Þiir, seçmek ve gizlemek sanatýdýr. -Chateaubriand |
|
||||||||||
|
Bedbahtým; zamanýn köhnesinde yaþamaya mecbur olduðum için Bedbahtým; senin saadet asrýndan ve nur ikliminden uzak kaldýðým için Bedbahtým; hakikat güneþinin altýnda nefsimin buzlarýný eritemediðim için Bedbahtým; nurunla cilalanamadýðým ve varlýðýnda yok olamadýðým için Bedbahtým; senin iman göðünde sönük de olsa bir yýldýz olamadýðým için Bedbahtým; ayaklarýnýn deðdiði kýzgýn kum tanelerine yüzümü süremediðim için Bedbahtým; arkanda el baðlayýp Hakk’a yönelen cemaatine dâhil olamadýðým için Bedbahtým; fezayý kuþatan mübarek dualarýna yürekten ‘âmin’ diyemediðim için Bedbahtým; gönül pervazlarýna konup adýný terennüm eden bir ak güvercin olamadýðým için Bedbahtým; yüreðim hicret duygularýnýn sancýsýyla kývranýyor, doðranýyor þimdi… Sen gidince; güneþin ziyasý deðmez oldu üstümüze, yýldýzlar iyice kýstý o berrak ýþýðýný Sen gidince; yeþilin büyüsü siyahýn mateminde eriyip buz kesildi ebemkuþaðý Sen gidince; dindi rahmet yaðmurlarý, kirlendi gönül evimiz, tarumar oldu hanemiz Sen gidince; kanadý kýrýldý yetimlerin, yüreði burkuldu gariplerin ve mazlumlarýn Sen gidince; çaðlarýn üstüne kâbus misali kalýn bir paçavra örtüldü, yýrtýldý perdeler… Sen gidince; riya, inkâr ve hýyanet altýn devrini yaþamaya baþladý toz duman içinde Sen gidince; ümmetinle birlikte Hira Daðý da gözyaþý döktü buz tutan eteklerine Sen gidince; zamanýn baðrýna düþtü ateþ, sessizliðin çýðlýðý tuttu yedi kat göðü Sen gidince; çýkmaz oldu Bilâl-i Habeþilerin yanýk sesi, yas tuttu arþýn direði minareler Sen gidince; düþmez oldu cemreler topraða, hayat hayatýný kaybetti her dem nefes alsak da… Ey Sevgili; þimdi bir yaðmur damlacýðýnda berraklaþýp düþ, kavrulan gönül çölümüze Ey Sevgili; yoluna revan olanlarýn safýnda yer almak bahtiyarlýðýn tarifsiz þahikasýdýr Ey Sevgili; senin rayihana muhtacýz, suretine ve siretine hasrettir gönül gözlerimiz Ey Sevgili; hasretin dayanýlmaz oldu gayri, doð ne olur güneþ olup kararan göðümüze Ey Sevgili; yaratýlan cümle mevcudat senin bitimsiz aþkýna Kerem olmuþtur Ey Sevgili; cismine hayran, yoluna kurban olduðum, gül yapraðýna sinmiþ teninin kokusu Ey Sevgili; sensizliðin gurbetinde mahkûm duygularým; Muhammed’im, can Ahmed’im… Ey Sevgili; sensin mevsimlerin ilkbaharý, rüzgârlarýn kýbleden eseni, cennetin müjdecisi Ey Sevgili; Miraç gecesi sana açýlmýþtý yedi kat gökler, sidretül müntehaya deðmiþti baþýn Ey Sevgili; sürmeli gözlerinden süzülen þehla bakýþlar, ateþe duvar olur ruz-i mahþerde En Sevgili; senin nurun güneþin aydýnlýðýný bile gölgede býraktý, bulutlar sana aðladý En Sevgili; aþkýnla, hasretinle, eleminle yanmayan yürekler yüktür tarumar sinelerde En Sevgili; güllerin nebisi, nebilerin gülü, hakikat güneþinin süveydaya düþen gölgesi En Sevgili; hissiz, sevgisiz, muhabbetsiz, aþksýz gönülleri aydýnlatan ýþýksýn sen… En Sevgili; acizdir kalemler, seni anlatmaya muktedir deðil þair, kâðýtlar yetmez methine En Sevgili; bir gece, tek bir gece rüyalarýma misafir ol, doyasýya seyredeyim o gül cemalini En Sevgili; içimizi yakar müþfik bakýþlarýn, kalp göðünden doðar gül yüzlü hayalin En Sevgili; gül kokusunu senden alýr, herkes sana hayran kalýr, sana dönen yolu bulur En Sevgili; göklere adýn yazýlýdýr, senden alýr yýldýzlar ýþýðýný, bulutlar rahmetini… En Sevgili; nurun dolar gönül hanemize, aðarýr tan vakti karanlýðýn koynundaki düþlerimiz Hasretim; payýma düþmeyen o doyumsuz sevdanýn her dirhemine nefes kadar… Hasretim; kýpkýzýl güneþin kavurucu sýcaðýnda þefkatli gölgenin altýnda serinlemeye Hasretim; ashabýn seni yücelten ve gök kubbeye sýðmayan sýnýrsýz sevgisine Hasretim; nefreti silip süpüren aþk iklimine, engin hoþgörüne ve þiddetin panzehiri sevgine… Hasretim; hasat mevsiminde aðýrlaþan baþaðýný yere eðen buðday misali aðýr baþlýlýðýna Hasretim; hýçkýrýklardan tebessümler çýkaran, umarsýzlýðý umuda dönüþtüren duruþuna Hasretim; seherlerde gül dalý iþlemeli seccadelerde Allah’a dönüp yakaran titrek sesine Hasretim; yaðmalanan duygularýmýzý, cam kýrýklarý arasýndan toplayýp kalbimize serpiþine Hasretim; bir kýlýný koca dünyayla deðiþmediðim saçýnýn her bir teline, ahirine, evveline… Hasretim; nurdan cemaline, eriþilmez kemaline, anlatýlmaz ahvaline, ikbaline, her þeyine… Dön artýk; serpildi nifak aðacý, günahlar boyumuzu aþtý, hakikat yuvadan uçtu Dön artýk; kurudu pýnar baþlarý, akmaz oldu nurlu oluklardan hayat suyu Dön artýk; gayya çukurlarýndan temenna dileyenler uyansýn gaflet uykularýndan Dön artýk; Kisra saraylarýndaki sütunlarý yeniden imar ediyor asrýn Ebu Cehilleri Dön artýk; ayaða kaldýr zulmün önünde diz çökmüþ ümmetini, bir kez ruhundan üfle Dön artýk; bitsin gönül gurbetleri, dinsin hüzün saðanaðý, kanatlansýn yetim hissiyatýmýz Dön artýk; merhem ol yaralanmýþ bilinçlerimize; sula, kuruyan gönül pýnarlarýmýzý Dön artýk; þafaklarýmýz hüzne boðulmasýn, daðýt ruhumuzda çöreklenen karanlýðý Dön artýk; gecelerin efkârý bitirdi bizi, dinmiyor kalbimizi saran o yetim sýzý Dön artýk; haybeye kürek çeken ellerimiz, hakikat mumunun fitilini tutuþtursun Gel ki; dinsin yüreklerin sýzýsý, kýrýlsýn hakikati tersyüz eden kiralýk kalemler Gel ki; yeþersin dualar, can bulsun ahlarýn gökleri kuþattýðý raddede uhrevi arzular Gel ki; hüznün alevleri sönsün rahmet damlalarýnýn çepeçevre kuþattýðý yerde Gel ki; esrik düþünceler can suyuyla çelikleþsin, diri kalsýn biteviye Gel ki; hayra tebdil olsun serencamýmýz, yol alsýn bulutlara, buharlaþsýn gamýmýz Gel ki; durulsun hercai duygularýmýz, hedefini bulsun taþ yerine attýðýmýz gonca güller Gel ki; tek bedende toplansýn cümle canlar, yetim kalmasýn minarelerde ezanlar Gel ki; ihtiraslar dinsin, sabrýn ve þükrün bayraðý dalgalansýn ruhun maviliklerinde Gel ki; açýlsýn üzeri is baðlamýþ, duvarlara çivilenmiþ, ölülere adanmýþ nurlu sahifeler Gel ki; hafiflesin serçelerin kanatlarýna yüklenen kurþundan aðýr yükler… Sen ki; gönül bahçelerimizin solmayan gülüydün, dikenlerin ensesinde açan Sen ki; putlarýn taþlardan çok olduðu bir Mekke gecesinin alacakaranlýðýna doðmuþtun Sen ki; çaresizlerin çaresi, umarsýzlarýn gözyaþlarýný silen þefkat ve umut eliydin Sen ki; karakýþlarýmýza baharýn gülen yüzünü nakþettin, diriliþ muþtusuydu getirdiklerin Sen ki; paçavralar altýnda kývranan ve ruhuna prangalar vurulan kimsesizlerin kimsesiydin. Sen ki; bir damla gözyaþýnda okyanuslar saklardýn, kirlenen hislerimizi paklardýn Sen ki; kâinat kitabýnýn içine sýðdýramadýðý, bulutlarýn kýyýp da yaðdýramadýðý nursun Sen ki; korunaktýn, limandýn imanýmýzý sakladýðýmýz, küfrün kalelerini yokladýðýmýz… Sen ki; yüreklere altýn yaldýzla iþlenen suretinle, adýnla kalp tahtýnýn güçlü padiþahýydýn Sen ki; naatlarýmýzý anlamlandýran, sözü kýymetli kýlan, mana eriydin berzahýmýzda Sensiz daralýyor yürek denizlerimizin kararan ufuklarý, fýrtýnalar dinmiyor ateþ deryalarýnda Sensiz daralýyor asumanýn nefesleri, büküyor boynunu kutlu bahçedeki peygamber çiçekleri Sensiz daralýyor vakit, yanýyor muhayyel saraylarým, intizara gömülüyor alevden âhlarým Sensiz daralýyor görüþ alaným, fýrtýnalarda inciniyor, kýrýlýyor ipekten kanatlarým… Sensiz daralýyor kalbimizin saçaklarý, uhrevi bakýþýn yakýyor kirpiklerimi, soluyor gamzelerim Sensiz daralýyor yürek daðlarým, leyli düþünceler kurþuna diziliyor, eþkýyalar çalýyor hislerimi Sensiz daralýyor mevsimlerin soluðu, çatlýyor tohum, çürüyor olgunlaþan meyveler dallarýnda Sensiz daralýyor göðüs kafeslerimiz, þehrayinler karanlýða el pençe divan duruyor sabahlarda Sensiz daralýyor gönül kýyýlarým, sadaðýnda paslanýyor oklar, kumlar þimdi kýrgýndýr denize Sensiz daralýyor sesimizin deðdiði coðrafyanýn nazenin ervahý, kül oluyor coþkumuz tende Ey gölgesi fecre kadar uzayan, melali aynalara yansýyan güzel, karanlýðýmýza hükmet!.. Ey gökleri gezen seyyah, uðra bizim de iklimimize, damýt ve daðýt içimizdeki hüzünleri Ey gönüllere köprü olan, kin köprülerini yýkan dost, dökülmesin umut aðacýmýzýn yapraklarý Ey ilham pýnarlarýnýn eþsiz kaynaðý, esirgeme can suyunu, serp çatlayan yüreðimize Ey korkularýmýzý silip süpüren, sol yanýmda taþýyorum alev parçasýna dönüþen yokluðunu Ey bereketli yaðmurlarla gelen nur damlasý, çölleþen gönül atlasýmýza ruhundan can ver Ey gönüllerin mümbit topraklarýnda açan yetim gül, çaðlasýn nehirlerin her kum tanesinde Ey göklerdeki yýldýzlarý devþiren nurlu elçi, ýþýðýný gönder kapkaranlýk atmosferimize Ey varlýðý yoklukta bulan sevgili, gözlerin çaðýrsýn beni dar vakitlerde gönül hapsine Ey tarihin gülen talihi, götür hülyalarýmýzý teslim eyle sözün çoðalan keremine… Esselatü Vesselamü Aleyke ya Resûlullah!...Esselatü Vesselamü Aleyke ya Habiballah! M.NÝHAT MALKOÇ
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |