EÐÝTÝMCÝ-YAZAR HALÝT ERTUÐRUL’U DÝNLERKEN…

M.NÝHAT MALKOÇ

Halit Ertuðrul, günümüzde çok okunan ve sevilen bir araþtýrmacý-yazar… Son yýllarda onlarca kitabý yüz binlerce basýlýyor, satýlýyor. Eserleri daha çok Nesil Yayýnlarý’ndan çýkýyor. Meslek hayatý boyunca, eðitim ve kültür alanýnda elliye yakýn kitabý ve çok sayýda da makaleleri ve yazýlarý yayýnlandý. Cumhuriyet Üniversitesi, Kamu Yönetimi, Yönetim Bilimleri Bölümü’nde yüksek lisans; Sakarya Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü’nde de doktora çalýþmalarýný tamamladý. Ömrünü eðitime, çocuklarýn inançlarý doðrultusunda aydýnlanmasýna adadý. Bizim kültürümüzle yoðrulmuþ, dinî aðýrlýklý eðitici kitaplar kaleme aldý. Kitaplarý çok sayýda ödül kazandý ve çeþitli dillere çevrildi. Eserlerinin bazýlarý da, Milli Eðitim Bakanlýðý ve Emniyet Genel Müdürlüðü tarafýndan tavsiye edildi. Yayýnlanan kitaplarýndan ‘Kendini Arayan Adam’, ‘Düzceli Mehmet’, ‘Aysel’, ‘Selim ve Hande’, ‘Canan’ gibi birçok eseri baský rekorlarý kýrdý. O þimdi yurdu karýþ karýþ dolaþarak gençleri fitne odaklarýna karþý uyandýrmanýn gayreti içerisindedir. Amacý, gençlerin gelecekte piþmanlýk duymayacaklarý bir eðitim almasýdýr. Bunun için eðitim çalýþmalarýný aralýksýz devam ettiriyor.

Ýþte bu çerçevede eðitimci-yazar Halit Ertuðrul, 23 Kasým 2007 Cuma günü Trabzon’umuzu da teþrif etti. Eðitim-Bir Sen’in davetlisi olarak Trabzon’a gelen Ertuðrul, önce Trabzon Lisesi’nde öðrencilerle buluþtu. Kalabalýk bir öðrenci topluluðuna “Öðrenci Baþarýlarýnda Moral Motivasyon” konusunda çarpýcý bilgiler verdi. Öðrenciler bu deðerli konuþmayý can kulaðýyla dinlediler, daha sonra uzman konuþmacýya sorular sordular.

Bilindiði gibi Dr. Halit Ertuðrul, kitaplarý baský rekorlarý kýran bir yazar dostumuzdur. Onun eserlerini okuyup Hakk’a ve hakikate eriþenlerin sayýsý çoktur. Kýymetli yazar Halit Ertuðrul Bey, 23 Kasým 2007 Cuma günü Kanunî Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda Trabzon halkýna seslendi. Konu “Aile ve Gençlik Eðitimi” idi. Fakat 150 kiþilik salonun yarýsý boþtu. Merkez nüfusu 215 bin olan bu þehrin halký, 150 kiþilik salonu dolduramamýþtý. Bu durum, bizim öðrenmeye ve bilgilenmeye ne kadar ilgisiz olduðumuzu açýkça göstermektedir. O gün o salonda bir pop sanatçýsý olsaydý, insanlar içeri girip yer kapmak için birbirlerini ezerlerdi. Olsun mühim olan kalabalýk deðil, gelen kiþilerin iç zenginliðidir. Ben bütün konferans ve toplantýlarda söylenenleri not ederek daha sonra insanlarla paylaþýrým. Bu enfes konferans boyunca da notlar tuttum. Fakat bilinmelidir ki bu notlar, konuþmacýnýn sözlerinin sýralý hali deðildir. Bu notlarýmýn en önemlilerini sizlerle paylaþmak istiyorum:

“Aile huzuru en büyük zenginliktir… Bilim adamlarý derki dünyadaki en mutlu insan, varlýk sebebini bilen insandýr… Ýnsan sahip olduðu zenginliðin kýymetini ancak onu kaybedince anlýyor… Ýnsan küçük bir kâinat, dünya büyük bir insandýr… Günümüzde aile içindeki daðýlmalar pek çok problemi de beraberinde getirmektedir. Bir milleti çökertmenin en kolay ve kestirme yolu aileyi daðýtmaktýr. Hayattaki en büyük imtihan, kiþinin sevdikleriyle imtihan edilmesidir… Gençler gençliðini yaþamak istiyorlar. Gençliði yaþamak kuralsýzlýk deðildir. En tehlikeli insan kuralsýz, amaçsýz, baþýboþ insandýr… Çocuklar hayatý yaþayarak öðrenmelidir. Çocuklara ayakta durmasýný, ayakta kalmasýný öðretmeliyiz. Onlarý gereðinden fazla himaye etmemeliyiz… Aile reisi çocuðundan istediðini, beklediðini öncelikle kendisi yaþamalýdýr. Çocuklar yüzde 70 babanýn, yüzde 30 annenin davranýþlarýný taklit ederler. Kiþi önce örnek olmalý, sonra o örnek davranýþý çocuðundan beklemelidir.

Çocuklarýnýzýn yanýnda tartýþmayýn, kavga etmeyin. Sizi bu halde deðerlendirmesinler. Çocuklar dürüstlük kavramýný anne babalarýndan öðrenirler. Ya çocuklarýnýza söz vermeyin ya da verdiðiniz sözü tutun. Eðer sözünüzü tutamýyorsanýz nedeni makul gerekçelerle açýklayýn, gerekirse onlardan özür dileyin. Çocuklarýnýzý çaresiz dünyalarla tanýþtýrýn. Onlar çaresiz kiþilere bakýp ellerindekilerin kýymetlerini bilsinler. Unutmayýnýz ki çare olduðunuz kadar çare bulursunuz. Destek olduðunuz kadar destek bulursunuz. Mutluluðu insanlarý mutlu etmekte bulun… Baba sevgisi ilaç gibidir. Çocuklarýnýza baba sevgisini yaþatýn. Yaþananlar göstermiþtir ki baba sevgisine doyanlar hiçbir zaman babalarýna problem olmamýþtýr.

Çocuklarýnýzý sevin, sevginizi içinize gömmeyin. Erkekler eve geldikten sonra yemeði yiyip televizyonun karþýsýna geçmemelidir; eþlerini dinlemelidir; onlara günlerinin nasýl geçtiðini sormalýdýr. Erkek akþam eve gelince eþinde ve çocuðunda açýk aramamalýdýr. Unutmayýnýz ki açýk arayan açýk verir… Çocuðun baþarabilmesi için, baþaracaðýna inanmasý gerekir. Evlatlarýmýza düzenli çalýþtýklarýnda baþaracaklarýna dair inancý telkin etmeliyiz.

Küçük çocuklarýnýza haftada birkaç kez serbest resim yaptýrýn. Bu resimlerde onlarýn içlerine gömdükleri sýnýrsýz hayallerini, gizli dünyalarýný göreceksiniz. Çünkü çocuklar içlerindekileri resme dökerler… Çocuklarýnýza yasaklar koymayýn, kurallar koyun. Yasaklar her zaman itici olmuþtur. Oysa kurallar düzenli yaþamanýn olmazsa olmazlarýdýr… Çocuklarýn huzurunda öðretmenlerini ve akrabalarýnýzý çekiþtirmeyin, aþaðýlamayýn; kötü de olsalar bunu çocuklarýn yanýnda ifade etmeyin… Çocuklarýnýza günlük harçlýk vermeyin; haftalýk veya aylýk verin. Çocuk, parasýný harcama konusunda kendi planlamasýný kendisi yapabilsin. Tasarruf yapmayý öðrenebilsin. Hayatýný düzene koymasýný becerebilsin.

Çocuklara sýk sýk nasihat etmeyin. Çocuklarýn dünyasýnda, örnek alabilecekleri modeller oluþturun. Sevgi diliyle konuþun. Unutmayýn ki çocuklar sevdiklerini dinlerler, üzmezler… Çocuklar korktuklarý kiþileri dinlemezler, sadece dinler gibi yaparlar. Bu, onlarýn ikiyüzlü olmalarýna sebep olabilir… Deðerli dostlar hayatta nasýl yaþarsanýz öyle ölürsünüz. Yaptýðýnýz bütün iyilikler hem kullar, hem de Allah katýnda büyük bir deðer ifade eder. Çocuklarýmýza Allah’ý, Peygamberi, Kur’an’ý sevdirmeliyiz. Gönüllere girilmeden kafalara girilmez. Yaþadýðýnýz sürece gönüllere girme gayreti içerisinde olunuz. Unutmayýnýz ki bu dünyada kötü insan yoktur, kötülüðe itilmiþ insan vardýr. Ýyilerin kolundan tutalým, kötüleri de dýþlamayalým, onlarý da kazanýp iyiliðe, doðruluða, güzelliðe yöneltelim…”

Kýymetli bir dost, akademisyen, araþtýrmacý yazar, bunlarýn ötesinde ve fevkinde bir gönül insaný olan Dr. Halit Ertuðrul’u bütün dinleyiciler pürdikkat dinledi. Ertuðrul’un sözlerinden daha çok; verdiði yaþanmýþ örnekler, hayattan getirdiði pratikler dinleyicileri etkiledi. Konuþmasý boyunca deðiþik yörelerden, yurtdýþýndan ve kendisinden yaþanmýþ hikâyeler anlattý. Bu ibretlik anlatýlar, yaþanmýþ olaylar olduðu için dinleyenlerin gözlerini yaþarttýlar. Ben de çok etkilendim, duygulandým. Çünkü anlatýlanlarýn çoðu trajikti. Anlatýlanlarýn bazýlarýnýn baþý dramatik, sonu mutlu; bazýlarýnýn baþý mutlu, sonu trajikti. Bu güzel sohbetten herkes çok istifade etti. Dinleyicilerin çoðunun hayatýnda yepyeni ve tertemiz bir sayfa açýldý. Sohbetin en kazançlý tarafý da buydu zaten. Deðerli gönül insaný Halit Ertuðrul’u tanýmaktan ve onunla sohbet etmekten büyük haz aldým. Allah böyle insanlarýn sayýsýný artýrsýn. Çünkü onlar bozulan toplumu düzeltecek gerçek mürebbilerdir.