..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > Özgür Yenigün




2 Nisan 2008
Bursa Bir Devdir  
Özgür Yenigün
Bursa… Büyük bir þehir… Birçok insan için Bursa sadece büyük bir þehirdir. Fakat benim gibi Anadolu’nun köyümsü bir ilinde yaþamýþ biri için Bursa büyük kelimesiyle anlatýlamaz. Çünkü taþ çatlasa iki metre boyunda bir adam deðildir Bursa benim için. Ancak masallarda görebileceðimiz, on metre boyunda bir devdir. Nedir peki Bursa’yý baþkasýna iki, bana on metre gösteren?


:AIEJ:
Bursa… Büyük bir þehir… Birçok insan için Bursa sadece büyük bir þehirdir. Fakat benim gibi Anadolu’nun köyümsü bir ilinde yaþamýþ biri için Bursa büyük kelimesiyle anlatýlamaz. Çünkü taþ çatlasa iki metre boyunda bir adam deðildir Bursa benim için. Ancak masallarda görebileceðimiz, on metre boyunda bir devdir. Nedir peki Bursa’yý baþkasýna iki, bana on metre gösteren?
Bu bilinmezliði çözmek için önce bu devin kalbini anlatmak gerekir. Her ne kadar masallardaki devler kötü kalpli olsa da Bursa’nýn harika bir kalbi var. Bu kalbin adý Ulucami’dir. Dünya’nýn beþinci en önemli ibadet mekaný olmasý boþuna deðildir. Altý yüzü aþkýn senedir insanlarý tüm damarlarýn eninde sonunda kalbe ulaþmasý gibi bir araya toplayan Ulucami’dir. Birbirleriyle kanlý býçaklý olabilecek insanlar damarlardaki pis kan gibi kalbe ulaþýr, orda yan yana olurlar. Ulucami onlarý temizler, kardeþlik ve hoþgörü þeklinde devin damarlarýna pompalar. Bu kalp belki de devin içindeki dev olduðu için dünyanýn dört bir yanýndan insanlar buraya birbirlerine zýt olarak gelir ve buradan eþit olarak giderler. Ýngiliz, Fransýz, Japon, Çinli, Türk, Ermeni…
Masallardaki tek gözlü dev canavarlar kötü deðil de iyi olsalardý herhalde ancak benim devim gibi olurlardý. Çünkü Bursa’nýn da tek gözü var. O tek göz onun hem nasýl bir þehir olduðunu göstermeye, hem de bunu dünyaya bir göz merceðinin yaptýðý gibi yansýtmaya fazlasýyla yeter. Altýparmak’ý geçersin. Timurtaþ Paþa’dan saða dönüp vurursun kendini yokuþa. Okçubaba Türbesini geçtikten az sonra Tophane seni karþýlar. Artýk göze gelmiþsindir. Önce bu gözün bebeðini ziyaret edersin. Osman ve Orhan Beyleri… Sonra gözün kenarýna doðru gelirsin. Abdülhamit’in Saat Kulesi’ni gördükten sonra gözün tam kenarýna, devin vücudunun geri kalanýný görebileceðin yere gelirsin. Osmanlý Tuðrasý iþlemeli anahtarlýk kolye satan ve elli kuruþa beþ dakikalýðýna dürbün kiralayan insanlar arasýndan muhteþem bir manzara seni karþýlar. Bir fotoðrafa bakýyorsundur adeta. Hemen fotoðrafýn soluna bakmaya koyulursun. En solda, fotoðrafýn derinliklerinde Ýzmir Yolu’nu görürsün. O yol Nilüfer’e ve üniversiteye doðru gider ve bir yerden sonra fotoðrafta görünmez olur. O yol ayný zamanda fotoðrafýn saðýna doðru da gelir. Bu geliþ fotoðrafýn ortaya yakýn bir yerinde þekil deðiþtirir. Yol terminale doðru giderken Tophane’ye doðru da gelir ki zaten o yolu geçip gelmiþsindir. Çekirge’yi ve Kükürtlü’yü görürsün bu yolun üstünde. Göze biraz daha yakýn bir yerde ise Bursaspor’un stadýný görürsün. Tam karþýnda da Zafer Plaza görünür. Bundan sonra saða bakma zamaný gelmiþtir. Çakýr Hamamý’ndan baþlar ve tüm Heykel’i görürsün. Devimin gözü kendi kalbini, yani Ulucami’yi görür. Fotoðrafýn saðýndaki derinliklerinde Fomara ve Þehreküstü göz kýrpar sana. En saðda ise Setbaþý ve Irgandý Köprüsü görünürken Emir Sultan ve Yeþil Türbe uzaklarda kaybolur gider. Irgandý Köprüsü’ndeki bir kahvehaneden sýcak bir çay ya da kahvenin kokusu gelir Tophane’ye doðru.
Tüm bunlarý seyrettikten sonra geldiðin yoldan gitmezsin. Manzaradan yola doðru merdivenler inmektedir. Oradan inmeye koyulursun. Biraz indikten sonra bir bank dikkatini çeker. Bu bankta beþ dakika oturmaya karar verirsin. Gelen geçen arabalarýn sesini dinlerken bu bankta kaç tane aþýðýn oturduðunu, birbirlerine sevgilerini söylediklerini düþünürsün. Bir kuþ ayaðýnýn dibine kadar gelir. Bu düþüncelerden biraz sýyrýlýrsýn kuþu seyrederken. Birazdan bir falcý “Fal bakarým, abi bakayým mý senin falýna da?” diyerek gelir. Ya da mendil satan bir çocuk gelip mendil alýp almayacaðýný sorar. Büsbütün unutursun aþýklarý. Biraz sonra sýkýlýr ve inersin aþaðý. Göze veda edersin.
Devlerde kaç tane akciðer vardýr, bilmiyorum, ama Bursa’nýn iki tane akciðeri var. Bunun birisi Uludað’dýr. Ýki ayrý damar çýkar bu akciðere. Ya teleferikle çýkarsýn ya da karayoluyla. Ýkisinin de tadý bir baþkadýr. Teleferikle uçuyormuþçasýna varýrsýn Uludað’a. Sanki akciðerin üstünden uçaðýný uçuran bir pilotsundur. Ara durakta inip Uludað’ý ciðer yapan sebebi hissedersin içinde. Serin ve bol oksijenli bir hava sana kucak açar. Biraz da bu duraktaki baþýboþ hayvanlarý izledikten sonra “Ýstikamet Milli Park.” dersin ve tekrar atlarsýn teleferiðe. “Yok, ben karayolundan çýkacaðým.” dersen atlarsýn modern eþeðe, koyulursun yola. Pilotluktan vazgeçer, daðcý olursun. Ýnkaya’dan öteye gitmeye kalkarsýn, ama Ýnkaya Çýnarý seni yolundan alýkoyar. “Ýlla gel, bir de beni gör.” der. Dayanamaz saparsýn o tarafa doðru. Her kolu bir aðacýn büyüklüðünde olan, altý yüz senelik bu çýnarý görür, þaþýrýrsýn. Fazla vakit kaybetmeden düþersin tekrar yola. Solucan gibi kývrým kývrým olmuþ bir yolda, yeþilin arasýnda týrmanýr durursun. Mangal yapan tesisler saðlý sollu karþýna çýkar. “Bir gün de bunlardan birine geliriz.” Dersin ve devam edersin yoluna. Milli Park’a geldiðinde araban zirveye çýkmýþ daðcý gibi hararet yapar. Ormanýn içinde mangalýný yaparsýn. Temiz hava seni acýktýrmýþtýr. O yüzden yemeðe doyamazsýn. Derken yeni doðum yapmýþ bir köpek gelir yanýna. Ona da yiyecek verirsin. Yemeðe doymadýðýn kadar da oksijene doyarsýn. Hatta baþýn aðrýr. Kayak zamanýysa kayak merkezine gidersin. Bursa’nýn akciðeri sana bambaþka günler yaþatýr.
Öbür akciðer ise Çelebi Haný’dýr. Çelebi Mehmet zamanýnda yapýlmýþ bir handýr bu. Yeþil Türbe’nin biraz arkasýndadýr. Þimdi han dýþýnda bir amaç için kullanýlýr. Batý kültürünün etkisiyle kafe diye adlandýrýlan bir kahvehane halini almýþtýr. Onu devimin akciðerlerinden birisi yapan da kahvehane olmasýdýr zaten. Burada çayýn, kahvenin ya da baþka içeceklerin dýþýnda nargile de vardýr. Bursa’da baþka yerde de nargile içersin. Ama Çelebi Haný’nda içilen bir baþkadýr. Dumanýndan, tadýndan, kömüründen deðildir bu baþkalýk. Hatta buradaki nargilelerin kömürü hiç de iyi deðildir. Öyle ki nargilenin tadýný deðil de kömürün boðazý yakan, acý tadýný hissedersin. O nargileyi baþka yapan görünmez varlýk hatýrladýðýn anýlar, bu anýlara dair duygular ya da dertlerdir. Dumaný içine çekersin de dýþarý býraktýðýn sadece duman deðildir. Dumanla birlikte dertlerini de, söylemek isteyip hep içine attýðýn sözler de dýþarý çýkar.
Bir insanda dengeyi saðlayan ne kadar organ varsa, bunlarýn adý neyse, vücutta nerde bulunuyorlarsa fark etmez. Bursa devinde bu organlar yok herhalde. Olsa da düzgün çalýþmýyor galiba. Çünkü Bursa’nýn çok dengesiz bir havasý var. Sabah kalkarsýn, bakarsýn ki dev dimdik durur gibi ortalýk günlük güneþliktir. Üstüne ince bir giysi alýp dýþarý çýkarsýn. Aradan iki saat geçmeden yaðmur bulutlarý “Devi yerle bir etmeye geliyoruz.” diyerek yaklaþýrlar Bursa’nýn gökyüzüne. Hava kapanýr, yaðmur yaðmaya baþlar ve dev yerlerdedir. Olan sana olur. Sucuk gibi ýslanýrsýn, üþütürsün, hastalanýrsýn. Bazen de dev güne yýkýk baþlar. Üstünü sýký giyinirsin. Ama öðleye doðru bulutlar yenileceklerini anlayýp sessizce geriye çekilirler. Dev güneþi yanýna alýp ayaða kalkar. O zaman da ter içinde kalýrsýn. Üstündeki fazlalýðý çýkarýrsýn, ama bu sefer de elinde bir yükle gezersin gün boyu. Ama olsun. Yine de bu dengesizliðe önem vermezsin. Zira bahar gibi bir kýþ geçirdiðine, eksi beþ dereceyi geçmeyen sýcaklýða þükredersin. Bu da Bursa’nýn bir zenginliðidir ne de olsa.
Bursa bir devdir, böyle bir devdir Bursa. Sonuna kadar da benim gözümde on metre olmaya devam edecektir. Eminim Bursa’yý dev yapan daha birçok organý vardýr. Ama benim bu zamana kadar gördüðüm bu kadar. Yaþadýkça devim bana yeni organlarýný gösterecek. Bursa devi yaþayana, yaþamak isteyene organlarýný göstermeye hazýr. Bursa, bir dev…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cehennem Cevdet'in Ýpleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Salgýn Sendromu [Öykü]
Salyangoz [Öykü]
Cami Konuþur Mu? [Öykü]
Cýrcýr Böceði Savaþý [Öykü]
Fatma'nýn Koþusu [Öykü]
Merdiven Basamaklarý [Öykü]
Ay Gülecek [Öykü]
Yaþlý Bir Adamýn Hasreti [Öykü]


Özgür Yenigün kimdir?

Ne yaþarsam ya da yaþamak istersem onu yazarým.

Etkilendiði Yazarlar:
..............


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özgür Yenigün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.