Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Üstelik yalnýzým evde. Evime baskýna gelenlere “ Yapmayýn, etmeyin.” diyen yok. “ Nereye götürüyorsunuz kadýncaðýzý, mübarek gecenin mübarek saatinde ? ” diyen yok. Ben titremeye baþlýyorum, titrememden evimin camlarý þangýrdýyor. O kadar korkak deðilim gerçekte ama, rüya iþte. Saçmalýk diz boyu sizin anlayacaðýnýz. Önce evi hallaç pamuðu gibi atýyorlar. Kitaplarýmý , bilgisayarýmý, fotoðraf albümlerimi, bilgisayar çýktýlarýmý alýyorlar. Lavanta kesesi örerken kullandýðým renk renk boncuklarýmý dahi alýyorlar…Hatta makyaj malzemelerimi bile. Rüya bu ya, ben de yalvarýyorum; hiç olmazsa göz kalemimi bir de rujumu býrakýn, ben onlarsýz yapamam diyorum. Soluk benzimi, yarýsý dökük kirpiklerimi gösteriyorum. Arsýz arsýz sýrýtýyorlar karþýmda, vermiyorlar. Sonra alýyorlar ellerine cep telefonumu, mesajlarýmý okuyorlar hararetle. Okurken de, mesajlarý birbirlerine gösterip gülüyorlar tilki kurnazlýðýyla. Bunun anlamý, “ Hýh ! Aradýðýmýzý bulduk.” demek oluyor. Ben aðlamaya baþlýyorum hüngür hüngür. Arýyorum arýyorum gözyaþlarýmý silecek mendil bulamýyorum. Bir görevli bana, yataðýmdaki çarþafý çekip veriyor. ” Al sana mendil, anca yeter.” diye alay ediyor. Rüya deðil, sanki kâbus. Beni emniyete götürüyorlar, sorgu odasýna alýyorlar. Ýlk kez giriyorum sorgu odasýna. Neyle suçlandýðýmý soruyorum, rütbesini- makamýný bilmediðim bir adam yanýt veriyor: “ Sakýncalý telefon mesajlarýnýz.” diyor. Suçum öylesine sabitmiþ ki, kimse beni kurtaramazmýþ içeriye týkýlmaktan. Baþlýyorlar mesajlarýmý okumaya: “ Toruna gidiyorum.” - “ Torundan geliyorum.” - “ Torun çaðýrdý, o ne isterse yaparým.” Soruyorlar bana: “ Bu Torun, Öztorun Paþa mý ? Emekli bir askerle ne iþiniz olabilir ? Siz de mi darbe hazýrlýðý içindesiniz ? ” …Gülmeye baþlýyorum…” Torun, þu bildiðiniz torun. Benim torunum.” diyorum. Cüzdanýmdan torunumun fotoðrafýný çýkarýp gösteriyorum. Devam ediyorlar: “ Tabuttakiler çoðalýyor.” - “ Seni de tabuta alalým.” - “ Recep’i de tabuta koyalým mý ? ”…Bu mesajlarýn ne anlama geldiðini soruyorlar . “ Kaç kiþiyi öldürüp tabuta koydunuz ? “ diye soruyorlar. Beni yine bir gülme alýyor, hatta gülme krizi tutuyor…” O tabut, internetteki bir edebiyat sitesinin adý. Ýnanmazsanýz google’ den bakýn, tabut. net “ diyorum. Hemen bakýyorlar ve sesli sesli okuyorlar: Tabut. net…Edebiyat, kültür ve sanat portalý. Sorgu devam ediyor: Tabuta almak da ne demek oluyor peki ? Edebiyat sitesine genç yazarlarý davet ediyoruz diyorum. Sorgucularýn hepsi mosmor. Çünkü, yanlýþ birini sorguya aldýklarýný anlýyorlar. Yine de sorgu hâlâ devam ediyor: “ Peki buna ne diyeceksin ? ” “ Þifreni söyle, kendini tanýt. Herkes sana hoþ geldin diyecek.” diye mesaj çekmiþsin birine. Ýllegal bir örgütten ve onun þifresinden söz ediyorsun mutlaka. Alaylý alaylý yanýtlýyorum: “ Ýþte o o edebiyat sitesi olan tabut'a üye olan kiþinin siteye giriþ þifresi d.”…..Dangalaklar diyemediðim için çok üzülüyorum. Rüya bu ya, saçmalýk iþte. Sorgucu baþý, kesin bir kanýt bulmuþ gibi soruyor: “ Darbe ne zaman ? ” mesajýna ne diyeceksin peki? Hemen yanýtlýyorum: “ Derby yazacakken, darbe yazmýþým. Gözlüðüm gözümde deðilken yazmýþ olmalýyým. Gözlerim miyop da…Galatasaray- Fenerbahçe derbisini soruyorum erkek kardeþime, acayip Cimbomluyum da….Süper ligle ilgili tüm bilgilerimi sýralýyorum, derbiyi sorduðumu anlasýnlar, futbol sevgimi idrak etsinler diye. Baþka bir sorgucu alýyor telefonumu ve soruyor: “ Yanlýþ vitamin verdim, onlarcasý öldü. Onlarcasý da ölmek üzere.” demek ne demek ? “Ah sormayýn. Çiçeklerime yanlýþ vitamin verdim, bir sürü çiçeðim öldü. Ýnanmazsanýz gidin bakýn bahçeme.” Durmuyorlar ki, devam ediyorlar: “ O kadar parayý evde bulunduramam. Kýzýmýzýn adýna bankaya yatýralým.” mesajý ne oluyor peki ? Kaçakçýlýk mý yapýyorsunuz ? ” Yanýtlýyorum: ” Görme engelli bir genç kýz için topladýðýmýz baðýþlar. Yardým komitesindeki arkadaþa yazdýðým mesaj bu. Hesap numarasýný vereyim de, girin kýzýn hesabýna, bakýn.”….Numarayý veriyorum, hemen bankayý arýyorlar. Yalan söylemediðim belli oluyor. Sonra bir diðeri atýlýyor sevinçle: “ Ben kaçýyorum kimseye sezdirmeden. Hadi sen de gel. Soran olursa, tuvalete gidiyorum falan de.”…Bu mesajý nasýl açýklayacaksýn bakalým. Yurt dýþýna mý kaçacaktýnýz ? Yanýtým hazýr: ” Geçenlerde bir arkadaþýmla kalabalýk bir yemeðe katýldýk. Yarým saat sonra sýkýntý bastý. Usulca dolandým, arkadaþa da mesaj çektim sen de gel diye. Mesajýn tarihi ile, o yemeðin tarihini karþýlaþtýrýn isterseniz. Bakýn, davetiye de nasýlsa çantamda kalmýþ.”…Bakýyorlar, evet evet tarihler tutuyor. Kimin kýzýyla dans etiklerini anlýyorlar aslýnda, ama anlamamýþ gibi yapýyorlar. Çok sinirli bir görevli alýyor cep telefonumu: “ Beklenen adamlar geldi, baþladýlar kesip biçmeye.” demek ne demek peki ? Baþlýyorum gülmeye, rüya bu ya. Su gibi yanýt veriyorum: “ Sormayýn ! Ablamýn evinin mutfaðýna mermer set konacak. Mermerci gelmedi gelmedi, ablamýn Ankara’ya gittiði gün çýktý geldi. Neyse ki bende evin anahtarý var. Mermerci ve çýraðýyla birlikte girdik eve. Onlar mermeri cazýr cuzur keserken ben de mesaj çektim ablama. Beklenen adamlar geldi, baþladýlar kesip biçmeye dedim….Ýsterseniz mermercinin telefonunu vereyim de, arayýn….Arýyorlar mermerciyi, adam beni doðruluyor. Ýçimden , öptüm seni mermerci diyorum, rüya bu ya. Yoksa elin mermercisini niye öpeyim ! Pehlivan tefrikasý gibi, bitmek bilmiyor sorgu. Þimdi baþka bir soru geliyor: “ Dediðimi hemen yap. Yüzlercesi anýnda ölür.” mesajý ne peki ? “ Ah karýncalar! “ diyorum….” Bizim çocuklarýn evini karýncalar basmýþ da; karýnca savar görevi yapan bir ilâç ismi yazdým kýzýma. Yüzlercesi anýnda ölür dedim.” “ Çiçek için üzülme, nasýl olsa ölecek.” diye mesaj yazmýþsýn. Cemil Çiçek’i mi öldürecektiniz ? “ Ýþte burada katýla katýla gülmeye baþlýyorum . Sorguda gülünür mü hiç, rüya iþte. Baþtan ayaða saçmalýk dolu. Hemen yanýtlýyorum: “ Ne Cemil Çiçek’ i ya !....Arkadaþým Datça’dan begonvil getirip bahçesine dikmiþ. Hiç Mudurnu’da begonvil yetiþir mi ! Rakým sekiz yüz küsur metre. Çiçek, kurumaya baþlamýþ tabi. Bizim arkadaþ yasta…. Çiçeðim ölüyor, çok üzülüyorum diye mesaj çekmiþ bana. Ben de ona, Çiçek için üzülme, nasýl olsa ölecek diye mesaj çektim. Beni salýveriyorlar. Rüya bu ya, ben de þakýr þukur oynamaya baþlýyorum sorgu odasýnda. Hem oynuyorum, hem türkü söylüyorum: “ Çifte kurþun ata ata Gelini bindirdik ata Yolumuz yeni hayata Þen ola düðün, þen ola.” Yurt dýþýna çýkýþ yasaðý koyuyorlar bana. Gülüyorum, rüya bu ya….” Yurt dýþýna çýkmak için ne param var , ne pirem var.” diyorum ve oynamaya devam ediyorum. Þakuduk þukuduk göbek atarken, bir baktým yerdeyim. Karyoladan düþmüþüm. Ýþte o zaman, yaþadýklarýmýn bir rüya olduðunu anlýyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |