NUMARACILAR

YER: Kuzey Ýngiltere YIL: 1239

Soðuk bir günün soðuk anýydý þu an.Her yolunda gibiydi.Yýl 1023’te kimse bilmiyordu birisinin ortaya çýkýp numara yapmada en üst düzeyde olan kiþi tarafýndan umulmadýk bir yerde umumadýk soygunlar, kandýrmalarla yapýlan soygunlar oluyordu bu kiþi tarafýndan yaþý küçüktü belki ama o Ýngiltere diyarýnda dolandýrmadýðý kiþi kalmamýþtý.Her zorluða ve diþli rakibe karþý her zaman bir yöntem bulup eninde sonunda çalýp çýrpýyordu Kuzey Ýngiltere’nin bir köyünde asýlmak için getirilen bu adam.Onun adý Bay Edward’tý.Neredeyse tarih onun adýný en büyük soyguncu ya da tarihte bilinen en büyük numaracý olarak anýlacaktý ileride.
O þu an ise asýlmaya getirildiði Kuzey Ýngiltere’nin buzlu topraklarýnda, karlý daðlarýn birisinde ormanýn her yeri uçsuz bucaksýz kapladýðý bir yerde asýlmak üzere getirilmiþti Bay Edward.Artýk bu son yolculuðu olduðuna inanýyordu.Hava bile onun yanýnda deðildi.Her þey kötü þartlar olabildiðince olumsuz ve ölümün kol gezdiði bu ýssýz ormanda hatta yaðan yoðun karla birlikte þiddetli soðuk gittikçe artýyordu çevrede duran 6 infazcý ise karþýlarýnda Ýngiltere’yi soyup sovana getiren bu adama hem büyük bir saygý duyuyorlardý usataca numaralarýyla yaptýðý ilginç iþler için hem de büyük bir nefret duyuyorlardý yetim veya zengin ayrýmý yapmaksýzýn soyan bu adama.
6 kiþinin içinden olan Edward’ýn en soyduðu York kentinde toprak aðasý olan Mitchell’ýn adamlarýndan biri Jack, Edward’ýn yanýna atýyla gelip at üstünde durup iple aðaca asýlý olan Edward’a iyice süzerek bakar.Edward ise kendisine iðneleyici bir biçimde bakan adamý az çok tanýdýðýndan bir þey demiyordu.Aslýnda öldüreleceðini bildiðinden karþýsýndaki 6 adamý kýzdýrmadan sessiz ve kesin bir acýtmayan ölümü istediðinden susuyordu.
‘’Ne oldu boynuna ip geçince aðzýný bile açmaz oldun ama önceden hiç susmuyordun.Numaradan aðlamalar bizlere seni býrakmamýz için tekliflerde bulunuyordun?’’Edward soðukkanlý olmaya çalýþýyordu. Bir yandan ölmeyi istiyordu birkaç dakika önce ama þimdi fikrini deðiþtirip belki bir umudum olur diye iç geçiriyordu ki karþýsýna gelip kendisi hakkýnda olmadýk laflar eden adama karþýlýk vermek isteyerek
‘’Sence benim halimde sen olmak istermiydin?’’
‘’Bir kýsmýný isterdim.’’
‘’Nasýl?’’
‘’Ne bileyim senin gibi büyük bir soyguncu olup senin gibi herkesi soymak isterdim ama senin gibi sürekli yakalanmayý istemezdim.’’
‘’Sen benim kaç kez ölümden o ya da bu þekilde kurtulduðumu hiç duydun mu?’’Edward dediðiyle birlikte lafýyla karþýsýndakini hem kýzdýrmaya baþlayýp hem de etki altýna alýyordu.
‘’Sus artýk be önceden kurtulduysan kurtuldun orasý beni þu an alakadar etmez ama sen birkaç dakika içinde öleceksin.’’der.Edward’ýn boðazýndaki ipi atý üstünde iyice gerdikten sonra geri çekilip adamlarýndan birini aðaçtan sarkan ipi germesi ve Edward’ýn ölmesini saðlayacak iþi kendisi yapmaz adamýna býrakýr.Jack ise Edward’ýn lanetli olduðunu sanýp öylesine inandýðý için her þeyi konuþtuktan sonra adamlarýna býrakýp uzaktan izlemeyi tercih eder.
Edward ise son duasýný ediyordu.Artýk geri dönüþü olmayan bir kavþaktan ilerliyordu.Etrafýna bakýnýyordu birileri var mý kendisini kurtaracak diye.Adam ise hafiften ipi germeye baþlýyordu.Edward ise boðazýna gerilen ipin yukarý çekilmesiyle birlikte boðazýnda hafiften bir yanma hissetmeye baþlar.Tam adam gerili ipi tam gerip Edward’ýn hayatýna son verecekti ki birden derin ve büyk ormandan þarký söyleyen birisinin sesi duyulur.Ses gittikçe þarký yerine ýslýða döner.Arkada sað kolu ve yeðeni Peter ile birlikte bekleyen Jack sesler üzerine anýnda bir ürperme hisseder.Öldürmek istedikleri adamýn lanetine yakalandýklarýný düþünür.Ýpi geren adam ise ses üzerine gerili ipi hemen elinden býrakýp ne oluyor diye etrafýna bakýnmaya baþlar.
Jack ve adamlarýný korku salarken Edward’ý ise büyük bir sevinç kaplar.Karþýsýnda atlarýyla bekleyen 6 adamýnda korku dolu olan gözlerine bakarak derin bir offf! Çeker bu durum karþýsýnda.Sonrasýnda ormanýn derinlerinden gelen ýslýk sesi kesilir aniden.Jack yeðenine bakýp
‘’Kimdi bu ya yoksa Edward için söylenen lanetin bir kanýtý mý?’’
‘’Bilemem amca ama hemen bu ses nereden gelmiþse ortaya çýksýn böyle her an tetikte beklemek olmuyor.’’
‘’Ses yüzünden adamýmýzý da asmayý unuttuk.’’
‘’Öyle amca Edward’ý asamazsak sonra da topraða gömemezsek Mitchell beyde bizi gömer en derin çukurlardan birisine amca.’’
‘’Aðzýný hayrý aç yeðenim önce o ses nereden geldi onu öðrenelim sonrasýnda Edward’ý eninde sonunda öldürürüz ne de olsa elimizde.’’
‘’Amca önce Edward’ý öldürsek sonra da buradan gitsek giderken de sesin kaynaðýnýda buluruz sonrasýnda olmaz mý?’’
‘’Kork dedirtmem ben kendime yeðenim ne pahasýna olursa olsun her iki iþide halledeceðiz.’’derken adamlarýna iþaret yaparak onlarý çevreye daðýlmasýný iletmiþ olur.Edward ise yaþama þansýnýn arttýðýný kimden ve nereden gelen sese dua eder.Karþýsýnda kalan Jack ve yeðenini görüp onlara kýs kýs güler.
‘’Bir anda hepiniz kýzarýp bozuldunuz ne yoksa korktunuz mu?’’Jack yeðenini arkasýnda býrakýp Edward’a doðru gelir.Edward’ýn yanýna geldiðinde onun kulaðýna doðru eðilip
‘’Sen hiç sevinme Edward seni öldürmeden buradan gitmeyeceðim.Biliyorum ki üzerimize lanetini saldýn.’’
‘’Ben hiçbir þey yapmadým ama birisi benim gibi iyi birisine acýyýp beni kurtarmaya geldi.’’Jack kahkaha atarak Edward’a
‘’Sen ne diyorsun be.Senin neren iyi olabilir ki sen gidip fakiri bile soyuyorsun aþaðýlýk.’’diye sözünü bitirdiði an sýrtýna hýzla bir ok saplanýr.Saplanan okla birlikte atýndan yere yüz üstü düþer.Sonra bir ok daha aðaçlarýn arasýndan derinden her þeyi yarýp geçerek gelir ve Jack’in yeðeninin boðazýna saplanýr. Peter amcasý gibi ünlü bir eþkiya ve aðalarýn sað kolu olacakken bir çýrpýda son bulur yaþamý.Derinden gelen oklarla þefleri ve þeflerinin yeðeninin ölümüyle daha etrafa bile yayýlamayan 4 adam Edward’ý asýp gitmek isteyerek onun yanýna gelirler ama derinden gelen ses bu sefer daha yakýndan gelmeye baþlar.Sesin her defasýnda ve her an yaklaþmasý üzerine bu sefer bu gizli adam bir þeyler demeye baþlar.
‘’Ölüm geldi bu ormana benden izin almayýp giren sizlere.Kim olursa olsun hepinize tek tek kýyacaðým.Benim adým ölüm kimseye acýmam asla ama asla olmaz.’’geride kalan 4 adamýn hepside yaklaþan sese ve sonrasýnda tanýmadýklarý ve kendilerine gizlice saldýran adamýn dedikleri üzerine korkularý bin kat daha artar.Edward’ta biraz týrsmaya baþlar tanýnmayan adamýn herkesi öldüreceðim sözüne.Artýk ne olacaksa olsun deyip ya kurtulayým ya da öleyim diyordu içinden olanlardan sonra.
Soðuk günün karýn altýnda geçen günün ortalarýydý artýk.Kar her geçen an þiddetlice artmaya devam ediyordu bu soðuk York þehri yakýnlarýndaki yerlerde kimse yoktu.Bilinmeyen ses ve adamda karþýsýna kim çýkarsa bu derin sessizliðin içinden yüksekçe seslerle ormanýna izinsiz girenleri öldürmeye yeminli gibiydi. Adam uzun boyluydu.yüzünün tek bir yeri bile gözükmüyordu.Her tarafýný hem soðuktan hem de tanýnmamak adýna yapmýþtý bunu.Ýyice yaklaþýr ormanýn derinlerinden gelen adam.Sonunda ise korku dolu gözlerle etrafýna kendilerine nereden saldýracaðýný bilmedikleri kiþiyi bekliyorlardý çaresiz bakýþlarla.
Ardýndan art arda oklar fýrlar dört bir yandan.Sanki saldýran bir kiþi deðilde birden fazla hatta çokça kiþi buradaymýþ gibi geldi bir anda 4 adama ve Edward’a.Sonrasýnda ise oklar adamlara saplanmaya baþlar hatta oklardan biri Edward’ýn boðazýna sarýlý olan ipe gelir ve bir anda artýk kurtulmuþ olur Edward.Ama buraya gelen ve kim olduðu belli olmayan adamý merak etmiyorda deðildi.Edward eline baðlý ipin kalan kýsmýný çözmeye çalýþýr.O bununla uðraþýrken etrafta Edward’ýn çevresinde duran ve onu asmaya çalýþan 4 adamda atlarýndan yere düþerek cansýz bedenleriyle kalýrlar yerde.
Edward eline baðlanmýþ olan ipi çözüp attan düþtüðü yerden kalkýp üzerine doðru gelen atlý adamý görüp olduðu yerde üzerine gelen adamý bekler öylece.Gizli adam ise tam da Edward’ýn önünde durup kalýr.Ardýndan da baþka bir taraftan baþka bir gizli tanýnmayan adam daha gelir.Edward dikkatlice gözlerini yüzü maskeli adama ve onun yanýndaki diðer atlý adama dikerek olup biteni ve kendisini ölümden yine birinin kurtarmasýna ve hep yaver giden þansýnýn yine yerinde olup yine baþkasý tarafýndan kurtarýldýðýna sevinse de bunu yapaný merak eder.
Atýnýn üzerinde duran adamlarýn ikiside ayný anda yüzlerine geçirdikleri maskeyi açýp yüzlerini karþýlarýnda meraklý gözlerle bekleyen Edward’a gösterirler.Açýlan iki maskeyle Edward karþýsýnda gördüðü iki kiþinin eski bir tanýdýðý kandýrdýðý kiþi olduðunu görür þaþkýn bakýþlarýyla kalýr öylece þaþkýn þaþkýn.
Adamlar ise atlarýndan inerek Edward’ýn yanýna gelir.Baþta sesiyle ve sözleriyle 6 adamý korkutup gözdaðý verdikten sonra Edward’ýn karþýsýna gelen adam Edward’ýn çokça eskiden tanýdýðý ve eskiden birlikte iþ yaptýðý Edward’ýn eski dosttu olan hatta zamanýnda Edward tarafýndan dolandýrýlan hem de bu yüzden yýllarca birlikte iþ yaptýðý arkadaþýnýn karþýsýna bunca zaman sonra çýkabilmiþti.Ömrü Edward’ý yýllarca aramýþtý.Kimi zaman bundan býkmýþtý ama bütün izleri ve delileri toplayýp sonunda da karþýsýna çýkabilmiþti.
‘’Ne yapýyorsun burada yoksa yine yakalandýn ve ölümü bekliyorken benim tarafýmdan mý kurtulmuþ oldun haa!’’Edward ise hala þaþkýndý karþýsýnda gördüðü bunca yýl sonra gördüðü eski dosttunu görmeye.
‘’Sen nereden buldun beni Steve?’’
‘’Sen benim seni nereden ve nasýl bulduðumu geçte sen ne yapýyorsun görmeyeli ya da þöyle demem lazýmdý beni soyduktan sonra ne yaptýn.’’
‘’Yapma ya böyle söyleme eski dosttun için Steve.Bak kýrýlýrým sana.’’
‘’Ýster kýrýl istersen de bozul tamam mý bu saatten sonra benim esirimsin be numaracýlýk mesleðinde ne biliyorsan hepsini bana aktaracaksýn.’’
‘’Ya ben senin niye esirin oluyorum ki?’’
‘’Olacaksýn Edward.Ben seni hem kurtarayým hem de serbest býrakayým ha!’’
‘’Bak ne güzel dedin.’’
‘’Sen ne diyorsun be Edward.Ben senin yaþamaný saðladým sende bu andan itibaren benim yanýmda kalýp bir esir, köle muamelesi göreceksin.’’
‘’Neler diyorsun sen benim hakkýmda ya.Ben bunu kabul edemem.’’
‘’Yeni bir iþ getirdim desem sana ne dersin acaba bana?’’Edward bir anda yeni bir iþ sözünü aklýndan çýkarmamaya çalýþýyordu.Steve ise hem eskiden kendisine çokça para kaybettiren adamý yanýna çekip eskiden kendisine oyun oynayarak kazandýklarý paradan hak bile alamamasýnýn acýsýný çýkartmak istiyordu hem de kendisine yaptýðý oyunun bir benzerinin aynýsýný bu sefer ona yapmayý umuyordu.
‘’Neymiþ bu iþ ya Steve anlatsana bana biraz þu iþi.’’
‘’Hemen söyleyemem.’’
‘’Nasýl hemen söyleyemezsin ya?’’
‘’Söylememenin nedenini de iþi ve ayrýntýlarýný birkaç gün sonra öðreneceksin.’’
‘’Neden böyle bekletiyorsun beni Steve?’’
‘’Önce sen bana benden yýllar önce çaldýðý paranýn hakkýný en son iþten çaldýðýn parayla ödeyeceksin sonrasýný aramýzda hallederiz zaten.’’
‘’O iþten para kalmadý ki bana.Hepsini aldý o þerefsiz toprak aðasý Mitchell.’’
‘’Beni kandýramazsýn Edward.O para neredeyse bana hemen yerini söyleyeceksin ve bende o parayý kendime ve Charlie’ye alýp.’’derken arkada duran Charlie kahkaha atýyordu parasýný alacaklarý Edward’a.
Steve ise devam ediyordu konuþmasýna.
‘’Ben o parayý aldýktan sonra.Hadi sana þimdilik þunu diyeyim iþten kazanacaðýmýz paradan yüzde 20 alacaksýn, Charlie’de yüzde 30 bende yüzde 50 alacaðým þu an en azýndan bunu bil yeter sonra zaten yeni iþimizi öðreneceksin.’’Steve iyi bir dahi ve taktisyendi bu iþlerde.Edward ise çok iyi ikna edici ve soyucunun biriydi bu iþlerde.Edward çaresiz alacaðý paya razý olur.Sonra nasýl olursa son iþten kazandýðý azýcýk parayý Steve’e verip onun tarafýndan güvenini önce saðlayýp sonra bir þekilde Steve’in kendisine söylediði yeni iþten kazanýlacak paranýn hepsine bir þekilde el koyarým diye düþünüyordu.O yüzden o da Steve’e numara yapmaya baþlamýþtý.Steve zaten ona büyük bir numara yapmak için ve geçmiþin hesabýný almak için onu bulup ölümden bir kez kurtarmýþtý.
‘’Peki be Steve benden ne istiyorsan vereceðim sana.’’
‘’Þöyle iyi olda sana belkide biraz daha pay veririm.’’
‘’Olur olur ben sana nasýl istiyorsan öyle davranýrým.’’
‘’Söyle öyleyse bana son iþten aldýðýn parayý nereye býraktýn?’’
‘’Deðirmenci Antigus’u bilir misin?’’
‘’Hani þu soyu, kökeni Roma’ya dayanan adam mý?’’
‘’Evet.’’
‘’Buraya yakýn onun deðirmeni hem bende Charlie’de biliyor ve tanýyoruz Antigus’u.’’
‘’Tanýyorsan ve de yerini de biliyorsan iyi olur.’’
‘’Öyleyse burada durmaya gerek kalmadý gitsek iyi olacak.’’
‘’Ama önce beklede beni dinle sana bir þey demem lazým.’’Steve birden olduðu yerde durup atýnýn yanýndayken arkasýna dönüp
‘’Ne oldu yine ne diyeceksin bize?’’
‘’Benim sevgilimi bilir misin?’’
‘’Evet hatýrlýyorum da ne oldu ki ona?’’
‘’O þu an York kentinde tutuluyor hapishanede.’’
‘’Senin yüzünden mi yoksa?’’
‘’Dalga geçmeyi býrakta dinle beni.’’
‘’Peki dinliyorum söyle bakalým ne söyleyeceksin.’’
‘’Sevgilim Shane kentinde halkýný kandýrdýðým toprak aðasý olan Mitchell tarafýndan alýkoyuldu.’’
‘’Sonuç nedir?’’
‘’Sonuç þu ki Mitchell hem parasýný geri istiyo hem de sevgilimi istiyor.O yüzden sevgilimi konuþturmuþ olabilir.’’
‘’Ne demeye getiriyorsun Edward?’’
‘’Þuna getiriyorum ki sevglimi para için konuþturmuþtur ve þu an benden almak istediðin para için en yakýn zamanda harekete geçecektir.’’
‘’Sevgilin Mitchell denen adam konuþturmaz ya sen sevgiline güvenmiyor musun?’’
‘’Güvenemiyorum ona.’’
‘’Ýnsan sevgilisine güven duymuyorsa niye çýkar ki onunla o zaman?’’
‘’Anlamamýyorsun beni Steve.’’
‘’Sende doðru düzgün anlat öyleyse.’’
‘’Shane benim þu an itibariyle öldüðümü biliyor Mitchell’da öldü biliyor senin buraya gelip kurtaracaðýný hiç bilmiyorlar ki.’’
‘’Sen diyorsun ki Edward Shane benden umudu kestiði için hapiste de kalmak istemediðinden Mitchell’a konuþmuþ olabilir diyorsun.’’
‘’Steve sen eski günlere oranla baya bi kendini geliþtirmiþsin ya.’’
‘’Ne yapayým beni soyan adamdan paramý geri alabilmek için baþkalarýna senin gibi acýmamak zorunda kaldým.’’
‘’Eðer dediðimi anladýysan Steve adamlar oraya deðirmenciye ulaþmadan o parayý almalýyýz.’’
‘’Alacaðýz ama sen deðil ben alacaðým Edward.’Arkadaki Charlie artýk havanýn geç olmaya baþladýðýný görerek
‘’Hadi Steve baksana hava kararmaya baþladý.Deðirmenci Antigus’a geç kalacaðýz.Hem burada daha fazla kalmak istemiyorum.’’
‘’Aynen bende buradan çýkýp gidip o parayý almak istiyorum.’’der sonra da Edward’a dönüp
‘’Hadi bin þu atlardan birisine de gidelim.’’Edward hemen yanýnda biraz önce asýlacaðý atý alýp Steve ve Charlie’yi takip ederek deðirmenci Antigus’un yerine doðru yola çýkarlar.
Steve’de, Edward’ta birbirine oyun oynamaya çoktan baþlamýþtý.Artýk Edward ayrýca parayý mecburiyetten veriyordu Steve’e.Nedeni parayý sevgilisini elinde tutup onunla evlenmek için York kentine ilk gittikleri günden beri karýsý rolü yapan sevgilisine asýlan adama Mitchell’a parayý kaptýrmak istemiyordu. Ayrýca o kadar bir ay boyunca uðraþtýktan sonra iþten parasýz dönmek istemiyordu.Edward neredeyse hiçbir zaman bulunduðu her hiçbir iþten para almadan kalmamýþtý bu yüzden de Steve’e parayý vermeyi yeyliyordu Mitchell vermektense.3’lü karanlýk olmaya baþlayan soðuk karýn yýlýn dört mevsimi yaðdýðý karýn içinden geçerek geniþ, büyük ve derin ormanlardan çýkmaya çalýþýyorlardý.

***************** ***************** ***************** *****************
YER: Kuzey Ýngiltere’nin York Kenti

Tek baþýna kimsesiz kalmýþtý buralarda kimseyi tanýmadan.Etrafýna bakýnýyordu ama her yer bir duvarla kendisini karþýlýyordu.Duvarlar sanki üzerine geliyormuþcasýna hareket eder gibiydi.Korkmaya da baþlamýþtý her þeyin elinden gittiði günden itibaren.Çaresiz bakýþlarla buradan nasýl çýkabilirim ya da burada ölüp kalacak mýyým diye bir ikilem içinde kalarak ne yapacaðýný bilemez haldeydi.
O böyleyken Þehrin küçük hapishanesinin kapýsý aralanýr.Koridordaki ayak seslerini duyarak bir anda endiþelenmeye bþlar nezaretteki kadýn.Ayak sesleri gittikçe yaklaþýr.Her ses biraz daha yakýn bir yerden duyulur.Kadýn kendisini öldürmeye geldiðini düþünür halktan bazýlarýnýn.Suçunu da biliyordu ondan dolayý dolandýrýlan halka hak vermiyor deðildi ama o yaþamak istiyordu bu kýsa hayatta.Ayak sesleri iyice yaklaþtýktan sonra 3 kiþiyi karþýsýnda görür Yorgun, bitkin ve korkan kadýn.Karþýsýna gelen adamlardan ikisi arasýnda konuþuyordu öncesinde.
‘’Onunla istediðim kadar konuþmak istiyorum.’’
‘’Buna izin veremem efendim kurallar ve yasalar en fazla 10 dakikaya izin veriyor o süre içinde ne soracaksanýz sorun.’’
‘’Kim anlayacak þerif burada bu kadýnla 1 saat konuþtuðumu?’’
‘’Ama yapamam ben bunu benden istemeyin.’’
‘’Þerif ben buralarýn sahibi sayýlýrým bir nevi.O yüzden bana izin vermezsen alýrsýn bir gün cezaný.’’
‘’Peki ne istiyorsan onu yap ama kadýna bir zarar verme.’’dese de görevini böyle kendini bilmez diye düþündüðü Barona karþý gelemediðine üzülür.
‘’He! Þöyle yola gel þerif.’’
‘’Alýn anahtarý o zaman.’’derken eliyle anahtarý Ýngiltere’de çokça bulunan Baronlardan birisi olan Mitchell’a.Ýngiltere bu aralar karýþýk gibiydi.Güney Ýngiltere’de düzen saðlanýr gibiydi ama Kuzey’de durum farklýydý.Her kentte zengin olanlar gücü elinde tutuyordu ve gücünü almak isteyen diðerleriyle mücadele ediyordu.Halký köle gibi kullanýyorlardý gücü elinde bulunduran Baronlar.Mitchell anahtarý aldýktan þerif bulunduðu yerden ayrýlýp hapishanenin dýþýna çýkar.Mitchell içeri girecekken adamýný koridorun baþýna gitmesini iþaret eder ve nezaretteki kadýnla baþ baþa kalmýþ olur bu sayede.Kadýn yanýna sokulup oturur.Onu çokça arzuluyordu Mitchell ama önce ondan paralarýn yerini öðrenmeliydi.
‘’Soðuk buralar Shane üþüyor musun yoksa burada bir baþýna?’’Shane, Mitchell’ýn buraya neden geldiðini bildiði için konuþupta paralarýn yerini söylemek istemiyordu.
‘’Neden konuþmuyorsun benimle.Yoksa sevgilin olan Edward’ý öldürdüðüm için mi yoksa kocan mý demeliydim.’’Shane birden sevdiði adamýn öldüðü haberini alarak artýk iyice bu hayatta kimsesiz ve yalnýz kaldýðýný anlar.Mitchell ise devam ediyordu Shane’i sok etmeye.
‘’Sevgilini öldürtmekler kalmayýp onu parçalara bölüp her bir parçasýný hayvanlara tek tek yedirdim.’’Shane korku duyuyordu sevdiði adamýn böyle bir zulümle karþý karþýya kalarak öldüðüne.Susmasýný istiyordu Mitchell’ýn ama Mitchell anlatmaya devam ediyordu Edward’a yaptýklarýna.
‘’O öldü artýk tamam mý parçasý bile kalmadý o adi herifin.Ýngiltere’yi soyan adamý öldürme þerefiyle ödüllendirildim ve þimdi de seni istiyorum Shane o adamýn sevsende benim ol.’’
‘’Hayýr Mitchell ben senin gibi cani bir adamla bir ömrü geçiremem.Hem Edward’a söz vermiþtim ben o ölse ben onu ben ölsem o beni sevmekten vazgeçmeyecekti.’’
‘’Býrak bu sözü.’’der yerinden kalkýp küçücük nezarette dolanmaya baþlar ve sözlerine de devam eder.
‘’Sen ölseydin o asla san verdiði bu sözü tutmayacaktý.Her neyse bu konuyu artýk bir süreliðine unut sonra seninle evlenmek olan amacýmý bir þekilde gerçekleþtireceðim.Paralar, altýnlar, mücevherler ve York kentini ayaklarýnýn altýna sununca sende hayýr demeyeceksin o vakit geldiðinde.Yalvaracaksýn bana beni al bana sahip ol diye.’’Shane duyduðu altýn, mücevher v.s þeylerden sonra Mitchell’ýn bu kadar da zengin olduðunu yeni anlar.Onu önceden ve burada Edward’la kaldýklarý günlerde normal düzeyde bir baþka baðlý olan ve serveti olmayan biri sanýyordu ama þimdi duyduklarý kendisini ikna etmeyi çoktan baþarmýþtý ama Edward’a verdiði sözü de düþünüyordu.Mitchell’ýn dediði gibi kendisi ölseydi Edward verdiði sözü tutar mýydý diye.
Mitchell zenginliðini karþýsýnda üzgün, bitkin ve kafasý karýþýk olan Shane dediði an onun gözlerindeki parýldamayý, ýþýldamayý, Shane’nin gözlerinin önüne paralarý getirdiðini düþünerek evlenme iþini büyük ölçüde halettiðini anlar.Shane ise kafasý allak bullak bir þekilde ya ölen sevgilisine verdiði sözü tutacaktý ya da her þeyi geride býrakýp Mitchell’ýn kollarýna ve paralarýna atlamak mýydý her þey karýþýktý.
‘’Her neyse býrakalým artýk.Ben buraya aslýnda baþka bir mesele için geldim.’’
‘’Ne meselesi bu dediðin?’’
‘’Sevgilinin halktan aldýðý parayý geri istiyorum.’’
‘’Ben sana nasýl ödeyeyim bu parayý benim tek kuruþum bile yok.’’
‘’Senden isteyen yok zaten Shane.Ben Edward’ýn o parayý ölmeden asýlmaya ve sonrada parçalamnaya götürülmeden önce nereye sakladýðýný bilmek ve o parayý olduðu yerden alarak halkýma geri daðýtmak güven ortamýný yeniden saðlamak istiyorum.’’
‘’Bende para falan yok.’’Mitchell birden Shane’nin karþýsýna bir anda fýrlayarak gelip Shane’nin boðazýna sarýlýp ona
‘’Bana oyun oynama Shane.Bak ben seni seviyorum o yüzden de sana zarar vermek içimden gelmiyor.Sende beni uðraþtýrmadan söyle paralarýn yerini.’’
‘’Bana deðilde niye öldürmeden önce Edward’a sormadýn.’’Mitchell, Shane’nin boðazýný býrakýp
‘’Sordum hatta 1 hafta boyunca seni burada tutarken onu alýp sorguladým.Ýþkenceler yaptým.Dövdüm dövdürdüm.Ama adam tek bir kelime etmedi.Sonra aklýma onu sorgulama iþi bittikten 3 gün sonra yaralarýnýn iyileþmesi için býrakmýþken sorgu yerinde sen geldin aklýma.Dedeim ki eðer Edward’ý öldürürsem senden bilgileri alabilirim dedim.’’
‘’Ve de bu yüzden onu öldürdün öyle mi?’’
‘’Ne zannettin þimdi o öldü sen her dediðimi yapacak durumdasýn az önce benimle evlen seni paraya boðayým dedim kafan karýþýktý bir an olur diyecek gibi oldun.Ve þimdi bana paranýn yerini söyle de alayým o parayý.’’
‘’Bilsem söylemez miyim?’’Mitchell taktik deðiþtirir bu andan itibaren Shane karþý.
‘’Ýyi sen sus hiçbir þey söyleme bana.Sonra da fakir olan halkým hem bana hem de sana kin duysun hatta seni öldürmeye bile gelirler.Zaten kazandýklarý fazla bir þey deðil çoðu aç bilaç kalmýþ durumda son paralarýnýda sizin gibi sömürücülere size ve dinlerine inandýklarýndan kaybettiler.’’Sanki acýklý bir müzik gelmediði kalmýþtý Mitchell’ýn sözleriyle birlikte.Shane’e çok dokunmuþtu bu acýklý sözler her þeyini kaybetmiþ olan halkýn hali.Zaten kendisi Edward’la birlikte acýmadan dolandýrmýþlardý bu fakir ve aç olan halký.Mitchell ise hala konuþuyorsu Shane’nin kafasý karýþmýþken iyice karýþtýrmaya çalýþýyordu.
‘’Keþke gidip zengin bir adamlardan birisini dolandýrsaydýnýz.O zaman ne buradaki halk fakirken daha fakir bir hale düþmeyecekti ne de zenginden çalsaydýnýz zengin zenginliðinden bir þey kaybedecekti.’’ O an Shan’nin aklýna bir þey gelir.Mitchell’a bunu sormak isteyerek
‘’Sen ver bari parandan biraz halkýna.’’Mitchell durumu kurtarmak açýsýndan
‘’Ben ödemesine öderim de halk manevi yönden bitmiþ durumda benim verdiðim paraya sevimez bile.Hatta bana bile kýzgýn durumda halk.’’
‘’Neden sana da kýzgýn ki halk kýzýlacak birisi varsa o da bu iþte artýk tek baþýma kalan benim.’’
‘’Ondan deðil ki halk benim seni ve Edward’ý buraya getirdiðimi düþünerekten benim paramýda istemiyorlar halk aslýnda her konu da haklý gibi.’’der ama Mitchell’da biliyordu halkýna parasýndan bir kýsmýný bu dolandýrýlmadan dolayý para verse halk seve seve alýrdý vereceði parayý.Halk zaten parasýný geri almak istiyordu ve parasýný geri aldýktan hemen sonra Mitchell’a yeniden güven duyabilirdi.
‘’O kadar da aciz mi ki?’’
‘’Hem de ne kadar senin Edward’ýn yaptýklarýný bende duymuþtum ama buraya ne geleceðini ne de bu ben varken fakir halký soyacaðýný nereden bilebilirdim.’’
‘’Bende üzgünüm ama Edward bana hiç bahsetmedi bile buradaki insanlarýn bu durumlarda olduðundan.’’
‘’Bak o da seni kandýrmýþ.Hem Edward yýllardýr yaptýðý numaralardan birisini de sana yapmýþ.Gel vazgeç ne de olsa o halka yaptýðý bu zulümden dolayý öldü geride bir sen kaldýn.Sende gel bana katýlda þu parayý geri verelim halkýma.’’
Shane zor durumda kalýr.Kafasý Mitchell’ýn dedikleriyle birlikte allak bullak olmuþtu birden.
Mitchell’ýn dedikleri yüreðine iþlemiþti.O gerçektende burada yaþayanlarýn böyle bir halde olduðunu bilmemiþti.Edward kendisine hiçbir þey dememiþti bu konu hakkýnda.Mitchell ise Shane’nin kafasýný allak bullak etmenin sevinciyle Shane’nin yanýna gelip oturur.Shane’nin ellerini tutup Shane’nin gözlerinin içine bakarak der ki
‘’Bak sende bende bu halk tarafýndan zor durumda kalacaðýz.Kimin yüzünden Edward’ýn.’’
‘’Ama halk bana kýzmamalý.’’
‘’Bende kýzmalarýný istemiyorum ama halka da hak veremeden yapamýyorum Shane.Edward’ýn yüzünden þimdi dýþarýda iþiyle ilgileniyormuþ gibi olan aslýnda içi kan aðladýðýndan kandýrýlmýþlýðýn verdiði þokla üzüntü içindeler ve seni ya da ben ve adamlarýmý kurban olarak seçip cezayý kendi elleriyle vermek istiyorlar bunu da sakýn unutma son diyeceðim bu.Eðer söylemek istemiyorsan halk beni dinlemeden bile seni öldürmeye gelebilir.’’Shane bir anda korku içine bir sürü insanýn içinde kalarak paramparça olarak ölmeyi asla ama asla istemiyordu.Oturduðu yerden kalkýp yolunu alýp giden Mitchell’a seslenir.
‘’Mitchell dur birkaç saniye de yerini söyleyeyim paralarýn.’’Mitchell olduðu yerde durup geriye döner büyük umutlarla
‘’Edward parlarý deðirmenci Antigus diye birine verdi.Ama Antigus kesin Edward’ýn kendisine para verdiðini bile bilmez.Ona bizi Edward yolladý dersen rahatlýkla alabilirsin parayý.’’
‘’Neden oraya koydu ki parayý?’’
‘’Edward çoðu zaman ya ona verirdi parayý koruyup, saklamasý için.’’
‘’Ýyide neden o kiþi kimdir bu kimin nesidir.’’
‘’Lakabýnda geçtiði gibi deðirmencinin biridir.Kendisine yakýn köylerden ürünleri alýp iþledikten sonra geri yollar.Ayrýca Edward onu bundan 14 yýl önce tesadüf eseri deðirmenci Antigus’un eski kaldýðý yerin yakýnlarýnda bir yerde üçkaðýt yaptýktan sonra kazandýðý parayý kandýrdýklarýndan kaçtýðýnda parayý bunun yerine atmýþ kurtulduktan 1 ay sonra geri döndüðünde Antigus’u bulup onunla konuþur.Antigus’ta paraya dokunmadýðýný hiçbir kuruþuna bile el sürmediðini söyleyince ikili anlaþmýþlar ve artýk her seferinde ona saklamýþ ayrýca Antigus baþka yere gitse de Edward onu bulup paralarýný býrakýyordu.’’
‘’Çok saðol bana bu bilgiyi verdiðin için ben o parayý bir þekilde alýp halkýma daðýtacaðým.’’der. Sonrasýnda Shane’e yaklaþýp bundan istifade ona sarýlýp nezaretten çýkar.Shane nezaretteki yerine oturup az önce yaptýklarýnýn kendine hesabýný verip Edward’a hainlik mi yoksa halka yardým mý ettiði arasýnda kalýp derin düþüncelere dalar.Mitchell ise baðýrýr ve yakýn korumasý ve adamý Shure gelir.Shure ne olduðunu merak edip patronuna
‘’Efendim ne oldu alabildiniz mi paralarýn yerini?’’Mitchell derin ve sessiz bir kahkaha attýktan sonra adamýna bakýp ona þunu der.
‘’Ýþ halloldu Shure.Sen 5-6 adam ayarla onlarý deðirmenci Antigus denen adamýn olduðu yere gitsinler oradan parayý öyle ya da böyle alsýnlar gerekirse adamý öldürsünler o da olabilir.’’
‘’Oldu bil Baronum.O parayý gerekirse deðirmeni de deðirmenciyide yakýp eninde sonunda o parayý alacaðýz.’’
‘’Bu deðirmenci sen biliyor musun?’’
‘’Bende bilirim adamlarýmda buraya yakýn olan çevreleri akýllarýnda iyi bilsinler diye her yeri gösterdiðimden bilirler o Deðirmenciyi.’’
‘’Öyleyse sana olan güvenimi sakýn sarsayým deme yoksa halk üzerimize saldýrýcak kaptýrdýðý paralar yüzünden.’’Shure gözlerini efendisine dikip
‘’Bana olan güveninizi sonsuz yapabilirsiniz artýk.Çünkü ben o adamdan o paralarý almadan gelmeyeceðim.’’
‘’Ýyi o zaman dýþarýdaki 4 adamdan 2’sini yanýna alýp adamlarýný seçmeye baþla.Ben de þerifle iþimi halledip þatoya geçeyim.’’Shure hemen ardýna bile bakmadan ilerleyip dýþarýya çýkar.Yanýna iki adam alýp þerif’e
‘’Ýçeri girebilirsiniz Mitchell bey sizi bekliyor.’’deyip ayrýlýr.Þerif ise önce hapishaneye sonra da hapishane içindeki koridora girip kendisine doðru gelen Mitchell’ý görüp durur.
‘’Evet Mitchell bey iþinizi hallettiniz mi ne sorduysanýz sorduðunuz mu istediðiniz þeyleri alabildiniz mi Shane’den.’’
‘’Hiç merak etmeyin ben alacaðým kadar bilgiyi aldým ve izninizle ayrýlýyorum.’’
‘’Görüþmek üzere o zaman.’’der.Mitchell bir þey demeden ardýna bile bakmadan hapishaneden ayrýlýr.Mitchell aldýðý bilgiler ve sevdiði kadýndan kendisi için duyduðu güzel sözlere de sevinmeyi unutmaz.Artýk alacaðý parayý ve halký biraz olsun evleneceði kadýna bir þey yapmamasý için herkese bir miktar para vermeyi aklýna getirir.
Ýçeride ise Þerif buralarýn aðasý olan ve halký sonuna karþý sömüren adama bir þey yapamamak Ýngiltere kralýnýn bu tür baronlara izin verip halký köle gibi çalýþtýrmasýna da kýzýyordu.Ýçinden düþünüyordu bu gibi Baronlarýn yüzünden Ýngiltere parçalanma noktasýna bile gelebilirdi.Diyordu ki olanlar karþýsýnda
‘’Bir gün gelecek ve buralarýn hepsi tek bir þeye baðlý tabi olacak.Bütün baronlar canlarýný verecek o zaman ki Ýngiltere kralýna.’’diyerek o sýrada da arkasýna dönüp Shane’e bakýp onun daldýðý derin düþünceleri ve çýkamadýðý görerek Mitchell’ýn ona ne yaptýðýna ona neler dediðini düþünür.

****************** ****************** ******************* ******************
YER: York kenti civarlarýndaki kayalýk alan

Yol yorgunluðu üzerlerine çökmüþtü 3’lünün.Steve ormanlýk alandan çýktýktan sonra bir süre sonra daha gittikten sonra York kentine ve de deðirmenci Antigus’un deðirmeninin olduðu iki yerin tam ortasýnda bulunan kayalýk bir alana gelmiþti.Steve arkasýndan gelen ikiliye bakýp onlarýnda yorgun olduðunu görüp hemen kendini frenleyip arkasýna bakmayý býrakýp onlara bakar.Edward’ý nefes nefese görür.Charlie’ninde saðlam bir yaný yoktu zaten.Ýkisinin bu yorgun haline bakýp onlara
‘’Hey çocuklar biraz dinlensek iyi olur.’’Edward durmak istemeyip yola devam etmek isteyerek
‘’Ne durmasý ya.Adamlar ya bizden önce giderse ne yaparýz o zaman?’’
‘’Korkma onlar seni öldü biliyorlar.Ayrýca seni öldü bildiklerinden sevgilini konuþtursalar bile onlar yola çýkýp varasýya kadar biz çoktan varmýþ oluruzda parayýda alýrýz.’’
‘’Sen bilirsin o zaman Steve.Parayý bizden önce alýrlarsa onlardan bir daha almak çok çok zor olacak onu sana diyeyim.’’
‘’Hiç endiþe etme.Onlar o parayý benden önce alsýn o parayý öyle büyük bir numarayla alýrým ki o Mitchell denen adamýn aklý yerinden uçar.’’
‘’Eee! Senden önce parayý onlar alýrsa bizim iþ ne olacak?’’
‘’Ya ne sorun çýkarýyorsun ki.Sen korkma Edward ben sana dediðim iþi yapmadan seni salmayacaðým.’’Edward gülerek yapacaklarý iþin önünde bir engel olmadýðýný anlayýnca bir rahatlama hissetmeye baþlar.Charlie ise deðirmenci iþini çabuk halletmelerini düþünerek.
‘’Ya Steve.Gerçektende paramýzý erken alsak olmaz mý?’’
‘’Bunu neden bu kadar da sorun yaptýnýz ki ikiniz anlayamadým vallahi.’’
‘’Kýzmana gerek yok ya Steve.Alt tarafý sana bir öneride bulundum o kadar.’’
‘’Pardon o zaman Charlie amca.’’
‘’Amca ha! Ýlginç bir laf oldu þu an.’’Edward ise bu ilginç laf üzerine bir kahkaha patlatýr.Steve ile Charlie bu anlamsýz duruma bakarlar.
‘’Ne oldu da gülüyorsun ki Edward ben burada gülünecek bir þey bulamadým.’’
‘’Niye gülmeyeyim ki.Sen Charlie’ye yýllarca amca mý diyorsun?’’
‘’Sen ne diyordun ki?’’
‘’Ahbap der geçerdim sizinle iþler yaptýðým zamanda.’’Steve boþ bir konu üzerinde konuþtuklarýný düþünerek atýndan inip önce atýný iple aðacýn birisine baðlar.Charlie ile Edward’ta atlarýný baðlayýp Steve’in yanýna gelerek çökerler yere ve çimler üzerine uzanýp biraz keyif çýkarmaya çalýþýrlar.Steve çimlere uzandýklarýnda aklýna Edward’ýn kendisinden sonra neler yaptýðýný düþünerek
‘’Beni kandýrdýktan sonra neler yaptýn bizsiz?’’Edward bu soruyla birlikte eski yýllara ve yaptýðý numaralar aklýna gelerek anlatmaya baþlar.
‘’Ne bileyim.Senden ayrýldýktan sonra bir süre ortalýktan kayboldum.’’
‘’Ne kadar süre oldu bu kayboluþ?’’
‘’Bir seneden fazla Shane’le birlikte oradan oraya gidip biraz yeni iþler iþin tipimi ve kendimi yenilemeye çalýþtým.Bir de kendimi herkese unutturup yeni iþler öncesinde rahat olmaya çalýþtým.’’
‘’Sonra da acýmama dönemi baþlamýþ olsa gerek.Çünkü habire seninle ilgili bir þeyler çýkýp duruyordu.’’Edward kendisiyle ilgili bu sözlerden gurur duyar gibi bir tavýr içindeydi.
‘’Eee! Bende artýk 1 yýldan sonra daha da durmaya gerek olmadýðýný düþünerekten ilk iþ olarak Londra’da zengin bir para babasýnýn yanýna girdim sevgilimle birlikte.Günler, aylar hatta 1,5 sene sonra adamýn tüm parasýný bir gece bana olan güveninden iþ yerindeki her þeyini bana emanet ettiðinden anahtarý býrakýp gitti.Bende parayý alarak hem o yerden hem de Londra’dan ayrýlýp biraz daha kuzey kentine gelip orada da 1 yýl kadar kalýp kentteki herkesin elindeki parayý benim þirketime yatýrdýktan bir ay sonra oradan da tüyüp baþka bir yere geldim.’’
‘’Sonra neler yaptýn ki?’’
‘’Sana þunu diyeyim ki bazen bir baron’un en yakýn adamý olarak baron dolandýrdým.Bazen de atçýlýk yaparak at çiftliðini bile dolandýrmaktan geri durmadým.Sonrasýnda bazý kentlerdeki önemli zenginleri veya da iþ yerlerini halký soyarak bazen da ilgnç soygunlar yaptým.’’
‘’Ýlginç derken?’’
‘’Þöyle ilginç göçebe olarak yaþayan bazý insan topluluklarýný bile dolandýrdým hatta posta arabalarý olsun eþkiya gibi davranan çeteleri bile onlar gibi davranýp onlardan biri olduktan sonra iþimi bitirdikten sonra hep iþimi bitirip soygunumu yaptýktan sonra deðirmenci Antigus’un yanýna gittim.’’
‘’Antigus’u nereden tanýdýn ki.’’
‘’Senin yanýndan ayrýldýktan sonra dinlenip sonrasýnda birkaç iþ yaptýktan sonra soyduðum kiþilerden kaçarken Antigus’un eski deðirmeninin olduðu yere atmýþtým parayý sonrasýnda da yakalanmaktan kurtulduktan sonra parayý geri almaya geldiðimde Antigus meðerse beni bekliyormuþ bende o günden beridir iyi bir dostluðumuz oldu hatta onu Kuzeye gelmeye davet ettim.O da benimle gelerek her iþimden sonra ona býrakýyordum paralarý sonrasýnda da alýyordum ona da hakkýný veriyordum.’’
‘’Vay be Antigus’u demek böyle tanýdýn?’’
‘’Sen nereden biliyorsun ki?’’
‘’Benim aile dosttumdu Antigus.’’Edward bunu duyunca biraz þaþar kalýr.
‘’Demek ben paralarýmý Antigus’a býrakýrken sen hiç ona uðradýn mý?’’
‘’Ne zamanlar?’’
‘’Ben senin yanýndan ayrýldýktan sonra.’’
‘’Ara sýra ama yýldan yýla anca uðrama fýrsatý buluyordum.’’
‘’Sana hiç bahsetdiyor muydu benim birisiyle para iþim falan oluyor diye.’’
‘’Yok söylemiyordu hem de buna gerek yoktu ki sonuçta Antigus hangi iþi yapýyorsa yapsýn sonuçta onun problemi beni ilgilendirmeyen bir durum bu.’’Steve birden olduðu yerden kalkýp kendisinin þu an ne yaptýðýný düþünerek Edward’a kýzgýn bakýp sertçe konuþmaya baþlar.
‘’Ne oluyor bize ya.Ben seninle niye böyle eskisi gibi bir dost bir arkadaþ gibi neden davrandým ki anlayamadým kendimi.’’
‘’Ne bileyim sen oturdun bende yanýna oturup konuþtuk o kadar.Bunda ne problem var ki biz eski dosttuz.’’Edward eski arkadaþý Steve’in bu bir anlýk tavrýna þaþar.Ama Steve baðýrmaya baþlar Edward’a.
‘’Yeter be ben seninle eski dost falan deðilim.Artýk biraz ötede oturacaksýn tamam mý ellerin baðlý olacak.’’
‘’Ne diyorsun ya sen.Ellerimi baðlamakta nedir þimdi?’’Steve bir ip çýkarýp Edward’ý kolundan tutup biraz ötedeki aðaca götürüp iple Edward’ý aðaca baðlayýp yerine geri dönüp oturur.Edward ise baðýrýyordu Steve yerine otururken.
‘’Gitmeyecek miyiz Antigus’un yerine.Mitchell’ýn adamlarý bizden daha önce varacak yoksa oraya.’’diye baðýrsa da Steve dinlemez eski arkadaþýný.Charlie ise yattýðý yerden yanýndaki Steve’e
‘’Ne oldu da birden Edward’la aranýzda ne problem oldu ki onu yerine baðladýn da o baðýrýyor oradan.’’Steve, Charlie’ye bakýp
‘’Charlie otur ya da yat yerinde az önce onunla bir an konuþmaya daldým.Sonra eskiden dosttum olsa bile bana yaptýðý o adilik aklýma gelince sert davranmam gerektiðini anlayarak onu alýp oraya baðladým.’’
‘’Peki Deðirmenci Antigus’un yanýna ne zaman gideceðiz.’’
‘’Akþama doðru çýkarcaðýz yola tamam mý Charlie?’’Charlie, Steve’in dediðinden sonra olduðu yerdeki çime uzanýp akþama kadar olan vakitte uyumayý düþünür.Steve’de yarý uyur yarý uyanýk halde kalýp Edward’ýn kaçmamasý için bekler.Edward ise baðlý olduðu aðaçtan Steve ile Charlie’nin olduðu yere bakýp onlarýn kendisine çok çok az para verip kendisini süründüreceklerini düþünerek gökyüzüne bakarak derin hayallere dalarak sevdiði kýzý Shane’i düþünmeye dalar.

O sýrada ise Mitchell’ýn adamlarý son hýzla yollarýný alarak deðirmencinin yerine doðru hareket halindeydiler.Ýçlerinde para dolusu çuvallarla dönmek yatýyordu.Para dolu çuvallarý almadan dönmenin gereksiz ve kendileri için sonun baþlangýcý olacaðýný düþünüyorlardý.

***************** ****************** ***************** ******************
Yer: Deðirmenci Antigus’un yeri

Mola verdikten sonra Steve, Edward’ýn ipini çözüp onu ve Charlie’yide yanýna alýp Deðirmeci Antigus’un yerine gelirler.Baþlangýçta kýsa olarak düþündükleri yolculuk biraz daha uzun sürmüþtü ama buna raðmen varmayý baþarabilmiþlerdi.Steve önden hareket ederek deðirmenin olduðu külubeye girer.
Dýþarýda ise Charlie ve Edward bekliyorlardý.Bir sorun çýkmasýn diye.Sonrasýnda Steve içeride aramadýðý yeri býrakmasa da kimseyi bulamaz.Bu yüzden eli boþ bir þekilde dýþarýya geri döner.Dýþarýda kendisini bekleyen ikiliye bakarak
‘’Edward burada deðirmeci falan yok bunda bir iþ olmasýn.’’Edward endiþelenir Antigus’a ve paralara bir þey olduðunu sanarak merak içinde içeriye doðru yönelir.Tam içeri girecekken Steve onun kolundan tutup kendisine baktýrýp
‘’Nereye gidiyorsun sen bakayým?’’
‘’Ne yaptýðýmý sanýyorsun Antigus’u da paraya da ne oldu diye bakacaðým.’’
‘’Sanýrým burada yok.’’
‘’Sen bu adamý tanýdýðýndan emin misin?’’
‘’Niye sordun þimdi böyle.’’der ama sesi hem gür çýkar hem de yüksek.
‘’Hayýr þundan dedim.Antigus’un yeri geniþ bir yerdir belki de gizli bir yere çekilmiþ olabilir.’’
‘’Öyle mi dersin?’’Arkadan bu tartýþmaya son vermek isteyen Charlie araya girip
‘’Býrakýn aranýzda tartýþmayý da hepimiz birlikte girelim þu yere de bakalým iyice.Tek senin bakmanla olmayabilir.’’
‘’Peki Charlie ben o zaman burada bostan korkuluðu gibi durup bekliyeyim ikinizi.’’
‘’Yine ne dedim de bozulup kýzýyorsun bana?’’
‘’Charlie mi diyeyim yoksa amca mý diyeyim bilmiyorum ama bildiðim bir þey var ki bu iþte þef benim ve benim dediklerim olacak ona göre.Þimdi hep birlikte içeri giriyoruz ama Edward sakýn kaybolayým deme çok çok kötü olur senin için.’’
‘’Tamam ya ne endiþe yapýyorsun ki þimdi.’’
‘’Ýyi Steve hepimiz girelim o zaman.Her geçen saniye bizim için önemli olmaya baþladý artýk.’’
3’ü birden deðirmenin iç kýsmýna girerek aramadýk yer býrakmazlar içeride.En sonunda ise Charlie bir adamý gizlenmiþ olan küçücük odada uzanmýþ ir halde görerek diðerlerine doðru
‘’Koþun koþun birisini buldum burada bu adam belki de aradýðýmýz kiþi olabilir.’’Steve o an üst katta deðirmen dövme makinesinin çevresini tarýyordu.Edward ise alt katta samanlarýn yýðýldýðý odada olabilir diye bakýnýyordu.Steve’de, Edward’ta duyduklarý sesle birlikte alt kattaki merdivenin baþýna koþarak gelirler.Merdiven bodrum katýna doðru iniyordu.Ýkisi birden can havliyle merdivenden inip karþýlarýna çýkan iki odaya bakakalýrlar.
‘’Edward sen biliyor musun hangisi olabilir bu kapýlardan?’’
‘’Charlie’ye seslensek daha iyi olur bence.’’
‘’Peki öyleyse.’’deyip
‘’Charlie neredesin hangi kapýyý açtýnda buldun adamý?’’diye baðýrýr olduðu yerden.Charlie dýþarýdan kendisine doðru baðýrýldýðýný anlayýnca bulunduðu odanýn kapýsýný açarak kendisini ikiliye gösterir.
‘’Ne duruyorsunuz orada adam buradaki herhalde.’’
‘’Görmemiz lazým belki de baþkasý da olabilir.’’der Steve.Edward ise Charlie’ye
‘’Sakalý baya var mýydý?’’
‘’Soru soracaðýnýza içeri gelsenize.’’der ve ikili Charlie’nin ardýndan içeriye girerler.Ve karþýlarýnda yere uzanarak uyuya kalmýþ Antigus’u bulurlar.Edward yere eðilip Antigus’u birkaç kez silkeledikten sonra uyandýrmayý baþarýr.Antigus ise ne olduðunu anlamadan deðirmenine 3 kiþinin girdiðini görüp hiddetlenir.
‘’Çabuk aldýklarýnýzý býrakýn yere hýrsýzlar.’’derken eline oraðýda almayý eksik etmez.Steve ise
‘’Antigus amca beni tanýmadýn mý ya?’’
‘’Steve ben.’’Antigus eski ahbabýnýn oðlunu karþýsýnda görünce ona doyasýya sarýlýp halini hatrýný sorar.Önde bu sarýlma olurken arkada ise Edward içinden kendi kendine söyleniyordu.
‘’Demek bu sefer numara yapmadýn ha! Ýlginç oldu bu benim doðrusu.’’Edward böyle düþünürken Steve, Antigus amcasýný karþýsýnda gördüðünü sevinerek belirtir.
‘’Uzun zaman oldu seni görmeyeli be amca.’’
‘’Haklýsýn ne sen ne de ben sana uðrayabildim.’’derken Steve’e.Arkasýnda Edward’ý görerek
Þaþýrýr bi anda.
‘’Edward’ýn senin yanýnda ne iþi var ki.’’
‘’O þu an benim esirim durumunda.’’
‘’Neden böyle bir hadise oldu ki aranýzda.’’
‘’Sende bana ait parasý varmýþ Edward’ýn.’’
‘’Edward’ýn sana ait parasý ha!Edward bana parasýný getirir saklayayým diye ama sana ait dememiþti hiç.’’Steve karýþýklýlýða mahal vermemek için durumu izah etmeye baþlar Antigus amcasýna.
‘’Amca oturalým þuraya da olanlarýn hepsini ben sana tek tek anlatayým.’’
‘’Anlat bakalým yeðenimde olup biten neymiþ bir öðrenelim.’’herkes bir yere oturduktan sonra Steve meselenin özünün anlaþýlmasý için anlatmaya baþlar.
‘’Amca öncelikle biz Edward’la eskiden beridir tanýþýrýz.Ondan sonra onunla 5 sene kadar iþ yaptýktan sonra beni kandýrarak yaptýðýmýz bir numara sonrasýnda ne kazandýysak hepsini alýp kaçtý.’’ Antigus hayretler içerisinde yeðeninin anlattýklarýný dinliyordu.
‘’O beni kandýrýp paralarla birlikte tüyünce bende ant içip onu bulmaya çalýþtým arada da o da bende birçok iþte bulunduk kendi çapýmýzda.En sonda da ben ve dosttum Cahrlie ile birlikte Edward’ý dün asýlmaktan kurtardýk.’’
‘’Kim asýyordu ki Edward’ý?’’Edward araya girip
‘’Toprak aðalarýndan biri ve zenginlerden biri olan Mitchell’ýn adamlarý asarak öldürecekti ki tam o sýrada Steve gelerek beni kurtardý onlarýn elinden.’’Steve kendisi anlatmak isterken Edward’ýn anlatmaya baþlamasýna kýzýp onu durdurup kendi devam eder.
‘’Ben onu dediði kurtardým ama bir nedeni vardý.’’
‘’Neydi bu neden yeðenim?’’
‘’Hem bana eski günlerde attýðý kazýðýn intikamý olan parayý alabilmek hem de onun yeteneði ve bilgisini yeni ayarladýðým iþte kullanmaktý.Onun için bende Edward’a en son yaptýðý iþten ne kazandýysan bana vereceksin dedim ve eski hesabý en azýndan maddiyen almýþ olurum dedim ama ona hala bir kýzgýnlýðým var bana yaptýklarýndan dolayý her þey bundan ibaret ve amca bana sendeki parayý bana vermeni istiyorum.’’Antigus yeðeninin dediklerini anlasa da yine de Edward’a sorma ihtiyacý duyarak
‘’Edward yeðenimin dedikleri doðru sen ona böyle bir adilik yaptýn mý?’’Steve þaþýrýr amcasý gibi sevdiði kiþinin kendisine tam inanmayýp Edward’a onaylatýrcasýna sormasýna.
‘’Doðru her þey anlattýðý gibi parayý ona gönül rahatlýðýyla verebilirsin.’’
‘’Peki öyleyse.’’
‘’Amca bana inanmadýn da ona sorma ihtiyacý duydun hem o vermiyorum dese vermeyecek miydin?’’Antigus kafasý karýþmýþa benziyordu az önce yeðeni Steve ile yýllarca yardým ettiði Edward arasýnda böyle bir düþmanlýk ve eski dostluðun olmasýndan dolayý.
‘’Veremezdim yeðenim sonuçta para onun parasý ben sadece gözcülük yapýyorum o kadar.’’
‘’Ama Edward beni soyarken acýmamýþtý ne hallere düþerim diye ardýna bile bakmadan kaçmýþtý sevgilisiyle gününü gün etmiþti.’’Edward ise kendisi hakkýnda söylenenlere karþýlýk vermek isteyerek
‘’Steve kendi çeki düzen ver.Tamam eski dosttumsun benimle yeni bir iþe girmek istiyorsun dedin bende olur dedim ama esirin olurum hakaretlerine dayanamam.’’
‘’Dayanamýyorsan çek git o zaman býrak yeni iþten kazanacaðýn paralarý ben ne de olsa birini bulurum olmasa da Charlie var yanýmda.’’Edward, Steve’e vereceði paralarla ve býrakýp giderse yeni iþten kaybedeceklerini düþününce gitmekten hemen vazgeçip oturduðu yere daha saðlam oturup kalýr.Steve, Edward’ýn gitmeyip kaldýðýný görünce
‘’Ýþte böyle oturacaksýn.Eskiden de olduðu gibi bana yine iþin ucunda çok para var diye zarar etmek istemediðinden dolayý kaldýn deðil mi senin ruhun para.’’der.Edward cevap vermek isteyecekken birden araya ntigus girer ve ikisini de susturup onlara
‘’Siz öyle ya da böyle eskiden beridir birbirinizi tanýyan kiþilersiniz.O yüzden biribirinize ne yaptýysanýz yapmýþ olun ama saygýnýzý bozmadan durarsanýz her þey daha iyi olur yoksa siz ikiniz bir arada iþ yapamamazsýnýz.’’
‘’Sað ol amca dediklerin için ama ben paramý alayým sonrasýnda zaten gideceðiz birlikte ve büyük bir iþ yapacaðýz.’’
‘’Ne iþi bu yeðenim?’’
‘’Amcam gibi sevsemde seni Antigus amca yine söyleyemem çokça büyük bir iþ olacak kimsenin yapamadýðýný yapmayý hedefliyorum.’’
‘’Ýyi ne de olsa yapsanýzda yapmasanýzda iþin ne olduðunu gerçekleþince tüm Ýngiltere duyar herhalde yeðenim.’’
‘’Duymakta ne kelime herkes küçük dilini yutacak.’’Edward bu kadar da ballandýra ballandýra anlattýðýný görünce Steve’in.Ýyice kendisini merak sarar bir anda.
Sonrasýnda ise bulunduklarý odadan çýktýklarý gibi karþý odaya geçerler.Antigus odanýn ortasýnda duran yerdeki örtüyü kaldýrýr.Birden ortaya iki çuval dolusu para çýkar.Steve’de, Charlie’de þaþar bu kadar parayý bir arada gördüklerine.
‘’Nasýl aldýn ya bu kadar parayý kolayca halktan.’’diye sorar Charlie, Edward’a.
‘’Sorun olmadan aldýk ama size nasip oldu bana olacaðýna.’’der ama büyük bir soyguncu olmanýn gururunu taþýr kendisinde þu anlarda diðer ikiliye karþý yine de yeni iþi merak etmeden e duramýyordu.
‘’Acaba Steve yeni iþimiz bunun kadar deðerli olacak mý?’’
‘’Soyacaðýmýz þey az olacak biraz ama deðerini paraya çevirdiðimizde bundan kesinlikle fazlaca olacak.’’Edward birden sol elini kaþýmaya baþlar artýk kesinlikle kendisine para geleceðini hissediyordu. Steve dosttu Charlie ile birlikte paralarý alacaklarken Steve, Charlie’yi durdurup diðerlerine de ayný anda þunu söyler.
‘’Amca bu para bir süreliðine daha sende kalsýn biz iþimizi yapýp dönüþte alýrýz parayý.’’Edward hiddetle karþý çýkar bu fikre
‘’Alalým da bari baþka bir yere gömelim.’’
‘’Baþka bir yere gömersek gömdüðümüz yeri unutabiliriz.’’
‘’Eee! O zaman bu kadar parayla dolaþmak zor mu olur diyorsun.’’
‘’Ya bir susun da aranýzda tartýþmayý býrakýn.Steve haklý bu kadar para yanýnýzda olursa yeni iþinizde zorlanýrsýnýz.Bu parayýmý kaptýrmayalým ötekini mi alalým derken ikisinden de olursunuz en iyisi burada býrakmanýz olur.’’
‘’Haklýsýn amca bu para yanýmýzda iken rahat dolaþamayýz.’’Edward ise Mitchell’ýn adamlarýnýn gelebilme ihtimalini düþünerek
‘’Ya Mitchell’ýn adamlarý gelip parayý da alýp Antigus’u öldürürlerse ne olacak.’’birkaç dakika sessizlik olduktan sonra Steve bir þeyler bularak bir öneride bulunur.
‘’Amca sen burayý sat ve baþka bir yere taþýn.Hem de paralarýda yanýna alýp güvende bir yere sakla biz iþimizi bitirip paralarý almaya döneceðiz.’’
‘’Ýyi fikir bence.’’der arkadan Charlie.Edward’ta çaresiz kabul eder bu öneriyi.
‘’Fikir güzelde ya Antigus buradan taþýnamadan adamlar gelirse ne olacak adamlar parayý bulamasalar bile Antigus’u akýp Mitchell’ýn olduðu yere götürüp sonuna kadar iþkence yapýp konuþtururlar kendimden biliyorum.’’
‘’Sen de haklýsýn.’’derken atlý birilerinin sesi duyulur.O sýrada içeride Steve bir öneride daha bulunmuþtu bu da kabul görmüþtü herkesçe.Öneri ise
‘’Biz bari birkaç gün burada kalalýmda adamlar geldiðinde hepsini bir güzel halledip ondan sonra çýkarýz yola.’’idi öneri.Ýþte içeride bu olurken 6 kiþilik atlý ekip deðirmene bodoslama vari bir þekilde girerek önlerine ne geliyorsa daðýtarak hem paralarý hem de Antigus’u ararlar.Ýçlerinden biri
‘’Antigus çýk lan ortaya.’’diye baðýrýyordu.Ýçerideki 4’lü ise hemen silahlarýna sarýlýr.Steve ve Edward önden giderek arkada Charlie ve Antigus’u paralarýn olduðu çukuru ve odalarý kapatmaya býrakýrlar.
Steve deðirmenin 1.inci katýna çýktýðý gibi 6 kiþiyi ortalýkta duran un çuvallarýný karýþtýrýrken ve ortalýpý daðtýrken bulur.Edward’ý yanýna çaðýrýp
‘’Ýkimiz buradan oklayacaðýz adamlarý buraya gelme cesaretini gösteriðyorlarsa ölmesini de bilecekler herhalde.’’Edward ise tamam deyip Steve’in yanýndan iki adým kadar sola açýlýp ilk oku fýrlatýr. Silahý ise Charlie’den almýþtý.Steve ise deðirmenin ilk katýndaki meydanýnda duran bir nevi ortasýnda duran 2 kiþiye doðru ok fýrlatmaya baþlar.Gelen oklarla birlikte iki adam hemen ölümcül yerlerine aldýklarý yaralar ile canlarýný teslim ederler Azrail’e.Sonrasýnda ise kalan 4 kiþi kendilerine bir saldýrý olduðunu fark ederek kendilerine göre bir mevzi alýrlar.Steve ise yanýnda getirdiði mýzraklarýndan birisini eline alýp öne doðru sonra da saða doðru birkaç adým atýp üst kata çýkan arka merdiveni bularak Edward’a el iþareti yaparak üstte çýktýðýný gösterir.
Adamlar ise nereden kendilerine saldýrýldýðýný bilmeden Deðirmenin ilk katýnýn orta yerinde duran deðirmenin un v.s þeyleri döven aletinin ilk katta kalan alta tarafýnýn olduðu yerin arka kýsmýndan ön kýsmýnda bulunan göremedikleri Edward’a doðru saldýrýrlar.Steve ise un ve v.s þeyleri döven aletin üst kýsmýnýn olduðu yerden dolanýp ikinci kattaki diðer kýsým olan sað kýsma geçip mýzraðýný eline alýr sýkýca ve karþýsýnda kabak gibi apaçýk görünen 4 adamý görür.Elindeki mýzraðý 4’lüden birisine gelecek þekilde fýrlatýp hemen diðer elinde getirdiði oku alýr.Mýzrak ise adamlardan birisine sapladýðýný
‘’Aahhhhhh!’’sesiyle belirtir ve de geriye 3 kiþi kalýr düþmanlardan.Ölen adam ise mýzraðý tam da sýrtýndan alýp bir de sýrtýndaki omuriliðinin olduðu yer olan boynuna yakýn yerden alarak o da canýný teslim eder.Steve biraz daha ilerlemeye çalýþýp eline önceden almýþ okla kendisine yer aramaya çalýþýr.Bir de içeride bu çarpýþma yaþanýrken bodrum katýndan Charlie ile Antigus gelerek destek babýnda onlarda ellerindeki kýlýçlarla saldýrýya geçerler.Charlie, Antigus’la birlikte meydana gelip karþýda kalan 3 düþmana doðru fýrlarlar.Karþýdakiler de yerlerinden fýrlayýp Charlie ve Antigus’un üzerine doðru koþarlar.
Arkada duran Edward birden oluþan bu yakýn dövüþü görerek elindeki kýlýçla o da desteðe gider Charlie ile Antigus’un yanýna.Charlie düþman olarak gelenlerden birini karþýsýna alýp kýlýç darbelerini indirmeye baþlar ama adam iyi savunma yaparak kýlýcýný da ustaca kullanarak Charlie’ye karþýlýk veriyordu.
Hemen yanlarýnda ise Antigus düþmanlardan birisi tarafýndan sýkýþtýrýlmýþtý.Birkaç karþýlýklý kýlýç vuruþundan sonra Antigus zayýf kalýr birden bu yakýn dövüþte ve karþýsýndaki aniden hem hýzlý hem de karþýsýndakinin zorlanmasýný fark edip bir rahatlamayla Antigus’u köþeye sýkýþtýrmýþa benziyordu.Bu sýrada bu 3 küçük çarpýþnmanýn ötesinde kalmýþ durumdaki Steve kendisine bir fýrsat olarak hissedip dosttu Charlie’yi, aile dosttu olan Antigus’u ve de birlikte iþ yapýp süründüreceði Edward’ýn zor durumda olduðunu fark ederek karþýlarýnda duvar gibi durup onlara geçit vermeyenleri oklarýyla vurmayý planlýyordu olanlardan uzak bir yerde.O an Edward ve Charlie önde durumdayken çarpýþmalarýnda birden birkaç hata yaparlar ve de sonucunda da karþýlarýndakiler bunu bir fýrsata dönüþtürerek hýzlý ve kendilerine artan güvenle ikilinin üzerine doðru geliyorlardý.
Tam da bu esnada artýk fazlaca durmanýn gerekmediðini anlayan ve de tanýdýðý insanlarý kurtarýp onlarýn kahramaný olmayý amaçlayan Steve ilk okunu en çok zor durumda olan Antigus’un karþýsýndakine yollar.Antigus ise deðirmende kullanýlacaký saman ve v.s birkaç þeyin olduðu yere kadar gelip sýkýþmýþtý.
Dayandýðý çuvallarla birlikte her an üzerine inecek kýlýç darbesini bekliyordu ki birden karþýsýndaki önce bir ok sonrasýnda da bir ok daha yiyerek yere düþer.Korkuyla rakibinin kendisini öldürmesini bekleyen adamýn yere düþüþüyle þaþýp kalýr ama ardýndan da bunu kim yaptý diyerek etrafýna bakýnýrken Steve’i görür.Ve artýk olduðu yerde beklemektense Charlie’ye destek için kalkar yerden.Steve sonrasýnda da Edward rakibiyle savaþarak deðirmenin kapýsýna doðru tarafa kadar gelir.Farkýnda olmadan biraz Steve’in menzilinden uzaklaþýr.Edward ise Steve ve yapmaya çalýþtýðýný önce görüp sonra da fark edince hemen iç tarafa doðru çekilmeye baþlar.Adam da rakibinin çekildiðini görerek daha da hýrslanýp Edward’ýn üzerine doðru gelmeye devam eder.Ama bir þeyi hesap etmemiþti adam.O da Steve’in menziline girmesiydi.Steve ise menziline giren bu adamý gördüðü gibi oklarýný art arda fýrlatarak önce karaciðerinin olduðu yerden sonra da kalbine çokça yakýn bir yerden oklayarak adamý hem yere düþürür hem de öldürmüþ olur.
Edward ile Antigus rahatlayýnca Charlie’ye yardým etmeye gelirler.Steve ise 2.inci kata çýktýðý yerden inip alt kata gelir.O esnada da Son kalan adamda teslim olmak zorunda kalýr kendisine 3 kiþi saldýrýnca.O an bu olurken arkadan da Steve gelir diðerlerinin yanýna.Adamý görerek karþýsýna dikilip yanýndaki Edward ve Charlie’ye bakarak ikisine de
‘’Siz gidin de Antigus’a yardým edin de paralarý daha güvenli bir yere taþýyýn ama burada bu deðirmende kalacak.’’Arkadan bu fikre karþý çýkan Antigus ise
‘’Ya paralar kaldýðý yerde kalsýn ne gereði var baþka yere taþýmanýn bunca zahmet vermeye gerek yok.’’Steve bu öneriyi anlayýþla karþýlayýp kabul eder.Antigus’un yanýna gelip önce ona sarýlýr sonra da
‘’Belki bir daha görüþemeyiz bile Antigus amca.Sen yine her zaman ki gibi kendine iyi bak.’’
‘’Sende yeðenim.Yeni iþinizde baþarýlý olmanýzý hep dileyeceðim.’’der.Sonrasýnda ise Edward ile Charlie’yide yanýna alarak paralarý da güvenli bir yerde býrakarak deðirmeni Antigus’un yerinden mekanýndan ayrýlýrlar.Antigus onlar gittikten sonra ise paralarýn bulunduðu odayý kilitler ondan sonra da alt kat olan bodrum katýný da kilitleyerek iþinin baþýna geçer.Steve ve diðer ikili ise yanlarýna aldýklarý adamý Antigus’un yerine, deðirmenine ve paralara uðursuzluk getirmesin diye kurduklarý idam yerine adamý alarak boynuna da ipi geçirdikten sonra arkada bekleyen 3’lüden Steve adamýn yanýna birkaç adým yaklaþarak gelip adama son bir þey sorar.
‘’Seni buraya patronun Mitchell mý yolladý diðerleriyle birlikte?’’
‘’Evet.’’
‘’Son bir sorum var keþke seni serbest býrakarak patronuna yollayýp bizden korkmasý için burada arkadaþlarýnýn nasýl vahþice öldüðünü anlatarak hem patronunun hem de onun uþaðý olanlarýn korkmasýný saðlamak isterdim ama seni öldürüp ona da uðrayacaðým.Sorum ise her zaman denildiði gibi son bir arzun var mý bizlerden?’’Adam soðuk kanlý olmaya çalýþsa da ucunda caný vardý ve ölecekti biraz sonra.Ayrýca düþmanlarýna yalvarýpta güçsüz durumuna düþmemek için aðzýndan son dökülen laflar
‘’Asýn beni gitsin.’’olur.Steve’de asýlacak olanýn isteðini kýrmayarak atýn üstüne konup sonra da elleri ve ayaklarý baðlý olan ve de boynuna ip geçirilen adam ata vurulan þaplak ile atýnda özgürlüðüne koþarcasýna gidiþiyle asýlarak canýný teslim eder Azrail’e.Adam öldükten sonra cesedini öldüðü yerde aðaçta býrakýp York kentine doðru yolculuklarýna devam ederler.Edward ise Steve’e yol boyunca durmadan þunu soruyordu.
‘’Shane’i kurtaracaksýn deðil mi?’’diye sorsa da Steve’de olur cevabý verse de Edward tam güvenemiyordu eski dostuna ama 3’lü olahanca bir hýzla ilerleyerek adamlarýnýn para dolu iki çuvalla gelmesini bekleyen Mitchell’a süpriz niyetine geliyorlardý.

***************** ****************** ******************* ******************
YER: LONDRA YIL: 1239

Londra yine ayný þekilde yaðmurlu ve sisli bir günü yaþýyordu.Ýnsanlar evlerine çekilmek zorunda kalmýþtý bu yoðun yaðmur ve sis yüzünden.Ama bir yerde çok çok önemli bir görüþme yaþanýyordu bu anlarda.Londra’da zengin sýnýfýndan olan yani baronlardan biri olan kendine has bir þatosu vardý Londra’nýn dýþýnda ve hemen Londra kentine yakýn bir yerde.
Bu adam þu an Londra’daki büyük ve ihtiþamlý sarayýn merdivenlerini tek tek çýkýyordu.Yorulmuþa benzese de mecburen bir amacý ve de dileði olduðundan bu yorgunluðunu belli etmemeye çalýþýyordu kendisiyle birlikte merdivenleri çýkan 3 askere.Askerler ise sarayýn korumalýðýný üstlenmiþ askerlerden sadece 3’ü idi.Onlarda þu an yanlarýnda olan adamýn niye ve hangi amaçla burada olduðunu bile bilmediklerinden ötürü adama biraz temkinli yaklaþýyorlardý.
Sonunda merdivenler bitip sarayýn büyük mü büyük salonuna gelinince kendisi için iþkence olan merdiven çýkma iþininde bitmesine sevinip gülücükler saçar bu yorgun adam.Sonrasýnda da sarayýn büyük salonunu geçerek en sonunda bir odaya varýrlar.Askerlerden biri öne geçip odanýn kapýsýný açar saraya gelen bu beklenmeyen misafir için.Kapý açýldýðý gibi Ýngiltere Kral’ýnýn odasýnýn ihtiþamý hemen askerlerinde olsun buraya gelen adamýnda olsun hepsininde gözlerine çarpar odanýn güzelliði ama birden ses duyulur odadan askerler ve adam sesin nereden geldiðine bakarlarken odanýn balkonuna açýlýp tüm Londra’yý görme imkaný olan balkonun kapýsý önünde belirir Kral Henry.
Onun bu yüceliði ve büyüklüðü karþýsýnda hiçbir þey yapamadan kalýr askerler.Kral ise salona girip askerlerinin ve kendisiyle buraya konuþmaya gelen adamýn yanýna gelir.Yanlarýna geldiði gibi askerlerine çekilebilirsiniz diyerek hepsini odadan çýkartýr.Kral karþýsýndakine bakarak onun söze baþlamasýna derdi neymiþ öðrenmek için izin verir.
‘’Saygý deðer Kral Henry.’’
‘’Geç bu protokol sözlerini sen sorunun ne onu söyle bana mühim demiþsin yardýmcýma.’’
‘’Evet çokça mühim bir husus.’’
‘’Anlat o zaman seni dinliyorum bay Precter.’’
‘’Bildiðiniz üzere ülkemizde bulunan bazý büyük suçlular var.’’
‘’Evet çokça duyarým onlarýn isimlerini hep bana bahsedilir.’’
‘’Ýþte bende onlardan biri olan büyük Edward ya da diðer ismiyle Bay Edward için burada þu an sizin karþýnýzdayým.’’
‘’Anlatacak önemli ve uzun olsa gerek.’’
‘’Aynen dediðinize tekabil eder efendim.’’Kral Henry önden yürüyerek arkasýnda kalan Precter’a
‘’Gel benimle Precter.Seni sevdim sayýlýr onun için þurada oturalýmda seninle dediðin þeyleri ve Edward’ý konuþalým.’’
‘’Hay hay Kral’ým.’’diyerek ikisi birden büyük salonun balkona yakýn bir yerinde bulunan koltuklara otururlar.Kral Henry bacak bacak üstüne atsa da Precter ayaklarýný yere iyice sabitleyerek oturur Kralýnýn karþýsýnda.
‘’Baþla bakalým anlata bana iyice derdini.’’
‘’Kral’ým.Bu Edward yýllar boyunca Ýngiltere’nin her yerinde bulunmuþ ve bulunduðu her yerde de halký ya da zengin baronlarý dolandýrmýþ onlarýn paralarýný alarak acýmadan herkesi zor duruma sokmayý baþarmýþ ve de yakýn bir zamanda da sizin hazineniz olan þeyleri çalmaya gelecek.’’Kral Henry
‘’Bu ne cürret.’’diyerek oturduðu yerde doðrulur bacak bacak üstüne atmayý nýrakýp karþýsýndakine
‘’Sen ne diyorsun kendini bilmez adam.’’
‘’Sadece sizi uyarmaya geldim ama bunda bir oyun olacak.’’Kral Henry birden oyun kelimesini duyup duraksar olduðu yerde.Precter anlatmaya devam ediyordu.
‘’Efendim bu adam sizin altýnlarýnýzý ve de her türlü deðerli þeyinizi soymak için geliyor ama bundan haberi yok.’’Kral Henry bir þey anlamadýðýndan dolayý açýkça anlatmasýný söyler Precter’a.O da anlatmaya devam eder.
‘’Efendim ben size her þeyi en baþýndan anlatayým.’’
‘’Ýyi olur yoksa yanlýþ anlamadan dolayý sana kötü þeyler yapabilirim.’’Precter biraz korksa da son sözlerin ardýndan.Yine de devam eder anlatmaya ama bu sefer daha açýkça anlatýyordu.
‘’Kral’ým bu Edward neredeyse 15-18 yýl kadardýr soygunculuk ve halký dolandýrmaya yönelik para kazanýyor.’’
‘’Devam et Precter.’’
‘’Sonrasýnda ise onunla 10 yýl kadar önce birlikte iþ yaptýðý arkadaþý Steve ve onun yardýmcýsý yaþlý Charlie’yi kandýrarak bir yýl kadar sonra yine çalýp soymaya ve de kandýrmaya devam etti Kral’ým.’’
‘’Sorun ne sen oraya gel artýk.’’
‘’Geliyorum efendin.Þöyle Edward tarafýndan kandýrýlan Steve 10 yýldýr bu yüzden soygunculuk yapmýyor ama iþin uzmanlarýndan ve þu sýralarda ise Steve, Edward’ý yakalamýþ ve de onun sevdiði kýzý kurtarýp buraya yol alma durumundalar.’’
‘’Beni kýzdýrma Precter lafýn sonuna gel artýk bir þekilde.’’
‘’Kýsaca diyebilirim ki bu Edward çok tehlikeli ve Ýngiltere’deki soygun iþlerinin önderi veya da örnek alýnan kiþisi durumunda.Son iþinde de Ýngiltere’nin kuzeyinde halkýn ve oranýn zengini Mitchell beyi soyup sovana çevirmiþ herkesin dini duygularýný kullanýp size sonsuzluðu vaat ediyorum diye.Sonrasýnda da size diyeceðim son þey Kral’ým bu Edward’ý Steve’inde yardýmýyla birlikte burada sizin altýnlarýnýzý soymaya kalkýþýrken yakalansýn sonunda Londra’da meydanda herkesin gözlerinin önünde öldürülsün ki ondan sonra geriye kalacak soyguncular ve hýrsýzlar sizden ve sizin onlara yapacaðýnýz þeylerden korkarak hiçbir þey yapamasýnlar.’’Kral Henry birden bu güzel fikri düþünerek kendi kendine deðerlendirmeye çalýþýr sonunda da karþýsýndaki Precter’a.
‘’Dediklerinde doðruluk payý var mý?’’
‘’Ne bakýmdan Kral’ým?’’
‘’Yani Ýngiltere halký bu adamdan ve onun örnek oluþuyla diðerlerinin hepsinden muzdarip durumda mý?’’
‘’Evet Kral’ým.Eðer siz bu adamý soygun yaparken öldürürseniz tüm kendine soyguncu veya hýrsýz diyenler korkacak sizden.Ve halk size daha çok saygý duyacak yaptýðýnýz bu hamleden dolayý.’’Kral Henry bu fikre artýk olumlu bir þekilde bakmaya baþlar.Gerçektende halký bu adam ve onun gibi olmaya çalýþanlardan dolayý zor durumdayken kendisinin yapacaðý bu hamle ile halkýn kendisine olan güvenin artmasýna da yardýmcý olacak bir fikirdi.
‘’Evet Precter dediðini kabul ediyorum.Yanýnda bulunan adam ve onun yardýmcýsý ve de Edward buraya gelsin ve yakýn bir zaman kentte kalýp sonrasýnda da geldiklerinden birkaç hafta sonra soygunu gerçekleþtirsinler sonrasýný bana býrakýn o Edward bu saraydan asla sað çýkamaz ve de çýkamayacak.’’
‘’Çok teþekkür ederim Kral’ým bunu kabul ettiðiniz için.Size ne kadar minnettar olsam azdýr efendim.’’
‘’Her þeyi þimdi anladým da son bir sorum olacak.’’
‘’Buyrun Kral’ým sorun ne sormak istiyorsanýz.’’
‘’Bu Steve denen adam neden Edward’la küs ya da ona kýzgýn Edward onu çok çok kötü bir þekilde mi kandýrmýþ?’’
‘’Þöyle diyeyim Edward’la birlikte zengin bir baronu kandýrdýktan sonra paralarla birlikte kaçacakken Edward onu ve yardýmcýsýný önce kandýrýp sonra da onlarý baronun eline düþürtüp ikilinin 3 yýl kadar hapis yatmasýna neden olduðundan o günden sonra hem soygunculuðu býraktý hem de soygunculara ve de en büyük düþmaný olan Edward’a karþý savaþmaya karar verdi.
‘’Tamam Precter dediðin gibi olsun bir Kralý böyle bir iþe soktun ya doðrusu sonunu merak ediyorum þimdiden.’’
‘’Teklifimi kabul ettiðinize göre Kral’ým ben yüksek müsadenizle þatoma geri döneyim.’’
‘’Olur sen ne istiyorsan onu yap bende biraz dinlensem iyi olacak.’’Precter önce bekler ayaða kalkmak için sonrasýnda ise öncelikle Kral Henry daha sonrasýnda ise Precter ayaða kalkar.Precter aldýðý izinle hemen Kralý selamlar sonunda da geriye çekilerek ve de geri geri yürüyerek kapýya kadar gelir. Precter tam kapýdan çýkarak ayrýlacakken arkadan bir ses duyar ses Kraldan geliyordu.
‘’Kendine iyi bak eðer adamýn yoksa yanýnda benim orduma mensup askerlerden yanýna vereyim. Onlar seni gideceðin yere kadar götürür.’’
‘’Gereði yok Kral’ým.Ben zaten yanýmda adam getirmiþtim onlarla birlikte giderim efendim.’’
‘’Ýyi öyleyse.’’der Kral.Sonra da büyükçe olan salonundan ayrýlýp salonun çevresinde bulunan oda kapýlarýndan birisine girerek çekilir.
Precter ise saraydan ayrýldýktan sonra yüzündeki gülümseyiþle birlikte Londra’dan ayrýlarak Edward’a yapacaðý hain plan öncesinde Steve ve Edward gelesiye kadar ki süre için þatosunda dinlenmeye çekilir.

***************** ****************** ***************** *****************
YER: YORK KENTÝ YIL:1239

Eskiden cývýl cývýl olan York kentinde þimdilerde büyük bir hüzün vardý.Bu hüzün þehrin her yerini sarýp sarmalamýþtý.Kentteki her insan hem korku dolu gözlerle bir daha kandýrýlmak hele de dini duygularý sömürülerek kandýrýlmak istemiyordu hem de kentlerinde bulunan zenginlerden en zengini olan Mitchell’a da kan kusar bir þekilde kin ve nefret duyuyorlardý.
Her þey böyleyken buralara bu korkunçlaþmýþ olan insanlarýn birbirine selam vermekten bile uzak durduðu diyara 3 kiþi gelmiþti.3’üde þaþkýn bir halde kalakalmýþlardý karþýlaþtýklarý bu durum yüzünden.
Steve meraklý gözlerle çevrede gezinen insanlarýn neden birbirine bu kadar da düþman olmuþcasýna küs ve birbirine kin beslediðini merak ederek bakýyordu.Ayný durumda Charlie’de vardý o da olanlarýn bu kadar büyük bir etki yapacaðýný düþünmüyordu..Edward ise içlerinde en þaþkýn olanýydý.Yaptýklarý yüzünden koskoca bir kent verem olmuþ insan gibi ruhu kalmayýp ölen sadece bedenenleri saðlam gözüken büyük bir insan topluluðunu görünce onlarý kandýrmanýn sonucu bu kadar büyük mü diye kendi kendine sorup durmaya baþladý birden.
Steve yanýndan geçen insanlara selam verip onlarýn konuþmasýný saðlamak istesede hiçbiri bir tek selamý bile vermeyip daha doðrusu Steve’e ve onun sözlerini hissetmeden odaklandýklarý iþ yüzünden ve de kandýrýlmanýn verdiði onur kýrýcý hal yüzünden uzaktakini görmek yerine yakýnýndan geçeni bile görecek halde deðillerdi.
Steve baktý ki kimse kendisine bir tek cevap veren yok öylesine yürümeye devam etmeye karar verdi. Yanýnda yürüyen Edward’a bakarak ona
‘’Mutlu musun þimdi koskoca bir insan topluluðunu kendilerine düþman ettin.’’
‘’Ben ne bileyim böyle olacaðýný Steve.’’
‘’Ýyi o zaman bir daha bu kadar büyük etki yapacak bir þey yapma olur mu?’’
‘’Tamam da ya bu sakalý, býyýðý, peruðu neden taktýn ya sýcaktan ölecek gibiyim.’’
‘’Takmasaydým da halk seni bu halde olsa bile görüp derini yüze yüze seni ortadan kaldýrýrdý. Sonra olan bizlere de olurdu sayende.’’Edward birden takma sebebini hatýrlayarak
‘’Ýyi iyi çýkarmasam daha güzel olacak.’’Charlie dýþ tarafta yürüyordu sonradan aklýna takýlan bir soruyu sormak isteyerek Steve’e.
‘’Steve þimdi ne yapacaðýz baksana halktan birisine Mitchell nerede diye sorsak hem cevap verecek halde deðiller hem cevap verseler bile kýzgýn olduklarý birisinin yerini söylerler mi ki acaba?’’
‘’Doðru dersin Charlie’de.Mecburuz Mitchell’ý bulup þu Edward’ýn sevgilisini kurtaracaðýz adama söz verdik bir kere.’’
‘’Edward sevgilisinin hapishanede olduðunu dememiþ miydi bize?’’
‘’Evet dedim de ne olacak ki?’’
‘’Edward soruyu bana sordu izin verde ben cevaplayayým.’’Edward boynu bükük kalarak sesini kesip ikilinin konuþmasýný dinlemeye koyulur.
‘’Peki deiðin þeylerdeki anlam nedir Charlie?’’
‘’Demek istiyorum ki Edward hapishanede dediði için bence önce hapishaneye bakalým.’’
‘’Hapishanedeki gardiyanlar ya da bu kentin þerifi neden bu kadýný arýyorsunuz derse ne demeyi planlýyorsun.’’Edward, Steve’e hak vererek Charlie’ye
‘’Evet Steve haklý ne demeyi düþünüyorsun Charlie?’’Steve sinirlenmeye baþlayarak Edward’a bakýp ona kýzgýnca
‘’Ya bir kere de susmayý baþarsan olmaz mý eskiden de böyle çok konuþurdun.’’
‘’Ýyi be dediðin gibi olsun zaten sen beni niye kurtardýn ki hem iþten bahsetmiyorsun hem de azarlayýp duruyorsun her seferinde.’’
‘’Þurada adam gibi dursan olmaz mý ha! Zaten senin sevgilin senin için uðraþýyoruz onu nasýl kurtarýrýz diye aramýzda tartýþýyoruz anlamýyor musun?’’
‘’Anladým Steve çokça söylemene gerek yok ta sevgilimi kurtarýrýken ben ne görevinde bulunacaðým.’’
‘’Onu da plana karar verdikten sonra karar veririz.’’der Edward en azýndan bir süreliðine susmaya karar vererek aðzýný kapar.Steve ile Charlie ise aralarýnda konuþtuktan sonra kentteki iki hapishaneden biri olan ve Shane’in tutulduðu yere gelirler.
Geldikleri gibi þerifi karþýlarýnda bulurlar yanýnda 4 adamý vardý hepsi de birbirinden güçlü hem de aþýrý güçle donatýlmýþ gibiydiler.Þerif ise karþýsýna gelen ve de tanýmadýðý bu 3 adam hakkýnda kendi kendine iyi birileri mi yoksa kötü birileri mi diye kafasýnda tartmaya çalýþýrken 3’lü karþýsýna dikilir.
‘’York kentinin þerifi sen misin?’’
‘’Görmüyor musun armamý?’’
‘’Görüyorumda bir sorayým dedim gerçekten mi diye.’’
‘’Kimsin sen yabancý adýný baðýþla bana?’’
‘’Adým Steve de sen nereden anladýn ki yabancý olduðumuzu?’’
‘’Sorularýma soru sorarak karþýlýk verme tamam mý yoksa...’’
‘’Yoksa ne ki þerif tutuklar mýsýn benim gibi suçsuz birini ve arkadaþlarýný?’’
‘’Gerekirse onu da yaparým bir suç bulup kýlýfýna uydurup týkarým seni nezarete.’’
‘’Nezaret demiþken sana birisini sormaya geldim þerif burada tutuluyormuþ iþlediði suçtan dolayý.’’ Þerif karþýsýndakinin kimi aradýðýný merak ederek.
‘’Kimi sormaya geldin ki buralara uzaklardan?’’
‘’Kendisi akrabamýz olur þerif.’’
‘’Akraba mý?’’
‘’Evet akrabamýz olur kendisi.’’
‘’Adýný söyle de bilelim kimi sorduðunu.’’
‘’Shane Lousinne.’’
‘’Shane Lousinne mi?’’
‘’Þaþýrmýþa benziyorsun kendisi yakýndan akrabamýz olur hatta þunu da diyeyim ki Shane benim ve arkamdakilerin amca kýzý olur.’’
‘’Demek amca kýzýsýnýz bir nevi kuzeniniz oluyor Shane sizin.’’
‘’Evet haklýsýn ve bizde onu görmeye geldik buraya.’’
‘’Görmeye mi?’’
‘’Ne oldu þerif þaþtýn birden bir sorun mu var yoksa burada deðil mi ya da öldürdünüz mü onu bana doðruyu söyle.’’Arkadan Edward’ta birden Steve’in dedikleriyle birden hiddetlenir.
‘’Evet þerif o bizim ve ailemizin kýymetlisi suçu ne olursa olsun onu görmek istiyoruz.Ona bir yaptýysanýz görürsünüz.’’
‘’Bana bak delikanlý bir daha benimle az önce konuþtuðun þekilde konuþma tamam mý?’’der Steve ise Edward’a dönüp ona.
‘’Hislerine sahip çýksana þu anlarda az kalsýn þerif durumu çakýp bizi de alacaktý içeriye.Her þeyin boþa gitmesini mi istiyorsun sen.’’
‘’Hayýr böyle bir þey istediðim falan yok.’’
‘’O zaman sessiz kal tamam mý?’’Edward baþýný öne doðru sallayýp Steve’in dediðini onaylar.
Steve, Charlie ile Edward’ý az ileriye gitmeleri ve iþi kendisi halledeceðini diyerek ikiliyi yanýndan yollarken þerifle tek konuþur bundan sonrasýnda
‘’Mesele halloldu mu?’’
‘’Siz kardeþimin dediðini mazur görün.Ama bana kuzenim hakkýnda bilgi verin ölüsü ya da dirisi hakkýnda olur mu?’’
‘’Tabi ki size bilgi vermek isterdim de bu olmaz.’’
‘’Nasýl olmaz þerif’’diyerek bu iþte bir sorun olduðunu düþünerek daha ýsrarcý davranarak.
‘’Lütfen bir sorun varsa da yoksa da bana kuzenim hakkýnda bilgi vermek zorundasýnýz.’’Þerif bilgi vermek zorunda olduðunu hissederek Mitchell’ada olan kini yüzünden bilgi vermeye baþlar.
‘’Peki bay Steve size ne olduysa bir bir diyeceðim.’’diyerek Shane’e olanlarý hatýrlayarak anlatmaya baþlar.


Öðlen tüm ýsýsýný yansýtýrcasýna gösteriyordu yüzünü þerif ise Ýngiltere’de pek gözükmeyen güneþi görünce gülümseyerek hapishanenin giriþ kapýsýnýn sol tarafýnda oturduðu yerden bakýyordu etraftaki güzelliklere ama birden bir karaltý olur önünde nedeni ise karþýsýna biri çýkýp dikilmiþti.Karþýsýna gelen ise York’un zenginlerinin en zengini olan Mitchell’dý.
Þerif Mitchell’ý görerek oturduðu yerden kalkýp önce bakýþ atarak sonra da
‘’Ne oldu öðlen güneþini yeni görmiþken güneþimi kesip dikildin karþýma birden yine ne var?’’
‘’Shane’i hapishaneden çýkarman için geldim.’’
‘’Ne çýkarmasý bunu yapamam o þu an suçlu durumda tamam mý?’’
‘’Ama sana böyle boþ boþ gelmedim anlýyor musun?’’
‘’Rüþvet vermeyi düþünüyorsan aklýndan bile geçirme.’’
‘’Yanlýþ anlama beni ya.Ben buraya sadece bana önceden dediðin þartlarý tamamlayarak geldim.’’
‘’Yoksa sana sunduðum Shane’i sadece onu görüp yaptýklarýný bilen 5 þahitten 3’ünü ikna edip gelirsen ancak öyle olur demiþtim.Yoksa bu dediðimi yaptýn mý?’’Mitchell gülerek þerif’e
‘’Tam isabet þerif yine onikiden vurdun hedefi.’’
‘’Demek ikna edebildin þahitlerden birkaçýný.’’
‘’Aynen dediðin gibi þerif 3’ünü ikna ettim istersen sorabilirsin.’’dediði anda þahitler birden konuþarak ayný anda
‘’Aynen Mitchell beyin dediði gibi oldu þerif’im biz vazgeçtik þahitlikten.’’derler.Þerif bu yüksek sese dayanamayýp sesi keser sonra da içeride bulunan 4 adamýndan 2’sini çaðýrýp sonra da karþýsýna dikilen adamlarýna
‘’Alýn bu 3 adamý da götürün benim odama da orada þahitlik kaðýdý vardý ya oradan isimlerini silin sonra da silindiðine dair imza atsýn hepside tamam mý?’’adanlarýn 4’üde olur diyerek 3 þahidi alarak içeriye götürürler hepsini.Hapishanenin giriþ kýsmý ve ön bahçesi olan yerde bir tek Mitchell, 2 adamý ve de þerif kalmýþtý.Mitchell þerife bakarak ona
‘’Eee! Her þey gibi bu sorunda hallolduðuna göre artýk Shane’i alsam iyi olur.’’
‘’Ýyi baþýmýn belasý Mitchell yine dediðini yaptýn biraz geçte olsa.’’diyerek önden gitmesi için Mitchell’a yolu gösterir.Mitchell ise adamlarýný dýþarýda býrakýp hapishane içinde biraz ilerledikten sonra Shane’in tutulduðu nezarete gelir ikili.Þerif kapýyý açmak için anahtarý kapýnýn kilidine soktuðu anda Shane yattýðý yerden kalkýp kapýyý açan þerife bakýp
‘’Ne oluyor þerif neden geldin buraya?’’
‘’Seni olduðun yerden çýkartmaya derken arkada duran Mitchell’ý görür.Onu gördüðünde anlar ki Mitchell kendisini kurtarmak için þahitleri zorla veya da isteyerek ikna ettiðini anlayýp yattýðý yerden kalkar. Þerif kapýyý açtýðý gibi yanýnda duran Mitchell’a.
‘’Ne konuþacaksan konuþ ta gidin ne yapacaksanýz yapýn bende kilitleyeyim artýk boþ kalacak olan nezareti.’’Mitchell yüzündeki sevinç ibareleriyle birlikte nezarete girer.Þerif ise koridordan ilerleyip hapishanedeki odasýna döner þahitlerle konuþmak için.
Mitchell karþýsýnda artýk özgür olan sevdiði kadýný görünce gülümseyerek ona sarýlmak için öne adým atsa da sarýlmak için kollarýný kaldýrsa da Shane kenara çekilip bakar Mitchell’a.Mitchell ise sorunun ne olduðunu merak ederek Shane’e.
‘’Ne var Shane bana neden soðuk davranýyorsun ki þimdi.’’
‘’Neden davranmayayým ki sen sevdiðim adamý öldürdün sonra da paralarýný aldýn.’’
‘’Doðru onu öldürdüm ama paralarý daha almadým alsam bile halka daðýtacaðým hepsini istersen gözlerinin önünde bile daðýtabilirim.’’derken aslýnda bunu yapmayacaðýný Shane’i evlenmek umuduyla kandýrýp karýsý yaptýktan sonra kafasýna göre davranacaðýný kendisi adý gibi biliyordu.Shane ise artýk bir erkeðe güvenmek istiyordu zenginler gibi yaþamak istiyordu önceki gibi sürekli farklý yerlerde farklý durum ve hallerde kalmak istemiyordu ama Edward’a da ölse bile hala da aþýktý.
‘’Seni almaya geldim þahitleri ikna ettim ve seni özgürlüðüne kavuþturdum.Edward sana bunlarý yaþattý mý senin için bazý þeylerden vazgeçti mi o hep kendini düþünmedi mi?Gel þimdi benim karým ol ve sana istemediðin kadar zenginliði önüne sereyim her þeyi yapmana izin vereyim ama benim olman sayesinde olur bu dediklerim.’’
‘’Ya Edward ne olacak ben ona hala aþýðým ölse bile.’’
‘’Býrak o çulsuzu.Hem onunla sadece hýrsýzlýk yaptýn onunla baþka hiçbir þey paylaþmadýn hem o sana kazandýðýnýz paradan sana sundumu sunsa böyle her þeyden uzak fakir bir halde olur muydun ama ben sana bütün zenginliðimi vermek istiyorum hem de karþýlýk beklemeden sadece bir dileðimi kabul ederek her þeye sahip olacaksýn.’’Shane, Mitchell’ýn dediði her sözle birlikte daha da bir hýrsla ister ve duyumsar zenginliði.Yýllardýr yaþadýðý zenginlik içindeki fakirliði yaþamayacaktý belki de hiçbir zaman Mitchell’la hem de zaten sevdiði adam Edward’ta ölmüþtü.Her þey Mitchell’ý seçmesi gerektiðini gösteriyordu.Mitchell ise son kez soruyordu teklifini Shane’e
‘’Son bir defa soruyorum sana benimle yepyeni bir hayata hem de güzellikler ve her türlü zenginliðin içinde olmaya ve benimle evlenmeye var mýsýn?’’Shane hayati bir soru ve karar ile kalmýþtý.Evet dese aþkýna ve eskiden yaþadýðý kötülükleri unutarak yepyeni ve güzel bir hayatta olacaktý.Hayýr dese ise fakirliðin içine iyice batarak hayatý her zaman olduðu gibi kalacaktý ve her þeyden mahrum edilecekti. Shane birkaç saniye içerisinde düþündükten sonra Mitchell’ýn gözlerinin içine bakarak ona
‘’Kabul ediyorum teklifini ama içimde Edward’ýn sevgisi hala devam edecek.’’Mitchell, Shane’in teklifini kabul ediþiyle birlikte havalara uçar adeta.Sonra Shane’e birkaç adým yaklaþýp
‘’Çok teþekkür ederim sana beni kabul ettiðin için.’’
‘’Tamam da ne zaman olacak evlilik iþi ve ben artýk senin þatonda mý kalacaðým?’’
‘’Tabi ki de benim yanýmda kalacaksýn.Hem de bu akþam halktan kimse olmadan kilisede benim yardýmcým ve birkaç adamýmýn olacaðý sade bir düðün yapacaðýz.’’Shane baþýný öne eðip yere bakar bir saniye için ve artýk hayatýnýn tamamen deðiþeceðini anlar.Sonra Mitchell, Shane’in sað elinden tutarak onu nezaretten çýkarýp hapishaneden ayrýlýrlar.Þerif ise 3 adamýn sorgulamasýný bitirmiþti ve adamlarý salýp dýþarý çýkýp Mitchell ve Shane çýktý mý diye bakacakken onlarýn çoktan çýkýp hapishane kapýsýndan da çýktýðýný görür.Derin bir ‘’Ohh!’’çekerek rahatlar artýk bu meselenin kapanýþýyla.

Þerif meselenin özünü Steve’e bir bir anlattýktan sonra en sonunda da bu olanlar neticesinde Steve’e þunu diyordu.
‘’Bakýn bay Steve.Kuzeniniz sanýrým bu akþam yaklaþýk 3 saat sonraya tekabül ediyor ki dediðim adamla evlenecek.’’
‘’Ne evlenmesi? Aslýnda anlatýrken size soracaktým kim bu adam diye ve neden kuzenimizle bizden ailemizden habersiz evlenmeye çalýþýyor diye.’’
‘’Nedenini ben bilemem ama bir an önce hareket etseniz iyi olur.’’
‘’Ne bakýmdan?’’
‘’Kuzeninizi ikna etmek istersiniz diye düþündüm de.’’
‘’Aslýnda haklýsýnýz þerif.Ben ve kardeþlerim ailemiz adýna buraya Shane’i ve durumunu öðrenip onu kurtarmaya ve de ailemizin yanýna götürmeye gelmiþtik fakat görüyorum ki iþler bambaþka bir hal almýþ durumda.’’
‘’Onunla konuþmaya çalýþýn bence.’’
‘’Yeri nerede bu Mitchell dediðiniz adamýn.’’
‘’Þehrin doðu tarafýndaki büyükçe olan þatodur.Umarým ikna edersiniz kuzeninizi.’’
‘’Þimdi niye böyle dediðiniz ki yoksa kuzenim kötü bir hale mi düþecek bu adam yüzünden?’’
‘’Olabilir bay Steve.Çünkü Mitchell zengin birisi ama sanýldýðý kadar da iyi biri deðil tam tersine çok çok kötü ruhlu biri beni ve ekibimi bile zor durumda býrakabiliyor.Kardeþiniz ve onun sevdiði adam bu þehirdeki insanlarý onun enayiliði ve çabucak kanmasý yüzünden soyuldu o yüzden de biz kuzeninizi burada tutuyorduk.’’
‘’Kuzenim nasýl böyle birden bire deðiþebilir anlayamadým.Dediðiniz diðer adam Edward mý?’’
‘’Siz tanýyor musun Edward’ý?’’
‘’Evet o bizzat kendisi gelerek kuzenimizi Shane’in annesinden istemiþti ama biz onun soyguncu bir kiþilik olduðunu duyduðumuzdan dolayý Shane’i alýp kaçýrmýþtý ben ve kardeþlerimde þimdi onun burada en azýndan iyi olduðunu duyarak geldik ama gelin görün ki þimdi de bir baþkasý musallat olmuþ kuzenime.’’ Þerif elini uzatarak Steve’e.
‘’Memnun oldum sizi tanýdýðýma sizin gibi ailesine sahip çýkan ve olaylara va kýf olabilen bu zamanda çok az.’’derken ikili arada da el sýkýþýrlar.
‘’Bende teþekkür ederim size.Bana ve kardeþlerime bilinçli bir insan olarak iyi niyetinizle olaylar hakkýnda ve Shane hakkýnda bilgi verdiðiniz için sonsuz teþekkür ederim.’’Steve teþekkür edip Þerif’in yanýndan ayrýlýrken Charlie ve Edward’ýn yanýna gelir hemencecik.Edward merakla Shane’e ne olduðunu öðrenmek istediðinden
‘’Durumu nasýl iyi mi, yoksa burada deðil mi Shane?’’
‘’Bir saniye sessiz ol da sana olanlarý diyeyim.’’Charlie’de merakla
‘’Ne oldu ki?’’Steve, Charlie’ye kötü kötü bakar Charlie’de hemen susarak karþýlýk verir.Steve’de olanlarý karþýsýnda merakla bekleyen ikiliye iletmeye baþlar.
‘’Shane’i bu öðlen saatlerinde senin soyduðun Mitchell almýþ.’’
‘’Neden Steve böyle bir þey nasýl olur ki ne yapmýþ benim Shane’ime.’’
‘’Þerif Mitchell’ýn Shane ile evlenmek için 3-4 tane yalancý þahitle onu çýkarttýðýný ve de evlenmek üzere Mitchell’ýn þatosuna gittiklerini söyledi olay bundan ibaret.’’Edward þok olur duyduklarý karþýsýnda ama yine de ayakta saðlam kalmak isteyerek Steve’e.
‘’Mitchell evlenmek istiyorsa bunu þatoda yapamaz.’’
‘’Neden yapamasýn ki hem ne mahsuru var ki bunun?’’
‘’Þundan yapamaz evde evlenmemi mi olur der Shane.Mitchell’da bundan ötürü þatosundan uzakta olan ve þahrin ortasýnda bir mevkiide bulunan kilisede evlenmek için gelirler.’’
‘’Planýný bulmuþa benziyorsun Edward?’’
‘’Tabi ki de buldum onlar evlenmek için kiliseye geldiðinde halký onlar gelmeden fiþnikleyeceðiz.’’
‘’Umarým her þey bundan ibaret deðildir.’’
‘’Herhalde o kadar olmayacak Steve.’’
‘’Ne ayarladýn ki bu kýsa sürede.’’
‘’Bana bu yüzden hýzlý soyguncu ve akýl almadýk þeyler yaparak soyan diyorlar.’’
‘’Konuþupta araya laf týkýyacaðýna sen bize planýn ne onu söyle.’’
‘’Onlar 2 saate kadar gelirle buraya kiliseye ve halka bildirmeden halkýn iþi bitirmek isteyecektir Mitchell.Ama biz halkýn parasýný soyan Edward’a yardým eden kadýnla evleniyor diye halký bir fiþnikledik mi o zaman sen gör curcunayý.’’
‘’Senin dediðine göre halký baský yaparak kiliseye hücum edecek sonra da biz aradan Shane’i alacak mýyýz?’’Edward ince ayarladýðýný planýnýn ikinci kýsmýna gelmiþti þimdide.
‘’Onlar gelmden önce biz halký fiþnikleyeceðiz ya.’’
‘’Evet orasýný anladýk yani.’’
‘’Halka diyeceðiz ki Mitchell 3 saat sonra burada þehrin ortasýnda gözünüzün önünde Shane’le evleniyor diyeceðiz bunu dedikten sonra kiliseye gidip Mitchell ve adamlarýndan önce orada hazýr bulunarak iþi yapacaðýz.’’
‘’Ya adam içeriye kimseyi almaz ki bu nasýl bir plan?’’Edward hemen planýn kalan kýsmýný söylemek için karþýsýndaki Steve ve charlie’yi yanýna çaðýrýr 3’ü kenetlenir ve Edward planýný ne yapacaklarýný sonuna kadar anlatýr ve sonunda kenetlenmeyi býrakýr 3’lü Steve, Edward’a bakarak
‘’Senden haini ve cini hatta þeytaný yok bu dünyada.’’der ve gülüþürler.Sonra da planlarýný devreye sokmak için planýn ilk adýmý olan halký kýþkýrtmaya baþlarlar.

Mitchell sevincinden zevkten dört köþe olmuþcasýna seviniyordu.Yanýnda adamý Shure vardý.O da patronunun bu sevincine hem þaþýyordu hem de onunla bu mutluluðu paylaþýyordu.Mitchell birden sevincini kýsa keserek yanýnda merakla kendisine bakan adamý Shure’a dönüp
‘’Sence Shane ile evlenmem doðru mu?’’
‘’Efendim ben buna karar veremem en sonunda bu karar sizin kararýnýz mutlu olmayý umuyorsanýz bence evlenin.’’Mitchell adamý ve de oðlu gibi olan Shure’un kendisi hakkýnda rahatlatýcý konuþmasý bir an olsun kendisini mutlu etmiþ olur.Onun omzuna elini koyarak
‘’Sað ol Shure oldu mu?benim hakkýmda dediklerin gerçektende rahatlatýcýydý.’’
‘’Efendim ben zaten sizin rahat yaþamanýz ve de zenginliðinizi hem sürdürmeniz hem de daha da zengin olmanýzda yardýmcý olmak için varým kýsacasý bu benim görevim.’’
‘’Görevin olsa bile gerçektende en iyisini yapýyorsun.’’
‘’Sizde sað olun efendim benim için dedikleriniz adýna.’’
‘’Olsun Shure.Sen ne yaparsan yap ister kötü ya da iyi olsun sen benim için her zaman bir evladým gibiydin ve de her ne olursa olsun böyle de kalacaksýn.’’
‘’Beni ijya ediyorsunuz efendim.’’
‘’Býrakta seni biraz met edeyim.Sen en mutlu günümde bile yanýmda ve benim her türlü beladan önceden de korudun þimdi de koruyorsun.’’
‘’Efendim artýk beni býrakýnda eþiniz olacak Shane hazýr mý diye baksanýz iyi olur?’’
‘’Doðru dedin Shure.’’dedikten sonra kilisede bulunduðu yer olan düðün zamanlarýnda kullanýlan damatlarýn ve gelinlerin giyinme, soyunma yerlerinin hemen yakýnýndaydý Shure ile Mitchell.Mitchell adamýný koridorda býrakýp birkaç adým attýktan sonra Shane’in giyindiði yere gelip kapýyý çalar.Ýçeride bulunan Shane ve onun giyinmesinde yardýmcý olan ve de Mitchell’ýn kardeþi bir de Mitchell’ýn kardeþi Pray’in yardýmcýsý vardý.Kapýnýn çalýnmasýyla birlikte odada bir an telaþ olur.Ama bu telaþ kýsa sürede yerini gülüþmelere býrakýrken kapýya gelen Pray kapýyý hafifçe aralayýp kendisine þaþkýnca bakan kardeþi Mitchell’a.
‘’Abi biraz daha bekleyemedin mi?’’
‘’Ne yapayým evleneceðim kadýnýn ne kadar güzel olduðunu görmek istedim.’’
‘’Abi zaten düðün anýnda rahip’e evet derken yanýnda zaten o güzelliði göreceksin.’’
‘’Niye þimdi içeriye girmemi engelliyorsun ki sevgili kardeþim.’’sevgili kardeþim dese de biraz kýzarak diyordu bunu Pray’a.Pray’de abisini uzaklaþtýrmak ve de düðünün uðuru kaçmasýn diye lafý deðiþtirmeye ve durumu anlatmaya çalýþýyordu.
‘’Abiciðim anlasana beni ya sen böyle yaptýkça düðünün güzelliði ve uðuru kaçacak.’’
‘’Ne uðurumuymuþ bu ya nereden çýkartýyorsun bunu.’’
‘’Abi hiç evlenmediðinden bilmiyorsun ki düðünlerin adetlerini ya en azýndan baþka düðünlerde bulunmadýn mý sen?’’
‘’Bulundum da hiç böyle bir þey duymadým.’’
‘’Abi bu bir adet gibi bir þey.’’
‘’Ne adeti ya?’’
‘’Bildiðin gelenek hem bu dediðim eskilerden kalma ve hala devam edip süren bir þey evlenmediðinden tabi ki bilmiyorsun abiciðim.’’
‘’Ama ben güzeller güzeli eþim olacak bir ömrü birlikte geçireceðim karýmýn ilk anýný göremeyecek miyim?’’Mitchell üzgünmüþ gibi yaparak kardeþini etkileyerek Shane’i bir an olsa da görmeyi planlýyordu. Ama Pray’de kanacak birisine benzemiyordu.
‘’Hiç numara yapmaya çalýþýpta beni kandýrýp içeri gireceðini sanma tamam mý?’’
‘’Ýyi ya artýk sana boyun eðmek zorunda kalacaðým kimseye eðmemiþken.’’
‘’Abi bak sayemde yapmadýðýn bir þeyi ilk kez yapmýþ oldun.’’
‘’O zaman ben þimdi adamlarýmla kilisenin büyük salonuna geçiyorum adamlarýmla oldu mu sizde fazla geç kalmadan gelin kilisenin ayin salonu olan büyük salona.’’
‘’Peki abi.’’diyerek önce kapýyý kapatýr sonra da yardýmcýsý ile abisinin eþi olacak Shane’in yanýna gelir.Ama geldiðinde yardýmcýsýnýn öylece aðlayan Shane’i aðlamasýný engellemek için uðraþtýðýný görür.
‘’Ne oldu sana Shane’ciðim.’’Shane aðlayan gözleriyle karþýsýndaki Pray’e bakýp
‘’Ben nasýl bu hallere geldim.’’
‘’Ne hali ya hem sen neden aðlýyorsun ki.Abim evleneceðim dediðinde çok sevinmiþtim ama þimdi senin aðlamaný görünce bunda bir iþ olduðunu anlamaya baþlýyorum.’’Shane aðlayarak yaþadýklarýndan birkaç bir þey anlatmaya baþlar.
‘’Aðlamamýn nedeni aslýnda baþit bi þey.’’
‘’Nedir ki seni evleneceðin gün üzen neden?’’
‘’Ben senin abini yani Mitchell’ý sevmiyorum.’’Pray duyduðu bu ilk cümleden sonra þaþar bu duruma ve neden Shane’in istemeden evlenmek istediðini merak eder.
‘’Peki abimin teklifini neden kabul ettin.Yoksa seni zorladý mý seni evlenmek konusunda?’’
‘’Zorlamadý ama ben mecburtiyetten kabul ettim bunu ortada kalmamak adýna.’’
‘’Biliyorum senin hapiste bir süre kaldýðýný ama abim senin suçsuz olduðunu iyi biri olduðunu söylerdi hep bana.’’
‘’Abin aslýnda sana yalan söylemiþ.’’
‘’Hangi konuda ya da konularda?’’
‘’Ben aslýnda sanýldýðý gibi iyi biri deðilim.Ben aslýnda baþkasýný seviyordum.’’Pray hiçbir þey anlamadýðýndan iþi en baþýndan öðrenmek ister Shane’den.
‘’Sen bana her þeyi en baþýndan anlatsana.’’dediðinden sonra yaklaþýk 15 dakika boyunca Shane, Edward’la yýllar boyu yaþadýðý aþký onunla birlikte yaptýklarýný ve onu ne kadar sevdiðini hatta Edward’ý Mitchell’ýn öldürttüðünü söyler.Sözlerinin sonunda da Pray’e abisinin kendisini Edward’la birlikte buradaki son iþte yakalandýklarýný ve çaldýklarý paranýn yerini söylediðini ve Edward’ý son bir kez göstermeden öldürdüðünü der ve
‘’Anlýyor musun beni artýk Pray.Ben bir nevi istemeden zorla evleniyorum.Þimdi burada bu kilisede bir baþkasý ile evleniyorum.Ben yýllar boyu bir adamý sevdim ve onunla her þeye katlandým.Onunda ölmesiyle birlikte hem ortada kalmamak hem de sevgimi içime gömüp buradaki halkýn abine kötü bir þey yapmamasý için kabul ettim abinin bana vaat ettiði her þeyi.’’
‘’Ama bir insan nasýl olurda bir baþkasýný severken onunla deðilde bir baþkasýyla evlenir.’’
‘’Dediðim þeyler olunca sen de benim yerimde olsan kabul ederdin.’’
‘’Peki abim senin bu isteksizliðini biliyor mu?’’
‘’Elbette biliyor.Ben benim bu halimi bilmeden evlenmesini istemezdim.O da zaten beni zor kabul ettirdi.’’
‘’Ya abim nasýl bir aþkla sana baðlanmýþ ki þaþtým doðrusu bu iþe.’’
‘’Þaþmana gerek yok artýk bazý þeyler gerçek olmaya baþladý.’’
‘’Nasýl þaþmayým.Ya sen abime kötü þeylerde bulunursan?’’
‘’Neden böyle bir þey geldi ki aklýna?’’
‘’Neden gelmesin ki.Sen belki de sevgilini öldüren adamla evlenerek onun geriye kalan hayatýný mahvetmek istiyorsun.’’Shane bu hiç aklýna gelmeyen fikri düþününce birazda olsa aklýna yatan bir þey gibi geldi.Ama birden bunu deðiþtirip Pray’e karþý çýkar.
‘’Sen neler diyorsun benim hakkýmda böyle.’’derken arada ayaða kalkýp gelinliðini kendisi tutarak odadan çýkýp kilisenin ayin salonuna gider.Arkada kalan Pray ve yardýmcýsý sonradan odadan çýkarak salona gider.
Salonda ise ses çýkmýyordu.Halktan kimse yoktu.Mitchell adamý Shure’la birlikte ayin salonunda pederi beklerken sýkýntýlý gözüküyordu biraz.Arkasýna dönüp salondaki koltuklara baktýðýnda bomboþ koltuklarý görerek biraz içi burkularak Shure’a.
‘’Ya þu boþ koltuklara birkaç adam mý koysak mý ne?’’
‘’Neden ki efendim?’’
‘’Anlamadaýn mý Shure evleneceðim kadýn en azýndan evliliðinde birkaç kiþinin olmasýný hak eder herhalde deðil mi?’’
‘’Ama efendim ailesini getirtecek halimiz yok yani.’’Mitchell kýzarak bakar Shure’a yaptýðý espriden dolayý.Shure ise buna raðmen gülüyordu.
‘’Gülmeyi býrakta þu adamlarýn hepsini koltuklara oturt.’’
‘’Bizi kim koruyacak o zaman?’’
‘’Sen varsýn ya yanýmda.’’
‘’Ama bende sizin þahidiniz olabilirim.’’Mitchell, Shure’un söylediklerine hak vererek
‘’Haklýsýn ama sen yine de hem þahit olursun hem de herhangi bir tehlikeye karþý yanýmda beni korursun.’’
‘’Oldu efendim.’’diye Mitchell’ýn dediklerine onay verirken Mitchell öne doðru hareket ederek kendi kendine söylenir.
‘’Nerede kaldý bunlar ya.Birazdan halk her þeyi duyup gelecek buraya her þeyi bozup engellemye.’’
‘’Ne oldu efendim kendi kendinize bir þeyler mi dediniz?’’
‘’Evet.Baksana daha gelmdeiler çok geç kaldýk.’’
‘’Gelirler efendim.’’diyordu ki o an önden yanýnda kimse olmadan gelen Shane’i görür Mitchell ile Shure.Shane’in neden tek geldiðini anlamaya çalýþýrlar.Ama hemen birkaç saniye içinde Shane’in arkasýndan Pray ve diðer kýz gelir.Mitchell bir an düþtüðü endiþeyi yerine güzellikler alýr.Mitchell’ýn yanýna gelince Shane ve diðerleri Mitchell hemen Shure’a dönüp ona
‘’Nerede kaldý bu peder bir baksana geliyor mu?’’Shure denileni yapmak için hemen bulunduklarý pederin kürsüsünün arkasýna doðru gidip perdeyle kapatýlmýþ olan yere girer pedere bakýnýr birkaç saniye ama önce kimseyi göremez karþýsýnda.Etrafýna bakýnýrken birden yanýna hiç tanýmadýðý birisi gelir.Sessizce gelip
‘’Kimi arýyorsunuz?’’der adam ve birden korkarak arkasýna döner Shure.
Bu korku kendisine yeter de artar Shure için.Sonra da kendisine sessizce yaklaþýp gelen ve tanýmadýðý adama bakarak
‘’Sende kimsin be adam ne arýyorsun burada?’’
‘’Sen ne arýyorsan bende onu arýyorum.’’
‘’Nasýl yani?’’
‘’Ben buranýn pederinin bir nevi papazýnýn yeðeniyim.’’
‘’Papazýn yeðeni mi var?’’
‘’Evet olamaz mý böyle bir þey.’’
‘’Olurda þaþýrdým.’’
‘’Niye þaþýrýyorsun ki sen ya kötü bir þey mi gördün bende de ondan mý laf atýyorsun?’’
‘’Kýzma ya ben sadece böyle bir kiþiyi bilmediðimden þaþýrdýðým için sordum.’’
‘’Ýyi o zaman.’’
‘’Sen buralardasýn da peder nerede?’’
‘’Hazýrlanýyordu düðün olacaðýndan özel bir kýyafet giyiyorda.’’
‘’Peki o zaman pederin yeðeni.’’der.O sýrada da arkadaki büyük sinema perdesi gibi duran perde hafifçe aralanýr.Aralanan perdeden düðünü yapacak olan peder yani kilisenin papazý çýkagelir.Papaz ön tarafta konuþan ikiliyi görerek yanlarýna doðru gelir.Sessizce ikiliye doðru yaklaþýr.Bir anda papazýn yeðeni arkasýna döndüðünde papazý görür.Sessiz kalýp önüne döner.Ardýnda da Shure’da arkasýna dönmek istediðinde papazýn yeðeni engeller.Zaten sonrasýnda da papaz gelir ikiliye gözükür.
‘’Papaz geç kaldýðýnýzý düþündü Mitchell bey de o yüzden arkaya gelip bakayým dedim.’’
‘’Buraya gelipte bakmana gerek yoktu.Zaten geliyordum.’’
‘’Size bu arada bir þey sorabilir miyim?’’
‘’Buyur evlat ne istersen sorabilirsin.’’
‘’Ya bu arkadaþ sizin yeðeniniz mi?’’
‘’Neden sordun ki þimdi bunu tabii ki de yeðenim o.’’
‘’Sadece bir meraktý.’’
‘’Merak etmene gerek yok evladým.Hem yeðenimden herhangbibir þüphe duyuyorsan bana dürüstçe söylede yalan söylemekten dolayý günaha girme.’’Shure bir an papazýn haklý olduðunu görerek hatasýný telafi etmek isteyerek
‘’Gerçektende sizden ve þu an burada bizimle bulunan yeðeninizden özür diliyorum.’’
‘’Özür dilemene gerek yok.’’
‘’Bence gerek var efendim ben bir hata yaptým sonra da bunun farkýna vararak sizden ve yeðeninizden özür diledim.Sizin bu yaptýðýnýz hoþgörü aslýnda takdir edilmesi gereken bir þey.’’
‘’Her neyse artýk düðüne geçsek iyi olur.Yoksa Mitchell beyden iþim hakkýnda bana olumsuz þeylerden bahsetmesini istemem.’’
‘’Böyle bir þey yapmaz Mitchell bey.’’
‘’Olsun ben yine de iþimi çok iyi yapmak istediðimden dolayý geçelim.’’der.Sonrasýnda arkadaki odalara açýlan salondan ilerleyerek kilisenin ayininin yapýldýðý ve de düðün gibi benzeri iþlerin yapýldýðý yere gelirler.Geldiklerinde Mitchell ile Shane yan yana papazýn kürsüsünün önünde duruyorlardý.Mitchell gözlerinin içi gülüyordu sevdiði kadýnla evleneceðinden dolayý ve onun elini büyük bir sevgi ve hisle tutuyordu.Shane ise dýþarýya ve etrafýndakilere karþý gülücükler saçsada aslýnda içi kan aðlýyordu.Mitchell’ýn elini tutsa bile hiçte isteyerek tutmuyordu.Sadece Mitchell’ýn sevgisine karþýlýk vermemezilk yapmamak ve de onun kendisinden herhangibir þüphe duymamasýný diliyordu.
Arka tarafta ise 10 kadar adam ile birlikte onlarýn yanýnda bulunan Pray ve yardýmcýsý hepsi birlikte gerçekleþecek olan düðünün yapýlmasýný bekliyorlardý.Papazýn kilisenin ayin salonunda gözükmesiyle birlikte herkes biraz olsun sevinirler.Papazýn kürsüye gelip yerini almasýyla birlikte Shure ile papazýn yeðeni þahit olarak yerini alýrlar.Mitchell þahit olarak gelen ve tanýmadýðý adamý görünce adamý Shure’a dönerek
‘’Bu da kim Shure?’’
‘’Papazýn yeðeniymiþ.’’
‘’Papazýn yeðeni varmýþta buraya gelmiþ.’’
‘’Evet papazda öyle söyledi.’’
‘’Ýyi öyleyse.Ne yapalým mecbur onun þahitlik yapmasýný kabul edeceðiz ama ben Pray’ýn þahitlik yapmasýný istiyordum ama o da sonradan nedense vazgeçti bundan.’’
‘’Olsun efendim sizin için sonuçta þu an evlenmek önemli.’’Papaz birden bu konuþmayý keserek kon uþan Mitchell ile Shure’u susturur.
‘’Artýk sussanýzda þu evlilik meselesini sonuçlandýralým.’’
‘’Peki papaz efendi.’’Papaz bundan sonrasýnda ilk sözlerle düðünü baþlatýr.
‘’Sevgili konuklar bu gün burada kentimizin fevkalede zengini Mitchell ile evlenmek istediði haným bulunuyor.’’der sonra karþýsýnda evlenmek için duranlara bakarak
‘’Ýlk olarak bayan Shane Figrett yanýnýzda bulunan bay Mitchell’ý eþ olarak kabul ediyor musun?’’
Shane bir an bu soru üzerine düþünmeye baþlar birkaç saniye de olsa.Mitchell ise bir an Shane’den cevap gelmeyince korkmaya hatta endiþe dolu gözlerle Shane’e dönüp bakar.Aðzýndan çýkacak bir evet sözcüðüne bakýyordu.Shane ise ortalýðý daha fazla endiþeye vermeden bir an önce cevabýný vermeye karar vererek
‘’Evet papaz efendi Mitchell ile evlenmeyi kabul ediyorum.’’Birden papaz efendiyle de göz göze gelir Shane.Ne olduðunu anlamadan papazý çokça yakýndan tanýdýðý birisine benzetse de nikahýn devamý için susmayý seçer.Papaz ise gözlerin kendisine dikilmesiyle bir anlýk paniðe düþer ama çabucak toparlanarak nikaha devam eder.
Mitchell, Shane’in evlenmeye evet demesiyle birlikte gözlerini dört açarak bir sevinç yumaðýna döner. Bir an önce papazýn kendisine de soruyu sormasýný ve de evet deyip Shane ile sonsuza deðin bir ömrü paylaþmayý istiyordu.
Önde Mitchell sevinç, Shane’de hala kararsýz olmasýna raðmen mutlu gözükürlerken arkada abisinin adamlarý ve yardýmcýsýyla birlikte nikahý izleyen Pray endiþeli ve bu nikahýn gerçekleþmemesi için dua ediyordu.Nedenini kendisi gibi Shane ve yardýmcýsý da çok iyi biliyordu.Shane ile yaptýðý konuþma Shane’i daha yakýndan tanýmasýný saðlamýþtý.Bu evlilik gerçekleþse bile Shane’e olan güveni artýk onu ilk gördüðü zaman gibi olmayacaktý ayrýca nikah sonrasý hayatý Shane’e zindan etmeyi bile þimdiden konuþma sonrasý planlamýþtý.Shane ile Mitchell bir ömrü paylaþmaya bu kadar yakýnken þahitlerden biri olan Shure sürekli yanýnda duran ve papaz efendiye bakýp sürekli iþaretlerle bir þeyler anlatmaya çalýþtýðýný fark eder ama bunun ne anlama geldiðini bir türlü çözemez.
Sonunda papaz efendi ikinci kiþiye ve ikinci soruya gelir.Mitchell heyecandan kalbi yerinden çýkacakmýþ gibi duruyordu.Ve bu halde de olsa papazýn kendisine sorduðu
‘’Sayýn Mitchell bey.Shane Figrett ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?’’diye sorar.Mitchell birden ne olduðunu anlamadan Shane’i tanýdýðý günü aklýna birdenbire getirir.Bu ona ani olarak vakit kaybettirir.Çükü o da biliyordu ki halk bu evliliði ve nikah olayýný duyduðu an burada olacaktý ve her þey hayalleri suya düþecekti.Mitchell düþünmesini bitirip papaza dönerek
‘’Kab....’’derken aðzýndan lafý çýkaramadan birdenbire kilisenin kapýsýný olaðanca gücüyle kýrýlýr. Kýrýlan kapýnýn ardýndan birçok insan kýsacasý York kenti halký önderleriyle birlikte kiliseye ani bir baskýnda bulunurlar.Mitchell arkasýna baktýðýndan hayallerinin suya düþtüðünü görür.Ama birden önüne dönüp papaza bakarak papaza
‘’Kýy þu nikahý papaz efendi ben de Shane gibi kabul ediyorum.’’Papaz efendi kilisesinde gerçekleþen bu olay üzerine nikahý bir kenara býrakýp Mitchell’a.
‘’Þu an nikahý düþünecek durumda deðilim Mitchell bey.’’
‘’Ama bunu yapamazsýn papaz efendi bu nikah yapýlmalý.’’
‘’Olmaz Mitchell bey.Anlamýyor musunuz kiliseyi bastý halk ben bunun hesabýný Papalýða nasýl vereceðim þimdi.’’Mitchell nikahýnýn yarýda kalmasýna mý sinir olsun yoksa ahlkýn artýk kendisine olan güveninin sonsuza deðin bittiðine mi yansýn diye kendi kendine dövünüyordu.
‘’Kýy dedim sana þu nikahý papaz efendi.’’diye baðýrarak papazýn boðazýna sarýlýr.O sýrada halk çok sayýda kiþiyi toplayarak geldiði kilise içinde ilerleyerek Mitchell ile adamlarýnýn üzerine yürüyordu.Mitchell’ýn adamý olan yardýmcýsý Shure hemen þahitlik için durduðu yerden fýrlayýp ilerlemek isterken papazýn yeðeni tarafýndan çelmeyle kendini birden yerde bulur.Yere düþtükten sonra arkasýna dönüp kendisine bu hareketi yapana bakarken papazýn yeðeni aniden giymiþ olduðu kendisini soðuktan koruyan uzun elbisesinin içinden çýkardýðý býçaðý yerde duran ve kendisine bakan Shure’un kalbine saplar.
Mitchell ile papaz hemen yanlarýnda cereyan eden bu olayý görerek ikisi birden þaþýrýr kalýrlar.Mitchell ölen adamý Shure’a bakarak sonra da papaza dönerek
‘’Siz kimsiniz be.’’derken arkada duran papazýn yeðeni tarafýndan kafasýna aldýðý darbeyle kendisine yerde bularak bayýlýr kalýr olduðu yere.Papazýn yeðeni Mitchell’ý Shure’dan aldýðý kýlýcýnýn kýný ile bayýltmýþtý.Olanlar olurken ortalýkta karýþmýþtý.Halk birden Mitchell’ýn adamlarýný etkisiz hale getirmeye baþlýyordu.Mitchell’da yerde baygýn yatýyordu.Shane’de arkadan önde olanlarý gören Pray ve yardýmcýsý da þaþmýþtý.Shure’un öldürülüþüne ve Mitchell’ýn bayýtýlýþýna.Pray yanýna yardýmcýsýna da alarak kilisenin yan tarafýna dorðu koþarak halkýn kendilerine saldýrmasýný engellemek ve öldürülmekten korktuklarýndan kaçarlar.Pray abisinin yaþamasýna seviniyordu ama halkýn ya da papaz ile yanýndaki kiþinin ona ne veya neler yapacaðýndan korkuyoru ve bu yüzden her þeyden endiþe duyuyordu.
Shane olanlardan bir anlam çýkartamamýþtý.Ama o da biliyordu ki biraz daha burada kalsa yeniden yakalanacaktý ve belki de yeniden hapis yolu gözükebilirdi.Yine arkada çok yakýnýnda halk Mitchell’ýn adamlarýyla savaþýrken o karþýsýnda duran papaz ve diðer adama bakarak papaza
‘’Siz kimsiniz papaz efendi.Ne yaptýnýz böyle Mitchell ve Shure’a?’’
‘’Biz bir þey yapmadýk sadece seni kurtardýk böyle bir beladan.’’
‘’Ama neden bunu yaptýnýz ki ben sizi tanýmýyorum papaz efendi.’’
‘’Shane gözlerimin içine öyle bir dikkatle bak ki benim aslýnda kim olduðumu göresin?’’Shane bu soru üzerine iki gözünü dört açýp papazýn gözlerinin içine bakar.Hemen yanlarýnda ise papazýn yeðeni ikiliye doðru bakýp
‘’Biraz çabuk bakýþsanýz olmuyor mu?halk birazdan hepimizi yakalayýp götürecek.’’
‘’Bir saniye sessiz kalýr mýsýn yeðenim?’’
‘’Peki papaz efendi sessiz kalýrým da sizin de haberin olsun derim o kadar.’’Shane bir dakika boyunca papazýn gözlerinin içine iyice bir baktýktan sonra aðzýndan dökülen tek bir sözcük olur.
‘’Edward bu sen misin?’’Papaz efendi gülümseyerek Shane’e.
‘’Tabi ki de benim kýzým ne zannettin.’’Shane birden ne olduðunu anlamadan Edward’a bakarak
‘’Sen nasýl yaþýyorsun ki sevgilim Mitchell öldü demiþti bana?’’
‘’Doðru az kalsýn ölüyordum Steve birkaç saniye geç kalýp yetiþemese gidiyordum baþka bir diyara þimdi de karþýnda bile olamayacaktým.’’Shane yanýndaki kiþiye önüp bakýp
‘’Sen Steve misin?’’
‘’Ne zannettin Shane.’’Shane hala bir þey anlayamamýþtý sevdiði adam yaþýyordu ama onu kurtaran hem eski dostu hem de eski düþmanýydý.Buna raðmen Shane sevdiði adama dönerek
‘’Nasýl oldu da sizin beraber iþ yapmaya baþladýnýz?’’
‘’Bende bilmiyorum ama Steve beni ne olduðunu anlamadan Mitchell’ýn adamlarýndan kurtardý ayrýca deðirmencinin orada da kurtardý.Sonrasýnda bana yeni ve güzel bir var dedi ve eskiyi unutalým diyerek barýþtýk ya da en azýndan kavga etmeyeceðiz.’’diyordu ama halkýn arasýndan bikaç kiþi arka tarafa bakarak gelini ve yanýnda konuþtuðu papaz efendi ile tanýmadýklarý birisini görerek o tarafa doðru yönelmeye baþlarlar.Mitchell’ýn adamlarýn artýk herhangi bir dayanacak gücü yoktu halk karþýsýnda.Her an halk Mitchell’ýn adamlarýný alt edip nikah masasýnýn olduðu yere gelebilirdi hatta bikaç kiþi de bunu yapmak üzere hareket ediyordu.
Steve halktan bazýlarýnýn kendilerine doðru yöneldiðini fark ederek hemen yanýndaki Shane kolundan tuttuðu gibi Edward’ý da yanýna alarak nikah masasýnýn ardýndaki perdeyi aralayýp arka tarafa gelirler.
Oradan da papazýn giyinme odasý ile birkaç tane baþka amaçla kullanýlan odalarý geçerek kilisenin arka bahçesine çýkýverirler.Steve ardýna döüp bakarak Edward’a.
‘’Charlie’ye ne olacak onu böyle býrakamayýz.’’
‘’Ona söylemedik mi halkýn arasýndan sýyrýl da buluþma yerine gel diye.’’
‘’Dedik de baksana görmedin mi halký ve yaptýklarýný biz baya gaza getirmiþ olacaðýz ki halký onlarda önüne kim çýkýyorsa korkmadan herhangi bir tereddütte bulunmadan iþlerini halledip ilerliyorlar.’’
‘’Öyleyse biz buluþma yerine gidelim.Charlie’yi orada bekleyelim er geç gelecektir yanýmýza halk ona da saldýracak deðil ya.’’
‘’Ýyi hoþ buluþma yerine gidelim de ben de halkýn Charlie’ye saldýrmasýndan korkuyorum.’’
‘’Korkuya mahal vermesen iyi olur Steve.’’der Shane.Steve, Shane’e dönüp
‘’Siz iyi olabilirsiniz ama benim yýllarca birlikte çalýþtýðým adamým içeride ve de güvenli deðil.
Çünkü halk zývanadan çýkmýþ durumda kimbilir halk Mitchell’a neler yapacak.’’
‘’Boþversene sen Mitchell’ý.Adamýný yardýmcýný düþünsene.’’
‘’Doðru dersin Edward’ta.Ben merakta kalmaktan Charlie’yi beklemekten yorgun düþmekten korkuyorum.’’
‘’O zaman onu halkýn arasýna atmayacaktýn.’’
‘’Tamam Edward tartýþmaya gerek yok hem tartýþmanýn kimseye de bir faydasý da yok.Bir an önce bu cehennemden kaçýp kurtulalým o da yeter.’’
‘’Hem Charlie dediðin tecrübeli birisi nasýl kurtulacaðýný da çokça iyi bilir.O yüzden bu konu hakkýnda endiþe etmene gerek yok.’’der Steve’in kolundan tutarak 3’ü birden kilisenin arka bahçesindeki duvardan atlayarak York kenti içinde izlerini kaybettirmeye oradan da ayarlanan buluþma yerine doðru yola çýkarlar.
Kilisenin içinde ise Mitchell’ýn adamlarý daha fazla direnemeden birkaçý halk tarafýndan öldürülürler birkaçý da halka teslim olur.Mitchell baygýnlýktan kurtulup uyandýðýndan halk onu çoktan yakalamaýþtý ve kilise içinde sorgulamak ve de bu olanlarýn anlatýmý, bilgi verimi için uyanmasýný bekliyorlardý.Halktan birkaç kiþi o uyanýnca yapmadýklarý iþkence býrakmayýp Mitchell’ý döve döve yine bayýltýyorlardý.Ayrýca Mitchell ölen adamlarýna ve de en çok ölen yardýmcýsýna üzülüyordu.Shure ise adeta pisi pisine gitti deyime uyacak bir þekilde adamlarýna saldýran halka karþý saldýracakken ölmüþtü.Mitchell halk tarafýndan sorgulanmak için kýsa bir süreliðine uyandýrýldýðýnda hep þunu düþünüyordu
‘’Ben ve adamlarým hatta ailemin adýna, þerefine yakýþmýyor bu yapýlan ben ve adamlarým bunu hak etmedik.’’diye düþünüyordu.


DEVAMI YAKINDA...