- Doktor grüsülerini iletiyor sana…

- Selamlarýný desene sen þuna.      

- Öfff, sýcakmýþ buralar. Orasý 18 dereceydi gelirken.

- Eee, kuzeyde kalýyorsunuz biraz, arada o kadarcýk fark olacak. Ýzin ver alayým valizini. Çýkarken hava durumuna bakmýþ mýydýn?

- Bakmýþtým ama, yanýldým yine de.

- Spor giyinmiþsin, sýcakta rahat eder insan.

- Biliyor musun, seminerleri olmasaydý Beejing’e uçacaktýk.

- Öyle mi..! Üzüldüm. Çin’deydi galiba orasý. Olimpiyatlara mý gidecektiniz yoksa?

- Evet, ama o bir yolunu buldu. Atlarý önden gidecek kendisi arkadan.

- Hýmmm, demek bunun için buradasýn. Hemen dönüyor muyuz ? Yoksa bahsettiðin yerlere mi bakacaðýz?

- Biraz dinlenelim, tatil bu kez uzunca.

- Hayret, ona sitem ediyor gibisin, sahi, ne kadar kalacaktýn?

- Ýki hafta kadar.

- Umarým iþleri yoluna koymana yeter, iyi haber bu.

- Razý olup yüzde on yedi prosent önerdiler telefonda.

- Döviz bazýnda deðildir herhalde!

- Hayýr, hayýr, TL cinsinden.

- Bu bile çok sayýlýr. Eskiden havuz uygulamalarý vardý. O þartlarda mý verecekler?

- Bilemiyorum, ama rakam fena deðil.

- Büyük bir risk. Nasýl göze alacaksýnýz TL’de kalmayý?

- Ýstikrar olduðunu söylüyor danýþmanlar!

- Piyasalarýn bastýrdýðý deðerler, ama nereye savrulacaðýmýz belli olmaz. Ýyi düþünmek gerek.

- Kira ödemelerini yine aksattý bizimkiler. Teminat almamýz iyi oldu.

- Keþke esnek davranabilseniz...

- Böyle düþünme. Sözleþme yaparken ne diyordu bu adam?

- Evet ama, yabancýnýz deðil ki .

- Konuya duygusal bakamayýz biz.

- Yine de aklým almýyor, siz bileceksiniz sonuçta.

- Boþver, aldýrma. Tatilin nasýl geçiyor sen onu söyle.

- Bildiðin gibi iþte.

- Nobel ödüllü yazarýn kitabýný alýversin dedi Doktor!

- Peki, alýrým.

- Çok övüyorlar da onu. Sahi sen okudun mu?

- Hayýr, okumadým. Baþka kitaplar önerseydim?

- Ama bu ödül almýþ bir kere. Baþka hangisi olabilir ki ?

- Neyse, deðiþtirelim konuyu. Üþüdüm de biraz.

Aydýn AKDENÝZ