Arnavut taþlarýnda yankýlanýrdý
Fayton þakýrtýlarý
Simit kokularý gelirdi ahþap penceremizden içeri
Akasya aðaçlarýndan fýþkýran
Beyaz tomurcuklar süslerdi
Eðreti duran sokak çatýlarýný
Güneþ,gülen yüzleri sýcacýk öperdi
Ay boðardý karanlýðý
Geceye inat
Sokaklar daha bir aydýnlýk
Yýldýzlar gözbebeklerine daha bir yakýndý
Uzatsanýz ellerinizi
Tutacaksýnýz zannederdiniz
Çoban yýldýzýný…

Yaðmurlar rahmet elçisi gibi
Düþerdi topraða
Ýncitmezdi yeþil bedenleri
Karlar
Beyaz bir gelinlik giydirirdi tabiat anaya
Ve sevinç çýðlýklarý çocuklarýn
O beyaz örtüyü süslerdi boydan boya…

Sular berrak ve temiz
Çaylar “muhabbet” marka þekerlerle
Bir baþka tatlýydý
Tahta sürgülü ahþap kapýlardan
Ýçeri girerdi insanlar
Kimi kapý komþusu
Kimi “cizlavut” ayakkabýlý köylüler
Kalabalýklar sevinç
Kalabalýklar bereketti dost gözlerde…

Ben,bu rengarenk sahnenin ortasýnda
Küçük bedeninde
Büyük hayaller taþýyan bir gezgindim…

Ýþte ben o “küçük gezgin” iken
Hepsi buradaydýlar…

Zamaný parlatan
Mekaný kirletmeyen
Dostluðun ve yarenliðin
Sayfalara düþmediði
Gönüllerin cömertlikte yarýþtýðý
O anlarda
Hepsi buraydýlar…

Özlem ikiye böldü beni
Ortadan ikiye…
Bazen oradayým bazen burada
Ne oradayým ne de burada

Kabirler arasýnda dolaþýrken ayaklarým
Maziye götürüyor hatýralar beni
Ve sonra
Muhasebeye çekiyorum gönlümü
Adamlar orada kaldý insanlar burada
Güneþ orada
Yaðmurlar ve karlar orada kaldý
Karanlýklar ve fýrtýnalar burada
Özlem,dostluk ve sevginin anasý ruhlar
Oraya göç etti
Hayat süren cesetler burada…

Yolun yarýsýný geçmiþ
Sermaye fakiri gönlüm
Bazen orada bazen burada…

Özlem ikiye böldü beni
Ortadan ikiye
Bazen oradayým bazen burada
Ne oradayým ne de burada…