Düþgücü güzelliði, adaleti, mutluluðu yaratýr. -Pascal |
|
||||||||||
|
Zamanýn nelere gebe olduðunu hiçbirimiz bilemeyiz. Bugünkü konumumuz bizi ne aþýrý derecede gururlandýrmalý ne de ümitsizliðe sevk etmelidir. Düþmez kalkmaz bir Allah’týr. Yarýnlarýn renginin siyah mý, beyaz mý olacaðý bugünden kestirilemez. Bizler büyük bir gayretle ve iyi niyetle yarýnlarýmýzý bugünden imar etmenin gayreti içerisinde olmalýyýz. Biz elimizden geleni ve üzerimize düþeni yapalým da ötesini zamanýn adaletine býrakalým. Geçmiþte çok önemli eserler kaleme almýþ, kitaplarý binlerce satmýþ, hatta kapýþýlmýþ bir yazarýn, Cavit Ersen’in hayatýnýn serencamýný gözümün önünden geçirince geleceðin bizlere ne gibi sürprizler hazýrladýðýný merak etmeye baþladým. Merakým bir adým daha ileri giderek korku ve endiþeye dönüþtü. Çünkü bizler de bir zamanlar el üstünde tutulan, fakat daha sonraki yýllarda unutulan, yalnýzlýða terk edilen Cavit Ersen’in yaþadýðý acýlarý yaþayabiliriz. Amansýz hastalýklar, borçlar, kazalar, belalar, vefasýzlýklar bizi de bulabilir. Cavit Ersen hayatýný okumaya ve yazmaya adamýþ, idealist bir aydýndý. 29 Mart 1921 tarihinde Adana’da doðan Ersen, yazmak için yaratýlan, millî ve manevî þuuru diri tutmak için çaba gösteren bizden birisidir. Yani terli kültürün yabancý deðerler karþýsýnda ayakta kalmasý için gece gün demeden çetin mücadeleler vermiþtir. Bu mücadelelerde malýný, mülkünü, mesleðini kaybetse de itibarýný korumayý bilmiþtir. Hayatta her türlü engelle karþýlaþmýþtýr. Fakat Toroslarýn bu yiðit çocuðu, bütün engellerle göðüs göðüse çarpýþmasýný, hayatýný ortaya koymasýný bilmiþtir. Kaybetmeyi göze aldýðý için gözünü budaktan sakýnmamýþtýr. O, mefkûreci bir romancýydý. Cavit Ersen’in ilk eseri 1944’te yayýnlanan “Günahkâr Sokaklar” isimli romanýdýr. Daha sonra “Fakirler”, “Mektup” ve “Sefiller” adlý kitaplarý 1945’te Adana’da yayýnlanýr. 1970’li yýllarýn en çok okunan romancýlarýndan biri olan Cavit Ersen’in çok geniþ bir dost halesi de vardý. Necip Fazýl Kýsakürek, Tarýk Buðra, Nizamettin Nazif Tepedelenlioðlu, Arif Nihat Asya, Peyami Safa, Ýlhan Darendelioðlu, Necdet Sevinç, Tahir Kutsi Makal, Abdurrahman Þeref Laç, Mehmet Emin Alpkan, Ýrfan Atagün, Ergun Göze, Ömer Öztürkmen, Gökhan Evliyaoðlu, Gürbüz Azak bu dost kervanýnýn yolcularýydý. Bu dostlarýn çoðunu Yeni Ýstanbul ve Babýâli’de Sabah adlý gazetelerde yazarlýk yaptýðý sýrada tanýmýþtý. Bu isimlerin çoðu ona övgüler dizmiþ, eserleriyle ilgili müspet yazýlar yazmýþlardý. Hayat yolu sürekli düz gitmiyor elbet… Onun da engelleri var. Ýþler bazen sarpa da sarabiliyor. Her çýkýþýn bir de iniþi vardý. Bu bir zamanlarýn büyük yazarý olan Cavit Ersen için de geçerliydi. O da hayatýn iniþ hüznünü yaþadý. O, ömrünün son yýllarýný maddî sýkýntý içerisinde, yapayalnýz bir halde Darýca Huzurevi’nde geçirdi. Okuyucularý, dostlarý, yakýn ve uzak çevresi adýný bile unuttu. “Kýzýl Zindanlar”, “Kara Zindanlar”, “Zindanlar” seri romaný baþta olmak üzere “Günahkâr Sokaklar”, “Hürriyet Mücadelesi”, “Fadime”, “Hepimizin Kavgasý”, “Beyaz Ýhtilal” ve “Boðata” gibi birçok esere imza atan Ersen gitmiþ, yerine hayatýn dýþýna itilmiþ, kimsesiz silik bir portre gelmiþti. Bu durum onu derinden üzüyordu. Bu hallere düþeceðini belki aklýnýn ucundan bile geçirmemiþti. “Aþkýn Gözyaþlarý” ile “Mefkûreci Öðretmen” isimli eserlerini yayýnlayacak bir yayýncý da çýkmamýþtý. Hayatýnýn son on yýlýný huzurevinde geçirmek zorunda kalan Cavit Ersen’i en çok üzen þey dostlarýnýn vefasýzlýðýydý. Nasýl olmuþtu da bu þöhretli yazarý herkes unutmuþtu. Yoksa yaþadýklarý bir rüyadan ibaret miydi? 1970’li yýllarda iki yüz elli bin baský yapan ‘Kýzýl Zindanlar’ adlý romanýn yazarýný zaman nasýl da unutturmuþtu. Ailesinden ayrýlmýþ, çoluk çocuðu daðýlmýþ, gecekondusu yýkýlmýþ, en muhtaç olduðu zamanlarda huzuru huzurevinde aramaya baþlamýþtý. Dört duvar arasýnda bir yabancý olarak hissediyordu kendini. O, dört duvar arasýnda öldüðünde cebinde sadece bir çocuk harçlýðý olabilecek miktarda bir para vardý. Parasý yoktu ama topraða kadar yanýnda taþýdýðý temiz bir geçmiþi ve onuru vardý. Bir garip olarak kaldýðý huzurevinde bir garip olarak teslim etmiþti emanetini. Gazeteler ancak 15 gün sonra vermiþti ölüm haberini. O, çileyle dost yaþadý, onuruyla öldü. Hak rahmet eyleye…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.Nihat MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |