuvalarýndan çýkýyor adamýn. ” TDK’ ya dilekçe verip, bu tatlýnýn adýnýn deðiþtirilmesini isteyeceðim. Bir dilberin dudaðýnýn, benim aðzýmda iþi ne ? Cýk cýk cýk ! ”

Rüya bu ya , adamý evden kovmam gerekirken ; yerlere kadar eðilip özür diliyorum salak gibi ( af edersiniz ). Sonra gözlerini kýsýp sigara böreðine bakýyor. “ Allah bilir, siz buna hâlâ sigara böreði diyorsunuz. Bu börek , insanlarý sigara içmeye teþvik ediyor ; sigara haram ! ” diye bas bas baðýrýyor. Ýþte o anda ben küçülüyor küçülüyor, incir çekirdeði kadar kalýyorum.

Kendimi temize çýkarmak için, “ Sanýrým imam bayýldýya bir þey demezsiniz .” deyince, iyice kýzýyor. ” Dini, imaný olmayanlar ; din adamlarýmýzla dalga geçmek için bu adý koymuþlar. Çabuk kaldýrýn masadan þu yemeði ! ” diye tepiniyor. Korkudan zangýr zangýr titreye titreye kaldýrýyorum masadan imam bayýldýyý . Rüyamda, çok salak biriymiþim sevgili okurlar.

Diyor ki karýsý : ” Þu sehpa üzerindeki yemeninin oyasý ne kadar güzel ! ”……Oh ! Çok þükür, nihayet azarlanmaktan kurtuldum diye seviniyorum. ” O oyanýn yöresel adý, Türkân Þoray’ ýn Kirpiði ” der demez, adam baþlýyor konuþmaya . ” Çektiði filmlerde rol arkadaþý erkeklerle fingirdeþen bir kadýnýn adýný böyle tarihi bir oyaya vermek , dinimizce hiç caiz deðil.”….Kendimi kurtarmak için, “ Bakýn ! Þu oyanýn adý erkek adý. Zeki Müren’ in Yan Diþi. ” diyorum. Çatalýný tam aðzýna götürmek üzereyken, hiddetle masaya býrakýyor adam. ” Bu oyayý yapan genç kýzlar ve hanýmlar , sürekli olarak Zeki Müren’i , yani bir erkeði düþünüyorlar. Kim bilir, ne fanteziler kuruyorlar. Böyle sapkýn hayaller, kýzlarýmýzý dinden çýkarýr. ”…Ýþte tam burada, rüya bu ya, baþýma kocaman tokmaklar inip kalkýyor. Diþlerim birbirine vuruyor.

Bu sýrada adamýn cep telefonu çalýyor. Aðzýndaki yemek kýrýntýlarýný bitirmeye çalýþýrken konuþuyor:

“ Alo ! Merhaba Haným !...Ýþte falan fiþman, þu þöyle olacak, bu böyle olacak, výr výr, dýr dýr, kih kih kih , koh koh koh vs.”….Korka korka soruyorum, “ Kim bu haným ? ” diye. Bana neyse. Göbeðini þiþire þiþire yanýtlýyor : ” Ýlk eþimdi arayan. Ýkinci ve üçüncü eþimle beraber benim için dünürlüðe gittiler. Sözü almýþlar da, onun müjdesini veriyor. Bizim mahallede genç ve güzel bir kadýnýn kocasý öldü. Kadýncaðýz ortada kaldý. Kendisine imam nikâhý kýyacaðým. Zavallý kadýn yoksulluk çekmesin. Ýnsanlýk ölmedi ya ! ”

Ýþte o zaman anlýyorum , kimlerin bazý sözcüklerden ve görüntülerden neden rahatsýz olduðunu ? “ Aç adam, gökteki Ay’ ý yufkaya benzetirmiþ.” diye bir atasözü var. Kiþinin kalbi bozuksa, seksen deyince “ seks ” aklýna gelir ; süt deyince de “ dolgun göðüsler ” diyorum içimden….Sinirden , elektriðe kapýlmýþ gibi zangýr zangýr titrerken, sarsýntýdan uyanýyorum. Bir bakýyorum, sýcak yataðýmdayým.

Uyanýnca ; böyle bir Türkiye’ de yaþamadýðým( ! ) için, sabah sabah zil takýp oynamak geldi içimden. Tam oynamaya baþlayacaðým sýrada , içimden gelen ve sýk sýk beni uyaran ses þöyle dedi:

“ Oynamanýn sýrasý mý ? Tehlikenin daha farkýnda deðil misin ? ”

Tehlikenin farkýnda olmasam , hiç böyle rüya görür müyüm ? Eðer siz farkýnda deðilseniz sevgili okurlar, aklýnýza turp sýkayým söylemesi ayýp.