Adý fazla bilinmez belki ama filmlerinden en azýndan birini izlememiþ insan yoktur fazla. Sinema tarihinden Sydney Pollack adýndan büyük bir yönetmen geçti. Arkasýnda da sessiz ve görkemli bir miras býraktý.
   1975 yýlýnda çektiði Three Days of the Condor (Akbabanýn Üç Günü) Amerikan gizli örgütleri ve dýþ politakalarý üzerine çekilmiþ belki de en cesur ve ilginç filmlerden biriydi. CIA'in kendi içindeki çekiþmeleri ve bütün dünyayý parmaklarýnýn ucunda tutmak için baþvurduðu akýl almaz yöntemleri konu alan film, bugün bile, piyasa gizli örgüt filmleriyle dolup taþsa bile, hepsine þu ya da bu þekilde esin kaynaðý olmuþtur. Yönetmenin 1985 yýlýnda çektiði Out of Africa ona en iyi yönetmen ve en iyi yapýmcý Oscar’larýný kazandýrdý. Film bunun dýþýnda da beþ farklý dalda Oscar aldý. Çektiði filmlerin farklý dönemlerde alýnmýþ, toplam 11 Oscar’ý olduðunu da söylemekte yarar var.
   Sydney Pollack Hollywood’da çerez film çekmeyen birkaç yönetmeninden biriydi. Çektiði her filmde moral bir mesaj, toplumsal bir duyarlýlýk ve görsel bir güzellik sunmaya özen gösteriyordu. Birçoðu yoðun kurgularý, nefes kesen tempolarýyla tam birer "giþe baþarýsý" olsa da, hiçbiri tek bir defa izlenecek filmler deðildi. Son filmi, 2005 yýlýnda çektiði ve baþrolünü Nicole Kidman'ýn zarafetle üstlendiði Interpreter (Çevirmen) yaþlý ve deneyimli bir yönetmenin elinden çýktýðý belli, sabýrla izlenmesi gereken, hatta birkaç defa izlenmesi gereken sakin ama güçlü bir filmdi. Tom Cruise’ün adýyla öne çýkan, arkasýnda John Grisham'ýn güçlü romanýnýn bulunduðu bir uyarlama olan The Firm (Þirket) ise özellikle piyano müzikleriyle ve ilginç senaryosuyla daha popüler filmlerindendi. Ayný roman ve ayný film, kýsa bir süre sonra çekilen Þeytanýn Avukatý’na da esin kaynaðý oldu. Ama en ünlü filmi belki de Dustin Hoffman’ýn baþrolünü oynadýðý Tootsie idi.
   Sydney Pollack ayný oyuncalarla çalýþmayý seven bir yönetmendi. Filmlerinin önemli bir kýsmýnda Robert Redford oynadý. Bir anlamda denilebilir ki Redford Pollack’ý yarattý, Pollack da Redford’u. Nicole Kidman, Paul Newmann ve Dustin Hoffman da yönetmenin tercih ettiði oyuncular arasýndaydý. Bütün bu adlarýn ortak özelliði ise Demokrat olmalarýydý.
   Eyes Wide Shut Sydney Pollack’ýn politik olmayan konularda da keskin ve cesur filmlerde yer alabileceðinin bir göstergesiydi. Yönetmenliðini Stanley Kubrick'in yaptýðý, Arthur Schnitzler'in Traumnovelle (Düþ Novellasý) adlý kitabýndan uyarlanan bu ilginç yapým Sydney Pollack'ýn sayýsýz oyunculuk denemelerinden sadece biriydi.
   Ve Sydney Pollack’ýn en romantik filmi... Bunu özellikle vurgulamakta yarar var, çünkü genelde "entelektüel" içerikleri, karmaþýk kurgularý ve kývrak hikayeleriyle ünlenen Pollack filmleri, her zaman belli bir miktar aþk ve romantizmi barýndýrýyordu. Ama hiçbiri doðrudan "romantik" birer film deðildi. The Way We Were, dýþýnda. Bir kez daha Robert Redford’u kameralar karþýsýna koyan yönetmen, bu kez yanýna da Barbara Streisand’ý koydu. Robert Redford da týpký yönetmen gibi "romantik" filmlerde görmeye çok da alýþýk olmadýðýmýz bir addý o zamanlar. Buna karþýn, ikisi birlikte belki de Hollywood’un en büyük aþk klasiklerinden sayýlabilecek bu büyüleyici filmde rol aldýlar ve unutulmaz performanslarýyla yönetmenin adýný bir kez daha ölümsüzleþtirdiler.
   Sydney Pollack’ýn daha az bilinen filmleri arasýnda ilk filmi olan ama bütün dünyada hayranlarý bulunan This Property is Condemned,, tek bir adamla doðayý karþý karþýya getirerek, 3 saatlik bir filmi götürmeyi baþardýðý Jeremiah Johnson ve bir sirk atýný kaçýrmaya çalýþan bir kovboyun hikayesini anlattýðý ve Jane Fonda ve Robert Redford’un baþrollerini paylaþtýðý The Electric Horseman var. Bilindik olsunlar, olmasýnlar, Sydney Pollacak sinemaya hakkettiði saygýyý gösteren, oyunu kurallarýyla oynayan ama sýk sýk da kurallara cesurca meydan okumayý göze alabilen büyük bir yönetmendi. Bugüne kadar hiçbir filmini izlemediyseniz, þimdi izlemenin tam zamaný. Çünkü keyifli birer sinema þöleni olmanýn yanýsýra, yakýn tarihimizde sadece sinemayý deðil, politikayý ve toplumu da etkileyebilen filmlerdi bunlar.