Doðaüstü henüz anlayamadýðýmýz doðal þeylerin adý. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
M.NÝHAT MALKOÇ Sabahýn ayazýnda üþüyor ellerim, buz kesmiþ yýrtýk ayakkabýlarýmýn deliklerinden fýrlayan parmaklarým… Güneþ bulutlarýn arasýndan kýsýk aydýnlýðýný gösterse de deðmiyor zamana yenilen ve zamanla ezilen bedenime sýcaklýðý… Güneþ aydýnlatamýyor biriken karanlýklarýmý. Ben gözlerimi dünyaya açalý beri gönül heybemde karanlýklar biriktiriyorum. Bu benim tercihim olmasa da hayattan payýma düþen karanlýklardan gayrisi deðil. Herkes anne ve babasýnýn gölgesinde saadet þarkýlarý söylerken, sýmsýcak yuvalarýnda özgürlüðün doyumsuz lezzetini tadarken ben bir yetim, bir öksüz ve bir zavallý olarak bu kara kýþýn ortasýnda kaderime aðlýyorum. Âhlarým göklere yükseliyor. Göklerden yere kurþun gibi dökülüyor karlar... O kurþunlar altýnda buz kesiyor soluklarým. Ben kurþundan, bombadan baþka bir þey görmedim bu kutsal ve kanlý topraklarda. Bu yüzdendir ki teþbihlerim kurþunlara endeksli… Zira göðümüzde kurþunlardan baþka ne gördük ki!... Haysiyet çoktandýr uðramýyor bizi bu hayata mahkûm edenlerin mahallesine. Onlarla aramýzda birkaç yüz metre mesafe olsa da onlar baharý, bizler aðýr kýþý yaþýyoruz gönül coðrafyamýzda. Nedense bize zulmedenlerin çocuklarýnýn caný yanmýyor. Onlar bizim âhlarýmýzý, aðlamaklarýmýzý ninni sayýp mýþýl mýþýl uyuyorlar kuþtüyü yataklarýnda. Çocuklarýn milliyeti olmaz. Onlar bizim kardeþlerimiz. Fakat onlarýn ruhlarýný da taþ kesmek için gece gündüz çalýþýyorlar. Onlar da yarýn karþýmýza bombalarla çýkacaklar. Bizse onlara sadece sapanlarla ebabil kuþlarýnýn aðýzlarýnda taþýdýðý piþmiþ taþlardan atabileceðiz. Gül bahçeleri yanýyor bu topraklarda… Sýðýnaklarda geçiyor zamanlarýmýz. Karanlýðýn insafýna sýðýnýyoruz gün ýþýðýnda. Iþýðýmýzý çaldý zamanýn efendileri… Ellerimize geçirdikleri kelepçeleri þimdi de ruhlarýmýza geçirmek istiyorlar. Mum ýþýðýyla karanlýk geceleri aydýnlatmaya çalýþsak da zalimlerin sert rüzgârlarý mumlarýmýza yanma fýrsatý tanýmýyor. Mumun kýsýk alevi ýsýtmýyor buz kesen bedenimizi. Uzaktan gelen ýþýðýn huzmeleri yetiþmiyor gözbebeklerimize. Çekilin bulutlar, çekilin ki güneþ bize de gülümsesin. Dünyayý parselleyen zalimler þimdi de güneþi parsellemenin savaþýný veriyorlar. Fakat ne eylerse eylesinler içimize doðan, ruhlardaki karanlýklarý boðan iman güneþini söndürmeye güçleri yetmeyecek. Canýmýzý alsalar da imanýmýzý alamayacaklar. Zira zafere adanmýþlar yürek kalelerini muhkem tutuyorlar. Baþýmýzda boza piþirseler de bu kale hiçbir zaman düþmeyecek. Þimdi mumlar pervanenin rüyasýný görüyorlar. Gerçek özgürlük için sözde esareti seçenler büyüdükçe büyüyor yürek semalarýnda. Yoksa esaret bizim alnýmýza yazýlmýþ bir yafta mýydý? Hissiyatým alev ateþ yanýyor. Belleðim fetret devrini yaþýyor besbelli… Uyku girmiyor kan çanaðý gözlerimize. Derman inmiyor þarapnellerle parçalanan dizlerimize. Birileri moda gereði yarý çýplak yaþarken bizler yoksulluðun pençesinde bu hâl üzere yaþama mecburiyetinde kalýyoruz. Yarý giyinikler, soyunuklarýn âhýný ve günahýný taþýyor omuzlarýnda. On yýllardýr sabýr memesinin acý sütüyle besleniyoruz. O kara sütü ak kaþýkla içsek de içimizdeki karanlýklar daðýlmýyor. Seherler tebessüm etmiyor sabahlarýmýza. Siyonizm’in gölgesinde bile olsa onurla yaþamak içindir bu ölümler… Daha doðrusu ölümler kutlu diriliþ için atýlan mukaddes adýmlardýr bizim için… Bizlere hayat hakký tanýmayanlar gül bahçelerimize zakkumlar diktiler. Mermilerin merhametine mahkûmuz þimdi… Barutlar tomurcuklara açma fýrsatý tanýmýyor. Her gün kýrýlýyor dallarýmýz… Feryadýmýzýn kurþundan aðýrlýðýný taþýyamýyor gökler… Zulmün saltanatý mazlumlarýn bedenlerini çiðneyerek yükseliyor. Artýk taþýyamýyor bu cýlýz ayaklar sýrtýmýza yüklenen kurþundan aðýr acýlarý… Kalleþlik boy veriyor haram topraklarda. Aðlamaktan kan çanaðýna dönen yaþlý gözlerimizi silecek bir merhametli el bekliyoruz. Anneler evlatlarýna, evlatlar annelerine doyamadan kara topraða giriyor. Acýlar filizleniyor topraðýn kara baðrýnda. Âh annemin sureti düþüyor her gece rüyalarýma… Babamla el ele dolaþýyorlar cennetin doyumsuz bahçelerinde. Özlüyorum özgürlüðü, kendim olmayý, kendim kalmayý özlüyorum…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |