Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Benim öpöz teyzem olmakla birlikte doðal olarak kendisine ‘ Teyze, diye sesleniyorum; ama benim dýþýmda bile yüzlerce insanýn kendisinden içtenlikli bir þekilde ‘ anne, teyze, abla diye söz ettiklerinin canlý tanýðýyýmdýr. Rabbiþ teyzem, bundan üç ay kadar önce sað elinin bileðinde meydana gelen bir burkulma nedeniyle hastaneye gitmek zorunda kaldý. Zorunda kaldý, diyorum zira; gerekmedikçe doktora gitmeyen ve ilaç almayan bir yapýdaydý. Teyzemin, baþkalarýnýn kullanmakta olduðu ilaçlara imrenerek ortak olmak gibi bir alýþkanlýðý da yoktu. Oysaki, birilerinin bir yerini im ederek; aðrýdan, sýzýdan ve ya baþka bir rahatsýzlýktan söz açtýðýnda, orada bulunanlardan kimilerinin de benzer þekilde þikayetlerde bulunduðunu ve adeta ilaçlarýn ortaklaþa kullanýldýðýný görmüþümdür. Bir baþka anlatýmla, bir kimsenin bir hastalýktan þikayet ettiðinde, orada bulunanlardan, teyzem yaþýnda olan kadýnlarýn da tüm benzer dertlerinin depreþtiðini ve genelde dertlerinin biribirine çok benzediðini ve de nerdeyse bir hastaya yazýlan ilaçlarýn, gene neredeyse ortak kullanýldýðýný vurgulamak istiyorum… Uzatmayayým, teyzem o gün ortopedi uzmanýna muayyene olur ve bir iki parça ilaç, merhem falan alýr. Teyzemin küçüðü olan annem de, biz de sonradan duyduk: Doktor, teyzeme, ‘ Filmde kýrýk- mýrýk gözükmüyor; ilaçlarýný kullan, der. Ama, ‘ Hani þu bildiðimiz balon var ya, onlardan üç-beþ tane al, onlardan birini küçük bir portakal büyüklüðünde þiþirerek, þu þekilde ( Balonun avuç içinde olduðu halde bir çok kez açma kapama) egzersiz yapmayý da ihmal etme…Balon patlayacak olursa yenisiyle deðiþtir, diye tembihler. Ayrýca bir hafta sonra kontrol için geleceksin, diye de ekler. Doktora gittiði gün ile kontrole gideceði bir hafta içinde uzun uzun görüþtük. Teyzem, çocuk gibi balon elde olduðu halde günlerini geçirirken zaman zaman sýkýlýyor ve kontrol için gittiðinde doktor uygun görürse örgü iþine devam etmek istediðini yineliyordu. Bir kere bordo kazak sözü vermiþti dört yaþýndaki en küçük torunu olan Rabbiye’ ye…O da anneanesinin dizinden inmiyor, kazaða ne zaman baþlayacaðýný sorup duruyordu… Rabbiþ teyzem, adýnýn verildiði için bu torununa ayrý bir sevgi beslediðini de belli ediyordu, ayrýmýnda olmadan. Teyzem, hane halký tarafýndan yer yer egzersizi boþ vermemesi konusunda uyarýlmasýndan rahatsýz olmaya baþlamýþtý ki, kontrol günü geldi. Kontrole gitmek için evden çýkmadan önce çantasýna þiþirilmiþ üç balon ile örgü þiþlerini yerleþtirdi. Eve dönmeden yüncüye uðrayýp alýþveriþ yapacak, hatta eve dönüþünde Rabbiye’ nin kazaðýna baþlamýþ olmayý bile düþünüyordu, günlerdir. Hastanenin kapýsýnda her hasta gibi teyzemin yolu da kesildi, özel güvenlik elemanlarý tarafýndan. Her birinin elinde birer telsiz telefon, öbür elinde arama-tarama için gerekli elektronik aygýtlar bulunuyordu. Ýçlerinden bayan olaný teyzemin üstünü aradý. Erkek güvenlik görevlilerinden birisi, elindeki çantayý açmasýný söyledi teyzeme. Ýþ teyzeme kalsa, balonlarýn patlamamasý ve þiþlerin herhangi bir kazaya neden olmamasý için özenle açacaktý çantayý. Ama, özel güvenlik görevlilerinden en genç olaný hoyratça bir hamle ile teyzemin elindeki çantayý kavradý. Teyzem, heyecanla “ Aman evladým, patlar” diye baðýrdý! Bu anda, artarda iki balon patlamýþtý bile...Ayný anda, genç güvenlik görevlisinin avuç içine de örgü þiþi battý.. Güvenlik görevlisinin “ Anam!” diye baðýrmasýyla mozaik zeminde kan belirmesi bir anda oldu. Bu sýrada içeri alýnmak için aranmayý bekleyenlerden bir kadýn, olup biteni baþýndan beri ürküntü ile izlemekte iken, teyzemin ‘Aman evladým patlar, demesiyle birlikte iki balonun patlamasýndan ve genç güvenlik görevlisinin ‘ Anam!, diye baðýrmasýndan sonra, her bir damladan bir sonrakinin daha çok hýzlanarak mozaik zemine süzülmekte olan kaný görünce, “ Amanýn bomba!... Amanýn bomba!... Yaralý var!... Kan aktý!... Kan !... Kan!...Ka…” diye baðýrdý ve kendinden geçerek yere yýðýldý! Bütün bunlar bir-iki dakika içinde oldu. Ortalýk bir anda karýþtý. Bir karmaþa, bir karmaþa! Doktorlar, saðlýk görevlileri sedyelerle olay yerine üþüþtüler. Her geçen saniye çoðalmada olan kalabalýk, baðrýþ çaðrýs arasýnda kargaþanýn içine þuursuzca dalýyodu…Aniden bastýran bir saðanaðýn ardýndan ortaya çýkan boz bulanýk selin önüne çýkan her nesneyi alýp götürmesine benzetmek olasýydý bu durumu. Her nasýl olduysa, o sýrada bir güvenlik görevlisinin silahý da birkaç kez patlamadý mý!...Ýþ büsbütün çýðýrýndan çýkmýþtý… Trafik araçlarý, ambülanslar, terörle mücadele timleri, olay yeri inceleme ve organize suç örgütü ekipleri sirenlerini çalarak, tepe lambalarýyla hastanenin bahçesine doluþtular. Olay yerinde görgü tanýklarýnýn verdiði kýsa bilgilere göre, teyzem bir arabaya týkýlarak götürüldü… Anonslar duyuldu sonra, ortalýðý yatýþtýrmaya yönelik: “ Sakin olun! Sakin olun! Panik yapmanýza gerek yok! Daðýlýn ve yol açýn! Daðýlmadýðýnýz takdirde….. “ gibi...Güvenlik Kuvvetleri’ nin bu gibi olaylara müdahale ettiðinde hep yapýldýðý üzere, kalabalýk slogan atmayý ve alkýþlamayý ihmal etmedi… Güvenlik kuvvetleri, güvenlik þeritleriyle olay yerinden geçiþleri engellediler. Rabbiþ teyzemin olay yerinde kalan çantasý ayrýca, güvenlik þeridi içine alýndý. Güvenlik önlemi çanta etrafýnda özellikle yoðunlaþtýrýldý. Ve bomba uzmaný beklendi bir süre. Sonunda astronot giyim ve donanýmýný anýþtýran bir görüntü ile bomba uzmaný ortaya çýkýnca, kalabalýktan bir-iki bildik sloganla birlikte alkýþ sesi yeniden yükseldi…Güvenlik kuvvetlerinin orada bulunan yetkilisi, meraklý kalabalýðýn daðýtýlmasý için emir verdi. Ama, bu pek kolay olmadý… Bunun için kýyasýya cop kullanmak zorunda bile kaldýlar! Olay yerine ilk ulaþan bir-iki basýn mensubundan bu durumu görüntülemeye yeltenenlerin dövülmesinde ve kameralarýnýn parçalanmasýnda yurttaþlarla güvenlik güçlerinin iþbirliði ettikleri gözlendi. Rabbiþ teyzemin çantasýna fünye yerleþtirildi. Çantanýn imha edilmesiyle birlikte içinden çýkan iki örgü þiþi, yarým simit, en küçük torunu Rabbiye’ nin 6x9 fotðrafý, balon parçalarý, daðýlmýþ ilaç kutularý, saðlýk karnesi ve bir de cüzdan çýktý!... Bomba uzmaný bunlarý özenle topladý ve incelenmek üzere ilgililere teslim etti. Televizyonlarýn canlý yayýn araçlarý, muhabirler, haberciler ulaþtýlar olay yerine… Medya kuruluþlarýnýn haber peþinde koþan elemanlarý ilk bilgiyi orada hazýr bulunan meraklý vatandaþlardan almayý denediler ama, elde edilen bilgiler birbirini hiç tutmadý Örneðin; muhabir, bir yurttaþý çevirip sorduðunda, yurttaþ, ‘ Bombanýn ayaðýný dibinde patladýðýný söyledi ilkin. Ayrýntý vermeden saçýný düzeltti ve býyýðýný sývazladýktan sonra, “ Hangi televizyon” diye sordu. Daha sonra da, cep telefonuyla evini aradý, o kanalý izlemeleri için. Ayrýntýlara gelince, yurttaþ : “ Dedim ya bomba ayaðýmýn dibinde patladý. Canlý bomba hasta gibi gelmiþ hastanenin kapýsýna!.. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin! Büyük faciadan kýl payý dönüldü. Allah yardýmcýmýz oldu! “ Bir baþka yurttaþ da baþka bir muhabire olayý þu þekilde özetlemeye çalýþýyordu: “ Terorist kadýn üç kiþiyi gözümün önünde þiþledi!.. Þiþler aha bu kadardý! Çantasýnda patlayýcý da varmýþ, öyle dediler.. Yahu sizin televizyon hangisi? Canlý mý veriyorsunuz?” Baþka bir yurttaþ, muhabirden mikrofonu eline alarak konuþmayý yeðledi. Konuþmaya baþlamadan önce, “ýhhhýýý!... ýhhhýýý!...” diye boðazýndaki gýcýðý gidermeye çalýþtý. Yurttaþ anlatmaya baþladý: “ Aman Allahým… Ben Kýbrýs Barýþ Harekatý’ na katýldým da bu kadar heyecan yaþamadým!... Hemþerim, Fransa’ da eniþtem var, bir selam yollasam.. Fransa’ dan izleniyor mu sizin kanal? Sonra þey oldu birader!... Bir patlama duydum! Silahlar patladý arka arkaya… Vay anasýný deyip kendimi yere attým!... Dedim ya, ben savaþ gördüm Kýbrýs’ da; deneyim sahibiyim ne de olsa. Sizin kanal Fransa’dan izleniyor mu? Eniþte selamlar. Abla nasýlsýn ? Ben Keramettin. Ýki bayram ve yýlbaþý.. Derken kriz! Durum periþan… Beþ yüz avro!... Avro!... Yani!... Þey!.. Daha fazla dayanamadým, yýðýlýp kalmýþým olduðum yere.. Gardaþ, seninle görüþmeden bir iki dakika önce kendimi toparlayabildim anlaþýldý mý? Þey!.. Fransa! Fransa!.. Hay Allah!.. “ Hastane önünde bu geliþmeler olurken televizyon kanallarý da boþ durmadý elbet: Flaþ!... Flaþ!... Flaþ!...Hastane kana bulandý!... Haber Ankara’ ya bomba gibi düþtü!... Bizden ayrýlmayýn!... Az sonra!... Flaþ!... Flaþ!... Flaþ!... Ýntihar komandosu kadýnýn hastaneyi havaya uçurmasýna ramak kaldý!... Bizi izlemeye devam edin!... Hemen þimdi!... Son dakika!... Son dakika!... Son dakika!... Bu kadarý da olmaz dedirten olay!... Kulaklarýnýza inanamayacaksýnýz!... Yetmiþ yaþýnda hasta kýlýðýndaki kadýn canlý bomba çýktý!... Bizimle kalýn!... Birazdan!. Benim kadar olmasa da, teyzemi nereye götürdüklerini ve ne yaptýklarýný merak ettiniz sanýrým. Dilimin döndüðünce özetleyerek anlatmaya çalýþayým: Hastane kapýsýnda yaþanan bu olay, haftalarca önce yurt çapýnda muhtelif illerde dalgalar halinde gelen gözetim altýna alma ve tutuklamalarla iliþkilendirildi!... Ve Rabbiþ teyzem zorlu bir sorgulama geçirdi… Sorgunun derinleþtirilmesi için ek süre alýndý savcýdan. Her operasyonun bir adý olduðu halde teyzemin sorguya çekilmesine kadar, dalgalar halinde gelen bu alýnma ve tutuklamalarýn yapýla geldiði bu operasyona bir ad bulunamamýþtý. Teyzem, üstüne atýlý suçlarý kabul etmedi. Sorulanlardan bir þey anlamadý.. Ne ile suçlandýðýný dahi bilemedi … Üstüne üstüne gidiliyordu: - “ Konuþ be kadýn! Yaþýna baþýna hürmeten insan gibi davranýyoruz! Bizi uðraþtýrma! Kendini de feda etme pisi pisine! Örgütlenme nasýl iþliyor? Sen hangi hücreye baðlý çalýþýyorsun?” Rabbiþ teyzem bu ve benzer sorulara onlarca kez muhatap oldu ama, anlatacak bir þeyi yoktu. Örgüt de, örgüt, diye üstüne vardýklarý sýra, Teyzem: - “ Ben örgüt bilmem, torunuma örgü iþiyle ilgili çarþýdan alýþveriþ yapacaktým; onu mu söylüyorsunuz; þiþler de onun içindi. “ diyordu… Üstüne atýlan suçlamalarla ilgili; “ Bilmiyorum. Ancak, birini aradýðýnýz belli, ama; o ben deðilim. Aradýðýnýz kiþiyi yanlýþ yerde arýyorsunuz” gibi karþýlýklar veriyordu. Sorgucu, bir keresinde gene teyzemin, ” Aradýðýnýz ben deðilim. Vallahi deðilim “ diye konuþtuðunda sorgucu, “ Ne yani, biz seni cami avlusundan mý aldýk” diye çýkýþtýðýnda, teyzemin,” Diyabbakýr’ da Emniyet Müdürünüzü öldürenler camide mevzilenmemiþler miydi? Buna ne diyeceksiniz” diye yanýt vermesi beni çok þaþýrttý doðrusu…Sorguda böyle demesi, üzerine daha çok gelinmesine yol açtý… Gene bir sorgulama seansýnda, teyzem, suçlamalardan bir þey anlamadýðý için, “ Ben fanfinfon’ dan hiç anlamam deyiverdi!... Sorgucular,” Þifreyi çözdük galiba!...” diyerek birbirlerine bakýþýp kaldýlar. Zaten bundan sonra, sorgulamanýn derinleþtirilmesi için ek süre istendi savcýdan. Ek sürenin alýmýndan sonra, sorgulama; fanfinifon’ un örgütlenmenin adý olduðundan emin olarak yürütüldü. Sorgucular, ” Anlat bakalým þu fanfinfon iþinin iç yüzünü; sen de kurtul biz de” dediler. Bir demediler, beþ demediler… Sonunda teyzem,” Tamam” dedi, “ Anlatayým. Ama, aklým erdikten sonra çok saçma geldi bana bu fanfinfon iþi.” Onca adam toplanmýþ. Sorgulanarak tutuklanmýþlar, bir de!... Büyük iþ demiþler! Büyük dava demiþler!... Yüz yýlýn davasý demiþler…Ama, adý konmamýþ. Rabbiþ teyzemin sorgulanmasý sürecinde kurduðu bir cümlede geçen fanfinfon büyük davanýn adý oldu. Fanfionculuk, Fanfinfon yapýlanmasý, Fanfinfon örgütlenmesi, Fanfinfon terör örgütü, Darbeci Fanfinfon gibi kavramlar yaþamýmýzýn bir parçasý olup çýktý. Onunla yatar, onunla kalkar olduk. Daha önce tanýþýklýðý olmayan ve birbirini hiç görmemiþ; hatta yan yana görünmeyi ve birlikte bir davanýn sanýðý olmayý bile içine sindiremeyecek; ve hatta ayný dernekte üyelik yapmaya dahi katlanamayacak naturada insanlar metazori bir þekilde ayný örgütlenmenin içinde var sayýldýlar!...Teyzem, bu insanlardan hiç birisini görmedi, tanýmaz. Belki kimilerini televizyondan gözü ýsýrabilir, bu kadar! O da ‘izdivaç, proðramlarýndan gözünü ayýrýp da haberleri izleyebilmiþse, belki! Ama, bu örgütlenmeyi saðlayan kadronun ilk on’ u arasýna girmeyi baþardý!... Asrýn davasý olduðu ileri sürülen Fanfinfon örgütlenmesinin ilk duruþmasý öyle bir ilgi gördü ki, duruþma salonunda yurt içinden ve yurt dýþýndan gözlemci ve basýn mensuplarýna, avukatlara kadar yüzlerce kiþiye yer bulundu ama, sanýklar dýþarýda kaldýðý için duruþma yapýlamadý…Duruþma salonunda gerekli-gereksiz herkese yer bulunduðu halde sanýklara yer bulunamadýðý için duruþmanýn yapýlamadýðý tarihte teyzem orada deðil, sorgudaydý henüz. Ýþte, teyzemin, sorguda; “ Tamam. Anlatayým. Ama, aklým erdikten sonra, çok saçma geldi bana bu fanfinfon iþi.” demesi, yapýlamayan duruþma gününden bir-iki gün sonraya denk geldi. Sorgucular, teyzemin çözüldüðünü ve örgütün yapýsýný ve çalýþma yöntemlerini birem birem açýklayacaðýný ummakla kalmadýlar, “… Aklým erdikten sonra çok saçma geldi bana bu fanfinfon iþi “ demesi,sorgucularýn gözlerinin faltaþý gibi açýlmasýna neden oldu…Bu sözünden ‘ sonradan, yani örgüte girdikten sonra aklýnýn baþýna geldiðini, örgüte girmekten piþmanlýk duyduðun; gelinen noktada is, itirafçý bile olacaðý beklentisine kapýldýlar!... Bakalým, öyle mi oldu!... Sorgucu ekibin önde gideni bu geliþmeyi amirlerine ve diðer ilgililere ilettiler. Artýk, davanýn adý resmen ‘ FANFÝNFON, olmuþtu. Herkes birbirine, ‘ Fanfinfon , dan söz ediyordu.. . Stratejistlerin, terör uzmanlarýnýn, emekli paþalarýn ve büyükelçilerin, özellikle de medya kuruluþlarnýn editörlerinin aðzýnda pelesenk olup çýkmýþtý Fanfinfon!... Bu geliþmenin ardýndan Sorgunun kayda alýnmasýna karar verildi… Fanfinfon örgütlenmesi davasý sanýklarýnýn ilk onu arasýnda gösterilen Rabbiþ teyzem, savcýnýn tutuklama istemiyle mahkemeye çýkarýldý. Sorguda sorulan sorulara benzer sorular yanýnda bir de yüznumaralý gizli tanýðýn verdiði bilgiler ýþýðýnda ne ile suçlandýðý yüzüne karþý anlatýldý, anlatýlmasýna da, gene bir þey anlamadý. Mahkeme, savcýnýn istemine uyarak teyzemin tutuklanmasýna karar verdi. Dokuz aydan beri duruþmaya çýkarýlmayý bekliyor...Daha çok bekler; zira ortada ek iddianame diye bir þey yok!... . Adýnýn verildiði için, torunlarý içinde en çok sevdiði Rabbiye’ yi, “ Anneannen sana kazak örmeye gitti “ diye oyalýyorlar aylardýr!... Ama nereye kadar?!... Teyzemin, sorguda; “ Tamam. Anlatayým……..” diye baþlayan konuþmasýndan sonra yapacaðý, sorgucularýn umut baðladýðý ‘ Fanfinfon, açýklamasý ne mi oldu? Hiç sormayýn! Meðer; teyzem çocukluðunda; kendi dilini konuþan bir ecnebiye rastladýðý zaman, o lisaný fanfinfon, diye tanýmlamakla kalmaz, kendisi de ona, ‘ fanfinfon, diye birtakým yinelemeler yaptýðý zama, o ecnebinin dilini konuþmakta olduðunu sanýrmýþ. . Sözün özü, teyzem, ‘ fanfinfon’ u yabancý bir dilin tanýmlanmasý için kullanmýþ o anda. Sorgucularýn günler boyu sorduðu sorulara, ne yapmak istediklerine ve üzerinde neden bu denli baský uyguladýklarýna bir anlam veremediði ve adamlarýn dediklerinden bir þey anlamadýðý için, yabancý dil mesabesinde kullanmýþ fanfinfon’ u…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |